4 Ağustos 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

4 Ağustos 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

p ha- i hareketinden © kadar ürktü- © Sahife 8 a e a AKŞAM Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 531 Yunan çeteleri hududu geçiyor, — Abdülhamid hâ hâlâ harpten korkuyor! Ihamidin “ve.ona fikren muin Beğ ikinci kâtip İzzet pa- şa ile Hersekli Kâmil bey ve Lütfi ağa gibi mabeyin erkânı- nın harp aleyhind ndukla- rı rivayet viii Bu da Ye nal retini artırıyordu. Osmanlı devleti Avrupa gaze- telerine eğlence sermayesi ol- muş! Bu gazeteler Osmanlı «hasta pirimi mı» artık mielelsiyore addediyorlardı; id bir tez- Osmanlı devleti için hemhu- dud bir devletin himayesi al tında bulundurduğu çetelerin te- cavüzlerini meneylemekteki müş- külât günden yi in vuzuh iE ile meydana çıkıyo: anistanda ise en ii çe te hareketleri belin en büyük süel muvaffakıyetler gibi göste- rilmekte, hissiyat e ike kabar- “makta idi, Yunan hükümeti meramına hrp- siz nail olacağına dair gizli bir kanaat besliyordu. unanlılar 1881 de bir silâh pa- yana Arupada büyük ehemmi- yet verilmişti Abdülkamidin harpten nefreti rt de ir lasla tahmin edi- yorlar bi Rİ evvelce muvaf- fakıyet temin eden harp gürül Fens gene başlamakta gecikme defa (evdeki çarşıya hile- n kuvvete istinad etmesi İszım üeliceğini anlamakta gecik- miyeceklerdi. Abdülhamidin iri Sy İsi donanmasının hamle ile Akdeniz lere geç- meğe çalışıp çalışmıyacağı hak- kında vehim ile işliyordu. Buna karşı bir tedbir Bâzımdı, Fakat “«Haliçte lengerendazı mehabet» zırhlıları Tinsel kımıldatmalıydı? Abdülhami haci gemisi bile Çektik bilmez değildi. Bu düşünceler ile donanmayı Ş N © 8 a GM a N BH ö a ş 5 m gü bu gemileri savaşın ilânından bir ay kadar evvel 'Hasan Rami aşa kumandasında Çanakkaleye öndererek Boğazı kuvvetledirme- g karar vermişti. “ 1897 nisan iptidasındn Yunanis- s1 ii anda Armatolterden, Epirlilerden #nkedonyahlardan ve Amilkar ianinin gönüllü İtalyanlarından ler Terhala ve Kalabaka taraf- İrından ilerlediler; isan gecesi Gerebene istikametinde z m hududunu aştılar. yenisini ilâve ediyor. | | > e ani — Vay canına... Yan- . Aman söndüreyim ! “Yanan — Olmuyor... € ey im! Büyük Mepleiler — Biz üfle mezsek sönmez Yardım arliyı i Girid meselesinin halline rıyacak irade : yi Abdülhamid — Al şunu. giy.. İyice diktim. Epi zaman kulla- nUsın. Giridlii — Usta! ii pe yakında gene kopar e kor. karım! Deliyanisin Panelenizm — ba > pençeleri. e kuvvetleri tarafından geriye tecavüz de Ab- arp partisinin arzu lettiremedi. Fakat hu- dud etrafında bu yolda tecavüz- ler tekerrür ettiği için artık ba- rut kokusu her tarafta duyulma- ga başladı. Abdülhamid de nihayet vüke- İzzet Holo paşa vükelâca harp tarafı iltizam edilmemesi için pa- namına tebliğat makamında meneylemek mikdarda mükâfatı nakdiye ala- cağı şayiası deveran ediyordu. Sadrazam Halil Rıfat paşa di. (1) Bu şayiaya padişaha isma edilmek derecesinde ehemmiyet veridi Fakat Abdülhamid böyle riva- ğildi; zaten böyle şa; manların AN başka şey olamıyaca ilmez miydi? Vükelâ nen Abdülbami- Bunun — Ve malümat etrafile tahkik m Birden bire tüfek patlatılmasa! rane ifadelerde bulunanlar görü- lüyordu. Mabeyinci beyler ikişer, ikişer Yolunda mizacgi- Celâled- din paşa harp aleyhinde fikirler beyan etti. Bahriye nazırı paşa: — Ben ekseriyete tabiim! Dedi. Serasker Rıza paşamü- tecellidane harp taraftarlığı etti, Siyasi vaziyeti ortaya koyduk- tan sonra:: z — Harpten imtina intihardır; ina hazır ve devlet ölüm muhakkaktır! Yolunda sözler © söyleyince mecliste hava esti Hasan Hüsnü paşanın meclisten çıktığı eme Rey ii in kıtaa uğradı. Vükelâ yeis ve endişe içinde süküt ediyorlardı, Bu hal bir bu- evam 10 cu sahifede) ", Ni (1) Sorasker Riza paşanın hülâsal M ği TefrikaNo. — 88 4 Ağustos 1935, ALLAHA ISMARLADIK! | ESAD MAHMUD KARAKURD Yazan: kasına Emrini veri- Rap!... Askerler bir anda yare mıhlanmış gibi duruyorlar... zabitin elle- rinden yakalıyor... Güneş altın- a yanan bu esmer elleri öpüyor öpüyor... — Dayıcığım!... Ben bea ağla Seni o kadar özle- im ki!., Zabitin de dudakları titri kumral saçlarından Di — Emel Ne kadar büyümüşsün, ne le da güzelleşmişsin... Bu manzarayı seyreden binler- ce göz di or... Ağlıyor umanlanı: herkes bu güzel tablonun karşı- sında... Zabit başını kaldırıyor... — Emel, bu akşam nerede bu- lurum seni... — Mis Betinin evinde!... — Mis Betinin evinde mi — Evet Moda burnunda v nu- mara!... — Orada mı kalıyorsun? — Bu gece onun İzak Zabit heyecanla e Beti şimdi sie 1. Küçük kız, bir güneş dalgası gibi uçuşan saçlarını arkaya ata- rak başını çeviriyor... Parmağını halkın arasında bir. yığın taş gi- bi hareketsiz bei İngiliz kızına ei uzatıyor İyinin Seni Zabit şimşek süratile başını çe- viriyor...: Bi irden bi- re göz göze -geliyotlar!... Gayr ihtiyari kısa bir Ame ağzından!. — Betil... — İzzet!... İkisinin de gözlerinde iki dam- a yaş parlıyoı Susuyorlar.. İngiliz kızı mendilini gözlerine götürüyor... İzzet perişan... Ken- dini toplar gibi oluyor... Boğazı- na bir şeyin a ei hissedi- or... Heyecanla herkesin ken- dilerine baktıklarını İN Atın üzerinde doğruluy. — Emel, bekleyin bu El ge- vi sİeceğim! Başını sert bir hareketle Beti- Omuzunda parlı- yan kılıcı alnının Pay pe rek askerce bir alıy Sonra sert, dik ii ye çeviriyor... rt bir ha- bul sokaklarında, güneşi ilk de- fa süngülerinde parlatarak iler- liyen Türk ii bir İngiliz kı- Zım e erkes hay- ret a içinde- dir... Şimdi, ia, keyi ka- dın, erkek on binlere , kaldı- rımların bir enli nde mest edi duran esmer bir kıza bakıyor ti lie dudaklarında şu söz dolaşıyor: «Kim acaba bu bahti ; 4 Derhal a çekiyor ve ar- döner Askerler, bandonun sesine 28“ fer türkülerini de karıştırarak | ilerliyorlar: «Dünyalara bedeldir mahi cemali Allahıma emanettir Kemalim!.. Güneş alınlarmda parlıyor..- — Yaşasın Türk askerleri! Yaşasın kahramanlar!.. üz bin gi göğsün bir ağızdan gi kardığı bu korkunç sesler, dağ gümbürde la kayan bir uğultu halinde inleyi? di or... Ayni Saat on iki... D* nize bileti Bir oda... İzzet $€” longa uzanmış... Başı, ingiliz &* zının kucağı al, 5 Kız, zabiti ğ saçlarını okşuyor!... sema!... Seri fif bir karanlık içinde! gi Kız; avuçlarının beli Serel ellerini sıkıyor. İzzet diyor-- si Tam iki sene, dünyanın en bü N iztraplarını çektim!,.. öldüm. İzzet öldüm!.. abit, gözlerini yummuş bir 58* .. Neg ti içinde bir ürperiş, titreyiş hiss€* i diyor... im güzel kızım, benim öledilder. bir tanecik sevgilim!.-* Sen insanların en iyisisin!... S8 na sahip olan erkek kâinatın € büyük servetini avuçlarına içinde tutuyor demekti 7 — İzzet; Yal hayat veriyo” bu sözlerin!., | — Sen b başına bir hayat sın!... Bir âlemsin sen!... Gözle“ rinde ar parlıyan; işimle te miz, göz yaşı şi tertemiz ırmak” lar akan bir âlem!... Beti; bef dünyanın en eek insanıyım şimdi!.. a EDA ! Ne tatlı konuşuyor” sun İzzet!... Bir kadını perişan ed& cek sözleri öyle biliyorsun ki!. ir — Ben memnun e mek için konu orum... Orta” da mevcud rl ieli söylü- yorü: sözlerle sahil go avın? çıkmış insana benzi ben Beti!.. Börünlükderi ım baştan e bir hakikatın en küçük ifs" kaldırıyor... Kolunu bel yor... Onu kendisine doğru $© kiyor Alev gibi yanan yanak” larının üzerine yüzünü koyuyor.» | Bü esmer renkli, ateş yanaklar”. dan öpüyor... Öpüyor!... — Bet İnebolu açıklı rında yaptığın fedakârlığı hâlâ | unutamıyorum!... — İzzet, bensana en büyük fedakârlığı İnebolu açıklarmd4 değil, İnebolu a liğin “zl rinde yaptım!... Bir için bundan ala sönük fedakâr : lık tasavvur edilemez. izdi ölmeği göze almıştım vaka!” (Arkası var).

Bu sayıdan diğer sayfalar: