31 Ağustos 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

31 Ağustos 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tefrika No. 108 Oyrat kabilesi kızları nasıl edildi? yağma , Oktay (Kızıl dağ)daki e gitmeye hazır! » birçokları da bu kabileden seçili : a gün, Oktay Kora seferinde öm Oyrat kabilesinin ileri ge- lenieri bir araya toplanarak: — Biz ö sonar çeki miş, diğe ayrı ayrı ilik. ve ha- © pis cezaları vermişti. b Kabile reisi, bir kaç defa hanm huzuruna çıkarak, bu geçimsizli- a ez kışkırtmaktan geri durma- şe. © günlerde Oyratlar hanın em- kızları gol İSKENDER FAHREDDİN - Oktay (Oyrat) kabilesinin kızlarını yağma ettirmişti. O gece, ömründe ilk defa yaptığı bu yasaya aykırı işi, kendi de hoş görmedi!.. | miz's (1). Okta; TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZiIN OĞLU t Öğleden sonra geniş iskemlele- rine uzanmışla; r, keyif ve çene değildi. Oyrat kabilesinden » kimsenin kanı dökülmiyes Karakurumdan hareket eden “> kanın kumandanı, handan, gizli- Acaba Oyratlar, Moğollara kar- şı gelecekler miydi?. y, Oyratların karşı gelece- tediği için düşünüyordu. raci i, sonra bütün Moğol kareleri Ka- rakurumu bendi ve e yeryüzü de Oy- rile bü ğin, kabile. zabitlerile di almış ve kabilenin ileri gelenleri- “ni toplıyarak: Haydi, vakit geçirmeden kız- — larınızı evlendiriniz! Moğollar ge- i şa âr kızlarımızın hepsini N m kür kazım kalmadı. bir Bu, baş kaldırmanın bir baş- i ğe ar Oyratların burnu: işti, vii da Oktay gibi ye o gün Karakurum:- yratla. ar üzerine biz 3 a er #lar üzerine gidecek olan ıme:'ar Oyratlarla cenk edecek bilirdi. Oyrat kabilesi reisi Ee bildiği için, maiyetindekilere — nim kafalarınız uçar. Mahvolursunuz! ka öğüdler vermiş ve kimse- i kınından çıkartmamış- i v Fakat a a Me- golların genç Hale koparır gibi, spy kadınları cırdatarak ağlaşıyorlardı. O güne kadar büyük Moğol ül kesinde hiç bir kabile efradı böy- le bir baskına uğramamış, bu ka- il İlde ei vi dil Oyratlar kızlarından ve karıla- en güzellerini seçmeğe çalışı- ardı. e gün akşama doğru dağ etek- lerine ızlarla genç ka- dınların sayısı dört bine yakındı. Moğol kumandanı, güneş bat- madan önce, hana götüreceği gü- kuruma getirilerek, evlenmek is- teyen zabitlere dağıtılmıştı. Oktay, saraya getirilen Oyrat ada pek sele garip ka danla Mi. Bunların halle- e bir türlü akıl erdiremediğim si çok oldu. Lâkin dünyanın en garip kadını yaz k çıktı. Beni hayretten hayrete dü- şürdü. Bakın anlatayım da bana k verecek misiniz, vermiyecek misiniz ?. re | Garip bir kadın.. Derhal ayağa kalktım: - dmendeemiz Ga MER mi?. Bilirsiniz, ben alışkan, sinirli bir adamımdır.. ters ters sordum bep?. Ben odamdan mem- num.. Hakikaten odam gayet iyi idi.. denize doğru uzanan geniş bir bal- konu vardı, Memnundum., otel mü- dürü: Hiç.. dedi, od başka bi: müşteri istiyor da... . Tarasadaki hasır iskemle- mi birinde oturuyordum. Bir- az sonra yanıma -aman çocuklar nasıl anlatayım size?- «Tam mâ- nasile bir içim su» bir kadın gel di: — rae dedi, 8 numa- ralı oda atıyorsunuz?. — Evet mil bir emriniz mi yili ca edecek- tim.. an ley çek bae Belki z ze » dik... Şimdi bitişik komşum hak- kında bin bir şey düşünüyordum. Belki de alelâde, macera düşkünü bir kadındı. Lâkin sonra sordum. Otel mü- | ürü: — Gayet kibar bir kadın.. dedi. Kocası Mrpemşes bir ei idi. Üç pek © . Her sene bu mevsim- Hi Gl Üye yazılanların isimleri Cemi Nejat ce sersemlemezdim gelmi gülerek cdi pi- jamayı çıkardı. Mayoyu içine giy- mişti. Denize atladı. ma yo ile olduğum için hemen dal- galara ko; tık tamamile iç- li dışlı olmuştuk.. denizden çık- tık, Ben elbisemi giydim. O pijs- asını.. gece adanın asfalt sokak- larında pijama ile dolaşıyordu. sından dondurma yiyeceğiz. — Garip bir arzu.. — Garip marip.. öyle istiyorum Aradık, taradık. Bir sokak don- durmacısına ras geldik. Adamda kaymaklı, vişneli dondurma var- dı. — İstemem.. dedi, kaymaklı ve limonlu olacak.. aymaklı ve limonlu dondur- ma satan seyyar dondurmacıyı bw luncaya kadar akla karayı seçtik i t -hel Sirlir. bulabildi. lacaksımız.. amma bu ricamı kabul ederseniz pek memnun olurum., kızlarını birer birer gözden geçir- Bi biribirin- den güzel. On tanesini Sebutaya, , on tanesini de Yı O gece, Oktay, teessüründen sa- baha kadar uyuyamamı: analarından, büNÜERİMLM Eğ eyy: ayrılan bu kızcağızla. rın ne suçu var?. Diye acıyarak başını sallıyor ve ömründe ilk defa yaptığı bu yasa- ya aykırı işi kendi de hoş görmü- yordu. (Arkası var) (1) Farisi yazma nüshası Paris milli Lei melifüz Bulam (AB dullah İbni Fazlâllah)ın H. 655 den tarihini ihti- an mü- e âdiseden la Mi yediğbr kO “abileri kızl ska kabi ni kabile kızlafım ken- olanlar: a aranızda pay- Öğr kabilenin e gözleri ö- yie da, e bir çe gulmündan Baler ler ki, o da budur. İ sarıldı ve yanağımdan öptü.. ba- lurdu?. Hemen — O halde bu akşam beraber denize giremez miyiz?. diye sor- — Tabii.. u.. eğer yanınıza gelmem.. 1 müdürü onun için «son de- rece zeki bir iş ol saydı deli iş ümlemasm tim. Zaten bütün garabetine rağ- men dehşetli zeki bir kadın oldu- ğu gözlerinden belli idi. arım saat sonra küçük kaya- nın kenarında dururken uzaktan onu farketmiştim. Kibriti hemen çaktım. Deli gibi bir heyecanla nıma geldi. O zaman aklımda geçmeyen bir şey oldu. erime rum Allaha ısmarladık... belki g€“ lecek sene ayni günde ve Sn maralı odamda bulunurum ıma bir balyoz inseydi bu dere- (Bir wd 1z)

Bu sayıdan diğer sayfalar: