24 Ekim 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

24 Ekim 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 eşrinlevv. Normal masal z | İleri geri... Ne ileri ne geri!. | | Içerde ve dışarda olmas | kral al demek, tabii olan şey | Şöyle bir elinizi şakağınıza ko- | n baktım benim oğlan, zenci | tında spor var. a aktüalite, Zaymise neden istifa ettiğini demektir. Makulü ve mantiğı a$- | yup düşünecek olursanız, koca dale Ayvazdan olan sütlü kah- er şeyden se dale ile FES sormuşlar, Demiş ki: mıyan her şeye normal denir. Kı. | dünyanın Hoca eddin dün- | e kızını yal : Kızdırma, | liyalım: «Elimin altında bir yu- — Kondilise: «Kıral» deme- şın kar yağması, yazın sıcak olma- | yasına döndüğünü (görüyoruz. İya gibi seni yutarım! diyor. | murcak var, m şamarlar, ge- | mek için!... sı, insanın gecede dokuz saat uyku | Dikkat edin, türbesine demiyo- | “Siz de diyorsunuz, ki bütün bun- | le şamarlar, nedir bili iniz?...» | Arttırma uyuması normaldir. Eğer İstanbul- | rum. Hayır, kapılar kapalı. Kıyı- ların Hoca Nasreddin dünyası ile Ahretlik, beslme iz diyeceksi- | da sekiz gün sekiz gece, hiç ke- | lar toplu - derli mânasına değil ne ilişiği var?... Var. Bilmiyo- | niz. Hayır, bizim spor ekipleri u ayın son günü arsıulusal silmed ğmur bardaklardan | ateş püsküren toplu. Boğazlar ki- | rum kime ii öyliyen | Koşuda mı yenildik? Ar, Na para arttırma günüdür. ği boşanır ve yolları sel basarsa bu- meş Her gümrükte de ta- | kimmiş?... Her halde yetkili biri | mazeret: Eğer falan k MUZ ni bana ne ia na kimsenin diyeceği olamaz, çün- | kas u: cari, Ağızlarda bir | olacak. Demiş, ki Habeş ordusu | çıkışta geri kalmasaydı veya son k ln 1 İE — ek ©-zim kü anormaldir. kleringdir gidiyor. Sen bir milyon neferdir. Hoca Nas- | halede solu; tali ydı | e enik > leğkieilei bir yağmurdan sonra erine bir | fındıkal, ben sana arpa vereyim. | reddin ayın günlerini | hesapla- kazanmıştı. Talisizlik. Futbolda ğ a iş ii iri ger meydana geçilemiyecek gibi göl | Bu iktisad sistemi öylesine aldı | mak için bir çanağa her gün bir | berabere mi kaldık? Gene tali- a Mleee. Normal bir şey diye- normal. olursa buna: meyiz, O zaman yağmur Meydanın göl olması anormal sa- yılar; m bir anormal halimiz de sitediüiilni” B yıl Sıhhat bakanlı ğı normal davra ve resmen hak ka bildirdi: Tifo vardır, aşılanı- nız! dedi. Sıhhat iy Aş ma bu eri normaldi, a karşılık İstanbul sıhhat ekine gaze- tecili dedi ki: — Tifo vakaları nomal bir bi- sn devam ediyor!. mal türkçe normal deme de ki bu kelimenin bir harfini atmakla, anlamını da de- ğiştirmiş oluyoruz. Tifo gibi en anormal hastalığı en yetkili kam nomal addetmeğe başlıyor. Türk dili araştırma kurulundan rica ediyorum. Şu n ni bıraksın v ME İstanbul sıh- ktir, malin «rp si sin, — Nomal tabii demektir; Hal- buki siz nomali gayri tabii sanı- yorsunuz bu zannınızı düzeltiniz!. Atanma njajansı genel dir. ektörlüğü , İs- tanbul sıhhi at işleri direktörünün görülmü atanması münasip gi — Fatma benden tam bir misli büyüktür. — eme , ben ya yaşınday- e o iki, ze) hat direktörlüğüne bildirsin, De- | ki: meydanlarına ü, ki savaş yürü, taş atari lm Bana gören a sun, ay kır üç olur mu?...» - «be- nim çanak hesabına bakılırsa “el. li üç te olur.» sari Aklıma bir bayanın sözü gel- di: Habeş Habeş, içim karardı, biraz da başka şeyden konuşu- | nuz! demişti. isini; EL al- i Sn Habeşi de Italyan- < kadar dayandı, İtalyanlarla Ha- beşler bile döğüşürlerken takas muamelesi o yapı; irçok sir Nereden takıldı dilimin ucuna Habe; beş - İtalya anlaşmazlığı?... Amma nasıl takılmaz. Öyle ba- anlar tanıyorum, ki az kıyi- larda yanıp Habeşe döndükten sonra, salonlarında 'yolarını kaldırdılar: Markoni oldağiri için. real — Sahtekârlık ediyorsunuz! Neden?. imurtaların üzerine gün- Geçenlerde bir gün İstanbul so- kaklarında bir otomobil kazası ol- du. Olur a diyeceksiniz, koca şe- hir. Hangi memleketin büyük şe- | lük m hirlerinde otomobil kazası olmu- t amma, e ri ol- yor?.. Doğru. Gelgelelim bu kaza- ii yazmıyoru! nın ayağı başka, Şöyle ki: Kaza — Fatma dayi aştı, hâlâ otuz e bl ikiden yukarı çıkmıyor. rinin bir özü kör, öbür gözü sakat- “e ili 5 mışl, - : — Peki amma, bu sakladığı se- neleri ne yapıyor .ce hücumunda, İtalyan as- — Bunu hâlâ ne mı? derl taşa tutulmuşlar. Bunu Ha. | Öteki beriki tanıdıklarının yaşına beşlilerin bir mukabil taarruzu ilâve ediyo: sanmışlar. Meğerse İtalyan asker- lerini taşa yan ela — Arsıulusal bir kalay kongresi toplanacakmış, Acaba bizden ki- gönderirler dersin?. Şiirimiz e bir sütçü | mi ükkânına girmiş. Tezgâhta, üzer- er halde biribirlerile edebi lerinde: Günlük Eğ yazılı o- wünaki tutu iplerden lan yumurtalardan birini almış. E ie ni gönderler pek ili o virip çevirmiş ve haykırmış: İur Direktör — Şu bizim direktör odada ©- turmasa hepimiz uyuyacağız?. — Size rahat vermiyor mu?. — Vermiyor ya, bütün gün hor- luyor!. Fistan ocacığım, Epi e m bu e beğendin — Hun sizlik. at- Filân son şütü avuta — Bona, yil m?, — Huı.. — Şu dünden El bir dakika bi- akıp bakar — Fena eğil — Amma biraz kısa oldu. masaydı kazaniyorduk. Ya tenis-| — Himı.. : j ie beşe SEAN olummiz biyo? Z Gene dinlemiyorsun! musunuz? Meğer oyuncu ge- ME Elinde mili; riye gidecek yeri pek darmış... canın istiyorsa biçimini de- İyi amma kazananın geriye gide- irlrin cek yeri pek mi bolmuş? Ve gir- la şikâyet: Saha yok, stadyom a biçimini değiştirdim dedim. ağ mu hea mı, sen onu söyle, k, NE | — Oldukça yor, şu yok, yo — Rahatsız olm, anlaşıldı, yeni bir Nasreddin Heyai iş ver vermişler: elbise ısmarları Yerim dar, demiş. geniş- — Ne ded Mi din? Bu elbise sa- letmişler: Yenim dar elik Bol | nafevkalâde ylmy. silgi; İdem: yen yapmışlar: Anlamıyor musu. | #Yor. Çoktanberi üstünde bu kadar gü- nuz yaha diye haykırmış, çalışma- | :*1 tutan gö in Durbay yı Iyı yi IŞ, Çi içim açıldı. Ne güzel oluyorsun bu elbi- ğa gönlüm yok!. se ile — Jud. lew-Y. ME GAZEL cihanda RON abimi fakiri revendeyi Her dem otağı Dehrin bu hayh Demdir yanar rimad ola Cananla, meyle ne şahız, ne mr Pirü civan bahar bahar eyleriz sefer, Cemde diyarı çemendeyiz. Yattık: bülend servlerin gölgesinde şad, uyuna mecbulü handeyiz. az ağ dil, Demdir ki işü nuş ile ifnağl tendey Kân almadık en du âlemin, le NAZİRE GAZEL Güzellerin esiriyiz; her gönle bendeyiz, Hayfa ki kirli ustura bir paslı e Genç ihtiyar, peşinde 'gezmekteyiz Her dem denizde, kahvede, çayır anlik Çoktan unuttuk lokmayı, sofrayı görmedik, Geldik o hale bilmiyoruz şimdi kandeyiz? tufeyli geçinmek fakat bu dem Sever gönül u ük diyarı gurbete bir kirli tendeyiz... Düşü Gördük o süslü sofranı imrendik ey Kem Cananla, meyle her gece her halde sendeyiz! Kemal H. Adnan — Size Kendimi sevdirmek için ne yapayım?.. — Servet yapınız |

Bu sayıdan diğer sayfalar: