22 Kasım 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

22 Kasım 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 .AKŞAM ( Memleket haberleri | Erzurumun imarı için teşebbüsler Genel enspektörlük esas esaslı kararlar almak üzeredir Erzurumun umumi görünüşü — Yıllarca «Erzurum (Akşam imarı için gereken tedbirlerin daha fazla vakit kay- betmeksizin nh hakkında LE İ: İnönünün e genel enspektörlük Ri apse, teşkili büyük. la şılanmış- işlerinin ve her sahada yapılması lüzumlu ıslaha- bakanlık- larca tesbit edilmekte olduğu an- laşılmaktadır. i demiryoluna ilimiz istikametinden'de ilkbahar- da başlanacağının onaylanması yüzlerce yurddaşlara geçim va- sıtası temin edeceğinden başka bu ana e buraya bağlanması, bölgem da i Sivas — Erzurum €korlomik dürümün- Ehli değişiklikler yapacağı muhakkaktır. Baykadızlık bakanı Ali Çetin- kayanın burada yaptığı inceleme gezisi sırasında esaslı kararlar mı up ek yıl şehrin muktezi parayı beymdahi. ba- kanlığı verecektir. Bazı iyi sula- rın bir takım lâğım sularile ka- rıştığı söylenmektedir. Halkımı- zın sağlık durumile ilgili olan bu önemli işin bu suretle kökünden Firma iz hastalıkların Ş Yiyecek, fi etler fırladı erde olduğu gibi buğ- day ve un fiyatları burada da günden güne yükseliyor. Yapılan inceleme sonunda birinci nevi ekmeğe 2 ve ikinci nevi ekmeğin EM bir kuruş zam yapılmış- a da bu arttırış fırıncıları tatmin reisi r. Bu arada YEP kuru fasulye, mercimek, yağ ve saire fiyatları da birdenbire hissolunur derece- de fırladı izmirdeki eski tütünler rekse tecimerler bu tü- öle satmak için inhisar! ie teklifte bu- bemlirii. isarlar idaresi şeflerinden bay Salih İhsan ve Avni İzmire gitmişlerdir. Tütünleri tetkik ede- ceklerdir. Teklif edilen fiatleri yerinde bulurlarsa eski tütünler idarece satın alınacaktır. Tohumluk buğday Samsunda kuraklıktan zarar gören çifçiye 450 bin kilo buğday dağıtılıyor Samsun (Akşam) — Geniş bir zahire istihsal mıntakası olan Sam- sun bu sene kuraklıktan mütees- sir olmuştur. Çarşambada mısır mahsulü normal rekoltenin yarı- sı kadardır. Ziraat vekâleti muhtaç çifçiye o tohumluk buğd şambaya ln Lâdike 60, Ter- meye, 10, Havzaya 80, Köprüye 30, Kavak iy lag 120 bin ki- lo tohuml verilecektir. Tevziata ei Çifçi bun- çok memnundur. Bir maarif sever Mektep yapılmak üzere evini akisi gölünün kurutul- $-E rin > evini ma- Müteahhid et m Bu ev (Bay Osman ilk e. Sik kullanılacktır . kınd mitir. yurddaşımızı takdir ederiz. Me domuzlarla mücadele) “ ( MUZ- lara İri mücadeleye başlanmış- tır. Az zamanda 105 domuz öldü- rülmüştür. Çarşambada kargala- rın öldürülmesine devam ediliyor. J— ms Dil tetkikleri Hat - Hâtır - Hâtıra Bu sözlerle; “ihtar,, kelimesinin ve - her üç anlamındâ” ân,, sözünün etimoloji, morfoloji ve fonetik bakımından çözümlenmeleri AT - Kelimenin etimolojik şekli: 0 (3) (4) (ah tağtattır)dır. | HÂTIR - HATIRA i (1) ah: Köktür. Burada ışık, parlaklık anlamınadır, (ak gibi.) (2) ağ: Obje veya “süje göste- rir. h tağ- ahağ: rr siri > je veya bir süje ile sebetini e (Sati Gk); iğ Manayı tamamlar, tesbit e Ahağ t at - şi kelimeyi on beye ve fonetik şekline Ml > bir süjenin ve- ya objenin ışığı veya bu ışığın te- ek izi demektir. (4) ır: (. $r), ektir. Manayı yakın, muayyen, ba vi sahada rrür ve fark ve temyiz ettirir. (Burada o saha dimağdır). O hal- de: (ÂTIR: bir obje veya süjenin dimağda aydınlanması, iz bırak- mi emektir. Hâtır sözüne «ağ» eki gelince, bu ek kelime anlamına müspet bir varlık verir ve onun adı olur. iler da bu demektir. Not akutçada dahil) am. a ni (hâtır) kelimesininkinin altı- na yazalım: Hâtır - (ah t ağ tat tır) Ahtar — (ah tağ tat tar) i kelimenin asıl bünyeleri, birbirlerinin tama- miyle aynıdır. Birincide kökün vokalı düşmüş. ikincide kök aynen kalmış. Birin- cide ve ikincide «ağ» düşmüştür. Birincide kökün vokalinin düşme- kabil «at» eki olduğu gibi e kelimenin etimolojik şekli- k vokali düşmüş. Son eklerde aynı ağ vokal şekli o tebeddülün- başka bir fark yoktur. din çada (Atar): Anmak, hatırlamak, hatıra Eğme dai- ma birisini veya bir ir şeyi mek demektir: «Min iespin kini, e ahtar ere — borççağızını ona hatırlate. İHTAJ Not: Gİ sözü, etimol” jik la (hâtır) sözünün bünyece tamamen aynıdır. Man*” ları da arijinde birdir. Bugün bU kelimeye vermekte olduğumuz di ğer manlar, (tenbih, nazarı dik- kati celp v. s. gibi) mecazi mani” lardır. Not: 3 — tr) (ahtar) a” lamları, an ak) anlamın” dır. (* z (An) Keen etimolojik şekli şöyledir 0 (2) (ağ * an) (1) ağ: ık, (2) an: (. tn), ektir. Süjer* en yakın, hikişik > Bir sahsy Tİ terir. Herhangi bir sahada el veya süjeyi, «m» (eg? sahasına, ir süjeye yapışık w ziyete getiri ğ tan — ağan, bir süje ver nan obje olan temizliğin ve güzelliği: i sanın bitişiğinde tecellisi anlam” na da gelir. Görülüy, or ki kelimenin teşek ebi e * zaman bundan ileri gelmektedir. Kelimenin morfolojik ve tik şeklinde, kökün «ğ» si ve e ki bunlar uzatma e eli bu rol baştaki vi kene Aires verilmiş İ Not: 4 — (An) sözü. Yakti da e şeklindedir; hatılamak lan: mak, b neş, yanmak mânasile alâk dır. VI Hâtır ve hâtıra kelimeleri; (Ahterli Kebir) ile gönül, hatırâ husus ve fikir (Lügati Naci) #” nna alınmıştır. yal? > YASEMİNLER ARASINDA onu bu dünyadan çok uzaklra gö- dürebilird i, mbre verdiği bu kararın azamet ve dehşeti karşısında 3 bir korku duymuyordu. Arkasınd. Him edilecek ne bırakabilirdi! ı ölürse kendisi de ök am tereddüd edemezdi. İşte ona kuvvet ve metanet ve- ren bu karardı. Pedri itonun bir şeyler söyledi- Fakat bu lâfları tu. Pedrito genç kızın elini tut- mak istedi. Fakat o nefretle geri çekti, Artık o bunda devam ede- mezdi. Artık riyakârlık yapmayı istemiyordu. | ahat bır em Gide ki pısı açıldı, Nahid göründü, Bütün gözler Nahide çevril. mişti, Hiç kimse Amrettanın gözleri yüzü nasıl değişmiş olduğunu farketmedi. Hiç kimse bu gözler- de ve bu yüzde bir an içinde par- lıyan aşk ve ihtiras. aydınlığını göremedi, si her za- mankinden bin kat güzel ve lâtif bir ifade almıştı, Ambretta em Ap Şimdi verimi ağzını a akika, ahi . başladı: i i bir günde geldiniz, mös- yö Nahid, dedi. al saadetimi- ze sizin, iştirak etmenizi istedi- ğim için sizi ti. çağırdı! Tam bu Krali ku- lağına içeriki odadan bir ninni sesi geldi. Yerinden fırlamak is- tedi, Fakat biraz bekledi Madam Cristina lâkıdısına de- yam krala lu: — Ambrettamız bize mesud mi öylü yarık: bini de memnun etti, Nahid sapsari kesilmişti. Bir Ambrettaya, bir madam Cristina- ile Pedritoya bakıyordu. Madam Cristina söylüyordu: gün kızımın marki Ped- Onun Nahidi ile buradaki er- kekler arasında ne büyük bir fark vardı! Onun nasıl başka bir adam olduğu derhal göze çarpıyordu. Nahid herkesten evvel Ambret- | — Fakat nen var? ne oldun | taya baktı. Hakiki bir tebessüm Amretta? etti. Sonra, madam Cristinaya 2 ese nişealeimn. yüzüne vi yaklaştı Ari, yanına. oturdu. rito İbanez ile nişanlanmalarını tesid e Damadımı size takdim ederim... Ambretta ayağa kalkmak iste- di, Fakat kadir olamıyordu. Kor- ku ve rica dolmuş gözlerile Nahi- de bakti. emar zorlukla z: la gedebiliy: ordu. Nahide bir kadeh şampanya ikram ettiler. O da yeni nişanlı- ların şerefine içti, faakt tamamen nefsine hâkim olamıyordu. Her- vid iş konuşmağa başlamış- ya aralık Ambretta birden bi- re ya kalktı ve odadan Dai sm ği yürüyordu. Kapıyı da kapad Pedrito genç de arkasından gitmek istedi. Fakat ayrı yolda durdu. Biraz bekledi. Sonra, ma- dam Cristinaya bakarak: — Biraz rahatsız, dedi. — Nesi var — Bilmiyorum. Fakat rahatsız. Herkes şaşırmıştı. Şimdi kimse nuşmuyordu. Yalnız hafif ha- fi fısıldaşıyorlardı. Birdenbire, bitişik odadan bir an bir sesin terennüm ettiği işitik Madam: Cristina: — Şarkı le vi dedi, El ilâve Evet, onun sesi. ig çEnkak Amretta neden içeriki ödaye gidip şarkı söylemeğ€* yaf dik birşey olacak korkusu laşmıştı, Muhavere bir türlü eski retini bulamıyordu. Gen avdetini bekliyorlardı. dam Cristina sordu? ge — Ne oldu ona böyle? NE. gitmiş içeride şarkı söylüYe Birden bire bu güzel ser bi Odanın içinden mx e o keli ii a def Kapıyı açmak isi akat , mayordu. Arkadan ei i hari” ç rüzgâr esti. Fakat garip gelecek ne yardı? Nahid ri madam Crisi kımıldadı, kızının delin) hızla yürüdü. Haykırdı: m — Ambretta! Ambretisi apıyı. Kimse cevi p vermiyordü. Pedrito erbeğin — Biraz rahatsızlık b yordu, edi iksa yese RE

Bu sayıdan diğer sayfalar: