9 Aralık 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

9 Aralık 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Wemleket Elfaberleri | En iyi pamuk yetiştirme müsabakası Müsabakada kazanacak olanlara para mükâfatı verilecek kâfatı verilecektir, İzmirin kaları ikiye ayrılm yetişen mınta- dan birincisi Tire, ödemiş, Ba- yındır ve Torbalı ile Kuşadası kazalarını ihtiva etmektedir. inci Bergama, en, Foça ve Dikili bazal vardır. Müsabakaya her n elliden e çifçi iş inik le birincilik mükâfatı ve- rilecektir. Bu mikdardan daha az çfçi iş- atle valilikçe satın alınacak, bu suretle pamuk yetiştiriciler (e iyi pamuk yetiştirmeğe teşvik olu- nacalardır. ü girecek pamuk müstahsilleri kaza kaymakamlık- larına müracaat ederek haber ve- pamuk nümunelerinden bir kısmı receklerdir. Bundan sonra ka- memurları; bu ye- tarlalarını elde edilen neticeyi ra; mir ziraat müdürlüğüne bildire- ceklerdir. Pamuk mahsulü tama- men kemale geldikten sonra zi- raat müdürü Zühtü ile Bornuva ziraat mektebi müdürü Hilmi; bu tarlaları gezecek ve iyi mah- erden birinciliği ka- zananları tesbit edeceklerdir. sıl büyük müsabaka İzmirde ii Fazlı Güleçin önünde yapi- ve çifçilere para müküfa- tı herşrei -aktır, İzmir ai pamuk ye- tiştiricileri; Naz amuk istas- li olan yonunda Ydrüyiğe iyi cins Ameri pamuk tohumla- Kr istemişlerdir. mlekette fazla ve iyi cins er yetiştirmek için açılan bu müsabakanın çok iyi verimler te- min edeceği anlaşılmaktadır. Antalyada limon, portakal ve mi in çok bol hem de al ucuzdur. Üzüm fiatleri yükseliyor Alman ithalât tacirleri mühim sipariş verdiler Dünya üzüm piyasasında üzüm fiatleri yükselmeğe başladığından İzmir. de de üzüm fiatlerinde seli: başlamıştır. Bir hafta evvel fi- 7 b düşkünlüğün de- edec min ediliyordu. Sakat EE üzüm mıntakasında sergilerde bulunan üzümlerden 40 bin ton kuru üzü- mün yağan ir yağmurlar- 'dan zarar görmüş olması vaziyeti lehimize değiştirmiştir. zümle- rimizin çok iyi fiatlerle ERİ ğı anlaşılmaktadır. den başlamış olan yüksekliğin na- zarı dikkati celbe dec cek derece- p. 7 evinin de yüzde 40 1 zarar gör- müştür. e içe ek sil on Alman il ali Hailerde çi lo başına iki kuruşluk bir yükse- liş görül li Fiatlerin böyle- ce yükselmeğe başlaması üzerine Alman idi tacirleri mühim si- Hamburg- inde İzmirde! üzere aile Sağa is- en fiatler — numara eş İlme 75 kuruş, 8 numara 16 lira 25 kuruş, 9 numa- ra 17 lira, 10 numara 19 lira ve 11 numara 22 lira, Izmirde veri eski tütünler İzmirde Ziraat bankası depo- larında ve tütün tüccarları elinde kalmış eski tütünler vardı, İnhi- sar idaresi bu tütünleri satın al- mak için İzmire bir heyet gön- dermişti, Heyet bu tütünler üzerindeki ni bitirmek üzeredir. Her et o e kadar buraya dö- necektir. Dil tetkikleri “Çalap ÇALAP Kelimenin etimolojik şekli şu- ır: a g in vi (3) 2 façtalta 0 Mü eli kelimesinde olduğu gibi köktür ve anlamlarından (I) incisi «kuvvet, kudret, büyük, sahip, ya ratıcı, coşkun, cesur, diribaş, iyi- lik yapmayı seven» ünlenilirine şamildir. ç: «. t ç» (dâhil olduğu Kütağâikl eki, £8, $, Çİ, z» gibi) ol- dukça geniş bir sahayı, bu sahada bulunan obje veya süjeyi, süje ve- ya obje ile bu şeyin münasebeti- ni gösterir. Burada obje veya sü- e esas kök olan (ağ) dır. Uzak mıntakada bulunan süje veya ob- — (aç) tar. m apk münase- t, bu süji veya objenin, ken- ve a vve relki süje ee mefhum- ları temsil etmesidir. O Ağ 1 aç > ağaç: «Bü kuvvet ve kudreti», esas olan sa- hibinin (ki «ağ» dır) uzağında temsil eden bir süje veya objedir. AĞA: Not: 1 — Bu münasebetle bil- peimaen (ağaç) hire orijininin ı da söyliyelim, (Ağaç), güneşin alev ve asıflarını ondan uzakta temsil Sisi bir mad- dedir. Lin ilk ateşi e n odunları birbirine sürte; m Reiki gibi ondan son- da insanlar ağaç yaşi odunla, ateş yakmaktadırlar, TAŞ Not: Il — (Taş) kelimesinin orijini de şudur: 0 2) (3) ağ tat taş) Ağ — güneş, ışık hararet a At > kökün anlamını haiz olan obje Aş > ektir; objenin kökten u- zakta bulunduğunu gös- terir, de: ağataş > ataş —,, taş > taş: «sıcaklığı, parlaklığı hariç- te va bir obje» dir. Hakikaten Türkler, ilk ateşin keşfinde ağaç gibi taşları da bir- birine veya bir demir parçasına sürterek ateş yakarlardı. Demek rks (taş), güneşin vasıf —— bazılarını temsil etmiş" r. Çakmak taşiyle hâlâ sigara ve e yakıldığı da malümdur. Not: ul — Bildiğimiz (ot) un da orijini, güneş ve ateşe daa kole etimolojik şekli a0) 2 (oğ * ol Oğ: Ana köktür. ondan alınan mefhumlardan a demektir. Güneş ve ) Ot: Kökün e inmeli eden objedir, Onun Oğ * ot < oğot “ot: doğr” dan doğruya «ateş» demek oldu” ğu gibi, ateş yakmakta Türklerin pek mukaddes tuttukları siiği miz «ot» a da isim olmuş Malümdur ki Türkler si hiç söndürmezlerdi (Belki senede bir defa ve büyük âyin münaseb€ ni söndürürlerdi). Hiç sönmi” yen bu Türk ateşini ertesi gün y& ei alevlendirmek için Türkle' bir gün evvelinden en temiz otl#* rı toplar zır bulundururlardı. kaddes tanınırdı. ve ertesi gün için h& Bu pek m” ÇALA, Gelelim Çalap kelimesine ve © nun e) üncü ve (4) üncü ekleri - #M) eki, yukard8 anlamdaki sil eden «genişlik ve engilnlik* mefhumlariyle, süje veya objeyi vasıflandırır. O halde: Ağaç * al - ağaçal: esas süje veya obje uzağında on vasıflarının Sü gö” terir bii (4) Ap: Sonizah ettiğimiz w sıfları haiz olan demektir. Zaçal * ap LAP — kuvveti, ki kadı ti, ei hariçte temsil ettiği kabul olunan ve yur dan dolayı ii NE si şeydir (mabut)- uradaki (ç) yerine — a (s) koyaral rak “” kalleri de inceltirsek ( (salip) Ş kar. p. süje veya o! ağaçalap acaktım, den o vazifelerinizi ifa edemiyorsunuz — Çünkü öyle zamanlar olu- yor ki kendisinden nefret ettiği- mi görüyorum. Hazin şey; fa- kat, ne yapayım, böyle işte. Bir müddettenberi sinirlerim ona ta- hammül edemiyor. — Kendisini sevdiniz mi? — Bana öyle am — Bunu biliyor — Anlıyor. 2'i ER ka- dar itiraf etmek cesaretini k dimde bulamadım. Çok muzta- rip olacağını görmekten korku- yorum. —0O! Demek kadınlar sizi hep CİLVESİ Tefrika No. 10 e si imei y etmeyiniz. e acı bir vaziyek balli ye Biraz tavırla: — Ben size yardım edeceğim, dedi. — Neye yardım lm — Vazifenizi ifa etm. — Elena, bir daha 2 liye rum, eğlenmeyiniz benim! iç eğlenmiyorum. söylediğiniz şeyler doğa | ise, ge an bile tereddüd etmeyiniz, Çün- kü, Levend, dünyada en müthiş şey başka birini azap çakra, Yüzünün solgunluğu üstünden bir gölge geçer gibi geldi bana. Yanına gittim, ellerini avucu- ma aldım. Böyle yaparsam san- ki düşündüklerimi ona aha iyi yy sükütten sonra ciddi bir — Elena bâna karşı gerçek- ten parçacık dostluk hissi Eodiyir musunuz? Size her şeyi söyliyebilir miyim ela he mi 3 Elbette! mun üzerine, kendisine ohü- emi anlattım, Âdeta ammül edilmez bir sekil aldliğini sal anlattım. — Emin olunuz ki, İdiğörduin, her zaman nasıl oldu da bu işe giriştiğimi kendi kendime düşü- parcasına bir merbutiyet göste- yor. Pek zarif, son derece zen- gin, va bm ihtiyar > tey; n daha iyi m olur İptida: «Bu benim hürriyetim- den de iyi mi? Hiç bir zaman dan ape cevabını ver- dim, an bile evlenmeyi dü- bazı kere bir sevk etmek için akla hayale gek genç kızı sık sık görmek vesile- leri çıktı. Kendisine söz söyledi- e vakit, sanki canını acıtıyor- muşum gibi yüzü az ke- siliyordu. er şeyimi bi- . Yazdığım bazı kitapları çeşmeye as | koşarsa kız da öyle irem Ba hal m memnun etmedi. Yal nız büyük ayret duyuyor- r genç gs ruhunu ilk defa olarak tanıyordum, Nihayet, bir gün.. Elenaya alakam gayet ta- bii bir surette, sanki başka birin- den bahsediyormuşum, sanki te- sadüfen duyduğum bir hikârt, yi tekrarlaıyormuşum gibi, be tim. O ağzımdan çıkan 7 m bile sr; beni Bİ ii u. Yüzünde hiç bir ie beli e myder Ben deva vee si; hayet onu almağa razı ol m” Vi bu söz çıka" bif olmuş. Senki uştum. ani saki minnettarlığı” sabı, her şeyi silip üpü Şimdi meydanda sal nç kıza: «Her $9” nazilk ge: ya imiş. rini bu hülyaya ©“ ve imkânı yoktur» diyerek © onun bunu bi irka€ başka bir şey kalmadı. Bi puf” sonra onunla evlenmeğ€ e me dum. (Arkası var) ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: