14 Şubat 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

14 Şubat 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yy Sahife 6 Elli talebenin gözü önünde muallimi öldüren adam Polisin izini izini “bulamadığı katil nasıl yakalandı ? n Coumas muallim kadını öldürürken ed lele hükü tinin Stokton şehrinde geçende bir . Bu şehirdeki dam girmiş ve sınıfta- ki talebe ile mubassırın gözü önün- de muallimi Keme irk ortadan ka; erd İmuşi e polisi uzun ari lardan sonra katilin Tom şi isminde Yunanlı bir muhacir ol duğunu meydana çıkarmıştır. Fa- ie? Kilenhk izini bile bulamamıştır. Bu hal efkârı ümumü ecana düşür- bu kabil cina- Polis katili bulamayınca hur e Perize Ellis Hip baş vurulmuştur. 42 senelik polis ha- Hiyeliği esnasında ka cinayet- Terin esrar perdesini kaldıran bi şeytan fikirli polis bafiyesi derhal çalışmağa başlamış ve Cou Ameri adan Meksikaya te öğrenmi Poliş Salda bunun üzeri Meksikaya giderek emer yapmıştır. Fakat katilin izini bir Meksika me- te gittiği- ni hükmederek Princeten üniver- sitesi Yunan lisanı Peefsini vası- tasile Yı k lar yazdırmış ve Coumas hakkın- da malümat istemiştir. Fakat ge- len cevaplarda bu isimde hiç kim- senin sese Pikeli hat tâ Yuna; AKŞAM ali Mies sacanfekiiğiz bu- ii di Tree Hamamlı köyünün bağ, bahçe ve zeytinlik- bulunan bu harabeler, muazzam ie zeytinliklerin arasın- yükselmektedir. il veya 949 milâdi senesinde bulan müthiş bir yer sarsın- tısile harap olan bu şehrin, şimdi ancal - 70 metre irtifaımdaki kemer sütunlarile « çı ve Aşa de köylülerin Koca kilise namı i ir mabedin di irtifamdaki duvarları ve 8 - 10 dönümlük bir arazi üzerin- de kurulmuş olan bu ei yı kık duvarları Pareyağikelnri örtü- lü Bindi. yazılı olmadığı bildiril işti, Parker me ——— olmamış, araştırmalarına dev etmiştir. Araştı ırma Gresleri katilin Ar- kadya vilâyetinde Raemo şehrin- de doğduğunu öğrenmiştir. Bunun üzerine bu şehrin polis memuruna (Devamı sekizinci sahifede) Hamamlı köyünün cenubu şar- kisinde su taksim kemerlerini gös- teren bir de büyük su havuzu mevcuttur, Şimdiki halde içerisin- de diz boyuna kadar ee su da vardır. Müruru anla kemer- lerin bir kısmı gl olduğun- dan ancak 9 - 10 metre kadar bu Erdek mektupları Tarihi Sizik harabelerin- de bir gezinti 1000 yıl evvel zelzeleden yıkılan şehrin sütunları > uzaktan görü ülüyor Sizikteki ARikeirii yüksek sütunları iz içerisinde yürünebilir. ii başka Erdekten Ban- dırmay a giden şosenin, Edincik zeyti nie arasında bir de köp- rü ayağının bulunması Kapıdağ an buraya, köprü ile bağlanması ihtimalini vermekte- ir. Şimdi bu ayakla harabenin arasında müthiş kum yiğınlarile seksen hektarlık büyük bir göl mevcuttur. Harbi umumide bu kanalın a- çılması düşünülmüş ve epey çalış- mıştır. Fakat bir netice elde edil- mediğinden bundan vazgeçilmiş- . Bu arazi müthiş sıtmalıktır. Murada çalışan Misin bir çoğu sıtmadan kırılmıştır. Civar köy- l da evvelce sıtmanın te- sirinden kurtulamazken, şimdi gö- arında açtıkları tarlalarda çok serbes olarak çalışmaktadır- de sıtma hemen hemen yok gi- ir, Tarihin kaydına nazaran, Sizik şehri Tesalya kıtasının muhacir- leri tarafından tesis edilmiş ve ilk müessisleri Dolyenler olduğu için ada haylı müddet Dolyenis ismi- KADIN KÖŞESİ 3 Örme bluzlar Soğuk havalarda manto giymek için en pratik bluz örme manda çok iyi ısıtırlar. Resimdeki model siya yünlü örülmüştür. OKollardan ve yak” dan maada diğer kısım renki 2 pen Yeşil, kar” vi yünler kalın iğ“ ve Sönpi Ml örgüleri di sından geçirilmiştir. k Bu bluz lâciverd yahut kah" rengi olarak ta güzel olur. ğini Kızılay balos/ mir Kızılay merkezinden: Şe yın geni 8/2/936 5 tari ve 6218 sahifeside (İzmi m le tanı e bilâhare Argon“ ların iie ze Tesalyad gelmiş olan iziküs burafi icrayı hükümet etmiş olduğ ada onun ismine nisbetle 5 diye meşhur olmuştur. >. iyi İL AŞKIN CİLVES Yazan: M. Uygaç Fakat içlerinden biri ötekine hır- sız, hilekâr dediği zaman arkada- şı kıyameti koparırdı. İnsanlar böyledir, işte dostum. Dünyanın en mantıksız hayvanları insanlar- dır. — Mersi. Çünkü bu hikâyeyi benim için uydurduğunu anlıyo- rum, — Ne münasebet! Yalnız, mak- kâfi, Şu kad. sadi anladınsa, a- rını bil ki bu silâblar senin eline ir, Hatta hem bir ihtiyat tedbiridir, hem de senin vicdanını rahat bırakmak içindir. — Canım, şunu bir misal ile — ahat, Me- rak etme rahat, kısa, doğru otele bir seyahat, Tefrika No. 75 si | Bir küçük göz açtı, bir kutudan bir inci yemini çıkardı. Bunla- rı ad ya doğru tutarak pırıl- datıyı — Bu incileri görüyor musun? Ne fevkalâde e deği mi? Gerdan- lık en az iki yüz bin frank eder. Dikk. b aldım, tetkik ettim. zel, çok güzel. Nadir te- sadüf ere inciler. — Bu fiate satılabilir mi der- — Şüphesiz. Belki de daha faz- la eder. Âlâ. Benim işime yaramadı- ğı onu satmak istiyorum, Fa- kat Pariste değil, Meselâ, Londra- a. Gerdanlık seninmiş gibi, onu sen götürüp Londrada satacaksın. — O! Mersi, Bu sere dan dolayı pek minnettarım! Bu yok, azizim, Bu yüzden ne şimdi ne ileride başına hiç bir dert gel- mek ihtimali yoktur. Böyle hare- ket etmek pek âdi silâhlarla cidal etmek olur. Sana söyledim benim silâhlarım emin ve kati üye lerdir. Yalnız, benim söyledikleri- mi körü körüne kabul etmek lâ- zımdır. Benim takdirime itimat etmeli, at bu satışın meşru v kanuni » hareket olduğuna ne suretle itimat edilebilir? — Şüphesiz ki buna dair hiç bir delil gösterilemez. Yalnız, işte — tehlike bulunsaydı ben kendimi bu tehlikeye siir St ol, seni de tehlikeye sokma ım, Çün- kü, bir kere, seni severim, sonra böyle bir hareket hiç işime gel- mez, İtimat et, bana, Levend, Ben hayatımda era fenalık etmiş bir adam değilim Mütereddit, şaşırmış, susuyor. m, ak, dedi, gerip çok e Bir prensese lâyıktır. yüz yirmi bin frank getireceksin. Aradaki fark senin olacaktır. Biraz sustu. Sonra sordu — İşine geliyor mu? Gözlerini yüzümden ayırmadan adama baktım. Şakaklarımda da- marlarım çarpıyordu. se, bakarız, dedim. O sakin sakin cevap verdi: — Pek âlâ. —N O hafta inen gittim, yi nin tavsiyel tevfikan, danlığı derhal sattım, hem Kö iki yüz elli bin franga. Elenaya seya- hatimi izah için bin türlü bahane- ler kalkmıyacak kadar dirayetli tal, Yazı eğlence yerlerinde geçirdik. Elena a. kime beraberdi. Çok Tâkırdi olmuştu. Sanki için- de bii nil batağı hisse- der gibiydi. İnsan dostunu, karde- şini, arkadaşını aldatabilir, her- — Bir seyahat mi? işleri bilirim, r bir adam onu daha yüksek - Evet, bak, — Senin hiç bir şey bildiğin | bir fiatle satabilir. Sen bana iki | ki alama. ü a la kesi aldatabilir, fakat ya men nanın gösterdiği büyüklüğe yari tarif edemiyeceğim bir minneti#” Tık vardı Son bahar başlangıcında psi se döndük. Ayni evde sn duk. Fakat ezme ra gü nsan yer bile bundan zarar “Bir Biga Elena bana: yi aya Dee de #

Bu sayıdan diğer sayfalar: