21 Şubat 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

21 Şubat 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ei vE Ve O e | k R HEKIM ÖĞÜTLERİ Bebek beslemek Çocuğa verilecek süt miktarı, #nne m elm olduğu gibi, r meme alırken, a sü- tile v.s kimi muhakkak üç sa- atta bir, hattâ kısa bir müddet sonra dört saatta bir emzik verme- l il d evvel ağlar. Bu takdirde çocuğa biberon vermek hiç doğru değil dir. Zira, vaktinden evvel verilen a hazım bozukluk- de emzik zamanla- rışmasını ve intizamını aş etiği mucip olur. ocuğun her emzirme esnasın- da alacağı süt miktarı bilinmeli- dir. Bur ğun ağırlığına göre hesap edilir, 1268 da ilan bulunduğum zaman, ında İıştığım profesör Maefdam bu kez susta güzel bir cetveli vardır: Her verilecek süt mikdarı 1 cı gün Z» » 10 gram 3» » 15-20 » 4» » 20-30 » 5» günden30 uncuya 30-75 » ar Ticarette çocuk beslemek için birde süt ken ve süt tozu po Ba ve lâsi si, ie kaynata- ir kısmı ei Le “e yapılır. bir be için şeker ilâve edilir; ve Kiğa 1 faza olunur. Kullanı! bu sütü 4-5 misli su ile die amdır. ğu sırf bununla beslemek doğru değildir. Çünkü: Bebebklerde (Ço- cuk skorbütü)dediğimiz ve taze sütte bulunan vitaminlerin kayb- olmasından ileri gelen bir hasta- Itk husule gelir. Bu takdirde çocu- ğa bir kaşık portakal veya üzüm suyu vermek suretile bu hastalığı geçirmek mümkündür. ii Muhtelit emzirme — zirme, suni emzirmeden ai ii Zira, burada çocuk sırf hay- van ei değil, hem anne süti- le, hem de m sütile eşler tedir. M i tarz vardır: 1 — Çocuğa her seferinde me- me vermek ve kâfi gelmiyen me- me sütünü, emzik suretile tamam- lamak. 2 — Münavebe ile ve defa me- me, bir defa emzik vermek. Birinci ni ir ikincisi makbuldür. Ancak iki emzik ara- sın zeri bir meme koymalı- dır. Ç : Emzik, meme emmeğe nazaran kolaydır. Memede çocuk birkaç defa emme hareketi yap- tıktan sonra, ancak süt gelir ve güçlükle akan Halbuki emzikte ilk emme ile beraber süt gelir ve kolaylıkla akar. Bu itibarla iki em- zik birbiri arkasına verilecek olur- sa çocuk meme emmeği istemez. Bunun başka bir mahzuru da, memede süt birike- rek zamanla kaçabilir. emziği, memede olduğu gibi, biraz güçlükle alması için, lâstii nin deliğini gayet ufak açmalıdır. Anne sütünün çocuğa kâfi gel- elin 8 alâmetlerden anlarız: Ç n karnı çöküktür, idrarı m lin kiloca hiç artmam. 5 aldığı sütün miktarını az ei yu yeşil veya kahve leak. çocuğa memelerden her ie ” risinin yerine inek sütü v Bu esnada bir müddet iler. v ve ğun vezninin artıp artmadı- ğına, ım rengi değişip sarı veya enini bir renk alıp al- madığına bi izcileri Daha 35 kaz ize kız izci oldu, and i içti izmir kız lisesinde yeni izcilerden bir kaçı , İzmir (Akşam) — İzmir kız li- sesinde elli beş mevcutlu izci oy- mağına daha 35 kızımız girmiş- tir. Bu suretle kız İisesinde izci teşkilâtının kuvvetlenmesi sebebi- le bir tören meri yeni izci kız- lar and içmişler: — Gazinin ii yolundan ay- rılmamağa and içiyoruz, Diye kızların a bir ağızdan yaptıkları yemin; mM bulu- nanlara büyük heyecan vermiştir. İstiklâl marşı kir ve tören- n sonra yeni eski ça si muallimlerine mel as las a- rafından bir çay sümtei er Talebeden Vedidenin yaptığı 3 ön (ilbilke) adı verilmiştir. AKŞAM çıkarabiliriz. Yalnız yukarıda da söylediğimiz gibi, iki emzik ara- sında ir meme vermeli- dir. Eğer bir kadının sütü 24 saatte bir veya iki defa yetişecek kadar bile değilse, o vakit muhtelit em- zirmeden va; :ocuğu yalnız hayvan sütile Hekelein başka tur, Dr. A, Asım Onur Ortaköy Şifa Yurdu sahib ve başhekimi k i h : Bu tene, yenalk eri, dün kör, ber bisde şapka giyiyor J | — Tepesi ve etrahı siyah fötrden örülmüştür. Arkadan edi öne ii siyah h bin kurdele slm bağlanmaktadır. — Lâcivert. fötrden sivri tepeli şapka. Lâcivert deriden bir püskülle süslen Oğ4 — Siyah Zi katlanınış dört köşeli bere, Etrafını saran yeşil kurdele Of, 0 bağlanmıştı i k Zecri iler Suriyede vz SAZI Avam kamarasında Fransız askeri idaresile i pazartesi gezi afı arasında İ münakaşa Mn başlandı İ çakal (ALA) — Avam ka- A.) — Şamden Of! pazartesi günü, hükümetin ei göre, Şamdaki Fran- i zecri i tedbirler hakkındaki siyase- | sız askeri idaresi ile bir kısım i ti hakkında müzakerede buluna- | eşrafı arasında, hâlâ devam ek | İş ci da, asıl müzakerat, anla; mekte olan umumi grevin nihayet i mazlık başladığı zaman ittihaz €- | lendirilmesi için müzakerelere baf” | dilen ihtiyat tedbirlerinin icab et- | lanmıştır. tirdiği ye milyon in ngiliz liralık e müzekebelere sele olarak h ilürken ce- tardet İ reyan edec. İşçi partisi mena zecri i ted birler hakkında um kere yapılmasını irtöniektedlirler. Hükümet de, B. Edenin Cenevre- ye hareketinden evvel Avam ka- marasının vaziyetini öğrenmek ar- zusundadır. Parlâm. sile mabhfelleri, on sekiz- ler komitesi me diğer devletlerin m ettiği dokuz mart ri İng ümetinin arzu- vweçhil be Ge İlanla etmektedirler. Paraguvay il ihlal, Aseonaptioni 20 (AA, iie ne tayin olunmuştur, dilen Suriyeli liderler lehine bir İ affıu ilmekte" umumi ilânı ileri sürülm a Bu talebe muvafakat edileceği sanılmaktadır. Fakat bugünkü w mumi grevin liderleri hakkında dâ f yapılması hakkında" ki talebin Fransızlarca kabul edi leceği pek de muhtemel değildir. Avusturalyada bir Yi düştü A.A.) — Sidneyden |! me göre, bir bombardr || ike şehir civarında yel ER beş kişi ölmüştür. tozunu, taze sütün bulunmadı. | sek salâh olmadığına em ğı zamanlarda, meselâ seyahat | eder ve ikinci bir meme esnasında hı, çocu. | emzik veririz ve bunu üçe im AŞKIN CİLVESİ Yazan: M. Uy; Tefrika No. 82 T. ayını Ii Bunu dört gün evvel hatırladım. doğru, d iman Kendisile beraber gitmem ir çok ısrar ettise de fayda verme: ei i, Fakat şimdi Amerikaya » değil Kahireye, Nil sahillerine gi- di lu. Ayrılacağımız zaman: — — Temenni ederim ki, dedi, av- K de ikinci a rimi unutma. size şeye ihtiyacın olursa ban Gitti. O len We uzaklaştığı za- man, onun öteki insanlardan daha fena olmadığını anladım. Çünkü derin bir zekâsi vardı ihtim alki. i me gizli bir iyilik hissi de ie e daha mame hissedi iyor: kânunuevve! a 17 sinde ilk defa olarak sahneye çıkacaktı. cr? bir tesadüf eseri olarak, o m Şerminin doğduğu gündü. Yolda giderken, birdenbire düşün- müştüm, Gözlerimin inde o koca konak, bütün salonlar esi ler içinde, anladı , Eskiden le olurdu. Şimdi Keanu ne vi dar mahzun ağ düşündüm, kendimi düş e kadar gü- lünç Silağein si ettim, Son- ra, ona neden bir çiçek yollama- yım! dedim. sırada bir çiçekçinin 5- nünden maya oyak Vitrinde ga- yet güzel güller vardı. Dükkânın kapısına kadar eği Sonra, bu hareketi çocukça bularak geri döndüm. bir dükkânda orkideler vardı. Orkideler o kadar güzeldi- ler ki bunların bozulmadan İstan- bula kadar gideceklerini ii Pi eski fikri dürdü. Bu seri hiç düşünmen çiçekçi d girdim, orki- — se bir EB güzelce yerleş- im, Adres yazdırmak icap et- krar Mi ini t Ele- ni eği im, Ah bu insan kalbi ne anlaşıl- maz şeydir! Elena büyük gün için telâş iç de e Bu hadenin izim hayat elemli - rih kil a asığn Meli artık kp tama- olmaktan yayar Bir ip kendisini itün halka veriyordu. Onu, mur- Pe) bir nüvaziş gibi, bin türlü ihti- raslar ve arzular uzaktan kucaklı- eği e çarpıyordu. He rtaraf- grafileri satılıyordu. O ha- e ilk zaferini böyle kazanır- ken beni kalbimin derinliklerinde tarife sığmaz bir 1 ıztırap bissedi- ordum. ilk yl Bim vüzuhile hatır- İiyoru: çıkmasına sıra geldiği zaman, m e me gibi bana bir işaret yaptı. daşla- rile onu arka: dn er Hepsi emr Mi e aralık- stiyorlar- dı | iz Piri Kü ücül sm iü pera bir aydın- lık a; ünde parlıyordu. Erafta | İle kis kokuları, fir- keteler, taraklar, daha bin türlü ufak tefekler darma dağınık idi. Bir iskemlenin üzerine, gelecel bain giyeceği esvap konmuş- a ra esvabı hazırladıktan son- ra, o da Elenayı seyre gitmişti. en de yerimden k ğımı, her şeye hafif bir tebessümle dikkat- li dikkatli baktığımı hatırlıyorum. Parmağımı bir pomata kutusuna batırdım, sonra asabi asabi gül- düm. Odadan ii sahneye loğru yürüdüm. Kimsenin yani- na sokulmuyordum. Elenayı gör- düm, dinledim, her hareketini bü- vu ile takip ettim. Nİ hayet salonun sükütu içinde bir alkış tufanı koptu. is bu ilk alkışı hareketsiZ İni Ti tebessüm etmede ıladı. ımda Grövie: miyon. Son sözlerini umu; cak bir alkış işitildi. Ben iç Elenayı ararken on âdeta koşa koşa bana doğru gek diğ ördüm. Kucağıma atıldı beni göğsünde sıktı. Gözlerinde yaş akıyordu. Tiyatrodan sonra bir çok y#” etti- lar ona çiçek getirmişlerdi. Onu” şerefine ya ii rd Elena hep gülüyordu; her şey© anlamak ister gibi bana bakıyo” (Arkası var) ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: