8 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

8 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Eylül 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA Devletçi müesseselerin ticareti böyle ölmamalı eni $ahsen rencide ve mulazarrır k. niyetinde değilim. Onun için isim Hkretmiyeceğim. Bu meyanda vapurun ini da söylemiyeceğim. Hutlâ bir beşke- teyla benden — ekseriya yapıldığı gül - İyem ii istenmemesini epeşi- ... Denizyollarınn o Mudanyadan ge kötü hir sefinesindeydim, Bu tekneler, yakında yeni vapurlarla de- Biştirilecekleri için, asalon» larının berbadlığından, - hele güvertede yol- <ulüru koyunlardan daha aşağı şe taitle nakledildiğinden uzun uzun Birinci mevki biletile içeriye giri- Yorsunuz. Ser kamarot'un naxik bir ümle, âdetâ bir ev sahibi gibi yu karşılaması bütün denizcilik» te tesmüldür, değil mi? Hatta; 7> Buyurunuz efendim! Safa gek diniz! « tarzında bir hoş cümleyle ha- tir alması bile âdettir. Fakat, kaşları çalık, gözleri başka bir hoktada, cürmünüzü takib etmiş İ€ sizi bir Tâhza sonra tevkif edecek Dir ser komiser gibi, sert sert: >— Biletler! - diyor. Y!.. Meded Allah... «İnşallah bu- Müh sonunda bir şey çıkma!» diye merek veriyorsunuz bileti, Sefinede mevki yerleri filân acemi bir'göz tarafından ayırd edilecek 58 belli değildir. Yani burasını bir Yolcu pekâlâ ikinci de sanabilir, Üçüncü de... Şayet böyle bir yanlışlık UŞsa, yolcunun ser kamarottan bir dayak yemediği kalıyor! müddet sonra, yemek zili çalı Yor. Daha önceden kimin yemek ye- YİD, kümüy yemiyeceği sorulmamıştır, Solra getişiyiüzel kurulmuştur. hş lerkes oturduktan sonra, - ihtimal Hastalığı sebebile, banyo dönüşü, bo- Yun bağını filân ihmal etmiş bir ihti- Yar yolcu, karısile birlikte yemek sa- ionuna giriyor. boş olan yerleri işgal ediyor, «Garson, derhal atılıyor: li Hişt bay... Orası kumanda yeri- * (Yani kaptana mahsus yer.) —— Peki biz nereye oturacağız? Garson, salonun ortasında bağ >> Evvelden hal < Peki en haber versene müba Söyledim ya: Sopaları eksik... i «snada, ayni garson - çok üslüb- “ bir meslek adamı gibi - beyaz ceke- Nİ sirtnda, sol veli nizamı veçhile ar- l i , yemek dağıtıyor... Bu tarzın | Yİ bir garson olmak için kâfi şerait Y tu sanıyor. *mekten sonra, müşterilerden biri, hesabını fazla buldu. Buna karşılık; > | - — Efendim, idarece tesbit edilmiş | kul ret listesi var. diye nezaketle | ağına fısıldanabilirdi. t. verilen cevap: | — OL.. Çattık bunlarla yahu... | Ya, hnlettayin bir gazinoda garson- müşterilere bu muameleleri yapsa- Mardi; “Şi Müessese iflâs eder! Pakat biliyoruz ki, eskiden diğer de- Mizcilik müiesseselerile rekabet halinde Seyrisefaninde vaziyet böyle değildi. Devletçilik tecrübelerinin Üzerinden yıllar geçti. Daha iyi ne- - der, geçer: >— Beledi: isin en takdir edilecek taratı, başladığı bir işin sonunu ge ©Ge çalışmasıdır bay Amca... . Araba tedarik : . etmeleri hepsine 137“: 47 bildirildi Belediye, balıkhane müdürlüğüne bir tezkere yazmış, seyyar satıcılık 1 teşrinieyvelde lâğvedileceği için diğer gezici esnaf gibi balıkçıların da eski usulde ve başlarında tabla olarak çalı- şamıyacaklarını, ya elde taşınacak 56- pet, yahud araba kullanmaları lâzım geldiğini haber vermiş ve bu kararın şimdiden bütün balıkçı esnafına bil dirilmesini bildirmiştir. Belediye, 1 teşrnievvelden sonra bu karara riayet etmiyen balıkçıların esza gürecekleri- ni ve hiç bir mnzeret kabul edilmiye- ceğini ilâve etmşitir. z Diğer atrafları hâl müdürlüğü de dün sebze tacir ve komisyoncularını davet etmiş, 1 Leşrinlevvelden itibaren araba ve saire tedarik edilmesini, sey* yar esnafın 1 teşrinisveelden itibaren hiç bir mazeretlerinin dinlenmiyeceği- ni bildirmiştir. Bir zehirlenme Hastalığı için ahçının verdiği hapları yutmuş! Zabıta, bir zehirlenme vakası tah- kikatına cl koymuştur. Hâdisenin taf- silâtı şöyledir: Kuruçeşme kömür deposunda çâ- lışan ve bu semtte bir kahvede yatıp kalkmakta olan 22 yaşlârında Dur- muş; bundarı birkaç gün evvel zühr& vi hastalıklardan birine tutulmuştur. Durınusun daima yemek yediği - ah- çı Mehmed, isterse kendisine bir ilâç vereceğini söylemiştir. Ahçı Mehmed ile Durmuş pera hu- susunda da anlaşmışlar, Mehmed ilâ- cı hazırlıyarak Durmuşa testim etmiş, hap şeklinde olan bu ilâcı muuyyen Saatlerde yutacağım söylemiştir. Durmusş,. bü ağız tarifesi üzerine ha- reket ederek hapları yutmağa başla- miş, fakat yuttukça da morarmağa, satarrmağa, zehirlenme alâimi gi meğe yüz tutmuştur. Bu vaziyet İçin- de işinde bile çalışımamıştır. Nihayet dün, Durmuş büsbütün ağırlaşmıs, ve itilâçlar içinde yatağa düşmüştür. Durmuş bu şekilde zehirlenince, ar- İ kadaşları polisi haberdar etmişler, ge- len memurlar, Durmuşun zehirlendiği. ni görmüşler, kendisini derhal Bey- oğlu hastanesine kaldırmışlardır. Dok- torluğa kalkışan aşçı Mehmed yaka- lanarak hakkında kanuni takibata başlanmıştır. sr ticeler bekliyorduk, bu vaziyetleri eset-| le görüyoruz. AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler Babama, anneme lâf anlatamıyorum Ben zengin bir ailenin çocuğu- yum. Babam mühendistir, deni de ayni mesleğe sokmak istiyor. Halbuki istidadım. yok. Hattâ W- s€yi bitiremiyeceğim. Zevkim oku» makta değü, Kümes yapıyorum, hayvan besliyorum. Böyle şeylere dayılıyorum... N Annem, babam ise ben sınıfta döndükçe o mütemadiyen bana mektep değiştiriyorlar. Amma ben diliyorum: Kabahat mektep- lerde değil, bendedir. Nahak yere avuç doluşm para sarfediyorlar. Şimdiye kadar beş bin liraları tah- silim için gilti, Şimdiden sonra da bir o kadayını gözden, çıkarmağa hazırdırlar. Hepsi heba olacak, Yalnız onların yakidieri değil, be- nim vaktim de bosuna gidecek. Herkesin lise mezunu olası 1â- am mudır? Anne, baba evldülarını yüksek mevkide görmek isterler, Fakat senaatte de, küçük ticaret- te de mezud ve mânen yüksek ol- mak kahil deği midir? Bir türlü bunu anlatamıyorum. Babamın kontrolü altında ufak sermayeyle birtakım işler yapabilirim ve bun- da ileriliyebilirim. Fakat ikna ede- miyorum. i Benim ailemden bu şikâyetimi siz şu Hokh Şikâyetler sütununa yazınız da bari başka anne, babe- lar çocuklarını müstaid görmez“ lerşe zoraki yüksek tahsile sevket- mekle ısrar etmeyip bir haytrk iş güç sahibi etsinler, Meçhül ölü. Sokakta giderken düştü huviyeti anlaşılamadı Pazar günü bir adam Beyoğlunda 'Taksim helâlarının önünden geçerken birdenbire düşmüş ve başından tehli- keli surette yaralanmıştı. Yaralı adam Ifade veremiyecek bir halde Beyoğlu hastanesine götürülerek tedavi altına alınmış fakat kendisi söz söyliyemedi- ği gibi üzerinde de hüviyetini isbat &decek hiç birşey bulunamadığından kim olduğu bir türlü anlaşılamamış» tı. Haslanede yapılan tedavilere rağ- men yaralı kurtarılamamış ve dün öl- müştür, Adliye doktoru B. Salih Haşim cesedi muayene etmiş ve meçhul ada- mın düştüğü zaman başından aldığı yaradan maada bu ölümde başka bir hastalığın tesiri bulunup bulunmadı” .i gının tesbiti için cesedi morga gönder” | miştir. Ölünün hüviyetinin tesbiti için de tahkikat devam ediyor. Mevmida ısrarla duruşumuz: Bu |İlk tedrisat muallim kadroları derece güvenip bel bağladığımız dev- letçilik mü ticarete taal- lük eden işlerin tereddi etmemesi, tüccar zihniyetile, tüccar âdabile ha- reket edilmesini temin içindir. Yara- yı başlangıçta tedavi etmeli, Maarif müdürlüğü İstanbulun ilk tedrisat muallim kadroların hazırla- miş ve tasdik edlimek üzere dün ak- » #Figaronun evlenmesi; eserlerini ha- Şâm Maari? vekâletine göndermiştir. Kadrolar on giniçinde tasdik edilerek iade edilecekler ve mektepler açılma- Akşamcı | dan alâkadarlara tebliğ edilecektir. ... Meseli seyrüseferin selâmcetl na- Bay Amcaya göre... ... Şimdi de sokaklara hoparlörler mına ne yaptı yaptı, herkesin kafa- | koyup halka belediyenin emirlerini hatırlatacak!... İ sına şu işaret çiyilerini çakıl... İİ e eme İl Sinemalar Seans arasında herkes dışarı çıkacak Belediye bu sene tiyatro ve sinemü- Jar hakkında bazı sıhhi tedbirler al mağâ karar vermiştir. Bu tedbirler belediye şubeleri tarafından alâkadar- lara bildirilecektir. Verilen karar bilhassa sinemaları alâkadar ediyor. Bu karara göre bir fil- min seansı bitince, ortasında gelip ye- ni senası baştan görmek isteyenler de dahil oldukları halde herkes sinema sa- lonundan çıkacaktır. Selon en az bir çeyrek havalandırılacak, aricak bu fa- siladön sonra kapılar tekrar açılacak- tır, Biri eşekten, biri motosikletten düştü Kışıklıda oturan Mustafa eşekten, Fenerda oturah sebzeci Dimo da ımo- tösikletten düşerek yaralanmışlardır. Her ikisi de polis tarafından hasta- neye kaldırılmıştır. . . Şehir tiyatrosu Yalnız komedi ve vodvil oynamıyacak Eztuğrul Muhsinin istifası, oper& tin kaldırılması dedikodulara - sebep oldu. Şehir tiyatrosunun bu sene yal- nız hafif komedilerle voğvillere yer vereceği haberi tiyatro severleri müte- essir etti, Şehir liyatrosü kadrosun- da mühim değişiklikler yapılacağı ya- zildi. Şehir tiyalrusu kadrosunda yapılar cak hiç bir değişiklik yoktur, bilâkis kadro açığında kalan bütün artistle- Tin yeniden alınmusile teni şeklini bul- muştur. Operele gelince: Operet ti- yatrosunun Voğvil tiyatrosü adım al- ması, operetten vaz geçilmesi geçen yıldanberi temenni ettiğimiz bir de- gilşiklikti. Bu sene tatbik sahasının ko- nuyor, Tiyatromuzun komedi ve vöd- vil elemanları Fransız tiyatrosunda | şarkılı ve şarkısız komdeller, vodyil- ter uymuyacaklardır. Şehir tiyatrosunun bu mevsim, sa- de hafif komedilerle vodvillere yer ve- receği haberi asılsızdır. Dram kısmin»- da hiç bir değişiklik yoktur. O sahnede her mevsim olduğu gibi ağır komedi- ler ve dramlar temsil edilecektir. Tlk temsile Şekspirin «Kuru gürültü; ko- medisile başlıyacaktır. Bu senenin 10- portuarında Vedad Nedim Törün, Sa- bahaddin Âlinin, Necip Falın ; telif dramları vardır. Vâlâ Nureddin rus- çadan bir dram tercüme etmektedir. Nurulluh Ataç Dostoyevskinin «Ap- talıını, Selâmi Sedes de Bomarzenin zırlamaktadırlar. Bu sene Muhsinin «Kral Ödipsi oynaması çok muhtemel- dir. Zarla kumar oynıyanlar İhsan, Ahmed ve Hasan namların- daki üç kişi Tahtakalede, Ali, Hakkı, Nizam ve İsmail isimlerinde dört kişi de Üsküdarda birer arsada zar nta- Tak kumar oynarlarken yakalanmış- lâr ve mahkemeye vorilmişlerdir. ... Fakat bir şey beni düşündürü- yor: Söylenen lâkırdı bir kulağından girip öbür kulağından çıkan âvare- ler bu (Emri beledi) ye kulak asmaz- lar da gene caddenin ortasından gi- derlerse ne olacak?... Sahife $ İSTANBUL HAYATI Tanışıp -gürüşecekmiş ! Patihten tramvaya bindim. Öğle Sonu zamani, kalabalık yok. Kanepe- lerde beş altı yolcu, sahanlıklarda da sigara içen bir kaç kişi var. Araba biraz ilerideki duraktan kalkarken bir delikanlı atladı, Briyantinli saçları ondülelenmiş. Duğlas o biyıklarmın uçları sivriltilmiş, sırtı körülkü, beli kemerli ceketinin dış cebinde bir kaç ecnebi gazete görünüyor. Şık bay ön sahanlıktan başımı uzatarak içeriyi gözden geçirdikten sonra gülümsiye- rek girdi, etrafta bir kaç boş kanepe varken bir genç kızın oturduu iki kişilik kanepenin beriki ucuna yerleşti. Gayet iâübali bir tavırla genç kıza sokuldu, kulağına doğru eğilerek bir şeyler nurıldanmağa başladı Genç kız bu münasebetsiz âşinalık karşı” Sinda kaşlarını çatarak delikanlıya döndü. Öfkeli öfkeli murıldanmasını duydum: — Rica ederim, beni rahatsız et meyiniz, Fakat bu ihtar, delikanlıyı bsübü. tün cesaretlendirmiş olacak ki, kız- cağıza biraz daha sokuldu, tütünden sararmış dişlerini sırıtarak: — Gözleriniz o kadar hoşuma gitti | ki, uğrunda hayatımı fedaya... Genç kız büsbütün kenara büzük dü, basını pencereye çevirdi ve deli- kanlının yilışık ısrarları karşısında yerinden kalkıp yan taraftaki tek kanepeye geçmeğe mecbur kaldı. Va- xiyet, etraftakilerin de nazarı dikkat- lerini celbetmiş, herkes onlara bakı- yordu. Delikanlı buna da aldırıs et- medi, pişkin bir tavırla kalkta ve genç kızın arkasındaki kanepeye oturarâk gene başını uzattı. Kızcağız burada da rahat edemiyeceğini görünce kalktı ve arka sahanlığa çıkıp ayak- ta duranlar arasına dikildi. Herkes arlık delikanlının sırnaşıklıktan vaz- geşecoğini umuyordu. Fakat hiç te böyle olmadı. Alaylı bir tebessümle etraltakilere obakarak (kanepeden kalktı, sahanlıkta şişman bir zatın arkasına doğru sokulan genç kızın yanına dikildi ve gene bir şeyler mi- rıldanmağa başladı. Bu hareket şiş — Bayım, demindenberi bu bayanı rahalsız o ediyorsunuz.” Hareketiniz biraz çirkince değil mi?.. Delikanlı birdenbire fena halde hiddetlendi, kaşlarını çattı: — Siz kimsiniz?... Ne sıfatla benim işime karışıyorsunuz. Bayan da gene. ben de. Kendisile tanışıp konuşmak stiyorum. Size ne oluyor?... Bana ha- karet ettiniz, sizden davacıyım... İş polise aksetti. İkisi birden cür- mümeşhud mahkemesini boyladılar, C.R. B, Zeki Rızanın mağazasından aşırılan kumaşlar Yenipostakane civarında bir mağa- zası bulunan &ski futbol yıldızların- dan B. Zeki Riza, mağazasından aşı: rılmakta olan kumaşlar dolayısile za- bıtaya müracaata meğbur kalmiştır, Eminönü merkezi tezgâhtar Petro- nun evinde araşlırma yapmak üzere adliyeden müsaade silmiş ve ansızın bir araştırma yapılmıştır. Bu araştır- ma neticesinde vakit vakit aşırılan ku- maşlar ve saire meydana çıkmıştır. 'Tezgâhtar tevkif edilmiştir. Tahkikat ilerletilmektedir. a B, A, — Basit; O zaman, arkaların- dan bir otomobil veya tramvay vasi- tasilo. (Emri ilâhi) gelecek!... KM EY e, er

Bu sayıdan diğer sayfalar: