3 Ocak 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

3 Ocak 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Apı en in- tedir. pu lav Ha- ürki- annes tüzU- bü- li, 1s- 3 Kânunusani' 1938 AKŞAM En hakir gıda, en hakir kap ? nedir? En hakir insan kimdir Amerika Ziraat Nazırı eski Padişahın zamanında Amerikanın Zi: Vallace samdan mit dm izale için ortaya atılan fikri geçen gün uzdur: Sene- ak hevesinden, geçip havyar, kaz ciğeri ii bir i para sarfetsinler, ege istemi e peynir ekm. görmüş. tan istifadeye kalkarak düşünmeğe Acaba en hakir kap ne- başlamışlar. Se Yomekerin en hakiri hangisidir? ir adam kim ola? ER ef in akıllının biri «Bun- koymuş ve sokakta dişaha götürmesini söylemiş. Arka- Sınden kendisi de sarayın yolunu tut» muş. Akıllı bir damad arıyan padişah, İkisini de huzura almış, damad nam- zedi: —Ey Hmm ag işte ar- Zünüzu yerine mıza ta demiş, dan gitmiş, hiddetten - Bili üm bir halde, nedimleri- in pa küstah, a ere, ayak ii 40 sopa vurun! pe ve miş, Neye uğradığının farkına varamı- yan en akıllıyı yere deyirmişler, sopayı. Dayak faslı bittikten Sonia dee şah köpükler trdiğin şu büğrül- müş, aba ira itina ile pekâlâ işa yarar bir kap olur. İçindeki şeri Li mm Güyesim' emeği peynir & hana hükmeden koca bir padişah se duğum halde sabah ipi soframda Peynir vale k eksik tihamı açılsın diye peynir ekmi om su Tetle dye arimlirimien a alamadı- Bam lezzet öneki Ya arı getiren şu adamcağı- zin n$ ie var? Hayatta herkes bir iş görür. Ona da hamallık düş- 2 sile çalışıp ekmeğini çıka» Tıyor. Demek sen bu adamı hakir gö- a! Yıkın şu herifi yere...» mi ye m ir kere daha yer: Yük pir hayla perili sonra ii pı ip mişler. talihin başına gelen felâket one yayılınca kimsede ce- ep m B meri korkusu pa- arzularını silip lunan , Nahif çekingen bir r gençle üm e ; < Padişahım! demiş, işte dünyanın NE yemeği, en hakir kap içinde, kıymettar bir Sevr vazosunun dibi- dir. Sağlamken dünyalar değen bu kr kırıldıktan sonra on para etmez bir hale gelmiştir. Bir <öplükte bul- duğum kir kap olamaz. lr içinde gördüğünüz yemek asulyedir. fasulyeden lü hakir Janak mevcud değildir. Amerika Ziraat Nazırı B. Vallace yaşamış olsaydı derhal falakaya yatırılırdı ! adam tasavvur olunabilir mi haş- metmaap!> Padişah izahattan pek memnun kal- miş, kızını verecek akılı bir adam bulduğuna sevinerek kendisini da mad zı söyleyip alnından öp- müş!... - Amerikan Ziraat Nazırının, peynir ekmeği hakir gör beyan Baza yunca, kendisini bir kızını almak için pey ekmeği Sa kir ei diye ilân eden Hbin yerine koydum. boğime bu oriji- nal fikri yüzünden bir hayli de da- yak yiyecekti. En zenginin yemek e midelerimizi teskin etmek gibi yük- sek faziletler ben Peynir iie hakir görmi; : HR. Şirin bir nahiye merkezİ: Akdağ Yorgad (Akşam) yad SERDEM ağ süz alaka Şevik iz Gay EDİ zidir. getirilmiştir. Fadl bir NE yp gence, bir de bakıp: #Buhlar neden ha- kirdir? Anlat bakalım; Mr deyince, *da zeri yollar yapılmış ve SİİR, ortasına büyük dodaklntıkdağin Şehitler anıtı zelliği itibarile tam mar manasile bir yeşillik diyarı olan bu şirin kı e çalığikarı müdür B. ere Arıkanın merkezinde be; gayretile günden ie ielamekteği Nahiye yacını karşılamaktadır. sınıflı ilkokul kasabanın kültür iht Bahife 7 ESRARENGİZ KERVAN — Yazan: kel a Tefrika No, 49 ——İ e Güldost, bundan sonra em ia etmeğe karar verdiler Yalnız size > şey soracağım. Se- ferlerde bu ei a, in- Bi ve ar el di- nu SİZ ni m renin sanin pek güzel bir kız olduğunun birdenbire farkına . O ana eğ Güldostu bu cihetten tetkike etmek hiç hatırına gelmemişti. Şimdi kızın aa ö- süne çarpınca gözlerini kızdan ayıra- ini masanın üzerin- den Güldosta doğru uzatarak dedi ki: — Güldost hanım, size biraz evvel pek kaba muamele ettim. Fakat kim iyordum. Sizi bir düş- man casusu ernneitiğimdi vüc udü- Minar Fakat, ii yar- dımınızı esirgemiyeceğinizi id ede- rim. Kervanın inti; a gelince nuş; niz Me do m tüm le hak veriyorum. Bundan sonra el- birliğile çalışırsak hiç kimse bize çar Be hedefe hiç vâsıl olamamak var, yolu uzatmak var. İkinci şıkkı ul mek lâzım. Yalnız bir mesele: kalıyor. Oda ve haj ia- geçi tana kadar dört yüz kilometrelik bir yol var. Bu yolda ve mümkün olmasa gerek. On gelmeden evvel el deryanın basına biye kadar garbe Si kabil olâcaktır. Biz ya Şahyara wı a ie geldiğimiz zaman Ku geldikte, ra nehrin geçld yerlerinin vaziyeti- ne göre ından ovasına, gireriz a Hol diy gideriz. Ho- ileride düşü- yar dk sibel 2 im le, -Şim- di, her şeyden evv: nin yolunu mek, Tarımı geçme! ya ovasına, erişmek te ea zor üç vazife. Baka- am bunl: > eğ Hasan beyin gözile takip m. Tagi nel hrine kadar si- hri geç- bay SM re. beki ve ve dedi sterdiğiniz yardımdan do- bir tesadüf Şimdi de pp “me ecem bm iki yeniden il doğrulu. ire Şu halde müstakbel harekâtımı- zın esasları rı hakkında mutabıkız. At- ceni yetişecektir. Siz yürümekten açik b r bulunmalısınız.» Güldost bunu söyledikten sonra ayağa kalktı. Hasan bey onu çadı- rın kapısına döğru götürürken: — «Mademki bundan sonra siz bana yardım ödeceksiniz, bu kârlığı yapihak benim için güç olmı- yacaktır.> dedi. Hasan bey Kiza ae yani iş kizi de Güldost kabı 'Uşaklardan birini yanına serme uyur > eri enem miyim üzere arasindan geçti kendi gi ele yerine vâsıl oldu. Güldost Hasân beyle beraber git- drey sonra ile Vassili ya tap uyum . Ahmed Abudla Hüseyin efendi nöbet bekliyorlardı. Bu nöbet eden ziyade Gül dostun u: dan dolayı ha- araştır- arak Kara- ia bo tamdıkları- ali t O gü — Mi —. w ie ve elle iliği Bir lendi nını bana e çıkınını pıyı kapadı. Ben hemen çıkını yer- den AM vi koynuma yerleştir- dim. ığım zaman e ilini tuhaf tuhaf şeyler sk ai li anlıyamadım.» beliren hafif bir med yn ai Sü bi liyen ai —«0 li ne yaptın?» diye sordi vumda, duruyor. Zaten sa- iyo) a

Bu sayıdan diğer sayfalar: