5 Şubat 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11

5 Şubat 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Şubat 1938 AKŞAM Sahife 11 iLE HER İtem Kar rafından Eminönüne doğru duk. Ben karşıki yana ai “izli vi uzaktan mr lâm v: 'anımdaki al y e Va; ay; dei, sen o zatı b mısın? Neu ek çapkın iz m o ki wvetli ra ira Mi, aliyi ie deli de sordu: — Ne oldu?. Ne gülüyorsun yahu?. o ir tuhaf birşey mi söyledim... — Ne diyorsun azizim? Bundan daha tuhafı olur mu?.. Bizim Baki mi lar kızarır, Evinden işine, işin- KAZANOVA! imde bu kâ- bol ufak para ei adi onu siler Dim için.bu yağmurun ak aydan indirmek pek gü- Bl ve imi daha göstererek: — Efe ir dersiniz size 10 ku- Tuş ödün: ri ik tesadüfümüz- deh bana ödersiniz olmaz mi?.. nk e Ze di, pek teşekkür ederim. nikel kuruşu küçük, beyaz sike saydım. O biletini — Fakat, dedi, size borcumu he- men ödemek isteri Genç kadının bire fazlaca serbes bir hali vardı. Onun bu suretle ara- #lm amma pek güzel, fakat ayni za- 1. De- mek yanımdaki beyaz elik. güllerin- den biri idi ha... O da benim ayni sokakta oturdu- Kb mezi komşuyuz... Ne iyi, ne iyi.. ii kilin tanıştırmadan dünya- da) Daim, Biraz bize buyurursu- m de börcumu öderim... diye. ten e ni Bu esnada onların kapısının önüne kadar da gelmiştik. Ben mahallede her pencerede yüzlere kafa bizi sey- rediyorlar sanıyorâ ç kadınlar par başladı: — Demek «yere BE yürek ya- kan» Bien di sen onun mtte ye ğe ukadaşımın sene; onun evine gittikten ra büsl SİN retler içinde im EN p semtte oturuyordu. Bütün il, göyle p uzaktan tanıyanlar için — O mu? ardı... Dehşetli çapkın... Uçarı e n... Ona buranın aranan diyorlar... İsmi «Kaza- nova Bal ire işine kalmıştım... Baki azanova i yanyana ne adar vi düşüyordu. İki üç gün bir ei ai Baki ile kaişilaştıği dı. Gi e Ni lm bay a dim, nerelerdesin yahu?.. Sen mi Bilirsin ki, ben böyle şeylerden hoşlanmam. dim. nuzu beşin vakit verirsiniz... iğ diz iz saçak bir hale ll tramvay rettiğ e koluma gir — Azizim... Hem yürüyeliı de sana nasıl uçarı bir rl mn Ze e nasıl Kazanova olduğumu an: e yürürken anlatmağa baş- ladı: zi Hattâ İsi ak Te kadın hava, dan bile setti — Ne rape adar Günl yağıyor... de- “Hele şükür te gelmiştik, Ben ona ön Yanın oturduğu için: gün erkenden eve dönüyordum. Tam Yal PRL Gazetemi açtım. Beni ar mahcup, utangaç tabintiz Bir yes olduğumu bilirsin. Gözle- ge en leşi di La İN Aa Re mik yanım: a bir ka dini nn oturduğunu his- im. giri ikü bak: madım. Fakat insan yanına oturan gene gözlerimi gazetemden ayırmıyor- dum. Yi bı iki kadın biletçiye bo- gulması bir para vermiş olacak ki alameti ez etti: büyük parayı boza- b. a Yük oturan kadın tatlı si — Eyvah, şimdi ben ne yapa; 'Tramvaydan inecek miyim?. zi terdim. Neme lâzım, hakikaten güzel dı doğrusu... m beni ona göstere! ya bilet ii b çok. koli vardı... Belki bay Hakikaten biraz evvel Beli ez mi rken cüzdi birçok Kukluk, tek liralai üştü . Ve - genç ın bu sefer ğımı hissediyord peki... diye kekeledim... Pa- r PE... Tanızı bozayım... Derhal cebimdeki paraları çıkar- dım. Tek liraları saydım... Meğerse ce- bimde 8 tek İira ile li e pie lamıştı. Gl liz yal ni bozmak ümidile paralarımı elimdeki yetmiş kuruşu e 0 lirası Sayarken 5 iniyorum... diyerek yol istedim. — A... dedi, ben e burada oturu- yorum.. birlikte ineri Eyvahlar olsun... sildi oldu mu o- Yanlar?.. Birlikte tramvaydan “indik. — Aman efendim, dedim, ni diye minimini dudakla. miyeti var... 10 Ke için Di e rını ari Nihayet bütün israrı- eğe değer rağmen kendisinden Mi Evi- O incecik sinin yukarıy& doğ- | me ei si ü mahallede ru belliki müthiş bir dedikodu. Ben beyaz konak- — İmkânı yok, dedi, borç borçtur. | taki kadınla eve kadar gelmişim 10 kuruş da see 10 bin lira da olsa | kapının önünde saatlerce tatlı tatlı ayni şeydir. Hemen ödemek isterim. | konuşmuşuz çene çalmışız. Adresinizi ie misiniz? si akşam & kadın 10 kiri büsbütün te- | borcunu kendi elile benim e lâşa düştüm: tirmez mi?.. Mahalle belini a di işe bu | kalandı. bekâr adi kadar ehömmiyet verecek ne na ; mın evine ne için gidermiş... Artık ili Fakat o borcunu ödemeği bir iZze- ee Si E spy bir e bile ge- Si nefis meselesi mıştı. İsrar etti. çiremiyı Aradan bir müddet rr e başlıyan konuş- ge İşlerim ? > deme e oğmş ki, yerleri i ışıyor- Bütün ai Ga öne bir al iel geç vakit evime gitmek üzere işimden çıkmış- tım. Yanımdan bir otomobil geçti: Şo- dör: 0 kuruş bayım... diye bağırdı. A atladım. Bir dene göre- yim? İçinde bizim ahbap, genç kadın esadüfe pek sevindi. Lâ- rm: ark dai idim. İsim günü vardı. 3 şişe bir eN içtim. Başım halde mi miki. ne ucuz değil mi? 10 çin a e olsa kendimi am ze ba 3 Bizim “e gelinceye yağ yağıyordu. İyi ki şemsiyemi almış- tam imdeki şemsiyemi e Ah, dedi, in sizin bana yap- ün iyilikler ii bitmiyecek... Şim- di de şemsiyeni altına sığınaca- — — Buyrunuz... Artık anamda deri baka- mıyordum. Hel ım önümde işimden eve, Si işime gidip gelen ben böyle yanımda son derece güzel, pek serbes tavırlı bir genç kadınla be- raber semtten geçeyi: t içimden: Ber halde şuralar- da bir isi oturuyor. Bizim sokağa gelmeden benden ayrılır diye kendi te teselli e ıkağa giden b imi ti . Ben yüzsüzlüğü ele — Müsaade bem “eyi bi dedim. Ben bu yokuştan ğim... O buna sevindi. —A.. “dedi, ne iyi... kuştan aşağı ineceği: üreğime iniyordu. aye mn bizim sokağın başına geldik. Mis bm sapmak istedim. ağ ım ben buradan aytılmak mein. Bu sokağa gire- Ben de o yo- o büsbütün. "sevindi: — Ne âlâ... Siz pe lanmadan niz... Bendeo solak e konak- ta oturuyorum... dem: İşte o zaman ei rez «Be- yaz konak»daki iki semte he dedikodular dönüyordu. Ben şimdiye kadar onları otomobilde yalnız ei Şoför tam bir sokağın ar ve mobili durdurttu. Genç kadı 10- KAFTAN PAŞA GELİYOR z arihi Yazan: İskender F, Sertelli Deniz Roma — Tdi & 137 Artık yola çıkılabilirdi. Fakat (Korkunç Filip)i donanmada Sinan reisten başka tanıyan yoktu. Kılıç Ali paşa, her yıl, di siminde adaların vergisini £ lamak ve hıristiyan a sahilleri” yaz e deniz ticaretimize ti tmek üzere dd a İle de- nize çıkıyor ve kış Eski yaklaşın- ca İstanbula dönüyor korsan Filipi tanımiyorlardı. Sinan paşanın: « — Bu herifin İspanyol iki anlarsam, Sözü de gösteriyordu ki, han daki devlet Filipin milliyeti hakkında bir ii vardı. Sinan paşa, Filipin İspanya hü- kümetinin man ve Man altında iyiyse ptığına da ina- amıyord! Türklerle mütareke yapmak üze- re İspanyadan mea — za laşma yapmağa mi e on ie vr mümessilinin verdiği teminat a bunu İren rdu, il e yap- 'ehamet ? Büt yollar, Türkiyeye ebediyyen dost, ere is tiyorlar. Eğer kralımız T: a ge- lebilseydi, oda benim gibi nice ve benim gibi yalvaracaktı!. Demişti. yollar, şap yapmak ae — e inme a m een İspanya hakime e ne bekliyebilirdi?. in adalı bir serseri “olduğuna gülmeler, İRKİ araştırılıp ka- b indi. Lâkin dertilecek, a fasının karar Meli ği beni He dedi. 'Tutmasam belki yı Lim ini o riği sarayına kapanarak ka- tutku Kapısına ka: İsm ioünel dar güç hal ile götürdüm. Çelimsiz bir insanım, O sallandıkça ben lanıyordum. Kapının gali bana u- ei lir mahalle çalkanıyordu. Artık gece yarıları ni yy iye ıkıla yıkıla meler iniyor, ei kucak ei yürüyormuşuz. Ben mahallenin Kazanovas imişim. Daha nelerde ne- n bu suretle müf- e in an EİN «Kazanova Ba- ki» (Bir yıldız) NEVROZİ bile bu meseleye sinirlenmiş ve Si- nan z *— Tez donanmayı çıkarın. bu Demekten kendini alamamıştı. İşte o yılın ilkbaharda çıkacak olan donanma Tersanede bu maksatla Türk del ri martın sonlarına — abla ksk dardı. yıl da aksi e kış çok emk > slm geldiği halde yer- de şii sözlüğe rdı. ai nl dereler, göller, havuzlar donmuştu. ç Ali paşa: — Mart sonuna kadar hava gev- peşini kovalamağa baş- pm Ali paşanın hastalığı... Salih, Mahmud reisler ge- — a e araş kar kalkmıştı. de- galar iştirâk edecekti, zim Fil. pin yelkenlisinin kuş gibi uçtuğu, dalgaları kolaylıkla aştığı söyleniyordu. Kılıç Ali paşa: — Bu sefer Korkunç Filipi e halde, birdenbire hastala- nıvermesi bütün denizcilerin neşesi- çırmışta. Baş, diş, am grip romatizma ve bütün ağrılarınızı derhal ei ex çok alin alba ” r. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. Martın'on beşinci günüydü. * © Sef t- ve ladı:. tan indirilmiş, bütün eksikleri ta- mamlanmıştı. Sinan paşa: — Korkunç Filipi ve gemisini yas Mea tanıyanları donanmaya alı “Di emir vermişti nanmanım Dağına geçen Treisler« in kğ birisi Filipi dan mişti. Filipi yakından tanıyan bif yel eikenci i vardı. iz bunlar da ni bile gece Kiros adasında Deli Yorgonun meyhanesin- bm en ri ee kalmışlar, in oynatıp içmiş- wi le olayı işin, Pipe dos ge, 5 Donanm: irinli Filipi çok iyi İz bir kaptan arandığı . ep gelen isim, Küçük Sinan Kılıç Ali pa yağıda ya yaaa, Hüsrev ve Sai re — Martı Salih reis: — Biz, başımı: siz bulunmazsa çok meyus oluruz, devletim! Diyerek, kaptan ordu. Hüsrev bir sorusu, kaptan paşayı yâtağından kımıldan- mağa mecbur eti Hüsrev reis: ş — Devi ferki gas yemiz, her hangi bir devletle harp değil... S olaşıp, ayni zamanda ipi ak- Küçi vardı. Küçük Fanmin olma- ya 0 > ea i kim yakahya- İniş i paşa, Sinanın adını du- yapın hafif bir göğüs geçirdi: doğru söytüycrsun, Hüsrevl Sinan — Onu e mng gören yok. Padi- kendisini şehir dışına sür“ dükten mi ge re me ve bu- zi yaşayıp yaşamadığı belli değil — Hele bir araştırsan... Belki b köşede sığınıp kalmıştır. — Vİ ei eme buyurmalı “ nk Sinanın tekrar donanma- ya alınması ve her tarafta aranması ratarağtıriliğ. Hüsrev ve Salih reisler, İmami pa . şa tarafından bu işi veziı aç Dağa vi 5S pey a verilecek... Yusuf bunu duyunca eve koşmuştu. Sinan gözlerini açtığı zaman, kars da şahlanmış ve gözlerini açmış bir halde Ee duran bişe — dü. Gözlerini Si ika ya i

Bu sayıdan diğer sayfalar: