1 Nisan 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

1 Nisan 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Bâki gecesi,, dolayısile... Bâki ve “Bâki gecesi,, etrafında edebi- yat ve sanat adamları ne düşünüyorlar Büyük şair Bâkinin Edirnekapıdaki mezarının taşı: vaktile nasıl çalındı ? Eminönü Halkevi büyük şair ii için bir «Bâki gecesi» hazırladı: hareket hakikaten güz bir kadi cesi> naslık nümünesidir. gec: etrafında tanınmış bir kir ve sanat adamile konuşuyordum. iden, esetlörinden, hayatından bahsediyor- duk, Bir aralık konuştuğum zat: — Mümkün olsaydı da Bâki için hazırlanan ihtifal on mezarında yapılsaydı, de di. iz rının Edirnekapı ha- ricinde olduğunu bir yerde okumuş- , Sanatkârın kabrini ziyaret için kalktım, Edirnel icine gittim. Lâkin kime 5: m büyük-şaji mezarı'hakkında malümat almak. Kö» dı, rm bu pa 17 sene © ipan Hidayet ime. dadımıza m a lk adetâ canlı bir mezarlı A ai ii r taşın ni Kitabeyi ez yordu. Mıntakası dahilinde, e birçok m Mani mezar: rı vardı, Bu sahipleri- ne aid bir çok ğe ya vakalar biliyordu. sine a uzaklarda bir mezar gös- tererel ni 'üyor musunuz? dedi. Siyah Dai di Ey bir mezarın ba- ası. © İerledi zarı başında we ayari EhimE bizi e müte- assis etti e yıllardanberi Bâkinin mezarını ziyaret ettiğini öğ- renince merakla sordum. Bahriye ar Salâhaddin imiş. Bâki, Süleyman Nazif, Mehmed : lee çok in mesafelerde ya- “Büyü ir Bâkinin kabrinde dört e di CN var, na üzerindeki zaran gayet sade denilekilecek | biri üslüpla yazılmış: «Ülemadan ve Sultanı şüeradan merhum Abdülbâki efendinin ruhu Ki Simi 3 Ni sürüp giden n pek bakımsız bir ül armalar, dikenler, yabani ot- ılamış. Mezarın dört kö- şe taşı ö öteki mezar ri ları arasında Barin hayranı mâ; imi bir ziyaretçisi vardı. Eski rejinin .muhasebe müdü- rü, Bâkinin taşını kendi hesabına bo- m vi ettirmişti. Mezarla o meşi . dedi. “ Bu sıra adi yani rın Kli ai e nelik bekçisi Hidayet ya yerini bir Sök eski ei le Va aye arkalı Bâkinin kab- rihe ald bize şu dikkate şayan vakâ- rür dikerims dedim. Muradım oldu, şimdi taşı getirdi Bu vaka civar muf Taşı bir iki — dahâ: li iğ kalkış- tılar. Bu erine taşın etrafına betondan bir ia yapın ağa mec- bur olduk. Bakınız işte o çerçeve... Şimdi — m çıkarılmasına imkân o) Haki ie en Bâkinin mezar taşı et- rafında beton ve demirden oldukça Kalın bir çerçeve var. Hayatında kendinin kadri bilinme- di m ak mi Bâkini: rini bilmiyen ins: ölümünden sonra zavallınm taşını aşırıyorlar, Büyük şair Bâkinin Edirnekapıdaki mezarı «Bi rd di a bazı çi yat ve sanat kında alime ri üyük şair ve eserleri ya ötedenberi meşgul olan Güzel #epak; -ademisi direktörü Bürhan Top Taj oi ram — Bâki il zuli a KE bir me AE mi? ardan hangisi daha kuvvetlidir? ER Toprak cevap vel — Bâki, şüphesiz ki çok ir bir rdir, Lâkin kendisinin Nedim Fuzuli ile mukayesesine imân yoktur. Çünkü bunlar a enleri, kendi sahalarında tam: ayrı şah- siyetlerdir. Bunlar ü ri nr vve lidir, Fakat üçünün de büyük husu- siyetleri vardır. hi e dolayı onları yanyana getirip m e mi slemeyi. Meselâ Nedim ziyadı dünyevi bir rik. Fiz daha başkadır. Bâki ise büs- n başka bir yaradılıştadır. leselâ Bâki ile Nedimi veya Fu- zuliyi mukayese etmek gece ile gün- Sal iğ Ee etmeğe ben- endisine mahsus bazı yi çümzi ir. Gündüz ise büs- bütün başka türlüdür. e Ka Bu dei szeken gece- leri vel e daha fa: vi ire $ verik mesine taraftar sz ia ki geci a çol ik ie dü- ülmüş bir harekettir. Bu tarzda edebiyat geceleri yapmak memlek: “a ri sanat ve debiyat hayatı ci iyük faydalardan biridir. Hiheyin Cahid Yalçın iyor Bundan sonra üstad “Hüseyin Ca- hid Yalçına sordum: — Bâki bakmak Mikriniz nedir üs- tadım? e verdi «Bâki re bu kubbede bir hoş sada İMİŞ.» uvvet itibarile bu şairi nasıl bulyorsunu? nuni Süleymana mersiyesidir. Fuad Köprülü, Baki hakkındaki dü- şüncelerini yazmıştır. e ede- biyatçımız - Şahabeddin Süleymani biride yazdığı derini. a lümat arayağız, uzun boylu, zayıf bir adam im bahsediliyor. Hattâ bu- Şairin rakiplerinden Emri n için admde biri yazdığı v iie Bakiyi ie > diye e Sİİ et karga sözü şaire : lâkap san kalmış. Zamanın zarif kimse- leri şairi «Karga Bâki» diye çağırır. larmış. Hikmet Feridun Es Yazan: SÜLEYMAN KÂi Cevabını verir. Büyük kardeşi Ab- MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Tefrika No. 11 Berberi bildiği gibi harekette serbes bırakırdı. Hattâ bazan makas şıkırtısı uykusunu ve Sultan in ee — Mkü paşa, Niyazi bey ve saray — iş uzayacak; ikindi geçecek; biras şad: ; — Birader gibi değil, döst gibi olu- nüzl - İhtarında bulunur. (1) hoşlanırdı. Bir gün maiyetile ii İL ei Bir ara başma- beyinci Lütfi Şimavi, ral Halid Zi- n e e âmire SE Mia Şe- unda imla lann e Şeref bey kürek çekiyordu. Bunu görünce Sul- in Rek ini. öl e si ilede ağn e gidebilirsiniz. Amma ki nın! demişti. Emin olduklarına SAR gös- Hurşid paşadan lanma il Diyerek namaza durmuştu. Duasıni bitirdikten > Mi hamdolsin! Bir rekât bile borcum yok! vi tarikatına mensup olduğ! iş Merlerliğe dair Sühatiielerder lanırdı. Mevlevi şeyhi Ablülbakı e sti huzuruna bel etitikçe ara- larında ee eviye ir uzun bahisler si mi Mevleviliğin âdabını, selini pek iyi bilir, Mevleviliğe dair bikek beyitler, şiirler okurdu. > tari. m ulu, orta münakaşalardan azdı. rılması için birkaç defa kendisine müs racaât etmişti; hünkâr savsaklıyordu. müteessir olan bu bey bir defa arkadaş“ Sadıkzade SEE Deliklerin kapatılarak vapurun yüzdürülmesi çalışılıyor İzmir pe Mersin hattın- uray: vi dan bura, d karaya men batmış yüliyeln? bulunan — aa vapurunun İzmir e ir 1 yolcularını getirmiştir. göre rın anlattıklarına. ME ii ulunmamak için eN E münkün e .mıştı. Mahmud Şevki ür yı “ Bahriye Kapl a alınca memnun olm akar paşa hakkında beslediği — Efendim! Hergün can ez ik ken hünkârı ima ile meşhur: Mevlevidir sevdiğim her dem zan ye beyi maaşile e ederek Mimik den uzaklaştır. ğile saraydan uzaklaştırılmış! güle kol iğunun arkasma dayanmıştı! Sultan Reşad Istablı âmire müdürü miralay Şeref beyi her törende, her gezinti ve seyahatinde yanında bulun- durmak isterdi. Pa SM n Şere! ref vi da karaya oturmuştur. da ine dairesine sular hücum edin- vapurun muvazenesi © bozulmuş, seki lâmbaları sönmüş, fırtınanın eskin ıslıkları arasında, zifiri karan- EZ m tayfalar ne ini larını sşla rdır. Kaj ptani ın soğuk- KİŞ iş ye- lek ve Esa intizamla dağıttıra- rak w terk emri vermek için teikey eN beklediği görü gösterdiği t ları Şeref Li aleyhinde bazı e bulunmuşlar: Sultan ll — — Ben a, İmrâhor mezada! Diye sözü cü kestirmişti. Şeref bey de padişahı memnun edecek hiç bir fir- satı kaçırmazdı. çıkarmış, bir yastık üzerine dayamış, başında takkesile kalmıştı. Bu sırada bir misafir geldiği haber verilmesi üze- rine odada bulunan Şeref bey yastığı kaldırıp fesi yastık üst stünde hünkâra takdim etmi den eşyasına dokunulmasından pek meğer hazzederdi. Bu esnada yanına kaymak ağzından bir söz çıkar. m in paşanın hatıratında nakle- öğre göre: bdülhamid dı Reşad efendi. ye im takip ağa sim BE an yanatta bul emi da ira en Reşad efendiden bahseder- Ka Tahsin paşaya - şu sözleri söyle mile rafndakilerin kendisini maüttaki ve mütedeyyin ARAR ister, maksadla her sal çi dairesinde iç ei nazır penceresi önüne oturur ve elinde dışarıdan görü- Sw ze okur. Sabahları hizmete giren hade- e yok in iyi- si; Kavrelilerinden bildir Fa- dümdad e e Sİ kia di © “| karımışlardır. Mersin vapuru da bir | me takdirlerini beyan eylemi. smaç benii Gönde ve balm ile i i hak. | Kisim yolcuları almıştır. ülhamit meşgul — Bu gibi edebiyat geceleri hak ReyiE 5 di Agam gerek selefi sultan sin vapurü, Kazazede vapurun bir kı- defe (virüüm duymaz) âmiyane taz yolaldulaşai efendi rr edebiyat hareketini, her siye sey Ele can ve gönül- den Yusuf 7 riya Ortaç va — Eski LER en kuvvetli söledi biridir. Süleyman Kanu- niye yazdığı mersiye sanatkârane yon- imu: mermx ütunu gi abadan. Şu beytin güzelliği. ne bakını: «Hurşide bal aksa gözleri halkın dolagelür Zira gröünce e ol mehlika gelür» — Bâkide 'n beğendiğiniz parça bu mudur — in en beğendiğim şiiri Ka- kısmını kâten kapatılarak vapurun yüzdürül mesine çalışılacaktır, Bunun için ter- tibat kir Çünkü Sa: de vapurunun kıymeti büyüktür, Ağır ve fazla ii aşmakta diğer DR Jarımızdan Va tw a di 4 yolcuları Lir Sel İstanbula gönderilmişlerdir. şi golelan ini v— ekmişlerdir. olurken mniyetsizlikle aldığı tertibat ve takyidattan bahsetmiştik. Sultan Reşad kardeşi EE öyle usturadan, makastan heye düş- anı huylanmaz, şüp) ia ezdi; Abdülha: ii gibi saki EE kendisi tıraş etmeğe kalkmaz, berberbaşıyı bildiği a hall ser- bes bırakırdı. Hattâ bi şıkırtısı uykusunu bile > beki bi uykusunun tıraş işini geçiktirdi- . sy vaki olurdu! an Reşad e ve rami vini idi. Beş vakıt namazını kılardı. Bir gün bir le indi rken ie namazı vaktı gelmişti. Yanındaki ma- beyin başkâtibine: Murad, gerek ME vezir yi ihtiyat ile telâkki giye e ul Reşad velial e iken bu ka- e Tie gösterişte bulunur mıydı? unun ehemmi ei şey sulta, İn nak arak müctenip vaa (Ari ar) Açık muhaber, e idaresi kemeye dair çok ya yardır. n Kâni İrtem (1) Lütfi Simavi; Sarayda gördüklerim P k n5duimpu Ge id di 0

Bu sayıdan diğer sayfalar: