13 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

13 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» İtalyan Sovyetler edil; dir, MİŞ olsn bile Japouyanın Aynı Zama; » Amoy rini nun da a anEhayda sa emi MS edilmiş nezd m hüdüdunda Mei Müfrezesi in işti. Japon ku iştir, Bu, badisel as$a Varşovada diş- çoktu, Kapı- ENE kiz ayy, ila yolu kesti: Bir Yür, zi islerin ortasına atılıp bvene iel bırakınız, “ben Beet- iler imla polisler Kıza -i Mr su Sinema kendilerine söylen- YE ea artistleri ne talihli Markada se bayan Karen John- Mi idi, gç,, Püddeiumumi mua- tayin edildi. p, mahkeme âza- hâkimi oldu, imarkanın ikinci .Sdi kere kür Tihda yönte alanında bir hafta Nrse, ey erilen filmler uçuca ger ik, <dilecek kurdelâ küre. Amörikag, © evrelermiş. Le bi At bir lim tri senede Ka mi ü 3paş >. Biri, Sam Işiklandırmağa Japonyanın vaziyeti ittifakına girip girmemek için bir karar ver- etmiştir. Sovyetler arasmdaki müzakerelerin varacağı neticeye. bu Birliği İn; : u ittifakın, giltere ve Fransa ile ittifak ettiği takdir. — —— i ... Yeryüzünde kadın! bü : Te yük bir gramafon | Dimi ee © geçen hafta siyah. | ri kişt girdi. Başlarında #apka, sertlarında re dan şe Diri noterdi, Plâk hazır. kle Yasiyetnamenin met. EN Aazay met- Kl revire temsil şubesinin > emil faaliyeti eş nkaragücü tettisi! şu. vi istatistiğe göre n Vermiştir AY zarfında otuz iki iddet, MK tğüni Yaş ğin Şubenin reji- rerinin gay ae amatörü Şem. leri hr tihabındak: isa i nrlayısı Amil olmuştur. Ta dakikalaren al Msi şı i dek Sagi e Avni zamanda Kırık. me er ii 1 Asında her ay ye. erek, oradaki mü. "a yaşlarını Kar. Wduk. Onlar & da muvaffakiyetler â92”7 em İİ k koza mahsulü ei da İştiğal eden Yay Mahsulünü istik. Modern vasiyetname EUNAAEENAA EAA 0AEERAE EAA ENAAENEEN w tir W, Ucibi, eniyi erilen emizi çevreler Avrupa kıtası olacağı muahedede İngiliz - İtalyan ittifakına girmesi muh- m aa İngiltere ve Fransa ile münasebeti iyi değil- £cnebi mıntakası Kulangsu adasına Japon donan- abloka alı, Kırmış, hem de adaya mücavir 300 kilometrelik A durdurulan, na almıştır. Japon bahriye kumandanlığı bundan » inekle kalmay ve Fransız vapurlarının yalnız evrakı muayene n ip harb kaçağını hamil olup olmadıklarını anlamak üzere edileceğini ilân etmiştir, ri İm e fabrikatör Japon askerleri tarafından süngülen- | Gl: memurlarına teslim edilmemiştir. (Tiyen Çin) deki Ve mtiyazlı mıntakaları Japon Çin hikümeti kaya girip çıkmak menedilmiştir. z İngiliz ataşemiliteri - kaymakam Speors dış muharebede 7 Japon kuvvetlerile Sovyet kuvvetleri arasında vuku militey, © JAPON teş hattı içinde. bulunduğundan tevkif edilmiş. ki İngiliz mü gürmeğe giden İngiliz sefareti memurları ile Tiyen Çin- i kumandanına mevkuf ile görüşmelerine müsaade mandanı İngiliz memurlarının ziyaretini de kabul er İngiltere ile Japonyanın arasını hayli açmıştır, askerleri tarafından muha- AKŞAM Meksikada alenen öpüşmek karı kocalar. için de cürüm < sayılırdı; son zamanlarda zabıta garlarda ay- rlirken öpüşen kadm ve erkeklere gözyummaktadır. Kaliforniyada 17 yaşında 60 kilo ağnlarında bayan Relna <Brewer, Jiu - Jitsü müsabakaları yapmakta, 75 kilo ağırlığındaki erkeklere de meydan okumaktadır. Romanyada 327 yaşında obayan Anna Mayer kumaş ve terzi paraları; | nın. pahalılığını protesto etmek mak- sadile sokağa çıplak çıkmış, tevkif edilerek bir hafta hapse mahküm edilmiştir. ; Bnobun tercümesi bizde züppedir. | İngiliz koleji Etona İlk tessi edildiği | zamanlar yalnız asilzadelerin çocuk» ları alınırdı. : 1850 de bankerlerle | fabrikatörlerin çocuklarını da alma. | ğa başladılar. İsimlerinin kenarları: | na «sine yobilitates, yani «asaletsiz» yazılırdı. Snob oradan geliyormuş. nini plâğa okudu. Vasiyetnameyi ya- pan da ilâve etti: wBu vasiyetname benimdir» Plâk hazırdır, ancak Varşova ad- liye mahaftli, bu vasiyetnamenin ka- nuni mahiyeti üstünde münakaşa ediyorlar ve büyük bir ekseriyet Du vasiyetnamenin meriyete konmıya. | Cağı fikrini ileri sürüyorlar, | Şişli - Harbiye arasındaki yaya kaldırımları Şişli ile Harbiye arasındaki yaya kaldırımlarının bu cadde üzerindeki bina sahipleri tarafından yaptırıma» sını temin etmek Üzere yarın saat 17,5 da "iayoğlu Halkevinde bir top- Jantı yapılacaktır. Bu toplantıya Va- li riyaset edecektir. Dükkân sahibinin ceketinin cebinden para aşırmış Jozef adında bir sabıkalı. Tahmis çarşısında hırdavatçı Hüseyinin dük- kânına giderek öleberi satın alacağı- hı.söylemiş ve bir fırsat bulup dük- kân sahibinin duvarda asılı ceketinin cebinden -İki yüz lirasını çalmıştır. Vakayı müteakib - yakalanan Jozef dün Sultanahmed birinci (sülhi ceza mahkemesinde muhakeme edilmiş, suçu sabit olduğundan sabıkası da göz önünde tutularak yedi ay hapsine karar verilmiştir. Robert Kolecde diploma tevzii , Bebekte, Aimerikan erkek kolecinde 16 haziran cuma günü-on yedide dip- loma tevzi merasimi yapılacaktır. Bu münasebetle müdür ve muallimler MA o. gün;bir Wee berip: etmiş. a, Amerikada ticaret âleminde garip bir kredi usulü tatbik ediliyor Bir Amerikalı kendisile mülâkat eden bir Avrupalı gazeteciye, Ameri- kanın ticaret ha- yatında cari olan aşağıdaki usulleri anlatmıştır; «Bir cevahirci bir gün bir müşteriye elli bin dolar kıymetinde bir elmas kolye satar, Hakikatte o müşterinin kolyeyi ödeyecek parası yoktu, Onun için elmasçıya karşılığı olmıyan bir çek verdi. Bankadaki hesabı carisin- de ancak bir buçuk dolar vardı. Fa- kat Amerika, paranın mülemadiyen tedavül etmekte olduğu bir memleket- i tir. Cevahirci bankaya kadar gidip çeki tahsil etmek zahmetini göze al- dırmadı, satın aldığı başka bir malın karşılığı olmak üzere, onu başka bir tipcara verdi, İkinci tüccar da ayni Suretle hareket ederek çeki üçüncü bir tüccarı teslim etti, Bu surette çek, hiçbir karşılığı olmadığı halde, birkaç gün zarfında on elden geçti ve her de- fasında 50 bin dolarlık bir iş akdedil- miş oldü. Nihayet, kıymetsiz çek, Ame- rikanın servetini yarım milyon dolar arttırmağa hizmet ettikten sonra onuncu tüccar onu bankaya göndere- rek dolarları tahsil etmek istedi, - O zaman banka, çeke mukabil hiç- bir para veremiyeceğini, çünkü kiy- meti olmadığını Söyledi. O anda bir- kaç -günzarfında akdedilen yarım mil- yon dolarlık işlerin hiçbir esasa da- yanmadığı birdenbire meydana. çikis verdi. Bu vüâziyet karşısında, ilk önce hatı- ra gelen şey, on tüccarın müteselsilen biribirlerine müracaatle ya paraları ve yahut malları istemeleridir, değil mi? Fakat böyle bir talep, akidlerin kaldırılması demek olurdu. Onun için en son çeki eline geçiren adam, diğer dokuz tüccarı bir araya topladı ve on- lara dedi ki: «-— Arkadaşlar, biz müştereken 500 bin dolarlık bir iş yaptık, Her birimi- zin bu işte yüzde yirmi beş kazandığı: ni kabul edersek, beher 50 bin dolar- da 12500-dolar kâr ettik demektir, Akdettiğimiz o işlerin hükümsüz ol Üvey oğlunu fırına sokmuş Komşular yetişerek çocuğu kurtarmışlar İzmir (Akşam) — Manisanın Ka- raoğlanlar köyünde tüyler ürpertici bir vaka cereyan etmiştir. Yapılan tahk'kata göre Şerife adında bir ka- dın, Üvey oğlu beş yaşındaki Hasanı diri diri yakmak için fırına sokmuş- tur. Çocuk, elleri yanmış vaziyette komşuları tarafından kurtarılmıştır. Hasan, Mehmed Budak adında bir adanın #lk karısından doğmuştu, Mehmed, Şerife İle evlendikten son- ta (Ayşe, üvey oğluna fena muame- le etmeğe başlamıştır. Son vaka, Şerifenin, Hasana küçük bir mesele- den fena halde kızmasından ileti gel- miştir, Hıncını alamıyan kadın, onu evin yawıbaşında ekmek pişirdikleri fırt na atmağa kalkmış, Hasanın feryad ve çığlıklarına zerre kadar ehemmi- yet vermemiştir. Komşular, çocuğun feryadını işi- tince yetişmiş, fırında elleri yanmış olan beş 'yaşındaki yavruyu kurtar- mışlardır. Vakayı haber alan küçük Hâsanmn dayısı, çocuğu - aldığı gibi doğrucâ müddelumumiliğe götürmüş, vakayı arlatmıştır. Hadise tahkikatına el ko- yan müddelumumilik, Şerifeyi ha pishaneye - göndermiştir. Tahkikata devam ediliyor, Amerikalılara göre karşılıksız çekin de bir kıymeti vardır. Böyle bir çek vererek bir elmas kolye satın alan bir adam yarım milyon dolarlık işe sebebiyet verdiğinden dolayi tebrik mektubu almıştır ! duğunu ilân edecek olursak, bu kâr- larımızdan bir santim bile kalmiya- caktır. Halbuki kârlarımızdan bir miktar ayırarak 50 bin dolar toplar- sak ve karşılıksız çeki bankaya öder- sek daha iyi olmaz mı? Böyle yapti- ğımız takdirde, her birimiz yüzde on beşten 7500 dolar kâr etmiş olacağız. Karşılıksız çeki imzalıyan müşteri ek mas kolyeyi alkıyoyabilir, çünkü böy- le olduğu halde bile her birimiz çok şükür 7500 dolar kazanmış oluyoruz 3 Mecliste hazır bulunan on tüccar 'bu teklifi kabul etti. Sahte çeki tan- zim edeni mahkemeye vermemeğe ka- rar verdiler ve kârlarından hemen be- $er bin dolar ayırarak 50 bin doları tedarik ettiler. İçlerinden birisi dedi ki: #Biribiri- mizden ayrılmadan evvel çeki veröne nYüşeterek bir teşekkür mektubu gön- dersek nasıl otur? Bu adam 50 bin do“ larlık bir çeki tedavüle çıkmak âuretile memleketine hakikâten bü- yük bir hizmet yapmış oldu ve devir muamelelerinin yarım milyon “dolar artmasını mümkün kıldı. Onun yar dımile para.tedavüle çıktı, işler gö- rüldü; bankalar -komisyonlarını aldı- Jar, devlete vergiler verildi, biz de kâr- lar temin ettik. Bu namussuz adam diğer birçök para“güzlülerden ziyade Amerikan medeniyetinin hakiki me- kanizmasını anlamış oluyor. Bunun mükâfatı olarak elmas kolyenin ken- disine bağışlanması, hakkın yerine getirilmesinden başka bir sey değildir. Ben kendisine bir de tebrikname gön- Geriimesini teklif ediyorum.» Bu teklifi yapan haklıydı. Çünkü 9 dolandırıcılıktan hepsi mükemmel surette İstifade etmişlerdi. Hâkiki pa- rânın, çek mukabilinin hiçbir ehem- miyeti yoktu. Esas olan şey, iş başar: mak için lâzımgelen Yasıların ele ge- girilmiş olmasıydı. Nakid paranın vü- cudüne lüzum yok- tu; Aarda yapılan ve bitirilen akid- ler çekin ödenme sini kolaylıkla te min edecek kadar bir servet hasıl et- müşti, Amerikalının anlattığı bu vaka Üze- rine Avrupalı gazeteci, kendisinin de cebinde üç gündenberi bozdurmadığı bir çek bulunduğunu söyleyince, Ame- rikalı şu cevabı verir; <Üç gündenberi mi diyorsunuz? Bir kredi vasıtasını böyle uzun müddet cebinizde hapsetmekte ne mâna var? Sizin yerinizde olsaydım, ben onu der- hal tedavüle çıkarırdım. Mesele gayet basittir, İşte size bir zümrüt bilezikli Bu bileziği size on bin dolara muka- bil terkedebilirim, Çekinizi kabulvet- meğe hazırım, Zümrüd fiatleri müte- madiyen artiyor. Fusattan İstifade ediniz, bana inanınız. Büyle bir işe gi- rişmekle bütün Amerikan iktisadiya- tını tahrike sebep. olacaksını, Çünkü aldığınız fiatten daha yüksek Yiate sa- tacaksınız. Bu mekanizma yüz?sene- denberi Amerikalılardan her birinin günden güne zengin olmasına hizmet ediyor. Çekinizin karşılığı olmasa bile 2â- Tarı yoktur, Karşılıksız çek te bir kıf- met ifade eder. O da bir nevi kredidir. Yalnız bana' 2500 dolarlık : munzam bir komisyon vermeniz lâzımgelir. Bu parayı ben “karşılıksız çeklere karşı sigorta kabul eden sigorta şirketine yatıracağım. : İsterseniz, “alacağınız zümrüd bileziği, zümrüd #iatlerinin inmesi tehlikesine karşı sigorta ettis relim. Bunun için yüzde dört buçuk- Juk-bir prim vermeniz kâfidir. Bi Amerikanın en büyük sigorta $i nin ajanıyım. Bu sayede bileziği za rarsiz satmayı temin etmiş olursunuz. Demek ki bana 10 bin dolar bileşik, 2500 dolar komisyon ve yüzde dört buçuk prim ki, ceman 12950 dolar ve- receksiniz. Vergileri ben üzerime alı- yorum. Siz yalnız çekinizi imza! nız. Avrupada bin senede göremiy giniz şeyleri, Amerikada birkaç saat zarfında yapabilirsiniz.» GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Fransada heykeli dikilen Mareşal Joffre ransada Harbiye mektebi kargısın- da mareşal Jolfee'un beykel dikii- di. Açılış töreninde Reisicümhur ha- zır bulundu. Başvekil ve Harbiye Nazırı Daladler bir nutuk söyliyerek eski müt- tefikleri (Belçikayı, İngiltereyi, Rusyayı) andı Cihan harbinin başında Fransız ordu- $unun başkumandanı olan ve Almanları Marno'da mağlüp eden mareşal Joffre 1862 de Rivesaltes'te doğmuştu. 1809 da politeknik mektebine (girmiş, 1870 - 1871 Prusya - Fransa muharebe- sinde Parisin müdafaasına mülâsım ola- rak İştirak etmiştir. Fransanın ve Asya- daki, Afrıkadaki müstemlekelerinin bir çok yerlerinde askeri varifeler almıştır. Yüksek harp meclisi Azalığında ve erkânı harbiye relaliğinde bulunmuştur. KV nci plân ismile tanman bir sefor- Tramvaydan inerken otomobil çarptı Pangaltıda oturan sekiz yâşların- da Varvara İsmindeki kız; Osman- beyde Ltamvaydan inip kaldırıma ge- çeceği bir sırada şoför Saminin ida- resindeki otomobilin sadmesine uğ- rıyarak yaralanmıştır. Çifteli beygirler İstinyede bahçıvanlık eden İslâm, çift. sürmekte iken beygirin — attığı çifte ile tehlikeli surette yaralanmış, hastaneye kaldırılmıştar. i Karagümrükte oturan Hüseyin is- minde bir çocuk da ahıra beygir gö- türmekte iken bir çifte yemiş, yara» lanmıştır Buda tedavi altına aldi. rulmıştar. berlik ve temerküz plânını henüz bitir- mişti ki 2 ağustas 1914 de harp patlak verdi. Şimal ve şimali şarki orduları baş- kumandanı olan Jolfre hududdaki ilk mağlübiyetlerden yılmadı. «Stratejik ricate için emir verdi. Böylelikle, sol cenahını, Alman büyük erkânı harbiyesi tarafın- daü hazırlanan ihatadan kurtarıyordu. Bu ricatin neticesinde, eylâl 1914 deki Marne zaferi oldu. Almanların ikinei bir yaklaşma teşeb- büsünü de imkânsız bıraktıktan sonra, Jottre, Almanları kurjı bir yıpratma mu- harebesine girişti - Mülcakip muvaffakı- yetlerile 1916 da Fransız mateşalı öldü. Cephelerdeki yerini general Nivelwe terk etti 1917 de Amerikaya bir misyonla gitti, Muharebeden sonra da keza bir misyonle Japonyaya gitti. Joffre, 1918 de Fransız akademisi âza- sı seçilmişti. 1931 de ölmüştür. Mıntaka iktisad müdürlüğü müesseseleri bir arada toplanacak Mıntaka İktisad müdürlüğüne bağlı müesseselerin bir binaya toplanması muvafık görülmüştür. Müesseselerin Liman hanında toplanmnlari muh- temeldir, Kumkapı açıklarında boğuldu Mansur isminde bir Ermeni genci . İle Fenerde oturan Eleni ismindeki bir kız, evvelki akşam sandalla Kum .kapı açıklarında bir gezinti yapar larken Mansur .yıkanmak - üzere des nize “girmiş, fakat “bir daha çıkamı. yarak boğulmuştur. Cesed buluna mamıştar, # sl ai i

Bu sayıdan diğer sayfalar: