14 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

14 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başöğretmen Sabiha Gökçen talimat verirken, tayyareci, akrobasi fak oluyor. Genç kızlarımız hevetle işe! 'Türkkuşunun, şehrimizde bulunan ön bir tayyareden mürekkep bir filosu dün Yeşilköy tayyare meydanında İs. tanbul halkına klâsik akrobasi hare- ketleri ve filo uçuşları yaptılar. 'Türkkuşunun genç yilotları tarafın- dan idare edilen tayyare oyunlarım yakından görmek zevki yüzlerce İstai bulluyu dün öğleden sonra Yeşilköye koşturmuştu. Civardan gelenlerle be. raber meydanın davetlilere tahsis edi- Jen kısmı tamâmen dolmuş, bir çok kimseler ayakta kalmışlardı. Uşuşlara başlanmadan önce başmu- allim bayan Sabiha Gökçen filoyu tef- tiş etti ve tayyarelerin önünde, beşi kız olmak üzere küçük pilotlarla genç kumandanlara şu talimatı verdi: — Biribirinizden pek uzak uçma; nız. Uçuşların intizamı için mesafeye dikkat etmek lâzımdır. Kanadların arası çok açık olmıyacak. Fakat biri- birinize fazla sokulmamız da doğru değil Resmi üniformalı Türkkuşu men- supları başmuallimi, eller pur.tolonla. rm çizgileri hizasında uzanmış, hazır vl vaziyetinde ve büyük bir dikkat ve #lâka ile dinliyorlardı. Bu esnada bayan Sabiha Gökçene gazeteciler birçok sualler sordular © kısaca şu cevabı verdi; — Gençlerde havacılığa rağbet git. | tikçe arlıyor. Bu seyahatimizden sor- ra Türkkuşuna müracaatların ço cağını zannederim. Buradan Ed gidecektik, Saha çamur olduğu İçin şimdilik vaz geçtik. Yarın Bursaya ha- erket edeceğiz. İzmir, Konya ve Ada. na ile daha bazı yerlerde uçuşlara de- vam edeceğiz. Memleket dahilinde bu seyahatimiz bittikten sonra memleket dı seyahate çıkmak arzusundayım. Fırsat bulursam bu seyahati yapacağım. İn- timal Türkkuşunun bayanlarile bir- likte seyahat ederiz. Türk kadını havacılıkta da muvaf- başlıyor ve zevkie çalışmaya devam ediyorlar. — Vaz geçen oluyor mu? — Hiç raslamadım. Bu esnada Türkkuşunun en genç lim namzedi, 18 yaşında bayan Edibe Sayın atıldı: Vaz geçen mi dediniz? Türk kızı mı? Ne münasebet! Tehlike arttıkça tayyaremize daha fazla sokuluyor ve bir kat daha zevkle havalanıyoruz. *37 senesinde muallim mektebini terkedip Türkkuşuna yazıldığım zaman havâ- cılığa dair bilmiyordum. Bugün âlim oluğumu iddia edecek de- gilim; fakat o kadar nevesim var ki, tâyyareciliğe dair şimdiye kadar öğ- renilenlerden hiç birini unutmadını ve malür : artırmaya çalışıyo. rum. Bütün gayem bayan Sabiha Gök- çen gibi bir tayyareci olmak ve bii Türk kızı sıfatile beynelmilel şöhret yapmaktır.» “Türkkuşunun en küçük kızı sözünü bitirir bitirmez ayni müessesenin en küçük erkeği muallim nazemdi 18 ya- şında bay Kemal Karapars ile kon tuk, İmtihan heyeti karşısında imiş gi- bi heyecanlanan genç, Türkkuşuna bü- yük bir hevesle 937 senesinde girdiği. ni, tayyareciliği çok sevdiğini ve be- nimsediğini anlattıktan sonra dedi ki: — Son akrobasi kursunu da bitir. dik, Akrobasi uçuşu seyredenlere kor- | ku ve heyecan verdiği kadar havada yuvarlanan tayyareyi kullananı zevk- lendirdiğini söylersem şaşmayınız. Tayyarecilik o kadar zevkli ki, in- san bir defa içine girdi mi bir daha kendini kurtaramıyor. Paraşütle at- lamak da öyle, Hülâsa bu mesleğin her tarafı zevklidir. Duyduğuma yü. Te gazetecilik de öyle imiş! — Evet amma, bir farkla... Siz uc- mağa, atlamağa çahsırsınz; gâzeteci. ler de atlamamaya... rağ ra ama ürkkuşu filosu Yeşilköyde gösteriş uçuşları yaptı Halk paraşütle atlıyan, havada dön tayyarecilerimizi zevkle seyretti Türkkuşu pilotları ihtisaslarını anlatıyorlar tayarelerin uçuşu, bayan pilotlar, paraşütle inen bir hareketlerini takip eden halk Uçuşlar, atlamalar Uçuşlara saat 15 de başlandı. Önce, içlerinde ikişer kişi bulunan iki tay- yare uçtu. Biri iyice havalandıktan sonra gökyüzünde avuç içi kadar bir beyazlık peyda oldu. Biraz sonra bu beyaz yuvarlak büyüdü ve mavi bot Tukta sallanan beyaz bir balon hali aldı, Türkkuşu gençlerinden biri tay- yareden paraşütle atlamıştı. İkinci tayyaredeki genç daha sonra atladı ve arkasındaki paraşütten baş- ka, göğsündeki paraşütü de açtı. Bu manzara hem çok heyecanlı, hem de pek güzeldi. Herkes gençleri alkışla- mağa başladı. "Türkkuşunun iki paraşütüsü muvaf- fakıyelle yere indikten sonra davetli- lerin önüne getirildiler ve yeniden uzün uzun alkışlanarak tebrik edildi- ler. Biraz sonra filo uçuşu yapıldı ve İ çok muntazam başarılan bu çuşu plâ- nörlerin havalanması ve akrobasi ha reketleri takip etti. Plânörleri çeken tayyareler bir hayli bhavalandıklan sonra plânörleri serbes bıraktılar. İki plânör akrobasi hareketleri yapa yapa altüst olarak muvaffakıyetle yere in- diler. Bu plânörlerden birini iki se- nedenberi Türkkuşunda okuyan Ana- dolulu bir *Türk kızı idare ediyordu. Diğer tayyareler de akrobas ketlerini muvaffakıyetle yaptılar ve böylece geç ıt uçuşlara nihayet ve- rildi. Türkkuşu filosu bugün Bursa- ya hareket ederken İstanbulun üzerin- de mütcaddid uçuşlar yaparak prova gıdları atacaktır. — N.E hare. İstanbul Halk Tiyatrosu Ken üler ve ilan. Bu gece, Şenyol Dibi Ale Bab ie DENGİ DENGİNE voduli 3 Prolesör. Mi- gel 7 Kişi ve Macar telepati arka- nen) Suçlu, kızı kaçırmadığını söylüyor; kız, sük Bulgaristanda iki karısı olduğunu iddia Bundan iki ay kadar evvel Bilivri- | de tarlada çalışmakta olan Saliha adında 23 yaşında bir kadını tüfek- kişinin muhâkemelerine dün ağırcezâa mahkemesinde başlanmıştır. Maz- nunlardan Ali mevkuf, İsmail gayri mevkuf olarak muhakeme altına alın- muşlardır. Tahkikat evrakına nazaran vaka Şöyle olmuştur: Bulgi ndan mu hacir gelen Ali, Silivride Bey celer köyünde Saliha ışmış Ve bilâhare resmi nikâh tırmak Üze- Te Iki sene beraber yaşamışlardır. Aradan iki sene geçtiği halde Alİ, bir türlü resmi nikâh kıydırmayınca Saliha bir gün Al evinden çıkıp kendi annesinin yanına gitmiştir. Bu- nun üzerine Ali bir gün arabacı İsma- fi adında bir arkadaşını beraber ala- rak, İsmailin arabasile tarlaya gitmiş ve bakla tarlasında çalışan Salihây Zöri? kucaklayıp arabanın içine mışlardır, Araba yolda giderken Saliha ık firsat bulup arabadan atliz- fakat kaçarken Ali ile İsmail tekrar kendisini yakalamışlar ve araba ile köye götürüp, Şükrü adın- birinin evinde gizlemişlerdir. Biraz sonra vaka duyulmuş muhtar, jandarma tahkikata gi rek Salihayı Şükrünün evinden çık rıp annesine teslim etmişler, Ali İsmaili de yakalamışlardır. Maznun Alİ, o zaman karakolda verdiği ifadede, Salihaile resmini- kâh kıydırmak üzere olduğunu, fa- kat tabiiyet değiştirme işlerinin ne- ticesini beklediğini söyliyerek, o gün- den itibaren bir ay zarfında beheme- hal resmi nikâh yaptıracağına dair bir de sened vermiştir. Salihada bu- na razı olmuş, gene beraber oturma- ğa başlamışlar, fakat aradan bir ay- dan Ja vakit geçtiği halde, gene resmi nikâh yapılmayınc rar annesinin evine gitmiş, Ali ile İs- mail de İstanbula getirilerek ağırce- za mahkemesine verilmişlerdir. Dün yapılan muhakemede, suçunu İnkâr ederek: — Be Salihayı kaçırmadım. Ken. disile iki sene beraber yaşadık. Resmi | nikâh yapmak için benim Türk tabi- iyeline geçmem lâzımgeldiğinden, bu muamelenin bitmesini bekliyordum. Saliha ile de Iyi geçiniyorduk. Fakat | Salihanın annesi buna razı olmuyor. du, Bana: «Eğer bana elli lira ver- mezsen, kızımı senin yanından ala- cağım» dedi. Ben teklifi de kabul et- tim, Lâkin Saliha buna razı oin ve: «Anneme elli lira vereceğine ba- na istan, kendine de bir mintan yaptır, temiz temiz giyelim; senin muamelen bitince de resmi nikâhı ya- parız» dedi. Evvelâ bunu bana söyli- yen Saliha, sonradan annesinin iğ- faline kapılarak benden ayrıldı, Ara- dan bir müddet geçince kendisile Ko- nuüştum ve tekrar benimle beraber otabmağa razı oldu. Vaka günü de İn arabasile tarladan geçerken Salihayı gördüm, çağırdım, kendi ri- zasile arabaya binerek benimle köye | geldi. Onu zorla kaçırmadık. | İ bir ve Ali Dedi. Diğer maznun İsmail de ay- ni ifadeyi verdi, Bımdan sonra vaka kahramanı Sa- İha şahid olarak dinlendi. Saliha vakayı tahkikat evrakmda yazıldığı şekilde anlatarak: — Ali resmi nikâh yaptırmıyordu. Kendisinin Bulgaristanda iki kanısı olduğunu da öğrendim ve kendisin- den ayrıldım. Aliden yedi aylık bir de uds'in b teşyi et Bu man Ali, çocuğu zorla böĞlühri ve aş ve bakamadığı için çocuk Vaka günü tarlada çalışil İsmail beni zorla araböğüği Bir defa arabadan atlay” yakaladılar ve bu defa gü tüfek dayayarak, ses çıka dan vermeden kaçırdılar. Dedi, Maznunlar bu idö tiler ve Ali, gene Saliha il&İ kâh yaptırmak istediğini, lerinin de şu günlerde bite ledi , Reis, Alinin bu teklifine İĞPTülmlüşi ğini Salihadan sordu, saliMiiset nel — Katiyen kabul etmesi — Cevabını verdi, Şahidler n muhakeme başkö #ieral İron; Şimdi vkiler va kuvy idi. Şi bebelütia yardı; Mibirieri Mm Aa AR Merhum Şerefin ölü yıldönümü Beşiktaş Jimnastik o klübür bum a relin ölümü yıldı 77 Haziran 999 CU vat ile Klüp arkadaşlarımıza Acıklı bir ölüm Nata Seyahat Acentasindı Karpat, bir ameli yat neticesinde genç bir y dün gece Cerrah- paşa hastanesinde vefat cimiştir. Bu- günk . zı ş camisinde kılındık! Feriköy mezarlığına defnedile rahmet eyliye LÂLE'nin ie BÜYÜK VALS'ın dahi JULTEN DUVİYVİER'in hi Ateşli VİVİANE ROJ JEAN GABİ'İN ve Dünya bahriyesini mateme * Amerika ve İngiliz Deniz / nın feci kazasının bütün rüatını yaşatan DENİZ ALTI D.İ (Fransızca yeni kopyası) Bu filim pek çok müşterileri arzu ve ısrarları üzerine bi getirtilmiştir, a LALE" ) İn Maçı 2) SEVDA KAMPI 3) CEHENNEM X 4) METRO JURNAK Yarından itibaren Buün: CEMAL sayi Şehrin en me! yerinde (Sirk! Bahçesi) haziri olduğu Jüks yaz temsilleri! yor... EGE TİYATROSU TEM Nureddin Gençdur ve arkadaşları aran cuma akşamı Şehremini Bahçesinde İKİ SÜNGÜ g -—sZirAs Şehzadebaşı T Xi Tiyatrosu bu paredl Heryer 20, 1ocalar e vel PARA K v 3 perde Okuyucu AYSİZ Ankara Tiyatrosu Sanatkârları Bu gece: Yenişehirde /(Megli Sanatkâr Zeki oAlşan 1 ve iMüzyonist p Emin Atabay birlikte Büyük müsamefre Saraç el işi ve s makine kalfasıile mak aki ile diker erkek ve kadın terzi aranıY 1 — Tophanede 2. No, lı dikimevi için saraç el işi ve makine kal ayrıca makine ile elbise diker erkek ve 2 Ya 3 — Ücret haftahk verilmek vizere ve Jarile birlikte bemen dikimevi müdürlüğüne müracaatları. kadın terzi ahnacaktır. skerlik nazarı ökkete alınmıyacaktır. taliplerin büsnüha) ve tifo aşi (5)

Bu sayıdan diğer sayfalar: