22 Şubat 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

22 Şubat 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Finlândiyaya mebzulen kar yağmağa başladı (Baş tarafı | inci sahifede) Sovyet tebliği Moskova 21 (A.A.) — Leningrad erkânmharbiyesinin 20 şubat tebliği: Kı reli berzahında Sovyetlerin taarruzu in- kişaf etmekte devam eylemiştir. Sovyet kıtantı, Koivisto şehir ve kalesini işgal etmişler, Koivisto yarımadasını düşman- dan tathir ederek mühim miktarda gi naim elde eylemişlerdir. Cephenin diğer mıntakalarında mühim hiçbir hâdise ol- mamışt Sovyet tayyareleri, düşman kıtaatını ve askeri hedeflerini şiddetle ve muva etie bombardıman etmişlerdir. Hi hsrebelerinde kırk yedi Fin tay» yaresi düşürülmüştür. Helsinki demiryolu bom- bardıman edildi Londra 3i (AA) — Finlindiyada Sov- yet tayyaresi Turku ile Helsinki arasın- u bomtardıman cimişler- enlerdeki yolcular ormanisra Mi tayyareleri Vüpuri get ayyareleri mrasında, ebeleri olmuştur. ii aresi düşürülmüştür. “ Finlündiyadâ Garibaldi gönüllüleri Paris 21 (A.A.) — İle Journal, Fran- sada mukim binlerce İtalyanın Caribal- di lejyonuna girmekte ve Finlândiyada harp etmek arzusunda bulunmakta ol. duklarını yazmaktadır. Yakında © Fra sadan iki mühim kafile hareket edecek- tir, Bu kafile, yüzlerce İtalyandan mü- ncaktır, üddet sonra beş ilâ altı bin İtal- yanın Fransadan hareket edeceği tahmin olunmaktadır. Bu miktar, artacaktır. Zi- sa Amerikadaki İtalyanlar arasnda gö- nüllü kaydedilmeleri için büyük bir pro- paganda yapılmaktadır. Finlândiyada müstakil bir İtalyan fır- kam teşkil edilecek ve bu fırka, kendi bayrağı ve Garibaldi lcjyonu kumanda- nı Camillo Maralininin emri altında harp edecektir. Bu zat, takriben üç hafta «sonra genç oğlu ile birbkte gönüllüleri" ne iltihak edecektir. İngilterenin yardımı Londra 21 — İngiltereden Finlândi- aya külliyetli miktarda top, tank, her türlü harp malzemesi gönderilmektedir. Bununla beraber çok miktarda gönüllü de Finlândiyaya gitmektedir. Tayyare hücumları Helsinki 2! (A.A.) — Bu sabah Hel- sinkide iki tehlike işareti verilmiştir. Dün Sovyet tayyareleri, memleketin her ta- rafında büyük bir faaliyet göstermişler dir. Bu tayyareler, bilhassa Kouvola, Lâhti, Rüihinaki, Hangoe ve Saloyu bombardıman etmişlerdir. 20 den fazla Sovyet tayyaresi düşürülmüştür. İsveç memurlarının Finlândiyaya yardımı Stokholm 21 (A.A.) — Bütün İsveç devlet memurları, maaşlarının o oturda birinin Finlândiyaya verilmesine muva- fakat etmişlerdir. Skandinav mahafili ne diyor? Londra 21 — Londradaki salâhiyet- tar Skandinav mahafili memleketlerinin Finlândiyaya yardıma devam edeceğini söylemektedir. Bu mahefil diyor ki: #Finlindişayasyizğk yardıma geçireik. Almanyanın derhal müdahale etmesi korkusu vardır. Buna meydan verme- mek biliyerzz Afsnnyünm ruülahalağ Finlândiya için vahim neticeler verebi- Tir» Londra 21 — Hariciye müsteşarı B. Butler, Avam kamarasında sorulan bir suale şu cevabı vermiştir: «İsveç, ecne- bi askerlerinin memleketinden geçmesi» ne müsaade etmiyeceğini bildirmişe de bu. gönüllülere şâmil değildir.» Ingiltera Norveçe karşı kati vaziyet alıyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) da Telegraam Burenu'nun bir muhabi- rine şu beyanatta bulunmuştur: — 938 ve 939 senelerinde İngiltere ile yapılan görüşmeler esnasında harp gemilerinin Norveç kara sularından geç- meleri nazariyesi, tekrar tetkik edilmiş- tir. Yeni ahkâm, muharip devletlerden birine sit bir harp gemisinin Norveç ka- ra sularında istediği kadar seyrüsefer et- mek hakkına malik olduğunu natık bus lunmaktadır. Diğer ( taraftan oAltmark bir muavin harp gemisi olduğundan harp gemilerinin sahip oldukları hakka malik idi ve herhangi bir teftişe tabi tu- tulamazdı. Norveç hükümeti, ne taraftan gelirse gelsin, hiçbir tazyik önünde-serfrü-etmi- yecektir. Böyle bir hal vukuunda Norveç hükümeti, diğer bilimum akvalde oldu- ğu gibi, hukuku düvel kavâidine tevfiki hareket edecektir, İngiliz bahriye eke- perleri tarafından imza edilmiş olan v&- #saik, herhangi bir gemide harp esirleri bulunmasının bu geminin vaziyetini de- ğiştiremiyeceğini ve serbes mürur hak- kından istifade etmesine mani olamıya- detmislerdir Tuzak içinde Tuzak Tefrika No, 73 — Fakat müsnadenizle konuşayim... Zira burada kimse yok, sizinle başba- şayiz... Zengin bir adamın metresine mücevherat vermesi âdettir... —ö — İşte: Mücevherleri benden alma- sın: İstiyorum. Burada bulunuşumun sebebi budur... — Çok açıkgöz İş adamı imişsiniz maşallah — Tabii Hem belki evlenir. Zevcesi için de mücevher lâzımdır. Benim daimi müşterim olursa mem- nun kalacaktır. Baha gülüyordu. Artik ahbaplık teessiis etmişti. Kuyumcu, bu ulâk tefek muhatabından nasıl şüphelene-. | bilirdi? Musevi tüccar: — Daha ileri varıp, talebenizin şimdiden bir metresi olduğunu ve ona mücevher alacağını - haber verece- ğim! - dedi — Bu meseleyi biliyorum... Fakat siz nereden duymuş olabilirsiniz? Korkurım bizim uşak Nikola boşboğaz- hk etti — Nereden duyduğumu söyliyerek İngiliz gemisini mahmuzla- mağa kalkışmış Londra 21 — Alman radyosu, Alt mark hâdisesi münasebetile yaptığı neş- riyatta bu vapurun, kendisine yaklaşan İngiliz torpido muhribini muzlamar ğa kalkıştığını, fakat muvaffak olamadı. ğını söylemiştir. Bu münasebetle şu nok- t- batrletdışarı Sp harpte bir İngiliz tüccar vapuru kaptanı olan Fryatt, ken- disine tanrruz eden bir Alman tahtelba- mahmuzlamağa teşehbüs ettiği den Almanlar tarafından idam edilmiş- ti. Bu defa Almanlar ayni harekete te- şebbüs etmişlerdir. Alman gazetelerinin hücumları Berlin 21 — Alman gazetelerinin İm- giltereye hücumları devam ediyor. Ga- zetelere göre, İngiltere, Norveçi bit ıktan ayırmağa çalışmaktadır Göz Mütehassısı Dr. Şührü Ertan (Cağaloğlu Nuruosmaniye cad. No. 6 doktor Osman Şerafeddin apartımanı) Telefon: 22508 Nakleden : (Vâ - Nü) esrarmı faş edemem... Hattâ şunu da biliyorum: Küçük bey bir taraftan metres tutarken, öleyandan da izdi-. | vaca kalkıyor... Evet, evet... Kendi- | sine fevkalâde mücevherler lâzım Bende olanlardan âlâsinı kimsede bu- lamıyacaktır. — Mademki bu kadar açıldık, size bir sır söyliyeyim mi? — Vallahi ben sır küpüyüm... Hani Fransızlar «mezar gibiyimi; derler... Onun gibi... Bana tevdi edilen, be- nim içimde gömülür... Bu ımuhavere, Fransızca cereyan ediyordu. — Evet Bütün söyledikleriniz doğru: Oğlumun hem metresi, hem de müstakbel zevcesi için mücevhera- ta İhtiyaç var... Hah şöyle... Var olun, sağ olun paşam... Elimde bulunanları size gös- Çantasını açtı. Türlü türlü taşlar, tıpkı güneş şunları gibi, ufak tefek erkeğin haris gözleri önünde pırıldâdı. Kuyumcu, bir takım bürümcük kâğıdlar açıyordu. Bunlar arasından, AKŞAM Kayseride şirldetii bir zelzele oldu (Baş tarafı 1 inci sahifede) cenubu garbisindeki Soysallı, Höyük ve Sindermike köyleri kâmilen yıkılmıştır. Soysallı köyünde 40 ölü ve 20 yar vardır. Diğer köylerde insanca zayiat yoktur. Kaza kaymakamı hükörnet doktoru ile bir yardımcı heyeti köylerde çalışmakta- dır.. Kayseri merkezinden felâketzede- ler için çadır, fen memurları ve mhht malzeme ve tedavi işleri için bir ekip gönderilmiştir. Zilede de evler yıkıldı Zile 21 (A.A) — Pazartesi gecesi saat 11,25 de doğudan batıya doğru on saniye süren bir zelzele olmuştur. Merkezde bir ev tamamen yıkılmış, bir kadın ağır surette yaralandıştır. Birçok binanın eski çatlaklıkları genişlemiş ve bazı duvarlar yıkılmı; Celtek köyün- de iki, Çayır köyünde yeniden bir ev tamamen şıkılmış ve bazı evler de ha- sara Uğramıştır. ie zayiat yoktur. Zelzelenin şehrimizde sık sık devamı halkı yeniden heyecana düşürmüştür. Çok kimseler vakitlerini baraka ve çar dırlarda geşirmeğe başlamışlardır. Muğlada iki ev tahliye edildi tehlikeli bir vaziyete ye edilmi aha Xsrg hafif bir yer | (A.A.) — Dikilide Pazar. tesi sabahı sani 1,33 de 6 saniye süren hafif ve 1,45 de 10 saniye süren şid- detli birer zelzele olr 13.10 da 3 saniye süren diğer hafif bir zelzele daha kaydedilmiştir. Hasar yok- tar Ankara 21 — Bu sabah saat 3,20 de şehrimizde orta derecede şidd bir zelzele olmuştur. Karahisar, Bayburt ve Tokatta fasıla ile zelzeleler olmusşa da hasar yoktur. İstanbul 21 (A.A.) — Bu sabah sa- at 2 yi Sİ dakika 24 saniye geçe şiddet e bir zelzele kaydedilmiştir. Merkez ünün İstanbuldan 740 kilometre me- safede olduğu tahnün edilmektedir. Bu sarsmtı Erzincan muntakasına ait tali zelzelelerden değildir. Şarki Karahisarda hastane- ye lüzum kalmadı Giresmn 21 (AA — dolayısile ör Rifat hhi ekipler tara- fından Sarki Karahizarda açılmış olan Hastanede tedavi edilecek yaralı kalmamış hastane Iiğvedilmiştir. Macaristanın yardımı Budapeşte 21 (A.A.) — Budapeşte belediyesi maliye encümeni, Türkiye Kırılayına yardım için 50 bin pengölük bir kredi kabul etmiştir. Romanyadan kereste geliyor Bükreş 21 (A.A.) — Kavarna vapu- ru, Rumen hükümeti tarafından Anado- lu zelzelesi | felâketzedelerine yardım için verilmiş olan 6000 metre mikâbı keresteyi hamilen, Köstenceden Türki. yeye hareket etmiştir. Lokmanhekim (Dr. HAFIZ CEMAL) Dahiliye mütehassısı Divanyolu 104 Muayene saatleri Pazar hariş her gün 15-6 Salı, Cumartesi 95-13 fukaraya 1. 22395 en müstesnr tek taşlar görünüyor. du. Bu küçük çantanın İçinde acaba kaç paralık bir servet vardı? Baba, çıldıracak gibi oluyordu. o Hayretini güçlükle zaptediyordu: Bu pırlanta- lar, bu zümrüdler, bu yakutlar, inci- ler, zebercedler... Musevi, bu servetinin ihtişamın. dan memnun: — E... Ne dersiniz?... Görüyorsu- nuz ya... Bendeki mal kimsede bu. lunmaz... - dedi. - Hem de ucuz ve. ririm... Zira mevcud dükkânlara git- seniz, sizi soyarlar... — Maamafih na beyhude gösteriyorsunuz. Zira, alıcı ben değilim... Gelsin, kendi görür... Yahudi yüzünü buruşturdu. — Bey ne zaman gelir dersini»? — Arada sırada uğrayın... Ancak beni hayrete düşüren bir şey var... Siz ki bu kadar zenginsiniz; bütün bu mücevheratın sahibisiniz; böyle elinizde çanta niçin komivuayazör gibi dolaşıyorsunuz? Bazirgân sakallarını parmâklarile taradı — Böyle çalışarak bunların sahibi oldum... Ve birdenbire sordu! — Ne zaman geleyim? — On beş gün sonra... İşinize elve- rir mi? ştur. Dün de saat | sanırım bunları ba- | İ herleri yerleş 22 Şubat 1940 İSLÂM TARİHİNDE Türk kahramanları Tefrika No, 60 Yazan: İskender Fahreddin Haccac, Fatmayı bulunca tekrar zindana atmağa karar vermişti eketimizdeki serve- yasak" olduğunu | — Dün, baiife, ce kaçırılı Sen bunu dedi, fakat, bette; «Hal let ettim cac gibi zalim bir vezi; demek lâzım bakınmadan hergünk aca i gibi bü, para kaçak Cellâd b boynunu kütüğ lığın de maş, i nasılsa tekrar gösünün | önline gelmi Haceac; Fatmayı birkaç gün arattı., duramadı. Fatma, onun Şama geldiğini duyunca, kimbilir hasıl erbetde saklanmıştı. Hace bulu etmesi, kendi vicdanile kanuşmasıy Hacca saatlerce kendi kendine e Diye emirler verdi. Bu sırada içinden gelenler sesleri de duy- di, Bu ses Haccacın kulağına i bir kadını neden ko- valıyorsun?» Haccac bu sesi içinde boğmak istedi. — Emriniz başım üstüne, — Ayın yirmi beşinde... Şayet mü- NASİPSE — hm. — Defterinize yazın... Ben de yâza- yim... Sühi bey Elstenbuli'ye söyle. rim; burada bulunur. — Bu saatte olur mu? k bir itina ile mücev- dikten sonru çantası- m kapadı. Hiç kimse bu kötü çanta- nın içinde yüz bin liralık taşlardan mürekkeb bir hazine olacağını tah- min edemezdi. Çıkmağa hazırlanıyordu. Etrafına dikkatli bir göz attı. Bir şey unutup unutmadığını anlamak istiyordu. <Muellim>: — Azizim! - dedi, - Haydi bakalım, siz de bana bazı malümat veriniz. — Neye dair? — Hayret ettiğim bir meseleye da- ir. — Neymiş efendim? — Bu kâdar cevheri niçin dal- ma yanınızda gezdirirsiniz? — Mecburum, — Neden? — Masraf elmeği sevmem, — Ne demek yani? — Dükkânım bile yok... Kiraya, vergiye ne hacet?... Küçük bir apar- | biraz sonra kendine geldiği za- , gülmeğe: başlad İçimden kopup gelen bu şeytani hizle- Falımayı, ne de onun medim.. seve- hoşlanıyorum. Ka» gitmek, aciz- m gibi, krallar vuran bir. kah ir mi? a tekrar zinda- onun yüzünü gör- ağa ve bir daha çök kadın vmig- Bevmesini bilen bir erkekti. Fakat, ül- othetmeğe, harplerden muzaifer ol #e başlayınca, kadın sevinenü ân mı vardı? Haccac, afyon içenlerin sakallarını mı kestiriyor? O günlerde Hacsacın Şamda yeni bir yar amda afyon k er gece birçok ki r, ellişer sopa yiyip evlerine serbes e büyüyor. El: hapis Bizim, Diyerek helifeden şöyle bir irade aldı «Afyon içenlerin ellişer sopa ile uslanma- dıkları görüldü. Bugünden itibaren, yakal yonküğlör bir ay hapis cezasına da m olacaklardır.» Cezalar, gün geçtikçe şiddetlenişordu. Bu arada, sakallı kim np E Tik yanda gerıçlle Mürid ilmi? muş, yaşlı başi ve sakallı kirnseler arsın ayılmış Haccae bir gün uzun tutup yerde sürdü. a başından, şu koskoca sa- anmuyor musun, behey alçak Bu müthiş zehire bu ya sonra Rlişip da mezara çabuk mu varmak istiyorsun? Diye bağırdı. inde altınışık ve ördü. Sakalından tımanda otururum Evli değil misi — Hayır Baha, alaycı #aycı gülüyordu. -— Hakkımız var... Fakat dikkat | edin... Şayet böyle muazzam bir ser- vetle beraber dola; irsızlar öğrenirlerse sizi öldürürler vallahi... göz kırptı; dürürler,.. Lâkin - Anlaşılıyor, kurnazsımız... — Kurnaz olmağa çalışıyorum. Haydi bakalım... Kısietiniz açık olsun... Güle güle... — Anlaştık, değil mi efendim?... Lütfen not ettiğiniz günü haber ve- receksiniz... Nikola, oda kapısının eşiğinde bek» Miyordu. Yahudi, geçerken uşağın eline ya» rım İira sıkıştırdı. Mersi efendim... Siz çok iyi bir adamsınız, mösyö... Demek glışveri- şinizden memnun kaldınız? — Daha alışveriş yok amma, mem- nunum... Eğer olursa seni ayrıca gö- receğim... (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: