19 Haziran 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

19 Haziran 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 Saray ve konakların dili Yüz yıllık Nişantaşı ve civarı -H- Yazan: Mustafa Ragıb İstanbula getirilen aşiret | reisleri nerede otururlardı? | Meşrutiyetten evvel biri Yıldızda, di ğeri de Nişantaşmda olmak üzere bütün | masrafları (hazinei hassa) ca temin edi- len Yıldız sarayına merbut iki (misafirin | dairesi) vardı. | Yıldızdaki daire, İstanbula gelip de doğrudan doğruya saray tarafından izaz | ve ikram edilen çok muteber ve yüksek nlara, bilhassa resmi veya bi- maksadla payitahtı ziyaret eden ecnebilere tahsis edilmişti. Nişar taşındaki (misafirin dairesi) se Sultan Mecid zamanındanberi baş mabe- br- kâtiplerin ikametgâhları olarak kullanıla. (Cifte saraylar) dı Baş mabeyinci Osman beyin Şişlide yeni yaptırdığı konağına nakletmesi ve sabık o başkâtip Defteri Hakai Nazırı Rıza paşanın vefatı üzerine bir müddet boş kalan (Teşvikiye mahallesi) nin bu binaları da tasradan saraya gelecek Sir'er için hazırlanmıştı. Ancak Yıl- (misafirin dairesi) ne kabul edi- lenlsr bir kaç gün için misafir edildikleri balde: (Çifte saraylar) da oturanlar; aylaren, b öelercs bürmlü ikame edilirlerdi. Bu ikinci kısım , memleketin her köşesinden gelen. daha doğrusu, memleketlerinden İstanbula — adeti — sürülerek «ba ira- dei seniye ce'bedilen mahalli mütegalli- be ve eşrafır teşkil eden kimselerdi. Bu wul, çadişahım — İendi kanaatin ce :tihaz edilmis siyasi bir tedbirdi. Çünkü Sultan Hamid, 33 senelik salta- nat röddetinde bütün Osmanlı mülkü- nü muayyer ve tek bir sistemle idare et- tiği haide, Osmanlı camiası geliren mubtelif unsurların içtimai, ikti- tlarını, mezhebi, ananevi vazi- yineilerle rini yakındar. takip ediyor, ne gibi sadlaria hareket ettiklerine, harici ve | ers nasıl tâbi olduklarına ya- uz etmek istiyordu. Bu arzu lâm olmalarına rağmen ip hususi düşünce ve ihti- öre — memlekette galib ve | n Türklerden büsbütün > besliyen Araplar, Arnavut- a başka başka muamele yap- mak lüzumuna kanaat getirmişti. İstanbul çetirtilin de (maiyeti hüme- sar. Arnavutlar, tüfekçile- taburlarile sarayın muhafız» ettiklerinden — padişah, Armavat ekâbirini memuriyet, rütbe, ni- şan ve atiyelerle taltif ettikçe bu kav- min kendisine — sonuna kadar — sada- kitle merbi! bulunacağına emindi. Gerçi Yıldız sarayında Arnavut taburundan başka bir de (Arap taburu) vardı. Ve bu suretle Araplar da hünkâr, hariçten gelecek tehlikeden o korumak vazifesini — Aravutlarla birlikte — ifa ediyorlar-! — İslâmiyetin menşei | k itibarile — kendilerini | bütün diğer müslüman kavimlerin fev- kinde gördüklerinden Sultan Hamid, Araplar, Atnavutlar kadar kendisine bağlı telâkki etmiyordu. Onlar. Os- | ahını, bir devlet reisi, bir hü- | ktar. ziyade yalnız (Kelifei | imm addediyorlardı. ekdirde padişah, nazarında pek | h ve makbul olan Arnavutları İs- | la getirtükçe bunları (mizafirin da- zda, Beşiktaşta ti maksusadr hazırlıyarak dayayıp pi koraklırda oturturdu. Hatta, pek mühimlerine konaklar, lar de ihsan ederdi. Tai deruht Arnavur! eşrafı hakkında gösterilen bu hususi itina diğer (o bazı lara mensip nüfuz ve mevki sahibi zeva- | ta da teşmil edilirdi. Bunlar, siyasi bir maksadla padişahın odakmi mürakabesi altında İstanbulda ikametleri lüzumlu görülen tehlikeli, fakat cebir ve tazyik ile değü, taltif edilerek elde edilmek istenen simalardı. Meselâ — sırası gelim- ce Nişantaşında ikameti esnasında ömrü- | nün so günlerinden ayrıca bahsedece- — meşhur Cemaleddini Afgani'nin im iyas o şahsiyetine pek büyük kıymet vere padişah, bu zata Nişantar sında bir konak tahsis etmiş, kendisini zahiren serbes bir hayata tâbi tuttuğu halde. bütün hareketlerini yakından ta- kib ve tarassut ettirmişti. Anca Sultan Hamid, mübim şabsi- yetler haricinde kalan Arap ve Kürd rüe- sasma — Arnavutlar kadar — emniyet ederek ehemmiyet vermediğinden bun- ların mevki, nazarında, ikinci derecede idi. Bu itibarla Nisantaşındaki (Çifte sa- ) sırf Arap, Kürd vesaire İslâm un- ma mensup eşrafım, aşiret ve kabile olurmalarına tahsis edilmiş ikametgâhları halinde idi. Padişah, çoğu Fürkçe bilmez, halifeye — dini bakımdan — itaat hissinden baş- unsur. İ laşıldı. ka devlete ve kendisine maddi ve mane- vi rabıtaları şüpheli ve sadakatleri tedki- ke muhtaç olan bu adamları, mubabbet ven merhametinden dolayı İstanbulda toplamış değildi. O, bu mütezallibenin kendi muhitlerinde devlet aleyhinde em- trika çevirmeden, mütemadiyen şahsi ve kabilevi menfaatler temin etmek için ardı arası kesilmeyen taleblerde bulunmadan rahat ve muti durmıyacaklarını biliyordu. Bu istekler, isaf edilmezse, kendilerine ta- bi olan kabileleri tahrik ederek devlete itaatsızlığa, mahalli asayişi bozarak, silâh- hı ayaklanmalara sevkettikleri ve kan dö- küldüğü de görülmüştü. Ba gibi hâdiselere meydan vermemek üzere padişah, bunları birer vesile ile — bazen ailelerinden ayırarak — mün- | feriden, bazen de çoluk, çocuklarile bir- likte İstanbula getirtir, aylarca, yıllarca gözü önünde bulundurur; ihsanlara, lere garkeder, nişanlarla, rütbelerle, ma aşlarla taltif ederdi. Mutlakıyet idaresi aleyhinde bulundu- ğu anlaşılan veya bafiyelerin jurnalile kon- dilerinden şüphelenen münevver ve siya- AKŞAM saz KÜCÜK HABERLER: ba hafta söylenmektedir. başlanmıştır. Boya işinin da ikmal edil Vapurun tekne ve m yapılar tamirler 70 bin | içinde larında mal ol ktrik i yüzünde nı yazmıştık. Ayni ral lar idaresi, için de variddir. Bu itik lerde tramvay idar ne yokluğu su arla | su şebekesinin tevsii ve bazı İ şebekenin takviyesi için evvelce hazırla” bikine devam edilmi- ser nan projelerin ta yecektir. X Şoför Hasanın idaresindeki otomo- bil Arap camii sokağından geçerken Sa- mel adında birine çarparak bacağından Samuel za alın» yaralam tedavi al mış, şoför yakalanarak tah ERAŞEU # İzmirde m Mustafa adında s abula kaç acumt üz Mustafa dü: hırsızlıklar yapan alı bir hırsız ora- rine sulh ceza ma| miş ve tevkif ec si şahsiyetler, payıtahtan Fizan, Yemen, | Trablusgarp, Hicaz gibi uzak memleket. lere nefyedildikleri halde bu taşra mü- tegallibes! de memleketlerinden İstanbula bu tarzda sürülürlerdi. Muhitlerinde nü- fuz ve kudre sahi hitlerinde uzaklaştıkça başka yerlerde, hususile İstanbulda, maksadlarını tahak- kuk ettirecek vasıta ve imkânlardan mahrum kalacaklarım pek ğ vebham hükümdar, bü us hüsnü idare ettiği i Fakat Sultan Hamid, bu kabil serger deleri he: vakit değildi. Devletin başına büyük geileler çıkarabilecek siyasi meseleler ihdas eden- leri de başka yerlere sürmekte tereddüd etmemişti. Meselâ, 1319 (1903) de devletlerin talepleri üzerine (Vilâyeti se- Ke) denilen Selânik, Kosova, Ma- naslır vilâyetlerinde ecnebi devletleri miümessillerinin ve memurlarının müra- rakabesi altında yapılacak ıslahat üzeri- ne İpek, Luma, Yakova O Armavudları ayaklanmış, bu ılahahı tammıyarak, hıristiyan ve ecnebi memurların müra- kabesi aleyhinde harekete geçmişlerdi O zaman padişah, mukarrirlerden Rumeli kazsekeri Tikveşli Yusuf Ziya- eddin «fendi (büyük kaym pederim) ile Şam eşrafından miriliva Sadıkulmüeyyed paşanın riyasetlerinde Arnavudluğa bir (heyeti nasha) dermiş, bu heyetin bütün gayretler. boşsa çıkınca mi Ömer Rüştü paşanın Oo (Meşrutiyetten sonra Harbiye Nazım ve üyan azası olan) kumandasında kuvvet sevketmiş, ecne- bi parmağile hareket ettikleri anlaşılan Arnavud beylerini İstanbula celbederek Anadolunun muhtelif yerlerine sürmüş, silâhh Arnavud çetelerini de dağıtmıştı. Nişantaşında (Çifte saraylar) da otur- tulan Kürd, Arap şeyblerine, aşiret re- lerine maaşlar tahsis edildiği gibi, Yıl dız mutfağındaki tablakârlar da her gün en nefis yemekleri, senelerce, bu binalara taşıyıp durdular. Hünkür, bun- larm hareketlerini daimi surette taras- sud ettirmek üzere, maiyetlerine yaver- ler, mihmandarlar da vermişti Padişah, altı ay, bir sene İstanbulda kendi gözü önünde kalan bir serperde. nin artık memleketinde eski nüfuzunu rakiplerin? kaptırdığına, avdetinde ye- ni bir fesnd karştırmıyacağına kanaat ettikçe yurduna dönmesine müsaade edi- le memleketi yor, bu sefer ya diğer bir aşiret reisini, yahut başka bir muhitin azılı bir kabile yhini bu konağa getirtiyordu. Memle. ketin dört bucağındaki o mütegallibeye karşı gösterilen bu misafirperverlik, bu suretle 1908 meşrutiyet inkılabına kadar devam etti, Aşiret rüssasının işgali altın- da bulunduğu sıralarda (Çifte saraylar) m bir dairesinde (şimdi Şişli Sıhhat Yur- du) bir gece, bir yangın çıktı ve binanın dahili kısmı tamamile yandı. Yangına aşiret reislerinden Musa beyin adamla- rından birinin kazaen sebep olduğu an- Fakat — münasebetli, münase- betsiz — her hadiseden mana çıkaran padişah, bu yangın üzerinde fazla ısrar tmedi ve ii zun uzadıya tahkike lü- izin — harici cephesi şeklini katiyen değiştirmiyerek — yana- nan binanın içini — kısa bir zaman için- de — yeni baştan yaptırdı. ve Üsküdar gazete bay! Ahmedin bir erkek evlâdı dünyaya ömürler dileriz. KALEND O BER YERDE ARAYINIZ (© SEME TEMİNATLI» olanların kendi mu- | Uzun | ağır yaralanma: Adliye de! Karan tarafından yapı ömülme ştür n muayene neti. nde cesedin sine izin veril Abdürrahar t metre y Beşiktaşta oturan Nureddin düş seklikteki balkonu nin p başından tehl te yaralanmıştır. e Nureddin kaldırılmıştır. * Beyoğl oturan Leomun oi üs den düşmüştür. Dikra rından ve vücudun if yerlerin eli surette 3 anmış, hasta neye kaldırılmıştır | Mebuslarm konferansları l İzmit 18 (Telefonla) Tekirdağ Apak, bu akşam Ne- tebi bahçesinde kalabalık Bingöl mebusu beynelmilel ühim bir Havada uçmak meselesi sporda yeni çeşidin heyecanı hududun- n çıkalı çok oldu. Milletler yer yüzündeki yollarda görülen tün işleri hava yollarında da ba- şarmak iddiasındadırlar, İSMET İNÖNÜ TEŞEKKÜR Zevcem üki ai hastanesindi uğ müddet içinde dikleri derin şefkat ve ihtim. profesör B. Tevfik Remzi K çent B. İbrahim, B. Kâmil, as mail, E | arsederim. ÇEMBERLİTAŞ Sineması İstanbulun en serin sinemasıdır. Buyün matinelerden itibaren: 1940 senesi filimlerinin güzellik rekorunu kıran ve İMPERİO ARJANTİNA'nın son zaferi AYŞE Türkçe sözlü İspanyolca şarkılı ALAYIN ÇOCUĞU JACKİE COOPER tarafından yaratılmış hissi film. Ayrıca: YILDIZLAR DİYARINDA Renkli MİKİ MAUS bü. 19 Haziran 194 “İFransahın müracaatı te: « lim olmak demek değildi Fransanın sadece sulh şartlarını anlamak istediği bildiriliyor Berlin 18 (AA) mahafilinde aç mahiyetinde az biz Derlimii ie etmemektedir. Bu nota mutad yolu ile, muhar fantlerile sile gönderil ye bir teslimi- bahin olmadığı için askeri 1 etmektedir mevzuu bi notasının muh- tu hakkında sarahatle hiç bir şey nmemektedir. Fransa silâhlarını teslim etmiyecek (AA) kumpanyası — tai Nevyork 18 d an Fransız hükü dyosunun mevcesi spike: üzerinden yap. şun- National | Fransa Almanyadan lar dahili yalnız hangi şa ransız çocukları mu bu sebebi kabinesini tadile karar vermiş bir kabi ile tatbik edilebileceğine hükmet sa, tasavvurlarının ancak yer Bir Kanada fırkasının kar şılaştığı feci manzaralar Londra 18 (A.A) Fransa; miş olan bir hiline dönmek için emir almı Fırka bu emr elli kilen aldığı zaman Paris mesafede k gilterenin batı ibraç edilen bu K ları üz yen mült tıyorlar Kanadal ayak yürür yecekler r kısmı yalır te olan kadın ve çocuklar paylaşımı Macaristanda memnuniyet Mebuslardan mürekkep bir heyet Alman ve italyan elçilerini ziyaret etti Budapeşte 1 acar ajansı bil- mesi üzerine, Macar hü- sup bir heyet, Alman- İtalya mr: demiştir ki; ihrerin ği, rame ve yüksek Versailles kmıştır. Macar in de ayni akis lerimizin mer Berlin mihver caktır.» firattan Duçenin ku r katiyen 7 », bütün Kuvveti ve heye b da yeni bir inkişaf yolunda yürü- siktemar ve suni bir FAünih mülâkatı bitti (Baş tarafı 1 inci dükikdde) “1 Stefaninin bir tebliği Londra 18 — İtalyan bugün bir tebliğ meşrederek: «Biz Fran saya karşı, İniilterenin teklif ettiği bir- leşmeden daha ceğiz.» demiştir. Almanya, İspanyayı da iştirake çağırmış Roma 18 (A.A.) — bildiriyor: anyayı Fran- sa ile yapılacak sulh müzakerelerine iş- e davet eltiği Madritten mekte Fransa, İtalyaya da müracaat etti Bordeaux 18 (A.A.) — Fransız rad- bugünkü Stefani ajansı Almanyanın bildiril. anın man Fransız »ülkümetleri arasında. muta sadaki vekili İtalyas vassıt vazifesi gör sosla bu sebepten do kere daha sanın Gerülek iz bir sulh kabul etr arüz etti Memlek meğs veya milletimizin manevi hürri arı kabul et- lerini terketmeğe ve; hunu satma Iztırapları her ne olu den evvel gayri muharipler, Hergün yeni bir kudret... Programlarını A Yarm matirelerden itibaren yine senenin iki eşsiz filmini Stelani ajansı | enabane hareket ede- | ve | refi için askerlerimizin yap fevkindeki mücadeleyi düşün Fransx radyosunun ayrica bildird göre, Fransız kabinesi bu sabah mare Pötain'in riyasetinde toplanmıştır. Bordeaux 18 — Askeri vaziy kındak: tebliğler muhasamaya r vermek için yapılan müracaatı h: termektedir yet klı gös- Fransiz ordusu adet ve arile $ ette i vaziy, ulun- n Meuse hattında o muka n Şimdiki cephe bunun ik ve burada mukavemet ka- Fransız Hindiçinisinde sta- tüko ve Japonya Tokyo 18 (A.A.) — Hitlere yapılan Franaz talebi neticelerinin on mahdut Nazırlar, Bu Harbi- doğurduğu nazarı itibare dilmiştir Çinisinin âtisi m bahistir. bre bütür siyasi msz Hin mev Dome nüşahidleri lerine güre Hı Fransız Hindi Çinisinde de statük muhaf kayzosundadır. Binactsleyh tinin bu hususta diploma- tik bir teşebbüs yapmasının mümkün ol- duğunu tahmin etmektedirler, Her hafta sarsılmaz bir azimle bazırlayar L E birden müjdeliyor. BROKLİN KAHRAMANI eee» Altın sesli «DİCK POWELL» ve güzeller güzeli PERSİLYA LANE'nin yarattığı büyük zevk ve neş'e filmi 2 — ÇELİK KAFES Gram) e JEAN PARKER — ROBERT BARO'nun Dehlizlerinden ölüm ve azap fışkıran bapiskanelerin duvarları arasında yaşat- tıkları öldürücü hayal romanı. Bugün Matinelerden itibaren SÜMLER, Sinemasında ma, 2 Büyük ve ve film birden 1 — İstanbulda ilk defa KATiL BENİM | Fransızca sözlü LEWİS ŞTONE 12- ATMAĞA CHARLES BOYER'in En güzel filmi

Bu sayıdan diğer sayfalar: