21 Temmuz 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

21 Temmuz 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKSAMDAN “AKŞAMA Gazetelerin küçültülmesi ile kâğıt tasarruf ediliyor mu? ente Sahiteleri tahdit edildi. Bu- u bir a mecburiyet olarak kabul Bazı refiklerimizin, sahifelerini Kür Şük göstermak için, kenardan kâğıdı Keserek bir nevi hilei şeriyeye başvur- Mrpese tenkid etmiş; bunun tasar- Tüf kılığında katmerli bir israf oldu- Sunu tebarüz ettirmiştik. ka ve pek mühim bir israfa da- ba işaret etmek istiyorum: Şu kâğıt buhranı hasıl olmadan €vvel Türkiyede beş güzöte Yardıysa, Şimdi on tane türemiştir. Neticede ba- kınız ne ölüyor: i — Küğıtların tahdidi suretile ya- Pılan tasarrufu, yeni beliren gazeteler # — Yeni gazeteler yeni bir fikri mi neşrediyorlar? İddia edilemez Zira, ekseriyetle bir gazetesi olan, bir daha, bir daha neşrediyor. “Söyliyecek fikri varsa niçin bir numaralı nâşiri efkârı ile söylemeyip ikincisini ortaya atmiş- tır? İzah kabili değil. Öyleyse bu ta- sarruf devrinde gazeteler miktarını Soğallmamak matbunt serbestisini ih- 181 manasına gelmiyecektir. 3 — Mi iktisad ve mili kültür noktasından bakarsanız şimdiki vazi- Yet büsbütün sürçüyor. Çünkü ayni lans yahut radyo haberleri Türk Mmatbuatında eskiden beş mürettipha- »e türafından dizilip beş makine ta- rafından basılırken, şimdi on defa dizilip ayrı ayı gazeteler halinde ba- siliyor. Gazetelerin adedi bu kadar artmasaydı. mürettiplerin bir kısoı Ajansları tekrarlayıp duracak yerde diğer yazıları dizeceklerdi; ger! kalan kiğitlara başka mevzular basılacak- tu Türk gazeteciliği de şimdikinden daha istifedeli olacaktı. .... Unutmamalı ki, gazeteler Türkiye. de ekseriyetin yegüne manevi gıdası dir. Kitap ve mecmun devede kulaktı. Şimdi. böyle küçük hacimler yüzün- den muhtevaları azaltınca, gazeteler Vasıtasile bir şeyi okutabilmek imkâ- İ Mı da baltalamış oluyoruz. Aynı ajansları ayrı ayrı serlevhalar- © MA bas har küğılları kirlet... Başka bir mahiyet alsın, heyecan olsun diye ser- sabahleyin bir türlü, akşam | Üstü baska türlü koy ve vakit ilerle- Yip de yeni haber gelmedi mi, aynı me- olmadık mânalar çıkararak Manşetler diz... -Yok hayır! Kendi kendimizi tenkit #imemiz, sullerimizi değiştirmemiz | teap ediyor! (va - Nü) NE neeniser ere simeenesiseraEeNi KUÇUK HABERLER: k Altrmş beş yaşlarında Hatice isminde © kadın dün Fındıklıda tramyaydan see- şletken müvazenesini temin edemiyerek : w İŞ, muhtelif yetlerinden yarnlandı- , Adan hastaneye kaldırılmıştır. # Hirstlik suçundan dolayı sulh eeza ; ve sinde muhakeme edilmekte olan İ © aşi İsminde bir sabıkalı bir ay beş gün idete hapse mahküm edilmiştir. çak Bevazıdda madeni eşya, fabrikasında rak) Riza, sağ elini makineye Kaplıra- Yaralanmıştır. y ürüçeşmede oturan doksan yaştarın- dei EU İsminde biri, evindeki tahta per- tl tamir ederken muvazenesini kaybe- & De işmüş, tedavi alına uhcmışlr, yı Ptlterdarda Feshane fabrikasında yön yi Na dairesinde elekirik kontaklı sure- Yangansin olmuş, bir miktar ahşap kısım lıkları sonra söndürülmüştür. X Unkapannda Atlamataşında oturan elime isminde bir kadın die, Bostanez ise hip ünde dururken, Tahsin adında biri- uğ AMI, muhtelif yerlerinden yazalanmuj- # Kadıköy emniyet ümirliğinde. terti het Komiser B. Feyzi Kızıltoprak merkesi- dikgp itmek komiseri B, Mahir de Ka- dır, ; Merkezine nakli ve tayin olunmuşlar- “örn yağ talanı harbe girmesinden ve Adri- teş, 1 kapanmasından evvel Karadenize vam kan Yugoslav bandıralı Yugoslav altin İm böyle İstanbul - Varna - İ “ce arasmda sefer yapacaktır. | nü Şaki davet üzerine mıntaka ficaret İ N a. Anl Sakman, bugün Anlarız . Ticaret müdürü, Ankarada Üp Sür kalacak, v7 ta Pelediye muhasebe ve diğer teşktâ Sülişmik üzere açılan fmtibana 48 Tedikik Me imtihan be Yüğlar, aldıkları derecelere göre memmus- 1 © Gehrimizde bulunan Sovyet ticaret mü“, messlilerinin piyasada yaptıkları ticari ted- “kiler bitmiştir. Sovyet Rusya ila yapılacak yeni muvakkat tlearet anlaşması İşin An- kamda cereyan etmekte olan dmüzaköreleğ karadan dfim gebri Sovyetlerin mezeleketimizden neler alıp neler vereceği hakkında benz kati mal - mat alınamamıştır. e j “Türk - Alman ticaret anlaşmasının imzası neden gecikli? taraftan almam malümata göre AMAN imza edilmek üzere olan tica- ret anlaşmasının tehirine gebop, Fayşmar» gm reyle flatinin kati olareX tesbit edile- memiş olmasıdır, “Türk. heyeti, doların Londra borsasındaki kıymetini esas olarak kabul etmek istemektedir; Bu elhetie “Al- man ticaret heyeti, Almanyadan yeni tali- mat slmak-üzere müzakereler talik edilmiş» tr. Romanyadan gelecek mallar Rümenlerle yapılan anlaşma mucibince Rumenler, temmuz kontenjanındak! eşyayı memleketimize gevketmek üzere yükleme be başlamışlardır. Bu mallar arasında mayi mahrukat de vardır. — ——— Şehrin imârı Tafsilât plânları tasdik için Nafia Vekâletine gönderildi Belediye imar müdürlüğü Kadıköy, Üs- küdar Imar plânlarile Üsküdar ile Beykoz, Arapkapı - Tophane, Aksaray - Topkapı, 'Beyard - 'Topkapı yollarının tafeflât plân- larıni hazırlamıştır. Bu plânları, yarın tas- dik edilmek Gzere Nafia Vekâletine gön- erecektir, Cihangir, Şişhane, Kasımpaşa ve Has- köy tafsilât hazırlanması ik- mal edilmek üzeredir. Kadıköy mevdani- Dın tenzimine ald tafsllât plânları da ya- pılmış ve meydanın alacağı vaziyet tesbit edilmiştir. Bu plânların da teferriatı ik- mal edildikten sonra tasdik için Vekâlete günderliecektir. Üsküdar Ve Beykoz arasındaki yolun is- ikameti hazırlanmaktadır. Bu yolun dar olan kısımları 20 ilâ 25 metreye iblâğ edi- Jecektir. Üsrüdar ile Beykoz arasındaki yol, Kan- dil civarındaki #ed üzerinden çiden kı- sım müstesna olarak eski güzersühi de- Bişmiyecek surette tevsl edilmektedir. Yol üzerindeki vapur iskelelerinden her biri- nin önünde bahçeli meydanlar tesle edi- Tecektir. Münakalât Vekilinin teğkikleri Münakalât Vekli B. AN Çetinkaya, dün de şehrimizdeki tedkiklerine devam etmiş- tir. Vekil, sabahleyin Denizyolları işletme umum müdürlüğüne gelerek bir saat kadar meşgul olduktan sonra yanında Denizyol- ları umum müdürü B. Torahlm Kemal Bay- bora olduğu halde Limanlar umum müdür” Jüğüne gitmiştir. B. Ali Çollükaya, burada limanlar umum müdürü B. Rauliden de izahat almıştır, Vekil 43 de Limanlar umum müdürtüğür.den ayrılmıştır. - Tiftik tacirlerinin içtima “Tiftik Ve yapağı tacirleri din tekrar İs- tanbul #lenret odasında | toplanmışlardır. Bu toplantıda Romanyaya satılacak tiftik ve yapağıların kati terrlat işi görüşülmüş- tür. Manifatura beyansameleri Flat mürükabe komlıyonunca istenen beyannamelerin son verme günü dn dol- duğu için dün, manifaturucılar birliği hay» X kalabalıktı. Bu beyannameler alındıktan sonra kom'syon, önümüzdeki hafta içine de manifatura satışlarındaki meşru kör niS- betlerini tesbit edecektir. Diğer tarafcsn, öğrendiğimize göre, yarın manlfeburaclar namına bir heyet Arkazaya gidecektir. İstanbul Bağdad trenleri Üç gün evvel Bağdattan İstanbula müte- vecelhen hareket eden lik tren dün akşam 1955 de şehrimize muvasulat etmiştir. 1s- tanbuldan dün kalkan ik tren de yarın rileye göre Bağdattan ik perşembe, cumartesi #kjamları, da panzrtesi, cums sabahları yolu hattı ile Bağdak, seyabat müddeti, en uz bir hafta kısalmüş- tır. Yalanyert şahidlik İnşaat kalası Osman Nuri adında biri aleyhine açılan Türklüğü tahtir davası dün neticelenmiştir. İki ay mevkuf olarak mu- hakemesi davam eden Osman Nuri hakkın- da dün müddelumuml iddinsini serdetmiş, Osman Nürtnin Türklüğü tahkir edecek mahiyette sözler söylemediğini, bu davada köprü mütcahhidinin teşvikle Muğlddin ye Senal isimlerinde iki şahsın yulan yere şehndet ettiklerinin sabit olduğunu, Osman Nurinin beraetini, köprü müteahhidinin ya- Jan yere şahadete teşvikten Muhiddin ile Senainin 48 yalan yere şahldlik adip mev- kufiyete #ebebiyot vermekten haklarında takibat yapılmamını istemişlir, Mahkeme Osman Nurinin beraetine, di- Zerleri hakkında yalan yere şehadelien ta- kibat yapılmasına karar vermiş, Osman Nu- Hi tahilye edilmiştir. “ Karilerimizin ktupları Üzerindeki tabetâya nazaran Bejari- ân kadar gitmesi lâzım gelen bir bram- vaya bindim. Sirkeçiye varınca: — Buraya kader! » dediler. ikidir geliyor. Cebin- bi elik takan ol ham. yı düşünün. Böyle vaşiyetlerin tekerrür etmmame- sini dileriz. — A. ... Odun tartısında belediyenin kontrolü lâzım Kadıköyünde oturan maruf bir oku- yucümüz yazıyor: « «Odüh alıtak için bir depoya gittim. Arabalarımız, şimdi iştedir. Gelmeleri çok uzun süreçek sir, beyhude yere bek- lemerek için bize adresinizi veriaisde odunları yarın eye göndeririz» dediler, Buhakika ezlesi gün odunlar eve geldi amma, tartısı tam olduğuna dair ben- de bir kanaat has olamadı. Belediye- nin odunlar tartııken balkın iie) edilmemesi İçin kontrolda bulunmas Yanımdır saniriz. Merclinin dikkat ha» yarını çekmenizi rlen ederiz. Eminönü meydanı Tanzlm ameliyesi 15 ağustosa kadar ikmal edilecek Karaköy < köprüsünün (o Eminönündeki ayağı 40 santimetre yükseltilmiştir. Mey- dan da ayni seviyeye yükseltilecektir. Mey- dan şimdiye kadar belediye tarafından tansim edilmişti. Bundan sonra meydanın tanzim! tramvay idaresi tarafından ikmal edilecektir. Vali B. Lâtf Kırdar bu hususta kati emirler vermiştir. Köprüdeki inşaat ay ni- hayetins kadar, meydanı tanzimi de 15 ağustasa kadar tamamlanacaktır. Meydanın mükemmelen tenviri için de ayn bir plân hazırlanmaktadır. Meydan we Yenicami, yerden projektörler ile ten- vir edilecektir. İleride köprü başındaki gümrük antreposile Emlâk bankasının bu- lunduğu ada İstimlâk edilecektir. Umümü nüfüs sayımı 20 Teşrinleyvel 940 tarihinde yapılacak umumi nüfus sayımına özas teşkil edecek numarataj fanliyeti, bazı nahiyeler müs- tesna olarak, biti; Kazasındaki numarataj hazırlıklarını ma- haflinde tedkik etmiştir. Müstakbel nüfus sayımı etrafında yapılacak neşriyat için İstatistik umum müdürlüğü şehrimizde bir büro kuracaktır. Bebek - İstinye yolu Bebek “ İstinye yolunun inşası için yilâ- yetle müteahhld arasnda çıkan ihtilâdı bal için dün belediye rels muavini B. Rıfa- tan relxliği aMında bir heyet mâhallinde tedkikat yapmıştır. Yolun Trmal! için ted- , birler alınmıştır. Müteahhid, bir hak iddia ederse yolun Inşasirdan sonra mesele mah- keme veya hakem kararile halledilecektir. Her halde inşcatın tehirine meydan Yerii- miyecektir. Adfiye Vekili Dün şehrimize gelen Aliye Vekil DB. Fethi Okyar, Haydarpaşadan doğruca Bü» yükadaya geçmiştir. Adliye Vekili, göhri- mizde beş, miti gün kadar kalacaktır. Adliyede yaz tafili başladı Yirmi tenumuzdan beş eylüle kadar do- vam edecek olan adilyenin yaz tatili dün- den itibaren başlamıştır. Müştecei ve suç- Ivları mevkuf bulunan davalara 5kinç) ağır caza İle Üçüncü, yedinei ve sekizinci asllyö ceza mahkemeleri bakacaktır. Viyana İuraathanesi müdürü ölü bulundu Beyoğlunda Viyana kiraathanesi mü- dürü B. Cezmi; &Asmalımeseitte otur- duğu pansiyon odasında ölü ola- rak bulunmuştur, Hidişöğien zabıta ve mdliya haberdar edilmiş, adliye doktoru tarafından gösteriler lüzum üzerine cesed morga kâldırılmıştır. Zabıta, bu ölüm hâ- dlsesi etrafında tahkikat yapmaktadır. Kartalda Gazhane ameletinden Sivas Bekir Kusç dün öğle üzeri denize girmiş, Ayi yüzmek bilmediği halde fazla açılmış ve boğulmuştur. Bekirin cesedi denizden çıkarılmıştır. Şubeye müracaatleri istenen subaylar Sariyer şubesinde kayıtlı aşağıda isimleri yanlı subaylardan ulda olanların İstanbı derhal şubeye müracaat etmeleri, hariçte bulunanların ü mektupla bulun- taahhütlü dukları yeri ve açık adreslerini bildirmeleri ân olunur. Piyade teğmen Hamdi oğlu 310 doğumlu Muammer Dambel (3486) İstanbul, piyade teğmen Mehmed oğlu 321 doğumlu Ahmed Esmdi (32050) İznik, piyad- teğmen Hami oğlu 331 doğumlu Fuat (40095). İstanbul, yade asteğmen Cemal oğlu 328 dağumlu Celhl Uster (47968) İstanbul, Süvari a1- teğmeri Mehmed Nall oğlu 316 doğumlu Mehmed Muzaffer (22950) İstanbul, istih- km asteğmeni Nikoli oğlu 315 doğumlu Vasil Vüzilağ (22108) Zrabzon, » sık pargsgönderirdi. Osman kâhyanın İs- tanbulda'da işi yolunda idi, o çok” şakacı bir adamdı... Hareme serbespe girip çikma” Ea-mazundu. Bütün cariyeler onu sever, battle bütün dertlerini ona agarlardı. Pâşa İstanbula gelince, donanma rels- rinden Hama kaptan, bir gün vezir İbra- hini paşaya, Sakızdan bir Rum kızını hedi- ye gelirmişi!, Paşanın Rum dilserlerinde öledenbezi gözü vardı. Hamza rels, paşanın adamıydı. Hamza sik sık birkaç yelkenli ile adaları teftişe çıkar, oralarda olup biten- leri kaptan paşaya bildirdi. Hamza bu #e- fer adalardan dönüşünde, İbrahim paşanın Halepten İstanbula döndüğünü duyunca, paşayı memnun ötmek için, Sakızdan bir ku salın alıp birlikte getirmiş ve hemen İbra- him Jün gib ince, sehihar bakışlı'bir kızdı. İbrahim paşa, Sakızlı Rum cariyesinden de aa ve kendisine Şu adı vermişti; Nilüfer, Nülüferin bir kusuru vardı, türkçe hilmi. yordu. Bu aabep'a paşanın huzuruna sık gık girip çıkamıyor, kimse ie konuşamıyordu, Gerçi İbrahim paşa zumucu unlamaz değil. di, İnkat, yeni car'yesile târkçe konuşmayı tercih ettiği için, Nüülerin çabuk türkçe öğ- zenmeşini emzetmişti, Zübeydeye gelince: Nilüferin saraya gel» diği gündenberi, yıldızı üzerinde hafif ka- ra bulutlar dolaştığını gören paşanın bu göxlmli, felan gözdesi telâş ve heyecan Aginde yaşıyordu. Zübeyda vasıl telâşa düş- maesindi ki, Nilüfer ondan çok daha güzel, çok daha körpe bir kızdı. Zübeydenin onu kaskanmamasına İmkân mi vardı? O gün Osman kâlıya ila konuşurken bile çök üsgündü; — Kâhyacığım, derdim birdi, şimdi iki oldu. Başıma bir de Nilüfer çıktı, Du kah» Deyi ne yapıp yapmalı, elbiriiğile paşanın gözünden düşürmeğe çalışmalıyız. Diyordu. Bu, Osman Zâhyayı da düşün- Güren bir hâdise idi, Zira, Zübeyde paşanın ünden düşecek olursa, Osmanın bütün İşleri bozulacak ve rahatı kaçacaklı, Her zaman kendisine sultarım diye hitap eden Kâlıyanın rengi ve neşesi o derece kaçmıştı ki, Zübeyde bile bu iri boylu Karayağız ada- mın renginden korkarak; — Ne oluyorsun, kâhyacığım? Seninle biz ejele verirsak, sarayda hiç kimse rahalımi- nı bozamaz. Hele böyle acemi çaylaklar hiç bir zaman önümüzde kolay kolay uçsmaz. lar. Nilüfer budala, tecrübesiz bir kudır, Ben, onun hakkından çabuk gelirim. Demekten kendin. alamamış ve kâbyayı bu surgile teseiiye çalışmıştı. Osman kâhya şimdilik işleri sıraya ko7- muş gibiydi... fere türkçe öğreten ha- sinedar uszası kadına icap eden talimatı vermişti. Nildfar gabak türkçe âğrenmesin diye, yanında pek as konuşuyorlardı. Za- ten diğer cariyeler de onu büz” Mama ardı. j Osman Sıvaslığdı. Anası, babası ve çocuk” lar hâlâ Sivasta Jdiler, Ozman onlara sık — Allah kahretsin, şı Hamza Yels deni- Jen adamı. Nezden getirdi bu Sakız şırfıntı- sını başımıza... © Diye söyleniyorlardı. Niüferin istikbal parlak görünmekle beraber, kayalı da teh- Nikeğe görünüyordu. Bilhassa, paşanin göz- Apsi Züheydenin Sakızı: Rum dilberin! ken- disine rukib gördüğü gündenberi, Nülferin hayatı tam imünasile tehlikeye düşmüş sa- yüabüirdi. Ş İbrahim paşanın yeni gözdesi Oysa ki, paşanın yeni gözdesi, saray entri- kucağıza benziyordu. doldurmayan bu körpe ve şirin Rum diibe- Ml » Bir kere iş başa düşmüştü. Nilüfer gözü- nü dört app, ax zamanda törkçeyi öğren» meğe çalışıyordu. Etrafındaki cariyelerin kendisine bakıp gülüştüklerini gördükçe fe- na halde sinirleniyor, söylenen sözlerin mâ- Balarını anlayamadığı için, birşey söyliye- miyor ve dişini sıkıp susuyordu. Cariyeler, paşanin, bu yeni güzdesinden Hatti harşmağalarındaa biri, bir sabah, — Efendimiz, Nilüferi ber saat Kârgısıne da görmek istiyor, Aman şu kıze türkçe öğretin! Mae e m m a İhracatcılara İngiltere, Fransa ve İsviçreye ihraç edilen malların bedelleri veriliyor Ankara 20 (AA) — Ticaret Vekâğelin- den tebliğ edilmiştir? İngütere, Fransa ve İsviçreye ihraç edil- Miş ve alikadar ecnebi ithalâtçı tarafın. dan tesellüm edilerek bedeli endisponibi hesabı yatırılmak suretile ihbarnamesi Tür- kiye Cümhuriyet Merkez bankamna gel- miş bulunan mallara alt alacakların, eskisi gibi Türkiye Cümhuriyet Merkez bankası tarafından röpor suretile alâkadarlara Ödenmesine ve bu kabil ibracata sit prim- derin de keza Takös lmited şirketi tarafın- dan Ihracatçılarımıza tediyesine yeniden başlanmıştır. Alğkadarların Türkiye Gümhuriyet Mer- kez bankasile Takas limited şirketi merkez ve şubelerine müracaatları | bildirilir. Eskişehirde harmanlar yeni makinelerle kaldırılıyor Eslişehir 20 — Ziraat müsteşarı ve Kombineler müdürü buraya gelmişler ve yeni harman makinelerini tedkik etmek Üzere vali ile birlikte vilâyet ziraat mmta- kasına çıkmışlardır. Elli yeni makine fa- aliyete geçirilmiştir. Köylülerimiz ba mas kinelerden çok meranundur. Denizli 20 — Hasad ve harman işleri- ni yakından takip etmek üzere vali bugün Sarayköy ve Buldan kazalarına gitmiştir. — m m “bu sene Ze Sergi sörayı içinde fuara işti rak edecektir, Yazan: İSKENDER FAHREDDİN Dedifi ıaman, kırlar Bep birden, Nilü- Yerin yanında kanuşmamağa ve ona bir tek kelime öğretmemeğe karar vermiğlerdi. Bu- na rağmen, Küüfer türkçeyi çat pat Konüş- mağa ve yavaş yavaş maksadlatını İfade et« meğe mi z Zübeyde, Nüüferin ad duymağa bile tahanımüli edemiyordu. Osman kâhya, Âşik Garib! araya dursun.. O şünlerde Zübeydenin canını sıkan Nilü- fer meselesi — gün geçtikçe — sarayda her- kesi mesgul ediyor ve birçok kıskançlıkla ra şahld olan haremağaları: — Bakalım iki bilki biribirile pe aman aaçsaça, başbaşa gelecekler?! Diyerek, uzaktan, bu iki gözdeyi tecessüs ediyorlardı, İbrahim paşa Zübeydeden vaz geçemez- GL Zübeyde, vezirin yegâne sevdiği kadın ve yerine tesellisiydi. Zübeyde gerçi Nilü- fer kadar güzel değildi amma, Nilüfer s2- raya gelinceye Kadar, saraydaki kadınların en güzeliyei, Zübeydenin başka meşiyetleri de vardı, Dünya ahvaline aklı erer, paşa ila uzun hasblhaller yapardı. Hasılı Zübeyde, paşanın ruhu İdi. İbrahim paşa onu bin Nilütere feda edemezdi. Zaten Nilüfer get. diği zaman bile, Zübeydeye: »- Sarayda rumca biler bir kadına İhti- Yacım vardi. Sakm onu kıskanma! Benim, üzünde sevdiğim ve hoşlandığım bir tek kadın varsa, oda sensin? Diyerek gönlünü alıştı. İbrahim “paşa, Zübeydeye verdiğ. hediyeleri o güne kadar hiç bir kadına vermemişti. Zübeydenlu mü- cevherleri dillere deştar olmuştu, Paşanın nikâhlı zevcesinin bile onunki kadar kıy- metli mfcevherleri yoktu. Bundan başka Tb» rahim paşa, Üsküdarda paşa kapısında de- mize bakan büyük bir köşkü de Zübeydeye bağışlanıştı. Bütün bunlara rağmen, Zübeyde, Nilü- feri kıskanıyordu. Haremağalarından Cafer ağa bir gilin, saray koridorlarında rasiadığı bir diğer harrmağasile Nilüfer hekkmda konuşurken, Zübeyde O sırada orüdan gi“ çiyordu. Cafer ağr farkında olmayarak, gr» kadapna: — Aman, dedi, Nilüferi yakından düm. Bir işim su. Yanından geçerken vü- dudü misk ve anber kokuyordu... Öyle tatiş bakışları, öyle dökülüp saçılarak yürüyüşü Yardı ki... Doğrusu ben bunca yıldır paşa» nın yanındayım, fakat bunun kadar gözel, bunun gibi sehhar bir kadına raslamadımı, Badım olduğum halde dayanamadım... Boy- Buna sarılıp bir kere üpesim geldi... Celâda boylamayı bile göce alırdım, eğer ben genç bir erkek cisaydım... Zübeyde bunları dinlerken, damarlarına koparcasına gerildiğini duydu. O derece bidde'lendi ki, Cafer ağanın ensesize bir tokat vumrak: — Alçrk fellâh... Diye bağısmaktan kendini alamamıştı. Cafer, bu hüdisaden sonra Zübeydeden çe» kinmeğe taşlamışta. Culer ağa, Ibrahim paşanın sadık ve es» ki emektarlarındandı. Kakst, paşanın cari yelerinden çek korkar? — Bir kadının fendi bin bir erkeği yener, Dezdi. Bilhassa Zübeydeden çok çekinen Cafer ağa, o gün arkadaşına Nüüferden bahsettiğine bin kere pişman olmuştu. Artık Zübeyde, Çaferin düşmanları sırasında hat* İâ en başında yer almış oluyordu. Zübeyde, Caferi, kendi sözlerile her yaman tehdid edebilirdi, Nitekim öyle de oldu: Bir #abah Zübeyde, Caferi odasını çağı — Seni, paşR efendimize gikâyek edecem Bim. Geçer gün koridorda Nilüfer hakkıns Ön söylediklerimi birer birer enistecığım! Deyince, haremağası, Zübeydenin ayak- larına zapandı: — Aman sultanım! Kurbanın olayıza, be- ni affet. Bu, bir gevezelikten başka birşey değildi. Benim gibt bir hadımağasının hor- şey dilindedir. Benim elimden başka ne ge- Mir? Maamafıh, bunu paşa efendimize süy- Jerseniz, benlm derimi yüzdürür. Yazık olur bana. Ben, size her suretle hizmete ama deyim... Her zaman sizin işinize yarıyabilis rim. Beni himaye ediniz, sultanim Zübeyde Caferi kendine bağinmak İçin, bu fırsattan istifade etmek isteği: — O medhettiğin Sakızlı aşilteyi, pasa» nın gözünden düşürmeni İstiyorum; bunu ancak sen yapabilirsin! — Bundan kolay ne var,a sultanım! Eğer siz Nilüferden meranın Zübeyde, Cüferin söalini keşlir (Arkası var) gör- Tobruk Afrika muharebelerinde Tobruk'un mü- temadiyen ismi geçiyor. Pransızcam "Tob- Touk, Kalyancası Tobruch olan bu tabi man, İtalyan Libyasında, Akderiz özerin- dedir. 1660 nüfusu vardır. Çöl salihli üte- zinde kemiler İçin eminlaiz hir siğinaktır. Buranın eski Antifyrgos olduğu tehmin İzmir liselerinin askeri kampları bitti İzmir 20 — Liselerin askeri kampları Buğün bitmiştir. K ebesi CÜ z yet meydatınn gelerek Atatürk heykeli- ne çelerİler koymuşlar ve hiseler Ayrı üy- n beşkel önünde geçid resmi yapmışlar. dir, Halk, gençleri şiddetle alkışlamıştır. Fuar hazırlıkları başladı İzmir 20 (A.A.) — Fuarda muhtelif paviyonların “hazırlanmasına başlanmış- tır, Sergi sarıyının içi yeniden lanzim edilmektedir, Vaktin gecikmesi dolayısi- İe İran paviyonunun bu sene inşaatı ta- mamlamıyacağı anlaşıldığından, bu in- şant gelecek seneye tehir olunmuştur, İran

Bu sayıdan diğer sayfalar: