24 Eylül 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

24 Eylül 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖZÜN GELİŞİ Köpekteki merhamet öpek sadık bir hayvan sa- mılır, balbuki © sadece merhametlidir. Bütün mah- Mikatta pek az yer tutan morha- mi Fafından emzirilerek obüyütüldü- ğünü okuduğum zaman düşün- lm: Köpek bu işi niçin yaprış- b? Ana domuzun ölümile on yav- Fünun öksüz kalması hâdisesi onu alâkadar etmez, yavrulara #yle bir baktıktan sonra pekâlâ Şekip gidebilirdi. Halbuki o böy- Yapmamış, durmuş ve aklına ük gelen şey felâketzedelere eli- Bİ uzatmak, onlara acılarım bhiş- #ettirmemek olmuştur. Köpek, şe Gm sevimsiz domuz yavrusundan Be ümid ediyor? Hiç! Ona bu işi Yaptıran yüreğinde taşıdığı #on- Süz merhamettir! , Köpek, dünyayı, ker mahlük için saadetle dolu bir âlem zan- Bediyorda. Hiç de öyle olmadığı- Di görerek büyük sukutu hayalle- Te uğradı. Yüzündeki © daimi hüznün, o acıyan bakışların sebe- bi budur, Yaşamasındaki bölün #hye kendi nefsini de ihmal ede- rek, mümkün olduğu kadar felâ- ketleri hafifletmek küçük de ol- sa bir saadet yaratmaktır. Köpek- Mese, SE NELER Si-BVER lerin felâketli anlarda İnsanlara yaptıkları hizmetler o unutulabilir mi? Namık Kemal merhametli bir şair olduğu balde «köpektir zevk alan sayyadı binsafa hizmetten? misramı söylemekle bu hayvanı hiç tanmadığını göstermiştir. Çünkü avcı, kuşu vurup yere in- 'dirdiği zaman köpek ona bir hiz- met olsun diye değil, ne feci bir harekette bulunduğunu göst. için ileri fırlar; kanlar içinde çır- pınan hayvanı ağzına alıp «yaptı- Hanı gör!» der gibi önline attığı aman avcı oturup ağlayacağı yerd; kuşun başını koparıp çan- tasına yerleştirir ve zavallı köpek bu beyhude derse usanmadan de- vam eder, Ni Geceleri, bütün kapılar üzerine kapanınca kuyruğunu bacakları- mın arasına sokarak boş sokak- larda, duvar diplerinden meçhul bir istikamete doğru giden ber sahipsiz köpek bana insanlardaki merhamet moksanma teestüfler yağdıran bir filozof gibi görünü- yor. Hayvanların en merhetmetlisi köpektir; fakat ne hazindir ki in sanları «büyük» yapan merhemet onu «zelil» etmiştir. Şevket Rado Sapan taşile balık avlama Şimali Afrikada Cezairde Şattul-| umın mümarese eseri olarak fevkalâ- Maden gölünde çok mebzul olan belik ve âğ ile deği, sapan taşı ile tu- tulmaktağı — Sapana konulan taşın ucu sivri ol- undan kurşun gibi tesir etmekte- » Gölün balıkları teneffüş için su- #athına çıktıkları zaman sahilde kayıkta pusu kuran gençler âe biz nişancılık ile balığa sivri taş- ları isabet ettirmektedirler. Balık ölmese de sersemlemekte ve b bir daha suyun dibine dalamamakta- dır. Avcılar sapanları bir tarafa bi- rakarak sersemliyen balıkları süratle toplamaktadırlar. Hiç bir masrafsız ve #ahmetsiz olarak yapılan bu balık avı bu gölün etrafında yaşayan baj- kın başes maişet vanmtasını temin etmektedir. Çok hafif yataklı vagonlar taktik ve Almanyada ekspress ya- | Yâğonları inşası günden güne âmül etmektedir. Alman Miryolları bin yataklı vagon Avrupada son sis- temi temel edecektir. Yeni vagonlar kaynatma usulü ile rine Yapıldığından her birinin sıklet mev-İcek tertibat yapıldığından bundan! ri) €0d vagonlara nisbetle 11 ton daha Midir. Şimdikilerin sikleti ancak 28 tondur. 31/2 tonu dış kaplamalarından ye 81/2 tonu da iç taksimatından ta- sarruf edilmiştir. Dış eldarları hava mukavemetini son derecede kırıcak bir şekilde ol- dGuğundan hava mukavemeti asgari hadde indirilmiştir. Ayni gamanda hava cereyanlarının vagonların; içle- re aralarına girmesini menede- sonra Avrupadaki ekspres Amerikan vagonları ile yekâbet ede- bilecektir. Vahşilerin hücumuna uğrıyan tayfalar Bresilyanın Amszon nehri yukan-, ar kazazede yapara gelmişlerdir. Ba- larında insan ayağı basmamış Gr- avlanan birçok vahşi hay- Yanları ve yılanları Riyo de Janeyro- Nevyorka götürmekte olan va- Antli adalarında fırtınalı bir ba- kayaya çarpmış ve kazazede Gl- muştur, Vapurun süvarisi Vilyams ile sayısı Şok mahdud mürettebatı bir sandala Ünerek karaya için Rğumışlardır. Kaptan ile mürettebet türlü vahşi hayvanın fırına vö pürademe esasında gevşiyen yahut Parçalanan kafeslerinden çıkmış ol- oklarını bildiklerinden vapurda dur- Mak istemiyorlardı, ve m; ürettebat İle kaptan yüzerek tek- Sidi - Barraniya giren italyanlar : (Baştarafı 1 inci sahifede) İman mevzilerine hücum etmişler iYi neticeler almışlardır. Mısır hükümeti intizar Siyaseti takip ediyor 73 (AA) — Mısr yüksek Bemurlarından biri bugün yaptığı be- üalla, Yeni kabine siyasetinin «ih- “ li bir Katizare siyaseti olduğunu © burun Mısır ciddi bir tasrru- day ruz kaldığı takdirde muharebe- İmtina ettiği mânasını tasammun Memiyeceğini bildirmiştir. Kabine şimdi vaziyetin senb ettir. bi ücele kararları da muhaiiftir. ve “ ileri harekti doğrudan doğru- de yar Elâ tehdidi arzettiği tekdir t *r harp edecektir, skenderiyeye taarruz teşebbüsü er nderiye 23 (AA) — Dün sabah ey 1 25 dakikn süren bir hava tebli- Man gre verilmiştir. İtalyanlar 1)- Sind, zerine kisa bir taarruz teşebbü- Könlarni nşr da bera dati Ateşi ir dakikalık şiddetli De İtalyan tayyareleri defedii- © boş kalan vahşi hayvanlar vapu- ran her tarafına , Ge- Bilnin ambarı dibinde binlerce zehir)! yılan kıvrılarak gezmekte idi. Aslanlar, kaplanlar kaptan ile mürttebatı karşılamışlar ve üzerlerine hücum etanişlerdir. Kaplan ile mürettebat Fovelverleri denize|ile steş ederek bir kısmını it? et- mişler ve bir kısmını da ambara ka- patmışlardır. Bu tehlikeli vaziyette gözlerine uyku girmiyen mürettebat sabaha kadar bir sal hazırlamışlar ve sabahleyin alelâcele denize açılmış- lardır. Bahile çıktıkları zaman kap- olacak yolda sandal devrilmiş) tan ie mürettebatın saçları bir ge- ce esnasında bembeyaz olmuştur. Matbuat namına cür'et- kârane müracaatlar Basın Birliği İstanbul mntakası relaliğinden: Dün birlik merkezine vuku bulan biR müracaatları anladığımıza göre bir kaç kişi yapılacak bik müsamere- ye yardım istemek maksadile eMst- buat Cemiyetis namına şehrimizdeki bazı ticaret müesseselerine baş vur- makta vo buna da yardım istemekten ziyade balta asmak şekl) ve mahiyeti verilmektedir. İstanbulda muhlak bir iade ie (Mistmat Cemiyeti), Türk matbuatin temsile kanunun salâhiyetii kid (Türk Basın Birliği) olabilir. Basın Biriği biç bir müsamere tertibi için işe başlamış değildir ve Basın namina herhangi bir müracaat da şahısları maruf ve salâhiyetleri musaddak arkadaşlarca yapılmak mu- tattır. Yapıldığı hikâye olunan müracani- ların Basın Birliği ile alâkası olma- dığını bildiriş ve bu kabil müraenat- lar kafşısında ihtiyat bulunup fçg- |emir almış olan birkaç alay, akal | las, binda vesika arımak ve zabıtaya ha-|emir iştirak ber vermek bazı cüretkârlıklar varsa onun önüne geçeceği kat tavsiye ederiz. Izmirde güreşler Grekoromen güreşlerden alınan neticeler —- İzmir 23 (AA) —Dün Demirspor klübü salonlarında bölge grekoromen birincilikleri yapılmış ve go neticeler >: “aki devre, 56 klloda All «D. 8» Hnsan'a «Altay» on sekizinei dakikada, Recop «Altay» Cemile «K. 8. Es on birinei dakikada, İbrahim «Altay» Mustafaya «D. Es sekizinci dakikada J işlerdir. Ma ana Ramazana #K, 8. K.» beşinci dakiks- iyi > Nevzat Rasim «D. > Mahmud Necatiye «D. Sı» sayı besa- e kiloda: Ferldun «D. S» Ziyaya «K, 8. K.» ekseriyetle galip. Ağır sık- lette Mehmed Güneş «D, 5.» rakipsiz olarak güreşi kazandı. İkinci devre: All Mustafaya «D. 8x sayı hesabile, Recep Hasann «Altay» beşinel dakikada tuşla, Kemal «K. 6. Ke İbrahime «Altay» ikinel dakikada tuşla galip geldi) Si loda: Refet eK. 8. K.» Muzaf- fare «D. 8.» on birine! dakikada tuşla lip, STR koda: Bekir «Altay» Mahmuda «D. Ba sayı hesabille galip. Üçüncü devrede eli altı kiloda Cemal eK. 8. Ks Aliye «D. 8.» ikinici dakikada, Ro- cep İbrahime «Altay» altıncı dakika- tuşla galip. “ kiloda: Muzaffer «D. Se Şefiğe «Altay» on beşinci dakikada tuşla ip. j kiloda: Bekir «Altay» Necatiye «D. 6» sekizinci dakikada tuşla ga- İ Final: 86 kiloda Recep cAltay» ve İ A «D, Sa karşılaşmasında on ikinci dakikada Ali «D. 8 tuşla galip. Tas- Bif neticesinde an yedi puanla De- ır birinci, dokuz puanla Altay mmirapoi si ikinci ve beş puanla K. 8. K. üçüncü geldiler. ingiltere Kralı radyo- da bir nutuk söyledi (Baş tarafı 1 inci sahifede) İ mil eden yerin Londra olduğunu söy- Jemiş? | «Bütün küvvetimizi muharebe 976- İrinde teksif ettiğimiz bu anda. bize cesaret verecek birçok geyler vardır.» Demiş ve her tarafta, yaferi Büyük Britanyaya getirecek fedakârlıklara iştirak için şiddetli bir arzu bülün- duğunu kaydederek mütecavizi geri püskürtmek için hazır bulunulduğu- Du, #ivil her sınıftan erkek ve kadın- tarafta şunu görüyoruz ki imtihan Sastinde, Eritanya Common Welthi- nin ana şehri, esasında mültehid bir indirilebilir. Fakat, Londrah, ve pervasız olarak kalmaktadır. Londradâ olduğu gibi, İngüterede her yerde, güzel ve tarihi kıymette binalara bile bile hürum olunabilir. Daha az allevi ve daha az aziz olmi- yan küçük evler tahrib edilebilir. Fa- kat, bütün dünya önünde hürriyetin sembolü ve kalesi ve bizim kendimi- gin aziz ocağımız olarak ayakta du- racak dalma bir İngiltere mevcud olacaktır. Burada kederdide ana babulara, Atlantiğin ortasında haber verilmek» sizin torplllenen yapurdaki çocukla rının kaybından (o dolayı duydukları kederi ne kadar derinden paylaştığı- muz söylemek İsterim. Muhakkak ki dünya, mücadele ettiğimiz şerrin bu menfur hareket kadar açık delilini bulamaz. Fens günler yaşıyoruz, belki de 1s- #lkbal daha fena olacaktır, Soğuk ve ezimkâr|demek olmayıp, bu seyyarede gü- mağmum, kış geliyor. Fakat cesur olalım. Kıştan sonra Ukbahar gelir. Bugünkü imtihanlarımızdan sonra da gım lerinin mağlüb edilmez iradesine iti- mad edelim» Alman askerlerinde bıkkınlık başlmış (Baş tarafı 1 inci sahifede) eyledikleri oFranszlar tarafından söylenmektedir. Askerler arasında ve bilhassa ekseriyeti teşkil eden evliler arasin- da, bir vatan özleme hissi ve gittik- çe artan bir usanç müşahede edil- Harpten bikmiş vaziyettedirler. Hepsi ber ne olursa olsun İngilizle. rin meğlöp olmiyacaklarına Kani bulunmaktadır. Taarruzun ilkbaha- ra talik edildiği söylenilmektedir. İngiltereye Karşı taarruz hakkinda alarak Fransada kalmaktadır. İşte halkın İngiliz radyosunu dinle Merihte insan yaşıyor mu? Bir Amerikalı heyetşinasa göre Merihte, nebat yetiştiği ve sunt kanal izleri olduğu görülüyor Merihte hayat var midır?... Se- nelerdenberi bararteli münakaşalara sebep olan bu mesele son zamanlar- da yeniden alevlenmiştir. Bu mu- ammanın tenvirine en çok ehemiyet verenler ve bu-uğurda en çok ter ve göz nuru dökenler, Amerikalı Cev âlimleridir. Amerikalı heyet- şinaslardan E. C, Slipher, geçen #e- ne Merihin, arzımızın en yakın nok- tasından geçmesi münasebetle çe- kilen binlerce fotoğrafinin, evvelee çekilmiş olanlarla mukayesesinde elde edilen neticeleri ve Merih kür- resinde görülen bariz değişiklikleri kaydederek diyer ki: «Geçen sene Merih seyyaresi, mr zımıza en yakın bulunduğu zaman- lar, 8,000 fotoğraf çektik. Bu fo- toğrafileri, son Flengotal rasadharesinin çekmiş ol- duğu fotoğrafilerle mukayese etti- imiz zaman Merihin sathında birçok değişiklikler woüşah ve tesbit et- tik. Geçen sene çeki iz fotoğtaf- ların en enteresan olanları Solis La- cus ile Sinos Görmerin şimalinde kâ- in mıntakada vukubulan d. dik» leri götenlerdir. Bu değişikliklerin genişlik sahası da daha az ehemi yetli değildir. Sinus Gomer, takri. ben 500,000 mil murabbat işgal edi Bu mıntakada o yukubular ikler berkâni ve semavi hâ- diselerin eseri değildir. Bu yerde örülen değişiklikler, büdinesiz ve bir surette yapılmıştır. Bu müşahedede hayati ehemmi yeti hâiz olan bir nokta da bu de- öişikliklerin Merihin sağlam karşısına değil, ancak sathına şamil olmasıdır. ki d tesbit ettiklerimizde eden atmosferi O bulandırabilecek âraz hiç bir rol oynamamişlardır. Son çektiğimiz fotoğraflarda çok dikkati calip olan bir noktada Syrtis Maforun sağında yeni bir vaha ile bir kanalm keşfedilmesidir. Merihe aid eski haritalar, böyle bir vaha ile kanalın mevcudiyetini ka- seleri tefsirden sarhınazar etsek bile, yalrız bunların mevcudiyeti bile Kanalların “İve karanlık mıntakaların aynidir. Merihte yeşilimtırak koyu noktalar, seyyarcnin en az kısmını kaplar. Vâlsis Merihin uçsuz bucaksız mınta- kalarını kaplamakta olan kırmızı trak muntakaların, çöller olduğu Tannedilmektedir. Merihte su ile do- lu Okyanuslar veyahut denizler yok- tur. Deniz tâbiri, göl, kanal ve su züken koyu yerleri göstermek için 35 sene zarfında $$ yen göstermiyorlar, Bu garip hâdi-| kullanılan kelimelerden ibarettir. Kanallar şebekesi, yalnız çölleri Kaplamakla kalmayıp karanlık mın- takalara da uzanıyor. Elimize geçen sön fotoğraflar, gö- rek mefruz denizlerin ve gerek ka- nalların. senenin mevsimlerine göre inkişaflar ve tahavvüller gösterdik lerine dair sağlam birer vesika ad- dedilebilir. Muhtelif tarihlerde çe- kilmiş olan fotoğrafları karşılaştırdı- Bumiz zaman yaz mevsiminde Merih- te uçsuz bucaksız sahaların koyu renkte olduğunu ve bu koyuluğun bizim temmuz ayına müsadif tarih- lerde &zami dereceye vardığını bu garip istihaleye uğradığını görüyo- ruz. Bu istihale, az çok gayri mun- tazam bir sahada bütün seyyareye yayılmaktadır. Bu istihale mevsimi, Merihte gör- düğümüz yeşermiye tâbidir. M te en karanlık noktalar görüldüğü İzamanlar, seyyarede mevcut kanal- larda ayni kararma müşahede edili- olduklarını katiyetle söyleyemeyiz. Zira en maruf kanallarda O munta- zam müşahedeler yapmakta müşkü- İâtm uğruyoruz. Maamafih bu kanalardan en ço- gunun siyaha yakın en koyu renk e pek az sezilebilen açık renkte göründükleri muhakkaktır. Bu mü- sahedeler, Merihin muayyen saha- larında mevcut bazı kanalların di- der salınlarda bulunanlardan daha çok değişiklikler gösterdiklerini is- bat eder. Bu karanlık noktaların Esrarı BA çözülemiyen o Merih seyyaresi senenin muayyen mevsimlerinde gözükmesi, bir çok âlimlerde Me- rihte nebati hayat mevcut olduğu zannını wyandırmıştır. Filhakika bu renk tahavvülâtı tedkik edilirse ko» yo noktaların yeşillenme ve filiz- lenme âlâmetlerinden başka bir şey olmadığı neticesine varılmak gayet tabiidir. Çünkü ayni hal, kürrei- arzda da müşahede edilmektedir. Kânallara gelince, fikirler müte- haliftir. Bazı âlimler, bu kanalların suni olduğu fikrindedir. Eğer bu fi- kir kabul edilime Merihte bu kanal- ları açan akıllı mahlüklar bulundu- ğunu Hükmetmek icab eder. Diğer bazı âlimler ise kanal zannedilen şeylerin ova ve nehir boylarınca uzanan yeşillik (omıntakalarından başka bireşy olmadığım iddia eders ler. Son müşahedelere bakılırsa bu kanalların suni olduğu fikrine mey» İetmek icab eder. Çünkü bu kanal- lar, tabii yeşillenme kanununa değil sini vesaite tebaiyet eder gibi büyük büyük değişiklikler (e arzediyorlar, Son müşahedeler ve tedkikler, bir çok terakkiler kaydetmekle o bera- ber, bu iki nazariyeden hangisinin doğru olduğunu katiyetle söylemeğe henüz müsait değildir. Fakat ilim günden güne terakki ettiğine ve Merih muammasını halletmek için hiç bir fırsatı fevettetmediğine göre yakın bir âtide eMetihte hayat var mi, yok mus meselesini tereddüde mahal bırakmıyacak bir şekilde halledeceğine şüphe yoktur, Dakar, ingiliz filosu-| Londraya hücum | İGünün Ansiklopedisi nun ateşi altında Baş tarafı 1 inci sahifede) de Gaulle, İngiliz askerleri makle- den bir İngiliz filoru ile Dakar ön- lerine gelmiş ve Fransız makamla- nna şehri teslim etmeleri için bir ültimatom vermiştir. Bu ültimatom reddedilmiştir. Bunun üzerine İngi liz filosu Dakar üzerine ateş açmış- tar. Sabık General de Gavlle'ün, sırf sabık düşmanlarımıza karş müca- deleye devam için İngilterenin em- rine girdiği düşünülebilirdi. Fakat bâdisat, bunun böyle olmadığını gösteriyor. Sabık General de Gaul- le, yabancı kuvvetlerin kendi va- tandaşlarına karşı höcumunu idare etmektedir. Kendisini hâlâ hain olarak telâkkide tereddüt eden Dakardan alman haberlere göre, şehre hücum eden İngiliz filosu, iki zırhlı, dört kruvazör, bir miktar torpido ve altı muavin O kruvazör- den mürekkeptir. ğini bildirir bildirmez hemen der hal, Fransız sahillerine asat 14 beş dakika geçe ateş açmışlardır. Vichy 23 VALA.) — (Havas): Dakardan ilk haberler aknir alın maz, hemen derhal mâreşal Petai- nin riyasetinde mahdut bir Nazırlar toplantısı yapılmiştır. Bu toplantıya B. Laval, B. Bandoin, amiral Dar- general Huntziger ve Platon etmiştir. ecanin mulalele Eabeslağini. için buna dik: mekte gösterdiği tebalük * bundan miş ve Bu kumusta emirler verilmiş | Londra 23 (A.A. ileri gelmektedir. © tir. o adındaki Berlin gaze-jbir hürmet ile severler, teşebbiisü Baş tarafı 1 inci sahifede) Bu akşam, yine ekserisi avcı tay- yaresi olmak üzere diğer büyük bir düşman filosu, Kent sahikni aşmış, fakat dahilde fazla | ilerlemiyerek avcılarımızın yaklaşması Üzerine ge- ri dönmüştür. Bugün 11 düşman tayyaresi dü- sürülmüştür. On bir avcı tayyaremiz kayıptır. Fakat bunlardan yedisinin pilotları sağ ve salimdir. Londra 23 (A A.) — Şimdiye kadar alınmış olan haberlere naza- ran bu sabah cereyan eden hava muharebeleri esnasında İngiliz av- cıları beş Alman tayyaresi düşür. müşlerdir. Thames'in mansabı üze rinde ve çok büyük bir irtifada ka- labalık tayyare grupları arasında bir muharebe cereyan etmiştir. Bir Alman bombardımancısna hava müdafaa topları tarafından bir isa- İBet vaki olduğu zannedilmektedir. )Bu tayyarenin duman saçarak baş aşağı indiği görülmüştür. Kendisini mitralyöz ateşine tutan İngiliz pi- Spitfire'i “e etmişler» , Evleri yıkılan halk Lon- dradan ayrılmiyor Londra 23 (A.A) — Sihhiye anan dün yaptığı beyanata na- zaran Bombardıman neticesinde ev- leri yıkılan Londrali ailelerden bir çoğu mahallelerini terketmeği ve İolradan ayrılmağı reddetmişler- Alman gazetesinin itirafı ) — Völkiseher ler. İngii Boulogne, Calais ve nkergue şehirleri İngiliz tebliğleri, Almanya tarafın- dan İngiltereye karşı istilâ üssü ola- Yak kullanılmak istenen Boulogne, Dunkergve ve Calais'nin her gön bombardıman edildiğinden hahsedi- yorlar, Bu üç şebir, Manş denizinin en dar yerinde ve İngiltereye en yakın olan üç mühim şehirdir. Boulogme, 62,810 nüfuslu bir liman- dır. Praasanın Manş denizinde büyük balıkçılık merkez her sene Şima! denizine, İslandaya ve Arzı eedide açılarak geçinirler. Büyük Ni asırda İngiltereyi istilâ tasavvurunda bulunduğu zaman ordularmı bu şehir civarında tahşld etmişti. Calais 46 Manş denizinde 70000 nüfuslu bir Fransız şehridir. İngie- reye en yakın Fransiz limanıdır. Harpten evvel Avrupadan İngilter'ye giden Feribotlar buradan hareket ederek Doüvreş Ilmamına gide Şehir biri eski, diğeri smal olmka Üre- YE İki sma ayrılır. Dunkerguc Şimali denizinde &âin 31760 nüfuslu bir Pransız müstahkem Umarıdır. Liman biri eski, diğeri yeni diye ii kısma ayrılır. Fransanin Şi- mal denizinde en büyük limensdr. Muazzam dakları, rıhtimları ve iman Şehrin etrafında gok tesisatı yardır. mükemmel kanallar movcuddur, Ge- çen umumi harpte bu liman, Fransa- nın müdafaası bakımından çok müs 'him bir Tol oynamıştı. 00069905327162290C809880090 tesi, İngilizlerin kuvvei maneviyele- rinin pek yüksek olduğunu kabul ve teslim etmektedir. Bu gazete ez- <ümle şöyle diyor: İngilizlerin alçak insanlar olma» dıklarını biliyoruz. İngilizler disip- lini muhafaza etmesini pekâlâ bilirs ilizler memleketlerini derin ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: