26 Eylül 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

26 Eylül 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Güzel türkçe Yazılarda göze çarpan bisi mi- salden biri; «... Yeni bir kanuni Çünkü çoğumuz, dilimizi güzel- N yazılarımızı km öyle durum, şeki mı güzelleştiriyorur? Çirkindir- ie Türk diline doladığı- | ler. Yazılı sözü canlandırdıklari- Bı mı sanıyoruz? Ölüdürler. Canlı ve güzel olan türkçedir. ia Şevket Rado 4.000 ir kalemi temizleyici bir ület ak yık lânm geldiğini Kö Pa mürün rütubetini tayin âleti Le Kömürü madenden çıktığımas!le bunu anlıyorlatdı. Fakat bu- iç, O) Yüzde el suyu ihtiva etmekte-| nu sıhhat üzere tayin etmek çok güç İm iŞ haline getirildiği zaman | oluyordu. bir kısmı izale eğilmek- iz Pakat kömtürün briket olması Viz; yüzde 10 derecede rütübet hn Tabana takdirde kömür torla- nat bu rütubeti tayin etmek J- » Şimdiye kadar amele el te- G di sonra ölçen ve elektrik ile işliyen bu Alet rütubetin derecesini sıhhat Gzere tesbit etmektedir. Amelenin tatmini ölan müşahedesine artık hacet kal- BazIŞtIr. ardropta yakalanan hırsız bir doktorun evinde garip) doktorun geldiğini duyduğu saman bi, olmuştur. Bir gün maruf bir) korkusundan gardröbt saklanmıştı. plan bu adam alelicele seyaha-| Doktor gittikten #cnra hırsız gardro- Şianak mecburiyetinde kalmış,| bun kapısını açmamıştır. Avaz çik- baroket saati yakın olduğun-) tığı kadar bağırmış, fakat bir türlü Santaya apartımanına dönerek | iştttirememiştir. Üç gün sorira doktor, asik kaç hazırlamıştır. Her tarafi) evine dönerek gardrobun kapısını aç- biri iştir. Kiran sonra, OtomodİlE| tığı zaman cansız bir cesedin yuvar- Yİ de meyç yin kiltlediği şeylerden) andığını görerek fena halde ürk- Yük bir gaşşcen yapılma ağır ve Dü-| mügtür. Cesedi muayene etmiş ve he- Sütdi nüz canı anlamıştır. Hır. İ doktor eve gelmezden birazİ sız tedavi edip kendisine getirdikten Paya bir harsız girmişti, Hırsız sonra polise teslim etmiştir, 2EJ”ŞT evveX buz Trenlerde münebbihli saatler Sevyork Londradar sonra düryarın | sini istemiştir. Aksi takdirde mahke- müş, PÜYük şehridir. Yedi milyon| meye müracaat ederek tazminat tale- yayılmıştır. Varoşlardaki iş-| tir, e, © Müstahdemin trenle şehrel Demiryolu idaresi milyonlarca yol- kuğu İçim çok erken kalktıklarından | cu mahkemeye müracaat ederek ts7- Tmi vağında o tamamlıyorlar.| minat İstedikleri takdirde davayı ka- Hireoğu çok dalın ve derin uy-| zanmalırı ihtimali bulunduğunu göz kütmaa lardan ineceği İstasyonu) önünde bulundurmuş ve buna meydan bap, İS ve vakti zamanla işi) kalmamak Üzere bir çare bulmuştur. ll gldememektedir. Bütün vağonlarda her yolcunun Pony gvetle birkaç defa ieceği istas-| oturacağı yere birer milnebbihit saat Yeğin, pr ran bir yarıcı demiryolu ida-| koymuştur. Şimdi her yolcu gideceği Polçujypir #ikâyet mektwbu yazmış ve) istasyona hangi dakikada yetişeceği “bamın #idecekleri istasşonları Ka-| ni tarifeden öğrenerek snatini kuru larının esbabı temin edilme-İ yor. — ——— Kuşlar sayı sayabilirler mi ? İ breğeneere hayranat enstitüsü şe-| sonra kuş yalnız mavi kutudan yeme- b Keler kuşların sayı sayma- | 81 öğrenmiştir. Mn te, öilmeleri hakkında entere-) Profesörün bu tecrübelerden çıkar- ön belerde bulunmuştur: Bir) dığh neticeye göre, yalnız dört veya &)- te. anne 12 masır tanesi koymuş-| tı taneyi yiyen kuş, hakikatte insan- #rişz an 6 tanesini yedikten! jarın hesaplaması gibi saymağı bilmi- Bişi Teride kalan 6 sını kaldırıp al-| yormuş sade dört veya alı | tareli Bu tecrübe birkaç defa tekrar-| &#rupları öğrenmiştir. Urun yıllar gü- 7 , 8onza kuş artık kendiliğin-| vereinlerie yapılan tecrübeler göster- Köryeilan 6 misir tanesine gagrsmı| miştir ki, göverein kuşları da yalnız Pofayge str. altıya kadar saymağa Kabiliyet gös- Sany, er Keler bu tecrübeden sonra, | termişlerdir. Yapılan tecröbelerde di- Mavi boyalı kutulara da mısır Ber kuşlar da, fr! veya Üçe kadar say- koymuş, birkaç tekrarlamadan | mağı öğrenebilmişterdir. ME mal “; Sen, kelimesini kullanan recül TE. «Nevyork Taymis gaze-| eben. diyormuş. Sabık Frunsız başre- gaManımızn o tanınmış dev-| ki Daladler, siyasi nutuk ve beyanat. baştinlarını sö? söyleyişlerin.| larında her Bt4 kelimede bir ebemeke- Lo Zamiri Hmesini kullanıyormuş. Roosevelt, her e retaiiz , hakkında şu istatis. | 100 kelimeden sanra, Hitler 94, Musso- per zabzisini ne ka- gi en niiliz: Babik İngiltere Baş-| fini 85 kelimeden sonra «ben» kelime- Tyn 250 kelimeden sonra! sini söylüyorlarmış. ece cezalananlar Akinrayda o fırıncı, beş ka) gefer 5 İbrahimin idaresindeki Tekir- bir Şekerci, bir sucu, bir sütçü dağı otobüsü, dün gece Çorludan İs- . Bundan başka | tanbula gelmekte iken Şehremininde Yakalanmış, yirmi ikt kişi Muzafferin idaresindeki otomo- Atladığından, birer İrâ|bme çarpışmış, ber ikisi de hasara h a #lınmış, yirmi dört şoför- uğramıştır. İnsanca bir zaylat olma- Otobüs otomobille tı da muhtelif beledi suŞ- | mıştır. ayı eeraya çarptırılmış- —— ELİE Bir heroinci yakalandı i Alteddin isminde biri, Küçükpazar- Baz til kavuncu €n Odunhane yokuşunda, zehir müp- A Yay Misir çarpı eiva-| teldlarma heroin satarken, Emniyet | Mğüpeyiimed isminde biz kestaneciyi | müdürlüğü Kaçakçılık gubesi memur. kavuncu Ahmed, dün) ları tarafından cürmü meşhad halin- müteakip tevkif| ket herüin bulunarak Ce e m miştir. R , sorgu bâkim-İ de yakalanmış, üzeri aranınca on pa- müsadere edil- SA Şeye ş 0050000000 DEDA A) NELER GEBE) İzmir fuarında karikatür sergisi xAmca' bey» mutad tebessümü ile İzmirlilerin daha İzhir (Akşim) — Maarif Vokâleti- bin tensibile bu yıl İzmir fuarında bir de karikatür sergisi açılmış? Birkaç sanatkirın eserlerinden teş- kil edilen bu paviyon denilebilir ki fuarın en çok alâka çeken yenilikle. ,) rinden biri olmuştur. Bilhassa karika- , | töristimiz Comsl Nadire tahsis edilen köşe küçük, büyük bütün Üİrmirliler Için eğlenceli ve irtifadeli bi” ziraret yeri idi | Istanbulda meyva meselesi Eskisine nazaran daha mı az meyva yiyoruz ? “Portakal gün geçtikçe Istan- bu! halkının gözüne giriyordu,, Bundan bir müddet evvel, yaşlı, gün İgörmüş bir edebiyatçımızla konuşu- yorduk. Mevzumuz esk! «edebiyat ge- eslerin, eski «sanat toplantıların idi. Yaşlı edebiyatçı bise şunları ân- latıyordu: «— Eskiden haftanın muayyen ge- eelorinde, muayyen yerlerde toplanır- dık. Bu toplantılarda zamanın bütün meşhur şairleri, edebiyatç'ları güzel söz söyleyenleri balunurdu. Manzu- İmeler okunur, fikralar enlatılırdı. İ Her gece toplantılarında olduğu gibi bu edebiyat gecelerinde de gayet bul miktarda meyva yenirdi. Meyra tepsisi ortaya geldiği yaman Adeta insanın gözünü alan bir manza- Ta karşısında kalırdık, O ne meyvalar- dı, çeşld çeşid, renk renk.. Meşeli mevsim yazsa tepsinin çinde salkım İsalkım Zarı, siyah, çekirdekli, çe- | kirdeksiz, rezakı, misket, çavuş, pem- İbe çavuş üzümleri... Kocaman Koca- man gefteliler, kayısılar, beyaz, siyah Sultansellm, kavak incirleri. Eğer mevsim kış ise 0 portakallar, elmalar, armudlar, mandajinalar.. Bütün bun- lar tepsinin içinde küçük bir tepe gek- linde orteya getirilirdi. İstanbuldaki böyle — toplantılarda meyva Ikram etmek, misafire kahwe çıkarmak gibi kökleşmiş bir âdetti, Bu gibi yerlerde meyvadan başka türlü de istifade edilirdi. Meyraları sikmek Suret — dikkat buyrunuz, kaynaşmak değil — yapılan nefis ger- Şöhreti yalnız 'Türk okuyucularınca değil, bütün dünya sanat sestrlerines de malüm olan «Amca bey» mutad te- bessiimü ve Jâtif çizgilerile İzmiriile- rin gönlünde bir kat daha değer ve muhabbet kazanmıştır, Yukarıdaki resimler karikatür #er- gisinin açıldığı binayı ve sera'de -Ce- mal Nadirin esrlerine tahsis edilen #58 vardır. Varoşları pek uzakla-| binde bulunacağını da haber vermiş-| köşeyi göstermektedir. Paraşiitçülerimiz Elâzıkta Muvaffakiyetli atlamalar yapıldı, ziyafetler verildi —— Elâzığ 25 (A.A.) — Hava Ku rumu tayyarecileri ve paraşütçüleri havanın çok müsaadesizliğine rağ- men program mucibince bugün sa- at on birde Elâzığ tayyare meyda- nina gelmişlerdir. Başta dördüncü umumi müfettiş olmak üzere vali, #ilm komutan, şehir mümessilleri ta- rafından karşılanmışlardır. Bundan sonrn stndyoma gidilerek sabahın | sekizindenberi toplanmış olan on binlerce halka ve mekteplilere hita- ben Emin Âli tarafından heyecanlı bir nutuk söylenmiştir. Havanın müsaadesizliği. yüzünden paraşüt atlamaları gösterileri yapılamamış: bir. Diyarbakır 25 (A.A) — Dün sabah Urfadan hareket eden Hava Kurumu tayyareci ve paraşütçüleri 8,30 da Diyarbakıra gelmiş ve tay- yarelerile şehir üzerinde dolaşarak konfeti atmışlardır. Gençler tayyare meydanında umum mülettiş Abidin wi, o korkomütan, müfettişlik başmüşaviri, vali, sivil ve askeri erkân ile on binlerce halk tarafın- dan karşılanmışlardır. Gençlere refakat Oetmekte olan Hava Kurumu müfettişi Emin Âli bu gezilerin gayesi ve havacılık et- rafında bir nutuk söyliyerek Diyar- bakırlılara kuruma karşı gösterdik- leri yardımlardan dolayı teşekkür etmiştir. Umumi müfetliş Özmen de halka, Heva kurumuna yardımın ehemmiyeti üzerinde bir hitabede bulunmuş ve bundan son- ra teyyareler uçuşa başlamışlar ve paraşötçüler halkın sürekli alkışları arasında muvaffakiyetli milayış gös- terileri yapmışlardır. Hava Kurumu tayyarecileti öğle yemeğini tayyar ci arkadaşları arasında yemişlerdir. Misafirlerimiz öğleden sonra Hal. kevi tarafından ihzar edilen otomo- billerle şehrin omüuhtelif yerlerini gezmişler ve her geçtikleri yerde halkın alkışlarile karşılanmışlardır. Akşam da Orduevinde Belediye tarafından bir ziyafet verilmiştir. Bu sene çıkarılacak sünger Marmaris 25 (A.A.) — Bu sene yalnız Marmaris mıntakasında istih- yapılacak | etmiştir. beller Ikram olunurdu. Kayısı, vişne çilek, şeftali, karadut, portakal, man- dalina, frenk çileği gerbetleri gibi. Bazen de bu şerbetler biribirine karış- tırlarak soğutulur, ortaya dünyanın en nefiş şerbetlerinden biri çıkardı.» Bs zatın sözlerin! dinlerken aklımı- sa bir sual geldi? Acaba İstanbul 08- kikins nazaran daha mı çok meyva yi- yor, daha mı 427... Sonra memleketin meyva vaziyeti no merkezdedir? Bu sene meyvalar nasıldır? Bütün bunia- ri öğrenmek üzere dün İstanbulun bü- yük mikrasta, toptan meyvasım teda | €iyorlar Ta. Tik eden bir tüccerla görüştük. Bizaj dur. şunları anlatir: EN Üzüm töplerâdi pan sanatkâr ahçılar bulamıyoruz. İşte bunun sebebi de bu- Halk kendisini bu gibi tatlılardan — Son #snelere gelinseye kadar İs. | Alıp daha ziyade meyvaya veriyordu. tanbulun meyva istihlâki gittikçe fax- Jalaşıyordu. Halk seneden stneye mey vanın Üzerine daha fazla düşüyordu. Bilhassa #züm, kavun, karpuz, kışın karşı rağbet son derecede fazlalaşıyordu. Bu Tağbette biraz asrın sıhhat ve gü- zellik telâkkilerinim de rolü vardı. Çünkü Insanlar artık eskisi gibi şiş- manlamak taraftarı değildiler. «Bir dirhem et, bin ayıb örter.» sözü ta- rihe karışmıştı, Bunun için eski 'Türk mutfağındaki bazı tatlılar, meselâ ağır, bol gekrii, bol yağlı hamur tatlıları Tuğbetten düşüyordu. Lokantacılar: — Hamur işi, hamur tatlıları ya- sorulan, sevilen bir meyva haline giri. yordu. Yazın üzüm de böyle ie, — Bu seneki veriyet nasl? — Bu yıl geçen #eneye nazaran bir çok meyvalar #on derece azdır. Mey- vanın a7 olmasına mukabfi istihlâk de akstimiştir. Diyebilirim Ki, bu mi İs- tanbul her zaman yediği maeyvanın ancak dörlte birin! istihlâk etmiştir. — Bunun sebebi nedir? — Bunun başlıca sebeplerinden biri Köylü kızı halkm daha ziyade tasarrufa meylet- mesldir. Bunun için az meyva yiyor. Bundan başka her sene sokakları dol — Öteki meyvalar nasıl? Meselâ şef. tali, elma... — Onlar da azdır. Hele elma... Me- seli Ünye her hafta bize 1500 sandık elma gönderirdi. Bu yil tek sandık gel- memiştir, Hattâ orsdan bize yazılan mektupta eBelki de yemek için biz sizden elma alacağız. denilmektedir. Meyva az olduğu halde taleb de çok değildir. Diğer taraftan bu sene İs- tanbulda kavun karpuz sarfiyatı pek o kadar farketmiş değildir. Vakıl geçen seneki kadar istihlâk yoksa da karpuz sarfiyatı ürüm kadar ssalmamıştır. * | Günün Ansiklopedisi l | sl IR Panslâvizm Ötede beride ve Bu meyanda Bul- garlstında Panslâvist hareketler oi- duğu bildiriliyor. Rusya dişindeki Sidvların, Rusya ile birilkte, yekvüöcud bir büyük 8lây vahdeti meydana getirmelerini istih- daf eden cereyama Panslâvizm deni- yor. Tarihin muhtelif devirlerinde Çekler, &lovaklar, küçük Ruslar, Hır- rın — Almanların, Macarların, 'Türk- lerin, Greklerin, İtalyanların — ida- resi alında kalmışlardır. Bunlar, ırk- ga yahut kültüres Rusya ile yakın oi- duklarıma dair bir şuur edinmeleri Üzerine, Ruslarda kendileri için bir kurtuluş çaresi aramışlardır. Onlarm himayesine girmek istemişler, ve Rus. ya dahi bu manevi belden istifade Ön yedinci asırda Hırvat papazı Krijaristeh ve on dokuzuncu asırda Siovax - Çek şairi Kollar, Panslâyiz- min bayrakdarlığım yapmışlardır. Rusyada da muhtelif gazeteciler on- Jarm sadalarma makes teşkil etmiş- tir. Hakikatte se, Panslâvistlerin uyandırdıkları hareket, cenub ve garp Slâvlarının çektikleri sefaletten, &i- yası bundan — bilhasen Balkanlara doğru hareketlerinde — müstefid ol- muştur. Sovyet Rusyaya gelince, irk- dnşlnrile mlâkayı ancak son Polonya) harbi esnasında ilk defa olarak mev- ruu bahsetmiştir. an ilmi İzmirde (Atatürk müzesi) İzmir 25 (Telefonla) — Birinci Kordonda Atatürk konağının (Ata- Siirde 8 temizlik mücadelesi Yeni vali, şehre iyi ve temiz bir su getirtmek ile uğraşıyor Sürd (Hususi O muhabirimiz den) — Siirdin iki görünüşü var Biri serap Sürd. diğeri hakiki larile mamur bir Beyoğluna ben- zetir, Fakat içine girenler ne kadar aldandığını anlar. Bu sebeple Siirdi yüzel gösteren bu tepeye (Enayiler) tepesi adını takmışlar. dır. | Sürd bir tepenin eteklerine Caz denilen bir nevi &di çimentodan yapılmıştır. Şehir çok dar bir saha- da 20,000 nüfusu sığdırmaktadır. Evler ve sokaklar o kadar sıkışmış ki ban sokaklarından maruf şişmanları katiyen geçemez. Şehrin bu kadar içiçe yapılış ni Osmanlı imparatorluğu zamanın» daki eşkıya korkusuna hamleden- ler çoktur. Sürde birkaç cadde açtırmak saretile nefes aldıran eski valisi B.| Sakip olmuştur. Siirdliler B. Sakibi| daima hürmetle a; il Hâlen Tokat valisi olan B. İzzed- din Çağpar da kısa zamanda çök eserler vermiş, fakat çabuk ayrıldı öncen bazı eserleri yarım kalmış tır. Şimdi yeni valiye kalan öşlerin başında su derdi var. o Sürd . Sabahlara kadar musluk sal edilecek süngerin 10 bin kiloyaliçin belediyece alınan karar üzeri- | başındaki gürültüler horoz seslerini varacağı tehmin ediliyor. Süngetci- biz sen ne binanın istimlâk muamelesi ta #üngez avında bulunuyor- |mamlanmış, Belediye namına ferağ | vaziyeti dolayısile bastırır. Civazda su ver, fakat harp o amaa. Bu vasıtalar temin edilinceye ka- dar küçük de olsa bir su bulmak Yâzımdır. İşte bunun içindir ki yeni ilar, Buplar. Bloveniler, Bulgarlar, |Sürd... Sürde giren yolcu uzaktan |valimiz B. Halik Nihadı her gün İron lag el eri TS mrt yeni yemine en Bomilkinn imakla meşgül görüyoruz. Sirdin di- ğer bir derdi de kanalizasyonu ol. mayışıdır. u yüzden şehrin arzettiği pi lik büyüktür. B. Halük ünde işi, bu hususta cezri tedbirler olmak ve muvakkat lâğım çukurları'kaz- dırmak olmuştur, Temizlik vasıtası az olduğundan herkesin evi; önünü süpürmesi bususundaki belediye tekkifi halk ta- rafından memnuniyetle karşılanmış ve tatbik edilmiştir. Bu dakikada Siirdin sokakları en temiz şehirlerle wükayese edilebilir. Siird halkı muti ve çalışkandır. İstanbullular Sürdlileri yakından ta- nırlar, İyi idareciler elinde mamur bir Sird yaratmak zor değildir. Gelecek mektubumda Siirdin yel lanndan ve kurulmak istenilen ye- ai şehirden bahsedeceğim. o — Ham deri ihracatı İzmir 25 (Telefonla) — Ham deri ihracatımızı teşkilâtlandırmak ve dahâ iyi fintlerle satış yapmak için ham deri ihracah işleri İzmir. deki ihracatçılar birliklerinden biri- nin İştişal mevzuu içine | slınacak- br. Ticaret Vektiletinin bu hususta

Bu sayıdan diğer sayfalar: