28 Eylül 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

28 Eylül 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ir kaç sene evvel bir akal hastanesini gezmeğe gil- © tiğim zaman orada, taba- betin aklımdan şüphe ettiği bir #at gayet sakin bir tavırla bana Ma sözleri söylemişti: — Siz bize deli diyor ve hepi- mizi buraya kapatıyorsunuz. Hal- buki asıl deli olan sizsiniz. Yani eri Fakat elimizden bir gelmiyor. Zira ekseriyet siz- dedir. Çok kalabalıksmır. İstedi m gibi hükmedersiniz. Maama- Bir dehiden ziyade derin bir filo- gibi konuşan o all hasta- Mn sözlerini dün, dört sene ev- Vel çılımış bir mecmuayı karıştı. teken hatırladım; Bir İngiliz beki- Mi © zaman, resmi tıp istatistikle fine dayanarak insanlığın istikba- dai: korkunç bir neticeye var- Bu neticeye bakılırsa 2139 #enesinde bütüm beşeriyet deli olacaktır. Çünkü 1859 senesinde, dünya- da 539 akıllı insana bir deli isa- ediyordu. 1897 senesinde niz- daka yükselerek 312 akıllı bir deli düşmeye başladı. senesinde bu nisbet 150 Mesan, v Dek bir ie mi bir ayıptır. barej SüŞ ol elik Uiyatrolarından birinde cereyan İştir. Maruf bir flyatro muharri- Yazdığı komedi Hk defa temsil Sanuyordu. İ SÖZÜN GELİŞİ | Zavallı akıl! akıll: insanda bir deli gibi korkunç bir seviyeye vardı. Âlimin iddin- sne göre, artış böyle devam eder- se 1977 senesinde yüz tabi in- sardan biri deli olacak ve 2139 senesinde İnsanlık çıldırmış bulu- nacaktır. Dört sene evvelki bir mecmu- ada intişar eden bu hesap ne de- receye kadar doğrudur? Daha 1926 senesinde yer yüzünde 150 İnsandan biri deli mi imiş? bilin- mez! Fakat bugün, dünya ah ne bir göz atınca, İngiliz hekimi- nin hesaplarına şeytani bir keşif gibi bakmak ve insanlığın şu ka- dar asir faydalandığı akla vedâ edip yavaş yavaş deliliğe doğru gittiğine, 199 sene sonra da gü- zel dünyamızın bir deliler evi manzerası arzedeceğine İnanmak lâzmegeliyor. Ve o zaman delinin bana söylediği gibi, nasılsa delir- memiş birkaç insan normal hare- ketlerile hararı dikkati celbedin- ce akıllılar hastanesine tıkılacak, delirmeden serbes hayata kavuş- mıyacaktır. Zavallı akıl! İnsan kafasında barınman gittikçe güçleşiyor. B: gidişle, İngiliz âli gibi, yirmi ikinci asırda değil, belki daha evvel yer yüzünde senden eser kalmıyacaktır. Şevket Rado mumi yerlerde horlayarak uyumak | lağını sahneden münekkidin bulundu- terbiyeli bir hareket sayılmaz. Ti-İğu locaya çevirmiştir. Adamcağızın a herkes susup tıs bulunmadığı| her horlayışmı kahkahalar takip et- vakitte seyircilerden birinin herke-| miştir. İşiteceği bir tarzda horlaması da-| ; Horuldayan.| nasıl devam ettiğine bakmayarak 0- tenkide memur bir edip olursa| yuncuları sık sik alkış tufanına tut- ketini tavsif edecek söz bulmak| muştur, Ertesi günü komedi muharri- ur. Böyle bir hâdise Bükreşin| ri münekkid edibin aleyhine bukuk Halk o kadar eğlenmiştir kl oyunun mahkemesinde temsil esnasında reza- let çıkardığından bahisle zarar ve zi- yan darası açmış ve 20,000 lcy isteriş- tir, dug Yük bir mecmuanın göndermiş ol-| Mahkemeye davet edilen şahidler İeyip Barı? bir münekkid oyun iler- ken yestkes dikkatle bunu takip edi Koyup “eki ve ehli hibre münekkidin uyuyarak -İ borlamınsı o temsilin zararına olmadı- Yiuya dalmış ve horuldamağa | ğını ve bilâkis parink muvaffakıyetine Muştur. Lâkin borlavışı zevksiz âmli olduğunu ifade etmişlerdir. Mah- 1. Mevrun ve mhenktar bir tarz-| keme münekkid hakkında beraat ka- & İorluyordu. Herkes görünü ve ku-İrarı vermiştir. Damlaya, damlaya göl olur derler buz Petrol ve benzin gibi maddelerin lan ağu kap ve varillerin musluk- diz Şok sıkı kapanması gayet mlühim- > Çünkü bunlardan sızan damlalar te gerniyetsiz gibi görünse de hakikal Ayaılıya damlıya göl olur. H ilgi Sanayi mecmualarından bi- lerin ik, kazan, boru ve varil gibi şey- Lo damlalık sızıntı bir sene zarfında 700| Utreye baliğ olmaktadır. Dakikada 100 damlalık sızıntı senede 3000 btreli ziyaı bais olur. Bir benzin hazinesi saniyede bir damla sızıntı yaparsa İki saatte bir Btrelik ve senede 9000 Ntrelik benzin musluklarından sızan damlnla-| zayi olur. Halbuki bir otomobil bu ka- bir hesabını neşretmiştir. dar benzin fle 90,000 Kilometrelik me- 4 hesaba göre iki saniyede bir' safe katedebilir. Nezlenin en müessir ilâcı neymiş! &, *dilmiştir. Bu ilâç yılan zehiri- el müthiş ölüme sabep olan bü beşriyetin bapna en büyük ve dün nezlenin düşmanı olduğunu Köriygak bunun sayesinde mezleden k mümkün olduğunu Yiya- hezlenin en müessir #âcı nihayet) nalı bir maruf tabib keşfetmiştir. Bu N Alim yılan zehiri ile bir merhem yap- makta ve bunu nezleye tutulan hasta- larının cildi altına şırınga etmektedir. Bir daha tutulmamak Üzere nezle der- bal zall olmaktadır. Seyirci ile hakem arasında boks maçı son oynanan boks maç- birinde garip bir hâdise oi- Seyireilerden biri hakemin ve muamelesini beğenmedi- Sık sık tenkidler yağdırmıştır. canı sıkılan hakem kendi- yen seyirciyi, kendisine vermek üzere sahneye darek Bunun üzerine boksörler bir Çekilmişlerdir. Hakemin dave- #krarlatmağa lüzum gösberme- li G İNUN ANSIKLOPEDİ yen seyirei ringe atlamış, hakem fle yamruk yumruğa gelmiştir. Uzun bir dövüşmeden sonra hakem bir fırsatını bulup ririgten fırlayarak kaçmış, &€- yirci de hiç istifini bozmayarak birşey olmamış gibi ringten ayrılmıştır. Bin- Teres seyirel kahkahalar savurarak ga- Mp seyirciyi şiddetle Bu arada başka bir hakemin nezareti başlamıstır. altında anl maş İk - Si Andrea Doria mühim adamları arasına koymuştur. almak yred- | İspanya, onu Kendi hizmetine İçin beyhude uğraştı. 1519 da Osmun- hları Planomada mağlüb etmesi şöhre- idin, İtini arttırdı, Fransa kralı birinci Genizellikte tebarüz et- 1384 de Oberto Dorlanın zdfe- | kalmış denizde Cenevizin hükimiyetini slardır. Hanedanları memleket» #saleti tesis etmiştir. An, ita Dora Barbaros Hayreddin Yaşamıştır. Sülâlesi içindi da yağd. 1408 de Önellerde np: May “9 da öldü. (Rarbarosun hayatı iv kap erasndadır) Andreanın İK aden ek Genie elde et Prançols ona 1524 de filosunun Idare- sini tevdi etti. Bu anlaşmadan zafer- ler elde edildi ve Fransızlar Akdeniz- de mühim mevki kazandılarsa da, 1528 de Andrea, Charles - Gulnt'in (s Sari Ken'in) hizmetine girdi. Bu tarihten ifbaren ona dalma bağlı , gaferler kazandırmıştır. Cene- vizli hâkimiydi, Orada aristokrat teji- mini kurmuştu. Fransızları her yerde, yeniyordu. Harbaros Hayreddinin en büyük rakibi ve düşmanıydı. On a)- tıncı asırda Akdeniz saltanatı için bizimle mütemadiyen boy ölçüşmüş- tür. Barbaros Prevezede işte böyle bir düşmanı yenmiştir. Andrea, hayatınm sonunda bazı Onu zamanının en) sulkasdleri kanlı şekilde bastırmıştır. hiç i Alman-Japon- italyan paktı imzalandı Baş tarafı 1 inci sahifede) yüksel: hedefleri bu sahalarda yeni bir nizam yaratıp idame etmek ve buralarda oturan milletlerin refah ve snâdetini temin eylemek üzere, karşılıklı işbirliklerini teşkilâtlandır- mağı kararlaştırırlar. Bundan başka, üç hükümet, işbir- liklerini, dünyanın diğer kısımların- da otüran ve gayretlerini müşabih #tikamete tevcih ve bu suretle ni- hayet dünya sulbunu istihdaf eden emellerini tahakkuk ettirmeğe mü- temayil bulunan milletlerin işbirli- ederler. Buna binaen, Almanya, İtalya ve Japonya hükümetleri, aşağıdaki hu- susatı kararlaştırmışlardır; Madde | — Japonya, Avrupada yeni bir nizamın kuruluşunda | İtal. yan - Alman idaresini tanır ve bu idareye hürmet eder. Madde 2 — Almanya ve İtalya, büyük Asya sahasında yeni bri ni- zamın kuruluşunda Japon idaresini tanır ve bu idareye hürmet eder. Madde 3 — Almanya, İtalya ve Japonya, yukardaki esas üzerinde işbirliği yapmakta mutabık kalmış” lardır. Bundan başka, oAlmanya,| İtalya ve Japonya, üç âkid taraftan birisinin Avrupa harbine veyahut| Çin - Japon anlaşmazlığına hâlen henüz iştirak etmemi; bir devlet afından hücuma uğraması tak ktidarlarında bulunan bü siyasi, iktsadi ve askeri vasıtalarla karşılıklı surette birbirlerine müza- heret taahhüdünü almışlardır. Madde 4 — Azası Alman, İtal- yan ve Japon hükümetleri tarafın- dan tayin edilecek olan müşterek teknik komisyonlar, bu paktın tat biki için derhal toplanacaklardır. Madde 5 — Almanya, İtal, Japonya, bu hükümlerin, üç taraftan herbiri ile Sovyetler Bi arasında hâlen mevcut siyasi st ye hişbir suretle tesir icra etmediği- ni bildirirler. Made 6 — Bu pakt, imzayı mü- teakip derhal meriyet mevkiine “gi recek ve on sene müddetle meriyet mevkiinde kalacaktır. Üç yüksek #kid taraf, taraflardan birinin tale- ğine teşmil eylemek arzusunu izharİrin Utarid ve Venüs seyyareleri hakkında garip müşahedeler Utaridda insanlar yaşasa, bizden beş defa dahâ hafif gelecek, fil gibi bü yük ve şişman olacaklar Kürreları ile diğer seyyareler ara- #inda ne gibi farklar mevcuttur? Şüp- he yoktur kl, bu sual birçok kimsele- #ikrini kurcalamıştır. Amerikalı heyet âlimlerinden Wililam H. Barton bu mesele ie meşgul oluyor Ye gu en- teresan izahatı veriyor: Kürelarz, hududu pek geniğ olma- yan fakat yaşamak için lâzım gelen hara, gıda ve suyu havi olan bir st- mosfer le mubattır. Bu yaşama ge- Taltini başka merelerde bulabiliriz?) * Bize korişu olan diğer seyyarelere bir göz gezdirelim. Arza en yakın olan seyyaro Uta- rid'dir. Kürelarıın kütrunun yarın Kadar bir kutra malik ölen Utarid, gü- meşten arzın güneşe olan mesafesinin üçte birinden biraz daha uzaktır, Bu Mibarle güneş ışıklarının Utafid Üz0- rinde tesiri, yedi defa fazla kur- vetiidir, Utarldi, bu kadar küçük oldu- #uha göre satbındaki cazibe kuvreti, arzınkinden beş defa daha azdır. Yani kürelarada yaşayan bir insan 100 kilo gelirse Utartd'de ağırlığı ancak 20 ki- uhi bi (Baş tarafı 1 inci sahifede) İstanbul en kalabalaık ve münev- veri en çok şehirdir, Dünyaya yayıl- mak İstenen ideolojiler memlekete buradan girmek ister, Son hâdise- ler, parlak vandlerle süslenen ide- lojilerin memleketler o fethetmek in bir*silâh olarak kullanıldığını göstermiştir. İstanbul halkı kuvvetli bir aklı selim eahibidir. Ona bu gi- bi takdirinde, paktın inkıza tarihin- den evvel tecdidi için vakit ve za- manı ile görüşmelere başlayacak- lardır. Berlin, 27 Eylâl.1940 Almanya Hariciye Nazırı: Josehim von İtalya Hariciye Nazırı: Kont Galeazzo Cianoe N bi şeyleri yuttarmak imkânsızdır Daima uyanık durmalıyız. o Ancak eeilli duyguları kuvvwetlendirmekle, mazariyelere kanmamakla vazilemi 2i yapmış oluruz... , Kahir silâhlar propagan- gandasına aldanmayınız 4Son mağlâbiyetler kahir bir si- lâh üstünlüğünün eseridir, buna bo yun eğmekten başka çare yoktur» şeklinde propagandalar yapılmakta- dır. Bunlara aldananlar kendilerin- üçlü pakt Amerika aleyhine mütevaecihmiş (Baştarafı 1 inci sahifede) aleyhine müteveccih müttefiktirler. Amerikalı spiker, bundan sonra Kont Cianonun tayyare meydanın- idan Başvekâlet dairesine giderken geçtiği yolun manzarasını anlatırken şunları ilâve etmişti Olacak şeyden aldığımız ilk ema» reyi, ellerinde Alman, İtalyan ve Japon bayraklarını sallayan mektep lebelerinin manzarası teşkil etmiş- tir. Biz, bu bayraklar arasında İs- panyol bayraklarını da göreceği mizi zanhetmiştik. Vaşington 27 (A.A.) — B. Hull bugün öğleden sonra gazeleciler toplantısında Yaptığı beyanatta, Ja- olduğunda dır.İponyamn mihver devletlerile ittifa- kının vzun zamandanberi O mevcut olan ve Amerika tarafından harici siyasetin: tesbit ederken esasen nâ- zarı itibare alınmış bulunan bir var ziyeti sarih hale koymuş olduğunu beyan etmiştir. Nazır şöyle demiştir: İlân edilen ittifak o muahedesi, Amerika hükümetinin nazarında yıllardanberi mevcut olan bir va ziyette mahsüs bir değişiklik yap» mamaktadır. Pakt, Amerika ve İngil- tere aleyhine müteveccih Vaşington 27 (A.A.) — Berlin- de üç taraflı paktın imzası haberi Amerikaya sabah kahvaltısı zama- nında gelmiş ve buna binaen henüz resmi tefsirat elde etmek imkân basıl olmamıştır. Bununla beraber, pakt O Vaşing- tonda müşahitleri hakiki bir hayrete düşürmemiştir. Bu müşahitler pak- tin Amerikanın müstakbel dış siya- seti üzerine ne gibi tesirleri olecağı- m merak etmektedirler. Ciano &kid memleketlerden hiçbirinin hiç seye meydan okumak A kn yardım de savaşmak o kuvvetini o bulamaz ve kolayca düşmana şikâr olurlar. Son mağlübiyetlerin sebebi okahir silâh üstünlüğü değil maneviyat noksanıdır. o Harpte kahir silâhlar milletler ancak birkaç bin kişi zayi ettikten sonra bütün kuvvetlerile teslim olmuşlardır. Daha büyük milletler pek az ölü, lağundan, beşinci kol faaliyetine serbesce imkân verdiklerinden ye- nildiler, mağlüp oldular. Silâh üs- 0001094000459048943000800060 sunda olmadığını söylemiş olmakla beraber, paktın imzası yakın oldu Zum. bildiren sabah © gazetelerinin son tabıları bu paktın Amerika ile İngiltereyi istihdaf eylediğini bildir- mektedirler, Müşahitler eyni zamanda B. Roo- seveltin demir ve çelik ihracat üz, ne ambargo koymak için intihap ettiği dakikayı manalı bulmakta. dırlar. Tokyo 7 (AA) — D.N. Balansı | bildiriyor: Harle'ye Nezaretinin beyn- natta bulunmaya memur mümessili Enetecileri fevkalâde bir toplantıya çağırmış ve Amerika gazetecileri ta- rafından yeni paktın Sovyetler Birliği ve bilhassa Amerika aleyhine müte- İ veeeih olup olmadığı hakkında İcad edilen suale cevap vererek Üçüncü ve beşinci maddelerin sarih olduğunu ve paktın antıkommintem paktile hiç bir alâkası olmadığını bildirm'ştir. Londra 77 (A.A) — Renter ajansı- nin diplomatik muharriri Şamyor: Almanya, İtalya, Japonya arasında imzalanan anlaşma Alman ve onu takiben de bermutad İtalyan propa- gandası tarafından tantana ile ilân edilmiş olduğu halde Japon tefsirztı e olarak Ihtiyatlı görükmekte- Ir. Bu hal Japonyanın lâkayd oldeğu mânasını tazammun etmez, fakat müşahidler bü anlaşma frerine her hangi bir şey elde edip edemiyeceğini merak edebileceklerdir. Almanya ile İtalya hilen bütün gayretlerini İn- giliz impazatori : mektedi bir ham B. Hikmet Bayuru İbuna mukabil iki milyon esir ver-! mişlerdir. Bunlar maneviyat bozuk-" lo olacaktır. Şayed bir insan Utariğe i yukarıya zıplayabilecektir. Gene Ula rid'de yaşayacak bir Insanın boyu da: ba uzun olacak ve çişmanlığı da fi Un şişmanlığını bulacaktır. Fakat far- zı muhal o seyyareye gitseniz, içecek Bu ve teneffüs edecek hava bulamsz- siniz, Hararet İse, seyyarenin bir ta- rafında kurşunu eritecek derecede şid- detll, diğer taraftar ise o nisbette dü- ktür. Utarıd'ın yalnız bir tarafı, güneşe müteveccihtir. Orada ne hayvan ya- sayabilir, ne de nebâtaf yetişebilir. Kan ise derhal parlayarak benzin gibi yanacaktır. Binaenaleyh Utarld'de ya- şayabilecek insanların fil boyunda ve şışmanlığında olm na göre kanı da- marlarında cevelân edebilmek için de- ri ve kemikleri kurşunu eriten bir sı- caklığa dayanabilecek bir maddeden yapılmış olmak | gelir, Venüs seyyaresi ise başka bir Alemi- dir. Bu seyyare, kürelarzın büyüklü- gündedir. Sathı ve atmosferi nicedir, kimse bilemez. Zira bu seypareyi, dal” n konferansi İtünlüğünden değil. Bir millet milletçe vatan müdafa- ıma kalkarsa hiçbir silâh onu mağ- lâp edemez. Eğer silâh üstünlüğü milletleri mağlâp etseydi bir Çanak- kale, bir İstiklâl harbi olamazdı. İTürk milleti karşısına çıkacak her güçlüğü yenecek, vatan için her fe- dakârlığa katlanacaktır. Türk mil iş biliyeti gibi muhare- İ be Ebedi Şef Atatürkün dediği gibi İdamarlarımızdaki asil kana daya» İnarak vazifelerimizi yapacağız. Her hal ve şartta barışçı değiliz Bar;çı olduğumuzu söylemiştim. t her hal ve şartta barışçı de- ği Toprak bütünlüğümüzün, »i- İyasi iktsadi tam ietiklâlimizin ve bütün haklarımızın korunması ha- linde barışçıyız. Haklarımızdan her hangi birine dokunulursa biz yaman savaşçı kesiliriz. Haklarını savaşma» dan başkalarına kaptırmayı Türk zihniyeti almaz. Hakkımızdan vaz- seçmiyeceğimiz gibi ba yolda en İufak bir imaya da tahammülümüz yoktur. Bugün sağlam ve müttehit duruşumuz, hükümetimizin sonsuz azmi sayesinde kimse de böyle bir imada bulunmaya o cesaret edemi- yor. Kuvvetimiz ve birliğimiz Bugün Türk ordusu son derece Jkuvvetlidir. Harikulâde bir maziye kuvvetli ananelere, modern silâhla- ra, tecrübeli ve kahraman komutan ve sub maliktir. Ordumuzun ve milletimizin hali bize her türlü tehlik, karşılamak imkânını ver- mektedir. (Alkışlar). Her şeyden evvel Milk Şefimize, yurd ve ulusumuzun en çetin imti- hanlar geçirdiği devirlerde yetişmiş. her sahada siyasette, idarede ulusun iatikbak için binbir imtihen vermiş, binbir muvaffakiyet ve muzafferi- yet kazanmış i Şelimize tama- (Şiddetli alkış- Böyle bir anda milletin güveni Şef için de büyük bir kuvvet kay- nağıdır. Milli Sefe, milli hüküme- İte, milli Meclise, milletin imanı ve güveni sonsuz kuvvet ve kudreti- mizi teşkil ediyor. Hepimizin va: fesi bu kuvveti daha da artırmak; önü zaafa uğratmaya kalkışan her şeyi ezmektir. Biz bu halde kaldık. ça hiçbir şeyden korkumuz yoktur. Birliğimiz bize dünyadaki buzün- kü mevkiimizi vermiş, dostluğu her aranan Türkiyeyi vücuda Tuklarımıza sadıkız ve sadık kala- cağız. Bize arzedilen samimi ve ba- rışçı her dostluğu da kabul edece- Biz barış içinde yükseleceği. Şa- yet harbe girmek bizim için zaruri olursa harpte de yükseleceğiz. Ebe- diş$ef Atatürkün dediği gibi: Ne mutlu Türküm diyene. Yaşasın Türk milleti. (Alkışlar). B. Hikmet Baytır ikinci konfe ransını bugün saat 15 de Şehir ti leri İyatrosunun komedi kısmında vere- gldebilse arrdakinden beş defa daha)dir. ma nüfuz edilmez bulutlar örtmektee Venüsün, güneşten uzaklığı kârelari zn güneşo mesafesinin Üçte ikisi ol duğuna göre oradaki sıcaklık bizime kinden Iki misli fazla olmak hizim gesi lir. Mamafih Venüste hararet, Grz- dan birkaç derece yüksek olsa gerek" tir. Arzın vasati Fahrenhayt 57, Ve- .âsünki ise 63 derecedir. Venüsün atmosferi hakkında malüs matimiz yoktur. Orada hayatı idamo edecek sü buharı bulunması şüpheli. dir. Denebilir ki, Venüs, kürelarzın in- sanlar türemeden evvel yaşadığı haşe- rat devresini yaşıyor. Vemüste müvej- Tüdülhumuza ve hi karbonun yokluğu orada hebatat da mevcud ol- madiğını gösterir. Venüs hakkında meçhul daha birçok noktalar vardıf? Venüsün şimal kutbundan cenup Kut— buna doğru deveran mihverini de bi miyoruz, Bu devrin ne kadar sürdüğü yani gece İle gündüzün devam müd- deti de mechulümüzdür. Biribirine gıd. fikir ve mütalânlar bizi mechulât için &n bırakıyor. Preveze zaferinin 402 nci yılı (Baş tarafı 1 inci sahifede) denizlerde de aynı şahametle dolaş« taran, sayısız milletleri önünde saygı, İle dize getiren büyük Barbaros, tam (402) sene evvel bugün, her biri ayri aynı denizlere hükmetmiş milletlerden! mürekkep mühip bir müttefikler kuv- veli önünde Türk gücünü gösterecek ve denizlerde rakipsiz hâkim olmanın savaşını yapacaktı. Bugün türbesi etrafında bürmetle toplandığımız büyük Amiral; kahra- man torunlarından, ve bütün "Türk milleti; taziz ettiği güzide gençliğin- den ümidle, emniyetle bu tarzda asır- lara hediye edilecek misilsiz şahsmet- ler, ve medeniyet sahasında yaratıcı zekâlarmdan bütün iosaylığın mi net ve şükrunla selfi ğı büyük eserler beklemektedir. Varelsun bütün bunları yarm başa racak olan genç Cömhuriyet nesileri... Yaşasın büyük Türk dünyası ve onu | yüksek rehberliklerile feyieli inkişa lara götüren M i Validen sonr İniz teğmeni B. Fahri Karayel, heye- İcanh bir hitabe ile Türklerin deniz- lere olan ebedi aşinalığını anlatmış ive demiştir ki: «Ey Türkün tarihine ve bütün dün- İyanın idrakine yüce zaferler hediye etmşi yüce Amiralim, Sen bizim için bir mazi değil bir istikbalsin, O günkü zaferimizde sihl iman ve deniz aşkile yanan sinelerini Akdenizin engin ve derin sularmda kaybeden babalarımız, 8iz bugün bir mezar sahibi değllai. niz do hepiniz, hepimi kalbinde ebedi olarak yaşıyor ve yaşiyacakınız, Huzur ve sükünun ebediyelinde gö- mülü bulunduğun kalplerimizde yaşı» yan ve yaşıyacak olan Amiralim, Tam bir güvenç, itminan ve Mtihar- Ja uyu, denizler kadar engin Barba- To$.. En gon olarak kürsüye çıkan İstan- bul mebusu B. Abidin Daver, gü- zel bir nutukla büyük Barbaroxun hatırasını tebeil ettikten sonra de- miştir ki: «Büyük milli kahraman! Vasi, yerine getirip mezarının etrafı yoruz, Ebedi tahtın olan denizi tür- benin eteklerine getiriyoruz. Senin yüce hatıranı tebcil için ber yıl hu- zuruna gelip hürmetle eğiliyoruz. dört asırlık hatayı tamir ediyoruz.» Nutuklardan sonra türbenin etra- fına 15 çelenk konmuş ve deniz lli- sesine mensup bir müfreze, havaya el silâh atmış ve müteakiben ge- çid resmi başlamıştır, Geçid resmi: ne yedek subay okulu, deniz harp lisesi, yüksek ticaret okulu, askeri vi tini . İliseler, izciler ve parti teşekkülleri iştirak etmişlerdir. Abbasağa parkının ve kaymakamlık binasının açılış töreni Parbaros ihtifalinden sonra vaki ve belediye reisi refakatindeki ko- mutanlar, mebuslar ve diğer zevat! ile beraber Beşiktaşın üstündeki Abbasağı mahallesine giderek vi: tan mezarlığın yerinde yapılan Al basağa parkını açmış ve bu müna” sebetle söylediği nutukta, cümhuri- yet hükümetinin ümran faaliyetini tebarüz ettirmiştir. Avukat B. Re- şad, Beşiktaşlılar namına hükümete ve valiye bu himmetinden dolayı teşekkürde bulunmuştur. Abbasağa parkından (Beşiktaş kaymakamlığına gidilerek yeni bis nanın açılışı yapılmıştır. Davetliler hazırlanan büfeden izaz edilmi;

Bu sayıdan diğer sayfalar: