21 Mayıs 1935 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

21 Mayıs 1935 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' yanıyordu?. Sehife— 4 Tiyatro : ça «Yalancılar,, ANADOLU'nun bir aydan- beri açmış olduğu anketi takib ediyor musunuz? Ben kendi hesabıma vakit buldukça münevverlerimizin muayyen birkaç anale verdik. leri bu cevabları okumakta bir zevk buluyorum. Ea çok alâ kadar olduğum nokta da <Ea fazla yalan söyliyen kadın mı dıir, erkek mldir» saaline ve- rilen cevablardır. Bakıyorum, şimdiye kader verilen cevablar Açinde hiç kimse, yalan huzu- runda İmtiban olan ba iki cin sin tablat tarafına temas et- medi. Halbuki bence cavabın bütün rubu buradadır. Vablat dünyaya attığı her cine mah- lüka mutlaka bir de müdalan #ilâbı vermiştir. Akrebla kuy- rüğu, yılanın zebiri, aslanım pençosi, köpeğla dişleri ve ke- dinin tırnakları bu mablükların bir - müdafan silâhından başka birşey değildir. Onun gibl ka- dinin da yegâne müdafas silâ bi “Yalan* dir. Kadın yalanı zevk için değil, kendisini, yu- yasını, saadetini holâsa berşeyi müdafan için söyler. İlerl sürdüğüm bu İddiaya bayatın tâ kendisinden alınmış bir delil Isterseniz şehir tiyat- rosunun dün akşam temsll et miş olduğu “Yalancılar,, kome- dlsini görünüz. Yavasını, ikinci kocasmına karşı / beslediği aşkı müdafaa etmek için bir kadı- nın arka arkaya yalan İcad et mekte ve bunları en tabil bir hakikat gibl söylemekte ne korkunc bir “Harika,, oldu: günu anlarsınız! Yalancılar k:ıı:ıediıl de geçen günü şahsma ve hayatına dalr biraz izahat vermiş olduğum Viktorlen Sardu'nun eserldir. Viktorien Sardu en çok taribi piyeslerde kudret göstermiş ol makla beraber bü kömedisi hiçte fena değildir. Bilhassa kadın tipleri, kadın ruhi baleti bütün inceliğile tebaröz etti. rilmiştir. Ayni şeyl erkek tip leri için söyliyemiyeceğim. Ba- husus Settar Başak tipi insana #yrı ayti İki şabslyet — tesiri vermektedir. Niteklm Bey Ta- lâv'da bütün gayretine rağmen bu tipe lâzım olan vuzuhu vere- miyeceğini anlamış gibi idi. Birinci perdede İnce, müstehzi, - mütecaviz ve müteşebbla bir geciye Aarzeden Settar Başak Ikinci perdelerde o kadar değl- şiyor, Kâzım Kök'ün tesiri altında o kadar silik, ©o derece berşeye boyün eğmiş bir hol alıyor ki -Üçüncü perdenin bir kendi şabsi san'at kudretile ya- - Tattığı o içki masası hareketleri Tefrika numaram: 51 Gözlerim, bu çehre, bu genç we güzel kız fotoğrafı üzerinde durmuştu. Ne derin - bakışları vardı?. — Zavallı arkadaş, kimbilir, bu — fotoğrafa bakarken şimdi — için içia — oasil kıyramıyor, nanl Ba gözler, bir kart üzerinde — değil, âdeta Insanın karşısına dikitmiş lihl. canlı canlı bakı. yorlardı. - Fotoğrafı arkadaşıma 1 Kültür Hareketleri Uşak Halkevinde Verimli Çalışmalar.. Uşaktan Yazılıyor: Şarımız — halkevi — kuruluşu bugüne kadar Iyi İşler başar- mıştır. 23 şübat 934 günlemecinde açılan evimiz kısa bir zaman içinde teşkilâtını — tamamlamış- tır. Evimizin bugün açılmış yedi çalışma şabesi vardır. Baolar: Spor, temsll, halk dershaneleri ve kurelar, soysal yardım, köycüler kütüpbane ve neşriyat, güzel san'atlar şabe lerldir. Partimiz kaza idare heyeti evimizin çalışmasını dalma bee- lemektedir. Evimiz şubelerinin çalışmalarını kısaca — bildirmek İsterim, Spor şubemiz: Spor İşlerimizi verimli bir durumda yürütmektedir. Genç lerimizin fikle ve beden nok. XĞ ATERSARASINDA tasından İlerleme ve yükselme lerine uğraşılmaktadır. Şimdiye kadar birçok spor kaynaşına ları yapılmıştır. Atıcılık, bini eiliğin — yayılmasına çalışılmak- tadır. Evimizden her zaman yardımlar görmekte elan avcılar kulübünün bir yıl içindeki ça- Lşması ve aldığı verim çok fyipir. Uşakta bulaonan diğer dört kulübümüzün, atletizm, fatbol, voleybol, tenla ve diğer sporlar özerindeki kaynaşması- mın hizi evimizin kaynağından bışkırmaktadır. Temsil şubesi: Evlimizin canlı ve özlü örne- ginl teşkil eden — temslil çube: miz bügüne — kadar birçok değerli temsil ve müsamereler vermiİştir. Halkımızdan da çok alâka görmüştür. Yeni yıl çalış. maları da — hazırlanılmaktadır. Evla salonu boyanmakta, sah nenin dekorları tamamlanmak. tadır. Halk Dershaneleri ve kurslar: Bugüne kadar bu şubemizin çalışmaları özlü bir şekilde yü- rümektedir. Onboş ayda birçok olmasa, İnsan birinci perdedeki Settar'la diğerlerindekl Settar acaba başka başka İnsanlar mı- dır sualini sormaktan kendisini alamıyacak... » . Aıılıtludmh.lı: içinden piyes müellifleri — ve — mütercimleri yetişmiye başladığındanberi ar tık bizde de pürüzsüz, temiz ve — >#abnesinde Bay Talât'ın sirf İgüzel bir sahie dili teessüs etmiye başladı. Dün akşam bilbassa dikkat ettim, Hsan en ufak bir Yazan: Orhan Rahmi Gökçe kartın arkasını göstererek tekfar verdi. Ocada şu satırları görü- yorum; * Nihad! Hayalim, seni cephede adım adım — takib edacektir. Seni seviyorum, buna iİnan, Fakat şunu bil ki, kalbinde — vatan hissini benlm hayallmle beraber tuttuğun gün sen benlm içla bir hiç, bir şerefsiz, bir vatan: szao, Benim kalbim, ne ko- ketlerin salonudar, ne de ma- vatandaşları — bilgilendirdiğini sevinç duygularile görmekteyiz. | Komlite programlı bir çalışma yolu tatmuştur Ortamekteb ku- rağında açılan balk dershaneleri l kurslarına devam edenlerin aa. yısı çoktur. Bu yıl kurslara devam eden yatandaşların evimiz sulonunda imtibanları yapılmış ve 160 başarışlıya karneler vorilmiştir. | — Buügün ikinci sömestri de baş: Tamıştır. Kurelara $00 vatandaş devam etmektedir. Soysal Yardım: Fakir ve kimsesizlere her zaman — yardım — edilmektedir. Geçen ve bu yıllar fakir ve kimsesiz çocuklara kitab, def ter, ayakkabı veseir yardımlar ya- pılmiş, mektebler dışında kalan bu gibi kimsesiz ve fakir ço cuklara da zaman zaman yar- dımlarda bulunulmuşdur. Köycüler Şubesi: Özümüzdekl çalışma devre: sinde -birçok köylerimize seya- hatler yapılarak köylü ve şarlı arasındak! soevişme ve kardeşlik duygalarının tazelenmesi çalış. lişme için program — hazırlan- mıştır. İklim ve vaziyete göre merkezi — köylerimizde örnek ağılları ve nümune ( İdanlıkları yapılması ve hayvan , neslinin aslahı — İçin aygırlar gene pro gramın beşlıcalarındandır. Kütüpbane ve neşriyat: Evimiz şubeleri içinde en son kurulamı ba şubedir. Buna rağmen çalışma — hizi bakımın- dan en ileride bulunanıdır. Se: kiz ayda modern ve zengin bir A Kaçakçılgı Muhakemesi Dün Bitti. Maznunlardan Jozef, Leon Matalon Ile Bay Osman Cezalandırıldılar. Alfyon kaçakçılarının çehrimiz İhtisas mahkemesindeki duruş: maları bitmiç ve dün karar suçlulara bildirilmiştir. Suçlalardan Jozef Bardo İle Leon Matalon'un — Havana'ya kaçak suretile afyon göndermek üzere Lon Matlon'un Marsilya- da bolunan kardeşi — vasıtaslle Havana'daki tüccarlarla müna- sebet tesla — etdiği tesbit — edil- miştir. 29 Eylül 934 terihinde mik- darı tesbit edilemiyen ilk parti afyonlarla 22 İkinci kânun 934 de İncir paketleri içinde elli kilo afyon kaçırdıkları, 16 İkinci kânan 935 de badım sandıkları içinde 200 kilo afyon kaçrdıkları 9 Şubat 935 de gene badem sandıklarında ka çırılmak üsere bazirlenen ve teşebbüs hallode kulan 149,65 kilo afyon kaçakçılığı delilleri ile tesbit edilmiş. Jozef Iki yal, füç ay hapse, 6575 lire para ceza sıns,Lson Metalon iki yıl, üç ay bhapse, 6570 llra para cezasına, afyon tüccarı Dayid Abolufya bir yıl dokuz ay hapse, 5075 Hra para cezasına, kamusyoncu Osman Nuri bir yıl bir ay on beş gün hapse ve 2787 lira para cezasına mahküm edilmiş- lerdir. Suçlu!lar buü paraları ödemezlerse ayrıca birer buçuk yıl hapis yatacaklardır. Maz nunlardan gümrük —muayene memuru bay Artiz, Şalom bira- derler tlcaret evi direktörü bay Antuvan Reguze ve tenekeci kötüphano kozandırııştır.Hergün| 4 iyl muvaffakıyetlere doğru birçok vatandaş evimiz okuma oda.ıma devamdadır. Cüzel san'atlar şubesi: Evimizin bu çubeal çalışma- Bını iki koldan yürütmektedir. 1 — Resim kolu 2 — Musliki kolu Her ikisi üzerinde büyük bir özen gösterilmektedir. Amatör gençler yeni muşikimiz üzerin- sürçmeb İle yapmadı. Herkes, bayatta nasıil konuşuyorsak, an- cak öyle söylüyordu. Ağdalı kelimelerden, uzun, karışık — veyabut ta bir asker vücudu gibi dimdik cümlelerden eser bile kalmamıştı. Bu gözel sahne dilinin tesisinde Galib'e büyük — bir. pay — ayırmak lâzım, Türk sahne edebiyatı gerek san'atın kendisinde ve gerek sabne — dilinde Galib'e mneler borçlu olduğunu — kolay Beni seven erkeğin evvelâ bugüne — İnanması — lâzımdır. Cephede kalb'ni üzme yavrum. Üzme ve fazla söyletme beni.. Seni, temiz bir Türk kızının en geniş bir. yürek aydınlığı İle geviyoram.,, Kart ellerimde titredi, ben de titredim. Bütün Türk kızları ne olur, böyle düşüneeler, böyle duysalardı? Bizlim — gençliğimiz, — bizim enerjimiz, bizim — herşeyimiz burada barcanırken, onların da bu cephenin ardında manevi bir cephe kormaları ne İsabetli olurdu?. Kartı verdim. Gözlerim dola idi, — Nazım dedi.- senlin hiçbir alâkan, — hiçbir. cevgin yok muydu? , r Kati a dnla n ae Te A eni TERRGR gitmektedirler. Haftanın — belli günlerinde müsikl üzerinde dersler yapıl- makta ve bu şuübeye devam edenlerin — sayısı çoğaltılmak- tadır. — Halkevi — kendisinden beklenen — ödevleri yaparken alasun İlgili ve İnanlı yardım- larına dayanıyor- Ve ber İşinde el ve gönül birliği yapıyor. kolay unutmıyacaktır. . .. Temsll celdden çok - güzeldi. Şehir tyatrosu, kendisine — ilti- bakden yeni ve taze unsurlara reğmen, vahdetini ve ahengini çok güzel muhafaza — edebil- miştir. Sahneler bir makine İntizamı ile ve hayatın ta ken- diei imiş gibi bir tabillik içinde işliyor. Bayan Bedla dün gece- nin en müvaffak — san'atkârı idi. Bu İnce artist yalancıların gibi oldu: — Bonim mir. Diye mırıldandım. yüzüme baktı: — Fakat ne oldun? Yüzün bembeyaz.. Âdeta bir kireç büsto benzedin.. Bu sırada herikimizin omu- zuna bir el dokundu. Başımı çevirdim: Mülâzim Remzi — Ne o? -dedi- burada aç kalmış kargalar gibi kara kara düşünüyorsunuz? Yarın değilse öbür gün, muhakkak — Afyon: dayız., Sonra ikimizin de yüzündekli kederl sezdi ve çehresinl bu: ruşturdu: — Olar şey değilsiniz «dedi cephede de olur mu bu? Biraz durdu ve karşıda bir SBtç Nihad Bohor Franko'nun — kaçakçılık suçunda alâkaları bulanduğu anlaşılmadığından beraetlerine karar verilmiştir. Yalnız muu- yene memurunun müayene &i rasında sendıklardaki — bedem- lerden iİstiyenlere birer avuç vermek — ve kendisi de almak suretile — vazife başında — İââba- Kcs hareketi, anlaşıldığından selâbiyetli encâmeni ve İnzibat komisyonuna verilmek üzere lözümlü — küğid örneklerinin müddelamumiliğe tevdilne ka- rar verilmiştir. ödemiş-Bozdağ Senatoryomu. Hazırlıklar ilerliyor.. Ödemiş'in Bozdağ köyünde bu yıl İstirahat edecekler için elli ev bazırlanmıştır. Bunlar- dan beşini öğretmenler — şimdi- den kiralamıştır. Yakında bu- rada elektirik kurümu yapıla- cak ve radyo konacaktır. Boz. dağ'la Ödemiş arasında hergün cabab, ukşam iki posta kamyo neti işliyecektir. Dahiliye he- kimlerinden Bay Esad Huatib- oğlu köylünün ricamı üzerine Bozdağ Uxzman doktorluğunu kabal etmiştir. İlbaylık tu köy: lânön bonun İçin yaptığı mü: racaatı onaylamıştır. Bay Esad; Bozdağ'ın imresldir. Doktorların söylediklerine gö- re Bozdağ; 1 kinci devre İnce hastalıklılar için bir sanatoryom deresindedir. Sekiz hafta orada kalanların ciğerlerindeki arıza- lar iskartize olmaktadır. Samsun'da 19 Mayıs Şenliği.. Samsun 19 (A.A)— Atatürk'ün Samson'a İlk ayak başısının 16 ncı yıldönümünden ötürü yapılan şenlikler çok canlı ve coşkun olmuştur. Samsunlular bugünü en kıymetli Bayramları olarak kutlulamaktadırlar. İnci Kök tipinde muvaffak olmak — için — sabneye yalmız kendisini, yani bizzat ,Kadın,, 1 daha doğrusu bizzat ,, Yalamı,, 1 getirmek lâzım olduğunu çok İyi sezmişti. Hamdi Nüzhet İstanbul çehir. tiyatrosu san- atkârları cuma günü Uşak'a giderek orada üç temsil vere- ceklerdir. Temsiller (Müfettiş, Aynaroz kadısı ve — unutulan adam) dır. mülâzim Muharrem'e seslendi: — Müaharrem, Muharrem! — No var? — Yarından sonra - Alfyon- dayız. Sana bir ziyafet vere: ceğlm. Muharrem cevab verdi; — Eğer içki bulabilirsen müşavir Mubarremi de çağır.. . Ben bu :ı.lıı'lııı. şimdi, Afyon Karahlsarda bir cami köşesinde yazıyorum. Filhokika iki gün sonra Afyon'ı istirdad etmiş — bulanuyoruz. — Şebire giriş anında geçirdiğlm heyecamı Unulumıyacağım.. Neydi ©o halkın gözyuşlatı, neydi © bize #sarılışlar, o fer yadlar? Genç — bic kız. atımın özengisine yapışlı. Gözleri ağ lTamaktan kıpkırmızı kesilmişti. Görüşler S Yı_ıı_ı:l&lı' . l Şehir Tiyat!" Kafosli bir ııhlıi bi Iki delik gözüle 4 sabık Darülbedayi, S*İ* rosu, — markasile ö Gidib Behzad'ı, * Mahmud'u, — Vasfl Gelib'i, Hazım'ı dim. Bayanların lr— de varmış.. Türk Uptoi yaşatan bu ılı". j da görmek İstedim. öi Perde açıldı. Küçük Nezih tiyatroyu yeni £ Ben hem sahneye j hem de couuiıınduk a dum. Ağabey ine, l"'d B iyi, diyordu. Noden, — Ba, dedi, bizlet deki — müsamereli hirşey değii, biz de böyle müsamereler Halbuki stnema çok Çocağan bu g birgey telâkki etmiyor0”" Rinema — perdesinde alıştığımız Şehir Tiyat törlerini — sahnede üdeta filme hazırlık prova ediyorlar, 54! düşüyoruz. Bizim şüne göre, pırdııb ile verilen (ıııl;“* imlş... İkidebir yormuş. Macera birden — malı, sinemada — oldi devam etmeli İmiş. Bugünün çocuğunu bakın nasıl geliyor. dünya heyl. Ben çocukl “Komik Hasan,, der d* demezdim. O zamal yeni çıkmıştı, Titcek sessiz — birşeydi. , içivde beyaz — per' dilsiz adamla tempo he ' yano sesile işi pek H"' 4| yorum. Ben mutlakâ ğ ' Allasanyan, Bine K dim, Motlaka süpi sahneyi dolduran «Rd derdim.. Hey gidi dünyt Tayyara Piyapgeti 19 uncu TertiP letleri Satılıy' Büyük Ikrat! 30000 li Mükâfat " 20000 li 4 ve hıçkırıyordu. Attâf ş Omazunu okşadım: y ALAN — Hemşirem, yapma.. Beni fazla | ettin! Dedler. Elinde bİS çiçek vardı: — Şana lürfen SF Yüi Ne olur, kabul J*C_ Manlsa'dan kaçıb gel bir memur kızıyım.. Demiştim ki: — Birgün Türk "v' nerse, İlk Ş zabitine, fakir sul e| demei çiçek W Başka birşeyim yok kh gan etsem.. Gözlerim, bir çivi Flg gözel, temiz yüze Tp Bisln Türk — kızları j — Deyam

Bu sayıdan diğer sayfalar: