12 Şubat 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

12 Şubat 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BaCar — G 12 KIZIL SULTAN L SULLAN ABDULHAMi Hayatı, Cariyeleri ve Sarayı aei ll iünğlükükei Hasan paşe, çok sevdiği Ram dilberl — ,Beyağla fbebeği* nin katli günündenberi adeta ha yatına küsmüştü, Fakat, Hüsnü mlsal'i görünce ruhunda hisset. Tiğİ şeyleri, kendisf bile garib buldu; çoktanberi böyle hialerle kelbinin hureket ettiğini bilmi. yöorda! Banun — için ve yalnız olduklarını da bildiği için, tit rek bir ifade İle; — Huzuranuz, donütüş olan kalbime yenlden hayat ve ha reket vordi. Küçük hanım!, Dedi, Hüsnümlsal, İhtiyarsız şuorsaz bir ve hareket yeptı; ne yaptığım kendlsl d> bilmiyorda; fakat bu harsket Hasan Pataya Cesaret verdi, ve; z — Ne kadar zamandanberi *tanbul'da ve Yıldız sarayında bulunuyorsunuz?, Diye sordu. Hüsnümlsal, kızordı bi üü h » boynunu — Üç tenedenberi, efendim! Diye cevab verdi. — Yü 1stanbül l Bakedtirtiğekğ a şivesini nlaf, » öğrendi. — Allem nezdinda biz her ııı-ııı—.ı Türkçe konuşuraz, efen — Fakat, bu kadar o2 bir zatbanda daraydan he için çı. rak çıkarıldımız?,, Hl—llnlııl, tabii Ah:ı'ıed Bürhaneddin rezllüne macerayı, bu dakikalık aşİnalıktan l':::fılı:: ederek damadı bezreti şebriya ' Paşaya anlatamız şehzade He olan Bu vırada, Hüsnümlesi, Fe. ride sultanın kendisini — sadece paşanın hatırını sormak ve bir şeye İhtiyacı — olub olmadığını anlamak İçin memur — ettiğini düşündü ve birden; — Paşa hazretleri, hastalı- l':ıııııı :î.nldıguııı bana söy- Dedi. Böğsünü P'yordu. — Hastalığım mı?. Küçük - Mühlm birşey değil! Belki hafif bir ıoıık' ılp::ı Bi Şiddetli bir huraret, bütün Bece benl yaktı, Gözlerime bir :ı: bile uyku Bİrmedi. — Fakat odama girince hiçbir Fakat genç kızın kelbi Parçalıyacak - gibi çar şeyli lk;lııııdn Bir Mmelek Bgibi Iı.:ı: ik şeyti a *Ytnıni buradan defet Hümümlesi, he:hangi bir ha Tekete moydan bulmadan, yu- :lı:ık elinin, paşanın gene bir n elini andıran eli içinde kaldığını ve Pöşanın elini ba Taretle sıktığını gördü. Hemen eli çokmek İstedi; fakat kalbi Ve zihbi o kadar Poerlşan idi ki, bu hareketi bile yapamadı blı' küzu gibi old kllar olduğu yerde durdu, Pağa, bu dürüştan cesnretle Derek Hüsmmümleal'in eldden gü ;!'l n::ıın ateçli bir. buse kon İllııııılııl, yavaklarından Steş alevleri dalgalandığı halde; — Paşam, diyebildi. Artık rî oldu, Müssüdel ülinizle çe- çudylııır. — Gltmek mir, Yavram, senl gene bıllıılnı tekrar — gelmek Hartlle gidebilirein? "T hanım — müsande 30 ettiği anda bemen gelirim efen dim,.. — İle Haremde aşk meceraları... Hüsnümisal, Feride — saltan Yıldız sarayından döndüğü &- ralarda kendi odı dönmüş buluonyordu. Sultan Hamid, Hüsnümlsat'i heoüz unutmuş değildi. Fakat, © gönlerde hafiyelerinin Jon Türk'lerin bareket ve teşeb büsleri bakkında verdikleri bir sürü jurmal hasebila çok sıkın ti gönler geçirmekte İdi, Va ziyet karanlık ve karışık İdi; saltanatın deaebllirdi! Siyasi hava çok bulanıktı, İstanbul ve - bötün Türkiye'de beran büyük bir ihtilâl çıkması çok mühtemeldi. Sultan Hamld, ba karanlık ve korkalü vaziyete çare bul- mak daha doğrusu kendi ken- disini avatmak — maksadile her gün saray ve mabeyn paşalarını topluyor, müzakerelerda bulu: nüyördu. Bu müzakereler, Ha: Mlİd'in zaten bozük olan ölnir: lerini büsbütün bosuyor, ve Hamid"! rahatsız ediyordu. Bunün için, sultan Hamid, ne kadın efendilerle, ne de hare mini dolduran — çeşitli - cariye lerle — meşgül olacak hal ve vakti” bulamıyorda. Saray kadınları bu vaziyetten çok meyas idiler, Vakıa, sal: tanın ihtiyar vücudundon, kalp lerini kızdıtacak — hürareti bu- | lamıyorlardı; faket ne çarekl Dasiplerine düşen erkek te, v deco bu porsumuş ihtiyar di. Haremi hümayun - kadınları, kadımlık, tabli ihtiyaçlar - cihe, tinden hakikaten bedbeht ka: danlardı. İşelz, güçsüz bir hayat yaşıyan bu kadınların erkek Ihtiyacı büvük ve töndürülmez bir. ihtiyaç şeklini almıştı. Ve battâ, bunun için — haremi hü mayunda — çok gayri tabif aşk ve İhtiraslar hüküm sürmekte idi! Sevlellik bile zarayda kâfi derecede bir ablâksızlıktı! Haremli hümayonun en şa yazı dikkat uşkları, harem ağa- larile olan aşklardı. Evetl! Yanlış yazmadık. Ha dim ağalar, erkeklikten büsbü- tün mabrum olmakla beraber, Hamld'in kadınlarından bir va- ya birkaçının “Amam,, olur lardı!... Zavallı saray kadınları... Bu erkek harabelerinden aşk olfası umarlar, bu kabiliyetsiz, bu çirkin, bu kara ve kurn adamlar Iiçin, gül gibi, buz gibi kadınlar birbirinin ;nık:lıl oy mağa savaşırlardı! . — Sonu var - temelleri sarsılıyor, dı eebheye gidiyor. Roma, 11 (Radyo) — Port Sald'den bildiriliyor ; Leonard — Dövinçi yapuru Kont Ciyano'yu hâmllen buraya vüsl olmuştur. Kont Ciyano ve arkadaşları vapurdan çıkarak — şimendiferle Kahire'ye kadar bir — soyahet yapauşlardır. Koat yarın — va: putla Şerki Afrika'ya hbareket edecektir. Roma'da bir toplantı Roma, 11 (Redyo) — Su, Bvz ve elektirik korporasyonu Müssolini'nin riyasetinde Vene- dik sarayında toplanmıştır. Parls'te, zabıta birçok — âllelerin Bf bhozur vo asüylşi- V' Di, birçok —karı * » ve köce, üşık ve maşakun sandeti ni bozun, bu ta yede para kaza Ban bir delikanlı Üa bir. küdinı tevkif etmiştir! Bu ernes Beru ve Tatyana Anar kmini — taşıyan abbep çavuşların cürmü vedir, bi liyor musunuz? Fotoğraf — çek. | mek!. Yalnız bu fotoğraf çekmek, biraz, hattâ faz laca alânmerikendir!. Beru, Parls'ta maruf Parkla rında dolaşır,! birbirlle tevİşen, parkta randeva — veren Çifleri #rar, bunları bulusca karçıla: rında ve en İyi poz alacak şe- kilde bir yere oturur; — güya karşısındakilerle — hiç Meşgul olmaz veya birisini merak vae heyecanla beklermiş gibi vaziyet alır,. Fakat — gizli bir fotoğraf makinesi, — harekete müsalt bir zamanı tedir. Ea müsalt safha gelince, Beru sadece dizini hareket et. tirir ve resiim alınmış olur, Bundan — sonra, arkadapı ve metresi Tatayano cürmü meş bud halinde fotoğrafı alınmış kadımı takip ve adretini tesbit eder, Bu da oldakta; Beru, kadımı bülür ve :. 7 — İşte cürmü meşbud ha- Hinde - fotoğrafınız!. Buanu kö Canıza - ve yahud nlşanlımıza, Veya babaciza * göstereceğim.. Kadın telâşa düşerek ; — Yapmayınız!. Diye rica eder ve.. Bera kâ fi derecede bir para alarak klişeyi kadının gözleri önünde kırar. hazır, &n beklemek Kadın, ortık müsterihtir. Fa- kat bu hal uzun zaman devam etmez, Bir müddet sonra Tata yano'nun siyaretlal kabul eder. Oldukça güzel ve genç bir ka din olun bu ziyaretçi : — Ab, der. Kocam çök ah: Tâkez bir adamdır. Sizin.. Na: sılsa fena hülde bir fotoğratı- Bızi. elde etmiş. Baona zevel Bize göstermeğe kalkıştı. Bir dürlü önünü alamıyorum! Der. Ve bu süretle bir mik: tar pera daha koparır. Bu iki ahlâksız fotografçı bu .| taretle Parle'te meştu hudüdler M. Mussolini'nin dama: baricinde Firari bir buse teatl eden veya şöpbeli bir jest ya: pan kadın ve erkekler İçin ta bammül edilmez bir belâ ol müşlardır. Pura koparamadıkları veya İstedikleri kudar toyamadıkları kadın ve erkekleri de kork tukları kimeelere Ihbardan çe kinmemişler, bu suretle bir ta- kım faclalara da sebep olmuş lardır. Banlar, küstahlıklarını daba ileriye götürmüşlerdir: Evli ve zevcelerinin kıtkanç olduğunu tesplt ettikleri erkeklere, Tat- yana kendisini - binbir şuhluk- la- arzeder ve dosta Bern de kolayca cürmümeşhut fotografı alır ! Sevişenlerin Fotograflarını Gizlice Çekerek Tehdid Ediyorlarmiş! Fakat bu usül, bu şantajcı ların İşlot bozmuştur; bu hile yi farkeden birisinin şikâyeti üzerine Parle zabıtası ber iki sini de tevkif etmiş ve mahke- meye vermiştir. Bern, cürmünü İtlraf et miş ve: — Bu sayede ayda 8-16 bin fcaak kazanıyordam ! Demiştir. , anta âparakeçinm- — Kızıl Maksın Katili Aşıkı İse H Bundan beş on gön evvel Lond. ra pollsi, Londra civarında vücudu korşüunlarla delik deşik edilmiş bir cetet boalmuştur. Ceset üzerinde hüviyetini bildi. yecok hiçbir şey olmamakla bera ber Londra po Hisi — maktolün beyaelmilel hay dudlardan — kızıl Maka olduğunu anlamış ve katli milştir. Londra pollai, Fransız poli ölnin müsaadesile evvelki gün Parlae gelmiş ve bir. otomobille gideredek — gece sast 20 de genç bir. delikanlı — ve sarışın bir kadın da — berabe rinde döndüğü görülmüştür. Buü İki gesç, Kımli Maksin de tesbit —et bavaliye katilleridir. Sözün İsmini taşıyan ve Lon- dra'da vücudunu katmakla ge- çiğen sarişın - kadın, Londra zabıtasının — gösterdiği — deliller karşısında cürmü itiraf etmliş tr. Ve; — Benim bu cinayette biç Mahkemelerde: Dolaplıkuyu Cinayeti Nasıl Olmüş? —-. Dolaplıkuyu'da kahveci Hü- seyin'i biçakla öldüren Arab Fehmi'nin müubakemesine dün Bğırcezada başlanmıştır. İstintak kararnamesi okunduktan sonra saçla Fehmi'ye vak'anın müsl oldüğü sorulmuş ve Fehml çöy- lece anlatmıştır ; — Rümüzacın 15 inde Hü teyin benden ariyeten bir kat elbise Hetedi. Elbise Hle pabuüç, gömlek ve sbire verdim, Bay- ram geçtikten sonra bunları gerl vermedi. Birkaç defa keni: disini görüp İstedimse de oralı olmadı. Vak'a gecesi kör Kü mille beraber - Eşrefpaşa'da bir kahvede oturdum, somata 16 marladım. Kahvede gartonluk yapan Hüseyin'in somataları ge tirdiğini görünce elbiseler tek- rTar hatırıma geldi ve İstedim. Cevab olarak : — Satsam, parasını yisem ne çıkar? Dedi. Ve mumızda bir atışma oldu. Hüseyin yakampan tutarak be ni kırk edün kadar - ilerideki Bokağa götürdü. Ve tokatla vu Tarak ağza alımımıyacak — sözler söyledi, bunlar — yetmiyormuş Bİbİ bıçoğiti da çekerek üzerl- Mme saldırdı. Hüseyln sabıkalı- dır. Beni belkl öldürür diye bıçağı kabasına sapladım. Sonra çök kan kaybederek ölmüş. Dinlenen — şablı - kör Kümll de demiştir. ki: — Samata içiyorduk. Fehmi elbiseleriol İstedi, Hüseyin: — Salarsam ne olüur? Dedi, atıştılar. Hüseyin, Fehmi'nin yakanına sarıldı: — Gel! Elblseleri geri al, Diyerek oradaki karanlık - bir sokağa girdiler: — Allah! Yandım! Diye bie e8 İşittim. Fakat bu sesin kl me âld olduğunu bidayette an- layamadım. Hüseyin'in söğüp eĞmüğiy İ saydığını duymadım, Fehml'yi tokatladığımı da görmedim. Ahmed adında biri de vak'a gecesl Hüseyin'in — yaralandığı tokağa doğru giderken Hüse yin'in: — Fehini Allabaşkına artık varma! — Dediğini duyduğunu söylemiş ve: — Bü sözlerden Fehmi'nin, Hüseyln'i yaraladığını aoladım. Demiştir. Mabkemece buşka ça hitlerin dinlenmesi için muoha. keme başka bir güne bırakıl- mıştır. Antalya'da Geçen Fırtınalar. Bir kızcağız yıldırımdan öldü, bir de yaralı vardır. Antalya, 5 (ANADOLU) — birkaç gündenberi — Akdenizde, bilhassa Antalya sahillerinde Çök şiddetli fırtınalar devam etmektedir. Bu yözden vapur lar Antalya'ya uğrayamamakta yolcu ve yüklerini çıkarama- maktadırlar. Deniz o kader o kadar — fırtımalıdır ki Ulmanda Bulünan birçok mavuna ve ka yıklar patça parça olmuş, dal gelar gümrük binusmma bücum etmişüir. Mersin - İstanbul doğ tü seferibi yapan Anafarta va poru Alanya'dan yükünü alıp ayrıldıktan sonra — dehşetli bir fırlıdaya tatulmuş, güvertesinde bülünün İkibin sandık portakal He ayrıca sekizyöz kadar por takal köfesini denize atmış va güvertede bulunan daba birçok eşyayı deniz yaladıktan — sonra Büçhal ile Abtalya'ya — geleblil. miştir. Ayın dördünde yağan şiddetli yağmarlardan çok yer- lerde şoseleri seller almış, yol Serta 5 YN nin Yolunu Bulmüşlar. Sarışm Süzan Cinayeti Itiraf Ediyor, âlâ Inkârda.. — - HK Ek DS A EME İ e A İki suçlu bte alükam yoktar. Maks'ın evimde öldürüldüğü doğrudur. Maks bir gün evime geldi, dos- tüm Lakroa de 23 İlrm slacağı olduğunu söyledi. Dostam bak- kında birçok fena sözler sarf- etti. Ben akşam vaziyeti — dos- tama adlattım. Dostam — bana Meks'ı 23 kânunü senl gecesl evlme davet eti ekliğimi söyledi. « Moayyen vukitte Muke geldi. Dostum ile aralarında korkunç bir kavga başladı. Ben kork- tam, ikinci katta olan — yatak odama kaçtım, “Yakarıdan bağrışmalar, dö: güşmeler İşitiliyordau. O kadar korktum ki başımı karyolanın yöntıkları arasına sakladım. Kav: g* aat kadar sürdü, sonra ellâh sceleri geldi. Ben odamdan dışarı fırladım, Maka — kanlar içinde va sal , Gallana aşağı Kalyorda. Yanıma gelince düştü, öldü. Bu uralık dostüum da geldi — Ne yapayım? dedi- ben- — den — küvvetli İdi. Ateş ederek —— öldürmeğe mecbur kaldım, sen —— yat. Ben cesedi yok ederim! Dedi. Sabaha - karşı geldiği va- kitto Paris'e gideceğini söyle- di ve Parls'e kaçtık ,, demlşilr. Katile gelince : — Ben bu masaldan hiçbir şey anlamıyorum, Ben İşlar İk: tzası Paris'e geldim. Muka le- minde birisini de tanımıyorum. Demiş ve cürmünü bir türlü Htiraf etmemiştir. Hâdisede Londra polisinia gösterdiği maharet pek büyük- tür. O kadar ki hüyiyeti meç- bul adamın kim olduğana mey- dana çıkarmak pek güçt kâ maktul esasen Londi n gildi. Londra pollal kısa — bir zaman içinde katilin ketll fi Haden sonra neler yapı ssat ve dakikamı ile tesbit et- miş, Fransz zabıtasın dan mü- erade olinca, katilleri elile koy- muş gibi Parle havullslade gla- lendikleri yerden bulup çıkar: mıştır, j Teftiş heyeti reisi ! Bir müddettenberi şehrimizde — bulunmakta olan Dehiliye Vo- kâleti —mülkiye — teftiş beyetl — relsi Subri Çitak dün Bandırma teenlle — şehilmizden — hareket etmiştir. el <a 5ae B bi ' lar birer denlz manzarası gös- | termiştir. Fırtınanın — şiddetin: — — den telefon direkler! devrilmiş, — batlar kopmuş ve yüzlerce ağaç —— kököndev — devrilmiştir. Ba sı- 4 rada Antalya'nın Hafızbey ku: rakolu mıntakasında bir. köye yıldırım düşerek bir kız ölmüş ve bir de kadın ağır — sürette yaralanmıştır. Yaralı — Antalya e memleket hastanesinde — tedavi —— altındadır. Fırtına hâlâ devam " etmekte ve Dinar, İsparta ha- — valisine kar yağmaktadır. :

Bu sayıdan diğer sayfalar: