14 Ağustos 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

14 Ağustos 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— bület'in başı ucunda ve Pibu- let'te uyumakta idi. Hasta — bakıcı Dük ile Kora'ya ; | — Bütün gün müthiş bir — Humma nöbeti geçirdi. Ha- — rareti 40 dereceyi buldu. Fa- — kat bu akşam daha sakin ve iyidir. Dedi. Dük Lodovik çok müteessir Hasta bakıcıya: — Doktor ne diyor? Diye — sordu. — — Henüz bir şey söylemiye — muüktedir değildir. Yalnız hum- — Ma nöbeti bu gece de hafif- kurtaracagını ümit ediyor. Za- — vâlh kızın hezeyanları çok müthiş... — Neler söyliyor, — bildirir misiniz? — Bü sabah bir polis me- — muru de geldi, bana ayni su- alı sordu. Yalnız “Oranj,, Ka: — derus ve Şato dediğini duy- dum, Nihayet bir yardım isti- — yormuş gibi monsinyor, mon- — sinyor! Dedi. — Bu kadar m?. — Bu kadar. Başka ne söy- lediğini hatırlıyamıyorum. — — Bu kızm, bir kaç gün için yanına verdiğimiz bir dos- tumuzun evinden ne suretle — ve ne için kaçtığını bir türlü K anlıyamıyoruz. Hele intihara teşebbüsü için ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Biraz hafızanızı — yoklarsanız, belki bizi tenvir — edersiniz. Hemşire elini birdenbire al- “nına götürdü: — Ha... Bir yüzbaşıdan da bahsetti. Dedi Evet.. Yüzbaşı Dö Buagemon'un ismini söy- — ledi. Sonra bir aralık “Bu ka- dın beni sevmiyor!,, ve bir iki saniye sonrada “Lüsi!, Dedi. — Bu son kelime üzerine Kara, — daldığı düşünceden çıkarak: — — Ben demedim mi?. Dedi. - göriyor musun, D. Lodo? Tah- minlerim tamamen çıkıyor. Bu hain kadın, belki Pibulet'in hayatına da kastetmiştir. Dük Lodovik: — Hakkın var.. Hakkın var - dedi. — Dük hasta bakıcı hemşire- den hastanın ne zaman nakli mümkün olacağını sordu. y Hemşire : —— — Humma greçtiği ve hara- ret düştüğü zaman belki yarın.. Cevabını verdi. Kora: — — Pekâlâ.. Dedi. Yarın iyi- ft Günlük siyasal g Sahip ve başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM | Umumi neşriyat ve yazı işleri müdürü: Hamdi Nüzhet Hdarehanesi: ” İzmir İkinci Beyler sokaj |C Halk partisi Bisaği »içiîıı Telgraf: İsmir — ANADOLU Telefon: 2776 -Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Ü Yulığı 1200, ölü aylığı 700, ç ğ aylığı 500 kuruştur. Yabancı memleketler için senelik abone ücreti 27 liradır Her yerde 5 kuruştur - hü geçmiş müshalar 25 kuraştur. Bti aa bana Siyaset..Aşk Edebi, Tarihi, —a aa Bir hasta bakıcı kadın Pi- l leşirse, arabamı gönderir ken- macera rormantı 94 B disini aldırtırım.. | Fakat hasta bakıcı hemşire | elile bir işaret yaptı, ve | — Mümkün değill Dedi. Zabıta bu kızın polisin emir | ve müsaadesi olmadıkça dışarı çıkmasina müsaade edilmeme- sini kat'i surette bildirmiştir. | Her şeyden evel polis müdür- bir halde hastanın elini tuttu. | lemekte devam ederse, hastayı | tihat, Irgatpazarı'nda Asri, melikte İkiçeşmelik, — Alsan- cakta Jozef Jülyen eczaneleri wkhr. lüğünden bir müsaade almalı- sınız... — Siz merak — etmeyiniz.. İcabeden müsaadeyi alırız! Kora, hemşireye 100 frank- hk bir banknot verdi ve: — Fakirlerinize dağıtırsınız! Dedi. Yalnız sizden bu zavallı kızı iyi bakmanızı rica ederim. — Elden geleni yapacağım, Allahada dug :d:rî!ğ!i)ml R Dük Lodovik: — Hemşirem, dedi. Eğer mektup yazmak lâzım gelirse, hangi ismi yazayım.. — Hemşire Viktuvar ismine! | Dük hemşireyi hürmetle se- | lâmladı, Pibulet'i de alnından öptü, Kora ile birlikte hastaneyi | terketti. Sigll Kora, arabacısına Hortans Şnayder'in konağının adresini vermişti. Tam İmparatoriçe meydanından geçerlerken Dük Kora'ya: — Saat şimdi 10 dedi. Po- lis müdürünün henüz dairesin- de olması çok mümkündür. Zaten benden sür'atle izahat istemişti. Polis müdürüne git- sek olmaz mı? — Olur! Kora bunun üzerine araba- cısına saray bulvarına emrini verdi. Dük Kora'ya: — Pibulet sağlam bünyeli bir kızdır. Hastalığı yenebile- cektir. Sanıyorum! Dedi, — Ben de bu kanaattayım, Kora, şimdi hiç bir şey dü- şünmiyor, yaltız üç seneden- beri beklediği intikam zama- nının geldiğini düşünüyordu. — Sonu var — AA N , Kırkağaç haberleri 936 yılı kirkağaç için en uğurlu bir yıl olmuştur. Tü- tün mahsulü çok güzel, pa- muklar verimlidir, bağlar zarar görmüuş ise de ehemmiyetsizdir. On yıldanberi kasabaya ge- :îrîlmcsi düşünülen su 936 ye- l1 caktır. Başlanılmış olan clek- tirik tesisatt 936 yılı içerisin: de ikmal olunacak Kırkağaç civar kazalarda eşi olmıyan bir şekilde elektiriklenecektir. Kırkağacın Türkiyede şöhret bulmuş olan kavunlarının Al- manya ve İngiltereye sevki düşünülmekte olduğunu oku- duk, yerinde olan bu düşün- cenin tatbikat sahasına geçe- ceğinden kuvvetle ümitvarız. içerisinde — şehre akıtıla- Yeni bir hükümet binasının inşa ve ıkınali için 10000 li- ra daha tahsisat gelmiştir. Devlet memurları şimdiki otur- dukları basık havasız yerden 936 yılı caklardır. içerisinde kurtula- Bu akşam Kemeraltında İt üzelyalı'da Güzelyalı, İkiçeş- Çimdikler Çarşıda Hisar camünin ağaçlığı al- tında oturduk. Âfaki — şeyler konuşuyoruz. Bir boyacı geldi. — Boyacı! Dedi, Dostlardan - birinin kundurası da tozlu mu tozlu.. Fakat tabiati de tuhaf oldu- ğundan aldırış edenlerden de- gil... Boyacı, gözlerini onun ayakkabına dikmişti. — Baoyayalım Bayım! O başını çevirdi. — Vernik boya... Yepyeni olacak Bayım... — Yüz paraya — Bayım.. Hem de epice tozlanmış. Bizim arkadaş, elinin lersi | ile işaret etti: — İstemez!.. Boyacı oralı değil: — Sizde beyeneceksiniz, memnun kalacaksınız! Bizim arkadaş dayanamadı. Bir hamlede iskarpinini çıka- rıp fırlattı: — Al birader, al git, sende kurtul, ben de — kurtulâyım!.. Kayseri'li bile eşşeğin sırtına bu kadar hücum etmez! Diye bağırdı ve boyacı gü- lerek kaçtı... * Buradan kalkarak Odunpa- zarı yolu ile dönüyordum. Bir köşede iki genç kız duruyor- du. Daha - ileride de - ihtiyar bir kadın. Kızlardan - birinin koltuğu altında paketler vardı. Diğeri sordu: — İskarpini kaça ıld_m!.. — Dört “Gözün körolsun, a.. — Şu mavi krepsetenil — Üç “Allah kahretsin,, e.. Diğeri; — Canım -Dedi- şakayı bı- rak, Şu çoraplar kaçal — İki “Canın çıksın, “a.. Ve sonra ilâve etti: — Büyük annem ben bun- ları alırken hep bu sözü söy- ledi. Parası umurumda değil. Ama bunlar yirmi otuz haka- rete maloldu. Gülerek yürüdüm. koca ka- dimn yanından geçerken m- rıldandığını duydum: — E gözün körolsun., Di- lin tutulsun inşallah, hâlâmı konuşuyorsun! .. Biraz ıleride Kavaflar çar- şısına girdin. Önümden — bir kadın gidiyordu. Bir yahudi mağaza kalfası, arkadaşına seslendi: - Bak -Dedi- muhterem Bayan, kazık markanın üstün- de yürüyor.. Diğeri anlamadı. Ben de acaba yeni moda bir iskarpin mi diye kadının ayakkaplarına baktım. Hayir, bunlar lâalet- tayin ayakkabılardı. Kalfa, imdadımıza yetişti: — Ben sattım. Tam kazık markal Gösterişe baktı, halis yerliyi Avrupa diye sokuştur- dum züppeye.. M * ** Kebapçıdan iki — kişi - çıkı- yordu. Birisi arkadaşının omu- züna vurdu: — Yidiğimiz etinden? — Kuzu olmalı... — Ya başka mahlükat eti isel.. — Allah bilir! — Allah değil, biz bilme- liyiz bunu, biz.. Nasıl ki pey- niri, ekmeği görür, onun ne- den ve nasıl birşey olduğunu bilirsek, yidiğimiz etin de kebap, ne KELEFON — SON HA IBLGRAF General Mola,| hükümet 'taraftarı 40 zabit ve askeri kursunaldizdirdi. Ispanya âsileri San Sebasti- yan'da püskürtüldü. Alman ER TELSİZLE hükümeti tehdit ediyor. 'Demiryollarının inkıtar bekleı.ıiyor; Almanya, tayyarecilerin serbest bırakılmasını istedi. Devletler İspanya işlerine karış- mıyacaklar. Almanya'ya göre komünizm tehlikesi var. Londra, 13 TAA) — İyi malümat almakta olan mehafil M. Fon Nöratın İngiltere ha- riciye nezareti daimi sekreteri M. Fon Siftarta Almanya'nın İspanyol — ihtilâli - dolayısiyle Avrupa'da tehaddüs eden vaz- iyeti daha ziyade vahimleş- tirmek arzusunda olmadığını söylemiş ve fakat komünizm tehdinin umumi mahiyette bu- lunduğunu — ve İspanya veka- yünin bu bapta bir misal | teşkil etmekte olduğunu ilâve eylediğini beyan etmektedir. Bu görüşme esnasında bheş- |ler — koönferansı — meselesi de müzakere edilmiştir. Paris, 13 (A.A) — Dün sa- bah dış işleri bakamı M. Del- bos'la İngiltere büyük elçisi arasında yapılan müzakereler spanya işlerine ademi müda- hale mes'elesi mevzubahis ol- müuşlur. Fransa dış işleri bakam an- laşmanın akdini tesri lüzumu üzerinde bilhassa ısrar etmiştir. Londra, 13 (Radyo) — İn- giliz hükümeti İspanya'daki İngiliz tebaasının alınması için tayyareler tahsis etmiştir. İspanya hükümeti, Barse- lon'da İngiliz kruvazörü Lon- don'un bombardımanından do- layı İngilte're resmen tarziye vermiştir. Berlin, 13 (Radyo) — Pro: paganda bakanı Alman tay- yarelerinin Sevil'e vardıkları hakkında hiçbir haberi olma- dığını söylemiş ve Sevil kon- solosuaun bu tayyarelerin pi- lotlarının Alman olduklarını tasdikini tekzibetmiştir. Marsilya, 13 (Radyo) — On iki Alman tayyaresi âsilerin umumi karargâhına - vasıl ol- müuştur. Sevil'deki Alman kon- solosu bu tayyarelerin pilotla- rının Alman olduklarını tasdik etmiştir. Bundan başka Sevil'e yedi ETCNÜM DE LAT MA MA G D hangi mahlüka aid olduğunu bilmeliyiz. — İnşallah Bir çocuk nane şekeri satı- yordu. Kendisine sordum: — ÖOğluüm, ne satıyorsun! — Ses satıyorum Bayım! Dedi. Bu garib cevah kar:- şısında; — Ses mi satıyorsun, -Di- ye sordum- bu nasıl şey? Halbuki senin elinde kavanoz var. İçi de nane dolu. Çocuk boynunu büktü: — Akşama kadar bağırıp ses satmaktan başka birşey yaptığım yok kil.. İki kuruşluk nane ya satar, ya satmam. — Peki, neden satıyorsun öyleyse, neden bununla uğra- şıyursun? — Sokaklarda — dolaşmıya- yım diye.. Çimdik | zarlarını uzlaştırmak mümkün | matom göndererek Alman tay- | tane Kaproni sistemi İtalyan tayyaresi vasıl olmuştur. Paris, 13 (AA) — Öğre- nildiğine göre, İspanyol işle- rine müdahale edilmemesine mütcallik bir itilâfname akdi ihtimalleri kuvvetlidir. Çünkü Fransız ve İngiliz noktai na- gibi görünmektedir, Yine — öğrenildiğine göre, Fransa hükümeti Fransız va- tandaşlarının serbestisine mü- dahale etmek ve bunlardan arzu edenlerin İspanya'ya git- melerine mani olmak hakkını kendinde görmemekle beraber | Patis'te açılmış olan gönüllü kaydı bürolarını - kapatmak istemektedir. Lizben, 13 (A.A) — Dip- lomasi mehafili Almanya'nın İspanya hükümetine bir - ülti- yarecileri serbest bırakılma- dığı ve Sevil ihtilâlcilerine gönderilmiş olup yanlışlıkla Madrid yakininde karaya in- miş olan Alman tayyaresi iade edilmediği takdirde diplomasi münasebetleri kesmek — tehdi- dinde bulunmuş olduğunu be- yan etmektedir. Öğrenildiğine göre, Madrid hükümeti Almanya'nın bu ta- leplerini isafa karar vermiştir. Paris, 13 (Radyo) —İspanya işlerine ademi müdahale esa- sında Fransa diğer devletlerle anlaşmak üzeredir. Fransa, müzakerata başlanmadan evel İspanya'ya silâh ve mübimımnat sevkinin hemen, men'ini iste- mektedir. Londra 13 (A.A) —- İngiliz | hükümeti Madrid'teki İngiliz- lere bir tebliğ göndererek bu şehri derhal — terketmelerini | tavsiye etmiştir. Fakat İngiliz - kolonisinin Madrid'ten ayrılması yakında inkitaa uğrıyacağı — söylenen demiryollarının işlemesine bağlı bulunmaktadır. Enday, 13 (Radyo) — Bu- gün saat 15 de Villabona'da şiddetli bir harb başlamıştır. Bu mevki Sen Sebastiyen'den 15 kilometre mesafededir. Âsiler buraya büyük kuvvet- lerle hücum etmektedirler. Maa- mafih hükümet kıtaatı bu hü-e| cumları defetmişlerdir. Âsiler bir zırhlı tren zaptetmişler ve içindeki hükümet asker ve zabitlerini hemen kurşuna diz- mişlerdir. Hükümet kıtaatı da Tutoza zenginlerinden iki ki- şiyi mukabele olarak kurşun'a dizmiştir. a Diğer bir mevkide âsiler bir akın yaparak San Sabestyen'i arkadan vurmak istemişlerse de bu harekette muvaffak olama- mışlardır. Bu akını yapan kuv- velin rüc'at hattı kesilmiş gibidir. Madrid, 13 (Radyo) — Ka- bine bugün toplanmıştır. Bu içtimada kabine reisi harbiye bakanını muvaflakıyetlerinden dolayı tebrik etmiştir. Kabine, hükümet kıtaatı ku- mandanı Don Rikelmoya'da teşekkür etmiştir. Rabat, 18 (Radyo) — Se- radyosu bildiriyor: General Mola — kuvvetleri ilerlemektedir. Yakın bir âti- de Madrid'e girecektir. Hü- kümete mensub 40 zabit ve asker kurşuna dizilmiştir. Bir Alman yüzbaşısı Bur- guza vasıl olmuştur. Meb'us Madaryaga komonizm - aley- hine bir nutuk irat etmiştir. Musul pet- rolları idaresi.. 'Jtalyan kum- 'panyaları çekildi.. Londra 13 (A.A) — Müsul petrolları direktörlüğü İtalyan petrol kumpanyasının menfe- atlerini diğer kumpanyalara terkettiğini bildirmektedir. İngiliı. Fransız ve Ameri- kan menfeatlerini birleştiren İrak petrolları kumpanyasının - idaresi İtalyan idarecilerinin yerine tayin cdilecektir. Brlteh Oil Developement Co. nin kurmuş olduğu Mu- . sul petrolları ise İngiliz, İtal- yan ve Alman menfeatlerini birleştirmekte idi. Irak — kumpanyası - petrolu Hayfaya, Filistine ve Suriye Trablusuna götüren kanallara sahiplir, Musulun ise bu ka- nalları mevcud değildir. x : Amerika Avrupa filosu yapmıyacak Vaşington, 12 (AA) — Ruzvelt Amiral Stanley'in iş- tirakile yapılan bir toplantıda Avrupa'da bir Amerikan filo- sunun tesisine karar verildiği hakkındaki haberi — yalanla- mıştır. M Dış işleri bakanlığı İspanya vaziyetine herhangi mevsimsiz bir müdahaleden - kaçınmak kararında bulunduğunu teyid etmiştir. Bir mütefekkir öldü Cacu, 13 (A.A) — Eski saylav ve Fransa'nın — sabık Lahaye elçisi ve Fransız en- düstriyel azasından M. Charles Benoist 75 yaşında olduğu halde ani bir şekilde ölmüştür. M. Benoisı tarih, felsefe, si- yasal bilgiler ve ekonomi hakkında çok mühim eserle- rin müellifi idi. Paris'te siyasal bilgiler mek- tebinde profesörlük etmiş olan M. Benoişt Kont De Paris'in siyasal — terbiyesini deruhte etmişti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: