27 Ağustos 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

27 Ağustos 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Curk dılı uzerın- deki çalışmalar. İbrahim Necmi " Dilmen varılan neticeleri etraflıca izah ediyor Dünkü nüshamızda dil tet- kik cemiyeti genel — sekreteri İbrahim Necmi Dilmenin şim- diye kadar olan dil araştırma ve elde edilen neticeler hak- kındaki beyanatının - ilk kıs- mıanı yazmıktık. Bugün de so- nunu neşrediyoruz: 9 SETĞLİ Varılan netice Böylece gerek maziden ta- rihi deliller yardımile bugüne gelelim, gerek halden bir fara- ziye ianesile maziye doğru yürüyelim, 'vardığımız — netice şudur: Türkçe öyle zannedil- diği gibi Hindi Avrupat ve Hami - Sami lisanlarından ayrı bir dil “değildir. Bilâkis bun- ların aranıp aranıp da bulü- namıyan ana kaynağıdır. İşte bunun için son on ay- hk çalışmaların esası ve üçüncü Dil Kurultayının baş- hca mihveri Güneş - Dil teo- risidir. Kurultaya — misafir ecenebi dil bilginlerinin de bu teoriyi lâyık olduğu ehemmiyetle mü- talea ve takdir edeceklerini nağıdır. Ecnebi dil bilginleri Şimdiye kadar gelen sayın yabancı dil bilginlerile buluş- maktan ve birlikte çalışmak fırsatını, velev kısa bir zaman için olsun, elde etmekten çok seviniyorum. Sovyetler Birliği Ulüm Akademisinden gelen üç delegeden ikisi, yani pro- fesör Samoiloviç ve (Meşeani- nof), ve Polonya'da Varşova üniversitesi profesörü Zayonç: kovski, Fransadan gelen Mös- yö Jean Deny, bundan evellde görüşmüş olduğumuz — değerli âlimlerdir. İlk üçü geçen Ku- rultayda da — bulunmuşlardı. Prusya akademisi azâsından olan doktor Ziere -ise daha 1906da İstanbul üniversitesinde birlikte çalışmakla zevk düy- duğum bir üstattır. Geçen ve bu Kurultaylarda bulunması bize de sevinç vermektedir. İngiltere'den gelen Sir Den- sion Ross ile iki senc evel Firdevsi 'ihtifalinden dönüşte mülâkat fırsatı aramış, fakat bulamamıştım. Bu dela görüş- müş olmaktan çok sevindim. Profesörün ne kadar cazip bir şahsiyet olduğunu — siz de ga- zetenizde söylüyorsunuz. Avusturya'dan gelen doktor Kiverziç ile üç sene evek An- kara'da bir kere görüşmüş- tüm. Fakat son aylarda tpeyce mektuplaştık. Bu dela gelişi eski dostluğu canlandı- Tacak bir vesile oldu. Profesör Nemethi ilk defa Şimdi yanınızda gördüm. Ta- Vir ve muüamelesi, bana — ya- ci yanında bulunduğum hissini vermiyor. Bunlardan başka şehrimiz- de bulunan Napoli Şark Ens- titüsü profesörü doktor Dom- Paçi ile İstanbul ünivçrsitesin- e Lllınu: ve İltalyanca pro- örü doktor Baltarini İtalyan diciliğini - ve Japonya Türk - Enstitüsü direktörü pro- ör Okubo da Uzak Şark ıfını kurultayda temsil bilginli; e ı"flnıı’elııı gelecek olan Su- trolog Hilaire de Barenton'u Sabahı bekliyoruz. Bütün bu dünya dilcilik mümessillerile kurultayda bu- Tuşmak bizim için büyük bir zevk oluyor. Bu vesile ile di- limiz hakkında yüksek takdir- lerini gazetede mülâkat şek- linde bildiren misafirlerimize ve bilhassa Türkçenin Lâtince gibi büyük ölçüde klâsik bir dil olduğunu ifade eden Sir Dennison Ross'a çok müte- şekkirim. Hakikaten Türkçe menşei bakımından Lâtince gibi değil, hepsinden üstün klâsik've oriğioal düldir.. . Te- orimiz bunu isbat ediyor. Ümid ederiz ki dünya diciliği- de bu noktaya gelecektir. Dilimizde kullanılan ve ya- bancı sanılan kelimelere ge- lince bunlardan dilimizin muh- taç olduğu kelimeleri kamu- sumuza alıyoruz, çünkü bun- ların Türkçe olduğuna kailiz ve Türk orijininden geldiğini isbat edebiliyoruz. Hattâ bu bakımdan Arap, Fars, Grek, Lâtin, ilâhire denilen dillerin ana Türk dilinin birer lehçesi hük- münde kaldıklarını müşahede etmekteyiz. Dilimize suni kelime koy- mak yolunda bir teşebbüs asla hatırımıza gelmemiştir. Suni bir dil yapılmıyacağını ve yaşıyan bir. millete suni olarak kelime kabul ettirilmi- yeceğini herkes bilir. Az, çok suni denebilecek yegâne ke- lime yaratma işi, (Lâng Sa- vant) denilen ilim terminlerin- de olabilir. Bunu da aşağı yukarı bütün dünya böyle yapmıştır. Bunun — haricinde aldığımız ve kullandığımız ke- Hmeler hep - dilimizin canlı varlıklarından — alınmaktadır, suni değildir.., Derleme işleri Evelki kurultayda tarama dergisini takdim etmiştik. O kurultaydan bu kurultaya ka- dar bir kere “Kılavuz mesa- isi, yapılmıştır. Heyetler top- landı, tarama dergisindeki ke- limeleri, arabi ve farisi zan- nettiğimiz kelimelere - karşılık olabilecek sözleri ayırdık, seç- tik. Anket halinde gazetelerde neşrettik. Gelen cevap — ve mütalcaları topladık. Hacmen küçük — fakat kıymet itibarile çok büyük olan “Cep kıla- vuzu,, unu çıkardık. Şimdi hemen tarama d gisi kadar müsbet ve mühim olan biğer bir işin üzerinde- er- yiz: “Derleme dergisi,... Derleme — dergisi faaliyeti dediğimiz şey 3 senedenberi yürd içinde yapılan “Halk ağzından söz derlemc,, çalış- malarının verimini kitap ha- linde yurddaşlara sunmaktır. Bilirsiniz. ki bu derleme işinde bütün vilâyet ve kaza- lar vazife almışlardır. Köylere ve göçebe âğiretlerine varın- cıya kadar her yetden derle- nen ve lügatlerimizde bulun- mıyan halk sözleri evvelâ ka- za merkezlerinde, sonra vilâ- yet merkezlerinde iki defa sü- zülerek mükerrerleri — ayırdık- tan sonra kurum merkezine geliyor. Bu iki süzmeden sonra mer- keze gelen fişlerin adedi 150 bini geçmiştir. Ben geçen ku- rultayda demiştim ki : “150 hç D. yı münasebetile —- e a— Halkevi bahçesinde kalabalık toplanıyor. İki gecedir. Halkevi bahçesi dil bayramı münasebetile çok canlı geçmektedir. Bilhassa donanmamızın bandosunun dün akşam bahçede konser vermesi, bu geceye fevkalâde bir hu- susiyet, bir kıymet vermiştir. İzmir'de güzel muzik dinle- mek bir zaman ve fırsat mes'e- Tesidir. Bunun için âni olarak verilen bu konserden halkımı- zın tamamen haberdar olama- yışı bu güzel muziği dinlemek fırsatını kaçırtmıştır. Bando saz itibarile çok dol- gundu. Bilhassa baslar, ban- doya bir. canlılık veriyordu. Oboa'nın sesi, klürnet ve flü- tün varyasyondaki — güzelliği nazarı dikkatı celbediyordu. Kiymetli ve muhterem ban- do şefinin idaresile kuvvetli bir birlik, bir anlaşma hüküm sürüyordu. Çalınan eserler me- yanında Verdi'nin (Ayda) ope- rasının en güzel motifleri, “Suit Kokazyen,, ateş şarkısı, Çardaş Fürstin, ve en sonunda da “Eski dost, (Alte Kame- rad vardı. Bu meyanda Halk evinin amatör caz orkestrası arada bir. iki kıvrak fokstrotla halkı dansetmeğe heveslendiri- yordu. Velhasıl gece iyi ve çok neş'eli geçti. Öğrendiğimize göre bu ak- şam da cazla beraber - bitçok orta oyunları, numaralar ve eğlenceler tertib edilmiştir. Halkevinde konfe. rans ve konser Önümüzdeki Perşembe günü akşamı saat 20,30 da büyük Türk Dili inkılâbı mevzuu üze- rinde Ömer Çavkaytar tara- fından Halkevinde bir kon- ferans verilecek ve bu kon- feransı bir konser - takibede- cektir. Bütün yurddaşlarımız bu — konferans konsere davetlidirler. Kaza Şoför Yanya'lı Vasıf, Kara- taş'ta idare ettiği otomobilini cadde üzerinde dolaşan dört yaşlarında Markg adında bir çocuğa çarptırmış ve yaralan- masına sebebiyet vermiştir. ve bin fişten yüzde 10 hesabile 15 bin kelime çıksa çok se- vineceğim..., Halbuki bu fişlerden tah- minimin çok fevkinde kelime çıktı. Şimdiye kadar elimden | geçen 80 bin fişten 20,000 | den fazla kelime çıkmıştır. Demek benim 15,000 zan- | nettiğim şey S0 bini bulacak ve belki de geçecektir. Hal. | buki henöz lügate geçmemiş 15 bin kelime bile dil için bir hazinedir. Şimdi derleme — dergisini basmağa başladık, 6 forması basılmıştır. Birinci formasını nümune olarak kurultayda da- ğitacağız. Yeni dergi birkaç cild olacaktır. Bu, dünya dil bilgisinde çok mühim tesirler uyandıra- caktır. Çünkü ilk defa bir millet kendi ana dilini kendi halkının ağzından - toplamış -oluyor. Derleme dergisi ilk arla | bit etmek... | gisini tamamlıyan bir de folk- İŞEHİR HABERLERİ üzüm ve İncir Fiatlar Ç ok Sağ Sağlamdır, ımdır, İncir Fia- eğlenceler yapılıyor,,'tinın yükseleceği Tahminediliyor. 20 Ağustos'ta açılmış olan Üzüm piyasası çok sağlam | devam etmektedir. Her numarada bir kuruş bir yükseliş gö- rülmüştür. İncir fiatları da günden güne yükselmekte ve piyasa sağ- lamlaşmaktadır. Alâkadarlar hemen her gün dış memleketlerden Üzüm ve İncir siparişleri almaktadırlar. İnhisarlar idaresi na- mına piyasadan Üzüm mübayeasına da devam edilmektedir. Aşağı nevi ve yağmur yimiş Üzümler, İnhisarlar idaresi tara- fından 6,5 - 7,5 kuruştan satın alınmaktadır. Üzümlerin kalitclerine göre bugünkü fiatları şudur: 7 numara 8,50 - 8,875 kuruş, 9 numara 11,5 - 12 kuruş, ve 10 numara 13,5 - 8 numara 9 - 9,50 kuruş, 14 kuruştur. Bu satış ve yükseliş vaziyetine bakılarak pek yakında yeni fııt yukıclışlen beklenmektedir. — MAHKEMELERDE: Ovacık köyü cina- yeti davası Müddeisumumi Reşad'la Mustafa- nın 15er sene hapislerini istedi Çeşme kazasının Ovacık kö- ( yünde Mehmed'i öldürmekle mazun — İbrahim oğlu Meh- med'in muhakemesine, şehri- miz Ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Çeşme mah- kemesi tarafından istinabe su- retile iladeleri alınmış bazı şahitlerin yazılı ifadeleri okun- müuştür. Bu şahitler, maznun Meh- med'le Nigâr adinda bir kız arasında münasebet bulunma- dığını — bildiriyorlardı. Fakat bunlardan bazıları da maznun Mehmed'in, Nigârla evlenmeğe talib olduğunu, hattâ iki beşi- birlik başlık bile verdiğini söylemişlerdir. Suçlunun vekili, maktul Meh- med'in bu vak'a olmazdan evel bir akşam maznun Meh- med'i pusuda beklediğini söy- lemiş ve demiştir ki: — Müekkilim zannile ora- dan geçen bahriyeli İsmail adında birini yakalamış ve: — İsmail sen misin, ben Mehmed zannetmiştim. De- miştir. Gene pusuda beklerken İlyas adında birinin de ora- dan geçerken ayni şekilde pusudaki — maktul. - Mehmed tarafından — tutulduğunu — ve varlığını göstermek için aka- demik çalışmanın en güzel bir nümunesi ve en mühim bir ilim vesikasıdır. Tasavvur edin bir milletin ağzında kul- lanılan ve henüz lügatlerine geçmiyen d0 bin kelimeyi tes- Bu derleme der- lor derlemesi yapıyoruz, Bu- rada bütün halk masallarını, halk itikatlarını, manileri, koş- maları, tekerlemeleri, büme- celeri topluyoruz. Bize bu hu- susta 10,000 den fazla fiş gelmiştir. Bundan başka bir de konuşma dili senteksi an- keti yapıyoruz. Bundan sonrada daha bü- yük iş olan büyük bir “Türk lehçeleri lügati,, hazırlıyacağız. Lâkin bu müstakbel mesai- mizi teşkil edecektir.., Kurultay beş altı gün süre- cektir. Lüzum görülürse uza- tılması ihtimali vardır. eee y sonra bırakıldığını, kasdının, müekkili Mehmedi öldürmek olduğunu söylemiş, İsmail ve İlyasın — dinlenmelerini — iste- miştir. Mahkemece bu şahitlerin Çeşme mahkemesi - vasıtasile ifadelerinin alınmasına karar verilerek — muhakemenin - de- vamı başka birgüne - bırakıl- mıştır. i.. Karaman sokağında Kay- seri'li Ali'yi öldürmekle maz- nun Reşad ve Mustafa'nın mu- hakemelerine dün — şehrimiz ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. İddia makamını iş- gal eden müddeiumumi mua- vini Ali Akkaya, dünkü cel- sede iddiasını s>rdetmiş, maz- nun Reşadın biri katl ve bir kaçı yaralamak, diğerleri de muhtelif suçlardan olmak üzere (13). sabıkası bulunduğunu, katil suçundan mahkümiyet müdde- tini doldururken cezasının tecil edilmiş olduğunu ve Muste- fa'nın da birkaç sabıkası bu- lunduğunu söylemiş ve son cinayetten dolayı Türk ceza kanununun 448 inci maddesi mucibince cezalandırılmalarını istemiştir. Müdafaa için muha- keme 2 Eylüle bırakılmıştır. Tenzilâtlı biletler mes'elesi Dün, matbaamıza gelen bır kariimiz, Devlet demiryolları- nın bu ayın 25 inden itibaren satışa çıkardığı yüzde elli ten- zilâtlı biletlerinden — istifade ederek Aydın'dan şehrimize geldiğini ve 15 gün müddeti olan bu biletle memlekette bir seyahat niyetinde olduğur nu, ancak buraya geldiği za- man, | eylülden evel bu bi- letle seyahat edemiyeceği ce- vabini aldığını söyledi. Devlet — demiryolları — işlet- mesinden selâhiyettar bir zat- tan keyfiyeti sorduk. Bize şu izahatı verdi: — Bu biletler halkımızın kanayıra gelebilmesini temin içindir. Panayır 1eylülde açı- lacağına göre, bu biletle an- cak o tarihten sonra İzmir'den diğer yerlere -gidilebilevektir. İ Zafer bayramı. ödli Bir heyet Dum- JTupınar'a gidecek. 30 ağustos Zafer ve tayyare ı bayramı günü Dumlupımar'ı şehid asker âbidesi yapılacak merasime İzmi bir heyet gidecektir. Bu he- yete şehir meclisi namına âza- dan Nazil iştirak edecektir. Orta mektep muallimleri... Denizli lisesi muallimler den Namik, İzmir K orta mektebinden Feride, U; ortasından Salih, İzmir orta mektebinden Gültel İzmir kız muallim mekti den Lütfiye, Ödemiş o dan Zeki, İzmir kız. muall mektebinden Vedide ve gama — ortasından m maaşları 30 liradan 35 li ya, İzmir kız lisesinden Mediha, Mahmure, İzmir kız mu: K mektebinden Fâzile, Denizli lisesinden Celâleddin, erkek mualliminden Ali K Manisa ortamektebinden dülkerim, İzmir erkek 'İ— sinden Nafiz ve Zeki, ir kız lisesinden Saadet ve fŞ nifc, İzmir kız mualliminder Nezahat, İzmir erkek İisesii Niyazi, erkek — mualliminden Eşeref İzmir Erkek Lisesinden Cemil'in maaşları yirmibeş lira- dan 30 liraya, Ayvalık orit sından Sıtkı, İzmir Kız n liminden Nimet, Manisa orta sından Meliha, Denizli sesinden Nesrin, Aydın © tasından Halil Nesimi'nin m, aşları yirmi iki |i n yirmi beş İliraya, Denizji lise- sinden Ufuvet, İzmir Karataş ortasından Selâhiddin, Akhi- sar ortasından Zühtü, d kız mualliminden Kadriyenin maaşı yirmi İiradan yirmi liraya nakledilmiştir. 147 Seyyah geldi Bir kısım kadınla yarı çıplaktı. Dün Romen bandıralı ' cova vapurile Köstence' şehrimize 147 seyyah ge tir. Seyyahlar, şehri lerdir. ü ; Mühtelif tebaalara mensup alan bu seyyahlar arasında açık saçık giyinmiş bir genç kadınlar vardı. V. Marsilya'ya gidecektir. in Bu hususu, gazetelerle ve is- tasyondaki ilânat — tahi yazılmak suretile mütce; defalar ilân edilmiştir, İstıs)mı memurluklarına d lâzimgelen emir verilmiş bugüne kadar yüzde elli zilâtlı bilet satın almış kimselerin hakkının maması için de, halk - ticı bileti ile aradaki fark alı tebdili kararlaştırılmıştır. Bu suretle bilet alanlar D let demiryolları idaresine mü- racaatla biletlerini - değiştire: bileceklerdir. ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: