2 Ekim 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

2 Ekim 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yer ve o şekilde göze çarpıyordu. Büyük bir israfı, devamlı pelvri daru: böyle bir hava içinde büyüyorlardı. Ailenin her ferdinde bu havanın gururu vardı. Geçenlerde bu aile efradindan ikisi ile karşılaştım: Hayat, iusanların yüzleribi, bellerini ne çabuk değiştiriyor? Sanki o ailenin efradı değillerdi. fakir ve perişandılar.. Saadet ve zevki kaybeden Yorgan, çökük, herkese, velerki müstahak — bile olaalar, düşünür, fakat hislerim duime zayif ve Vaziyetlerini şu kelime içinde toplayı — Bulrsn.. Ab bu buhtran.. Şaşırdığımı - itiraf ederim. gözlerini; renklerini, Idaresini, hatta omuz ve mutlaka acırım. eyae kalır.. liler: Kalam başka hesabimı, kitabım — bilmiyen, hağâti adımliyarak — değil, şaarsurca taklalar atarak — katetmek istiyen zenginim bulrcandan şikâyete ne hakkı vardır ki? Bubran, fakii ranin, zeki ve işi halk içindir. Müstahsil, esnaf, san'atkâr içindir. Bul- yi kavramış, istikbale emnişetli adımlarla yürüyen vatlıklı bir insat için hiçbir manası yoktur. Bean bilirim ki, zengin olanlar da, yani hayatı yüzde yöz yaşıyan otıfta, bularanı bir siper gibi kullanırlar. Memlekette bol bol kasanır, servet, haşmet, eaadetle ömür sürerler, gene buhramı terennüm #derler. Bu, bir gankörlüktür. Düpedüzs bir nankörlük.. Bubrapı, başladığı gündenberi —sırtında — taşıyıp gene mükavemet eden ve devlete — kurgi da börcünü — ilfada hatta zeaginden çok hassas olan fakir vatandaşlar yığımıdır. Kendi bata ve şaursuzluklarının cezasım ve akibetleribi, topyekân bu umümi etikote yükleterek merhamete ve alâkaya muhtaç gibi gö- rönmek istiyenler, bakikatte ona hiç te lâyık değiderdir. Buhran; onların saadet ve relalı günlerinde de — vardı. Şimdi, bir hayli azaldı. Halk yavaş yavaş, kazanmağa başladı. Buhran gene var atama, o bulitan değil.. Amma, besapsız kitapsız eski müsrif zengin için buhran yeni başlıyormuş; bundan bize ne, size ve, devlete nef. Ferdin de bir iktısadi terbiyesi, nefsine aid bir idaresi olmak gerek.. Aksi takdirde; herkes cezasını çeker.. Keklâm devril Devrimize reklâm devri de- mek çok doğruduür. Reklâma verilen ehemmiyet, — reklâm için sarfolunan para pek çok* tür. Vakiz' bizim — memlekette reklâmsız iş görmek âdettir, amma biz cihan üzerine mü- | talea yürütüyoruz; bunun için | sözümüzün kıymeti yerindedir. | Almanyada Stüdgard şeh- rinde atletizm eşyası - satan bir müessese, mağazasının ön kısmında geniş sahalı vitrinler yaptırmıştır. Futbol levazımını teklâm ettiği gün vitrin içinde mü- kemmel bir futbol müsabakası yapılmaktadır. Diğer günlerde de spora ait eşya ile alâka- dar maçlar yapılmaktadır. Ne güzel fikir, ne güzel bir reklâm usulü. Bizim reklâmdan korkanlar için de *Ne kâdar masraflı reklâm!, Eski elbiselerin kerametil Eski elbise ticareti hor ve | Musa | hakir bir iş addedilir. evlâdlarindan birisi bü ticaret için: “Bir nevi talih tecrübe: | sidir, demiştir. Hem de iki liradan 15000 liraya kadar bir. para düşer ümidile her ay bir buçuk lira vermeden ya- pilan bir talih tecrübesi. Neden demeyiniz; çünkü cevabını hemen veriyoruz: Amerikada Ontaryoda işsiz bir adam, eline geçirdiği bir miktar parâ ile eski elbise alıp satmağa karar vermiş ve çok ucuz fiatle çok eski bir takım elbise almış fakat bunu bir türlü satamamıştır. Eski elbiseci bir gün can sıkıntısı ile bu eski elbisenin ceblerinini karışlırırken. eski bir. kâğıt dolar bulmuştur. Ve bu dolar 1866 senesine aittir, bütün arzda ancak iki tanesi kalmıştır. Bu üçüncü nümuneyi Saime Sâdi eski elbiseci Amerika müze- sine 10,000 dolara satmıştır. Nasıl mükemmel bir piyan- go değil mi ? Sinemanın bir faydası Bundan beş on gün evel Löndrada büyük bir sinema- da Biri 70 yaşında bir erkek diğeri de 68 yaşında bir ka- dın yanyana (filim seyretmiş- lerdir. Bu- hâdisenin. hiç bir kıy- meti olmadığı gibi filim mev- züunun acıklı olması hasebile bu iki ihtiyarın bol miktarda gözyaşı dökmüş olmalarının da kıymeti yoktur. Fakat şu verdiğimiz habe- rin de kıymeti yok mu? Bu iki ihtiyar, bu acıklı fi- limden sonra sinemaya sık, sık devama başlamışlar ve ni- hayet evlenmişlerdir. Nasıl: sinemanın bu da bir faydası değil mi? Taassüp nümunesi? Hindistanda Darcelnig şeh- rinde akla ve hayale gelmez bir taassup hâdisesi olmuş- tur: Bir Hintli, dini maksat- la kendisini yakmağa karar vermiş, odunları kendi topla- miş ve iştif etmiş, odunları kendisi tutuşturmuş ve sonra bu yiğınının üzerine oturmuş, gözlerini kapamış ve cayır, cayır yanmıştır! Allah böylelerine biraz akıl ihsan etsin! Atların mezuniyeti! Iş âlemi gün geçtikçe de- gişmekte ve işçi hakları ma- kul bir had dahilinde tanın- maktadır. Bunun için en mütekâmil işçi âlemlerinde işçinin senede muayyen bir tatil hakkı kabul edilmiştir. 'Fransada da bu hakkın tesisi için amele ve patronlar — arasında mücadeleler vardır. Bu hakkın meselâ işçi at- lara verilmemesi için bir se- şiddetli | İ Şi i .,_,' heRSN 'İıı" Z Hatamizin ceza ve akıbetleri | Bir aile tanırım. Evelce hayli zengindi. bir saadet halinde telâkki ederek, yaşadığı muhit içinde, Çocukları, Çat Arazi tahrir işleri İki yılda bitirile- bilir mi? Vilâyetin her tarafında arazi tahririne devam edilmektedir. Şimdiye kadar üç kazada tah- | riri arazi sona ermiş ve bu kazalarda çalışan arazi tahrir | komisyonları, geniş arazisi bu- lunan kazalara gönderilmiştir. Arazi tahrir komisyonlarının vilâyette vazifelerini bitirmeleri ve bütün araziyi yazmaları için tayin olunan iki yıllık müddet —önümüzdeki mayıs ayında bitecektir. Maliye Ve- kâletinden alâkadarlara gelen bir emirde, tahriri arazi işleri- nin bu müddet zartında her halde — bitirilmesi — emrolun- muştur. İncir piyasası Gevşek gidiyor Son hafta zarfında incir sa- tışları çok yavaş geçmiş, fiat- lerde de tenezzül devam et- miştir. Bu hafta, Triyestede mavunada teslim 4,5 kuruştan 4 bin çuval hurda mübayaa edilmiştir. İngiltereden de 18 - 20 şilin arasında teklifler alınmaktadır. Buna rağmen piyasa çok dur- gün — gitmektedir. İzmirdeki incir stoku, 20 bin çuval tah- min edilmektedir. İnhisarlar idaresi Selçuk havalisinden — 4,05 kuruştan hurda mübayaatına devam et- ton alınmıştır. Haklı bir şikâyet Kestelli caddesinde 99 sa- yılı evde oturan bir kariimiz; bir haftadanberi evinde su olmadığından ve her gün işini bırakarak - belediyeye — gidip geldiği ve üç aylık su parasını peşin verdiği halde evine bir türlü su isale edilmediğinden bahisle şikâyet etmektedir. Belediyenin dikkat nazarını ehemmiyetle celbederiz. Okullar açıldı İlk ve ortamekteplerle lise: ler dün — açılmış, talebeye yeni sınıfları gösterilerek ders- lere başlanmıştır. HLA D MAT üi zi bep var mıdır? fiya şehremini bu; suali ken« di kendisine sormuş ve kara- rını vermiş, ertesi gün de belediye hesabına çalışan at- lara ssenede on beş gün me- zuniyet verilmesini emretmiş: tirl mektedir. Yalnız Selçuktan 50 | SHn ABBRERLER n . Evkaf umum — müdürlüğü, İzmirde gelir getiren muhtelif inşaat işlerine fevkalâde ehem- miyet atfetmektedir. Evelemir- de evkaf akaratından halen ve atide istifade memul olan- lar tesbit ettirilmiştir. Muhte- Nf sebepler tesirile şimdiki gibi - bırakılmalarında fayda memül olmiyan - binaların sa- tilarak paraya - kalbedilmesi veya büu paralarla yeni akar inşa edilmesi esas olarak ka- bül olunmuştur. 57000 liraya Mezarlıkbaşın- da inşa edilen halin bü ayın on beşinde kabulü yapılacak ve sebzecilerle balıkçılar, bu halde satış yaparak mallarını mutavassıtlara lüzum kalma- dan doğrudan doğruye müs- Katil çoban Cumaaovasının — Oğlananası çiftliğinde bağcı Mehmedi öl- dürmekten suçlu Halil oğlu Nuritin muhakemesine dün şehrimiz Ağırceza mahkeme- sinde başlanmiştir. Nüri suçu- nu itiraf etmiş ve hâdiseyi şöylece anlatmıştır: — ©O gün ben, çobanı bu- lunduğum koyunları sulamak üzere bir arık âçıyordum. Bu sırada İbrahim isminde biri geldi, bana: — Bu su arığını açıyorsun? Dedi ve elinde bulunan bir sopayı sırtıma vurmağa baş- ladi. Ben derhal kaçtim. Ka- çarken tanımadığım bir şahıs (Mehmed) önüme çıktı. O da elindeki sopa ile beni dövme- ğe başladı. Korkutmak - için derkal tabancamı çeklim ve ateş ettim. Fakat kürşun ona isabet etti, vuruldu. neden BaNE SULAACEZEN İşte Filâdel- Çoban Nuriden sonra amme şahitlerinden- Şakir isminde bir çocuk ile Nahid, Osman, Faik, Rahmi ve Salih dinlen: mişlerdir. Küçük Şakir, cinayetin bi- lerek işlendiğini söylemiş ve demiştir. ki: Dün, şahidlerin bi di, muhakeme başka güne kaldı İzmirin imarında Evkafın rolü A Hal, hayatın ucuzlama- sında âmil olacak 'Müteaddid aileevleri ve bir apar- timan da inşa ettirilecek tehlik halka satacaklardır. Bu sayede Evkaf idaresi, hayat ucuzluğuna da yardımda bulunmuş — olacaktır. —Halin üzerine bir kır kahvesi açıla- caktır. Halin karşısında inşa edilen gazinonun ikinci katin- da da yazıhane olarak kulla- nılmak üzere odalar inşa etti- rilecektir. Civarda bulunan harab dükkânlar da yıktırila: cak ve evkafa varidat getire- cek binalar ve harab mesçid ile vakıf dükkânların yerlerin- de ailcevleri vel apartıman yaptırılacaktır. Evkaf umüm müdürlüğü tarafından Alsan- cakta inşa edilecek ve pro- jesi hazırlanmış olan — cami, Celâl Bayar bulvarı üzerinde inşa - ettirilecektir. Nuri - suçunu İitiraf etti ör Risimi dinlenil- — Hâdise günü biz, Halil namında birile darı- tarlasın- dan ot toplamağa gitmiştik. Dönerken. yolda çıplak bir adama rastladık. Deli oldu- ğunü tahmmin — ettiğimiz bu adam üzerimize doğru yü- rüdü ve: — Siz darı tarlasında ne yaptınız? Şimdi benimle de gideceksiniz! Diye bağırdı. Ben korkarak kaçtım, babam İbrahime ha- ber verdim. Babam: — Yanımızda çalışan Meh- mede gidelim de soraliım, ba- kalım bu kim imişl. Dedi. Birlikte yürüyorduk. Mehmed bizden çok ileride idi. Bu sırada bir silâh sesi işittik ve bunu Mehmedin: — Ah yandım. Diye bBağırışı takib etti. Koşarak yanına gittik, yerde yatıyordu. Elinde ve yanında sopa yoktu. Bundan sonraki şahidler de hâdisenin bu şekilde cereyan ettiğini anlatmışlardır. Muha- keme, gelmiyen birkaç şahi- din daha dinlenmesi için büş- ka bir güne bırakılmıştır. Bir iftira yüzünden üç gencin çektiği azabı... Bir. yalanın doğurduğu acıklı neticeleri... Buğ'n TAYYARE Sinemasında. MIRYAM HOPKINS ( MERLE OBERON M ( JOEL MAC CREA Gibi üç büyük san'atkârın temsil ettikleri ALÇAKLIK YRICA Yi yian” Paris'li kız şayanı hayret filminde görülecektir. DANİELLE DARRIE Aşk, neş'e ve gençlik filminde İlâveten: PARAMOUNT JURNAL Nyon koönferansı SEANSLAFP: Alçaklık 2— 5,10—7,20 de Parisli 3.35—7,20 de cumarteti pazar 12,20 Pariali B ile başlar Dairelerde iş saatleri Günde yedi saat çalışılıyor.. Dünden itibâren resmi dü- irelerde mesai saati değiştiril: — miştir. Posta ve Telgraf mü: dürlüğü daireleri hariç olmak ürere bütün resmi ve yatı res mi dairelerde saat dokuzdan en ikiye veöğleden sonra sa- at ön üçten on yediye kadar çalışılmağa başlanmıştır. İzmir memurlar kooperatifi Çonmmam Dün vilâyette bir toplantı oldu Dün öğleden evel vilâyette bir toplantı yapılmıştır. Bütün daire müdürlerinin bulunduk" ları bu toplantıda İzmir me* murları — istihlâk — kooperatifi ortaklarının — vaziyetleri görü” şülmüş ve kooperatife borç ları olan memurlardan bazıla* rının borçlarını ödemekten im” tina ettikleri gözönünde bulun” durularak, bunların her halde borçlarını ödemeleri — karâf” laştırılmıştır. Daire müdürleri içtimadan sonra maiyetlerinde çalışan memurlara - tebligatl bulunarak — kooperatife — olat borçlarını ödettirmişlerdir: Devlet, kooperâtifleşme $ yasetine büyük ehemmiyet 4? fetmektedir. Onun için memi” rin kooperatifi de inkişaf ede” cek ve bunun - için her tü yardım temin olunackaktir. .. Beş öğretmel Gazi Terbiye En tüsüne gitti Ortaokul öğretmenliği içif açılan sınavlarda B derecnd kazanan ve Ankara Gazi- Tef biye Enstitüsüne devam e!J' üzere dünden ifibaren İzmi' vilâyeti ile alâkaları l İzmir İnkılâb ilkokulu — öğref meni B. Neşet Özsan, Vaf Kâzımpaşa ilkokulu w Bn. Meziyet, Duatepe okW öğretmeni B. Hakkı Menki Hâkimiyeti Milliye başöğtt meni B. İhsan Çetin ve öğretmeni B. İrfan Kayrt W karaya gitmişlerdir. Gazi Terbiye Enstitü 4 derslere devam — edecek ortaokul — öğretmeni oll; lardır. B. İsmail Hakk! Veral geldi Birkaç gündenberi Af Yaya gitmiş olan Üzüm "i rumu müdürü B. İsmail" Veral, şehrimize dönml'll"' B. Enis Behiç Dün Aydından dö İstanbula gidiyor" İktisad Vekâleti İş dörü müdürü B. Enis Behiç'Fü) yürek, dün akşam- Aj “şehrimize dönmüştür. tesi günü, Kitadeni: Z 'Tini teftiş etmek üzere ** | “bula hareket edecektir. —| B. Haşmet D Bir müddettenberi “da Bulünan İzmir Hi me müdürü B. Hâşmet P'Ç şehrimize dönmüştür. Bi " | met Dülge dün, idarenin' 4 telif ambarlarını dö 4 teftişlerde bulunmuştur. — | a— âXr o smar

Bu sayıdan diğer sayfalar: