4 Ocak 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

4 Ocak 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GEÇEN ASIR İÇİNDE Gizli Tedhiş Cemiyetleri Haydudlar, muhbirin bir pa- paz olduğunu .— öğrendiler Kamoristler zındanda papazı bülbül gibi hem soylettıler, hem de yok ettıler Cemaro Abatenacyo şayanı dikkat bir tipti. Haydudlar ve hırsızlarla birlikti. Fakat ayni zamanda polis ile de alâkadar idi. Bu adamcağız, heriki tara- fa hizmetle işini döndürmekte bulunuyordu. Bununla beraber, zabıtaya bir çok vak'alar da yalan haberler vermek, yanlış yollar göstermek gibi haltlar da karış- tırıyordu. Tabildir ki bu hal uzun sür- medi. Ve iki tarafı idareye ça- lışan Cenaryo, kimbilir nasıl bir hırsızlık veya suç yüzünden tev- kif edildi; Santamarya zındana sevkolundu. Herif, zından daiki yüzlü si- yasetini takib etmek istedi ve bapishane içinde casusluk yap- mak üzere alâkadarlara teklif- lerde bulundu. Böyle bir teklifi hemea her hapishane idaresi kabul eder; bunda büyük bir mabzur olmadığı gibibir çok da fay da vardır. Bu srada Karabinerlerin ma- lüm yüzbaşısına, sade maktul Kuokolo ve nişanlısının katille- rini değil, bütün Kamora men- suplarının meydana çıkarılması emri verildi. Yüzbaşı Kamora- cıların hepsini de hapse tıka- » gak idi, »»0 4 . Yüzbaşıya Santamarya zındanı: | g. İdaresi erkânı da yardım vadet- tiler; bunun “üzerine Napolinin şüpheli yerlerinde — taharriler, baskınlar başladı. Bu hal, Kamoracıların nazar dikkatıni çabuk - celbetti. — Bu »daharriler ve baskınlarda vakıa tevkif edilen az ve ehemmiyet- siz kimselerdi. Fakat zabıtanın ciddi ve esaslı haberler aldığını göstermekte idi. Kamora cemiyeti hemen mu- kabil tahkikata girişti. Kimlerin zabıtaya delâlet ett ğıni anladı. » Santamarya hapishanesideki muhbirden başka bir de papaz muhbir olduğu meydana - çıktı. Bu papaz, Kamoranın (bellibaşlı erkânından papaz Von Ciro idi. Bu adamın hiyaneti, Kamo- racıların en bellibaşlı erkânının elleri kelepçeli olarak Karapin- yeriler arasında zındana gönde- | rilmesini mucib olmuştu. İşin tuhaf cibetide bu pa- 'pazın da Napolinin Sen Corç | zındanında mahpus olması idi. Bu vaz'yet üzerine, Kamora- nn ballibaşlı erkânından birkaçı kendilerini zabıtanın eline dü- lurihılu Bunlar da Sen Corc | tındınını sevkedildiler. Ve ga- Tip bir tesadüf -yahut Kamora uıılyıtmıı bir tertibi eseri- =Iı papazın hücresine veril- rne—â' itibaren akıl- lara, hayallere sığmaz bir faca başladı: Kamoracılar, yeni hücrelerine yerleşir yerleşmez diğer mah- pusları dışarı çıkardılar, kapıyı kapattılar, üç Kamoracı papar Zin karşısına geçti, İ pencerede gözcü vazilesi gör- meğe başladı. — Gel bakalım papaz arka- daş Biz seni çok seviyoruz. Bu sevgi için kendimizi feda ederek buraya geldik. Söyle na: Bılsn?.. Dye sordular. » Papaz yaziyeti hemen kayra- Dört Kamoracı zından hücresinde, papazı sığaya çektiler di, Fakat her ihtimale karşı: — Çok şükür iyiyim.. Beni de kurtarmak — hususunda - hiç bir teşebbüs yapmadınız. Dedi. — Seni kurtarmak bizim için borçtur. Merak etme kurtara- cağız. Sen hele bize paraların nerededir, onu bildir! — Paralarım mı? Benim gibi fakir bir papazda — para mı olur? — Fakir papazda para ol maz. Fakat sen zengin bir. pa- pazsın. — Rica ederim.. Ben - fakir olmasam — size hizmet “eder miyim? — Hizmet ettinse hep kendi kârına hizmet ettin.. Sen ne iblissin, ne haydudsun biz bi- liriz. Söyle paran nerede? İçlerinden biri papazın bir parmağını içeri duğru kıvirdi. Tırnağının ucunu bütün - şidde- tile sıktı. Papaz kıvranarak: — Yapmayınız Allah aşkına? Bende para yoktur! demek istedi, Haydutlardan birisi, haydutça papszın girtlağın: sıktı: — Bağırmak edepszliktir. Se- nin gibi mühterem bir adama edepsizlik yakışmaz. Sonra, sen bizim meslektensin.. Susturmak kolayım ve söyletmek kolayını Dr. Behçet Uz Çocuk hastalıkları mütehassısı Hastalarını 11,30 dan bire ka- dar Beyler sokağında Ahenk Mmatbaası yanında kabul eder. Muayenehane telefonu 3990 Ev telefonu 2261 da biz çok iyi biliriz. Hasilı herifi saatlerce süren bir istintak ve işkenceden sonra tamamile söylettiler, paraların yerlerini öğrendiler ve onu yok etti'er. Nasıl yok ettiler?. Burasını ancak Kamoracılar bilirler. — Sonu var — ARADOLU — Çin tayyareleri, dün Nankini ( Kisunusani bombardıman ettiler Hong-Hong şehrine rine iki yüz elli bin nüfus iltica etti, şehir izdiham içindedir. Londra, 3 (Radyo) — Bu gün Çinin muhtelif yerlerinden iki yüz elli bin nüfus, Hong-Hong şehrine iltica etmiştir. Kalaba- lık, o derece — çoğalmıştır ki, otellerde yatacak yer kalmadığı gibi, caddelerde de insan dak gâasından yürümenin imkânı kal- mamıştır. Şehir dahilinde — işli- yen nakil vasıtaları, güçlükle iş- liyebilmektedir. Hükümet, hapishanelerle has- tanelerin bir kısmını boşaltarak mültecileri yerleştirmiştir. Şanghay, 3 (Radyo) — Çin tayyareleri bu gün Nankin hava meydanı üzerine gelerek iki Ja- pon bombardıman tayyaresini tahrib etmişlerdir. Japon tayyareleri havalanmağa vakit bulamamış ve Çin tayya- releri, o sıra da şehir üzerine de müteaddit bombalar atmışlardır. Şanghay, 3 (Radyo)— Japon kuvvetleri şimdiden Kominkov şehrine varmışlardır. O noktada şiddetli muhazebeler olmaktadır. Hong-Kong, 3 (Radyo) — Bir Çin generalinin emrindeki kıt'a- lar Honkov şehrine doğru iler- lemektedir. Japonların Honkov şehrinde tutunamıyacakları anla- şılmaktadır. Çin kuvvetleri, bir Filistinin her tarafında ted- hiş devam ediyor. İdama mahküm olanlar dün kurşuna dizildi, Musul petrol boruları patlatıldı. Arabların nümayişi Londra, 3 (Radyo) — Trab- )' balar patlatılmıştır. lusşam, zabıtası, — Filistine gön- derilmek üzere Arablarca hazır- lanmiş olan mühim miktarda silâh bulmuş ve bunları müsa- dere etmiştir. Kudüs, 3 ( Radyo ) — Arap çeteleri, tedhişe devam ediyor- lar. Yüksek mahkemece idama mahküm olan Araplar, bu gün asıldılar. Kudüs, 3 (Radyo) — Mısıra giden trene suikasd için bom- Davasta Kızılay bayramı Davas, (Fususi) — Davasta Kxıılıy Kurumunun 60 1ncı yıldı nümü tezahüratla kutlulanmıştır.” Davas şubesi İdare Heyeti azalarını görüyoruz. Resimde, Kızılay Kıımınuıııııı Maahaza trene bir zarar olmamıştır. Son gelen haberlere göre, Musul petrollarının boruları pat- latılmiş ve petrola ateş - verilb- miştir. Kudüs, 3 (Radyo) — Bu gün silâhli olarak yakalanan bir Arap derhal muhakeme edilmiş ve idama mahküm olarak asıl- mıştır. Milan . . Stoyadinoviç Sefirimizi kabul etti Belgrad, 3 (MA) — Başve kil ve Hariciye Nazırı B. Sto- yadinoviç, Türkiyenin Belgrad orta elçisi Bay Haydar Aktayı kabul etmiştir. Mühim mülâkatlar Bükreş, 3 (Radvo) — Bir kâaç gündenberi burada buluamakta olan Yugoslavya valide kraliçesi Mari, bu gün Romanya Başve- kili Gogayı kabul etm ş ve uzun müddet konuşmuştur. Başvekil, müteakıben Fransız ve Alman sefirlerini kabul — et- miştir. Bu mülâkatlara büyük =Heımm atfolunuyor. Maye | HİANSİ P. Ü” ÜÜĞ | >üKüçiğ TüBÜTAÇK çok — muvaffakıyetler - elde - et- mişlerdir. Şangbay, 3 (Radyo) — Ja- pon ordusu, üç koldan ilerliye- rek, Çintao şehrine yaklaşmış bulunuyor. Hong-Kong, 3 ( Radyo ) — Hong-Kongda — toplanan — Çin müfrezeleri mühim miktara baliğ olmuştur. Bu kuvvetler 250 bin tahmin olunuyor. Her gün yeni kuvvetler gelmektedir. Paris, 3 (Radyo) — mareşal Şan-Kay-Şek'in Japon sulh tek- lifini reddeylemesinden bahse- den Tan gazetesi: *Mareşal bitkin bir halde bulunan Japon askerlerini ya daha içerilere kadar çekerek muhvetmek — emelindedir, veya haricen müzaheret göreceğinden emindir,, diyor. Hong-Kong, 3 (A.A.)—Hong- Konga gelen Çin mültecleri mühim bir mesele teşkil etmek- tedirler. Gayri resmi tahminlere göre bunların adedi iki yüz elli bindir. Bu miktar her gün ço- galmaktadır. Çin — hastaneleri hınca bınç doldudür. - Hastalar hapishanelere yatırılmış, hükü- metin sivillere mahsus hastanesi fakir mültecilere tahsis edilmiştir. ihtilâlcilerin üç koldan iler- led'kleri söyleniyor. Umumi taarruz henüz başlamamış, cephede ölen Ajans muhabirleri gömüldü. Ispanya lıırblılı çocuklar Salamanka, 3 (Radyo) — tilâlcilerin — neşrettikleri resmi bir tebliğde, cumhuriyetçilerin, mütemadiyen ricat etmekte ol- * dukları ve şiddetle takib edik dikleri bildiriliyor. Saragosa, 3 (Radyo) — Te- ruel cephesinde maktul düşen Havas ve Royter Ajanslarının harb muhabirleri, bu gün:büyük meraşimle gömülmüştür. Frenko bükümeti, muhabirler için mu- tantan bir cenaze alayı tertib etmiştir. Londra, 3 (Radyo) — Amele mebuslardan 108 kişi lıpnılıı hareket etmiştir. Orada gezip tetkiklerde bulunacaklardır. — Cebelüttarık,3(Radyo) — İhti- lâlciler, Teruel cephesinde cum- huriyetcilerin işgal etmiş olduke ları bütün yerleri istirdada mu: vaffak ohı.ı'“ulr Franko orduları, üç cepheden taarruza geçmiş bulunuyorlar. Alâkadar — mehafil, General Frankonun hazırladığı umumi taarruzun henüz başlamadığı ka- naatindedir. B. Ruzvelt, iş kongresini açtı ve bir söylev verdi. Kapital, sây ile hemahenk yürümeli- dir, aksi takdirde muzır olur Vaşington, 3 (Radyo) — Rei- sicumhur Bay Ruzvelt, bu gün iş kongresini açmış ve bir söy- lev vermiştir. Bay Ruzveltin söylevi, dahili ve harici siyasete mütcallik ol- mak üzere iki kısımdır. Admerika reisicumhuru demiş- tir ki: — Bu mübim ve karışık za- manda, sulhun vikayesi için hü- kümetin kuvvetli olması lâzımdır. Amerika, sulhu sever ve sulh için çalışır. Bizim siyasetimiz, başkalarının dahili işlerine ka- rışmamak ve her devletin hak- kına hü etmektir. Bir müddetberi yekdiğerini takib etmekte bulunan hâdisat, eskiden vukubulsaydı, bir kaç defa harbi intaç edebilird.. Amerika, devietler arasında çıkan ihtilâflarda dâima araya girmiş ve çok defa hakemliği kabul etmiştir. Keza silâhlanma için de evvelâ Mmlch hlîli- 43 AA L fatta bulundu.,, B. Ruzvelt sözüne devamla diktatörlükle idare edilen mem- leketlere şiddetle hücum etmiş ve sulhun, bu devletler - tarafın- dân tehlikeye sokulduğunu söy- ledikten sonra, demokrasinin, kendisini tanımıyan — memleket. lerde bile bir gün parlıyacağını ilâve etmiştir. B. Ruzvelt, Amerikanın da- hili işlerinden de bahsetmiş ve bir beyanname neşrederek, ka- pital hakkında halkı tenvir ede- ceğini beyan ettikten sonra: — Kapital, şüphe yok ki faye dalıdır. Fakat, — kapitalistlerin fena zihniyeti ve egoistliği yü- zünden bu küvvet, çok muzir olabilir.. Böyle bir anda kapitali bir düşman gibi takib etmekte te- reddüd etmiyeceğiz. Kapital, sây ile hemahenk olarak yürüme- hidir., B. Ruzveltin söylevi, ber ta- rafta derin ık.ıı,r yğARmıştır. Gldü üşerü L AĞkZ Di

Bu sayıdan diğer sayfalar: