7 Mayıs 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

7 Mayıs 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 A D YO Bankacılıgımız- Son' !ngılız-İ: ran: Ecsgünkü pragram İstanbul radyosu Öğle neşriyatı: Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi — 12,50 musikisi — 13,30 Mühtelif plâk i Havadis — 12,05 Plâkla Türk V neşriyatı — 14 Son. k Akşam neşriyatı: Saat 18,30 Şişli Halkevi gösterit kolu tara- fından birtemsil — 19,15 Kon- ferans: Doçent Orhan Akyay - (Yüz güzeli ğinde annelerin rolü nedir) — 19,55 Borsa haberleri — 20 Necmeddin Rıza ve arka- daşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları — 20,45 Hava raporu — 20,48 Ömer Rıza taralından arapça söylev — 21 Be'ma ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları (Saat ayarı) — 21,45 Orkestra: 1 — Çaykovaki: Süvit Lirik. 2 — Manfied: di bözen buden 3 — Rubestayn: Romana 4 — Rozen: Şale pupe 22,15 Ajans haberleri — 22,30 Plükla sololar, opera ve operet parçaları — 22,50 Son haberler ve ertesi günün programı — 23 Son. Muhtelif Avrupa istasyonları- sın bu akşamki program özü: ler: 20,10 Viyana: Senfonik kon- ser (Brahms). Hafif konserler: 7,10 Berlin kısa dalgası:Neşeli musiki, ( 815 devamı ), 13 Berlin kısa dalgası: Hafif musi- ki, ( 14,15 devamı ), 17,45 Ber- Ka kısa dalgası: iş sonu konseri, (18;50 devamı), 18,30 Roma kısa dalgası: Karışık konser, 19 Ostrava:; Hafif musiki, 19 Peşte: Stüdyo orkestrası, 19,15 Bükreş: Askeri bando, 19,20 Pragı Sa- — lon orkostrası, 20,15 Peşte: Plâk, musikisi, 20,30 Milâno- Tdıı Karışık musiki, 21 Lâyp:| zigı Sopran, tenor, orkestra, 21.15 Bükreş: Salon orkestrası, — 22,15 Florans, Napoli: Askeri marşa-, 22,45 Bükreşs: Lonam tadan konser nakli, 23,50 Peş- te: Askeri bando, — Opernlar, operetler: 9 30 Berlin kısa dalgası:Ope- vet musikisi, 12,15 Roma kısa dalgası : Lirik operalardan bir perde, (14,30Keza), 20,15 Bük- reş: münteh 1b operet parçaları. Oda musikisi: — 1715 Roöma kısa dalgası : — Oda musikisi konüeri, 18 Peşte: Düo musikisi. Resitaller: 13,15 Roma kısa dalgçası: Halk şarkıları, 20 Florans, Na- poli: Şarkılı konser, 21 Viyana: Aşk şarkıları, 22 Milâno, To- İtalyan 12,15 ,Berlin kısa dalgası 13,25 Peşte: 23,30 Prag: 23,30 da bir yenilik —— .— Gece kasaları da getirtildi Ankara, (Hususi) — Türk t> caret bankası, —memleketimiz bankacılık âleminde bir yenilik olarak gece kasaları getirtmiştir. Cumartesi, bayram arifeleri, yılbaşı vessir bususiyeti günlerde, normalden ziyade iş gören — müesseselerle, faaliyet saatleri banka gişelerinin k pandığı saatlerden sonra da devam eden ticürethanelerimiz, © günkü gelirlerini bankaya ya- tıramamaktadırlar. Emniyet ve üreme gibi iki esas, paranın bankaya yatırılmasını icab et- tirdiğinden; banka tekniği ileri iş memleketlerinde gece kasa- ları çok rağbet görmüştür. Bizde, ekseri ticarethaneler akşam saat 19 ve bankalar da saat 16 da kapandığına göre; büyük iş merkezlerinde gece kasaları, muhakkak geniş bir alâka görebileceklerdir. Gece kasalarının ııııış:'l ha- anahtarlı, çok şık ve ı'ııııı zar rif çantalar vermektedir. Bu çantaların anahtar terti- batı çok kuvvetlidir ve hatta bir anahtar kendi çantasından maada bir çantayı bile açama- maktadır. Bankt gişelerinin kar palı olduğu bir saatte, para 8a bankanın dış cephesine könan ve arkadan şıklar olan gece kasasının menfezini açarak elinden çantayı attığı zaman dönme dolaba benzer otomatik bir tertibatla bu çanta, kasanın içine düşmektedir. Ertesi gün, para sahibinin veya göndereceği memurun iş tirakile ve bir heyet huzurunda çanta açılmakta, içindekiler sa- yılmakta ve para, sahibinin matlübuna kaydolunmaktadır. Paranın, banka kasasında muhafazası, yaşıyan ticaret ve emniyet telâkkilerinin bir ica- dıdır. Gece kâsaları; iş, ticaret ve banka tekniği şartlarının tam inkişaf halinde olduğu memleketlerde yapılmış, yerleş- miş ve kökleşmiştir. Tasarruf ve para emniyetini teşvik edici bu cazip yeniliğin; istikbalini halkın güveni gibi en sağlam bir kaynağa bağla- mış bir milli banka elile gelmesi, şüphesiz her- kesi, bilhassa tüccarlarımızı çok memnun etmiştir. ——HAE——————— Viyana: 23,35 Münih, Lâypazig. Muhtelif: 19,10 Roma kısa dalgam ve Bari: Arapça musikili neşriyat, 20,30 Bari: Türkçe musikili neşriyât, 21,15 Bari: Rumca Kanlı Mendil Cinayet, heyecan, korku aşk ve kahramanlık K Gene şatonun önünde bek- — WWyen ve maskeli adamları taşı- yan otomobil de yerinden ha- reket ederek telefon köşkünün - önünde durdu. — Ne oluyordu? , el'an odanın önünde ııpıın kosilmiş bir hâlde du- — Tüyor, doktorün - salondan gel — mesini bekliyordu. — Birden, ortada — Kançofun — gölgesi belirdi; sonra o, dipdiri — we gözleri yerinden fırlamış olarak salonun ortasına çıktı. min, l —Diye bir feryad koparmak üzere İdi ki Kançof, ona yak- O hastı, Yazan: İrfan Hazar e Ğ — Derhal hazır olunuz, dedi; süratle tebdili kıyafet ederek, sizi aşağıda bekliyen (C.A) markalı bisikletteki muavinim Mirtona koşunuz! O sizi emin bir yere götürecektir. Bunun sebebini sonra anlatırım. Jasmin İâbzada küçük od sına girdi. Artık salonda kim- seler kalmamıştı. Doktor elan pencerenin önün- de idi. Kançof, gene kadife perde- nin arkasına saklandı. Lâkin bu defa kilârdan ak dığı hizmetçi kadın elbisesini tekrar giymedi. Yalnız olinde beyaz bir mendil vardı. Cebin: den çıkardığı küçük şişeden sız anlasması —ü ü— — Başı 5 inci sahifede — Cemiyeti genel sekreteri B. Avenolun gelmiş olması sadece bir tesadüf eseri değildir. 9 Mayısta toplanacak - olan Cenevre - içtimaı, umumiyetle. Fraasız ve İngiliz bakanlarını bu gün meşgul eden aymı me- selelerin tetkikine hasredilecek- tir, lagiltere, bilindiği gibi, Ha- beş meselesinin Cenevre vuz- namesine, alınmasını Milletler Cemiyetinin İtalyan imparatorluğunu —hukukan — ta- | mıması mevzuu bahistir. Barselona hükümeti, diğer taraftan, konseyin, “İspanyaya yapılan müdahalelerle, uğraş masını,, bir kere daha istemişt. B. Del Vayo, Cenevreye geler rek konseyden karışmazlık po: litikasının terkini — istiyecektir. Bu meseleler üzerinde Paris ve Londranın güçlüksüz anlaşa- cakları muhakkaktır. İki hükü- met, Cenevreye çizdikleri prog- ramda en küçük mıktarda bir inhirafta bulunmamak azmile gtmektedirler. Fakat gene her iki taraf da Cenevre usulleri ve kaide'erini ilga etmek iste- miyorlar. B. Avenol ve takları Paris ve Londra metlerine realist polıııkılııını Cenevrenin zevah'riyle örtmek için formüller bulmaya çalışa- caklardır. Maalestf Cenevre içtimaının ehemmiyeti hukuk - ilminin hıl yük “devletler pol tika metinde mahir bir ma inhbisar etmektedir. Kat'i kı lar bir kere alındıktan — sonra, metin ustalıklariyle her türlü muhalefetin önlenmesine çalışı- lacaktır. Fransız-İngiliz görüş- meleri esnasında, bu içtiman teferrüatını tesbit etmek mev- zuu bahis olacaktır. Geriye gayet mühim olan İn- giliz—Fransız askeri iş — birl ği kalıyor. Bu mevzu üzerinde pek yanlış ve mübalegal: şeyler ya- zıldi. Fransız ve İegliz bakanları- nın birlikte tetkik edecekleri en mühim mesele silâhlanmanın organizasyonu ve finansmanı olacaktır. İngiltere ve Fransa ihtiyaçları olan tayyareleri Ame- rikadan almağı düşünüyorlar. Burada teknik ve mali iş birli- gi imkânları vardır. Bir sürü zıd haberler arasın dan çıkarılabilecek olan kati dune'ler bunlardan — ibarettir. Sansasyonel — teşebbüslere ve beklenmedik siyasi değişiklik- lere intizar edilemez. Fransız bakanlarının ayrılışından sonra, paris ve Londra arasında iş birliğinin devam ettiği, mendilin üzerine üç dört damla sarı bir mayi damlattı. Sonra bekledi. Sahte doktor hızla pencere- den dönmüş, Jasminin bulun- düğu yere gelmişti. Fakat Yasmini orada yoktu. Doğruca bankerin kapısına yaklaşan doktor Milier ansızın geriye döndü. Çünki kapı kilitliydi. Bu sırada yeleğindea - çıkar- diği hirsiz anahtariyle kapıyı kurcalamağa başladı. Fakat kapıyı ıçı.ııı muvaf. fak olamadı. Çünkü, arkadan gelen; — Artık cambazlık yeter! Bu tarafa döner misin! Hitabı, sahte doktoru hem şaşırttı; hem de elini beline sine ve oradan iyi bir diği tarafa doğru süratle çe- virmesne sebep oldu. Fuhakika ses, kadife perde- SÜD Öi ei Üİ NÜ Do istemişti. | TRENLER: İsmirden ber gün kalkaa tren lerin bareket saatleci.. Aydın hattış Alsancak: İzmir.KarakuymAnkarı: — Pazan teni, çarşamba, cuma, pazar — günleti saat 21435 de. İzmir * Nazillk: aa azillk Hot — gün wet İzmir.Denizli: — Sahı, — patyomba, camartesi günleri saat 6,30 da İsmir-Tire-Ödemiş: Hersabah aat 5,35 de bir katar; her akşam eaet 1780 Ödemişe bir —twea, 16,30 da Tireye otoray. Afgon hattı; Basmaneden: İzmir-İstanbul-Ankara: Her gün #at 7 de (pazar, cuma, çarşamıban göünleri yataklı vagon-büfe bulunar| Tâmir |Soma Pazar ve pazar tevi günleri esat - 15.28 de Temir-Bandırma Pazar, salı, par şembe ve camartesi günleri sabahle. YiK Mast 7,20 de mübtelit katan Pazartesi, çarşamba, cuma — günleri ekepres aat 12 de İsminSoma: —Pazar ve pazactesi gönleri eat 15,28 de Her zaman lâzım olan telek fon numaralar Yangın ihbarız 2222 - şahir tole fonu mürsosat — sumarsız 2200 - (6 hirlerarası telefon — müracast nums rasız 2150 - elektrik — şirketi: 2094 havagası: 2326 . polir 2463 -imdadı ahhi — 2040 . Basmane — İstasyonu : 3638 . Alsancak istasyonu: 2134 Pasaport vapar iskelesi: 20514 Şehir nakil vantalarının sabah- leyin ük — ve gece sca — hareket santleriz Tramvaylar: Het sabah — Güzelyalıdar — aat beşte bir iramvay hareket edor. Bunu saat altıda hareket odaa ikie> €©i ramvay — takib eder. Bundan sotra ber dörü sekikada bir Un vay vardır. Gece son tramvay Güzelyalıdaa İ 245 dedir. Konaktan Güzelyalıyı ilk traae vay sabahleyin 5,26 dadır. İkinci izamyay bir #asi sonra, Ö40 da ha reket eder. Konaktan Güzelyalıya gece s0a tramvay eai birde hareksi eder. Bundan — evel Z6 de b Mamyay vazdır. Vapurlar: İzmirden Karşıyakaya ilk vapat | 5445 te r.....ı.m.. kalkar. Goce l.ı.ıyııudu İsmire ilk vapar dant ÖZÜ dedir. Yon vepur da geca eat Z4 dedir. Gündüz her — yanım” sasile biz Yapur vardır. Akşam sekizdaa souza selerler santte bizdir. Yunanistanda zeizele İstanbul, 6 (Hususi) — Ati. nadan alınân baberlere göre, Yunanistanın bazı yerlerinde de | zelzele olmuştur. eaemeneireee GDeeaeaame lendiği, anlaşmanın tam olduğu söylenecektir. Avrupa üzerindeki tehlikeler | düşünülürse bu kadarı da mü- | him bir netice sayılmalıdır. Paris - Londra mihverinin sağ- lamlığı, Romaya doğru — geniş- lemesi vadiyle birlikte, Avrupa için yegâne ümit kay.ıağıdır. nin arkasından geliyordu. Doktor, tabancasını o tarafa çevirmişti. Lâkin ses, bu defa istikame- tini değiştirdi, , — Cambazlık yeter diyorum! Silâbını yerine koy! Yoksal.. Doktor, büsbütün — şaşırmış bir halde bu defa arkaya döndü. Lâkin — dönmesile beraber, burnuna kapanan beyaz bir mendilin tesirile bayılması âni- de vaki oldu. Doktorun elinden Barabellom düştül.. Kendisi de boyluboyuna düş- mek üz! iken Kançof onun koluna girdi; — Yardım edeyim sana dok- tor; dedi. Kabahat bende de- Bill Senin ilâçlarında| Cebime yerleştirdiğim küçük şişelerin- den birisini bzzat üzerinde tecrübe edeyim dedim. Doğru- su Şiyap öbür dünyaya yolla- mak için aldığın tertibata hay- | sinema — ve Mayıs 7 — — | dskelet ticareti |Halkevi köşesi — Başı 7 inci sahifede — Onlar fiatin yüksekli hiç düşünmezler; yeter ki akları iskelet sağlam olsun. Fakat şehirden şehre gezdi- rilen iskeletler ne kadar sağ- lam olursa olsunlar — dayan- mazlar. Maalesef, — iskelet tiyatrolar *Teşrib müzeleri, ne ediyorlar. Bu yüzden hastalık çekiyoruz. Sonra, İyi işçiler de seyrek- leşti. Gaçen gün, bana makbul bir boza yılanı getirildi. İyice kıvrılıp bükülebilmesi için, zin- cir kemiklerini rapteden leri yumuşatacaktım. —Ehi Çırağıma icap bazı sipa- rişleri teslim etmeğe gittim. Geri döndüğüm zaman, boyayı tabağa yerleştirilmiş buldum. Ahmak çırak, yılanın üzerine İk su dökecağine, onu suyun içine atıp ateşte kaynatmıştı. Fakat ne yapacaksı eslek icabı her çeşit güçlüğe katlan- mak lözim. oynatan zavallı rekabet biz de iRomada gizli bir mü!'âkat. — Başı T inci sahifede — yapılacak manevraları takip edecektir. Manevralara dört yöz tayyare İş- tirak eyliyecektir. Hütlerin — Perar gönü öğleden soura me yapacağı henüz belii olma: makla beraber 6 gün Kastıl Gan. dolkoya giderek Papayı siyaret ede ceği tabmin olunayor. Reris, 6 (Radyo) — H tmın Roma muübebiri yazıyor: Hitler, boşüa Mussolimi ile irli mülâkatta, gee erf Avrupa Bu kosuş: Çokoslavakya tifak içim tekli yalmız. Beri batı aj dilemiyt r. 1 İzmire gelecek seyyah- İara antikiteleri göstermek işin- de tercümanlık etmek uzere evimiz lisan bilen gençlerimize bir kaurs açmağa karar vermiş- tir. Kurs on iki konferanstır, İsteklilerin isimlerini yazdırmak üzere her gün saat 15 ten 18 e kadar Halkevine müracaatları. 2 — Gezikomitesi 8 Mayıs Pazar günü Köycülük şubesiyle beraber Kilizman köyüne 'bir tenezzüh tertip etmiştir. Bu geziye iştirak etmek istiyen arkadaşlar nihayet 6 Mayıs guna günü akşamına — kadar evimiz sekreterliğine isimlerini kaydettirmelidirler. 3 — Evimizin daktilo kursu- na üç ay devamdan sonra S- nava tabi tutulmuş olan — tale- benin 16 şar kuruşlak - pulla sekreterliğe müracaatları. 4 — 75938 Cumartesi gür nü saat 17 da Ar, saat 15 de Gösterit Komitelerinin haftalık toplantıları vardır. Şehir tiyatrosunda — Başı 3 üncü sahifede — bir şekil vermiş ve sakalını o halde tertip etmişti ki evvelâ kırdı, söylerken ben karşımda beşeri ihtirası taşahhus ettiren Makbeti değ|l bizim bir iki ne- sil evelki — softalarımızdan biri- ni görüyorum zanaında idi Hulâsa ve netice ol şu kanaatteyim ki, eğer maddeten imkân bulup da Makbet rolünü Mubs n Ertüğrül temsil etmiş olsaydı eser belki on dela da- ha fazla kazanırdı. üsküp belediye reisi Meçhul şahıslar tara. fından öldürüldü Edirne, 6 (Hususi) — Üs- küp belediya reisi B. Ahmed, meçbul yazşahıslar — iaralından öldürümüştür. Hükümnet, katık leri takip etmektedir. İzmir 'Pamuk mensucatı Türk Anonim şirketi Kabot bezleri satış fiatı Tip No, At At Değirmen Geyik Tı;yııe Köpekli Markası — Eni santim 36 metrelik bir topun satış hati Kuruş TI7.— 655.— 832.— 798.— 800,— 730.— 732 6710.— 122.— İşbu fiatler fabrika teslimi satış fiatı olup ambalâj masrafi müşteriye aittir. 25 toptan olunur . ret etmemek mümkün değil. Yürü bakalım şimdi şu odaya! Sahte doktor odaya - girerken inler gibi söylendi: — Kançoll Dün akşam rü- yada seni görmüştüm! Fakat rüyada burnuma koklattığın be- yaz mendil değil, kırmızı bir giçekti.. Kendi kendime, - ölü- müm yaklaşıyor galiba, de- miştim.. Kançol doktorun dudaklarına doğru yaklaştı. O gene birşey- ler söylüyordu. Fakat işitilmesi mümkün — olmuyordu. Uyuştu- rucu ilâç kloroform gibi dok- turı tesir çetmiş, onu on daki- etsiz bırakmıştı. Polis hafiyesi, Mirton'un av- det edip etmediğine bakmak için pencereye doğru yaklaştı. Fakat pencerenin içinden bir insan gölgesi görür gibi oldu. Bu gölge kimdir diye düşün: mek üzereykea ansızın geriye döndü, aşağı satışlarda yukarıdaki fiatlere 42 zam Ve dokto-un binbir zahmetle ağzna birşey koymak üzere olduğanu müşahede edince ye- rinden fırladı, — Ne yapıyorsun betbahtl! Feryadile onun eline yapıştı. Heyhat, iş işten geçmişti. Bu meçhul haydut, parmağındaki altın yüzükte sakladığı zehiri &nide içmiş, ölümünü kendi elile hazırlamıştı. Bu neticeden dolayı Kançof gçok müteessir oldu: —Sırlarını ifşa etmemek için hayatlarını bir İlahzada feda eden bu adamlara acımalı mı, kızmalı mı; diye kendi kendine söylendi, Evvelâ bir doktor çağırmak lâzmdı!. Derhal telefona gitti, Merkez doktorlarından biri- snin şatoya gelmesini emretti.. — Sonu var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: