29 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

29 Kasım 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a —aean MA Ka A AAA C GD (ANA DOLU), | Çildıran Dünya an: ANTONİ tte Hankeada' getirdiğ t diğeri d riga alt gilteaktle, e bulun git du. mekli Han b areket y Benzin olma dığı çin bü K hareket edemezdi. Şu halde, bir bu küçük Tur caktık. Yolda, lerde harabe zisini çamurla ta: ve sarı bir saha görüyordum azarda anlamak güçtür mre ile yüksekten uçuldu. E: anlaşılab leri bugün sular kapla-| Kırk sene evvel Fransız - İngiliz müna- *İsebatı bugün Fransız - Alman münase- batı kadar gergindi miş ve ilemez bir hale — koy- Mmuştur. Eskiden evler bulun şimdi harabeler gi ların yerlerinde de harap bı varlar yükselmiştir. Yüz binlerce « meleye yaşamak imkânını veren ma- denlerde ise yalnız bir kaç harap du- var görünüyor. Bu koymak manasız bi rupallar bir Çin kelimesinin bir ne- hir, bir şehir, bir dağ veya bir cezalı mı ifade ettiğini aslâ bilmiyoruz. Hoopeh vilâyeti ile kısmen Hon-ho Vilâyetinin üstünden geçiyoruz. Yal- taz Haçpeh vilâyetinin nüfusu, Fran Sanm 1930 daki nüfusu kadar, yani | *tuz beş milyon tahmin ediliyor. Şe- hirlerde iskelet haline gelmiş Insan- lar, kırlarda yırtıcı hayvan haline in-| | kılâp etmiş eşkiyalar dolaşıyor. Tar lalarda iş yoktur. Fabrikalarda ça- lşmak mümkün değildi. Yeyleri yeniden yapmak ıçin nize- me de yoktur. Bundan başka, insan açlıktan yarı ölü bir hale gelince ça- lışmak kuvvetini de kaybeder. Burada bütün köylüler kuruttuk- ları ağaç kabuklariyle besleniyor - lar, Diğer köylere gelince, onlar da bir avuç pirinç veya buğday müka- bilinde karılarını veya kızlarını ce- nup mintakasındaki tüccarlara sat- rlar. Ben bir kö- bek avına şahid oldum. Bu k Mak süretiyle ya: pekler insan ölülerini yidikleri için çok yağ- h idiler. Burada günü gününe yaşanıyor. Avrupalılar bu m rca dıklarını anlayamazlar. İk- mi? Burada bir Çin i yevmiye vasati olarak — beş| .- un neticesidir. fabrikalarda motörlü yor, çünkü İnsan ndan daha bombalar kull. Ça m şması makine maâr &x bahalıya mal oluyor. Bununla beraber bu meş'um böl- tede milyonlarca insan yaşayabili - Yor, Zaman zaman bir mucize kabi- Ünden bir arzak kabilesi sağlam 0o- larak gelebiliyor. Bir çok zamanlar- da, muayyen merkeze varmadan ön- € uzun uzadıya maktadır. E: tiyaların, diğer insanlardan, h özun müddet şayabilmeleri de Undan ileri geliyor. Bundan mada *Zer bir tren erzak gönderilecek 6- “Utsa yollar bozuk olduğu gibi, tre- —————— DOKTOR M. ŞEVKİ UĞUR DAHİLİ HASTALIKLAR MÜTEHASSISI İkinci Beyler sokak No, 82 B Telefon No, 3286 _— dal a dolduran geniş| inşanın . ZİSKA a y linde leleri Fransa ile Almanva anlaşabilir mi? e, İtalya ile olan & adıktan sonra — Fransanın yanya ile yakında bir arlaşma yapacağından — bahsolunuyor. — Bu, üphesiz ki, son günlerin en mühim âdiselerinden birini decektir. Fransa ile Almanya arasında bir anlaşma kabil midir? Bu sual ile va- yözden geçiren bir Fransız si- muhariri bilhassa şunları ya - e giyor: «Bence, Frasan re ile ©- lan münasebatını sı ak Ve si- £ bugün kendisininkine musriz İngil gerek bizim ra ır. Böyle bir unlaşma, bilhassa, lardanberi imiz haline gelen Almanya ile lâzımdir. Bu gibi bir teşebbüsün karşılaşacağı güçlükleri inkâr etmiy n. İki mem- leket arasında büyük bir uykırı hü- küm ve ihtilâf denizi, derin bir his ve kültür farkı, ehemmiyeti derhal teşlim olunacak fikir muhalefetleri aşma asır- var, Almanya tarafından, son hâüdise- da haksız bir uğramış olmak hiaki — belki nlara nların cesareti: e bizi harekete geçmekten alı- ,ymağa kâfi bir sebep olduklarını zannetmiyorum, misali iyi intihap etmed necektir. Fakat şunu hatır- latmak isterim ki, bundan 40 seno e vel, 1898 de Fransanın İngiltere ile Jolan münasebatı d: Jile Almanya münasebatı kadar ger- gindi. ' Lord Kiçner kıtalarının Faşoda tahkire bütün bu! ahliye etmeleri üzerine bir harbin önüne geçilmişti. Fakat Fransadaki onalist gazeteler o zamanki ha- riciye nazırı M Delkasseya, ataş püskürüyor ve onu düşman önünden kaçmış, milli şerefi rencide etmiş ol- m İstler tutuyorl. İngilterenin aldığı vazi - orlardı. Delkasseyi yet onları da endişeye düşürüyordu Meselâ Joures bu hususta şöyle ya- bulunüu- giliz matbuatı hücumlarına devam ediyor. İngilterenin silâhlanması ya- vaşlamıyor. Bu vaziyet karşısında a üfrit vatanperv ihtiraslara ka- caba İngiltere, lere uyup, dizginsi —— pılıp, bir muharebe çıkarmak arzı- Memleket hastanesi başoperatörü M. Nuri Arkan Adres: İkinci Beyler sokak Va karşısı. - Kabul saatları sunda değil mi, diye endişe göster. mekte hakkımız var.> Bu yazıdaki <İngiltere» kelimele- inin yerine <Almanya» kelimesini koyacak olursak bugünkü — Fransı efkârı urumiyesinin tam bir hulâ- gittikçe düzelmiştir. Halbuki Pransa ile İngiltere ara- sındaki münasebat Faşoda hâdise - İN kadar. Tele: muayene- ge 3125 .Evi — 2980 aladen sonra tabi! kalini almiş ve ş- |müsavatla felüketin Hoopehi: bugün Fransa|" Halbuki İn- |* Çeviren: ASIM KÜLTÜR kark n Ha Kıang- gn r nada, Sec Şenide, merk günü ka İve şimd buğu ve sâ € buğe yülü bil de r haşyet İ |gitikçe düzel Bir gün olup tasebatının da n mü- düşele ceğini düşünmemize ne mani olabi- İtalyada Yahudi aleyhtarlığının sebebi — Baştarafı 2 nci Sahifede — gelemezdi, de! Musac iği ve kendile ir aldığı Yahudiler Paris k Yahur & Üa göre, omuULRARITında hudilik h SÖ Mason Ya mason gazeteleri de onun nazarınde faşizmin en tehlikeli düşmanlarıdır Her gün okuduğu yabancı gazeteler onu hiddetlendiriyor. ci v yük İngiliz - Amerikan bankası ona kredi açmamakta stmiştir. Bunun için İtalyanın Yahu li aleyhtarı tedbir eki Y hudileri faşist devlete karşı daha bir hareket tutmıya sevketmek mak ile kullanılacak bir harp makine mahiyetini gösteriyor. Esasen Mussolini kanunun bu mz .|hiyetini açıkça anlatıyor. Kanunun mundaki bir maddede dünyadak dilerin İtalyaya karşı alacakları ete göre, bu tedbirlerin hafifle lend i işaret olu - Kanunda bir çok noktarın müp hem bırakılmış 1 da bundandır. Meselâ, harpte veya faşizmin mü Jafaasında ölmüş olan bir Musevi n kazandığı İtalyanlık hakkı to - runlarında hangi göbeğe kadar de- vam edecek? Bu cihet va daha bir çokları ka- nunda tasrh edilmemiştir. Fakat bu, Mussolinin asıl maksadını daha iyi gösteriyor. Ve gene görülüyor ki, k kanunu sadece siyasi bir plân - dan ibarettir. Bir kalöriferin muslu- ğunu, soğuğa veya sıcağa — doğru nasıl çevirebilirsek, Muesolinin bu iyaseti de yarın şiddet ve yumuşak- a o şekilde kolayca çevrilebile - cekti er dünyadaki Yahudiler artık ona ve onun idaresine karşı aldıkları vaziyeti değiştirirlerse ve kendisine para verirlerse işler yoluna girecek Vaziyeti başka türlü gören İtal yana pek az rasgeldim. Derler ki Kudüs alındığı zaman Titüs meşhur yedi kollu - şamdanı Romaya getirmiş ve Tiber nehrinde Mivius köprüsünün altına atmış. Belki Mussolini bu şamdanı bir gün o sulardan çekip çıkaracaktır. Fakat, onun dediği gibi, insan stikbali tahmin edemez ve istikbal tren tarifesi gibi evvelden hazırla - namaz. Fransada Bir genç nişanlı- sını öldürdü Hem de düğünlerine beş gün vardı Buva - Kolomb'da eczacılık ya «|pan ve iyi bir aileye mensup 27 yaş Arthur Makron isminde bir likanlı, bir senedenberi evlenmeğe larında arlandığı n kararlaştırılan öldürdü.. Herkesi ha de bıraka feci cinayetin cs iştir Arthur Makre e Flaudr'u Siyanur hirliyerek öldür- için a kika maznun ccz ir akşam yemeği müteakıp ç damla bir mayi koydukta ir toz serpmiş ve pürgatif almak ktiyacında olduğunu, nişanlısının sonra üzerine a edi la feci ihtilâçlar içinde kıvra: saşlamıştır. ed miş v kadar doktora baş vurul. nuş ise de, doktor geinceye kadar $ işten geçmiştir. Eczacı Arthur Makron ilk ver. ifa ni nişti.. t muhakeme poliae verdiğ denin hakikate uy un olmadığını, o zaman kendisine bulunmadığını, netekim ifa- altındaki imzanın tetkik edil. ği takdirde her zamanki normal mzasından başka bir şekilde atılmış olduğunun meydana çıkacağını söy lemiştir. Her ne Muhakeme sırasında maznun ga yetle temiz giyinmiş ve büyük bir soğukkanlılıkla kendisine isnad e- lileh suçu reddetmiştir. Her ne kadar yapılan - tahkikat sonunda, maznunun nişanlısına ver niş oduğu şişe bulunmuş. gerek bu üşe muhete gerekse maz İnunun üzerind ğger dört şişenin çinde de ele geçen mayiin yapılan tahlilleri neticesinde bunların Ciya- yur Potasium oldukları görülmüş ve >topsi de ayni neticeyi verdiğinden nayetin sureti ikaı meydana çık:- nıştır. Ancak cineyetin hangi ve - seple işlenmiş olduğu anlaşılama - mıştır. Muhakeme sırasında heyeti hâ- kime bilhassa cinayetin niçin işlen niş olduğunu ortaya koymağa az- netmiş görünüyordu. Maznun evvelâ cinayeti işleme- niş olduğunu iddia etmiş sonra da rişanlısının intihar etmiş olmasını leriye sürmüştür. Katilin nişanlısı iyi bir aileden teğikdir. Katil Arthür'ün annesi ise hu üzerine çok düşkün ve kocazı- ölümünden sonra saadeti yalnız oğlunun iyi bir izdivaç yapmasında aramaktadır. hakika oğlu Reve Flaudr ile işanlıdır. Fakat annesine büyük bir ürmeti olduğundan her an yakla- şan bu izdiv hayet onu felâkete sürüklemiş, bir yandan annesine o lan hürmeti diğer taraftan nişanlı sına verdiği söz arasında kalmış ve nişanlısının vücudünü ortadan kal- dırmakla selâmete ereceğini tahmin ederek cinayeti işlemiştir. İşte bütün zanlar bu noktada toplanmakta idi Şahit olarak, maktül kızın eniş- tesi, ablası dinlenmiş, hepsi de kızın ilâcı içtiğine, o gün Arthür ile buluş- tuğuna ve maktul Gene'nin intihar etmesine bir sebeb olanuyacağına şe- hadet etmişlerdir. . Sonra katilin annesi de şahid sı fatile dinlendi. Bedbaht kadın oğlu nun kendisine karşı çok hürmetkâr olduğunu, nişanlanmak, evlenmek işinden katiyen haberi olmadığını, oğlunun nişanlısını da tanımadığı, glunun bu cinayeti işlemiş olması- nı ümit etmediğini söylemiştir.. Bu sırada katil sandalyesinden annesi ne: — Bana itimad edersin anne.. Se ni temin ederim ki ben katil değilim Diye feryad etmiş, bedbaht anne göz y şlarını zor zaptederek oğluna — Buna eminim evlâdım.. Buna 29 İkinciteşrin SALI 1938 ESKİ HAYAL Hakikat oluyor * larına dayanan len demokrat bir hü gız. Şayet günün birinde birisi hat şartlarını bozarsa onu cezalardı racağız. Eski İngiliz şampiyonu Bob Gre gor Kaliforniyaya geldiklerinin er tesi gününden itibaren karısına bu teşebbüsünden bahsediyordu. Beyaz renkli Savarak racası ortanca kızını reddettiketn sonra genç İngiliz şam piyonu daima bu gayeye erişmeğ çaşıyordu. Eski prenses — şimdi Bob'un kanısıdır. Bob arzusundan bahsettikçe ka msı onu sayıklıyor za J du. — Hemen Savarakın yanında bir adacık satın alacağız.. Orada hüküm süreceğiz.. Sen de bir raca karım olacaksın.. Bu her halde prenses olmaktan daha iyi bir şey.. O za - man annen mecbüren seni ken ayni seviyede tutacaktır. itiraz ediyordu idare edebileceğini tahmin musun? — Bu hususta Hem sen baban:ı re ettikleri Bana da ö Diye k ediyor sir fikrim yaok. onları nasıl gördün, biliyorsun retirsin, öyle yaparız. s1 cevap veriyordu. Bob ile karısının bir ada satın al mak ist leri haberi evvelâ Holi- vudda, sonra her tarafta — yayıldı Bu haber Savarak kraliçesinin kula- ğina da gitti. Prenses Baba'nın an- nesi bu habere inanmadı. Böyle adalar pek — pahalıdır Halbuki benim kızımda bir iğne ala- bilecek para yoktur. Onlar ya bi - zimle eğleniyorlar, yahud zavallılar akıllarını bozmuşlar.. dedi Genç evlilerin bu husustaki ka - rarları katidir. Savaraş kraliçesi, da- madının beden terbiyesi mekteple - tindeki çalışmasile büyük bir servet yapmış olduğundan — malümattar değildi. Singapurlu bir tellâl vasıtası ile Savarak adası civarında pek az meskün ve uygün fiatli bir ada bu- lundu. Fakat ne yazık ki, bu ada Hollandaya aiddir, Adayı kiraya vermeğe her ne kadar riza göster- diyse de orada bir racalık teşekkü ne müsaade verilmedi. Tabil ada satın alınmadı. Bab ile karısı yılmadılar. Gene ay- ni yerde işlerine gelir yeni bir ada buldular. Fakat bu 'er yeni ada- ları hakkında kimseye bir malümat vermemektedirler Öğrenildiğine göre bu yeni adanın sahipleri Bob Gregora raca peyesi veriyorlar, an- aralararemarm a e ea tahkikat neticesine göre bütün delil ler maznun aleyhindedir. Heyeti hâkime müddeiumuminin kddiasını dinledikten sonra sözü mü- iline vermiş, maznun ve- kilinin dört saat süren müdelle| mü- dafaasına rağmen, süz tamamen sa- eminim.. Jerome et jean Tharandi Diye hıçkırmıstır. Dinlenan şahidlerin ifadelerine ve bit olduğundan maznuti-n beş sene nüddetle mahkümiyetine karar ve- rimiştir, -İtedir. Ser — Bir çok Çinli ve Malezyalıyı| Prenses baba ve koca: bir ada alacaklar Mihracenin kızını kaçıran genç, Raca olmak istivor cak karşılık olarak evvelâ (30 İdolar ve sonra da sene de 5000 « Bu it ile adayı y piyon ile karı den, şimdi ar ktı Satılık asalet unvanı — Amerikanın dört bir tarafın maceralı neticeye varması için cesaret v Hatta adanın satın alını e yardım olmak üzere çok İyük paralar da teklif edilmekte ukabilinde kendilerinin de raca kraliçe ismini taşımaları istenr tedir. Bu şekil kabul edildiği tak , bir çok kral ve kraliçelerle d alkı idare etmek pek kolay ey almıyaca Genç evlilere Holivuddı enteressan unvanlar teklif edilm ©o yazanlar: <H «Muzuma> nler almalarını söylemektedirle Genç evliler teklif olunan b lerin satılmı bin doların temin lere ir. mesi arzular düşesi» yu İ nı ve kendilerin İhalde çok arzu ederler. Müstakbel racanın, kurmak is üzel esaslara ra; n bazı muarızları vard Ne yazık ki, bu düşn bancı değil anları hiç te y dir. Bob'un karısı sat prenses Bal bu müst bel racanın şimdiden düşmanıdır babası, hükü sürmekte olduğu Savaraşta ecni Sabık prensesin ziyaretçilerin fazla kalmasını men: mekte ve halkın har emas: istememektedir. Bu isteklerini h ka kabul ettirebildiği halde nı |ür ki, ailesine söz geçiremi |dir. gitmektedirer. Kızlarından şefile evl Karısı ve kızı dalı orkestra lenmiş, cesaret alan ortanca kızı pr Baba da âşık olduğu Bob Greg evlenmeğe cesaret etmiş, f or krini 4 nesine söylemiş, fakat diğer bir zının orkestra şefile müsaade etmiş olan an dense kizinin bu arzusuna müha fet göstermişti Bütün itirazlara rağmen pren: Baba sevgilisine kaçmıştı. Eski $ piyon şimdi Kaiforniyada karısı çok güzel bir hayat temin etmel ve bütün Amerika halkının alâk nı, sempatisini celbetmektedir. Sabik prenses Baba yakında çocuk dünyaya getirecektir. Bu d cuğun Savarak hükümdarlığı üj rinde ne derece hak sahibi olacı nı bir tarafa bıraklım. Fakat bu yaj ru vasıtasile baba kızın arası bul nabilir ve Savaraş mihracesi mü takbel racaya düşmanıktan vaz; çebilir. Amiral Horti — Baştarafı 4 üncü sahifede Avusturya ile Mar irleştirip İtalyanın y) le tahta imparator Şarlın oi Arşidük Ottoyu getirmel n Almanya tarafiındi Hvvuru ortadan kaldı ıik Almanya, Macaristan ve onu İtaly lardı. i nüfuzundan ayırmış bu tadır, Macarista kânından binbaşı Fri idare ettiği kuvvı vardır. Horti katolik bir me: eden bir protestandır, £ testan bir memleketi kotoliktir. bir nazi cerey eketi idi

Bu sayıdan diğer sayfalar: