28 Aralık 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9

28 Aralık 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYİFE v (ANADOLU) Pey gamber Süleymanın Sarayında KUDÜS KIZLARI < Yzana: İskender FahrettinSertelli -- — Bedevi kızlarını Siyona gön-ı deren Süleyman değildi. Onun bu işde hiç suçu yoktur, Efrayim! Be- devi kızlarımı kışkırtan — Sahradır. Sen öç almak istiyorsan, ondan al!| Nasıl.. Onunla dövüşebilir misin? Efrayim kolunu kraliçenin bey-| — Amon sarayı önündeki surlar ger-|her zaman dinlerim. dedi. Söyle ba- nuna doladı: — Sahra şimdi bana çok uzak. Ve sen çok yakınsın. Sama! Ben se- ni seviyorum.. $Simdiye kadar hü- kümdar koynunda yatınıştın.. Bun- dan sonra da benim kollarırnda ya- tacaksın.. Haydi! Sen de sarıl benim boynumal. Sama birdenbire şaşırmıştı. Efrayim biraz önce kraliçenin ö- nünde diz çökerken, şimdi ne cesa- rTetle Samanın boynuna sariliyor. - u. Sama o dakikaya kadar Efrayim tarafından akdatıldığını anlıyamamış tı. — Demek ki sen beni Asuriyeye göndermiyecek sin öyle mi? Efryim kraliçenin saçlarını okşı- yarak: — Asuriye buraya çok uzaktır, kraliçem! Bundan sonra sen benim- sin.. Ve yalnız benim olarak kala- caksın! dedi. Sama silkindi.. — Alçak!.. Sokulma yanıma!.. Diye . bağırdı. Fakat, kraliçenin bilekleri çok zayıftı. Ve Efrayim sırt- lan gibi kuvvetli bir erkekti. Bi'd?- ğan ufak bir taş parçası üzerine dev- rilişi gibi, birden yerinden kalkarak Samanın üzerine atılmıstı. — Seni seviyorum, Sama! Bun- dan sonra benim karım ol! Ne olur? İnan ki, seni Süleymandan daha çok | mesud ederim. Benim yanımda da| kraliçe gibi yaşarsın! * Şaonun bir mektubu O sabah Amon havalisinden bir mubarip geldi. Süleymana kuman- dan Şaondan bir mektup getirdi. Süleyman uykudan kalkmıştı.. İç havuz başında tavuslarla ko- nuşuyorudu. S n meluuburu » Amon bavalisinde Becüşe ııu'lınııı kadar geldim. Bir kaç gü me kadar bu surları aşıp Amon sur larına yaklaşacağım. Zabitlerinizden (Sero) yu öldü. ren kraliçeyi diri olazak yakalamak ve surların üstünde kocasının gözü önünde- asmak fikrindeyim. Amor kralına gelince: Kendisine teklifle. rimi bildirdim.. Eğer kabul ederse canına dokunmuyacağım. Fakat, ba-| na verdiğiniz anlasma sartlarının Amon kralı tarafından kabul edilmi- yeceğini umuyorum. Amen kralı sarayının cinler tarafından muhafaza altında olduğuna kanidir. Kendisine İsrail ordularının cinlerden &ıhıA:ıv den tebşir ederim, Mellâ'» Süleyman bu mektubu okuyun- ca, kraliçe Nâyayı gözünün önüne Ben 'senin ölü müne tahammül edemem. Süleyman bu haber üzerine der- hal Şaona bir mektup yazarak kra- İiçeyi asmamasını; evvelce de yazdı- ğ gibi, sağ olarak yakalayıp Kudü- se göndermesini bildirdi. — Guz-l Nâya.. * Şaon, Amon sarayı önünde Sücu, Abanin torkuldarıkin gire zaman, kraliçe Nâya: « — Yurdumuza bir sansar girdi. Bu sansarı boğacak bir kurt lâzım!» Demişti.. Şaona bunu haber verdikleri za-|deki bu kadın sözlerine söyle devam|den sonra refah görünecektir. man Amon ordusu İsrail ordusun- dan kaçmak üzere geriye çekiliyor- du. Şaon kindar, asabi ve inatçı bir ber gönderdi: 14- Kraliçe Nâya nasıl ve ne cesaret- sarayda kalınıştı? Buna herkes gibi, İsrail orduları kumandanı Saon da şaşıyordu. ü Nâya neye ve kime güveniyor- u? le çi kolay kolay aşılamazdı.. Fakat, bu nihayet Şaon için kısa bir zaman me- selesiydi. Şaon bir sabah, Amonlu lerden birini saraya gönderdi. Esir, kraliçeye, Saonun şu teklifini söyledi: — Sarayı harpsiz teslim ederse- niz, Şeon sizi esir alıp Kudüse gön- derecek. Eğer harp ederek içeriye gi- rerse, başınızı surların üstünde ke- secek! Esir bu sözleri söylerken, krali- çe Nöya gülüyordu, Esire: — Haydi git, dedi, Şaona kendi- sini sarayda beklediğimi söyle! E- ıeı Allah dünyayı sansarların tahak ümüne terk etmişse, ben o dünya .çın yaşamamağa çoktan karar ver - dim. Esir o gün surlardan iple aşağıya sarkarak İsrail ordusu karargâhına döndü.. Kraliçenin cevabını aynen Şaona anlattı: — Kraliçenin teslim olmağa niye- ti yok; Mellâ! O bir erkek gibi ko- nuştu benimle. Sarayda sizi bekli- yor. Kendine güveniyorsa sarayın surlarını aşsın, diyor. Şaon bu cevahı alınca hiddetin - den küplere binmişti. O akşam bü- *ün ordu zabitlerini topladı: — Kraliçe Nâya bizimle istihza e- diyor. Surları aşmak için ne yapma- hyız? Diye sordu. Zabitler muhasaraya devam- et- mekten başka çare olmadığını söy- lediler. Bu zabitler arasında yaşlı bir as- ber vardı. Şaon onun sözüne çok değer verir ve mühim meseleleri o- sunla mahrem olurak konuşurdu. esir- jsözünü dinleyiniz ! |kraliçenin kalbini teshir etmek, sur- m Bu yaşlı zabit -toplantıdan son- İçak Saonun yanına geldi: — Mellâ -dedi- biraz da ihtiyarın Şeon: — Senin sözlerini ve öğüdlerini kahm: Bu surları aşmak için bana ne tavsiye edeceksin? İhtiyar zabit, Şaonun kulağına i- ğildi: — Surları aşmak için çok insan telefatı vereceğiz Mellâ. Halbuki ları fethetmekten daha kolay bir iş- tir! Şaon hayretle ihtiyar zabitin yü- züne baktı: — Ne demek istiyorsun? İhtiyar zabit düşündüklerini a- çıkça söyledi: — Kraliçe Nâya, İsrail zabitleri- ne âşıktır, Mellâ. Onun kalbine gi- recek yolu Bulmağa çalışınız, harp cebuk biter. Fazla kan dökmemiş o- luruz. Saon birdenbire şaşaladı. İhtyar zabit neler söylüyordu! İsrail orduları kumandanı zeki, anlayışlı bir adamdı. Biraz düsün- dükten sonra: — Hakkın var -dedi- Nâya güzel bir kadındır. Dünyanın en çirkin bir *rkeği olan kocasından kurtulmak çin, sarayının cinler tarafından mu-| bafaza edildiğini ileri sürerek Amon| kralını aldatmıştır. Fakat, bize karşı Ja dostlük duyguları tasımış olsay- H, bizimle bu kadar uğrasır mıydı? Bilhassa genç zabitim Saroyu neden astı: İhtiyar zabit bu süzü de cevapsız bırakmadı : — Saro size ihanet etmediği ölümü göze almış. Fakat, Nâya zin kucağınıza atılmakta tereddüi etmiyecektir, Mellâ! Beni dinleyiniz| ve Nâyanın kalbini çalmağa çalışı-İ nız! — Devam edecek — Nevyorkta bir havat tramvay hattı kal- dırılıyor Amerikanın en büyük fen eser- kerinden biri olarak tanınmış olan bir havai trmavay hatının yıkılma- sına karar verilmiştir. Nevyorkta altıncı cade ile doku- zuncu caddeyi havadan — biribirine bağlıyan ve yüksek demir ayaklar üzerien kurulmuş olan büyük bir köprü üzerindeki tramvay hattı bundan 60 sene evvel yapılmıştı ve Amerikanın insanları haryrete düşü ren ilk, harıkalarından biri — olarak karşılanmıştı. Bugünise, Nevyorkta artık bu tramvay hattına lüzum kalmamı, tır. Çünkü herkes kendi otomobili ile veya otobüslerle gidip gelmetedir. İstanbul şehir plânına göre Maç- ka ile Taksim arasında büyük bir ha val yol düşünülüyormuş. Nevyork- taki bu tramvay hattı buraya nakle- dilee her halde hiç te fena olmaz. C. Gencer Zafer atelyesi Resmi, sivil, okul, kasketler, foterlerin toptan perakende SATIŞ EVİ Mah birinci elden alınız Alipaşa ceddesi numara 28 939 senesinde neler olacak? BirLâtin memleketiri şefi, sui- kasd netıcesınde ölecektir [spanya Hakbi bir sene dahadevani &decek. Dünyada buh- ran'lı günler hüküm sürecek. Çin- Japon harbi bitmiyecek Yeni sene yaklaşırken Avrupuda yıldız ilminden istikbal hakında ha- ber verenler gene faaliyete — geçti. Bunlardan meşhur bir kâhin olarak tanınmış bir kadının söylediklerini geçen gün yazmıştık. 1939 senesi hakkında ileri şürülen tahminlerden bazıları da şunlardır: Dünyamız, bu sene olduğu gibi önümüzdeki sene de güneş tutulma-| amın tesiri altında bulunacaktır. Çünkü 29 haziran 1936 daki gün tutulmasının tesiri henüz geçmemiz- ür. Ve 1941 senesine kadar sürecek- ir. Bu müddet zarfında dünyanın et- l rafında bir takım seyyareler dolaş s| bunlar - hayatımızda <celerin, endişeleriri <ek-| ek derdi» nin hâkim olmasını mu-| cip olacaktır. Bunları söyliyen kadın kâhinler- hareketli olacaktır. Buhranlı günleri den biridir ve madam Vinal ismin- ediyor: 1939 sensinin en endişeli devri marlın sonu ve nisanın başı olacak-. tır. O günlerde Fransada mali a -| kumandandı. Kraliçeye şöyle bir ha-|kıntı gene baş - gösterecek, — dahili|endişeler - getirmeketdir. sizlikler görülecek ve memnuniyeti (ğını anlatırken yukarıda söylenilen- hükümler. Fakat, yıldız. âlimleri bünlen, gök yüzündeki seyyarelerin dünyaya karşı olan veziyetlerine gö re tayin edilmiş şeyler olduğunu söy küyorlar. Diğer taraftan kâhin bir ka- dın da 1939 senesinde neler olaca leri'tekrar eder gibi oluyor. *Üç aya kadar bir endise ve 81 - vresi — içinde Mart ayı de bu buhranlı vaziyet en had devresine çıkacak, Fransada gıevlor, mecliste kavgalar olacak. Nisanda - vaziyet oldukça dü- İzelecek, fakat bir kağ zamian sonra tekrar buhranlı günler başlıyacak- tır Bu suretle, hülâsa olarak diyebili riz ki, 1939 senesi 1938 e nazaran daha fena olmamakla beraber, daha geçireceğiz iyi günler takip edecek, endişeler- Harap olmıyacak «Harict siyaset ve dünya vaziyeti bakımından mütalea edecek olur - sak, önümüzdeki sene bize bir çok Bilbassa 1939 senesinin ilk aylarında çok «Yurdunuza gelen sansar, sara-|daha sonra heriçle de münasebet/buhranlı günler yaşıyacağız. Fakat, | yınızın önünde, meydana çıkaraca.- gınız kurtları bekliyor!» Amon kraliçesi kocasına ordu- sunu alıp geri cekilmesini tavsiye etmişti. Amon kralı ordunun Bası-|lik gevişiyecek, dahilde vaziyet dü- na geçti.. Yabeş sehri önünde yeni bir cephe kurmak üzere - kraliçeyi sarayda bırakıp geri çekildi. bozulacaktır. Mayısın ön beşinden sonrası ise, çok iyi günleri haber vermektedir. O zaman, siyast vaziyetteki gergin- zelecektir.» Bunlar, belki yıldızlardan ziyade geçmiş hüdiselere bakarak - verilen harp çıkmıyacak, Fransanın, bu sene zarfında, Ro- ma ve Berlinle arası yine acılacak! zaman zaman şiddetli hücumlar | ülecektir. Yaza doğru İtalya ve | A B derkln Salieda d | şebbüsleri yapılacak, ve - bunlar iyi|| netice veerereketi> İspanya harbine gelince, harp yi- ğı bir senec sürecek — ve müdahale edenlere rağmen yine bir neticeye varılamıyacaktır. Harp bir sene sonra bitecek olsa bile zaferi ko zanacak olanlar adedçe faik bulu- nanlar değildir «Çin harbi daha çok sürecektir. Onun için neticesini şimdiden kestir mek kabil değildir. « 1939 senesinde Fransaya kom- şu memleketlerden birinin kralı ev- lenecek, bü bir lâtin memleke- tinin şefi de ölecektir. Bu ölüm, sui- kastd neticesinde olacak.. Önümüzdeki sene içinde tıp âle-) minde büyük bir keşif yapılacak ve bu sayede kanserle mücadelede çok muaffakıyetli neticeler alınacaktır.» Doktor Bürhan Bengü nehanesinde kabul eder. Guneren Emrazı intaniye hastanesi labu-. ratuvar şefi Hastalarını Tilkilik Menzil s0 .: 28 Birincikânun 1938 Çarşamb General Şan-Kay-Şek'in sevgilisi İi — w - 19 -- — Fakat bunu ben nasıl yapabili- rim?, Çok ağır bir vazife bu.. Şef olduğu anlaşılan adam; masa- ya oturdu. — Haklısın «dedi- fakat sana tali- mat verilecektir. Bunu mütcakip cebinden bir def- ter çıkardı. Bu defterin kenarında, bir remiz vardı. Oraya bir şeyler yuz- dı Bunu Pariye uzattı; — Şunu imza ediniz!, Pari, mihaniki bir şekilde bu emre itaat etti. Zaten bir zabıtu dairesin- de kendizi gibi, hiç bir kimsenin iyisi kötüsü ile, hiç bir hâdise ile alâkası olmuyan bir kıza, elbetteki bir fena- hk, bir tuzak hazırlanamazdı. İmzaladığı şey, bir seneddi... Casuslar şefi, — Fakat - dedi - okumadan imza ettiniz, okuyunuz!. Size on bin drah- mi pâra vereceğim, bu, onun senedi- dir. Bundan sonra, fabrikadaki işi- nize devamı otmiyeceksiniz. Yalnız ve yalnız size vereceğim vazife ile maşgul olacakâaınız. Korkmayınız, hiç bir tehlikeye maruz kalmıyacaksınız. Şu kartı alınız.. Yarın sabahleyin bu adrese geliniz ve mümkün olduğu kadar kimse görmeden içeriye gir- meğe dikkat edini: 1 yere taşınıncaya kadar El, raber kalmak mecburiyetindesiniz. Anladınız. mı kızım? Pari, yarı uyuşmuş gibi idi: — Evet, anladım Burası bizim dairemiz değildir, ancak, mustar kaldığım için hüviye- timi tanıtarak sizi buraya —aldım.. Şimdilik uğurlar olsun. Pari, muhatabının uzattığı eli sık- tı ve Eleni ile beraber sokağa çıktı.. — Eleni, nedir bu hal, ne oluyo- ruz? Eleni, hüâdiseleri olduğu gibi ka- bul eden, soğukkanlı, kendine iti- madlı ve zeki bir kızdı: — Ne mi olüyoruz, hiç; sana bir casusluk vazifesi verecekler.. Yal. nız şu var ki, niçin ben veya bir baş- ka kız, bir başka kadın seçilmiyoruz da sen seçiliyorsun?. Demek oluyor ki, ya sen temas edeceğin adamı ta- nıyorsun, yahud o seni.. — Fakat benim hiç bir kimse ile münasebetim yok ki.. Şöyle, etmiş değilim.. Eleni, birdenbire arkadaşının ko- lunu sıktı ve durdü. Gözlerinde zekâ dolu bir parıltı ve ; — Ben birisinden şüphelendim. belli| başlı, bizim ustabaşından başka hiç |bir erkekle hususiyet peyda | — Birisinden mi?, Kimden ol Hir acaba? — Bu akşamki orkestra şefind Kitara çalan İspanyoldan.. Çünkü İspanyol, sana karşı çok alâka ; terdi. Belki de orada, ya bizzat casuslar şefi, yahud da herhangi memür vardı. Ve hâdiseyi tesbit ti. Pari; — Belki - diye kekeledi - ben ne yapabilirim?. — Bilmem, onu, alacağın direk le kendine tayin edeceğin hattı reketle bulacaksın.. Maamafih, m- leket dahilinde olduktan - sonra, işe rahat rahat atılabilirsin. — Fakat düşünmüyor musun ben, genç bir kızım.. — Evet, düşünüyorum, gene olarak çalışabilirsin.. Hele sen bu şam rahatça uyu, yarın düşünür Eve varmışlardı. İki genç kız, karyolada yattılar. Eleni, buşını 3 tığa koyar koymaz uyudu.: Pari Tasavvur ve tahayyülüne hiç £ memiş olan bu mühim ve şaşırtıcı diseyi düşünmeğe daldı, türlü toparlayamıyordu. Ertesi sabah, geç uyandılar. El kahvaltı için bir Patiseriye gitm Hf etti ve Pariye takıldı: ları sen vereceksin. Malüm ya, zengin oldun!.. Gülüştüler. Öğle yemeğinde t Far evde buluşmak üzere ayrıldı! Pari, heyecan içinde, verilen ad se koştu. Bir aaat aonra, kit, kendi kenı | aziyeti Pa dışarıya çıktığı! * — Bu vazifeyi yapmalıyım ve pabilirim! Diye mırıldandı. mıştı: Kendisine, İspanyol — kitaracı münasebet tesis etmesi bildiriliy du. Bu adamın, hakikatte başka millete mensup olduğu, hatta za idiği israrla haber verilmişti. Pari, onunla yakın bir münase! tesis edecek ve verilen notlar üze Eleni aldann Teklif muvafıktı. Eleninin çalı ı yer, daha ziyade bir barı and yordu. Eleni, buraya gelince, art lerin odasında kıyafetini - değiş mişti. (Aarkası var) Sigara Tiryakilerine Müjde Tütün kullananlar tütün vücüdleri üzerinde yaptığı tahribattar. müştekidirler. Doktorlar kendilerine daima sigarayı terk etmeyi tav. siye ettikleri halde terketmemektedirler. Halbuki Alman Dr.Per * 1n son icadı Sıhhi ağızlığı kullanıldığında tütünün koku ve lezzetini bozmadan istedikleri miktarda tütün içebilirler. Çünkü bu ağızlığın içerisin: yedek kısmında bulunan kimyevi madde tütünün; Amonyak gibi zehirlerini yüzde 89 yürek temiz kalır Fiati her yerde Nikotin, Piridin, derecesinde süzer, ağız, ciğer ve 150 kurustur. Toptan, perakende satış: Kemeraltı Karakol karşısı No. 74 MAZHAR ÖNGÖR İstanbul Nafia müdürlüğün- den: 6/1/938 cuma günü saat 15 de İstanbul nafıa müdürlüğünde ek- siltme komisyoanu odasında 12873.19 lira keşif bedelli Ni orta okulu ikmali inşaatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuş tur. Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, husust ve fenni şartnameleri, proje keşif hulâsası ile buna müteferri diğer evrak dai resinde görülecektir. Muvakkat teminat: 966 liradır. İsteklilerin teklif mektupları en az 10 bin liralık bu işe benzer işl yaptığına dair idarelerinden almış olduğu vesikalara istinaden İstan bul vilâyetinden eksiltme tarihinden 8 gün evvel alınmış ehliyet vi 938 yilımna aid ticaret odası vesikalarını havi kapalı 7. fları, 6/1/939 “üma günü saat on dörde kadar İstanbul nafıa müdürlüğüne verme leri. 18—23—28—2 9123/4417

Bu sayıdan diğer sayfalar: