20 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9

20 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nakleden Bu sebeple uzun müddet — yalnız |bile istemiyen, gece gündüz uykusuz Olarak saraydan çıkmamaklığın 1â-|kalan, seni bütün şefkatiyle saran, Zımdır. Bilhassa, kendilerine fazla |babanı öldürmek gibi affedilmez bir İtimad beslediğin adamların yanın-| çenaat işledi. dan ayrılmamalısın. — Daima müte-| — Ellerini babanın kanı ile boyadı. Yakkız, dikkatli, ve her an için mü-|Bu adamı sevmekte devam odecek €üdeleye hazır bulunmalısın. Çünkü | misi: attığın her adımda bir tehlike mev-| —. Redeviler mani olmamışlar mı? €üd bulunacaktır. — Mani olmağa vakit bulamamış- Bu vaziyet Süleymanı oldukça dü-|lar.. Sal sakin otürduğu yerden #ündürmeğe başlamış. neşesini kır-| birdenbire hançerini çıkarmış, ve bu- Mıştı. Annesinin son sözlerine cevap| banızın kalbine saplamıştır. Zavallı Yermemiş. Yerinden — kalkarak ndıl.qh, bile deyememiş.. içinde yavaş adımlarla dolaşmağa| — Nureddin cinayetten sonra ne başlamıştı. Arasıra da Lâtifenin yat-| olmuş? tığı odanın kapısına bakıyor ve genç| — Kahvohaneden çıkıp gitmiş.. kızın baygınlıktan kurtulup kurtül.| — Bedeviler onu yakalıyamamış. Madığını anlamak istiyordu. lar, zabıtaya teslim edememişler mi? Fakat birdenbire durakladı. Elini| — Hayır, çünkü babanızın yardı- Alına götürdü. Bir dakika, hareket-|mınma koşuşmuşlarmış.. O da bundan Siz kaldı. Sonra ani bir hareketle Lü- jatifade ederek kaçtı. tifenin odasına doğrü sıçradı. — BSonra? Zekiye Kanım beklemediği bu ani hareketin önüne geçmeğe vakit bu- lamamıştı. Süleyman, baygınlıktan henüz kurtulmağa başlıyan Lâtifenin — Ayni akşam bütün kuzularınızı, öküzlerinizi, hatta tavuk ve köpekle- rinize varıncaya kadar canlı olarak neniz varsa hepsini boğazlamış. Ku- öl Yıldızı Saray kapısının ilerisinde yırtık elbise giymiş bü yordu. Yanında bir de köpek vardı (SAHIFE 8) ? *k r dilenci dolaşı- reğimden akan kan beni, n derir. bir yes ve keder içinde bıraka- caktır. Söylediğiniz. gib; babamın kanı beni Nüreddinden — ebediyen uzaklaştırmıştır. — Bununla beraber Nüreddine beddüna etmeğe hakkım yoktur. Çünkü Nureddin izzetinefis merd bir gençtir. Babamı kat. yse, muhakkak ki bizim bilme- diğimiz büyük bir fenalık işlemiştir. Sonra da babamı, — karanlık sokak içinde kahpecesine öldürmüş değil- dir. Bütün köylülerin toplandığı bir |kahvehanede ve herkosin gözü önün- de öldürmüştür. | Nureddin haksız olsa idi. Köylü İarkadaşları onu yakalarlar. Zabıtaya teslim ederlerdi. Diğer yaptığı reza- letlerde mani olurlardı. Artık Nu- reddini dünya göziyle bir daha gö- remiyeceğim. Bu bu kadar! — Şimdi sizden bir ricam var, be- ni hiçolmazsa iki saat kadar yalnız bırakmız. Dertlerimle başbaşa kal- mak İstiyorum. Bilhassa — istirahata fazla ihtiyacım var. Hezeyan ve uydurmalar İtalyan ve Alman gazeteleri, saçma neşriyatta yavaş yavaş rekorlar kırmağa başladılar Gayda, Fransa ile Ingilterenin arası- na kundak sokmak istiyor Almanlara göre, biz, yanlış yola sapmışız. Genişlemek istiyormuşuz. İngiltereye kapılmışız. Rusyanın haklarına bile hürmet etmiyormuşuz. Yani, bir yıgın martaval!. İtalyan matbuatı, Türk - İngiliz anlaşmasını takip eden, Türk - Fransız deklârasyonu ile artık işi tama- men saçmaya dökmüş bulunuyor. Hâdisele bu gazetelerdeki müta les tarzları ve tahrif şekilleri, sadece Kgülünç olarak tasvir edilebilir. diyetten, betten, hakikâte temastan tamamiyle mahrum olan bu neş- riyattan bazılarını, sadece karileri mizin okuyup gülmeleri ve mihver matbuatına hâkim olan ruhu daha yakından tamımaları makaadiyle sütunlarımıza geçirmekte tereddild et miyoruz.. Resmi «ll Popolo a'ltalia» geze. tesinde Marco Maffei imzalı bir ya- Zzı, «tehlikeli bir oyun» başlığı altın- da İşkenderun — meselesini mevzuu bahia etmektedir. Muharrir, yazısı- na başlarken'bütün bir milletin hak Ve istiklâliyle oyun oynumak demek olan bu İskenderun «pazarlığımı!?» Fransayı tenkid etmek fikriyle ol- mayıp yalnız hâdisatın göz önüne koyduğu neticeler için mütalea etti- ğini(!) yazdıktan sonra bu mesele- nin Fransa için ekonomik ve strate- Jik çok mühim netayici olacağını ve madan başka birşey olmadığını yaz- la Üzerinde bile duruyoruz. maktadır. açıklık şüphesiz bir terakkidir ve va. Bunun başlıca isbatı da Tückiyenin |ziyetin aydınlanmasına yardım et- bu havali hakkındaki metalebatını | miştir. şiddetlendireceği devrin, İngiltere-| Fakat diğer bakımdan Türk hari- nin bu hükümete krediler açtığı za-|ciye nazırının beyanatında mantık mana tesadüf etmesidir. Binaen -| ve hakikatin yokluğu da hissodilmek. aleyh Türkiye — İngiltereden teşvik|te ve Türkiyenin girişilen teahhütler görerek isteklerini ileri sürmüştür. | karşısında pek memnun olmadığı gö- Şimdi Türkiyeye geçen İskenderun, | rülmektedir. İngilterenin etinde olan bir üssü bah-| — İngiliz - Türk ittifak anlaşmasının ri haline gelecek ve Fransanın Su-|akdinde ingilterenin Akdenize ha- riyedeki nüfuzunu şimalden de azal.|kikaten hâkim olduğu — faraziyesi tacaktır. Demek oluyor ki, şimalden| Ankaraca hareket — noktası ittihaz di | S.T._ SBiad istasyonu kahvehanesin-| patılmaktadır. .':.: Odasına girince bir deli gibi: — BHepiniz dışarı - diya bağırdı - kepiniz çıkınız Ve beni onunla yalmız birakınız. lübenize, ekinlerinize aleş vermiş. Sonra sahraya doğru kaçıp gitmiş.. Lâtife, biraz düşündü. Başını sal- Jadı, ağır ve boğuk bir sesle mırıl- Bünun üzerine Süleyman bey ve annesi çıktılar Lâtifeyi yalnız bırak- tılar. Süleyman saraydan fırladı. Hizmetçi kızlar Süleyman beyin| dandı: BÖK N bu korkunç tavrından ürkerek kor-| —— Babam cezasını bulmuş öylel | SöTay kapısının biraz ilerisinde ku ile odadan kaçmağa başladılar. bi * |yartık elbise giymiş bir dilenciye te- Nitekim birkaç saniye sonra Lütife- Hin yatak odasında Zekiye hanım- dân ve Süleyman beyden başka kim- t& kalmamıştı. Zekiye hamım bu vaziyete oğlu-) uymamış, dışarı çık- Büleyman bu bekleme! cevap | Sadüf etti. Ehemmiyet vermeden, di- karşısında — tepeden tırnağa kadar lencjnin yüzüne bile bakmadan geçti, titredi. Zekiye hanım ise başımı ma-| Dilenci ise elini uzattı: kar-| — Prens hazretleri, bir sadaka! :-ı.l:uw G aa Haaad Ya saa garare | a a a D a a vermek — Babana karşı beslediğin hürmet|üzere durakladı. — Cebinde parayı yğti. ve mahabbetin tezahürü ba mu ola-|ararken dilencinin kör olmadığını — 8üleyman - anne dedi - ricalcaktı? ve ayni zamanda yanında itina İle *derim, beni Lâtife İle biran için yal-| —. Ben babamı çok seviyordum. O| bakılmış bir de köpek olduğunu far- Tiz birak. da beni bütün şefkatiyle seviyordu. | ketti. Zekiye hanım mütcessir olmakla — Devam edecek— beraber tatlı bir dille oğluna, bu ar- Zusuna inkiyad — gösteremiyeceğini Söyledi: — Oğlum, her zaman analar çocuk larnın deliliklerina iştirak edem, Lâtife ile konuşacaksın değil mi?.. (_’hı söyliyeceğin şeyleri ben de din- “Yebilirim. Süleyman: — Allahım!... Diye inledi ve Başını idi ayucu Atasına aldı. Lâütife başımı biraz kaldırdı ve: — Hanimefendi - dedi - hatırım Şin ayrılmayın, bilhassa yalvarırım. Süleyman annesine baktı: — Pekâlâ anne, yanımızda kal! Süleyman kısa süren bir tereddüt- Bonra başladı: — Lâtife, duyacağı elim haberden ra Nureddini sevmekte devam e- ©o zaman ben partiyi kaybetti- Blm gİbi bu hareketimle kendi ken-| fenalık işlemiş olduğumu anhı-| ğim, Lâtife bu mukaddemeyi — işitince Mağının üzerinde doğruldu. Siyah lerinden fırlıyan heyecanlı bir na- Atla ikisinin de yüzüne baktı: — Vereceğin elemli haber ne ola-| *, dinliyorum! —- Nureddin babanızı öldürdü. ışuuh limon gibi sarardı ve sönra Siğlik attı: Allah şahidim olsun kj bu anda yü- İstanbal Rumları hak- kında bir yazı — Dil, eğlence ve panayırlarla Rum- ların cemiyet hayatı İstanbuldan bir manzara Atinada çıkan (Atinaika Nea) |taşımışlır. İstanbuldaki Rumların gazetesinden: mecmuu Yunan ve Türk tebaası ola- S Doğru söyle! Beyoğlundan yazılıyor: Burada-ırak yüz bini bulmaktadır. Bunların — Vallahi, yemin ediyorum. ki Rum unsuru senenin muhtelif | teşkilâtlı cemaat hayatı piyada şaya- — Vicdanın üzerine, namus ve $e-| günlerinde daha fazla bir canlılık 'nı memnuniyet mevkileri spor ce- Mfin Üzerine yemin et: gösterir. Bu günler İstanbulun meş-|miyetleri ve saireleri vardır. Pek ta- 5- Yemin ederim! hur panayır günleridi bit olarak bunlar Türk - Yunan Tütite inanmak istemiyordu. Rumlar ananelerine sadık kal-İdostluğu sayesinde temin edilmiş- 5” Nureddin babamı öldürdü hâ? |dıklarından, dört büyük panayırları-|tir. Diye tekrar sordu: | ni hiçbir vakit ihmal etmezler. Umumi mahallerde yabancı dil , Evet, Nureddin babanızı öldür| — Bunlardan başka İstanbul Rum-İlerin istimalini yasak etmek gayesi- İşötür, ben bu kadar büyük bir Yazİları cemiyet hayatında da biç geri|ni istihdaf eden o eski faaliyetler bir- EYdurabilir miyim. kalmaz. Bu sene 30 dan fazla balolkaç senedenberi durmuştur. Esasen — Babamı, ne vakit öldürdü? — İyvermiştir. Bunların varidatı sayesin-|Anakra mahfilleri bu hareketleri Mâ günü, de buradaki 4 kilisernizle ilk mek-)|takbih etmişti. Hatta yarı resmi Nerede? teplerimizin büdçelerinin açığı ka-|Ulus gazetasinde bu husuata bir ma- kale serisi neşreden Türk münevver- Panayır günleri bütün Rumluk İlerinden meb'us B. Falih Rıfkı Atay İ dünvaya getiren, seni büyü-, ayaklanır. Bu gö 2 Vlahama pa-|Rumların kendi dillerini kullanabi- 'Gtiştirmek — için, fedakârlığın, | nasayırında böyle olmuştur. Haliç|leceklerini müdafaa etmişti. tin ne Jolduğunu düşünmek) vapurları İstanbul Rumlarını Balata! — O günden bugüne kadar dil yü- Fransanın sırf emperyalizm hırsiyle ilerisini görmeyip — kendi kendisini küçük br devlet haline girmeye mah- küm etmekte olduğunu leri sürmek. tedir. Diğer bir haber daha: 8 tarihli Corriere Della Sera ile La Stampa gazetelerine — göre Mısırın Berlin elçiliği D. N. B. Aiansı va - sıtasiyle aşağıdaki tekzibi bildirmiş- tir; «Misir hükümetjnin Berlin sefa- reti, Mısır hükümet! ile Türkiye ara- sında akdedilm!'ş veya edilecek olan herhangi bir askerf ittifak hakkında KI habetleri süreti katiyede tekzib etmeye mezun bulunmaktadır. Elçi- lik diğer taraftan Yahya paşarın Balkanlarda vaki olan seyahstizin , Almanyayı çenberleme — siyasetine hiçbir suretle müzahir olmak veya takviye etmek niyetini istihdaf etme- diğini temin etmekte — salâhiyettar bulunmaktadır.» Sinyor Gayda neler buyuruyor, onu da dinliyelim: H Giornale a'İtaljlada V. Gayda, «İskenderun etrafında Fransa ve İn- giltere, başlığı allında yazdığı bir makalede, İngiliz ve Fransız emper- yalizminin yakın şarktaki gizli mü- cadelelerinden bahsetmekte ve İs kenderun meselesinin Türkiye lehine halledilmesinin, İngiliz menfaatleri- nin Fransayı Suriyede çenberlemek tasavvurunu kuvveden fiile çıkar- zünden pek az hâdiseler olmuş, bun- lar da hükümetin teşvikile olmamış- tır. Burada konuşulan dil Rumcadır. Atinanın <«Epitropaki çifti> Beyoğ- lunun meşhur gazinolarından biri- sinde konserler vermektedir. Danai Pangaltıda şarkı söylüyor. Boğaziçi ve Adalaı iyen vapurlarda Rum tenezzühçülerinin şarkıları duyul- maktadır. İstanbulda Rum hayatı kendini hissettirmektedir. Billihassa panayırların tesiri büyüktür. Bu 'panayırlar Martta Dolmabah- çe ayazmasından başlar ve Göksü ayazmasında biter. Eskiden Dolma- bahte ayazması sarayın avlusunda imiş ve oradan karşısındaki tekke- nin altına taşınmıştır. Bunların geli- riyle mekteplerimizin masrafı ka- panmaktadır. Balıklı ve Vlahema panayırları 'da meşhurdur. Bugünkü kiliseyi sa- rayın arsası üzerine yaptıranlar, ve- zirlerle ahbab olan kürkçü esnafı ol- müştur. Kilisenin kapısındaki levi da «Mağlöp olmaz...> marşı yazılı dır. Vlaherna civarında bir araştır- ma yapılsa, her halde mühim eserler meydana çıkar. Proja gazetesi, 9/7/1939 tarihli nüshasında, Deyli Telegraf gazetesi- nin Türkiveyi daima Kemal Atatitr kün rühu idare etmektedir.> başlıklı ve (Artür Merton imzasiyle maka- lesini aynen iktıbas ve neşretmiştir. Türkiye, şarktan Irak, cenuptan ise dürzüler vasıtasiyle İngiltere sene- lerdenberi uğraştığı neticeye varmış, yani Fransızların —yakın şarktaki aüfuzlarını çenberlemeğe t.uvaffak olmuş oluyor. Diğer taraftan İngilte- renin İdaresi altında bulunacak 0 - lan bir Arap federasyonu projesi de derpiş edilmiş bulunmaktadır. Bu ise Fransanın yakın şarktaki nüfuzu- na son darbeyi indirmiş olacaktır. İalyan muharrir, bu kendi kafasın- dun çıkan martavalları, karaladıktan sonra şöyle demektedir: m mücadeleleri ava - sında Türkiyenin ne gibi menfaatler temin edeceği cayi sualdir. Büyük Britanya Türkiyenin emellerini, ken- di topraklarını genişletmek için tas- vib etmekte ve ona kuvvetli bir döst- lük ve istiklâl hayali bahşetmokte- dir. Türkiyede — bunlara güvenerek İtalya, Almanya ve hattâ belki de Rusyanın haklarına lâzım gelen hür- |metlerden kendisini münezzeh ad- dedebilece Fakat Türkiye, bu halin kendi münhasıran İngiliz nüfuzuna sevkettiğin; ve sistemine sürüklendiğini — farketmemektedir. Kemal paşanın geniş görüşiyle çizdi. ği Türkiye politikası, şimdiden unu- tulmuş görünmektedir. Biribirlerine zıd olan beynelmilel siyasi cereyan- lar arasında ve her şeye rağmen Ak. deniz milletleriyle anlaşma meylini gösteren müvazene nazariyesine İn- gilizler «vaziyed> eylemişlerdir. Tarih bize tarzın en salim ve müz. mir olanı olup olmadığını güslerecek. tir.> Alman basını: Volkischer Beobahter gazetesinin 11-7-1939 tarihli Berlin nüshasında (Yanlış bir spekülâsyon) başlığı al- tında neşredilen bir makalede Türk dış politikasının temelinin sulha da- yandığım hakkında hariciye vekili- miz Saraçoğlunun beyanatının bu- gün Türkiyenin İngiltere tarafından güdülmekte olan çenberleme politi- kasıma iştirak etmiş olduğu haki- kati değiştirmediği, 12 mayıs tarihli müşterek İngiliz - Türk beyanname- Si ile ingiliz sistemine — girmiş olan Türkiyenin ahval ciddiyet ve veha- met hesbedince önün avakib ve ne.| taylcine katlanmak Mmecburiyetinde bulunduğu — kaydedilerek deniyor ki: Bugün artık Türkiye için bir bita- raflık mevzuubahis değildir. Harici- ye Vekili Saraçoğlu da bunu açıkça göylemiştir. Her ne kadar dürüst bir bitaraflık — prenslbi ayni zamanda Balkan birliğinin varlığı için de siya- &i bir şart olmasına rağmen bu bita- raflık.terkedilmişt'r. Artık Türk hü-| kümet! Balkan birliğinin diğer azala- rına karsı Balkan itilâfının müzstenit olduğu bitaraflık esasının garp dev- letlerinin çenberleme sistemine işti- rakle telif edilebileceği hakkındaki edilmiştir ki bu iddja hakikatleri bil- meyen mahdud birkaç nikbinin mülâ. hazasıdır. Çünkü İngilterenin cihan kudretinin son aylards hayli sukuta gittiğini hiçbir realist politikacı ve hatta Ankara bile görmemezlikten gelemez, Kezalik bugün İtalyanın Akdenje zin büyük bir devleti olduğu ve o: la Türklerin — herhangi bir şekilde bir Modus Vivendi bulması lâzım ge- diği zarureti Saraçoğlu tarafından da inkâr edilemez, Saraçoğlunun Türk - İtalyan mü- nasebetlerini güya karakterize etmek için söylediği sözler dahi gariptir. İngiltere ile ittifakı açıktan açığa İtalya aleyhino tevcih edilmiş olan Türkiye, Arnavutluğun faşist impâa- ratorluğu içine alınmasını kendisinin «mütecavizlere> karşı kurulan cep- heye geçmesine sebep göstermesi e- sassızdır. Çünkü Muasolininin bu ha- reketi esasen yıllardanberi mevcud olan bir vaziyetin nihayet şeklen te- vidinden ibarettir. Türkiyenin bu hâdiseden kendisi için istintaç ettiği politik oryantas- yon yalnız italyayı değli, ayni veç- hile Almanyayı da mütcessir etmiş- tir. Ankarada jngilizlerin tesirine ka- pılarak jtalyaya karşı hasmane bir manevraya girişilmesinin Türki; Almanya ile olan münasebetlerini de müteessir etmesi tabildir. — İngiliz, Türk anlaşmasının akdinde bu mü. iâhazaların Türk hükümeti tarafın- dan ne dereceye kadâr nazarı ra alındığının tarafımızdan zikrine hacet yohtur. — Türk politikacıları şüpheli bir rabıta yüzünden Türkiye- nin iki büyük Avrupa devleti ile olan münasebetini feda etmek için ne gibi zarüretler mevcud olduğunu düşün- melidirler. Bu mülâhazalardan baş- ka mülâhazalara — istinad eden her spekülâsyonu mihver devletleri ara- sındaki tesanüd meneder.» Soövyet basını: «Pravda»> ve «İzvesliya» gezete. lerinin 6 temmuz tarihli nüshaların- da «Türk - nsız ticareti> başlığı &ltında neşredilen bir haberde, her iki memleket arasındaki ticart mü- nasebetlerin — düzeltilmesi meselesi hususunda müzakerelerde bulunmak üzere bir Türk ticaret heyetinin Fran saya — hareket ettiği ve gon seneler zarfında Fransa ile Türkiye arasın. daki harici ticaretin hissedilir dero- cede düşmüş bulunduğu bildirilmek. tedir. Mezkür gazeteler'n gene nüshalarında «Almanyanın plânlarına karşı bir Türk gazetesinin neşriyatır. — başlığı altında — intişar eden d'ğer bir haberde de şöyle de- hnilmektedir: — Son zamanlarda Alman matbu- atı Türkiye aleyhinde şiddetli neş- riyatta bulunmaktadır. Alman gaze- — Devamı 10 nuncu sahifede — ayni istilâcı

Bu sayıdan diğer sayfalar: