27 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7

27 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 TEMMUZ 1939 Perşembe Ü Li ll 'Seyahat notları : ll © *Manisa muallimleri Hatay yolunda Antakyada kasaplar eti kemiksiz sa- p tarlar, her cins ette ayrı ayrı dü eee Antakyanın kkânlardadır umumi görünüşü |bile.. Antakyada: 'Gelen geçenleri süzüyoruz. Nazlı| — Sebep? bir kız edasiyle akan Asi nehrine ba- kıyoruz. Dakikalar geçiyor, bizim diğer iki etobüs hâlâ gelmedi. Şoförümüz, yu kariki garaja inmesinler diye bizi o- raya götürdü. Meğer onlar kilise so- kağında biricik karşılayıcımız ve mihmandarımız arkadaşımız Lâtifin| evine inmişler bile.. Biz de eve gelince Lâtifin pederi belediye müfettişi Mehmet Ali ve eşi bizi uzaktan gelen yıllarca ayrı düş- müş bir akraba gibi karşıladılar.. An- ladık ki, Hataya değil, Hataya yer- leşen bir Manisa öğretmenine misa- fir gitmişiz. Bizim istirahatimiz için otellerde yer olmadığından ücer beser grunlar halinde evlere taksim ediltli:ı; Size ' Antakyalıları anlatmaktansa ıll:um&dın İ.ikı)ı:m grubun misafir ol- duğu vatanperver ev sahibini anlat- makla iktifa edeceğim. Ev sahibimiz zabıtai belediye me- murlarından Sefer oğlu Halef.. Mütevazi, misafirperver ev sahi bimi tetkik ediyorum. Bunda da ya- ğiz ve uzunca bir sima.. Uzun bir boy, çatık kaşlar, fakat güler bir yüz. Zaten Hatayda sarışın bir tipe mavi bir göze raslıyamadık. Bütün sima- “lar hafif esmer ve beyaz.. Kara kaş- lar, siyah, saçlar, simalar uzunca.. Bunlar Türk tipidir. Ermeni ve Rumlar ise ırklarının ezeli tibini muhafaza etmekle bera- her burada dillerini kaybetmiş.. So- kakta rasladığım Rum kadını Arap- çadan başka bir dil bilmiyor. Alış “ Veriş ettiğimiz kuyumcu Ermeni, hırdavatçı Musevi hep Arapça ko- Huşuyor. Kısaca söylemek lâzım gelirse bu- Tada Yahudi, Rum, Ermeni vatan - daşlar kendi dillerini hiç bilmiyor - ve herşeyi kaybetmişler, Arab- P Fakak Türkler öylemi ya., r, dilini, terbiyesini, harsımı, Türke has âdetlerini inanılmaz| 3 ir kıskançlıkla muhafaza etmiş. Bu- , PüN en güzel numunesi, karşımızda- 'ki'ev sahibimiz.. » Evler ekseriyetle biribirine ben - Ziyor. Çoğunda kafes; Anadolunun t çok yerlerindeki tertip ve inşa #Yenen burada da var. Kahvaltıdan sonra şöyle bir kaç Mat uzamıyoruz. Sıcak ve ter.. Ni- hayet hayin olmiyan bu.uyku oyu- "i"lüın vaz geçerek kalkıyoruz. Öğ- € vemeğine kadar bir dolaşalım de- - Hepimizde şehrin çarşısını gör- * mallarından almak istiyoruz. Ev sahibimiz Bay Haler ile çarşıya Z. ©— Bugün cumartesi bütün Ya- l&r kapalı.. Yrin 7 Ya şu dükkânlar da Yahudile- Ça mi> * — Hayır.. Ermeni ve Rumların. * .— Onlar neden kapalı? * X Holebe kaçtılar da ondan.. 4 V Neden kaçıyorlar> toz 2? temmuza kador daha pek . Hatta Türklerden — Sebebi gayet başit.. Kendi ku- runtuları ve Türklere yaptıklarının vehmini.. Halbuki hükümet af ilân etti, Biz bugünleri görmekle her şeyi unuttuk.. Onlara kalın diyoruz, fa- kat bu sarı kartlılar utançlarından ka- çıyorlar.. — Bu sarı kart ta ne?. — Muhtelit komisyon buraya ge- lince Türk taraftarlarına kırmızı, a- leyhtarlarına sarı kart dağıtmıştı. Ve bunlar bize yapmadığını bırakma mıştı. Simdi kırmızının zaferini gör- memek için en kolay çare kaçmak.. İşte bunu yapıyorlar.. Ya malları, mülkleri ne olu - yor? — Bize satmak istiyorlar, alımıya- yuz. Fakat bunlara bu giden kam -| yonlara aldanmayın.. Bir kaç ay son Ta en iyi idarenin Türk idaresi oldu ğunu görünce tekrar geleceklerdir. Rehberimiz birden durdu. Şu kö şeye uabeciler makineli tüfek kur- muşlardı. Şu minareden ateş ederek kardeşlerimizi şehit etmişlerdi. Ne idi o kara günler.. Şimdi bize yakın bir tarihin kısa kısa macerasını naklediyor. Her geç- tiğimiz yerde canlı delillerini, ölmez, vesikalarını gösteriyor. — Ya siz ne yaptınız? — Ben mi? Eh herkesle birlikte eldeh geldiği kadar çalıştım. Zikre değmez, gene bize o günlere başka- larına ait fedakârlıklar sıralıyor. ve ara sıra da işte anlattığım vatanper- verlerden biri diyor.. Bu çok mütevazi adamın muhak- kak ki bu işlerde büyük bir rolü var. Fakat © kendinden bahsetmeğe her Türk gibi sıkılıyor. Ve ara sıra o intihap günlerinde sükünet ve itidallerini, e karşı yürüyüşlerini, gelen köylülerden 50 - 60 hattâ yüz kişinin o gördü- üz ufak evlerde misafir edildi- ğini anlatıyor, gözleri yaşarıyor, ne olurdu o da sağ olsaydı.. Hepimiz susuyor.. Bu süküt da- kikalar sürüyor. Gene söze o başlı- YOr.. T Onun öldüğü gün bizi görmeli idiniz. Şimdiye kadar Hatay için bir çok yazılar yazıldı, röportajlar neşredil- di. Ben bunlaerın ele almadıkları bir cepheden Hatayı tetkik etmek eme- lindeyim, Çarşıda bol meyve, bol sebze var. Esnafla konuşuyoruz. — Domates, üzüm satılıyor.. — Eskiden batmanı altmış para idi, şimdi kilosu iki kuruş.. — Bundan memnun musunuz? |mun (ANADOLU) b M EM Kracabeyde MA !_fî. e ETTE İ DŞ B yep-yeni, lânlı bir kasaba kuruluyor Karacabeyde çeltik ziraatı ilerliyor; bire karşı seksene kadar mahsul alınıyor Bursa, (Hususi) — Karacabey top rakları, çok feyizlidir. Çünkü: Bu ova, Simav çayı, Hanife dere, Kara- dere ve Apulyant gölünü marmara denizine döken Uluabad çayı gibi dört büyük su ile sulanmaktadır. Ne gare ki: şimdiye kadar başı böş ka- laon ve feyazan zamanlarında bu muazzam ovayı bir denize çevirerek araziyi berbat eden, üstelik ortalığı bataklık içinde bırakarak halkı sıt- ma gllb müthiş bir afetten kırıp ge - çiren bu sular Karacabeye hayat ye rine zehir akıtmıştır. Cumhuriyet bu felâket kaynağını ortadan kaldırmış ovaya hayat vermiştir. Karacabay, soğan, bakla, buğday, pirinç gibi en kıymetli toprak mah- süllerinin merkezidir. Buraya ne e- keraeniz ekiniz, bire karşı sekseno ka dar mahsul alabilirsiniz. Pirinç, bun ların başında gelen ve bu miktar ve- rimde bulunan mahsuldür. Valimiz; bir taraftan halkın sıh- hatini tehdit eden ve sıtma menmal telâkki olunan fakat diğer taraftan onu ekenlere büyük servetler temin eyliyen çeltik zeriyalını bütün tefer ruatına kadar yerlerinde tetkik edi- yor, Çeltik tarlalarını, sulama kanal- larını geziyor. Gayri fenni ve gayri sıhhi şartlar altında sulanan çeltik tarlalarında sivrisinek sürfelerinin ürediği mu - hakkak olmakla berâber kanunun ta yin ettiği sulama tarzı tamamen fat- bik ve kontrol edildiği takdirde çel- risinekleri çoğalt- diliklerinden mahvolmalarını intaç etmek suretiyle en tabii bir mücade- le yapılabildiği unlaşılmaktadır. Şüp kesiz çok sikı bir kontrolün mevcudi yeti muvaffakiyetin birinci şartıdir. B usene Karacabeyde (22) bin dö nüm çeltik ekilmiştir. Bunu ekenlerin ekserisi zenginlerdir. Halk bunlara tarlalarımı kiralıyor ve bu suretle ka- zanca kısmen ortak oluyor. Bir kı - yaparak kazanıyor, bu itibarla dev- let tahsilâtı da yolunde gidiyor. M. Kemal paşada (1,5) milyon kilo, Karacabeyde ise 8 milyon kilo çeltik istihsal olummaktadır. Kalite itibariyle en iyi pirinci yetişti. ren Karacabey topraklarından ge - çen sene 216 bn İlira varidat temin olunmuştur. Karacabeyde 233878 hektar ekilen arazi vardır. Bu ara- zinin yetiştirdiğ; mahsullerden alı - nan para miktarı (bir milyon yirmi üç bin beş yüz otuz beş liradır.) Bu- na mukabil Karacabeye ithal olunan maddelere — verilen yekün da : (40.259) Jiradır. Soğan (165) bin, buğday mahsulü de (200) bin lira varidat getirmektedir. Bu itibarla he men her çeşit mahsule ve hattâ pa - muk ziraatine dahi fevkalâde mü - salt olan Karacabey — topraklarının halk izenginleşlirmek hususundaki yüksek kabiliyeti her türlü tavaifin üstünde yer bulmaktadır. Karacabey kasabası düşman isti. âsında baştan başa yı lmış oldu bir ların lini kurutmak ve çeltik tavaları Iıeıîk>| sulanmada muayyen zamanlarda ku ru kalacağından bu sürfelerin ken - şeh ft n ye uygun. binalar yükselmiş bulunuyor. Bil- bassa (7) yolun birleştiği cumhuriyet meydanı muntaza mbir plânla tan - &cekiikor> Samsun seylâbı Son faciada dört vatandaş daha boğuldu On bir hayvan yıldırım çarpmasile ö'dü. Zarar mühimdir Samsun, 27 ÇA.A.) — Samsunda likte 11 hayvan yıldırım çarpmak su- vukuagelen ikinci seylâp hakkında|Tetiyle telef olmuştur. alınan malümata göre, Samsun civa- rında Kultun ırmağında şoför mua- vini iamailin ve Bafranın Engiz kü - yünden bir kadın ve Elifli köyünden bir erkeğ'n de boğulduğu, suların bu ilmesiyle anlaşılmşıtır. ya 14 kilometre mesafede ve şose Üzerindeki sigara köprüsü de nar - Andavallı mevkiünde bir çilt- Artvinin kkr Kavak kazasının Aszarcık — köyü bölgesinde 13 köy değirmeni yıkıl - mıştır. Demiryolu güzergâhında sular çe- kildiğinden Samsün - Ankara ve Sumsun - Çarşamba trenleri işleme- sım halk da bu tarlalarda amelelik ! |zim dilmiştir. Bununla beraber yeni binaların aralarına sıkışan ve tıpkı güzel dişlerin yanında çürük dişleri andıran barakamsı — dükkântıklar , bu-esaslı ve plânlı şehrin bazı yerle- rin) çirkinlı ektedir. Vali, Kara- cabey belediye relsine bunların der- hal ortadan kaldırılmasını ve açıkta kalacak pe kaz kimselere belediye- €e muvakkat yerler bulunmasını em- yetmiştir. Karacabeyin engin ovalarına ba - kan yüksek bi rnoktasında mükem- mel bir de havuzlu park yapılmıştır. Vilâyet Hanifedere ile Karadere ü- Zzerinde bilr 40 metre uzunluğunda 27 bin liralık betonarme yeni bir köprlü ile diğerri 60 metre uzunluğun da 12 bin liralık âhşap bir köprü yaptımaktadır. Bu köprüler, Kara - cabey - Bandırma yolunun mükem- mwelleşmesinde rol oynıyacaklardır. Bursa valisi, çarşıyı dolaşarak ca- nafla, halka doğrudan doğruya te- maslar yapmış, alışverişleriyle, ka - zatçları, dertleri ve dilekleriyle alâ- kadar olmuştur. Karacabeyden dönerken yol üze - rindeki Uluâbat köyünde köy kah - vesine uğrıyarak halkın arasında 0- turmuş ve işleri güçleri üzerinde kendileriyle hasbihal yapmıştır. Va. limiz - köylülere, burada cumfuriyet idaresinin yaptıdığı eserlerin fayda- larım anlatmış, yaptıracaklarının da, nu ve buraya re- ildirmiştir. İhtiyar kövlülerden hiri — Onları biz görmezsek bile ev- lTâtlarımız görecek, Bizim dedeleri miz çalışmışlar ve bizi böylece bı- —Baştarafı 1 inci sahifede — yetler birliğinin diğer her hangi bir memleket filosuunda daha büyük de- nizaltı filosuna malik bulunduğunu ve bu filonun Almanya ile japonya filolarının mecmuuna faik olduğunu bildirmiştir, Bahriye komiseri nutkunu bitirir- ken, teknik bakımdan dünyânın en Be başlamıştır. Bilhassâa Çarşamba ve Bafra kazalarında arazisinin bir. kısmı henüz sular altındadır. Mez - bayramı Milli Şefin Artvini teşriflerinin yıldönümü kutlandı Arttin, 27 (A.A.) — Artvin ikijİnönünün 936 senesi Artvini teşrif- günde üç bayram yaptı. Milli Şef dana eti aatan kasap ayrı, koyun, kuzu eti safan gene ayrı. Hepsi bir dâkkânda değil.. Sömürgeciler buraya asfalt yol, tazam telefon teşkilâtı yapmış- — Elbette bayım, Türkiyeye ihraç| 4t amma:. ediyoruz. Malımız para eder oldu. Milletin yüzü güldü. Ne bir mektep, ne bir park ne de bir hal var. Meyveciler, sebzeciler, Yürüyoruz. Kasaplar burada yal-|kasaplar dağınık ve ufak dükkânlar. | | kemiksiz satıyorlar, Bütün çıkabilen|lık ve kasaplar esnafına ait bir lmll nız kıymayı değil, yemeklik eti de|da. Yalnız İskenderinda ufacık ba- kemikler çıkarıldıktan aonra et tar-| görmüştük. tılıyor. Kuzu eti 45 kuruş.. Burada Avni Altner ı lerinin yıldönümü ile Hatay kurtulu- $U 23 temmuzda ve Lozan zaferi de 24 temmuzda tesit edildi. İk; gün iki akşam halkevinin içi ve buhçesi kü- Sük büyük Artvinlerle doldu, boşan- dı. Hatiplerin bu üç hâdisenin şumu- lü ve mahall; ehemmiyeti üzerinde yaptıkları izahlar, tertip edilen milli Oyunlar, fener alayları, evin tarasa- sından atılan hava fişenkleri, bayrak ve ampullerle süslenmiş halkevinin etrafında coşkun tezahürler yarattı. Her iki akşam halkevinde halk kahraman askerlerimiz: ler verildi, filmler gösterildi. ü ve sGmere- p W NO N F ASN ” SN SAĞ Ü NÇ tadırlar. Casuslara karşı mü Son günlerde, İngiltere, Fransa ve hattâ Amerikada ecnebi casus ve propagandacıların alabildiğine çoğaldıkları malümdur. Bilhassa totaliter devletler, demokrasi ile idare edilen bu memle- ketlerde kendi propagandalarını yapmak için her çareye başvurmak- (8 3. MA ü (SAHİFE 7) LARhissrda “' l Belediye reisi An- karaya gitti 300 bin lira borç alınacak Akhisar, (Hususi) — Şehrimizin muhtelif imar işlerine sarfedilmek üzere belediyeler bankasında üçyüz bin lira bir istikraz akdetmek üzere belediye reisi B. Nüzhet Işık Anka- raya hareket etmiştir. Bu jstikraz işi halledilirse zaten mamur olan şeh - rimiz tamamen imar edilmiş olacak- tır. Karamürae!dç Hafif bir zelzele oldu Karamürsel, 26 (A.A.) — Kara. mürselin Ekreyli köyünden bugün saat 5 buçukta iki saniye süren bir yer deprenmesi olduğu bildirilmiştir. Zarar yoktur. Bir şose yapılıyor: Vilâyet İznik - Karamürsel şosesi- ni yapmağa karar vermiş ve yolun toprak tosviyesine başlanmıştır. Belediye meclisi toplandı: Belediye meclisi fevkalâde topla- narak Karamürsel - İzmit şozesinin Karamürsel hududundaki — kısmının açılması için İstimlâki icap eden bir evin istimlâkine ve yolun yarından itibaren açtırılmasına karar vermiş- tir. Muğlada Şiddetli sıcak- lar var Muğla, 26 (A.A.) — Boş altı gün- dür burada şiddetli sıcaklar hüküm sürmektedir, Bugün de sıcaklık de recesi gölgede 32 dir, zakmışlardı. Şimdi bütün millet ça - lluıyor. Memleket cennete dönüyor. |Bunu gördüğümüze — şükrediyoruz. |Cevebimi vermiştir. Sovyet Rusya yönrette bilgili, techizatlı ve inzibatlı efrada malik bulunan Sovyet bahri- |yesinin halen hiç bir kimseyi tehdid yetmediğini ve Sovyetler birliğinin |müsalemetperverane inkişafına hiz. met eylediğini fakat düşmanları Söv. yetler birliğini kendin; müdafaa mee buriyetinde bırakırlarsa en müteca- viz bahriye haline geleceğini söyle- undan terek cephe Fransada tam bir titizlikle gizli tutulan son askeri tahkikat ilerle- yıkılmıştır. Geno Bafranın Bakırpı-|ruat ve mahsulât hakkındaki zarar-| dikçe, İngilterede de bir çok Almanların ve Almanlara hizmet eden- rın tespitine devam olunmaktadır. | lerin huduâ haricine çıkarıldıkları malümdur. Amerikada da daha bir kaç ay tırlardadır. İşte, bu demokrat hü kuvvetleri, birleşmişlerdir. İlk iş olarak, üç tarafta şüpheli hazırlamağa başlamıştır. evvel dönen hâdiseler elbette h: ömetlerin mukabil casus teşkilâtı ve poltle müşterek düşmanlarına karşı müşterek bir çalışmanın Faye dah olacağını anlamışlar, ecnebi casus ve propagandacılar aleyhinde görülen şahısların birer listesin, Bu listelerde yazılacak isimler, yüzleri, belki de binleri bulacaktir. Fakat asıl elebaşı olarak üzerlerindeki şüphelerde yüzde yüz kanaat bulunan ilk ağızda ismi geçen 50 şahıs vardır Emil Haşadın Son posto ile gelen Fransız gazı Çekoslovakyanın sabık Cumhurreisi gitmiş ve orada Alman devlet reisi eziyetleri ve şikâyetlerini anlatmak Fakat Hitler sabık Cumhurreisin, Diğer taraftan ayni gazete bu ha tedir : LA . şikâyetleri etelerinin verdiği malümata göre Haşa, geçenlerde Berktesgadene ni görerek Çek milletinin çektiği istemeştir. i kabul etmekten imtina etmiştir. vadisin altına şunları ilâve etmek- İbildirilmi n otoriteri Çekoslovakyanın ilhakından itiharen & milyon giliz lirası değerinde kıymetli madenler ve menkul eşyayı Alman- yaya geçirmişlerdir. Ve Çek idaresine Almanyaya senede 10 milyon mark ödeyeceği W K e CEİRĞüe. 6

Bu sayıdan diğer sayfalar: