4 Aralık 1906 Tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 2

4 Aralık 1906 tarihli Balkan (Filibe) Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ferid Paşa'nın Avrupa muhbirlerine, yani Avrupa matbuatına aks idecek tarzda böyle şifahi cevab vermiş ikinci def'adır. Bir kere de sadarete geldikden heman biraz sonra, Londra'nın meşhur "Standard" ceride-i meşhuresi muhbirine Makedonya hakkında bazı kuvvetli ve cidden güzel cevablar vermişti. İstandard muhbirine o zaman demişti ki: "Makedonya, Makedonya ıslahatıdır diyüb gitmeyiniz. Nazariyat, ameliyata benzemez. Eger Devlet-i Aliye'nin mevkiinde başka bir hükumet bulunsa idi, herhalde Şark Mes'elesi'ne bundan ziyade mukavemet idemezdi." demişti. Ferid Paşa'nın bu sözü doğru idi. Ama kerametin ecdadımızda, vükela-yı salifede, Reşid, Ali, Fuad Paşaların müdebbirane olan siyasetlerinde olduğunu unutmamalı. --------oOo-------- FİLİBE EVKAF-I İSLAMİYESİ Üç gün evvelki nüshamızda konturat müddetleri hitama iren yirmi altı parça emlak-ı mevkufenin hin-i müzayedesinde şiar ve menafi'-i İslamiyeye yakışmayacak birtakım su-i isti'maller vuku'undan haberdar olduğumuzu yazmıştık. Bunlardan birincisi 118 numaralu bir dükkan hakkında vuku' buldu. Bu dükkanın dahi sair emlak-ı mevkufe misüllü bu sene konturat müddeti betmiş ve şimdilik şehri otuz lef getiren bu dükkanı isticar içün, yetmiş seksan lefe kadar talib zuhur etmiş olduğu halde, kabul idilemiyecegi cevabı verilmesi üzerine mezkur talib Müfti-yi hazır Şükrü Osmanof'a bu işin haksız olduğu sadedinde bir istid'a yazar. Şükrü Osmanof hiç oralarda mı? Şükrü Osmanof Allah degil, isterse kanun-u ilahi zir ü zeber idilsin, lazım olan aylık müftü maaşı, para, menfa'atdir. Bunun içün zavallı talib, kemal-i burudetle koğulur. Kavanin-i mahalliyeye aşina olan bu talib, derhal Mutasarrıflığa bir arz-ı hal dayar. Mutasarrıh Gospodin Manolof bu arz-ı halden fena canı sıkılır ve telefonla bir peristof(?) derhal Müftilik'e gönderir. Peristaf Efendi Müftilik'e bir şiddet-i cedide girüb meseleyi sual edince, vakıf memurlarımız biraz şaşalarlar, şöyle böyledir diyub savmak isterlerse de, Peristaf evrak-ı mevcudenin kendüsüne gösterilmesşini taleb ider. Bunun üzerine hakikat-ı mesele, yani şu 118 numaralu dükkan meselesi hakkındaki müzayedede vuku' bulan nizamsız yol Peristaf Efendi tarafından da münfehim olur. Bunun üzerine evvelki talib Müftilik'e bir daha gelir. Fakat bu def'a geldiginde, nasılsa yanlışlık olmuş, dinir ve yeneden müzayede icra idilecegi kendüsüne va'ad idilir. * * * Evvelki nüshamızda yazmış olduğumuz su-i isti'malat haberi üzerine elyevm vakıf kasiyeri bulunan Mehmed Beg idaremizi teşrif ile, böyle bir su-i isti'mal vuku' bulmadığını ve eger bulmuşsa bile kendi ilmi mes'uliyeti tahtında böyle bir vicdansızlık irtikabı gayrı mümkün olduğunu iddi'a etti ve salifü'z zikr dükkan hakkında vuku'bulan müsamahanın, mezkur dükkanın elyevm müste'ciri bulunan beş yetimin niyaz ve bekasına merhametden mütevellid bir şey olduğunu söyledi. Din kardeşimiz olan yetim hakkındaki merhamete bir söz dinemez. Fakat "hukuk-u vakfullah, huzur-u şeri'atda eytamdan olur" fetva-yı şerifini unutmamalıyız. Ve zaten hukuk-u vakfiyeyi sıyanet ve i'la ile yetim, bikes kalmış milletimizin hukuk-u milliyesini metanet etmiş olacağız ki, onda mezkur beş yetimin de bir hisse-i feyz ve istifadesi bittabi' var.

Bu sayıdan diğer sayfalar: