16 Kasım 1945 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 7

16 Kasım 1945 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rd mi Her .vardır. Bu, hâfıza değildir. Gözün görme- köşeli mi; sıcak mı, soğuk mu olduğunu anlar. Gözleriile rengini, biçimini, şeklini ür; 'unu ile kokusunu, d eta eşitli Kümzetir ol- ilgi detam olamaz. Bu hâfıza- lardan birinin tenebbühü sad bei. HÂFIZA VE EZBERCİLİK Dr. Şükrü Hâzım TİNER İZDE üzerinde durulması icabeden 2 un araş ve çalışmalarla beynin Gbâğesiyan çi hi ş ve her böl- ayrı bir vazifesi 1 görülmüş- tür. Hâfızanında beyinde ayrı yerleri mazsa görme de olmaz. 'akat o var diye görme fiili de var demek değildir. e bu çerçeve içinde ışması O idir. Burada, veya göz topladığı inti- bir mektep hizasında kalmasiyle netice- baları nakleden sinir yollarında bir ârıza, lenmektedir. Orada da araştı yı ir hasar rsa göz sağlam olduğu halde bir şey bulma değil, müdevven bilgileri (görme kalmaz. Gö n şeylerin sureti ve hattâ bir çokları için gayedir. Garp- nkü görmeyi değil, görme hâfızasını ılar sadece öğrendikleri ile e il, bul kaybetmiştir. Hekim Mi una « ukları ile iftihar eder, öğ rler. Bizde, o körlüğü» diyoruz. Bu bile parçalanmıştır. ist ar bir tara; bırakılırsa, k Meselâ renk ve körlüğü u la bile gelmiyor. Garptı ayrıdır. Meşhur minin kend Şi İngiliz hekimin! i üzerinde müşahedesi ile bildirdiği kırmızı renk körlüğü g .. Ozamandan beri buna Dalton ağbi Pr, Görme hâfızasına mah: saha ha- sara V ağkyedaielik tahriş Simsek fazla faaliyete getirilse bu defa gözün önünde çeşitli renk, manzara Modi hayaller be- lirir. Hakikatte li yokken böyle hayaller görülmesine “lacinti) di- yoruz. Bazı Wi bu: talığın kipi aya kik ii dek yen her r tarzda, meselâ elek- trikle iü ederek hastaya va (Hal- hi nuşur, Möyler; fakat hi e na de mânasını anla; gibi şamıyan hast hepimizde oldu ibi kının tes yl ezde taganni eder özleri kendiliğinden gelir. Ko saire Ta ehemmiyetini, mi A beri duymayan umuş kalmadı. « Baz: ve her vr ısmın hâfızası aynı .tekâmülde olmaz. İnsan vardır ki, görme rimizde asıl inkıl «araştırma a hâfızası kuvve r. Diger bazılarında da bir şe a» sisteminin kurulmasiylı işitme hâfızası kuvvetli olabilir ve ilâ... olacaktır. Dimağımızda: çalıştırdığımız Bu n müsbet bir netice çı- ve tekâmülüne kıymet verdiğimiz, he; Rİ karmak kabildir. Çocuğa bir bilgiyi öğ- hâfızadır. Muhakeme ve hükümlerimizi WE & 7 retirkenonunen i ızası hangisi Aâfızamızın emrine veriyoruz. Hal fe ise ona müracaat etmeli, onu kullan- bunu! Imak, öbür çalışmak icap vi > İ SA malıdır. Sınıfında dikkatsiz ve geri gibi ederdi. Bilenle bilmeyen arasındaki fark, iz telâkki edilen bazı çocuklarda bu geriliğe mi na inhisar ettikçe, büyük 2 ç 2 o a se ig ad ullerin kullanılmasıdır. maz. Dün okuduğu bir kitaptan yeni ? 9 «Ni. (Klâsik) usul bırakılıp çocuğu; pi bir iki şey öğrenen, bugün hocasını imti- » 3 telif hâfızalar; ayene ve tetkik edilse, han edebil adar çok şeyler buluns z N çocuğun hakiki uş, mal to kadar genişlemiştir ki, KA $ dikkatsizliğe, bir anlaşılamamaya kurban onları bütün teferrüatı gren: z “ dı meydana çıkar. Bunu hayatımızda imkân ve ihtimal yoktur. Ancak tek bir Me 3 a üşünce ve araştırma; ehemmiyet ver- mevzuu teferrüatı ile okuyup, onun üze- 05 3 & ge menin geniş mes'uliyetini bir kere rinde çalışarak yeni bi ü veya bu- iş le daha belirtmek üzere bi is arak den tefevvuk edebilmelidir. she S yazdım. Hoca demek, ezberlediğini tale- ıza ile ezberciliği birbiri- e ç beye nakleden demek değil; anlayarak, Ez v Esasen hâfıza ne karıştırmamak lâzımdır, ercili ee zihnin diger bütün teşekktlle rini hâfıza- altına vermektir. Hâfıza ise gibi bir varlıktır. aba çizgileri ile ezbercilik bir papağan- N A K | Ş lık olduğu hai Afıza ginin esası, düşüncenin malzemesi, beynin (normal) çalışmasının e neticesidir. crenin "ken dine ait vazifesi Kiracısı bu gün çıkan komşu ev, Islak karanlığı toplayan odam. Boşalttı öfkeyi masaldaki dev, mi, kulağın duymasını, burunun koku ei asmalar sarkıtan bir dam.. almasını bir hâfıza e göz aynasından 2 parça, 1 si — Krala artık son danla anması 8 inde elde edilir. eselâ : İlk defa elmayı alan ta elindeki çe- Emin ÜLGENER Har ge YElarla nün Sert mi, YUMUŞAK gym AMME) düz mü, pürtüklü mü > yuvarlak mı, p 1S 1/2 (ık Yarım 1145) şüme sgaeeş s. 1 hep papi ğanlığa, yani ezberciliğe yönelmiş, aklı ef görmüşüzdür. Bu yüzden dünya y mizi merakla ve israrla bekliyor. e dediği gibi... Bakt kalan bu kubbede bir hoş sada md iş.

Bu sayıdan diğer sayfalar: