8 Şubat 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

8 Şubat 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ağ Batının buhranı, 19 uncu asrın ikinci yarısında deri üstüne sızmıya başladı; Yirminci asrın başlarında da, için- den ve dışından bütün 'bir bünye yangını halinde patlak verdi. 8 I9uncu asır Fransız edebiyatının, (Bodler ) ve (Rembo) gibi büyük sar'a ve ihtilâç şairleri, bu içtimai hâilenin, Jert çarçeçevesinde şuuraltı habercileridir. Bu buhranı,“nihai hadlere ulaştırılmış müsbet bilgiler manzumesinin binbir âletiyle çepçevre kuşatılmıya başla- nan madde zemini üzerinde, insan ruhunun teker teker bütün dayanaklarını kaybetmesi diye izah ediniz! BD Bar adamı, 19 uncu asrın ikinci yarısında ve 20 inci asrın başlarında maddeye o türlü tahakküm istidadına geçti ki, bu tahakkümü ona denk bir ruh köküne bağlı- yamamak, üstelik eski ruh köklerinden de yavaş yavaş çözülmek yüzünden, maddenin tahakkümü altına girmeğe başladı; böylece onun ruhu, belirsiz bir yırtıktan döküle döküle, tükenmeğe yüz tuttü. ğ Ve Batı dünyası, aşağı kısmı dolarken yukarı kısmı ; boşalan bir kum saali gibi, madde ilimlerinin e maküsen mütenasip: olarak, yaratıcı ahengin aynağı olan ruhi muvazenesinin elden gitmekte atam hafakanlarla sezmeğe başla © Ruhi ve li ,düğümünü belirtmeğe çalıştığımız bu buhranin, içtimai, iktisadi, idari ve siyasi cephelerdeki ihtilâllerini, Balı sahnesine başınızı bir çevirişte görür- GG 79 uncu asırdan başlıyarâk Batının entamındaki ka- ranlığı felsefede yaşıyan Batı adamına yeni bir sulta ve salâhiyet arıyan (melânkoli) hastası (Niçe) den, (Sıkıntı felsefesi) mübdii (Haydeger) e kadar, ara yerde ku lı yikıcısı (Bergson) ve gizli ruh ukdelerinin. sistemcisi (Fröyd), garp tefekkür zinciri, bir şüphe ve ihtilâç hal- kaşı oldu; ve bu şüphe ve ihtilâç, saf ilim ve san'attan, müsbet en kadar, inkâr seciyesini sindirmediği yer ırakma, © Birinci Dünya Harbi, oluşundaki sırlar bakımından, İkinci Dünya Harbine nisbetle basit bir madde hareketi olmakla beraber, insanlık tarihinde ilk defa olarak e Saglik ve fıkırdattığı: madde ve kemiyet zemini bakım dar, müthiş bir vesile hâlinde, tıpkı fevkalâde insan ie Töbüliklarimın lekeli hummayı doğurması gibi, Batının yüz senedenberi için için mayalaşan ruhi buhranını heykel- leştiriverdi & Bir arafta komünizma ihtildli, Batının içtimai bün- yesindeki binbir. tezat ve çürüklüğü tesbit etmek bakımın- dan müsbet, fakat buna deva getirmek bakımından da menfilerin menfisi bir tecrübe halinde, ruh ve nizam kargaşalığını, bütün ruhi kiymet ölçülerini yıkmak ve nizamların en maddi ve sun'isine başvurmak yolunda, kurtuluş adına Batı münevverinin intiharını temsil eder- ken; öbür taraftan da Faşizma ve Nazizma, yeni bir iman ve mefküre bayrağı altında (Greko - Lâtin) medeniyetinin sulta ve saldhiyet hakkını yalnız mahdut topluluklara bağlayıcı bir kai pisikolocyasiyle Batı buhranına çare bulacağını vehm Ö Böylece Batının e artık devlet çapında dahha- meleşen tezatlar ve aykırılıklar yüzünden, asıl büyük ideolocya harbi olan İkinci Dünya Harbini ipe kadar terakki edip, Batı adına ya tam ölüm veya şifa ile melkileezek olan nihai safhasına ayak bastı. © Batının kurtuluşu adına yine Batının iki menfi kutbu tarafından ayrı ayrı zaman ve mekânlarda tahrip ve tas- fiye edilmek istenen ve Batı buhranının hem illet, hem de deva zemini olan demokrasyalar, dünkü bünyelerindeki maddi ve manevi yatalaklıktan, yarının hakiki ruh ve madde ölçülerini ve insanlık nizamını yine kendi içlerin- den e geçen bir hamleye şahlanır şahlanmaz, Batı kahramanının en büyük nefs muhasebesine, (Greko - Lâtin) medeniyetinin asli vârislari tarafından el konul muş oldu. © Batının encamı işte bu el konuşun neticesinden sonra belli olacaktır. İdeolocya Orgüsü — BÜYÜK DOĞU Necip Fazıl KISAKÜREK ia Bir dünyadayım ki görenler atblaalarinl. Daha büyüyeceksin diyorlar. İİ Çarem AAA 3 — «Değişme w . Tuhaf bir bahçeden küçük vi — . Ka ç e Misafirsin diye sesleniyorlar. ocuklar, - Toprağı “emiyor olmali ölüler, Naze gider kadar yağmur? e bir. PER şehvetinde, Azad iş mizden gurbeti, Akşamları başka olan bir güne. yorum, sebe ale ARI YaFLiN, Gökyüzün Anladı. hislerin berekriniz Rüzgârla eğildi bi Ne yapardık Miri oyuncaklar a - Olmasaydı ağlamak. ia “Yine bu kuşlar öterdi bahisle Eye ET yine Bi dağdı., e çocu kl manlar; “Bir zamanlar ki, İş n ii 'DEVE-GÜCE-PİRE-DEV r deve gördüm. ik ir ağ söyle bir yazı vardı: “ğlirde. mânasızlık meselesi.. — Şe e yahu? Dediler : « — Bu, hakikatte bir piredir; yedirdiler, içirdiler, deve oldu! Bir pire gördüm. Konduğu yatak ça; ey iande " e ir yazı vardı: “Münekkidi olmıyan Türk edebiyatı meselesi Sordum : — Ne bu yahu? Dediler : — Bu, hakikatte bir devedir; yedirmediler, ee pire oldu! & Bütün Si me bütün pirelerimiz dev Fâni siyaset tekerlemesi deve, ebedi cemiyet eke pire... Dallarda kötülük hikâyesi deve, köklerde a Kerem Be Salonda madde ve inkâr kahkahası deve, tav arasında ruhi ve iman hıçkır Lâf deve, akıl pire... Ded bağcılık. deve, ilim pire... Açıkgözlük deve, liyakat pire.-. si : Hezeyan İşte size develerin devesi n deve, san'at pire.. dimi!,, Ha e dümdüz bir satıh İri makasvari iki yol tasarla! air birinden deibiek; Bere “pireler geçsin z e görüyorsun? evel Salim pireleri devler. Ga değil mi? İşte nizaramız! a eğ deve, sohbet pire... Münakaşa deve, hakikat pi Göz- - xw 9 0 ma m Yar

Bu sayıdan diğer sayfalar: