16 Haziran 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

16 Haziran 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Hazlran 1930 SON TELGRAFLAR Kambiyo yşleri En nihayet '• Cumhartvpt Kararname 930 da da mer'i olacak Memleketimizde mevcut olmıyan mevat kararname hükmünden is tisna edildi Ankara 15 (Telefonla) Kambiyo alım satımının tanzimi hak kındaki kambiyo kararnamesi hükmünün merbut listede yazılı mevat müstesna olmak üzere 930 malî senesi zarfında da mer'iyeti Hey'eti Vekilece kabul edilmiştir. 1 Hastaneler ilâçlan, 2 Idarei hususiyelerin getirip köylülere tevzi ettiği ziraat alâtı, 3 Mamulât ve masnuatta kullanılan ve memleket dahilinde yapılmayıp, hariçten getirilen iptidaî mevat, 4 Hariciye Vekâletinin dahilî kadrosuna dahil hariçteki memur ve müstahdemlerinin maaş ve masarifatı, 5 Mektep kitaplan, 6 tdarei hususiye ve belediyeler kırtasiyesi, 7 Mektep ve müessesatı resmiye lâburatuvarlarına ait mevadı. Viyana'da Nezlenin de mikrobu bulunmuş Amerika'lı bir doktor nezlenin çiçek gibi nadır görülen bir hastalık haline gireceğini söyliyor Memleket işincie sây Aksaray Vilâyeti ciddî bir himmetle nası) imar ve ihya edildi? Reklâmda yenilik Sakin ve emniyetli adımlarlal kahveden içeriye girdi, ortadakJ masalardan birini gözüne kestirdi, edibane bir tavurla oturdu. Yüz3 sevimli, kılığı kıyafeti temizce idu Cav ısmarladı, bir de sigara tellen* dirdi. Bu adamda garip bir hassa, tuhaf bir cazibe vardı. Ağzını açıp bir şe# • söylemediği, nazarı dikkati celbe decek bir şey yapmadığı halde, etrafını kendisi ile meşgul ettirebiliyordu. Çayını yudum yudum, sindire sindire, tadını çıkararak içiyordu. Birdenbire garsonu çağırdı: Bu ne çayı? Garson bir isim söyledi. O, takdirle başını salladı: Çok güzel, çok nefis çay! N©< reden ahyorsunuz? ** m mağazasından. Orası da iyi çay satar. Sizl meraklı görüyorum. Ben de merakt lıyimdır. Kolay beğenmem. Olur. olmaz çayı da içmem. Bundan güzel, daha nefis çay almak istiyor < • sanız, «C.» de «Ç.» beyin, «fS.» çayı vardır, onu alınız. Size halisane tavsiye ederim. Tavsiye ettiği çayın evsafını,mezayasını anlata anlata bitiremiyordu. O kadar samimî söyliyordu kî hüsnü niyetinden şüphe etmek akla gelmezdi. İki gün sonra idi, o zata, başka bir kahvede tesadüf ettim, aytü propagandayı yapıyordu. • * • Amerika doktorlarından maruf teşrihçi Dr. Eteffer Moryland Li dozi cemiyetinde verdiği bir kon Viyana 15 (Telsizle hususî) feransta nezle mikrobunu buldu jGalatasaray bugün Hakova ta | ğunu ve bunun tedavisi için bir ukımile karşılaştı. Bire karşı sısul keşfettiğini söylemiştir. ) fırla mağlup oldu. Bundan sonra nezle, çiçek gibi nadir tesadüf olunur bir hastalık olacaktır. Doktor nezlenin iktisa den ne kadar muzır olduğunu anlamak için geçen sene Müttehidei Amerika'da nezle yüzünden işçi nin kaybettiği ücretin 400 milyon İngiliz lirasına baliğ olduğunu hatırlamak kâfi olduğunu söylemiş tir. Evvelce gümrük resmi altnmadan Vilâyet merkezinde yeni ve asrî binalar... ithal olanan 48 madde şimdi resme Çiftçi kooperatifi koy kanununun Aksaray 66930 Konya'dan 160, tabi tutulmaktadır Ereğli'den 120 kilometre uzakta, yoldan 13 üncü maddesine istinaden tesis edil Galaiasaray 10 mağlup Gutnrük tarifesi Yeni Amerika tarifesi kabul edildi Hayat ucuztayor Edirne tütün eri Bu sene iki milyon kilo tütün elde edilecek Edirne 15 (A.A.) Bu sene Trakya'da tütün zeriyatına son derece ehemmiyet verilmektedir. Geçen sene yalnız 600 bin kilo tütün elde edilmiş olan bu mintakada bu sene iki milyon kilo tütün elde edileceği tahmin olunmaktadır. Ankara 15 (A.A.) Hariciye Vekili Tevfik Ruştü Bey Irak sefiriRauf Bey şerefîne ba akşam bir ziyafet vermiş tir. Zlyafette Irak sefareti erkâuı ile Hariciye Vekâleti erkânı hazır bil ıi muslardır. Hariciye Vekilinin ziyaf eti Vaşington 14 (A.A.) Meb'usan meclisi gümrük tarifelerinin tadili hakkındaki kanun lâyihasını tasvip etmiştir. Bu lâyiha dün â yan meclisince de kabul edilmiştir. Lâyiha zannedildiğine göre bugün saat 16 da Reisicumhura tevdi edilecektir. Reisicumhur, bu lâyihayı, bazı mütehassısların da iştirakile etraflı surette tetkik edecektir. Her iki meclisin salâhiyettar a zasından bazıları M. Hoover'in bu lâyihayı imza edeceği mütaleasındadır. Bu yeni lâyihaya göre 887 maddeye ait gümrük resimleri ar tırılmış, 235 kadar maddeden alı nan gümrük resimleri azaltılmıştır. Şimdiye kadar gümrük resmi alı nan 75 madde bundan sonra gümrük resminden muaf tutulacaktır. Buna mukabil şimdiye kadar A merika'ya gümrük resmi vermeden ithal olunan 48 madde gümrük res«nine tabi tutulacaktır. Bunlann içinde pamuk, ipek, deri, kösele ve ayakkabıları da dahil bulunmak tadır. Ticaret Odası, tstanbul'un mart ve nisan aylarına mahsus (geçinme indeksini) neşretmiştir. Bu hesabatta 1914 senesinln 100 kuruş altın parasının iştira kabiliyeti mikyas addedilmiştir. Buna göre, umumi harpten evvel yüz kurnşa temin edilen hayat 930 nisan ayında evrakı naktiye ile 1281 kuruşa temin edilebilmektedir. Takaddüm eden btttün ayların geçinme kabiliyetine bakılırsa bu nisan ayında hayatın hepsinden daha ucuz geçtiği anlaşılmıştır. Esasen hayat, son aylarda tedricen ucuzlamakta devam etmiş.nisbet düşe, düşe mart ayında 1327 iken nisan. da birden 1281 e düşmüştür. Masraf gruplarına nazaran pahalılık nisbetinde en ileride her zaman oldugu gibi 1666 rakamile ev kiralan en ucuzda 984 rakamile muhtelif eşya orta derecede yiyecek eşya gelmektedir. TürkYunan iiilâfı [Birincl Sahifeden Mabait] Devlet Bankası müdürü kim olacak? Ankara 15 (Telefonla) Devlet Bankası Müdürlüğüne kimin tayin edileceği henüz malum olmamakla beraber Abdülhalik, Trabzun meb'usu Hasan, Sinop meb'usu Yusuf Kemal, ve Burdur meb'• • » nsn Mustafa Şeref B. lerin isimleri namletler arasında geçmektedir. Ankara 15 (Telefonla) Âli Türk Yunan itilâf ı ve italya Vergi mes'elesinden Defterdarlık TürkiyeYunan itilâfının imzası İtal aleyhine açılan dava dün Vilâyet Banka, Ziraat Bankası blnasmda açı tktisat Meclisi bugün tediye muvalacaktır, bir ay zarfında faaliyete başla zenesi raporu üzerinde meşgul ol ya siyasî mehafilinde büyük bir memmuhakeme hey'etinde rüyet nuniyetle karşılaşmıştır. Messagero gaması muhtemeldir. muş ve mesaisini bitirerek dağıl zetesi neşrettiği bir makalede bu itilâfın edilmiştir G&mröklerde memurlara verilecek mıştır. Türkiye ve Yunanistan ile birer dostluk ücret muahedesi imza etmiş olan İtalya'nın iki Fransa ile ttalya arasında yeni Dün vilâyette Vali Muavini Fazlı Ankara 15 (Telefonla) Gümrüklerhükumet nezdinde vaki olan müdahalemukaveleler Beyin riyasetinde idarî muhakeme sinin mantıkî bir neticesi olduğunn bede saati mesai haricinde çalışacak meRoma 15 (A.A.) Fransa ile yan etmiştir. Bu iki muahede İtalya'nın hey'eti içtima ederek millî Oto şirmurlara ücret verümesi kabnl olnnacakİtalya arasında yapılan muhtelif Şarkl Akdeniz'de pek muktedir hükumet keti tarafmdan bir vergi mes'elesi tır. mukaveleler pek yakında imza edi adamlarmın idaresi altında seri surette dolayısile Defterdarlık aleyhine iGamraklerde vezne resmi 2 terakki etmekte olan iki memleketin kame edilen bir davanın rüyeti ile lecektir. misline çıkartldt ehemmiyetini takdir ettiğinin delOidlr. meşgul olmuştur. Hindistan'da takviye kıtaatı Ankara 15 (Telefonla) Gümrtkk kaTürkiye İtalya ve İtalya Yunanistan Bu davada müddeiumumilik vaBombay 15 (A.A.) Sükun ve dostluk misaklarının bir muhafıza ih ' nnnunda yapılan bazı tadflâtla, alınmakzifesini Vilâyet umuru hukukiye tiyaçları vardır ve bu misakların tesisita olan vesne flereti 10 ve 20 para yerine intizamın muhafazası için gönderimüdürü ifa etmektedir. Mes'ele ni istihdaf ettikleri sulhun Avrupa beyı 1 ve 2 kuruşa çıkarümıştır. len takviye kıtaatı Bombay'a gelnelmilel hayatmda derin esaslar üze hakkında şirketin dava vekilleri ve 1 Vapurla rmuhtelif manifesto miştir. rinde yerleşmesi için Türkiye ve Yuna Defterdarlık memurlan istima e çıkarabilecekler Avrupa federasyonu ve Lehistan nistan'ın aralarındaki ihtilâflan tasfiye dilmiştir. İki tarafın müdafaatı uAnkara 15 (Telefonla) tstanbul 11Varşova 15 (A.A.) Hariciye etmeleri lâzım idi. zun sürmüştür. manına gelen vapnrların mnhtelif anMesagero gazetesi bundan donra Ha nazırı M. Zeleski Gracovie şeh İtiraz edilen vergi miktarı 10 bin trepolara mal çıkarabilmelerini teminen riciye Vekilimizin İtalya'nın müzakeratı rinde söylediği bir nutukta Avrupa liraya yakındır. mfiteaddit manifesto çıkarmalan kabnl alâka ile takip ettiği hakkındaki beyahükumetleri arasında federasyon natını memnuniyetle kaydederek bn İdare hey'eti tekrar bir içtima edilmiştir. şeklinde bir birlik vücude getiril itilâfın Şarkl Akdeniz ve Avrupa dev aktile karannı verecektir. Çahşma müddeti günde sekiz saat mesi hakkındaki tasavvuru terviç letleri arasında mühim bir mevkii olduolacak Provence'ta şiddetli fırttnalar ğunn beyan etmiştir. ve iltizam etmiştir. Cenevre 14 (A.A) Beynelmflel meTribuna gazetesi de M. Musolini'nln Aix (Provence) 14 (A.A.) sai burosn çalışma müddetinin 8 saat Macar Başvekili Londra'ya gitti siyasetinden bahsederken İtalya'nm Burada gayet şiddetli bir fırtına Budapeşte 15 (A.A.) Başve Milân mülâkatlannda Türkiye ve Yunan olarak tesbiti hakkındaki tsviçre tekllfini 7 mnhalif ve iki müstenkif reye kar kil Kont Bethlen Londra'ya gitmiş itilâfı ve iki memleketin menafii İçin olmuştur. tri iri daneler halinde yaşı 14 rey ile reddetmiştir. tİr. ğan dolu ekinleri tahrip etmiştir. sarfımesai ettiğini izah etmiştr. purile Atina'ya gönderilmiştir. Yunan hükumeti bu karann hulâsa sını telgrafla almıştır. Hükumet bu kararı kabul etmek fikrindedir. Meclisi meb'usanın itilâfnameyi tasdik edeceği muhakkak görül mektedir. Muhacir meb'uslar müVaşington 15 (A.A.) Güm badil emlâke ait madde hakkında rük tarifeleri hakkındaki kanun bazı ihtirazî kayıtlar dermeyan etimza edilmek üzere Reisicumhura mekle beraber itilâfnamenin ka tevdi edilmiştir. bulü lehinde rey verecekleri de söylenmektedir. Muhacir meb'us lar Yunan hükumetinden emlâk lerinin mütebaki kısmı için tazminat istiyeceklerdir. vesaiti nakliyeden mahrum olan Aksaray senede otuz milyon kilo hububat, milyonlarla yumurta, yüz binlerce koyun, tiftlk, yağ, yetiştirmesine rağmen hiç bir nazarı dikkati celbetmemişti. Vali Ziya Bey beş senede bu mühmel yurdu imar ve tezyin etti.. Vali Ziya B. in bu 5 sene içinde neler yaptığını işte tesbit edlyorum: 1 Varidatı vilâyeti yarım milyon llra tezyit. 2 Köyleri kâtip, mektep, gazete, hatta seyyar sinemalarla tenvir. 3 Bütün köylere telefon. 4 Kasabada resmini gönderdiğim çok muazam hükumet konağı ve Vali konağı, hastane. 5 Mükemmel, yeni kütüpane binası ve içine (4000 cilt kitap). 6 Elli bin llra sermaye ile her yerden evvel esaslı ve nizamnamesi hükumetçe musaddak (Çlftçi kooperatif şirketi). 7 Asrl ve büyük hapisane 8 Aksaray ovasını sırf halkm emeği ve parasile 30 kilometxe tulünde büyük bir kanal küşadile ıska. 9 Şehri elektrikle tenvir, Cumhuriyet, Zafer, Ziya Bey caddesi ve müteaddit Alman sistemi mektep binalan ile tezyin. • 10 Tadadı müşkül çeşme. yol, . Ben Aksaray Valisinin en büyük muvaffakiyetini köylüyü bütün samimiyeti ile sevmesi ve köylü tarafmdan ayni suretle sevilmesi noktasmda gördüm. mi§.. KoylU (imece) usulıle ziraatinden ayırdığını hükumetin bu husustaki teşkilâtının nezaret ve idaresi altmda koyün (şahslyeti maneviyesi) için veriyor ve bu servetler köyün imannı temdidine ve bu servetler köyün imarına temdidine retli şirketlerine yanyor. Aksaray çiftçi kooperatifi 500,000 dönümlük araziyl sulamak için halkın da iştirakile Aksaray ovasında iki büyük kanal açıyor ki bunlardan otuz kilometre tulündeki birinin küşat merasiminde ben de bulundum ve bu kanala (ALTIN ARK) namı verdik. Şirketin başında Haşim Bey isminde çok faal bir zat bulunuyor. Haşim Bey; köylüler ile candan meşgul oluyor. • •• Aksaray'da mektepleri gezdim, imtihanlarında bulundum. Bu ordu itimadı nefis, kudret ve kuvvet ile ilerliyor . Aksaray'da bir taraftan da memleketin sıhhatile ciddî surette uğraşılıyor. Doktor Hasan Tahsin Beyln idare ettiği memleket hastanelerini gezdim. Tahsin Bey ve operatö'r Cevat Bey büyük nezaketle kovuşlan, hastaları gezdirdiler, her tarafta dikkat, lhtimam, nezaket vardı. Bir senede 481 kişiyi yatakta ve 1819 kişiyi de ayakta tedavi eden bu iki doktoru tebrik ettim. » •• Eski bir kamyonun içinde köylülerle beraber bugün Ereğli*ye gidiyorum. Nihayetsiz bir ova... A. Fuat 10 bin llra Tahkikat Âli fktisat Meclisi dağıldı Millî Oto şirketi Emirgândeki dabir dava açtı yak hadisesi Polisler dövülen Tevfik Efen dinin tefevvühatta bulunduğunu iddia ediyorlar Ciddî, ağır başlı, efendiden bir adam, gazinoya girmişti, en kala < balık tarafa oturdu. Garsona: Ne rakınız var? Diye sordu. Garsonun saydığı bir rakı ismine burun kıvırdı, birini b©« ğenmedi. Şaskın şaşkın bakan garsona: Yeni çıkan «***» rakısını neye almıyorsunuz? Dedi. Yan masalara döndü: Efendim, rakı, zaten zehhr. Fenasını içmek, bile bile kendini öldürmek, değil midir? Reklâmlara aldanmayın. Bazı meşhur fir malar var. Hepsi şöhreti kâzibef Ekserisinin kullandığı anatol! Ek« serisi dinlenmemiştir, tazedir. Fa* kat «***» rakısı... O şekilde metediyordu ki, tesirlne kapılmamak kabil değildL Bir kaç gün sonra bu zatı, başka bir gazinoda, ayni propagandayı yaparken gördüm! Reklâmın, reklâmcıhğın bu şetline ne buyuruluyor? Eğer bu usul taammüm edecek oEmirgân polis merkezinde dayak lursa, kim bilir ne antikalarına ra«yediği iddiasile müddeiumumiliğe eeleceğiz? müracaat eden şoför Tevfik Efendi (Ma Ye) hakkında tahkikat icrası Polis i kinci şubesine emredilmiştir. Üç karılı, 16 çocukla bir adam Yapılan tahkikatta Tevfik Efen Adana'nın Bayram Hacılı köyünde kırk dinin çok sarhoş olduğu halde ba dokuz yaşında bulunan Çolak Kâmil isminzı makamatı âliyeye tefevvühatta deki bir adamm üç karısı ve bu karılardan" bulunduğu ve dayak iddiasının bu 12 si erkek, dördü de kız ohnak üzere 16 çocuğu vardır. cürümden kurtulmak maksadüe tas Sıhhatleri gayet iyi olan çocuklann en ni edildiği bildirilmektedir. Maa büyüğü yirmi yaşındadır. Kâmil Aganm mafih Polis müdürlüğü tahkikata aile efradı yirmiyi bulmaktadır. Kâmil Ag» devam etmektedir, bu iddianın ak bu aileyi ırmaktan tnttuğ^ı balıklardan kazandığı para ile geçindirmektedir. si sabit olursa doğru tahkikat yapİzmir'de birbirine yapışık iki çocok mıyan polisler tecziye edilecekler İzmir memleket hastanesinde gebe bbr dir. kadına ameliyat yapümış, ve gayrl tabil Beş kokain kaçakçısı Tmnrnmmııımuumımt Mulhouse 14 (A.A) Muahouse'da ve İsviçre hududu üzerinde bulunan bir yerde gizli surette kokain ticareti yapan 5 kişi yakalanmıştır. Bnnlardan biri Çekoslovakya'lıdır. Külliyetli miktarda kokain ele geçirilmiştir. yakalandı teşekkül etmiş iki çocuk alınmıştır. Çocuklar yapışık imişler. İkizlerden birisi hayattadır, hayatta olanın vücudü cesametinde teşekkül edn diferi bir deri içinde kalmış ve yaşıyan çocuğun tenasül mahallinden nzayıp büvüyen bir deri içinde mahsnr kalmışhr. KALBîMİfilSUÇU Yazan: MAHMUT YESARÎ Biliyorum, Madamcığım... Mihriban, sükunetini muhafaza edemiyecek hale gelmişti. Necil Sabit'in brraz da alayı andıran fütursuzluğu, genç kadını, çok sinirlendirmişti. Madam Anasto'da bunu hissediyordu. Gözile, kaşile: Sabret. Dişini sık, kendini tut! Der gibi işaret ediyordu. Fakat ihtiyar Rum karısımn gayreti, tenbihi, nasihati, hiç fayda etmedi. Necil Sabit'in bıyık altından gülümsediğini gören Mihriban, birden taştı, haykırdı: Yani, ne demek istiyorsun? Senin bu, gühnen yok mu? tşte bu, halin sinirlerime dokunuyor. Dövsen, sövsen, bu kadar tesir etmez. lnsanın kanını kurutursun... Necil Sabit, hayretle baktı. Lâ kin gene sakin, kayıtsızdı: Şimdi, ben ne yaptım, kızım? Gülüyorsun... Senin, o, gülüşlerini bilirim... Benimle alay mı etmek istiyorsun? Bana, nisbet mi veriyorsun? Ne var da, ne diye nisbet ve reyim? Niçin alay edeyim? Mihriban'ın yüzü pençe pençe kızarmıştı. Dudakları, elleri titri yordu. Masa üzerinde duran dolu Edebi roman tefrikamız: 59 kadehi aldı, bir hamlede içti, gözleri ağlamış gibi parladı: Reyhan, kim bilir, benim için, sana neler söyledi? Saklama, söyle... Ona, değil, asıl sana, şaşıyo rum. O kannın yüzüne nasıl bakı yorsun? Kulağını biraz arkana ver de, senin için neler, diyor, bir duy!.. Hem de neler de, hem kim lere? öyle de cıyak cıyak bağırı yor ki duymıyan kalmıyor... Ne cibiliyetsizliğini, ne süflülüğünü, pisliğini bırakır... Necil elile Mihriban'ın sözünü kesti: Benim, cibiliyetsizliğimi, süflülüğümü, pisliğimi söyliyen, yalnız Reyhan, değil ki... Ben, bu iltifatları, başkalarından duydum. Bu, açık açık Mihriban'a taştı. Genç kadın, kirpiklerini oynattı, anlamamazlığa vurdu: Dur, beni, dinle... Bir erkek, bir kadınla beraber yaşar. Arala rında acı, tatlı sözler geçer, iyi, kötü vak'alar olur. Olur ama, bunlar âleme ilân edilmez. Ayıptır. Kol kırıhr, yeniçinde... Necil Sabit, başını eğdi: Evet, Mihriban'cığım, hem çok ayıptır. Meselâ, böyle bir şey, senden sadır olmaz. Mihriban, Necil Sabit'in sinsi bir hücuma başladığım anlıyordu; yan gözle Madam Anasto'ya baktı. Madam Anasto, genç kadın, kıvran dığını görüyordu: Yok, Necil Beyciğim... Söyle mekten söylemeğe fark vardır. Bazı insan, sinirlidir, canı bir şeye sıkıhr, ileri geri söyler. Ama bu, yürekten değildir. Reyhan'ı ben, çok eskiden tanırım, o, ne ki söylerse, yürekten söyler. Yüzüne karşı değil, arkasından da söylerim; Mihri ban'ın kalbi çok temizdir. Ne söylerse ağzındadır, yüreğinde, hiç bir fenalık yoktur. Bir zamanlar, Reyhan, benim evden çıkmazdı; varsa, yoksa, Anasto idi. Bu fakir Anasto, ona az iyilikler etmedi. Sonra da benden kötüsü olmadı. Bilir misiniz, niçin bozuştuk? Sizin için, öyle şeyler söyledi, öyle rezillikler ki; artık dayanamadım: Sus, ayıptır! Dedim... Ah, Necil Beyciğim, benimle bir kavga etti, bir kavga etti, e dedim, bittim... Hiddetini alamadı, üstelik bayıldı. Necil Sabit, Madam Anasto'yu dinlerken yüzünün aldığı çizgileri, ellerinin, kollarının hareketlerini tetkik ediyordu. Bu, ne hararetle müdafaa idi! Hem, Mihriban'ı arkaya almakla kalmıyor, rakibesini, Reyhan'ı batırıyor ve bundaa disine de pay çıkarıyordu. Bu, cidden üstadane bir manev» ra idi. Necil Sabit, yerinden kalkıp, Rum karısımn alnından öpmek i«tiyordu. Kendi kendine: Yazık! Diyordu. Senelerce bu hayatın içinde yuvarlandım da gözlerimi açıp dikkat edemedun. Meğer, bu hayatın zevkine varabil • mek, çevrilen manevreleri anla • mak, inceliklerini kavramak için» bunlara tutkun olmamalı imiş.» Bak, şimdi nasıl lâkayt dinliyo rum! Demek ki bitaraf olmak lâ zımmış!.. Necil Sabit, Madam Anasto'ya dikkat ettikçe beyni karışıyordu. Madam Anasto'nun telâşı, gayreti nedendi? Mihriban'ın vaitleri, kâfi olamazdı. Tecrübeli Rum karısı, her halde, yüklü bir istifade kokusu almıştı. Necil Sabit'in gözlerinin önünde, Zahit Efendinfn hayali be» ınufta. Mabadi «ar. •

Bu sayıdan diğer sayfalar: