28 Haziran 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

28 Haziran 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 1930 Berlin mektubu Bahrimuhıti geçen İngiliz tayyarecilerini Nevyork ta istikbal! Halifax 26 (A.A.) Southern Cooss, yerli saatle saat 16 da yeni Iskoçya sahillerini terketmiş olduğunu ve müsait bir hava ile Mas sachuetsts yolunda seyahatine devam etmekte olduğunu bildirmiştir. Halifax 26 (A.A.) Southern Cross yerli saatle saat ikide İskoçya'nm müntehayi garbisinden geçmiştir. Terre Neuve 26 (A.A.) Sis doIayısile seyahati teahhur etmiş o lan Kingsford Smith Nevyok'a müteveccihen uçmuştur. Nevyok 27 (A.A.) Southern Cross, kahraman tayyarecileri is tikbal etmek üzere toplanmış olan binlerce kişinin alkışları arasmda gayet mükemmel bir surette karapa inmiştir. Kingsford Smith, ka raya inmeden evvel havada cambazhklar yapmak suretile halkın neş'esini bir kat daha artırmıştır. Nevyork 27 (A. A.) Yüzbaşı Smihi hâmilen Louthern Cross tayyaresi bir uçuşta Terre euveden Nevyork'a gelmiş ve yüzbinlerce halkın alkışlan arasında yere inmiştir. Tayyare Nevyork civarına geldiği vakit 12 Amerikan tayyaresi tarafından istikbal olunmuştur. Smith gazeteciler ile görüşürken Bahri muhitin şimal kısmının hemen daima Amerika cihetinden esen muhtef ve şiddetli rüzgârlardan hiç eksik olmıyan kesif ve geniş sis tabakalarından ve Terre Neuve açıklarında birdenbire garip bir surette ihtizaza gelen ibrenin muayyen bir noktadan itibaren doğru gösterme mesinden dolayı yolcu ve eşya nakli için galiba hiç bir vakit emniyetli bir hava tariki teşkil etmiyeceğini söylemiştir. Almanlann en iyi bildiğıi şey: Teşkilâtçılık! Alman'lann en büyük meziyeti teşkilâtçı olmaları, cemiyet halinde yaşamayı bilmeleridir. Ferdin tek başına büyük I bir iş göremiyeceğini ve en büyük kudret ve kuvvetin cemiyette olduğunu takdir etmişler, her işlerini cemiyetle yapmakta bulunmuşlardır. Bizde Alman'lann aksine olarak cemiyet hayatı sıfırdır; diyebiliriz ve onun içindir ki ferden epey işler görebilenlerimiz de cemiyet teşkil edemezler, etseler de büyük iş çıkmaz. Alman'lann bu teşkilâtçılığı ve cemiyetçiliği, Berlin'deki Türk'lere de geçmiş ve Berlin'deki Türk kolonisi, başlarındaki bir erkânı harp zabiti olmak dolayısile teşkllât kıymetini ve teşkilât yapmağı bilen kıymetli şahsiyetin himmet ve gayretile bir Türk kulübü tesis etmişler. Kemalettin Sami Paşa, dün akşam, bizi bu kulübe davet etti. Hiç yoktan ve yalnız Alman'lardan öğrenilen usullerle vücude getirilen bu müesseseyi gösterdi. Berlin Türk kulübü tüccar, talebe ve gezmeğe gelmiş olan Türk'lere yardım için tesanüt ve dostluk için tesis edilmiştir. Güzel bir bi nası vardır. Bu binada konferans salonu, talebeye mahsus ucuz lokanta, kütüpane, bilârdo salonu, Türk mamulât ve mahsulâtını havi ve gittlkçe büyüyen, tekâmül eden bir sergl, Berlin Türk Ticaret Odası ve bu odanın çıkardığı Türk'çe Almanca gazetenin idare hey'eti birleşmişlerdir. Başta sefir Paşa ve refikalan hanımefendi ve sefaret er kânı olmak üzere Berlin'deki Türk'ler her cumartesi akşamı muntazaman bu rada toplanıp görüşüyorlar, eğleniyor laft Bizim gittiğimiz akşam, Almanya'da lisaniyat doktorluğu tahsil temiş olan Şükrü Bey lisaniyat ilmi hakkında gayet güzel bir konferans verdi. Bu yeni ilmi ve lisanların sureti teşekkülünü izah etti. Bu meyanda Viyana'daki müsteşrikler kongresinden bahsederken de şu sözleri söyledi: « Galatasaray'lılar, kendl gayretlerile vesaitini temin ederek Almanya ve Viyana'ya bir spor ziyareti yaptılar. Türk gençliğinin spor sahasındaki mevcudiyetini gösterdiler. Şayanı takdir dirler. Fakat Viyana müsteşriklar kongresinde bir Türk bulunmadı. Temenni edelim ki Galatasaray'lıların ziyareti bu kongreye iştirak edilmemekten müte vellit noksanı telâfi edecek kadar knvvetli bir intiba ve hüsnü tesir bırakmış olsun.» Şükrü Beyin attığı ta; her halde Galatasaray'lılara ait değildi. Biz, bin müşkülâtı yenerek bu seyahati yaptık. Maçları kazanamadık ama her yerde çok iyi tesirler bıraktık. Esasen Avrupa'da spora verilen muazzam ehemmiyet ile bizdeki lâkaydiyi yan yana koyunca bizim hiç bir şey kazanmağa hakkımız yoktur. Biz hulya kurarak oturuyoruz, onlar çalışıyorlar. Konferans bittikten sonra herkes gruplar teşkil ederek tatlı tatlı musahabe ettiler. Kulüpteki sergide başta tütünlerimlz olmak üzere hemen her şeyimizden nümuneler var. Yerli kumaşlar, işlemeler, maden suları, zahire nümuneleri Talebe teavün sandığı teşkil edllmlş, ayrıca kulübün idaresi için bir sandık da var. Kulübün en büyük gayesi, Berlin'de oturan veya Berlin'den geçen her Türk'e yardım etmektir. Berlin Ticaret Odasınm çıkardığı gazete, çok müfit olmaktadır. Sefir Paşa Alman'lara ve Türkiye'ye müracaat e derek sergiye koymak üzere reklâmlar istemiş, Alman'lann gönderdiği hatsiz hesapsız reklâmlara mukabil bizden de yalnız Türk Seyyahin Cemiyeti bir ilân göndermiştir. Türk kulübünden çıkarken Sefir Paşaya dedim kl: « Mümkün olsa da Türk münevverlerini bir kaç ay Berlin'de oturtsak busuretle Alman'lann teşkilâtçılığı, cemiyetçiliği, intizamı, mesaisi hepimize sirayet etse...» LMI MUSAHABELER Çiceklerin devî... Amazon sahillennin Viktorya Rejiya çiçekleril,5 metre muhitindedir ve Nilüferle leylâk kokusu neşrederler Çiçek edebiyatı mübdeine Nasıl çiceklerin Gül en güzeli, (chrysantheme krizantem) en zarifi, me nekşe en hoş kokulusu... İse Viktorya Rejiya da en büyüğüdür. (Niymphea cee Nilüferiye) fasılasından olan ve cesameti inamlmıyacak dereceyi bulan bu (çiçek devi) nin vatanı ( Amazon ) nehri havzasıdır. Bu memleketi ilk defa ziyaret edenlerin gözlerine her şeyden evvel akar sulanmn azamet ve mehabetleri çarpar. Bu ilk şaşırtıcı tesir geçtikten sonra, buralarda yalnız su lar, ormanlar değil tabiate alt her şeyin mikyaslar haricine çıktığına alabildiğine büyüdüğüne vakıf olur. Tulleri (10) metreyi geçen (Eunectemürin) yılanlarına, Letitanüs gigantea), (Les manstrueux dynastes), kanatlan gerildiği zaman iki uçlan arasındaki açıklık (34) santimetreyi bulan (Le thysania) gibi (coleopteresmugtiyiilcenah) 1ar hep bu yerlerde yaşar. Tabiiyyundan (Haenke) nin bu çiçeği ilk gördüğü zaman iki diz üzerine kalkarak halikin azameti karşısmda vecde geldiğini rivayet ederler. Viktorya rejiya nilüferiye fasilesindendir. Fakat bizim nilüferlerimizle Mısrın (Lotüs) lerinden fevkalâde cesametleri, bir de üç, beş saat içinde beyazdan şiddetli kırmızıya geçecek derecede sür'atle renk değiştirmelerile ayrılır. Yapraklarının muhiti (6), çiçeklerininki (1,5) metreyi geçmekte olduğunu söylersem Viktorya rejiyanın büyüklüğü hakkında karilerime bir fikir vermiş olurum. Viktoryanm yapraklan, kenarları, hafifçe kıvnlmış yuvarlak tepsi şeklindedir. Bu yapraklann üst yüzlerl koyu parlak yeşil, alt yüzleri ise esmer kırmızı renkli olduğu gibi sinir ve dikenlerle de mücehhezdir. Bu dev nebat gül, bataklık, tabii kanal gibi yerlerde kânunusaniye doğru sularm kabardığı zamanlarda zuhur e Zümrüt Rize Rize, zümrüt Rize, bir tane Rize Açmış ağuşunu coşgun denize Rize'dir Bahrisiyah'ın şiiri Yazayım ben bunu ruhumla size »** Neresinden bakılırsa o yerin Görünür kudreti bir şaheserin Ucu yok, ortası yok, mebdei yok öyle bir hüsnü tabiat ki, derin *** Yemyeşil, sahili, afakı yeşil O kadar taze ki hiç sahte değil Böyle zümrüt gibi şahane yeri Bakalım anlıyacak hangi nesil *** Geziniz âlemi yer yer kürrede Böyle bir sahili derya nerede Berlin 22 haziran TürkYunan dostluğu M. Venizelos, İtilâfnamenİn tasdikı Şark'ta yeni bir devir açmıştır, diyor Atina 27 ( Hususî ) M. Venizelos, Türk sefiri Emin Beyi davet ederek iti lâfnamenin büyük bir ekseriyetle Yunan parlâmentosunda tasdik edildiğini res men tebliğ etmiş ve keyfiyeti tsmet Pş. ile T. Rüştü Beye bildirmesini rica et miştir. Âyan meclisinin itilâfnameyi bugün alelusul tasdik etmesine intizar edilmektedir. Âyan, tasdik eder etmez itilâfname neşredilecek v on beş gün zarfında tatbikına başlanacaktır. îtilâfname iki hükumet arasında teati edilir edilmez, hututu esasiyesi tesbit edilmiş bulunan dostluk, ademi tecavüz ve hakem misakının müzakeratına de vam edilecektir. İsmet Paşa ile M. Venizelos arasında teati edilen mektuplar bugün matbu ata verilmiştir. İsmet Paşa, mektuplarında teşrinievvelde Ankara'ya M. Venizelosun vuku bulacak seyahatinde daha vâsi bir ze min üzerinde teşriki mesai edilerek sa mîmi bir dostluğun temelleri vazedileceği beyan edilmektedir. M. Venizelos, verdigi cevapta bu itllâfnameyl Şark için yeni bir devir mebdei olarak telâkki etmekte bulunduğu, An kara'ya davete fevkalâde bir memnuniyetle lcabet etmek niyetinde bulunduğunu bildirmiştir. itilâfınm meclis tarafından büyük bir ekseriyetle tasdik edilmesi bütün Yunanistan'da iyi bir tesir yapmıştır. Esasen bu netice evvelceden tahmin ediliyordu. İtilâfın aleyhinde bulunanlar hakiki kanaatlerinden ziyade dahilî politika noktasından ve müntehiplerine karşı bir nümayiş yapmak için bu suretlc hareket etmişlerdir. Yunanistan'da efkârı umumiye Türkiye ile daha sıkı bir dostluk tesisi lüzumunu hissetmektedir. Bu dostluk iki hükumetin iktisadi münasebatı üzerinde de iyi tesir yapacaktır. M. Venizelos kendisile görüşen gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: «Üç günlük yorucu münakaşalardan sonra meclisin verdiği karardan pek memnunum. tki hükumet arasındaki nv ebat bundan sonra daha ziyade kuvvet hulacaktır. Esasen bunun böyle olması lâzımdı.» der ve mart esnasmda inkişafı tamam olarak çiçek açmağa başlar. Viktoryanın çiçekleri koyu esmer renkli (4) vüreykıkesinden mürekkep bir (keis) ile bir de yüzlerce vüreykatı tüveyciye ve (etamin) lerden müteşekkil (tüveyç)ten vücude gelir. Viktorya diğer amazon (mympheacees) leri gibi tamamen (noctürnleyliye) ] Bulunursa bulunur taklidi değil ise de gene akşama doğru açılır. Belki cennet denilen meşçerede Bu çiçeğin bidayette beyaz olan rengi (60) saat içinde en açık pembeden başlıyarak bütün anatmı dolaşarak kırmı Şu yeşil çamlı müzeyyen adalar Rize'ye nisbet edilse bucalar zıda karar kılar. Viktorya inkişafmdan itibaren(30) sa Hangi bir beldeye teşbih etsem atte (leylâk) ve ,nilufer) rayıhalanna Rize'nin kâbına varmaz o diyar benziyen hoş bir koku neşreder. *** Kavun hacmma varan meyvalarının (bezir) leri fazla nişaî maddeleri havi Hele akşamları Allah Allah Ediniz sahile bir meddi nigâh olduğundan mugaddidir. Açılır ruhunuza şevki hayat Har iklime ait bu nebatın mutedil memleketlerdeki (serres) lerde yetişti Gözünüzden silinir renki siyah rilen nümuneleri. asılları hakkında tam *** bir fikir verecek derecede inkişaf edeRize, zümrüt Rize, bir tane Rize memektedir. Büyük olduğu kadar güzel de olan bu Kaç asırdır ki bizim ülkemize çiçeğin zevki ancak kendi tabii muhitin Geçmiş ama biz onun kıymetini de temaşasındadır. Gündüzleri geniş Bilmeden atmışız engin denize *** yapraklan üzerinde gıdalarını teşkil eden böcek ve balıkları avlamakla meş Ey ulu tanrı, ulu rabbi kadir gul gayet uzun boyunlu (HeroncocoBu güzel belde neden böyle fakir balıkçıl), gök renkli (JacamarAmerika Böyle yoksul mu yarattın bunu sen serçesi), mercan gagalı (Piassoca) gibi Kime sordumsa, dedi hep, takdir! bataklık kuşlan dolaşır, siz bu temaşa*** ya dalmışken iri bir balığın köklerine çarpmasmdan çiçekte hasıl olan şiddet Halkı masum. ve riyadan salim li sarsıntıdan ürken bu mahlukat acı, Bütün evlât perişanı halim acı feryat ederek kaçışır; bir an sonra Bu güzel yurdu neden ey Gâve gene derin bir sükun ortalığı kaplar. Geceleri ise manzara bambaşka bir ma Yazıyorsun bize zalim zalim *** hiyet alır. Hem hava hem sııda yasıyan (amphibieszülmuaşeyn) ve ziya neşre Yazarım çünkü benimdir Rize de den binlerce kurtlar, yeşilimtrak nurla Çünkü her meclisi meyde mezede rını sulara aksettire ettire mütemadiyen Tatlı olmaz acıdır, bazı dahi dolaşır. Elhasıl manzaranın güzellik ve Karışır zehri elem pekmeze de mehabetine doyum olmaz. Gâvei Zalim Abdülfeyyaz Tevfik Mısır'da Hindliler Müslüman meb'uslar hüku mete teşekkür ettiler Nasyonalistler içtima etti Harp teşkilâhna kuvvet verdiler Yeni kibrit şirketi işe başlıyor Ay başında faaliyete geçmek üzere teşkilât yapılmaktadır Atina 27 (A.A.) Türk Yunan iti lâfnamesinin Yunan meclisinde müzakeresi esnasmda Garbi Trakya müslü man meb'usları bu itilâfnameden do layı hükumete teşekkür etmişler ve itilâfnamenin iki memleket arasındaki münasebatı tarsin edeceği ümidini izhar Yunan'lılar memnım ! Atlna 29 (Hususi) Türk Yunan eylemiştir. Kibrit inhisarı mukavele muci • Meşrutî idare hilâfına alına Millî harp meclisi lngiHz*lebince ay sonunda yeni şirkete devcak tedbirlere muhalefet rin tebligatına ademi itaat redilecektir. Yeni şirket müdürlüğüne eski kibrit şirketinde idare kararı verdi edilecek Kahire 26 (A.A.) Nasyonalist fırkasının âyan, meb'usan azalarile eyalet müsavirlerinden mürek kep 700 kişilik bir içtimaında Nahas Paşa bir nutuk söyliyerek her eyaletin iki azasından mürekkep hususî bir komite teşkil edileceğini bildirmiştir. Şimdiki hükumet meşrutiyet hilâfında bir takım tedbirler ittihaz ettiği takdirde hemen harekete geçilecek ve bu hareke tin teferruatı komite tarafından tayin olunacaktır. Bu teklif ittifak ile kabul edilmiştir. Lahor 26 (A.A) Millî harp meclisi komitesi harp meciisi ile buna mensup diğer teşkilâtı gayri kanunî ilân ve fesihlerini emrcien hükumet emirnamesine itaat etmemeğ karar vermşitir. Ayni zamanda muhtelif namlarda 30 harp meclisi teşkili ve hükumet bunları gayri kanunî addettiği takdirde de bir ay 1 Ankara* da berberler cıımaları çalışmıyacak Ankara 27 Ankara berberleri bugünPleso 27 (A.A.) Küçük itilâf nazırları den (dünden) itibaren cuma tatili yapma ilk içtimalarını aktetmişler ve siyasî vaziyeti memnuniyetbahş bulmuşlardır. ğa mecbur tutubnuşlardır. Küçük itilâf nazırları toplandılar Ankara 28 (Hu. Mu.) Milli Müdafaa Londra 26 (A.A.) Japon tmperatorunnn Vekâleti muhasebe müdürü İslâm B. tem biraderi Prens Takamatsu ile zevcesi buraya yiz varidat komisyonu azalıgına, Sıhhat çehnisler ve istasyonda Kral hanedanı er Vekâleti muhasebe müdürü Yahya Naci B. kânile başvekil ve bir çok nazırlar tarafın Millî Müdafaa muhasebe müdürlügüne, Tuz dan istikbal edilmişlerdir. hıhisan muhaslbi Edip B. de Sıhhat VekâFransa kabinesi itimat leti muhasebe müdürlüğüne tayin edilmiglerdir. Vekâletler mahasebe müdürleri arasında Japon tmparatorunun biraderi Londra'da Büfalo 26 (A.A.) Öğleden sonra şehirde müthiş bir fırtına znhur etmiş, rüzgâr saatte 100 kilometre sür'atle esmşitir. Bir balıkçı kayığı batmış, üç klsi boğulmuştur. Telgraf ve telefon hatları bozulmuş, elektrik cereyanı kesilmiştir. reyi aldı Büfalo'da müthiş bir fırtına Paris 26 (A.A.) Meb'usan meclisinde radikal meb'uslardan biri, radjkal sosya ve tahribatı Ustleri milli müdafaa plânını kabnl etmek ten meneden esbabı teşrih ettikten sonra mes'ele reye konmuştur. Paris 26 (A.A.) Hükumet meb'nsan meclisinde sosyalistlerin karar suretleri üzerine itimat mes'elesini mevzuu bahsederek 262 reye karşı 330 rey kazanmıştır. Vatandaş! Yerli malı kullanmağı unutma! genç kızın gözlerinin içine bakı yordu. Bu parlak gözlerdeki pervasız, küstah ışığa hayret ediyordu. Zerin, Necil Sabit'le açık açık alay ediyordu. Fahir Bülent, arkadaşına acıdı, genç kıza da hak verdi. Necil Sabit'te, garip kanaatler, itikatlar vardı. Aile kızı, aile kadını denilince, hiç bir şey bilmez, ağzı süt kokan mahluklar farzediyordu. Halbuki onlar da, ötekilerin bildiklerini biliyorlardı. Bilmemeleri, kusur, hayatî bir noksandı. Necil Sabit, aşiftelerin arsızhklarından, hayasızlıkların dan o kadar yılmış, gözü kork muştu ki, aile kızı, aile kadını ile aralarında en küçük bir müşabih nokta görmeğe tahammül edemiyor, titriyordu. Zerin, dudaklarını büzmüştü: Bu kadar pısırık bir adamın, uçarılığına pek aklım ermiyor... . J, \ ,., , .'. ı'. f\ ta ıstıfade edılmek uzere eskı Ustemını olmuştur. v iı . •ı .• Simlakarargır 27 (A.A) 9Binlerce kişi bir ı. .. , 'kudar Kısıklı tramvay şırketı eşeği ecnebi kumaşlarına sararak başına bir İngiliz şapkası giydirerek ve üzeri müdürü Manyasîzade Feridun, Rene de Simon raporunun bir nüshasını şit Ayyaz ve eski Radyo şirketinkoyarak bir mevkip halinde Hint paza den Evrenoszade Sadullah B. ler müfettiş sıfatile kadroya ahnmış rında dolaşmışlardır. lardır. Ankara*da yeni sefaret Bu cevelânın nihayetinde umumî bir içtimada Hintlilerle Sikh'ler tarafından binaları müteakıp eşeğin Ankara 27 Ynnan'ldarla, İtalyan'lar söylenilen nutukları taşımakta olduğu Simon raporunun Muhtelit komisyonda bu sene burada birer sefaret binası inşa TürkYunan italâfnamesinin tasdikının kopyası ateşe verilmiştir. Abidin Daver edeceklerdir. bugün resmen Muhtelit Mübadele Komisyonuna bildirilmesi muhtemeldir. Komisyon hey'eti umumiyesi bugünlerde topla nacaktır. muddetle bu mechslerın faaliyetlerinin i meclisi reisi bulunan Emin B. tayin edilmiştir. İnhisar müdürü Tahir Kevkep B. yeni şirkette vazife almıyacaktır. Yeni şirket eskisi gibi Postane ar kasındaki Bencebbara hanında çahşacaktır. İnhisar idaresinin 5 müfettişi şirketçe kâfi görülmiyerek Anadolu'da yapılacak teftişat ve teşkilât J Edebi roman tefrikamtz: 71 KALB SUÇU Yazan: MAHMUT YESARl Emri âlilerine itiraz değil 17 ama, vakit biraz geç te... Zerin, kahkahadan kırılıyordu: Ne hoşsunuz, Fahir B., ne Geç değil... Buradan bir kahoşsunuz! Durğun, sakin bir ha yığa atlajsın, karşıya geçersin, Oradan da bir araba, otomobil bu liniz var, fakat yerinde, dokunaklı şeyler söylüyorsunuz... Necil B., lursun, oldu, bitti. Fahir Bülent, Zahit Efendiye size benzemiyor... Adeta çocuk gibi... dikkat ediyordu; içinden: Sesini yavaşlattı, çapkın çapkın Yutmadı, Necil'den bunun göz kırptı: acısını çıkanr, diyordu. Necil Bey hakkında, ho Zhit Efendi, hürmetle çıkarken, varda, uçarı! Diye rivayetler, deNecil Sabit sordu: dikodular var. Doğrusunu isterse Matmazelle hesap mes'ele niz, ben, bunların birine inanmısini konuştunuz mu? yorum. Gözü toktur, efendim, kolay Neden, Zerin Hanım? Fahir Bülent, bunu sorarken, ca anlaşıraanıa! Bir çok kadınları tanıdığı halde,' lend'in açılması için çok müsait bir Necil Sabit, bu kızları, büsbütün çocuk etmiş, Fahir Bülend'e de öysorulunca inkâr ediyor, bir ayıp zemindi: cür'eti, cesareti ele alıp genç kızı Zerin Hanım, sizce ideal er mış gibi saklıyor. Bu, Necil Beyin le tanıtmıştı. Fahir Bülent, biraz görünmek istediği gibi erkek var kek, nasıldır? Bence ideal, erkek, yoktur, söyletmemiş olsaydı, bu nakikati mı? Macerası olmıyanlar, muhitcğrenemiyecekti ve kendine gül Fahir Bey! lerine karşı mahcup düşmemek dürecekti. Bu açık cevap, Fahir Bülend'i şaiçin icat ediyorlar. Kimse; aferin, şırtımıştı: Müdahane sannamıyız, Zerin maşallah! Demez. Güler, hatta a Yaaa... Hanım, sizi çok takdir ettim. cırlar... Flört'ü olmıyan genç kız, Niye bu kadar hayret ettiniz? Zerin, tebessümle başını iğdi: tasavvur ediyor musunuz? Sizce ideal kadın nasıldır? Daha Mersi, Fahir Bey... Ya, sizin Zerin Hanım? doğrusu ideal kadın, vwr mıdır? E Demek ki ideal, erkek yok, s Zerin, cevap vermedi. Sol gözü vet, vardır, öyle değ ^ mi Fahir Zerin Hanım? nü yan yumdu, sağ yanağını çu Bey? Bu, ideal kadın dj», o gün ho İdeal erkek, her kadın için kurlaştırarak gülümsedi. şa giden, arzu edilen 1} Adındır, Erdeğişir. Meselâ sizin, ideal erkek Bununla, ne demek, neyi anlat kekler, kadınlara bu Il»anı kulla için aradığım bir çok vasıflarınız mak istiyordu? Bu, tavırda, bir, nabilirler. Fakat kadınjarın, er vardır, fakat buna mukabil eksik iki tane fiörtü istihdaf eden bir e keklere alenen müdah} ae etmesi taraflarınız da çoktur. Necil Bey da vardı. Ayni zamanda, Necil Sa usulden değildir. için de böyle... Fahir Bülent, kulakl^rına ina bit kadar, Fahir Bülend'in de safFahir Bülent, gayriihtiyraî doğnamıyordu. Bunları söyliyen, on fetine gülüyor gibiydi. ruldu: Fahir Bülent, genç kızın alame sekizinde, on dokuzunj^a bir genç Benim, ne gibi vasıflanm v»r, rikten serbestliğini tahlile uğraşı kız mı idi? Bunları neı »den, nasıl Zerin Hanım? yordu. Bu, bir özeniş, yahut sami öğrenmişti? İçin için Necil Sabit kızıyordu. • Mabadi var » mî de olabilirdi. İkisi de, Fahir Bü

Bu sayıdan diğer sayfalar: