10 Ağustos 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

10 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camharîyet 10 A£ustos 1930 ÇOK YAŞAMAK İÇİN: Hikâyeler Gençlik! Türhçe nasıl ıslah edilir? Dünya bir Cennettir I Edip, ilk defa o akşam aklâksız ye ne yazdığını bir an evvel öğrenAsrî filosoflann demesine ba mek için çıldınyordu. , bir hareket yaptı. kıhrsa, mes'ut olmak için on şey lâAkşam mektubu genç kadına zımdır. Bunlardan birincisi iyi bir Derslerime çalışacağım! Diye teslim ettiği vakit sabahtan beri ce hazım, dokuzu paradır. «Müste ıha erkenden odasına çekilmis, asa başına oturup kitaplarından jinde durduğunu tabiî söylemedi. rih bir hayat» ı yazan muharrir Saibe zarfı görünce sarardı. Ana kıymetli buluşlarıyla hakikate da"Ferhenkler denizine olta salan şaîrlerden, dil irini açmıştı. oğlun yanında mektubu açmak is ha çok yaklaşıyor ve diyor ki: KâTahtakale'de Kundakçı Hanînda Fakat, yandaki odada annesile canbazianndan hoşlanmıyoruz artık.,, oturan manav Ahmet, Mehmet ve temedi. inat hayatıımzda vücutleri zarurî aibe'nin seslerinin gittikçe alçalKâmil dün gece saat ikide Tepebaolmıyan binlerce neş'e menbala • ığını hissedince ayaklanndan terHalbuki Edip malum usulü saye rını ihtiva ediyor. Dresden: 27/7/1930 ru ve sağlam bir zevki vardır. Temiz ve şı'nda Venedik sokağmda Odesa ıgini atıp sofaya çıktı. Bir hastayı <Nevzuhuraru edep>, kuvvetli bir nesir ve şiir dili doğmuştur. oteli kapıcısı Muhittin'le bir kadın lyandırmaktan korkuyormuş gibi sinde vaziyeti gene öğrenebilecekBize kalırsa saadet ideal şeraite Öyle diyorlar: «garibülmişvarlar>; edebiyat dilimizi Eski edebiyatın söz oyunlarına, terkip mes'elesinden kavga etmişlerdir. istinat eden bir hayatta değil, her berbat bir hale getirmişler. <cehlin sehl hünerlerine, tektük mısralarına essiz adımlarla koridorda ilerledi. tı. karşı ince ve genç bu: şiir dünyası yükseliyor. Kavga neticesinde Ahmet'le Mehkulağını kapıya dayadı. Gene onlar yatmazdan evvel o gün geçirdiğimiz ömrün içindedir. olmıyan mertebesi> ne de çıkmışlar. ÖyBu sırra vâkıf olanlar bahtiyar ol le diyorlar: Bu «azgınhfc» Saibe bu sabah köşke gelmişti. dasına çekildi ve kapıyı dinledi. meşrutiyet Bunları okumak ve duymak icap eder. met, Muhittin'i müteaddit mahalTürk şiiri, Türk gönlü demektir. Bu gömak için ne hayatın yeni bir şekle devrinde başlamış! Acaba edebiyat dilerinden ağır surette yarahyarak Idib'in annesinin eniştesinin küçük Saibe hummalı bir sesle: limiz, söyledikleri gibi, berbat bir halde nül ise yamız Türkçe ile anlatılabilir. kaçmışlardır. Bunlardan Ahmet ile girmesini, ne zengin olmağı, ne şucızıydı. İki sene evvel zengin tüc Süreyya, diyordu, tekrar dönmidir? Meşrutiyet devrindeki «azgınlık» Türkçeyi «sadeleştirmek>, bugünkü nes:arlardan Süreyya Beyle evlenmiş memi rica ediyor. O bir geçici de nu ne bunu beklemezler, kendi ha la münasebet nedir? lin aklından bile geçmez. Gayemiz dili Kâmil bilâhare yakalanmışlar ve ti. lilikmiş, kusuruna bakmamah, af yatlanndan azamî istifade etmeğe Biz öyle anlıyoruz ki «azgınhk> sözü mizi «sadeleştirmek> değil, onu öz ya Mehmet hakkında da tahkikata pısma kavuşmuş görmektir. Yenl yazı başlanmıştır. bakarlar. ile anlatümak istenen şey, «yenl lisan> Sabahleyin alelâcele söyledik fetmeliymişim. mız bize yapılacak şeylerl gösteriyor. Cenneti başka yerlerde arama • cereyanıdır. Bu cereyan; Ömer Seyfetlerine bakılırsa kocası on on beş Fakat dünyada inanmam. Mu • Yapüacak şeyler? Dilimizin oluş safyın, cennet buradadır ve siz onun tlnin «Yakorit> ten Ali Canib'e yazmış lalarını kuşbakışı gördükten sonra angün için Ankara'ya gidince o da: hakkak gene başlıyacaktır. Halbuolduğu çok derin duyuimuş bir mektupYenikapı'da bir cerh Yalnız kalmıyayım! ki sizin yanmızda ne kadar süku içindesiniz. Bunun farkında olmı la başlar. Bu mektup, «Genç kalemler» amak kolaydır. Geriye dönmek yoktur, Kumkapı'da oturan balıkçı Niko, Diye Edip'lere misaf ir olmayı dü nete alışmış, bütün o bedbahtlıklan yanlara acınır. Saadet te sizin ken de çıkmıştı. Ömer Seyfettin'in ortaya at ırtık. dinizdir, onu uzaklarda aramayınız tığı mes'elenin ehemmiyetinl, bütün ge Biz biliyoruz ki, diller, yalnız öz var manav Yaniyi bıçakla boğazından şünmüştü. unutmuştum. bosuna yorulmayınız, bulmanıza nişllği ile kavrıyan Ali Canip; bir kaç lıkları İçinde zenginleşebilirler. Eski Yu yarahyarak kaçarken zabıtaca yaFakat Edip bu hikâyeye pek te Edib'in annesi genç kadını teselimkân yoktur. Insanlar iş gördük gün içlnde Ziya Gök Alp'ı kazanrnıştı. nan'ca, Arap'ça, Ahnan'ca gibi.. Biz «Fer kalanmıştır. inanmamıştı. liye çalışıyordu: leri esnada değil, fakat işlerini bi Ziya Gök Alp ve Ali Canip, bana, Ömer henkler» denizine olta salan şairlerden, Bir deoeci iki kişiyi yaraladt Genç kadının sarışm yüzünde Kim bilir yavrum belki olmaz tirdikten sonra yorgunluklarını du Seyfettin'in mektubunu okuduklan va dil cambazlarından hoşlanmıyoruz, arMevlânekapı'sında oturan deveci bariz bir hüzün, mavi gözlerinde belki de hakikaten pişman olmuşkit büyük bir kurtuluş adımının atıldığıedebiyatımız yarlar. Philippe Armour diyor ki: na iman etmlştim. Yunus Nadi Bey o za tık. Ne yapalım, dilimiz, Mehmet, Cevdet ve Ali isimlerinde aşikâr bir dalgınlık vardı. tur. Dur bakalım, buna cevap verda, bütün varhk gibi, yeni baharlarla Meşguliyetinizin şekli ve mahiyeti man Selânik'te çıkan «Rumeli» gazeteiki kişi ile kavga etmiş ve bunları Edip şimdi hakikati anlıyacağını me... İkinci bir mektubunu bekle!. ençleşecektir. Yaşayış böyle istiyor.Götne olursa olsun işiniz biter bitmez sinin Başmuharriri idi. Arap ve Acem Edip o anda kendi kendine: zannediyordu. he'den, Schiller'den, vs. kalan şeyler tabanca ve çakı ile kol ve basların O ikinci mektup her halde e onların üstüne bir kilit vurunuz, kaidelerinden kurtulmuş Türkçe, Yunus nedir? Dâhiliklerinin parladığı yerler, dan yaralanmıştır. Mecruhlar GuEvvelâ pek iyi işitemedi. Lâkin yani artık o işleri ne düşünün, ne Nadi Beyin yardımı ile, ilk defa, gazete değil mi? Hem onlarda tam ve hakikl hlr reba hastanesine kaldınlmış ve tahline değmiyecektir. gittikçe kulaklan alıştı. ye girmiş oldu. de onlardan bahsedin. zekl olduğu halde.. Hakikl dâhller eser kikata başlanmıştır. Dedi. Saibe arasıra hınçkırıklarla ke «Genç kalemler> yenl lisanla çıkan Istirahat zamanınızda işi değil, ilk mecmua, «Rumell> de İlk gazetedir. lerinden hiç korkmamahdır. Fakat «dâKayinvaldenin marifeti! silen bir sesle anlatıyordu: şekilde Bir hafta sonra hakikaten kutu vaktinizi nasıl hoş geçirebileceği • Kâzım Nami de Anatol France'tan İlk hi> de de «ebedilik panltısı» Unkapanı'nda oturan Rasim ile Süreyya beni bırakıp gitti... değil, «ruh» tadır. Dâhinin edebiyat diHem de Ankara'ya değil... Avru da Saibe'nin namına bir zarf daha nizi düşünün. Sabahtan akşama ka romanı tercüme etti: Kırmızı Zambak. li, bunu da artık bilmell, kıyamete ka koltukçu Rıza kavga etmişlerdir. Başka bir kadınla bera vardı. Açıp okumıya cesaret ede dar sırtında yük taşıyan, toprak Yenl llsan ve eski llsan mücadele dar model olamaz. Tabil, bu sözler bi Rıza dört el silâh atmış, araya gipaya. medi. Fakat yakıp mahvetti. Bu ka kazan, ekin eken rençperlere ba sl, bugün, dil tarihünize ait bir safha zim eski edebiyat dilimiz için hatıra bl rerek ayırmak istiyen Demir Ağayı ber... dır. İşte meşrutiyet devrindeki «azgınlık> Zaten evlendiğimiz günden beri bahati nefsine affettirmek için bul kın. Aksam olunca çatırdayan bir budur. «Nevzuhuranı edep>, bunhırdır. le gelemez. Eski dilimizin zevksizliğlni da Rıza'nın kayinvaldesi bıçakla ocnğın karsısında kaval çalıp, türçüpheleniyordum. Fakat onu çok duğu mazeret şuydu: Saibe'yi *evi«Cehlin sehlolmıyan mertebesl» ne de anlamak İçin ufak bir gönül gözü elve cerhetmiştir. kü çağırıp hora teperler, gündüzün Bunların hepsi yakalanarak tahçıkanlar, gene, bunlardır. Bunların ara rlr. Edebiyat dâhilerimiz bunu sezemesevdiğim için bir türlü inanmak yordu. Onun ilelebet yanında kalsekiz saat vücutlerini yormuş olan sında bulunmuş olduğum İçin de çok mişlerse, ne yapahm.. kikata başlanmıştır. istemiyordum. Bu sefer hakikat masını istiyordu. Birinci mektupla heyecan ve te bu adamlar, tepinerek dinlenirler, sevlniyorum. Çünkü: Bugün ne «nevzu ...Öyle diyorlar: Dilimiz çok bozulmuşVafama danketti. Ben de bilmukalâşe düşmüş olan Saibe tekrar sü neş'e, eğlenti onlara taze kuvvet, huranı edep» ten, ne de «garibülmiş muş. Her halde bu da bir zevk yanhşlıbele biraz şununla bununla eğle taze hayat verir. Pek çok kimseler var> dan zevkalan, bu terkiplerde san'at ğı olacak. Blzim eski şairlerimizin çok Sıçanotu ile bir aile zehirlendi neyim dedim.. Kendisine karşı pek kunet bulmuş gibi görünüyordu. gören kalmamıştır. Demek oluyor kl atıbürolarında akşama kadar yorul • lan adım, öyle zannedildiği gibi, «azgın büyük bir kısmı düzgün neslr yazamazAksaray'da Küçük Langa caddeserbest olmamı istiyen beyefendi Bir kaç gün daha geçti. Bir ak lardı. Şiülerl çok daha «Türkçe> idi. duktan sonra evlerinde dinlenmek sinde 178 numaralı evde oturan değilmiş. müthiş bir kıskançlık sahnesi yapıp şam Edip mektepten döndüğü vaBugünkü Türk'çemiz «seci> itibarlle Dilimizde, bir zamanlar, hüküm süren cılız olabilir. Bizde, zaten, böyle bir «se Tevfik Efendinin aileis dün evde İcit annesini salonda yalnız buldu. için keman veya piyano çalarlar. kaçtı. Meşhur siyasî Gladiston daha kabalığa karşı tüyleri Urperen, ondan yaptıkları dondurmaya sahlep ye Ah yarabbi ne talihsiz kadınmı Faize Hanım müteheyyiçti: pek küçük yaşında her şeyi iyi ta tiksinenler; «cehlin sehlolmıyan merte cl llleti> kahnamıştır. Fakat, bozuk, rine yanlışlıkla sıçanotu koymuş denilen yazılarımızın en kötüsü kadar Yavrum, dedi, Saibe'yi bugün şım. rafından görmeğe. kendini alıştır besi» ne çıkmamışlardır. Bunu söyleme lardır. Bu dondurmayı yiyen Fat #** gelip kocası aldı. Evvelâ pek git ğe blle lüzum yoktur. Hâdiselerin dili düzgün ve sağlam bir yazı, öyle zannedimış ve yaçının hayli ilerlemiş olmaEdip asabiyetten ve heyecandan mek istemedi amma ben araya girdaha kuvvetlidir. Türk dülnin büyük yorum, eski edebiyat abidelerimizde (!) ma, Nuriye, Kâmran ve Behiye Hasına rağmen fikrinin zindeliğini kurtuluşu için atılan adımın 1908 hâdi yoktur. Bugünkü dilimizin anlatma kud nımlarla Hikmet Efendi ve iki çotitriyerek odasına döndü. dim. Mademki karı koca olmuşlar.. nasıl muhafaza ettiğini soranlara: seleri lle az çok münasebeti vardır. Yal retl çok başkadır. Dilimiz, çok daha cuk zehirlenmişlerdir. Zehirlenen Meçhul bir ıztırabın tesiri altın İki tarafh fedakârhk gösterip iyi «Hiç bir işin endişesi benim uyku nız muajyen bir sınıf dllinden, argo zengin bir hayal dünyası ile temasa gel aile halkı tedavi edilmek üzere Hada sabaha kadar uyuyamadı. geçinmeğe mecburdurlar. Sana çok laranın intizamım bozamaz, gün • dan ne beklenebllirdi, zaten? Hele bu ar miştir. Bunu da artık bihneliyiz. İfade seki hastanesine nakledilmişlerdir. Bu geceyi takip eden günlerde selâm söyledi, gözlerinden öptü.. düz biten bir işe ancak ertesi gün go; eski dil gibi çetin ve zevk kabahğı zenginlikleri, muhitin fikri ve ruhl zenEdib'in teessürü daha ziyade art Nen var ne oluyorsun Edip.. nın eşi bulunmaz bir tipi olursa? Mil ginliğidlr. Dilimiz hakkında yanlış fi başlarım, ve mesai zamanı bitince tı. Tecrübesiz çocuk cevap yerine artık o işle kafamı yormam.» Der lete kavuşmak İstiyen idealistler, böyle klrlere saplanmamak için yeni edebiyat bir yola ayak basmazlar, Türk'e kendi Saibe yanında bulunduğu za hıçkırdı. Faize Hanım oğlunun ru miş. benliğini sezdirmek istiyen Türkçülük, neslinin: Faruk Nafiz'in, Orhan Seyfi'[Birincl Sahlfeden Mabalt] manlar dalgındı. nln, Y. Ziya'nm, Aka Gündüz'ün, Fallh hundaki değişikliğin sebebini şimVücude sıhhat ve neş'e veren en soruyoruz, «yıldız, kabadır, kevkep, di Rıfkı'nın, vs. dilinl kavramak icap rder. olduğundan biz bunu dört seneOndan ayrı olduğu mektep saat di anhyordu. ylniz!> Diyebilir miydi? Asırlardanberi kuvvetli ilâç açık havada yapılan Türk'e, Artık sağlam Türk'çe zevkinin hüküm de intaç etmeği düşündükse de hallerinde hayali daima genç kadınla Demek, dedi, Süreyya Beyin sporlardır. Kırlarda yürümek, dağ «tirajenümun> u anlamamış kendi benliğini duydugu bir asırda, an sürdügü devirdeyiz. Bu yolda da yürü kın mütevali müracaatı bu işte bizi daha meşguldü. yazdığı ikinci mektubu alıp saklı lara tırmanmak gönüle inşirah ve latmak mümkün müdür? İşte «cehlin yeceğiz. Türk'çeyi özyapısı içerislnde isticale sevketmiştir. Saibe'yle birlikte piyano çaldık yan sensin!. Ezcümle 930 bütçesi tahsisatına mecrir, bu tabiî sporlar kadar tabiatin sehlolmıyan mertebesl»... zenginleştirmek en büyük ve doğru bir lan, kitap okuduklan anları hayatılis açümca mühim bir miktar ilâve ediEdip kekeledi: bizzat kendisi de bir inşirah men • İdealist Türk'lerin, o hiç bir şeye yara gayedir. Bu büyük «oluş> a yalnız hürnın en mes'ut dakikaları addedi leceğini Başvekâlet vadetmiştir. Evet, benim anneciğim.. Onu baı değil midir? tlk baharın, yazın, mıyan eski dili milll bir bayrak gibi met edilebilir. Türk'çeyi zevki çok bo Yabancı memurların masamahast yordu. yaktım.. Saibe'nin bizi bırakıp git güzün, kışın kendine mahsus binbir kullanamıyacakları pek tajbil idi. Her zuk bir edebiyat devrinin arşını ile ölçŞark'ta zuhur eden son hâdisat dışarda Her sabah mektebe giderken bah mesini istemiyordum.. Buna daya güzellişri vardır. Ağaçlar, çiçekler, inkılâp dil işlerine az çok dokunmuş mek; eşi bulunmaz bür hatadır. Böyle hudut haricinde kalan bazı vatan kaçkın çe kapısmdaki kutudan mektupları namıyacağımı biliyordum.. kuşlar, dsnizler, günes. vıldızlar az tur. Protestanlık Almanya'yı kurtarmış hatah bir yol da en kuvvetli hakikate Irı ve poletikacıların eseri faliyeti oldutır. Fransa'dan, Rusya'dan v. s. uzun «taşkınlık», öz varlığını duyana «garlSaip alıyordu. Oğlu ağlamasına devam ederken güzel, az ^önül açıcı ««"vler midir? boylu misaller getirmek Istemiyoruz. Biz bülmlşvarük> adını vermek için cesaret ğu, hemhudut memleketlerin küçük meBir gün Saibe'nin adresine de bir Güneşin ziyasını, çiçeklerin leta burada inkılâplar ve diller annesi düşünüyordu: Edip artık arasındaki verdirir. Her halde, bize göre, böyle bir murlarınm da bunlara musamaha ettimektup buldu. Arkasında şu satır f etini, temiz havanın kıymetini, hu münasebetlerin tarihini yazmak fikrln cesaret iyi bir şey değüdir. Blzim çok ği sabit olmuştur. çocukluktan çıkmış gençlik devre Bu hususta beslenen siyasî emeller bu yazılıydı: sine ayak basmıştı.. Çünkü baksa lâsa yaşamanın kadrini bilenler ne de değillz. Cumhuriyet Türkiye'sine göz söylemeğe vaktimiz yoktur. Çünkü biz yal suretle revaç bulmuş oluyor. Hududu gegezdirellm: Türkçemizin en canlı müna«Gönderen: Nişantaşı'nda Süreynıza seviyor ve sevgilisi gitti diye kadar azdır. Etrafımızda işlenme kaşa devrl şimdi başlamıştır. Fakat bu nız hâdiselerle çalışıyoruz, ve onlar da, çenlerin müsellâh tehditleri üzerine ya» miş ne saadet madenleri var, hüner münakaşanın temeli artık Arap ve Acem bizden yanlış iş bekliyorlar. bir kısım halk kerhen onlara iştirak etağlıyor.. Birden bütün vücudünü bir ateş onları bulup işletmektir. miştir. terkipleri değildir . Bugünkü neslin doğFakat, durun bakalım, bu bir şey M. Nermi kapladı. Kendinde olmaksızın zarKöylülerin sadakati Dünya bazı kimseler için cennet mı.' fı cebine attı. ümumiyetle halk, evvelâ kör Hüseyin Kim bilir daha kaç defa sevecek bazılarına göre cehennemdir. Mu Mektepte beş ders müddetince oğullarına, şimdl Barzan şeyhine ve hakkak olan insanların telâkkisine nihayetsiz işkenceler içinde kıvran ve kaç defa ağlıyacak!. Haço'ya silâhla mukabele etmiştir. Ba; göre dünyanın şekil almasıdır. EvNakleden umnmi haleti ruhiyeyi tamamile cihadı. Kalbinde ve ruhunda mütezat Ahmet Hidaye lerimizde öyle değil mi? Saadetini na göstermiştir. Halk her yerde hüku hisler çarpışıyor, kocasının Saibeo yuvada arıyanlar için cennet, hamete sadakatlerini teyit etmektedirler. riçte arıyanlar için cehennemdir. Zaten bu yolda bir kaç arzı sedakat SEUM SIRR1 telgraflan almakta idim. Bu telgraflan yazanların kâffesi sözlerini filen isbat etmekte ve devlet uğruna kanlarını dökmektedirler. Edlrne 4 (Hu. Mu.) Şehrimiz zabıBinaenaleyh eski ve yeni hâdiselere Hapisane müdürile memur Evvelâ Karadeniz hattı için tasının şayanı şükran faaliyetleri netihalkın kısmen, hissen, ve ruhan iştiracesl olarak memleket asayişi pek mübir itilâf aktedilecek ları da mahkemeye veriliyor ki olmadığı tahakkuk etmiştir. Mübadele komisyonu bu hu kemmel bir haldedlr. Şeyh Barzan çekildi mi? Bizzat teftiş etmek suretile zabıtamızSeyrisefain idaresile millî vapurcular sastaki raporu müzakere Tevkifane müdürü Ziya Bey hak Barzan'dan Oraman nahiye merkezida hissedlhnekte olan kuvvetli varhğın Amda yapılmakta olan tahkikatın hitam arasında muayyen hatlara yapılan posmize girmiş olan şakilerin Irak hududuamillerinden biri olan Polis müdürü etti balduğunu ve evrakın Ağırceza mahke talarda bir itilâf temini için müzakerena çekildikleri son gelen malumattan Fevzi Bey aynl zamanda meş'um işgal ye başlandığı yazümıştı. mesine tevdi edileceğini yazmıştık. anlaşılmıştır. komisyonu ve yangınların harabeye çevirdiği şirin Seyrisefain İşletme müdürü Bürha Dün Muhtelit mübadele Aldığunız mütemmim malumata göumuml bir içtima aktetmiştir. Bu içtl Edirne'mizin en mutena bir mahalli olan Seyahat tariki re bn tahkikatla alâkadar olan yalnız nettin Bey, vapurcularla idare arasında mada Anadolu'da bıraktıklan mallarına Kale içüıdekl polis müdürlüğü meydanCenup hâdisesi dolayısile Urfa tarikini Karadeniz hattı için bir itilâf temin edilZiya Bey değildir. Hapisane müdürü mukabil kendilerine tazminat verilecek lığında küçük ve fakat zarlf bir de bahintihap ettim. Giderken Urfa'da bir kaç dikten sonra diğer hatlar için müzakeçe vücude getirmiştir. Bahçe, kasırga Halis, sabık müessesatı cezaiye müdürü olan etabli Rumlann hukuku tasarru afetinden de müteessir olmamış bulunan gün kalacağun, ve bilhassa orada mevcut reye girişileceğini söylemiştir. Kenan, hapisane anbar memuru Hafız fiyelerinin tetkiki ve mallannın kıy bu bahçe bilhassa civar halkını çok mem milis teşkilâtmı teftiş edeceğim. Hllmi, kâtip Abdürrahim, Hapisane gar Diğer taraftan vapurcular birliği u metlernin takdiri hakkında ikinci ve nun etmektedir. Ancak müstekreh bir Zarif Polis müdiriyeti binası ve bahçesi Urfa milislerinin kahramanhği diyanı Mehmet Beyler hakkında da tah muml kâtibi Şevket Bey de, dün kendi dördüncü büro tarafından hazırlanmış manzara irae eden eski devirlere ait zamanlarında da naktî ihtiyaçlarını kosile görüşen bir muharririmize demiştir olan rapor müzakere edilmiştir. Bu huUrfa milislerimiz vatanperverliklerile laylıkla ve daha pratik usullerle temin kikat yapılmıştır. şaraphane Harabesinin ortadan kaldıki: susta uzun uzadıya müzakerat cereyan rılarak bahçenin tevsiine himmet olun etmek esasatını müteahhit bulunan ko iştihar etmişlerdir. Bunlar Fransız'lara İkinci istintak hâkimi, bu memurların « Seyrisefain idaresile müzakerat •tmiş ve vaktin geç olması hasebile kat'l operatifin biran evvel teşekkülü alkîş karşı kanlarını dökerek müdafaatta bu ması şayanı temennidir. cümlesi hakkında lüzumu muhakeme henüz neticelenmemiştir. lunmuşlar, memleketlerini kurtarmış bir karar itası yanna tehir edilmiştir. Edlrne'mizde bir Ziral kredl koopera larla kabul olunarak ve derhal müessis lardır. Şimdi böyle bir kaç serserinin bafcaran vermiş, kararnamesini yazmıştır. j İtilâf yalnız Karadeniz hattı için yaGarbî Trakya'lılara tevziat tifl teşkil edilmek üzere Cumhuriyet hıssedar kaydma başlanmıştır. şma tophyacağı derbederlerin tecavüz Bn zevat hakkında tahkikat yapılması pılacaktır. Hareket günleri muayyen oGarbi Trakya'lı arazi sahibi gayrimü Halk Fırkasmda mutemet Osman Beyin H. İbrahim lerinf ise istihfafla karşılıyorlar. nı istilzam eden keyfiyet, bundan iki se lacak, posta adedi ile yolcu ve eşya nak badillere dün İkinci avans tevziatı ya riyasetinde müstahsillerden müteşekkil Cemil Pş. oğullarımn firart pılmıştır. bir içtima aktedilmiştir. İçtimada mu Romanya'da diktatorluk idaresi tene 'radar evvel hapisane ve tevkifane i liyatı miktan da tesbit edilecektlr. Bana son gelen raporlarda Cemil PaVapurcular bundan evvel kendi aralatemet bey maksadı içtimaı ziraat bançir mubayaa edilen erzakın nümunesis edileceği tekzip ediliyor şa oğullarımn Diyarbekir'den firarlanna Bir otomobil dağdan kası müdürü bey de kooperatifin sureti star muvafık olmaksızın tesellüm edil rında da bir itilâf hazırlıyacaklardır.» Paris 9 (A. A.) Romanya'nın Paris dair malumat gelmedi. teşekkülü ile esasatıru ve temin edeceAlınan malumata göre vapurcular yuvarlandı miş olmasıdır. ği menafii izah etmişlerdir. Pek ciddî ortaelçisinin Romanya'da diktatorluk idaYeni fırka ve İbrahim Tali B. kendilerine kalan hisseyi müşterekeyi Bursa 9 (Hu. Mu.) Karaköy bir alâka uyandıran Fırkanın bu kıyresi tesis edileceğine dair rivayete göre « Yeni fırka hakkında fikriniz ne paylaşmak için aralannda anlaşacaklarIzmir'de ncaklar den Bursa'ya gelmekte olan bir oto mettar rehberliği şükranla karşılanmış Daily Herald gazetesinin Bükreş muha dir? tzmir 9 (A. A.) Bir kaç gündenberî dır. Ayni zamanda Rus'lann da Türk vamobil Ahı dağından yuvarlanarak ve şimdiye kadar mürabahacılar elinde Hür Türkiye'de ergeç ikinci bir fırourlanna rağbetini temin etmek üzere adeta esir vaziyetinde bulunan müstah biri tarafından ortaya çıkanlan ve Fransız vnklar fazlaca hüküm surmektedir. Bu kanın teşekkülü çayet tabiî idi. Ve bu hükumetin müzahereti temenni edile parçalandı, şoför arabadan atlıya sillerin, bilhassa köylülerimizln tohum, gazetelerinin bir kısmı tarafından neşren gölgede hararet 35 derecedir. memlekete menafii dokunacak bir te cektir pulluk, çift hayvanatı gibi, çapa ve orak dilen haberleri tekzip etmigtir. rak kurtulmuştur. Musa şebbttstür.» M. Nermi B. in ikinci ma Kadın yüzünden kalesini neşrediyoruz Üç kişi bir kapıcıyı yaraladılar İbrahim Tali Bey Kenan B. tahkikatıjVapurcularla Seyd risefain arasında EtabliRumlaraveteşmîl edildi rilecek tazminat Asayiş ve inzibat Polis bahçesi Ziraaî kooperatıf teşkil ediliyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: