21 Ekim 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

21 Ekim 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

•21 Teşrinîevve) Camhtrrtyet ffcusahabe Belediye intihabatı Dün akşam Tîirkiye'nin her yerinde filen bitti H. Fırkasııun büyük muvaffrkiyeti Serhest Frka nerelerde rey aldı? Ankara 20 (Telefonla) îzmir, Niğde, Amasya, Aksaray Vilâyetleıile Bartın, Kasaba, Salihli, Kemalpaşa, Menemen. Akhisar, Ödemiş, Çarşamba, Elbestan. Anderin, Göksu, Olti, Tığı, Kemah, Pirimor, Refahiye, Yalvaç, Eşme, Pasinler, Nevşehir, Kaıaman, Doğanhisar belediye intihabatı bitmiş ve C. H. F. namzetler kazanmıştır. Bu suretle bu akşam Türkiye'nin her tarafında belediye intihabatı filen hitam bulmumuştur. Ordu 20 (U. Mu.) Ünye ve Fatsa belediye intihabatını H. F. kazandı Fuat Ünye ve Fatsa'da S. F. nerelerde kazandı? İzmir 20 (Son Posta) Söke ve Seferihisar'da S. F. kazanmıştır. İzmir 20 (Son Posta) İzmir merkezinde Buca ve Karantina'da S. F. kazanmıştır. ^ îzmir merkezinde Bozdoğan'da İzmir 20 (Son Posta) Bozdağan kazasında S. F. kazandı. Izmir'de H. Fırkası büyük bir ekseriyetle kazandı İzmir 20 (A.A.) Belediye intihabatı tasnif muamelâtı bitmiş, C. H. F. namzetleri kahir bir ekseriyetle intihap edilmişlerdir. Yapüan tesnif neticesinde uraumî reye iştirak edenlerin adedi 23,124 tür. Bıınlardan 14,624 ü C. H. Fırkasına ve 9.600 ü S. Fırkaya aittir. S. Fırkanın şikâyetleri İzmir 20 (Son Posta) Manisa belediye intihabından şikâyetler vardır. Halk on bin imza iîe Dahiliye Vekâletine müracaat etmiştir. Adana 20 (Hu. Mu.) Belediye riyasetlne H. F. namzet göstermemiş, buna ragmen sabık reis Turhan Cemal Bey ekseriyetle intihap edilmiştir. Muğla 20 (Hususî) Belediye intihabatı neticelendi. Cumhuriyet Halk Fırkası namzetleri ekseriyetle intihabı kazanmışlardır. Şevki... Ordu 20 (Hu. Mu.) Ordu, Ünye, Fatse Belediye Reisliklerine C. H. F. nam zetleri Rıfat, Halit, Ali Beyler intihap edilmişlerdir. .Fuat Adana belediye reisliği Serbest Fırkava atfedilen haklı ku"i'r'ardan biri de şimdiye kadar fırkafikirlerini neşredecek müs ( larının 'akil bir svete cıkarmamaları idi. 'Tahpr aîdıeımıza çöre, fırka artık s •>öTle bir gazete çıkarmağa karar verı' 'S ve bu işe de müderris İsmail Hakı'u Beyle profe«sör Ağaoğlu Ahmet Beyi •nemur etmiştir. Müderris İsmail Hakkı Bey gazete •darehanesinin Galata semtinde olmasını istiyecek kadar acemilik gösterince, iki müderris başbaşa vererek1 ınihayet gazetenin tesis ve neşri vazi1 fesini bittabi bir kâr mukabilindeŞ \kşam refiklerimizden birine havalejjj 4veya ihale ederler. ^ Bu akşam refikimizin sahipleri. henüz, müstakillen bir idarehaneye ve makineye sahip değildirler. Kendi gazetelerini ücretle başkasının matba asında bastırırlar. I Şu halde azası ve rüesası meyanındaajd «enelerdenberi eski Babıali kaldırımı » 'çiğnemiş ve bir çok gazetelere muhar'* § rir olarak yazı yazmış müderris ve^ iprofesörler bulunan yeni fırka, kenf» ı disi için müstakillen ve başlı başınal bir gazete tesis ve neşretmekten ızharı aczederse, mes'uliyetini yüklenmekte istical ettiği koskoca bir devletin idaresini nasıl başarabileceğini ve bunda ne kadar muvaffak olabileceğini artık; » Bir gazeteyi idare e i e } miynler Hevleti nasıl \ idare tdecekler? \ , rtık söylemek zamanı gelmiştir! NAUNA MIHINA Var kıyas et! Izmir H. F. nın beyannamesi famir 20 (Hnsusi) H. Fırkası intihaba tın neticelenmesi dolayisile bngün şu beyannameyi neşretti: c Resmi beyannamelerde bile yer tuttuğnğunu hayretle gördügümüz petrol ve şeker ucuzlujhı gibi basit propagandalarla rey elde etmek istiyen bir zümrenin mütemadi faaliyet ve tahrikâtına rafmen lzmir belediye intihabatı bariz bir muvaffakiyet Ue neticelendi Bizlere yeniden büyük bir aaim ve kuvvet reren ve karşı fırka azasma çok şayanı ibret bir surette daha temkinli ve fikrî bir faaliyetin lüzumunu ihtar eden bu olvi netice biıleri şükran ve iftihara garketti. C. H. Fırkasınm büyük ve tarihî hizmetlerini daha dün düşnıan işgali altında bo lunan güzel İzmirimizin milliyetei halkı çok iyi takdir eder. Zafer ve hiımetle doln tarihimizi gayet yakından bilen muhterem İzmir halkını şeker ve petrol ucuzlufcu ile ızlal etmek hiç şüphesiz bir hayal idi. Milletimirin yüksek seeiyesi ve selim aklı bu garip ve şayanı dikkat tahrikâta âlet ola fnazdı. Belediye intihabatının neticesini i lân eden reyler memleketin hakikî ruhnndan mülhem olan bu kanaatimizi kuvvetle teyit etti. Fırkamız İzmirimizin şuurlu ve vatanperver halkına en derin şükranları ifade etmekle bahtiyardırjı Muela'da Intihabat hakkındaki şikâyetler! Şurayı devlet başkâtibi ile Dahiliye Vekilinin beyanatları Yeni blediye reisleri Kırklareli'nde Ankara 20 Belediye intihabatı müKırklareli 20 (Hususî) Belediye in nasebetile Çatalca ile bir çok yerlerden tihabatı bitti. H. Fırkası kazandı. Şurayı Devlete vaki olan müracaatlar Aydm'da hakkında Şurayı Devlet başkâtibi Saffet Aydın 20 (Hu. Mu.) Germencik'te Bey şunları söylemiştir: H. Fırkası, Çine, Bozdağan'da S. Fırka « S. F. namına hareket ettiklerini kasandı. Aydın'da reylerin tasnif! devam bildiren bazı kimseler tarafmdan gönediyor. Netice yarın anlaşılacaktır. . derilmiş şikâyetler aldık. Bunlar Devlet Asaf Şurasına müracaat şeklinde değildir. Ankara belediye meclisi ilk Şurayı Devletin intihabata vaziyet etmesi için, hükumetçe yapılmış bir tahiçtimaını aktetti bize gelmesi Ankara 20 (A.A.) Şehrimiz belediye kikat olması, bu evrakın meclisi bugün ilk içtimaını aktetmiştir. meşruttur. Hükumete müracaat etmeVali ve Blediye Reisi Vekili Nevzat Bey den bize müracaat edilirse bakılmaz ve bir nutuk irat ederek azalara muvaffa bunlar da muameleye konmıyacaktır.» kiyet temenni etmiştir. Bu içtimaa beDahiliye Vekilinin beyanatı lediye azalığına intihap olnnan hanım Bu hususta Dahiliye Vekili Şükrü Kalar da iştirak etmislerdir. İçtimada ka ya Bey de demiştir ki: Giresun'da nunen intihap olunması icap eden bele« Bazı yerlerden ve kanuni yollarGiresun 20 fHususî) Belediye inti diye encümeni azalıklarına Kütükçü zadan usulü veçhile şikâyetler aldık. Bu hpbatını C. H. Fırkası namzetleri ka de HaVm, Nas.it Hakkı ve Ziya Beyler mahallerde tahkikata başlanıldı. Netice intihap edilmişlerdir. zanmıstır. Surayı Devlete bildirilecektir. Şurayı Devletin vereceği karara göre bu intihap iar ya kanunî addedilecek, yahut addedilmiyerek feshedilecek ve icap ediyorsa alâkadarlar tahtı muhakemeye alınacaktır.» Ne mantık! Muamele verpisi Abdülkadir Kema Şark halılarına li B. e göre vaziyet muafiyet verildi Bir haceri semavî Evvelki akşam şehrimiz semasında ?arip bir hâdise rüyet edilmiştir. Saat altıda garpten şarka doğru büyükçe ve parlak bir cismin kuyruk hissini veren âteşin bir iz bırakarak seyrettiği görülmüştür. Bn hususta Rasa tane müdürümüz Fatin Bey, bir muharririmize şu izahati vermiştir: « Görünen hâdise bir haceri semavidir. Bunlar arz etrafında dönmek suretile veya serseri bir halde bulunurlar ve arzın havayi nesimisine tesadüf ettikleri vakit delk ve temas dolayisile müthiş hararet hasıl ederler. Bir çokları bu suretle tahallül ederek dağılarakgaz haline münkalip olur. Büyük olanlarının arzımızın sathına saplandığı da vakidir.» Ordu kendini ziraatle besle Zeytinyağı torbaları da gümmeli imiş. Hükumet takibata rük resminden istisna başladı edilmiştir Artana 20 (Hu. Mu.) Abdülkadir Eerrvali Bey, kulüp ittihaz ettiği binada toşkil ettiği fırkanın azasını toDİıvarak memurların bütçeye ağır yük olduğunu, ordunun ziraat vesair suretlerle kendi sini besliyebüeceğini,. bütcenin ağır olup hafifletmenin imkânı bulunduğunu, şimendifer siyasetine nihayet verilmesini her gün muntazaman söylemektedir. Hükumet, Abdülkadir Kemaii Bey hakkında, bazı sözlerinden dolayı kanunî takibat yapmaktadır. Ankara 20 (Telefonla) Acem, Kafkas, Buhara, Semerkant, Efganistan, Bulücistan ve saire cinsleri hahlardan hem ithal, hem ihracında muamele vergisi almmaması, gümrük tenzilâtından da istifade ettirilmesi Maliye Vekâletin ce gtimrüklere tamim olunmuştur. Memleketimizde pek az yapılan zeytin yağ torbalarınm gümrük resminden muafiyeti Maliye Vekâleti tarafmdan gümrüklere tamim edilmiştir. Ankara 20 (Telefonla ) Maliye Vekâleti vergilerde tadilâtı hazırlıyacak komisyonla. Düyunu umumive komisyonunu teşkil etmiştir. Bu komisyonlar 23 eiine kadar faalivete ?ec<*reklerdir. tktisat Vekâleti stok mallar Tadilât ve Düyunuumumiye için teşebbüste bulunacak Ankara 20 (Telefonla) İktisat Vekomisyonları kâleti bütün ihraç iskelelerinde bekliyen MUHACiR Yazan: FAZL1 NECtP Yarım lira mı vereceksin Efendi?.. Arabacı bu sözleri küstah ve müstehzi bir tavırla söylemişti. Haşim bu hale hayretle bakıyordıı. Arabacı: İki lirayı almadan bir tarafa gitmem... Diye baçırıvordu. Hâdiseyi mahalleliye duyurarak Efendileri utandıracaffinı ümit ediyordu. Arabacı bağırdıkça Seyfi daha yüksekten baçırarak küfürlerle herifi tahkir ediyordu. Nihayet: Yarım liradan beş para fazla alamazsın. Tarife yarım liradır. Şimdi içerden yarım lira yollarım.. Diyerek önce Haşim'i sevketti, sonra kendisi de kapıdan içeri girdi. Kapıyı kapamağa hazırlarnrken, arabacı hiddetten kudurmuş gibi hücıım ei M'LLÎ ROMAN: 37 Başvekil nezdinde stok mallarunızın cins ve miktarını sormuştur. Vekâlet bunları fiatlarile beraAnkara 20 (Telefonla) Maliye Veber Avrupa'daki ticaret müesseselerimize kili Saracoğlu Şükrü Bey Başvekil İsmet bildirerek cihan piyasalarına arzedecek Pş. Hz. ni ziyaretle bir saat kadar gödir. Bunula beraber işlerimi tesviye lemekteyim.» tir. rüştü. Nazik hakikî bir anne şefkatile seviyor, olmalarından, onlan görmeğe, sevmeğe ti. İçeri konmuş olan elçantasını kaptı yordu. bakıyordu. Ev içinde Haşim'e en munis muktedir olamadığmdan şüphesiz büyük ve: * * * gelen ablası Nazik'le bu yavrulardı, yal teessörler, tehassurier çekiyordu. Önce iki lirayı verir sonra çantayı Hakikat karşısında Haşim mes'eleyi tamik edince hayreti alırsınız... Paranız yoksa arabaya binnız onları cinayetten bihaber ve masum artıyordn. Ali'nin cinayeti şayi olmaHaşim kardeşinin arabacı ile dövüştü görüyordu. meyin, diye bağırdı.. Herif ince uzun boylu bir külhanbeyi ğfünü görünce acı bir istikrah hissi duyŞimdi her gün nezarete uğrıyarak me mıştı. O günler gazeteler, müheyyiç harp idi. Badaşmaktan, hoşrusmaktan çekin du. İçeri girdikleri vakit kendisini kar muriyet takip ediyordu. Talii yardım hâdisatı ile pek meşgul olduğu için bu mediçi anla^ılıyordu. Gözlerini hiddet şılıyan babasının soğuk ve lâkayt tavır etti. Güç gördüğü bu emel kolaylıkla cinayet çabuk unudulmuş, kurcalanmamıştı. Hiç bir iz bulunamayınca, hükubürümüstü. Bu kısa boylu topaç Seyfi' ları, annesinin lüzumsuz göz yaşları dö husul buldu. nin ne müthis bir kuvvet ve cesareti ol kerek muhabbet namına gösterdiği teAlmanya'dan gelen ticaret ve sanayi met takibatı bıraktı. inçunu takdir edemiyordu. Seyfi soka lâşlar, Nazik'in bir yabancı görmüş gibi nezareti talebesi arasmda tahsilini.ikAile, Seyfi'nin tavsiyesi üzerine ses çı»a fırladı, herifi ensesinden yakaladı. hicap ve tereddütleri bütün hayalâtınm mal etmiş ve diploma almış bir kaç tale karmamış, mes'ele tamamiyle unudulSırtına ve suratma övle seri ve şiddetli birden sukutuna sebep oldu. beden biri de Haşmi idi. Nezaret bu ka muştu. Esasen hakikat anlaşılmış, Ali silleler indiriyordu ki arabacı şaşırdı. Burada yabancı bir muhite düşmüş dar azim fedakârlıklarının bu bir kaç tutnlmnş bile olsa kanunen mnaftı... Seyfi'nin hiddetten kan bürüyen gözleri gibi sadelikten, samimiyetten mahrum semeresini ehemmiyetle karşıladı. Ha Bu halde niçin saklanıyordu? açjlmıştı. Çantayı onun elinden kurta bir gariplik hissetti. Hele Seyfi'nin kenŞimdi Haşim bir emel takip ediyordu: şim'i sanayi mektebinde münhal olan rarak eve girerken: disine karşı gösterdiği teklifsiz kabalık bir muallimliğe tayin etti. Eniştesinl bulmak, ona bu hakikatlan Dünkü yarım pabuçlu kopııklar bu 'ar ruhunu sıktı. Böyle ümidin fevkinde, seri bir mu anlatarak zavallıyı çocuklanna kavuşAile içinde en sevdiği ablası Safîye'nin vaffakiyet hasıl olunca Haşim kendinln turmak... »ün efendilere kafa tutuyorlar... Halkı Bu emelini aileye de açtı. Yusuf Hoca soydukca şımarıyorlar, herkes sizden kirli ve kanlı hâdiseler içinde kaybol bn parlak mevkie çıkmasına sebep olan korkacak zannedivorsunuz. . Hele sesini ması, en ziyade hürmet ve takdir ettiği eniştesi Ali'yi ciddî surette düşünmeğe Haşim'in fikrini doğru buldu. Evet, Safiş'in duçar olduğu akıbet çıkar... Daha bir kere köpek gibi kafanı enişte^inin elim hislerle uzaklaşması bu başladı. muhitte girdap gibi derin ve korkunç fena amelinin cezasıdır... Kadere mütaZevç sıfatile bn cinayeti yapan, intiezerim... Meret!... uçurumlar yapmıştı. kam alan zavalü adam, baba sıfatile vaat lâzımdır.. Dedi. İçeri girdi ve şiddetle kapıyı kapadı. Ali meydana çıkar ve eve gelirse aileKurdali'nin oğlu İkbal on. kızı Emine kim bilir ne kadar muztariptü... Ali Arabaeı saşkın şaşkın bakıyor ses çınin gene bolluğa, refaha kavuşacağmı karamıvnrdu. Şimdi arabanın etrafında vedi yaşlarında çocuklardı. Her ikisi an hassas ve sefik idi, şimdi çocuklarının tahmln ederek bu hükümleri veriyordu. yetiml, anadan, babadan mahrum, yetim kalmış dolaşıyor, içerden gelecek parayı bekli nelerine benziyorlardı. Bu iki Yunus Nadi B.. geçenlerde «Mektep fa tertibinde göz önüne getirilmiş midir? fciası» başhğile yazdığı makalede, Gala Başka memleketlerde Dariilfünundur Neden ? tasaray lisesl talebesinden Fahri Efendi ki kendini ve kendine getiren yolları taİstanbul Belediye intihabatında nin intiharmı ele alarak mektepçiliğimiz dil ve ıslah eder. Bizde böyle değildir; ve maarifçiliğimiz hakkında tenkitler programlar, mtitehassıs addedilen ve 300,000 kişinin rey vermeğe hakkı de bulunuvor. «Mektepçilik ve maarlf tedriste tecrübesi geçen muallimlere olduğu halde neticede intihabata çilik» tamim ifade eden tabirlerdendir. yaptınlır, tadil ettirilir. Bu da bizim bu iştirak edenler, 50,000 kişiye bile Galatasaray tenkit olunuyor; fakat bu günkü Darülfünunumuzun vaziyetine baliğ olmamış, 48,747 de kalmıç. vesile ile bütün maarifimizin acınacak göre adeta zarurî görülür. Muhtelif dersbir halde bulunduğu anlatılıyor. ler arasındaki irtibat ve insicam, kâfi Bu suretle 250,746 müntahabın rey Hakikaten, Yunus Nadi B. İn dediği gi bir pedagogik salâhiyetle temin edilmez. sandıklarının semtine uğramamış bl «mektepçiliğimiz ve maarifçiliğimiz Binaenaleyh maarifimizin, sistem iti olduğu anlaşılmış oluyor. bir facia> mıdır? Eğer böyle lse, memle barile, çok su götüren yerleri olduğunRefiklerimizden biri, bu istin • ket için çok. pek çok elim bir hâdisedir. da şüphe yoktur. kâfın esbabını şöyle, biraz araştırOnun için mes'eleyi mümkün olduğu İmtihan ve smıf terfii mes'elesi de mı* ... kadar objektif bir tarzda tetklk etmek gözden geçlrilmeğe değer. Orta mekteptstanbul halkının ekseriyetine lâzımdır. lerle liselerin birinci ve ikinci senelerinEvvelâ maarif sistemimize bakalım: de, büdiğimiz manada, imtihan yoktur; rey verdirmiyen sebeplerden biri, Malumdur ki maarif sistemile Devletin muallimler sene içinde iki tahrirl yok sandık başlannda, gürültüler, naüidare sistemi arasmda pek sıkı bir rabı lama yaparlar; bunlarda verdikleri not nazaalar olduğuna dair yapılan ta vardır. Rejimi değiştiren prensipler, Iarla, sene sonunda verdikleri kanaat maarif sistemini de değiştirir. Mutlakl notlannın vasatisi terfie müsait ise, ta neşriyattır. Gazeteler, kendi renk yet devrindeki idadiler, meşrutiyette lebe sınıf geçer; değilse döner. Yalnız lerine göre, bu veya şu fırkaya sultanî. Cumhuriyette lise oldu. Sulta üçüncü senelerdedir ki mümeyyizler hu mensup bazı kabadayıların rey venilerle liseler arasmda az çok fark ol zurunda imtihan vardır; adına «mezu renlere tecavüz ettiklerini yaza yaduğu inkâr olunamaz. Sultanilerin Fran niyet imtihanı bakalorya> derler. Bun za, bir kısım halkı sandık başına sızca da okutulan ilk kısımlan ve orta da dersler, gurup halinde sorulmak icap kısmm bir senesi kaldırılmıştır, Fran eder; taki talebenin üç sene zarfındaki gitmekten korkuttular. Fakat asıl sız'lann Ecole primaire supârieitre ne ben kazancını takdir mümkün olsun. Bu, sebep, halkın lâkaydisidir. zettlen liva idadileri orta mektep haline nazariyeten böyledir. Şehir Meclisinin sehir işlerini dükonulmuştur. Bu bakalorya tarzı hakkında söylene zeltebileceğine, gaüba kimsenin itatbikındaki Lise ilk kısımlarının kaldınlması, ilk cek çok söz vardır; hele mekteplerde yapüan koskoca bir tadil mahzurlardan bazılan yüz kızartacak nandığı yok ki 250,000 müntahap rey sandıklarının semtine bile uğden ileri geldi. Halkçılık umdesi, tek derecededir! Sınıf terfiinde muallimin takdirine ramadı. Her şeyden evvel, bu inanmektep tarzını; milliyetçilik, İlk mekteplerden ecnebi lisanınm kaldınlması yer verilmiş olması bir cüıetçe iyidir; mamaz'ığa ve bu care nı istiyordu. Bunlara bir de terbiyevl ve çünkü talebesini en iyi tanıması lâzım bulmalı! tedrisî noktai nazarlardakl yenilik ilâve gelen, muallimdir; fakat muallim var, edilince, tahsil senelerlnln on İki ve on muallimcik var; ve haksızlıklan tamire üçten on bire indirilmesinin sebebi anla mahsus nizamname maddeleri, tatbik İçin kuvvetll bir adalet hissine istinat şılır. Maarif sistemimizde yapılan bu değl edemezse, hakkın teeyyüdü imkânsız şiklik uzun mülâhazalann, terbiyevî ve kalır. En iyi bir muallim bile, bir smıfta satedrisî tecrübelerin verdiği bir netice kırktan yetmlşe kadar varan talemiydi? Bizde, bu gibi işlerde, en çok ümî salâhiyeti halz olanlann mütaleala beyi, hakMle takdire zaman ve imkân rından ziyade, Devlet nüfuz ve Inıdre bulamar. Kendi inansa da, kanaatinin tine sahip şahsl fiklrlerln müesslr ol selâmetine biz Inanmamakta haklıyız. Sonra da bazı muallimler içtihatlanna duğunu unutmamalıyız. Harpten sonra, her yerde olduğu gibi, çok bağhdırlar! bizde de hayat değiştl; iktisadî hâdiseler, En çok olarak ta mekteplerde müdürFransa'nın Avrupa'da bulunan çok daha fazla ehemmiyet aldı. Bir ma lere verilen en küçük salâhiyetlerin bile, ataşe komersiyallerini teftişe çıkan arif sistemlnin tadillnde, yalnız rejimin merkezden istlzanı istilzam edecek bir Fransız Ticaret Nazırı M. Flanden tahavvülü âmil olmakla kalmaz; mem halde olduğunu söylemeliyim. Merkezibugün Köstence'den sehrimize geleleketin varlıgına taalluk eden bilhassa yetçilik ruhu, mektep idaresinde kat'iktisadî âmiller de göa önünde bulun iyyen terviç edilmemek lâzundır; fakat cektir. M. Flânden Vilâyet erkân ve durulur. merkezin müdüre itimadı yoksa? şehrimiz Fransız sefareti ve kolonisi İlk mektepte ilk tadil 1926 programile Garbe tevfikan talebeye verilen ser tarafmdan Galata rıhtımında istik yapılmıştır; fakat 1927 tadilldlr ki llmî bestl, ne garpteki usullere ne de garp |rjal edilecektir. bir esasa istinat eder. İlk mektep siste taki müeyyidelere istinat etmez. LiseFransız Nazırı yarın sefir mi itibarile, terbiye llmlnin en yeni mü lerde ve mekteplerde talebenin terbiyesi, ont d o talealarına tevafuk ettiğimizde şüphe idare ve talim heyetlerUün elinde d e j ^ Şambron LenaDlarıle bir yok. En ilmî hatvemiz, bence, budur. ğildir; onlar, sadece mektep talimatna likte Ankara'ya giderek Ticaret VeOrta mekteplere gelince: Bunlarda ya mesine mugayir hallerin mürakabesile kilimiz Mustafa Şeref Bey ve bazı pılan tadil, sene adedi itibarile bir ta iktifa ederler. hükumet ricaH ile şrörüşecektîr. sarruf temin etmek maksadmdan başka Hele Oalatasaray, gibi 1400, İstanbul bir esas göstermiyor. Bunlardakl gaye, lisesi gibi 1800 derecesinde talebesi bu M. Flanden Belgrat'tan geçerken Bükreş 20 (A.A.) Fransa Ti bize nazaran, nedir? Senelerde tasarrui lunan mekteplerde terbiye, tamamile ederken, programlarda da, tecrübl pe tesadüfün lutfuna bırakıhnak zaruridir. caret Nazırı M. Flandep Kral Karol dagojinin son mütalealanna göre ta İnzibat mecllsleri, tart cezaları, imtihan tarafmdan Sinaya köşkünde kabu! diller yapmak icap etmez mi? Dimağın müeyyideleri menii bir inzibaün müemedilmiştir. yüklülüğü surmenage intellectuel, yaptığı, minldirler. tesirler itibarile, nazarı dikkate alınŞlmdl bu şartlar altında, mektepçiliği Bursa'da S. Fırka teşkilâtı mış mıdır? Nihayet orta tahsilin rand mizin ve maarifçillğimizln bir facia olup Bursa muhabirimiz yazıyor: manı ne ile ölçülerek programı tesblt S. C. F. nın Bursa teşkilâtına memur olmadığını anlamak mümkündur. İhtiedilmlştir? Memleketin vaziyet ve ihüyaçlara maddeten en doğru tatmini ve Bursa meb'usu Senih Bey: Ankara'dan yacile münasebeti aranmış mıdır? Orta şehrimize gelerek Fırka islerile meşgul mektep muallimlerinin ihzar ve tedariki remezsek, zarurî neticelerine katlanma olmaça başlamıştır. S. F. İznik kasabasisteminde takip olunan yolun da tadili lryız. Bütün maarif sisteminde esaslı bir sında da bir şube tesis etmiştir. İznik lâzım değil midir? Darülfünunumuzda tadil yapmak isteniyorsa, işe Darülfü Ocak azaları şunlardır: yapılmış olması icap eden, asrm istll nundan başlamalıdır. vekili MolKÂZ1M NAMİ la Kayıkçı Hafız Rüstü: DavaHacı İsanm zam ettiğl, ıslahlar, lise programlannın Mnstafa. Molla Mehmet. Ömer, Boşnak Şaban. Ali Ffenin İsmail, dava vekili Hayri, dava vekili Veli Beyler... Ankara 20 (Telefonla ) GizU cemiyet S. F. tarafmdan burada neşredilmekte Yeni Paris büyük elçi«i Münir B., yapmakla maznon Şeyh Said'in oğlu olan (S. C.) gazetesinin tab'ı için bir redün sabah ekspresle şehrimize gel Salâhattin'in muhakemesi safahatı intaç tatif makine satın alınması takarrür miş ve Haydarpaşa'dan Usküdar' edilmiştir. Maznunun pasaport, nüfus etmiştir. Fırka teşküâtına memur meb'daki akrabasmın ikametgâhına git kâğıdı, Hınıs'taki nüfus kaydı resmi ara us Senih Bey bu iş ile alâkadar olmağa miştir. Münir Bey, ansızın geldiği sında mübayenet görüldüğünden Tıbbı başlamıştır. Adlide yaşı takdir edilmiş ve 25 yaşınMtısa için ancak bazı ehibbası tarafmdan da olduğu anlaşılmıştır. Gelecek celsede istikbal edilebilmiştir. Ağırceza mahkemesi müddeiumuminin Paris sefirimiz, kendisile görü iddiasile maznunların müdafaasını dinşen muharririmize şu beyanatta bu Uyecektir. Muddeiumumiliğin Salâhat( Birinci sahifeden maba.it ) tin hakkında idam cezası isüyeceği anyeti mucip olmamakla beraber mes' lunmuştur: laşümaktadır. elenin umumileştirilerek bütün Türk « Paris büyük elçilişine tayîn matbuatma teşmil edilmemesi lâzım edilmem dolayisile, Ankara'da HiGümrük kimyahanesi geldiğini ve İstanbul gazetelerinden yalAnkara 20 (Telefonla) Türkiye güm nız ikisinin bir müddettenberi akalliyetmatnamemi alarak yeni mahalli memuriyetime gitmek üzere İstan rük kimyahaneleri talimatnamesi Heye ler mes'elesile meşgul olduklarını söyti Vekllede tasdik edilmiştir. lemiştir. bul'a döndüm. Türkiye Fransa müYunan Hariciye Nazırı. Türk Yunan nasebatı iyidir, arada bir mes'ele Hariciyede münasebatmın pek dostane devam etyoktur. Ben de, bu dostane müna Ankara 20 (Telefonla) Yunan sefiri olduğunu sureti kat'iyyede temin sebatın takviyesine ve hüsnü ida bugün Hariciye Vekilin! ziyaretle goruş , e d e r e k Başvekilin yakmda muhakkak olarak Ankara'yı ziyaret edeceğini ve bamesine çalışacağım. İstanbul'da ba müştür. zı Türk gazetecilerinin Yunan aleyhtan zı hususî işlerim var. Bunun için bu ederek bir hafta sonra ekspresle neşriyatından tevellüt eden endişelerin rada kaç gün kalacağım belli değil Paris'e hareket edeceğimi ümit ey de kendiliğinden zail olacağını beyan etmiştir. Fransa Ticaret naz ırı b u g ü n İstanbul'a geliyor Münir Bey dün geldi Şeyh Said'in oğlu M. Venizelos Karısı Zehra Hanımm nazarında Efendiden daha eyi düşünen, daha akıllı adam olmadığı için o da bu fikri tasvip etti. Yalnız Seyfi: Kurdali'nin gizlendiği deliği mümkün değil keşfedemiyeceksin... Ben de çok uğraştım, hiç bir haber alamadım... Diyordu. Haşim kardeşinin sözlerine ehemmiyet vermedi. Her ay para alınan bankaya mensup olduğu ticaret nezaretinden bir tavsiye ile müracaat etti. Havalenin nereden, ve kimin tarafmdan gönderildiğini anlamağa çalıştı. Havalename İzmir*den gelmişti. Banka idaresi bir lutuf olarak İzmir şubesinden sordu, fakat şubece, havaleyi veren kim olduğu billnmiyordu. Haşim, Almanya'da gazetelerde gördüğü ilân usulüne müracaatı düşündü. İstanbul ve İzmir gazetelerine beşer defa basılmak üzere bir ilân verdi. Bu tedbirden de faide hasıl olmadı. Haşim aylarca boşboşuna ümitlerle bekledi. Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: