16 Kasım 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

16 Kasım 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Teşrini^ni 193( Camhuriyet SON TEfcGRARLÂR İrtişa rezaleti Tahkikat dosyalan Mecliste değil Gazi Hz. Ankara 15 (Telefonla) Gazi Hz. nin yarın buradan hare jketleri şüphelidir. Bir kaç güı seyahatin teahhur ettiği anlası jlıyor. Kendilerinin ilk merhalej olarak Kayseri'yi teşrifleri, ora| dan Sıvas Amasya Samsun| yolunu ihtiyar buyurmalan kuvjvetle memuldür. Ankara 15 (Telefonla) Bazı gazeteler birisinin mütaleasına at fen eski Adliye Vekilinln Barut İnhisarındaki irtişaya ait dosyalan tetkik için Meclis teşkilâtı esasiye encümeni riyasetine geldiğini yazmışlardı. Tahkikatıma göre bu işaat yalandır. İrtişaya ait tahkikat dosyalan, bazı maliye memurlannın alâkası ve haklarında tahkikat icabı münasebetile Maliye Vekâletinde tetkik edilmektedir. Memurlar hakkmda lüzumu muhakeme kararı verilirse evrakın Şu Sofya 15 (A.A.) Dün mecliste sosyalist rayı Devlete verilmesi tabiidir. An lideri M. Pastnkof, Kral ile İtalyan Prencak bazı yiiksek makamlı zevatın sesi arasında aktolunan izdivaç neticesinismi de bu meyanda karıştığmdan de Bulgaristan'ın baricî siyasetinde bir değişiklik olup olmıyacağını sormuş ve Italya icap ederse dosyalar Meclise alına sefirinin Bulgar faşistleri önünde Bulga caktır. Bugün evrakın Mecliste de ristan'ın ancak faşistlik ile kurtulabileceğil Maliye Vekâletinde olduğu mu ğine dair bazı gazetelerde intişar eden haberlere hukumetin nazarı dikkatini celbethakkaktır. Silâh kaçakçılığı Kolordu da bu İşi tahkik ediyor Teşkil edilen bir hey'eti tahkikiye yeni bir kaçakçılığı tahkik ediyor c Vergiler hakkında anket Marangozlar fabrika işletemiyecek halde.. J HEM Ya asrî olsaydı Geçen gün, bizim gazetede bir mubmkeı tafsilâtı vardı. Çolak Ömer isminde bir 8 bıkalı hâkimlerin buzurunda cürmüni 1 esbabı mucibesini şu suretle izah ediyord « Açım, iş bulamıyorum, kışı rahat g çirmek için hapisaneye girmek istiyoruı Bunun için hırsızlık yaptım.» Çolak Omer, kolayca yakalanıp çsbua hapisaneye girebilmek için polis karmtu» lundan palto calmıştı. Bizim zavallı Vartan Efendinin bir gül Ink mahbes hayatına nazaran, umumî ht pisane, kendisine çok dostluk gösteren 1 ikram eden meydancüarın nezaketine raj men, pek hoş bir yer değiltniş; hele paci ohnıyanlar için... Hapisanemizin; yiyeee içecek, yatacak ve ısınacak noktasından 94 fakir ve züğurt bir yer olduğunu, bilhasi Avrupa ve Amerika'daki emsaline nazara hayli berbat bir yer olduğunu tahmin e mek güç değildir. Öyle olduğu halde a işsiz ve yatacak yeri olmıyan bir sabıka kışı hapisanede geçirmek için curum A ediyor. Demek ki bizim hapisaneyi, kıçı yangm yerlerindeki mahzenlere nazaraı cennet gibi telâkki edenler var. Bu vaziyet karşısında düşünüyorum: 1 bizim umumî hapisane, Avrupa ve Amer ka'dakiler gibi, karyolalı hficreleri, büyfl iahceleri, muntazam yemekâneleri, Jlm nastik salonlan, muhtelif imalâtaneteı musiki, konferans ve tiyatro salonlan, bı sit, fakat mugaddi yemekleri ile müken mel ve asrî bir mahbes olsaydı. kı? geldi m muhakkak, bütün karakollardaki paltola Çolak Ömer gibi, palto hırsızlan ve profeı yonel hapisane âşıklarmın şerrine ugrard Çolak Ömer'in vaziyeti gösteriyor ki ba: işlerde istical etmek doyru değildir. Hapl sanelerdeM mücrimlerin hayatı, şehir 1 kasabalardald fakir halkın hayatmdan dı ha rahat ve daha müreffeh olursa Çola Ömer'lerin çoğalmasına yardun etmi; olu ruz. Hürriyetin zevki, hiç bir şeye değisUml yecek kadar büyük olmakla beraber anlaşı lıyor ki halkın bütün tabakalarmm refal temin edilmedikçe hapisaneleri asrileştir mek doğru olmıyacak! Bulgaristan'da Kralın izdivacı ve haricî siyaset Ankara 15 (Telefonla) Ceza kanunu tadil komisyonu müstemir bir faaliyetle vazifesine devam e diyor. Şimdiye kadar ceza kanu nunun yarısı tetkik edilmiştir. Tetkikat kanunda mevcut tercüme yanIısları etrafında ve hâkimlerin iç tihadatını takviye esasatı dahilin de cereyan ediyor. Ceza kanıınu tadilâtı Ankara 15 (Telefonla) H. F. teşkimaçları lât heyetinin intihap ettiği heyetler bazı kupası yerlerde münferit, bazı yerlerde, müçte İzmir 14 İzmir Hilâliahmer maçlarında Göztepe ve Altınordu takımlan mian fırka müfettişi salâhiyetini haiz alip geldiler. Altınrodu çok kuvvetli oy olarak faaliyete gefecekler ve mahallî nadı ve Karşıyaka takımını mağlup ettl. teşkilâtı tesis ve takviye edeceklerdir. Adana intihabatı hakkındaki İstanbul ve İzmir heyetlerinin yarınşikâyetlerin gülünç neticesi dan sonra hareketleri muhteriıeldir. H. Fırkası teşkilât hey'eti miştir. Bu suale cevap veren Basvekil M. LJyapçef, gaıetelerin bu haberlertni tekzip için Italya sefirinin kendisine mezunlyet vermiş olduğnnu söylemiş, mes'elenin esasuıa gelince Bulgar kanunu esasisine riayet edileceğini beyan etmiştir. Bulgaristan'ın haricî siyasetinde bir tabavvul olup olmıyacağı mes'elesine cevap veren Başvekil, bu siyasetin gerek takip olunan gaye, gerekse istimal olunan vasıtalar itibarile sulh ve muahedeler siyaseti olduğuna, ileride de sulh ve muahedeler siyaseti olarak kalacağinı teyit etmiştir. îzmir'de Hilâliahmer kupası Zeynel Besim Bey meydanda yok! fzmir 14 İstanbul'dan Hiz met'e çekilen telgrafı kendinin nöiMİArrliöi tahakkuk ettikten spnra Zeynel Besım B. meydandan gaybolmuştur. Evinde ve matbaada arıyan gazeteciler kendisini bulamamışlardır. Adana 15 (Hu. Mu.) 10 bin bnzalı mazbata hakkında polisçe yapdan tahkikat çok gülünç bir netice vermiştir. Mazbatayı imzahyanlaruı ancak üç dört yüz kişi oldu&u tabakkuk etmiştir. Mutebaki imzalar mevhum şahıslara aittir. İmzaları mevzu bir ok kimseler de imzalamadıklaruu söyle diklerinden bu gülünç netice fcarşısında mazbatayı tanzim edenler telâşa düşmüşlerdir. Belediye reisinin intîhabı tasdikı âliw iktiran »Tİediri fiahilive Vekâletince bildirilmiştir. Berne 14 (A.A.) Türkiye elçisi itimatnamesini takdim etmiştir. Bern sefirîmiz S. F. gazete çıkarmaktan vaz geçti Ankara 15 (Telefonla) Fethi B., fırkasının çıkaracağı gazeteyi neşretmekten vaz geçtiğini telgrafla Istanbul'a bildir miştir. Changhai 14 (A.A.) Ingiüz kadrn t a y yarecisi Mistress Cictor Bruce, Tokyo'ya gitmek uzere buraya gelmiştir. Bir kadtn tayyarecinin seyahati Atina 15 (Hasusî) Salâhlyettar mehafilin tahminine göre Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey Ro ma'dan geçerek Cenevre'den avdet ederken bir iki gün Atina'da tevakkuf edecektir. Tevfik Rüştü Bey Yunan Ankara'da temsiller Ankara 15 (Telefonla) Komedi Fran hiikumetinin misafiri olacaktır. Bununsez artistlerinden Mm. Piyera yakında An la beraber Tevfik Rüştü Beyin bu zi kara'ya gelerek Turkocağı sahnesinde tem yareti M. Venizelos ve M. Mihalâkopn • siller verecektir. los'un Ankara'ya vaki olan ziyaretlerini Menil bayrağt davast iade mahiyetinde değildir. Ankara 15 (Telefanla) Nafia Vekili /ekâi B. balkm şikâyetlerine fazla ebem miyet vermekte ve bizzat meşgul olmaktadır. Vekil B. bu maksatla bususî bir ko misyon teşkil etmiştir. Adana 15 (Hn. Mu ) İki gazete ara sında tahaddüs eden Fransız bayrağı hakkındaki dava ayın yirmisinde ruyet eBurget 14 (A.A.) Bordeaux'dan gelen dilecektir. G38 Alman tayyaresi buraya gelmiş olup pazartesi gunu Dessau'va gidecektir. Nafia'da şikâyet komisyonu teşkil ediliyor Tevfik Rüştü Bey Atina'ya ugrıyacak G 38 tayyaresinin seyahati Do X tayyaresinin seyahati Matbuat kanunu Ankara 15 (Akşam) Hükumet matbuat kanununun zemmü kadehi mutazammm neşriyatta verilen hapis cezası yerine (5000) liraya kadar para cezası koymak suretile tadili için bir proje hazırlamaktadır. «CUMHURİYET» Calsbot 14 (A.A.) İngfltere sahillerinde gayet hafif bir rüzgâr esmekte olduğu ve 12 mîlden fazla bir mesafenin Manş denizi üzerinde rüyeti kabil bulunduğu bildiril mektedir. Do X tayyaresi sular üzerinde ilerlemeğe başlamıştır. Yakında yola çıkacak olan Do X in üstünde 20 tayyare bir daire teşkil etmek üzere uçmaktadırlar. Üçüncü Kolordu Kumandanlığı Dolmabahçe'deki aktarma ambarmın teessüsünden bu ana kadar gümrükten geçirdiği eşyayi askeriyenin bir listesinin çıkarılmasını İstanbul gümrükleri başmüdiriyetine tebliğ etmiştir. Gümrük idaresi muhtelif tarihlerde memleketi mize ithal edilen bu kabil eşyanın cins ve ve nevilerini tesbite ve beyannamelerini tetkika başlamıştır. Son defa vaki olan silâh kaçakçılığı mes'elesine kemali ehemmiyetle vazıyet eden kumandanlık derhal bir hey'eti tahkikiye teşkil etmiş ve aktarma am barında memur Ali Rıza Beyin kendi mühür ve imzasile ve resml antetli bir beyanname ile silâh kaçakçılıgına ctir'et ettiği hakkındaki iddiaların tahkikini emretmiştir. Hey'eti tahkikiye muhte lif mahallerde yaptığı mtitenevvi ka çak silâhlar elde etmekte ve bunlan peyderpey gümrüğe tevdl ve teslim etmektedir. Bu teslim edilen kaçak silâhlar İki bine yakındır. Şimdiye kadar olan bütün takibat Kolordu tarafmdan yapılmış ve mey Anketimize cevap verenlerden intibalar: dana çıkarılmıştır. Diğer taraftan ad liye de mes'ele ile kemali ehemmiyetle (1) Marangozlar Cemiyeti Kâtibi umumisi, meşgul olmaktadır. (2)Mahallebici Kadri ve Raşit uatalar, (3) Tokath lokantastsahibi Aram Efendi, Kolordunun tahkikatı; yalnız bu za(4) Lakerdacı Teğnos EfendL. mana kadar ithal edilen silâhlara değil; Vergiler hakkında yaptığımn anket 1Kazanç vergisi verilebilir ve şimdiki bütün eşyaya teşmil edllecektir. le tüccar ve halkımız şayanı takdir bir gibi iki şekilde almması muvafıktır. alâka göstermektedir. Bu arada hald Yalnız temyiz itirazlarınm tetkiki çok kati söylemekten korkan bazı kJmselere uzun sürüyor. Mütemadiyen peşi sıra tesadüf ettik ki dertleri ve zararları koşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Ba pek büyük olduğu halde kendisine ber n kimseler defterin kalkmasını istemihangi bir taraftan zarar gelmesi endi yorlar. Bizde bunu istiyenler de vardn". şesile aman ismimizi yazmayınu diye Defter usulünün kalkmasını istemiyen( Ba§ makaleden mabait )' bir Sadık Bey hatırüyoruz Id çok vatan sıkı, sıkı ricada bulunmaktadırlar. Hal ler maktuan kazanç vergisi almdığı perver bir adam olmak üzere marnf idi, buki Camhuriyet devrinde yalnız gaze takdirde o sene kazanmamış. ise gene fakat günün birinde Paris'ten Rns Çar'ı teler değil bükumet memurlan da hal vergi vermek mecburiyetinde kalacakna telgraf göndererek Türkiye'yi kın haklı şikâyetlerini dinlemek ve ona lardır. HalbuM defterlerinde kftr yoksa Rusya'ya peşkeş çekmek alçaklığuu gös çare bulmak mecburiyetindedir. ba vergi almmaz. Binaenaleyh biz ta terdi. Sait Molla papas Frou'non şer mamile defterin kalkmasma da taraf Marangozların derdi biiyük aleti ohnnştu. Osmanlı Padişahı Sultan Marangozlar Cemiyeti kâtibi umu tar değiliz. Şikâyet ettiğimiz işlerden Vahidettin Türk'ler aleyhine düşmanlar misi Fuat Bey şunlan söylemiştir: biri de oktruvadn*. tmalâtm metre muIa mnkavele yapmıştı... c Bizim en büyük derdimiz mua rabbaı üzerinden 45 kuruş alınıyor. Bu Denllebilir ki bunlar hep tarihte rolu mele vergisindendir. Bu yüzden son miktar çok olduğundan son talimat bitmiş bir imparatorluğun can çekişme zamanlarda teessüs etmiş olan makine namede tenzil edildi. Fakat maalesef zamanlarına ait son hezeyanları idi. talimatname mevkil tatbika konuhnaİmparatorluk tasfiye olundu, ve bu me ile müteharrik fabrikalar günden güne dı.» yanda Turk milleti haricî ve dahilî duş kapanarak el ile iptidai bir tarzda ça manlanna karşı muvaffak ve gaüo bir bşmağı tercih etmektedirler. Zira ipti 60 karusluk rakt nastl ve kaça cidal ile tarihte kendisine yepyeni bir dai tarzda çalışanlardan bu vergl alınsatdıyor? mevki yaptı. Artık imparatorluğun mü mamaktadır. Kullandığımız mevaddın Tokatlı müesseseleri sahibi M. Aram tareke zamanlarına kadar uzanan son ekserisi harlçten geliyor. Hükumet bunşu izahatı vermektedir. Bizim için haizi demlerindeki bu hezeyanlar da tarihe lar girerken lâzım gelen muamele ver karıştı. Şimdi ortada yalnız kendi mu gisi alıyor. Sonra biz burada onlan ehemmiyet olan içU dolayısile istihlâk kadderatına hâkim bir millet vardır. mamul bir hale ifrağ ettiğimiz zaman vergsidir. Yemek ve pasta kısmı fazla Bu millet zaferle intaç ettiği istiklâl ci bizden gene yüzde altı vergi alıyor. Bu bir kâr temin etmez. dali harikasına başka milleti erin ancak gün yaptığunız şeylerden ancak yüzde İnhisardan evvel 60 kuruşa satılan asırlarla müddette yapabildiği inkdâpla 15 kazanabiliyoruz. Bunun yüzde altı ayni mal rakı bugün 300 kuruşadır. İçn üç beş seneye sığdırmak gibi başka bü sını muamele vergisine, yüzde dokuzunu ki üzerinden evvelâ istihlâk resmi, sonyüklükler ilâve etti. Artık bütün dünyada da diğer vergilere veriyoruz. Bize de ma ra da bizden klranın yüzde yirmisi nishürmetle görünen yeni Türkiye yeni kineleri söküp atmak kalıyor. Biz teşvi betinde bey'iye tezkere parası alınıyor. yolunda bu yüksek mevkiini daima daha Bir de ayrıca istihlâk resmi alınıyor ki ziyade yükseltecek surette yürüyüp gi ki sanayi kanununa uymıyan muamele bunun miktan bulunulan bina icannnı vergisinin büsbütün kalkmasını istiyodecektir. Artık yeni Türkiye'de Türk çalgılı olursa yüzde yetmlş beşi, çalgısız ruz. Çünkü bizden bu vergi iki kere alımilletini küçük düşürecek ve onu yoluolursa yüzde ellisi nisbetlndedir. Benim nu şaşırmış gösterecek hareketlerin te nıyor. dükkâmmda çalgı vardır. Bu üç nevi kerrür ettiğine şahit olmak ihtimali kalkendi prensiplerini tatbik noktasından vergi yani inhisar resmi, bey'iye tes mamıştır. . Bunlan hepimiz kuvvetle söylüyordok, Cumhuriyetin ilânı ve hatta. ilk Büyük keresi, istihlâk resmi içilen içkiye zamve hâlâ da, ilânihaye de böyle söyUyebil Millet Meclisi devirlerindeki serbest ha medilmektedir. Yani bir şeyden 34 demeliyiz. Bu pek büyük, milletimizin hal yatına avdet etmesi lüzumu anlaşılmış fa fazla vergi ahnıyor. İstihlâk fazladır. ve istikbali için başka türlüsü düşünüle tır. Ash Müdafaai Hukuk olan Cumhuri Bdyle olunca müşteri fazla istihlâk et miyecek kadar elzem bir ihtiyaçtır. Son yet Halk Fırkasının en bariz vasfı her miyor, biz fazla sarfedemiyoruz. Binaendahillnde de, mecliste de, belediye intihaplarında yer yer görule şeyi kendi gazetelerinde de kendi prensipleri nok aleyh kazanç defterini tetklke gelen bilen fazla gayretler ve bunların memleket muhitinde doğurduğu uçsuz bncak tai nazarından açık söylemesi ve açık memur kazanç bnlamıyor. Bu suretle kazanç vergisi vermiyoruz. sız dedikodular hakiki vatanperverleri münakaşa eylemesi idi. Bu fırka bu eski en ciddî endişelere düşürecek şeylerdir. an'anesini olduğu gibi ihya etmekle bü Sonra varidatı gayrisafiye mes'elesi o Bizim anladığunıza göre fırka işleri yük bir noksanı bertaraf ettiği kadar kadar yanlıştır ki tahmin edemezsiniz. tabiî bir inkişaf gösterebilmek için haya milletin pek çok ihtiyaçlanna cevap ver Evvelce teşekkül etmiş komisyonlar kitl ihtiyaçlara tetabuk edebilmek lâzım miş bulunacaktır. misine az, kimisine çok kıymet takdir Maahaza bunlar şöylece ilk hatna ge etmişler, arada nisbet yoktur. ^|e kanon dır. Zaten başka türlü fırka tasavvuruna imkân yoktur. Fethi Beyin Serbest Fır iveren mülâhazalardır. Bu fırka fikri varidatı gayrisafiye üzerinden alına kasında ilk göze çarpan şey onda garp çok esash surette teşrih olunacak bir cak dediğinden itiraz da kabil değildir. memleketin ta anlaşılan manasile böyle bir mana ve mevzudur. Bir mevzu ki mahiyet, ve binaenaleyh ona göre de bir selâmeti ile alâkadar sayılacak kadar Meselâ benim Beyoğlu şubem ufak bir pastehane ve içkili lokantadır. Bu yerin mühimdir. program bulunmayışıdır. bedeli ican Tokathvan otelinden daha C. H. Fırkasına gelince bu fırkanın da YUNUS NADİ iki defa muamele vergisi 60 kuruşluk içki bugün ancak 300 e satılabiliyor F'rka Hereketleri Bafra'dan bir tekzip Bafra'dan şu telgrafı aldık: «Gazeteleriı birisinde Bafra'dan kaymakam ve jandac ma kumandanı Beyler aleyhinde çekilmi telgraf muhteviyatı külliyen yalandır. Cuaa huriyet bayranu gecesi hallun huzur ve ra hatını selbedenleri hükumet haklı olaral dağıtmıstır. Bu garazkâr ithamat ve isna datı nefretle ret ve tekzip ederiz.» Hacı zade Mustafa, Tütüncü cade Osmal Hacı Remzi, Engizli zade Bilâl, Genç sad Hamit, Hacı Hasan zade Ömer, Hamit, Ka feli zade Hüseyin. ıııııııııııııııııııiııııııııııııııııııııııııııııınııııııımmMiHitnnııtmnıım fazla takdir edilmiştir. Binaenaleyh bı esası tamamile değiştirmeli, istihlâl vergisi tamamile kaldırümalıdır. Ka • zanç vergisine itirazımız yoktur. Ffedi satıştan fazla sarfiyattan ona göre ma* kul bir vergi *lımnaiMiır. Benim yalnu Beyoğlun'da 4500 lira istihlâk, 800 lin bey'iye, 600 lira da belediye ve sair verghn tutuyor. Bittabi kazanç vergisia^ İmkân kalmıyor. İşte defterler mey • dandadır!..» , Beyoğlu'nda lâkerda satan Egner ostl ise: < Kazancımızdan tabiî hfikamett vergi vereceğiz. Seyyar esnaf sıfatfk vergimi veriyorum. Yalnız benim bü depom var kapalıdır. Orası için de İS U' ra vereceksin, dediler. Kapalı olmasm» ve kapalı diğer depolardan vergi alm • mamasına rağmen ben 15 Iirayı vermel için gittim. Sonra verirsin, dediler. S0H1 ra gittim. Vergi 25 liraya çıktı. Baska derdim yok...» Feriköy'de mahallebici Kadri Öyai ustalar defterden şikâyet ediyorlar: c Ayn kâtip tutup para veriyorus Defter tutturuyoruz» Diyorlar deftertt kaldırılmasını ve biraz da vergi mikta • rının azaltılmasını istiyorlar. Lâkerdeci ne diyor? . ' Mahallebieinin şikâyeti ' ONLARIN ROMANI Yazan: Dünkti ilk kısmın hulâsası J AKAGÜNDÜZ [Akşam ezanı, atları yorgun yaylı bir ara Ermeni kadın, muhasebecinin ba, ağaçlar arasından bütün karanlik vügönderdiği yemekleri ısıttı, karı zuhüe görülen harap Çangırı kasabasının sokaklanna daldu Bir hana girdi ve bir koca İstanbul'dan, işlerdan bahsetçarpik merdivenin onünde durdu. tiler. Defterdar bey ikide birde: Siyah çarşafît, yuzü peçeli, zarif endamh Yorgunsun, istirahat et. bir kadın arabadan indi. ince çember sakallı, redingotlu, şişmanca bir adam ki Kas Diyip duruyordu. Bunu Ermeni tamonu defterdarıdır onu karşıladı Güzel kadını da anladı, rahatlık dua edekadın kocasının Çangın'ya kadar gelişindenrek çıktı. Kapıyı kapadılar. Kadın için için memnun oldu. Odaya çıktılar. Kosoyundu. Siyah çarşafın içinden cası sordu: bembeyaz, taptaze, güpgüzel bir Niçin böyle apansız geldın.. Güzel kadın içini çekti: kadın çıktı. tnce çember sakallı Teyzem de oldukten sonra nihayet on defterdar beyin gözleri parladı, gün dayanabüdim ihtiyar dadtmla karşı sabırları tükendi, sevgili karısının karşıya ağlamak zor geldi. istirahatini temine can attı ve lâmGözleri doldu. Dudaklan titredi. ba Teessure luzum yok. Ecel herkese mu söndü. kadder olan neticedır.] Güzel kadının çok yorgun oldu• • • • • • • • • l a u ı ı KIH • l(llııl,llt||IMIIMII| TEFRİKASI: 2 Biraz bir şey yiyelim. ğu anlaşıhyordu, sabaha kadar hiç öyle ama, bir teyzeden başka uyuyamadı ve sabahleyin büsbütün kimsem kalmadı. yorgun bir halde yatağın bir köşeKocasının: Ben varım ya, deme sine serili kaldı. sini bekledi, ama kocası böyle bir Defterdar bev erkenden kalkmış, şey demedi, lâfı değiştirdii hanın altındaki kahvede çay, nar gile içiyor, muhasebecinin itibarh sözlerini dinliyordu. Genç kadın, Ermeni dudunun yardımına hacet bırakmadan yorgunluk alâmetlerini giderdi, doşeği devşirip köşeye yığdı. Yıkandı, tarandı, yeni bir bluz taktı, kulaklannda uzun ince zincirli, tek taş küpeler vardı. Süz.^e gerdanının ikî tarafına înen bu küpeler kadına hulyah, ihtiraslı bir güzellik veriyordu. Beyaz bileklerinde ibrişimden ince bir düzüne altın bilezik Hafif hafif şıkırdıyordu. Kadın bu suretle tamam olmuştu. Kadın tamam olmak için küpeli ve bilezikli olmahdır. Yorgunluğunu gideren taze kadın taptaze bir zindelikle oda içinde dolaşıyordu. Ermeni dudu ince endamh, güzel ve tam kadına hayretle bakıyordu. Ah hanımım! Hanımım! Sen ne kadar güzelmişsin. Gece hiç gör^•"nistim. Allah beyine bağışlasın. Gülöz gülümsîyerel' saka etti: Bağıslasın ama, beyim sakal bırakmıs. Ne zarar. Büyük beyler hep E oğlum, demişti, sen de bir]bir adamın bu arzusu yanlış bile sakal bırakıyorlar. Bizim Gumidas Efendinin de sakalı yoktu. Idare evlâdım sayılırsm. Ben bugüne olsaydı minnet hissile gene kabu, meclisine aza olunca sakal bıraktı. kadar düşündüğümü artık söyliye edecekti. Aldığı aile terbiyesinin di Ama, insan çirkin oluyor ma bilirim. Kızım Gülöz'ü tanırsın. bunda büyük tesiri vardı. Bunun ı Mektebini geçen sene bitirdi. El çin evlenme işi ve düğün norma| dam. geçti ve genç kız kocasından memi Deme deme öylaler. Baksana bette bir yuva kuracak. Onu baş nun oldu. Düğünden bir sene sonn aslan gibi beyin var. Boylu poslu, göz etmeden ölmesini istemem. büyük babası da gümledi gittj Gerçi büyük bir servet bırakmıyoyanaklanndan kan fışkırıyor. Genç kadının artık kocasından v > Fakat ben öyle iri yarı deği rum. Fakat sana Gülöz gibi bir ha hastahklı teyzesinden başka sığı yat arkadaşı veriyorum. Razı mısın nacak yeri yoktu. Bu vaziyet ko lim. Daha iyi ya. İnce hanımsın. bu işe?.. casına bir kat daha ısınmağa se 1 Yeni defterdann ağzı kulakları bep olmuştu. Bir kenar efendisi a] Hanımın iyisi fidan gibi olur. Aşağıda nargilesini içen defter na varmıştı. Her şeyi tahmin ede lan kocasını artık tamamen be dar bey derin bir düşünceye dal bilirdi, fakat bu iş aklından bile nimsemişti, şu ve bu kusurların mıştı. İçinde bir sıkıntı vardı. Ka geçmemişti. Hemen velinimetinin görememeğe, hissetmemeğe baş ' lamıştı. Aralannda bir aşk yoktıj rısı ile geçen üç senelik hayatmı elini öpmüştü. düşünüyordu. Büyük baba elinde Büyük baba torununa iyi bir dü fakat kocasının büyük bir iptilâî büyüyen bu kızı daha çocukken ğün yapmıştı. Gülöz kocasının bi ve kadının bu iptilâya karşı sadıl j tanımıştı. Gülöz, o zamanlar Kız raz abullubut olduğunu görmekle bir mukabelesi vardı. Lisesine gidiyordu. Büyük babası beraber kendi kendine teselli bulKalbin yapamadığı işi, sinir ya Maliye Meclisi Âlisi azasındandı. muştu: pıyordu. Hoş ve hararetli geçini Torununa öksüzlüğünü hissettir Muhakkak ki iyi bir adamdır. yorlardı. Yalnız nedense üç sen memişti. Defterdan da daha ka İyi olmasaydı, büyük babam bun içinde çoçukları olmamıştı. Bundj lem efendiliğinderberi himaye et ca sene himaye ed.ermiydi? biraz da teyzesinin rolü vardı vj mişti. Kısa kısa zamanlarda mes Büyük babasma karşı böyle bir her eski kadın gibi, genç kıza, di nedini arttırmış, defterdarh^a ka teklifi reddedemezdi. Küçükten ha ilk geceden bir saat evvel keij dar çıkarnuştı. Defterdarlık emri beri yetimliğini, öksüzlüğünü his dince mühim bir nasihst vermisf' (Mabadi varj ni alır almaz da: settirmiyen ihtiyar ve iyi yürekli

Bu sayıdan diğer sayfalar: