14 Aralık 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

14 Aralık 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Kânu> uevvel 1930 Camharîyet SOKI TELGRAFLÂR Adlî tadilât komisyonları cîün umumî bir içtima yaptı fcra ve iflâs kanununun tadilile hapis cezasmm iadesi isteniyor « cı bir ölüm Zavallı İzzet Bey Almanyada'ki talebemizin müfettişi ve dılar. Onu her şeyden şüphe eden ve bir Darülfünunun sabık ahlâk müderrisi İz sistemi olmıyan bir muallim gibi gördüzet B. öldü. Bu ölümle Dartilfünun en ler. Zaman pek âlâ gösterdi ki İzzet Bey Tevekkeli değil! Sabah refiklerimizden birinin kuvvetli bir müderrisini, Maarif Vekâle her felsefî mes'eleyi etrafile tetkik eden Dünkü nüshamızın «Var kıyas muhabiri, gazetesine Kars'tan yaz ti en kıymetli bir uzvunu, memleket en ve onun mahiyetini en iyi bir tarzda anet!» sütununda, merkezi Ankara ollıyan bir zekâya maliktlr. dığı bir mektupta taşralarda temiz bir çocuğunu kaybetti. Müderris İzzet B. bir kaç arkadaşile mak üzere bütün memlekette bir İzzet Beyi yakından bilmiyenlere onu * «gazetecilik namına yapılan dolanf dırıcılık» lardan çok haklı olarak tanıtmak güçtür. Şimdlye kadar neşre beraber hakikî felsefe düşüncesini Da inılâ anarşisinden şikâyet ediliyordilmiş olan yazılan, malumatının geniş rülfünuna sokan bir müderristir. Ede du. J şikâyet ediyor ve: 1 [Bundan iki ay evvel üç genç, vilâ iiğini, Felsefi kültürünün derecesini gös biyat Fakültesinin inkişafı tarihini yaŞimdi şu satırları okuyunuz: Ijyet dahilinde dolaşarak ve ellerindef termekten çok uzaktır. Bıraktığı eserler zacak olanlar İzzet Beyin bu sahada yap« Maarif Vekâleti eskisi gibi onun bırakabileceği eserleri yanında çok tıgı büyük hizmeti kayda mecburdurlar. üfmühim bir mevkiden verilmiş tavsisönük kalır. Ondaki cevher, ondaki bilgi Bıraktığı eserlerin en kıymetlisi «Mil Encümenle ciddî surette alâkadar j|yenameyi göstererek seneliği on lirai| dan Spor mecmuası namına abone eğer tabiatin zulmile toprak altına gö liyet nazariyeleri» dir. Bu kitabm bilhas olmahdır. Bunda Maarifin kaba mülmemiş olsaydı gelecek nesil çok de sa son sahifeleri yirminci asırda Milliyet Ankara 13 (Telefonla) Adliyedeki yüksek faizin borçluda tediye mecburi | j kaydetmişlerdir Aradan bu kadar za ğerli yazılarını okuyacak ve onu bir âlim, aşkının insaniyet mefkuresine doğru na hati yoktur. Maliye tahsisatı kes !cra ve iflâs ceza, ve bukuk usolü ka yetlerinden en mühimmini bulamıyan a üman geçtiği halde gazetelerın gelme bir filesof olarak muhakkak çok sevecek sıl teveccüh ettiğini gösteren çok güzel miştir. Encümenden tasarruf edi nunlannda tetkikat yapan komisyon lacaklılarm endişesi yüzünden müstevli f mesinden dolayi bunların dolandırıcı ti. bir felsefî tetkik nümunesidir. Alman len para ile odun, kömür alınıyor. lar azası, bugün saat 16 da Adliye Veki hale geldiği muhakkak addedllmekteâir. f olduklarına hüküm verilmiştir. Geçen Seciyesini tarif etmek te müşküldür. ca'dan ilk cildini tercüme ettigi «Felsefe Oda tefriş ediliyor. Sonra gramer İ sene ayni adamların Zonguldak vilâlinin riyasetinde umumî ve fevkalâde bir Boynunu eğmek bilmiyen bu genç mü tarihi» ile liseler için yazdığı «îçtimaiyat vücude getirmeden lugat vücude Adliye Vekili Yusuf Kemal B. kanuniçtima aktetmişlerdir. Haznlanan tadil daki tadilâtla bıı maksadı Istihdaf etme | yetinde de bir çok kimseleri beş liraya|l derris emsali o kadar çok olmıyan pü derslert» talebemizin elinde çok zaman getirmek te en büyük kabahatimizprojelerinin nihaî tetkikatı bir, iki gün diklerini, yalnız krediye karşı hile ve iğ A abone kaydettiklerini gazetemize yazâ rüzsüz ve temiz bir ahlâkın aramızda ya kalacak olan en iyi kitaplardandır. Fa dir. İndî kararlar vererek kaideler •mıştım. M. şıyan en kuvvetli bir mümessili idi. Dadevam edecektir. kat İzzet Beyin asıl günden güne olgunfalle harcket eden borçluların bu hare Meslek namına buna ta î rtilfünun gençliği karşısında yalnız der laşan kültürünü gösteren yazılarını Ha çıkarıyoruz. Bir komisyon topla Umumî kanaat ne merkezde? ketini menedecek sebepler aradıklarını hammül edilemez. Bu meslektaşlar* sile değil hayatile ve bütün tavru hare yat mecmuasında g ö r ü r ü z . O y a z ı l a r b i z e m p g T a m e r y a p a c a k t l , yapmadı, Ankara 13 (Telefonla) İcra ve iflâs söylemiştir. kimlerse meydana çıkıp namuslarmıf ketile de bir ahlâk muallimi olmuştu. ne büyük bir istikbal vadediyordu, ya 1. • • * ı.. • • * * kanununun, memleket ticarî ve iktisadî Vataııdasların şabsi borçlardan tevkif İtemizlemelidirler!...] f Bundan on sene kadar evvel Darülfünu zık hayatına intibak etmiyen kısımları ihtiedilmemesine mukabil hükumet borçları Ş Filhakika böyle tpor mecmua 4> na muallim tayin edildi. İlk zamanlan Encümenin kütüphanesi bile yok. va ettiğine, bilhassa sahsî borçlar yü İzzet B. dört sene evvel hastalanmıştı. hapse atümasının ka A »ı muharrirlerinden oldugunu »öy# onun kıymetini ne talebesi, ne arkadaşzünden hapis müeyyidesinin kaldırılması yüzünden Doktorlar ancak bir kaç sene yaşıyabile Halbuki burası akademi olacak tevlit ettiği ehemmiyetle dolayısile küçük mustahsilin kat'iyyen nunsuzluk liyen bir »ahsın, bu kı» kıyamette$ ları lâyıkile takdir edemediler. Müstehzi ceglni söylemişlerdi. Hem iyi bir teda bir yerdir. Bu iş akademisiz olmaz. nazari dikkate alınmıştır. Şahsi borçlarkredi bulamadığına M. Meclisi ve Şurayi «Haymana» ya kadar giderek öte görünen tavrı bazan talebesini incitirdi. viye lmkân vermek, hem de Alnıanya'da Dünyanın hiç bir tarafında EncüHalbuki o, sonra Hayat mecmuasında Devlette adeta müttebit bir kanaat ha da hapis müeyyidesinin kabulü Meclis ye beriye başvurduğunu ve niha yazdığı gibi, Sokratça istihzayı talebesi ki talebemize nezaret etmek üzere Maa menler iş yapmamıştır. Burada çasıl olmuş gibidir. Anadolu'da şiddetle müzakeratının cereyanına mevdu bu yet sefaletten, parasızlıktan bah ni ikaz etmek, onların düşüncelerindekl rif Vekâleti onu talebe müfettişi olarak hükmünü icra eden mürabahacılık ve lnnmaktadır. Berlin'e gönderdi. İzzet B. üç sene için Iışan zevat bütün mesailerini bu sederek abone yazmağa teşebbüs tavn hareketlerindeki yanlışlıkları a de Almanya'da bulunan talebemizin ha raya sarfetmelidirler. İmlâda ha ettiğini, bir bafta evvel orada bu çıkça göstermek için bir vasıta gibi kulkikl ağabeyisi oldu. Yalnız resmî nezare tadilât yapmış, ha yapmamış; farlunan bir arkadasımıza nakil ve lamyordu. İzzet B. istihzayı bir parça da ;ile değil hususl irşatlarile de talebemizekânm hakkı bulurdu. Darülfünuna ilk kı yoktur. Zaten herkes bildiği hikâye etmişlerdi. muallim olduğu sırada Edebiyat fakül zin istifadeleri için mütemadiyen çalış gibi yazıyor. Bu itibarla lâtin harfMet'ul makamlar hatırlamazlartesi müdürü idim. Ondan incinen talebe tı. ümumî harptenberi Almanya'ya ta sa bile, muhterem karilerimiz pek bana şikâyet etmişlerdi. İlk görüştügüm lebe göndeririz, fakat hiç bir zaman İz lerinden memul faide hasıl olma iyi bilirler ki bu sütunlarda her za andan itibaren zekâsınm ve kültürünün zet Beyin nezareti altında olduğu vakit mıştır. Bazı gazeteler büyük harfman Türk matbuatınm şeref ve genişliği karşısında derin bir hürmet kadar Türk talebesinin muntazam bir leri sülüse çevirdiler. Bu gazete haysiyetile oynıyan böyle dolan duyduğum bu arkadaşı talebesinin bir sây hayatı gecirdiği vaki olmamıştır. Ailesi gibi İstanbul Darülfünunu da, ler lâtin harflerini Şarklılaştır • dırıcıhklardan bir çok defalar şi gün çok seveceklerini biliyordum, onlara mıslardır.» Ankara 13 (Telefonla) Ada • kâyet ettik, bağırdık, çağırdık. da bu kanaatimi söyledim. Çok geçmedi Maarifteki bütün arkadaşlan da tesellir na'daki bankalar bir müddet evvel, Darülfünunun en sevilen müderrisi ol e muhtaçtır. Daha henüz kırk yaşına Bu sözler, Dil Encümeni azasînFakat hükumet ve zabıta esash girmemiş olan bu genç müderrise ne ka dan Yakup Kadri B. in beyana • Ankara 13 (Telefonla) Maliye bankalarına borçlu olup ta bu seneki du. tedbirler alarak ortalığı bu mik dar acısak, tabiatin bu zulmü karşısında Vekâletinde, İstanbul Defterdarlığı buhran dolayısile tediye kabiliyeti oltıdır. Artık bu beyanah okuduk roplardan temizlemedi. Her önü Arkadaşlan ilk zamanlarda kunı aki ne kadar müteessir olsak azdır. memurlarına tevzi edilen ikramiye mıyan zürraın deyinlerini bir müddet delerden hiç hoşlanmıyan bütün mes'etan sonra, imlâmızın, yeni harf ne gelen matbuat kanununun müMaarif Müsteşan mes'elesinde, bu husustaki kanun ve için tecii etmişlerdi. leleri muhtelif cephelerden görebilen gesaadesinden i»tif ade ederek bir irnlere rağmen neden çorbaya don talimatm Defterdarlıkça yanlış tefsir MEHMET EMİN tiyaz alıyor. Bu gazete ve mec niş müfekkiresinin kudretini anlıyamaAlınan malumata göre evvelce bu düğünü anlamak için uzun uzadıya edildiği kanaati vardır. Vekâletin kamualarm< muntazaman çıkıp çık esas üzerinde millî bankalarla anla düşünmeğe hacet var mı? naatine göre, Defterdarlığın kanunen madığı Ue kontrol ve takip edil san ecnebi bankalar, teahhütlerinden * * * tevzi etmesi Iâzım gelen ıkramiyenin miyor. Bundan cesaret alan bazı dönerek borçlu çiftçilerin arazilerini 21 bin lira değil, 23 yüz lirayı teca İstanbul Belediyesine kimseler taşralarda, hatta İstan haciz etmeğe ve satmafa kalkışmıs viiz etmemesi lâzımdı. bul'da bile böyle abone yazarak, lardır. teşekkürname Maliye Müsteşan Ali Rıza Bey, Defmülâkat ve klise parası diye bir Ziraat Bankası araya girerek bu Haber aldığımıza göre, lâstik terdarlıkça yapılan tevziatın muvafık çok eşhas ve müesseseleri dolan olduğuna dair Defterdarlığa bir mek zürraın borçlarını hakikaten ödiyemiirketleri, İstanbul dünyanın en dırıyorlar. Neticede de binbir tup verildiği haberinin doğru olmadı yecek halde olduklarını, binaenaleyh çamurlu haline girdiği için İSTANŞehir Meclisi amahrumiyete göğüs gererek çalı ecnebi bankaların sözlerine sadık kalğ>ını söylemiştir. Ankara 13 (Telefonla) Tasarruf esa zasmdan Tayyare BUL Belediyesine bir teşekkürna»an asıl gazetecüerin, hakikî mesmak suretile tediye müddetmin biraz sına hükumetçe fazla ehemmlyet veril Cemiyeti birincı takdimine karar Iektaşların şeref ve haysiyetleri mekte olduğundan Vekâletler, yeniden daha temdidini istemiçti. Bankalar mürakibi Sadi Be lekeleniyor. yapılacak olan her şeyin memleket da yin dün füc'eten henüz cevap vermemişlerdir. Bu ha • Biz bugün bu mes'ele hakkında hilinden temini üzerinde çalışıyor. Yerli k^inocini teşkil eHİ r«k«tleri muhiti cidden müteessir et vefat ettiği kebUfc&n»<ctin bİE k c r e üaJıa c h c m malı varken dışardan mubayaat yapan mali teessürle haParis 13 (A. A.) M. Steog, kabi miştir. miyetle nazari dikkatini celbe 1ar mes'ul tutulacaktır. ber alınmıştı. Cenesini şu suretle teşkil etmiştir : derken şimdilik; taahhütlerini ifa Bir de tzmir Belediyesinin nazesi bugün LâBaşvekil M. Steog, Adliye nazırı M etmedikleri emsalile sabit ve maleli apartımanlakararına bakın! Cheron, Dahiliye nazırı M. Leygues, Halum olan bu gibi mecmuaların anndaki hane tzmir Belediyesi bası inşaat ihtiya bone kaydına memur ettikleri a cı uğrunda Avrupa'dan 189 bin Türk li sinden kaldırıla riciye nazırı M. Briand. Maliye nazırı M. Saracoğlu Şükrü B. İstanbul'a damlarına muhabirin mektubun ralık ecnebi mevat getirmek İçin Heyeti rak makberei e Marti, Bütçe nazırı M. Palmade, Harbiye da bahsettîği «tavsiyename» leri Vekileden kambiyo kararı almağı karar bedisine defne geliyor nazırı M. Albert Sarraut, Nafıa nazırı Merhum Sadi B. veren «mühim bîr mevki» hangi laştırmış. Ve bunu bir tahriratla İzmir dilecektir. Ankara 13 (Telefonla) İadei aM. Daladier, Milli Iktisat nazırı M. LouMerhum Sadi Bey müstakim, haluk ve sidir ve bu mevkîdeki muhterem Vilâyetinden rica etmiş. Tasarrufu, yerli cheur, Ziraat nazırı M. Boret, Mesai na fiyet eden Maliye Vekili Saracoğlu vatanperver bir zat idi. 317 senesinde Geçen gün İzmir merkez postanesl zevat, verdikleri böyle tavsiyena malı kullanmak esasını lâfzî bir karar Mektebi Mülkiyeden çıktıktan sonra Anzın M. Grinda, Hava işleri nazırı M. Şükrü Beyin nekahet devresini geçirposta kâtibi Cafer Ef. nin, kedilerin peşrt melerle bu sahtekârların cür'et olmak üzere mi ileri sürüyonız? kara Vilâyeti maiyet memurluğuna ta sıra koştuğunu görenler hayretten kenPainleve, Maarif nazırı M. Chautemps, mek üzere 23 hafta Büyükada'da teblerini tezyît ve dolandırıcılıkla yin edilmiştir. Ankara'da bulunduğu üç dilerini alamamışlar, hatta bu harekete Tekaüt nazırı M. Thoumyre, Sıhhiye na dilihava etmesine etibbaca lüzum gösrını teshil ettiklerini olsun bilmi sene zarfında Vilâyet matbaası müdür hayırh bir mana da vennemişler. Cafer j terilmiştir. zırı M. Queuille. yorlar mı? Diye sorar ve: lüğünü de ifa etmiş, bilâhare Ayaş kay Ef. kedileri bir müddet takip ettikten' Şükrü Bey, nekahet devresini mümakamlıgına tayin edilmiştir. Sadi Bey sonra, merak edenlere şu izahatı vermişî , Paris 13 (A.A.) 30 âzadan müteşek Madrit 13 (A. A.) Fransa hududu Ankara'da bulunduğu zaman şimdiki kil olan yeni kabinede 18 Nazırla 12 Müs teakip Vekâlete avdet edecek ve oza Sabahleyin kahvaltıdan son^a, mana kadar Maliye Vekâleti isleri civarında Vhesca eyaleti dahilinde kâin Maarif Vekâleti binası olan eski Darül takma dişlerimi yıkamak üzere musluk teşar vardır. Azadan 6 sı âyan arasın Jaca mevkiinde bulunan muhahz askerler mualliminin inşasına da nezaret etmiş mermerine koyduuğum zaman, hınzır dan ve 24 ü meb'uslar arasından intihap Mülî Müdafaa Vekili Abdülhalik Bey tarafından vekâleten tedvir edilecekisyan etmişterdir. Bu isyan hareketi ü ve bu hususta hizmeti dokunmuştur. bir kedi peynir kokusunu aldı, üst dişleolunmuştur. İlânı Meşrutiyeti müteakıp Âyan zabıt rimi kaptı, kaçtı. Onu kovahyorum, amAnkara 13 (Telefonla) Fethi B. in zerine hükumet matbuata sansür koy M. Steeg, bugün saat 10 da kabine lis tir. kâtipliğine tayin edilmiş ve bilâhare ka ma... Görüyorsunuzya, tutamadım. Şimiki sual takririne pazartesi içtimaında muştur. İsmet ve Kâzım Paşalara gelen tesini reisicumhur M. Doumergu'e takvanin kalemi müdürlüğünde ve sonra da di dişsiz kaldım. Şu hınzınn kaptıgı dişHariciye Vekili ile, Başvekil namına AdMadrit 13 (A. A.) Jaka'daki mu Âyan başkâtipliğinde bulunmuştur. Sadi lerimi bulana helâlmdan iyi bir bahşîş ] dim etmiştir. Kabinenin perşembe grünü tebrik telgrafları liye veya tktisat Vekili tarafınd.yı cevap hafız askerlerden bir kısmı hâlâ muka Bey Mticadelei milliyede fedakârane ça vereceğim. Demiştir. parlamentoda isbetı vücut etmesi kuv Ankara 13 (A.A.) Milli iktisat ve verilecektir. vetle muhtemeldir. Fırkalar, kabinede şu tasarruf haftasının başlaması dolayısile Cafer Efendinin dişi hâlâ kedinin e Ankara 13 (Telefonla) Gnmüsane vemet göstermektedir. Fakat bu vak'a lışmış ve İstanbul'da ilk teşekkül eden suretle temsil olunmaktadır: Ayanın sol lisi Reisi Kâzım ve Başvekil İsmet Pş. meb'usu Fethi Beyin verdiği iki takrir, bir kaç saat içinde yatıştınlacakbr. Vaka H. Fırkasının İstanbul mutemetliğine ta linden kurtarüamamış... cenah demokrat grupu 3 âza, âyanın memleketin her tarafından B. M. Mec meclis riyasetinden Başvekâlete gönde nın hakiki mahiyeti Madrit'e cumhuriyet yin edilmiştir. Merhum elyevm kırk sekiz yaşmda idi. cumburiyetçiler ittihadı grupu bir âza, Hz. ne tebrik telgrafları gelmektedir. ril miştir. ilân edildiğini temin ederek askerieri ihErzincan'da yerli mallan ve mahallî âyanın demokrat radikal grupu 2 aza, İntihap tahkikatı biten yerler Ankara 13 ( Telefonla ) Erzinean tilâle teşvik eden bir kaç asker ile sivilin Türkiye tsuiçre ticaret maahederi meb'usanın sosyalist cumburiyetci grupu mamulâtma mahsas bir serçi açılmıştır. felâketzedelerine dağıtdmak üzere HilâAyni suretle Adana, Keskin ve Geyve'de imzalandt ~ . , » . „, ^ i . r çevirdikleri bulanık bir manevradan başka Y 2 aza, meb'usanın sol cenah radikal gğru de birer sergi açılmış ve söke, Karamürliahmer eşya göndermiştir. Demırcı, M Malatya, Duzce, Bolu ve Çatal b . n ) v Ankara 13 (A.A.) Türkiye ile tspu 5 aza, meb'usanın sol cenah cumhu sel, Kayseri, Antalya'da millî iktisat ve ca Belediye intihabatma ait tahkikat intaç 'r ?ey degıldır. Bir çavuş ıie ıkı suvan Sefirler Ankara'da viçre arasmda en ziyade mazharı müriyetçileri 5 aza, meb'usanın sol cenab tasarruf haftasının başlaması halk ta edilerek evrakı Devlet Şurası'na verümiştir. askeri ölmüştür. Ankara 13 (Telefonla) Avustnrya, saade millet esası dahilinde aktolunan sosyalist radikal grupu bir aza, meb'usa rafından büyük tezabüratla karşılan Devlet Şurası'nca intihabatın feshi tekar Cadix 12 (A. A.) Umumi grev ilân ticaret ve ikamet mukavelenameleri bu »îulgar, Belçika Sefirleri bn sabah Anrür eden şehirlere ait evrak henüz Dahiliye nın müstakiller grupu bir aza. mıştır. kara'ya geldiler. olunmuştur. gün saat 16,30 da imza edilmiştir. Vekâletine eönderilmemiştir. * Spor gazetecilik mi, % dolandırıcılık mı? ÎÎEM MIHIINL t Vekâletin kanaati Âdana Bankaları Ikramiyenin kanunen Borçlarm tecili için ver23 yüz lira olması dikleri sözden döndüler lâzımdı Bîr esas, bir karar Hazin bir irtihal Yerli malı kullanmıyanlar mes'uldür Şehir Meclisi azasındn SadiB. vefat etti M. Steg yeni Fransız Maliye Vekiline Abdelhalik B. vekâlet edecek Muzip kedi !• Takma dişte peynir kokusunu almca... İspanya'da isyan i Ba suale cevap isterizîj Fethi Beye cevap Erzincan'a yardım bey? Hayır bir şeyim yok. Fazla durgunsun da. r Şey Bu vaziyeti düşünüyo rum. Buraları iyi idi. Fakat bütün Yazan: AKAGÜNDÜZ bir ömürce oturulmaz ki. Acaba Annesi sadece: sustu. Gülöz içinden: Sinirdir, de Ankara ne berzahtır? Görmedim Niçin olmasın, dedi. Zaten di. Hastalık siniri. Sonra geçer ama kışı pek sert olurmuş derler bir uşak Iâzım değil mi? Fakat biraz da endişelendi. Meh • Bunları düşünüyorum. Gülöz'ün için bu sefer de başka med'in cehalet ve ihtiras yüzünden Bir gün bir gece kaldım, ben bir hicapla doldu. Eski şehir an'a bir pot kırmak ihtimali vardı. Ak de pek bilmiyorum, fakat bana o nesinin bir tesiri ile düşündü, de şam~ gezintisinde tekrar vesile bulkadar fena gelmedi. mek günahım veya izdivacım bir ev du: Eh, ne yapahm? Yazılan bouşağı ile... Çocuğa, götürürüz diye söz zulmaz demişler. Alnımızın yazısı Ahme,d'in hiç ses çıkarmadığını de vermiştim. neyse o olur. Gidip göreceğiz. görünce sordu: Mutlaka götürelim mi? Ne kadar hazin söylüyordu. Gü Sen ne dersin ağabey? Sen bilirsin ağabey! löz'ün gözleri doldu. Ahemd'in Ben mi? Ben.. Olmaz derim. ö y l e olsun, ne yapahm, ma profiline baktı. İki ay içinde far Niçin? demki söz yermişin. kedilecek kadar sıhhate gelen bu Ahmet yutkunarak: Gülöz sevindiğini belli etmemek çehrenin her çizgisinde ölümden Çünkü.. Çünkü bir fazla bo için epeyce zorluk çekti. Lâfı de korkan bir bükülüş sezer gibi oldu. ğaz, bir fazla yüktür. ğiştirdi. Sıhhatinin geliştiğinden, Ahmet dalgın dalgın mırıldanı Dadı lâfa karıştı: iştihasımn arttığından, nöbetleri yordu: Düşündüğün şeye bak, eski nin eksildiğinden bahsetti. Çerkeş Kışı sertmiş, olsun. Sevimsizsözdür, üç kişinin yediğini dört te beli'nin bu hayat verici kıymetini miş, olsun. Ne yapahm. Elden bir yer. Çocuk varsın sayenizde geçin herkese yaymak Iâzım geldiğini şey gelmez. Sen yanımızda var sin. söyledi. Bütün gevezelikleri boşa sm ya. Sen yanımda oldukça ölüm Bence olmaz. Ama sizce, ne gidiyordu, Ahmet dalgındı, hatta akhrna gelmiyor. Ya anamla yal yaparsanız yapın! yarısını bile dinlememişti. nız kalsaydım, ya sen yolumuza bir Seainde kırgınhk yardı, hepşi Bir rahatsızlığın mı yar ağa • di«i hızır gibi çıkmamjs olsaydın «CUMHURİYET» ONLARIN ROMANI TEFRİKASI : 29 vahşileşiyor ve o zaman çamlar da asıl o zaman ne yapardım? Hastanın içinde Gülöz'e karşı susup dağ çocuğunun vahşi, dizgintükenmez bir denize benziyen siz sesini dinliyordu: minnet hisleri vardı, fakat hasta Şahin tuttum kaçmak ister bunlan söyliyemiyordu, hassasiyeKafesini açmak ister ti mâni oluyor, yahut teessüründen Gök yüzüne uçmak ister dili dönmüyordu. Kaçamazsın ala şahin! Konamazstn dala §ahin! Gece çadırlarına erkenden çekil* diler. Gülöz'ün uykusu yoktu. DaAta gümüş nal işlettim, dısını biraz lâfa tuttu. Sonra uykuSağrismı genişlettim, ya bıraktı. Martinimi gümüşlettim, Kaçamazsın ala şahin' Çerkeşbeli'nin son gecesi içinde Kanın akar yola şahin! çamlar gene konuşuyor. Dalların, yaprakların se*i, çeş Bakar dakmaz gözlerine menin ötesindeki dağ çocuğunun Ben inandvm sözlerine neş'eli sesine karısık: Kurban edip nazlarına Uçanuızsın elden şahin! Sivridir kara kaya Kaçırmam bu belden şahin! Yaklaşır ucu aya, * Başını ona daya. Rahat et deli gönül! Bu belden turnalar geçer, Bu pınardan sular içer, Serindir ardtç gibi Sanmam yârim bensiz göçer Bende sevda var gibi Kaçarsan da ala şahin Uzan bahtiyar gibi Bensiz düşme yola şahinl Rahat et deli gönül! * * Ktr atvmı sürdüm düze Göçesim var bu belden Martinimi aldım yuze Kismet, ne gelir elden Telli kurşun değdi kıza Söluk al serin yelden Kaçamadın işte şahin, Rahat et deli gönül! Suçum yok bu işte şahin. Çamlarda tane tane, kelime keBu, saza çekilmiş bîr dağ hikfcy» iirne esen bu çoban şesi vakjt vakit siydi. Köy kadınlan bunu anlatırlarken sararmışlardı. Bu bir vefasızhk masalıydı. Dağda bir efe yaşarmış. Hiç kimseye görünmez, hiç kimseye fenahğı dokunmaz, hiç kimseye göz atmazmış. Bir gün Şahin adında dilber bir köy kızı efenin aklını çelmiş. Söz vermiş, fakat sözünden caymış. Hırt bir kasabanın ağasının oğluna kaçmış. Oğlanın terkisine binip yola çıkınca efe haber almış, peşine düşmüş, ovada yakalayınca bir kurşun sıkmış... Şimdi kızlar, sevgililerine büyük vefa yemini ederlerken: Şahin kıza döneyim! Derlermiş. Mehmet işte bu masalı söylüyordu ve bu masal, Gülöz'ü mahiyetini anlıyamadığı bir heyecanla ürkütüyordu. Fakat Mehmed'in sesi gîttîkçe gevşiyordu; nihayet büsbütün ke sildi; çamlar yavaş konuşmağa başladılar; Gülöz'ün gözleri ağır ağır kapandı... Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: