24 Mart 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Mart 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet 24 lViart ( \ Sehir bütcesî Sehir ve memleket haberleri " Siyasî icmal i Vatandaş Türkçe konuş! Türkçe ilmî bir başmakalesinden: mecmuanınj eHalbuki Rus'lann; bu ihracat yapmaları etbabt; Rus iktisadi rejim aolayısüe her türlü rekabeti bertaraf etmeleri ve Dumping'in hakiki iktisadi mânast mülâhaza edilirse; Rus'layaptığı ihracat siyasetile Dum ping arasında derin ve esaslı bir fark olduğu görülür.* | Mübadele işleri Mesai altı ayda ikmal olunacak Türk ve Yunan hükumetlerine cevap verildi Muhtelit Mübadele Komisyonu Türk murahhas heyeti reisi Tevfik Kâmil B. ve Yunan murahhas heyeti reisi M. Fokas, bitaraf reis M. Ri vas'm riyaseti altında toplanarak muhtelif mesail hakkında görüşmüşlerdir. Başmurahhasımız Tevfik Kâmil Bey içtimadan sonra kendisile görüşen bir muharririmize şu beyanatta bulunmuştur: « Bitaraf aza da Türk ve Yu nan hükC metleri gibi bütün işleri altı ay zarfında bitirmek istiyorlar, fakat komisyonun elinde vasıtai icraiyesi olmadığı için mesail in ne zaman biteceğini şimdiye kadar kat'î surette kestirmek mümkün de^ildi. Bu, komisyonda müstahdem Türk ve Yunan memurlarınra göstere cekleri faaliyete bağlıdır. Memur lar işlerini ne kadar seri çıkarırlarsa komisyon da o kadar çabuk da ğılır. Fakat muamelâta ait muha bereler dolayısîle işler uzarsa bit tabi komisyon da mesaisini sür'atle bitiremez. Bu işler ikmal edilince komisyonun dağılmaması için hiç bir sebep kalmaz.» Üç medeniyet İngiltere, Fransa ve İtalya arasında aktolunan bahrf itilâfın Avrupa'nın siyaseti umumiyesinde husule getlrdlğf salâhın ehemmiyet ve tesiri gittikçe artıyor. Bu itilâfın Almanya'mn aleyhinde olmadıçı ve İngiltere ile İtal ya*nın bu devlete karşı takin etmekte oldukları siyasetlerin de?işjnediçi vakit çctikoe daha ziyade tavarauh edlyor. Berrî Avruna'nın parp devletlerl arasında hakiki bir anlaşmaya doğrd temavüller pöriinüyor. Fakat bu temayüllerin müsbet bir netice vermesi icin ortada büyük mâniler vardır. En buyük mâni Fransa'nın siyasetine Versay mnahedesinin devam ve bakasını es*s ittihaz etmfş oimasıdır. O devrin asılzade gençleri, baştan Her fasıldane kadar tahsisat var ? başa kir ve leke içinde yaşıyordu! 7 7 <Bana eserlerimin temin ettiğî asa • I«t kâfidir» sözile reddeden İspen • ser, bu hür düşünceli insanların en başında yer alır. Onların kabul ettikleri vicdan asaleti, şecereli bir aile içinde doğmakla tecelli etmiyor. Bu, yaradılış mes'elesidir. Uzun söze ne hacet; tarihi açalım, meş • hnr aflelerin maceralarını gözden geçirelim: Babasını öldüren evlât, hemşiresini gebe bırakan kardeş, oğlunu kazıklatan ana ve saire ve saire hep o ailelerden yetişmiştir. İstatistikleri ele alırsak, insaniyeti sereflendiren büyiik adamların yüzde doksanınm tarihî ailelere men sup olmadığını görürüz. Binaen aleyh, bir memleketin en asil çocuklan, o memleketin yüksek zekileri, münevverleri, hamiyetperverlerîdir ve ba asiller şu Arap'ça ibare ile haşerata benzetilen halkın içinden yetişirler. Defterdar efendi bir şeyler ge velemek istiyordu. O, haiz olduğu b i l i rütbesile göğsüne takılan yük • sek dereceli nişanlardan dolayı asiller sırasına girdiğine ve hiç olmazsa oğluna, torununa bir asalet payesi miras bırakacağına kani idi. Bu mağrur kanaatini baltalıyan, asaletin kuru bir unvandan ibaret olmadığmı • koca bir vezirin huzurun • da baykıra haykıra söyliyen müd • deiumumiyi bir türlü affedemiyor du. Fakat Kadirî şeyhinin, karnına yapıştırdığı mahut levha ile beraber ansızin havuza düşmesi üzerine susmağa mecbur oldu ve herkes gibi o da yerinden sıçradı, fevkattabia fişmiş bir kaz gibi su içinde çırpınan şaşkın şeyhin imdadına koştu. YalDIZ vali, yerinden kımıldamamıştı, kabkahalarla gülüyordu. Havuzbaşı sakinleri, dört taraf tan el uzatarak avare şeyhi sudan çıkardıklan zaman kahkahalar u mumileşti. Her ağızdan müstehzî bir kelime çıkıyor ve ıslak şeyh ile: üşüdün mii şeyh efendi? Gusül mii icap etmişti haz ret? Rüya mı görüyorsmt yantı? Şeyhefendi, devletmeabı güldü rebildiğinden dolayı memnundu ve gülünç vaziyetile iftihar ediyordu. Ayakta nykuya dalarak karnındaki levha ile beraber havuza düşmek sersemliğîni hüsnü tefsir etmek için dilbazhğa da germi vermişti: Baktım ki velinîmet diyordu • söz uzadı, beni de hararet bastı, cYa Allah» dedim, kendimi havuza bıraktım, uğursuz levhayı da bir Ifkte sürükledim. Şu dil gürültüsü, bu yazıdan doğmadı mı ya?.. tşte yazı suya düştü, silinîyor. Artık defterdar da sussun, müddeiumumi de! Salih Paşa, kahkahalarını küçük bir tebessüme tenzil etti: Evet, şeyhîm, dedi bahsi sen açtırmıştın, gene sen kapattırdın. Şimdi odana git 'te üstünü değiştir. Bu tuhaf münakaşanın tesiri, devletmeap için pek sürekli oldu. AsaIete verilen manalar, kendisine tabiatile oğlunu hatırlattı ve içi sızladı. Müddeiumumiyi yerden göğe kadar haklı buluyordu. Vezirzade olmakla, iyi ve müreffeh bir hayat geçirmekle insanların tatn asil ola mıyacaklarına, kendi kanını taşıyan bu çocuk, canlı bir nümune idi. Elinden serveti alınsa, yapayalnız or taya atılsa bu genç vezirzade ne yapabilirdi?.. Köy bekçili^i, köse bakkallığı, emlâk simsarlığı gibi alelâde işleri bile beceremezdi? Nîhayet ve> nihayet kundura boyacısı olurdu. Paşazade bir boyacı!... tşte ilimle, irfanla birleşmiyen hesep ve nesep yüksekliğinin verebileceği semere! Salih Paşanin zihninde yakıcı bir lem'a daha uyanmıştı. Asılzadeler tarihinin pis ve murdar işlerle, rezil maceralarla dolu olduğunu söyliyen müddeiumuminin bu ifadesî de doğru idi. O devrin bile asilzade geçinenleri, baştanbaşa kir ve leke içinde yaşıyorîardı. Büyükada'da henn'resile zina eden b*r Pasazadenin hikâyesini herkes fciliyordu, karılarını mübadele eden asil gençler vardı, eski Roma'nın tacidar na mussuzları arasında görüldüğü gibi fstanbul asalet âleminde de cinsî nikâhlar kıydırıldığı işitiliyordu. Salih Paşa, bütün bu çirkin hâdiseleri zihninden geçirerek için için üzülüyordiı. Acaba oğlu da böyle mütereddi bir genç miydi? Devrin bir kısım asılzadelerî gibi o da na mus mefhumuna, haysiyet mefhu muna, insaniyet mefhumuna kıymet vermiven pespaye ruhlu bir mahluk muydu? . ,,„,, O güne kadar oğlunu bu noktai nazardan tetkik ve tahlil eimemişti. Onun biraz alık ve tam cahil oldu^unu bilirdi, müteessir olurdu. Lâkin asılzadeliçin kirden. lekeden nzak kalmak demek olduğuna itimat beslediği için o alık ve cahil çocuğunda nihayet Iekesiz bir hayvan kalacağını umuyordu. Simdi bu emniyeti, kökünden sarsılmıştı. Müddeiumuminin sözleri kendisini acıacı düşündürüyordu, evvelce pek alâkadar olmak istemediıçi bir çok hâdiseler, haileler, bu fikrî zelzeleyi bir kat daha kuvvetlendiriyordu. Mabadi var Şehir Meclisi nisan başında toplanacak Belec''ycnin 931 bütçesi tama • men ikmal edildiği icin Şehir Meclisi azalarına tevzi edilmiştir. Büt • çenin miirakeresine 1 nisanda toplanacak olan Sehir Meclisinde baş • lanacaktır. Fekat bütçe encümeni henüz tetkikatını bît'rmemiştir. Bütçe üç kısımdır. Birinci kısmı Vil?ete ait olup 33,712 liralık muhasebe memurları faslıdır. Vilâyet yollar ve köprüleri faslı na 103.428 lira, Maarif işleri faslı • na 1,815.878 lira 73 kuruş, ziraat baytarlık ve san'at işleri faslma 141.063 üra, sıhhat işleri faslma 128.264 lira, mhf.»';* masraflar faslına 612,179 lira tahsisat kon muştur. Bu son fasılda Hilâliahmer'e, Darüs«afaka'ya, Himayeietfal'e, Türk Maarif cemivetine, muhtaç ve veremlilere ve sair tesekküllere yapılacak yardım da dahildir. Vilâyet fevkalâde bütçesinde de 20 bin lira, Ankara'da yapılacak zabıta abidesîne muavenet, 963 372 lira vilâyet yc'îarı ve köprülerine munzam tahsisat, 797,522 lira 26 kuruş maarif işlerine, 52 bin lira ziraat, bavtar ve san'at işlerine, 53 bin lira sıhhat işlerine, 82,600 lira ayrıca ziraat işlerine tahsis olun nvtur. Belediye kısmında ise Belediye masrafları faslma 552,108 lira, Be • Iediye hirmetferi faslında sıhhat iş • lerine 293.364 lira, müstahdemin ucuratına 60,960 lira, sıhhî mües • seseler ve ictimaî muavenet kısmı • na 462,985 lira, baytarlık işlerine ?fi Kââ. V~SL fen işleri maaşatına 220,272 lira, müstahdemin ücuratına 36,120 lira, köprüler, umumî tenvirat, şehir suları, umumî mec • raların ve fen islerinin daimî mas rafına 419,020 lira, temizlik işleri masarifat ve maaşatına 528,060 Iî« ra, itfaiye masraflarına 373,078 lira, bahçelere 83,524 lira, mezarlıklar masrafına 60,812 lira, imalâta» neler masrafına 51,420 üra ki cem'an Belediye hizmetleri için 2,606,506 lira tahsis olunmuştur. Ayrıca idare levazım ve masarifine 94,550 lira, muhtelif masariflar faslına 109,248 lira, muavenetler faslma 183,000 lira ve muh • telif borçlar faslına da 669 bin lira ayrılmıştır. Belediyenin fevkalâde bütçesin • de de inşaat, imarat ve tezyinat faslına 1,980,563 lira, muhtelif masraflar faslına 24,500 lira aynlmıştır. Fevkalâde bütçe yekunu 2,005,063 liradır. Bütçenin üçüncü kısmı da müş • terek masraflara aittir. İdare me murları fasıllarına 220,176 lira, hesap işleri fasıllarına 277,704 lira, Umumi Meclis ve Daimî encümen masra'larına 83,000 lira ve idare masarifine 140,950 lira tahsisat konulmustur. Başhbaşına bir paragraf olajı bu türkçe cümlenin manasını an • lamak için bir kaç defa okudum. ğ Tam ve sarih bir surette anlıya k madım. Güzel Türkçe'mizin açık I ve selis nahvinin hırpalana hır Z palana, karmakarışık, içinden çıkılmaz bir hale geldiğini gör mekle insanın yüreği ne kadar •ızhyor! Yazı yazmadan evveJ Türk diiinin nahiv kaidelerini öğrenmek lâzım gelmez mi? Bun • ları ihmal edersek birbirimizle nasıl anlaşacağız? Hele düzgün yazı yazmak, çok çahşma ile öğrenilir, hayli miişkül bir san'attır: Hekimlik, mühenditlik, ressam Iık, heykeltraşlık gibi., Helvactya tablâk&r l&zım Ol kâra da iktidar lâzım Y. O. Menemen hâdisesi sıraların • da askeri mahkeme tarafından ve • rilen tevkif müzekkeresi Szerine fstanbul avukatlarından bir zat Me nemen'e sevkedilmiş ve bilâhare aIâkası görülemediğinden serbest bırakılmıştı. Hâdiseyi kaydeden gazetemiz son çıkan resimli baro Ievhasmdan ik tibas ettiği bir fotoğrafiyi basmıştı. Ancak çinkograf sahifenin sağ ve solundaki resimler arasında bir yanIışlık yantıgı irîn bu sehiv yüzünden avukat Hasan Fikri Beyin fotoğrafı sevkedilen raeslektaşmtn yerine konmustu. Bundan müteessir olan Hasan Fikri Bey gazetemiz aleyhi ne dava acmış ise de bflâhare Bu nun sebve müstenh oidugtmn an!adığından davasını takipten vaz geçmiş ve sa*dan sola yerini degistt ren fotoğrafın yaptığı muzinlik mahkeme koridorlarmda akisler verdikten sonra tatlılıkla kapanraıştır. Bundan bir müddet evvel Ga • lata'da Agopyan hanmda sinema filimlerinin ateş alması üzerine müthiş bir yangm faciası olmuş, yedi kisi mahrukan vefat etmiş ve bir kaç kisi de yaralanmıştı. Bu facianin z'huruna sebebiyet veren ve filim acentalı^ı yaoan iki kardeş ad • liyeye tevdi edOmişIer, bunlardan ha^k'nda da ?ayrimevkuf olarak tahkikata başlanmıstı. tstintak hâkinai bu facianın tahkikatmı ikmal etmiş, evrakı berayi mütalea müddelumumiliğe verihniştir. Müd deiumumilik evrakı tetkik ettikten sonra mütaleasmı bildireeek, bUâhare mes'ele mahkemeye intikal edecektir. Sağdan sola yerîni değiştiren resminden çtkan daoa İtalya hükumeti ise ı*arn devletlerlnin itilâfı ve bunun hangi esaslara müstenit olması lâzım gelecejp mes'eIesinde siyasetini tesbit etmiş ve bunu İtalyan parlâmentosunun son celse sînde umuru haricîve encümeni mazbata muharriri M. Polverelli şu soretle izah etmiştir: «Kısmı azamı Avrupa kıt'ası hari cinde bu'^nan Anslo Sakson alemî istisna edilecek olur ise bu kıt'anm bashca üç medeniyeti vardır: Fransre, İtalyan ve ATman. Bn medeniyetlerln ara«mı te'if etmek tarihf h'r muvaffakiveti a?ime olacaktır. Lâkin bunlardan birini haricte bırakıp bnnun imbasına ve t^brib'ne d'^er ikisi vasıta olarak ancak sulh ve müsa'emetin zararına istimal olıınabılir. Roma ratorluiŞTinun ^'kmeti mülhem olan İtalyan siyaseti adaiete ve terki teslihata müstenit bir S"'hiin tem'nine matuftur. Umumi menfaate hâd'm olan bu siyaset memleketinln Hükumetlere verilen muvakkat medeniyetkârane infr'«afının cevap ve selâmetine ehemmiyet veren İtalMübadele islerinin bir an evvel ya'nın mllll menfaatlne dahi ayfnn» bitirilmesi için Türk ve Yunan hü dur.» kumetleri tarafından sorulan suale Bu sözler terki teslihat konferansınMuhtelit Mübadele Komisyonu bi da İtr.iaa'nın Fia.ısa iie Aimanja'nu» taraf azası tarafından muvakkat bir amal ve makasıdını telif için mntacevap verilmiştir. Bu cevapta ko vassıt rolunll icra etmek tasavvurtmda bulnndnrunuffSsterlvor.Fransra misyon mesaisinin altı ayda bitiril İfalyan bahri itilâfı böyle blr rolu almesinin temini için bazı tedbirler nura müsaittir. Fakat o zamana kadüşünülmekte ve bu hususta bir dar bu üç devletin arasını açacak yeni rauhtıra tan zina edilmekte olduğu hâdiseler çıkmaması şarttır. Meselâ tebli£ edilmiştir. Almanva île Avusturya arasında bn İki memleketin hic olmazsa mall ve fttisadî ve gümrük cihetinden blrleşmetstanbul Sofya telefonu lerine remfn harırhyan bir itilâfın akTürkiye ve Bulgaristan posta îdatedümiş olması Fransa'nın sfyasetine relerile bir şirket arasında tstan • ne kadar tesir edeceği şimdilik meçbul • Sofya telefon hattının tesisi için huldür. bir itîlâfname hazırlanmıştır. Bu „., .,», MUHARREHJMYZt husustaki mukavelename bügünferde tmza edihnek üzeredirT'" •" ** Filim faciast tahktkatt ıııriMiıııımınııiııııııımmnııiMiımıııiı ııııııııııııııııııııııııııııııııtınıııınııımtııııımıniHiııuııiHiıııımııııııniMiııınuııııııııııınHiııııııııu Kazazede vapur Karaya oturan Yunan gemisi dün kurtarıldı Bes altı gün evvel sis ve fırtma dolayısile Karadeniz Boğazı'mn Rumeli sahilmde Malozburnu'nda ka raya oturan ve müteaddit yerle rinden rahnedar olarak içi kismen su ile dolan altı bin iki yüz ton buğday yüklü ve Yunan bandırah (Andreas K.) vapuru, Türk Gemi Kurtarma şirketinin (Lânina),(La Valet) ve Alemdar tahlisiye vapurları ta rafından kurta.ılmış, rahneleri kapatılarak yüzdürülmüştür. Hukuk talebesi Cemiyet eski heyetin açığı ödemesini istiyor Hukuk Talebesi Cemiyeti kon gresi dün Vedat Beyin riyasetinde toplanmıştır. Kongrede memleketimizde ve Balkanlarda yapılacak Balkan haftalarile mesgul olmak üzere Hukuk Talebe Cemivetine mensup bir Bal kan turizm bürosunun tesisi hak kında nizamnameye bir madde ilâ vesi dair teklif müttefikan kabul edilmiştir. Bundan sonra eski idare heyeti nin hesabatını tetkika memur encümenin raporu okunmuş ve bunda eski idare heyetinin ubdesine diişen vazifesini yapmadığı ve ayni zamanda bin altı yüz liralık bir sui isti malde bulund»*u beyan edümiştir. Neticede eski idare heyeti reisi ve veznedar Muhittin Beye muayven bir müddet zarfında bin altı yüz îirayı tesviye etmesi îçin heyeti umumiye namına bir protesto kesidesine ve Muhittin Beyin par«yı tesviye etmediğî takdirde hakkmda cezaî yollardan takibatta bulumrimasma Son zamanlarda Türkiye inkılâbı hakkmda yazılan eselrer meyanmda en mühimmi Fransa'da gazetecilik eden ve geçenlerde şehrimize gelerek inkılâbunız hakkmda tet kikatta bulunmuş olan Madam Nelia Pavlova'nın kaleme almış olduğu «Gazi'nin memleketmde» unvanlı eseridir. Bu eser, muharririnîn Ankara'da muhtelif zevat ile yapmış olduğu mülâkatlan havi ve vesaike müste nit olup az zaman zarfında Almanca, Rumca. Bulgarca hatta Cince'ye tercüme edilmiştir. Türkive inkılâbı hakkmda en doğru malumatı veren bu eserin simdiye kadar Türkçe'ye terci'me edilmemiş olması şayani teessüftür. Inkdâtnrmt hakktndd ftıyinefff bir eser "• Tek taksi Şoförler yeni talimatnameden memnun değil Gramofon plâklarından altnacak Geçen sene eylulür ikinci günii Kasımpaşa'da bir cinayet olmuş, geresim Gramofon ithalâtı yapan tica • rethanelerle, gümrük idaresi arasında bir ihtilâf çıkmıştır. Hariçten gelen kartpostal şek • lindeki gramofon plâklarından, diğer plâklardan alınan resim, aIınmakta olduğundan gramofon tacirleri, bunlara kartpostal tarife sinin tatbik edilmesi lâzım geldiğini ileri sürmüşlerdir. Bu ihtilâf tarife komisyonunca tetkik edilmektedir. Şoför Mehmed'i Öldüren İrtan mahkum oldu Abdülhamid'in torunu şoförlük ediyor Bir zamandanberi Beyrut'ta şo forlük etmekte olan, Sultanhamid'in torunu Prens Orhan Abdülkadir adedi altı bîne yaklaşanan otomobil bolluğu içinde hayat kazanmanm çok güç olduğunu görmüş ve «bu memlekette çok şoför var, para kazanmak çok güç oluyor» diyerek Bevrut'u terketmiş, Mısır'a gitmiş • tir. Sapanca'h Hakkt B. den 100,000 lira alımyor «Yavuzs» ve «Havu» davasın dan dolayı Divanı Alice bir sene hapse ve 100,000 küsur lira tazmi nata mahkum edilen Sabanca'lı Hakkı Bey tazminatm verilmesi zamanı geld?*i vakit vermemiş ve icraca emlâkine haciz konmuştu. Fakat o zaman Sapanca'lı Hak • ki Bey bu haczin ref'i hakkmda müracaatte bulunmuş ve hukuk mahkemesi de mes'elenin hallini Devlet Şurasına bırakmıştı. Devlet Şurası mes'eleyi tetkik etmis ve tazminat mikt*rmda bir yanlışlık olmadığma ve bu paranın ö denmesi icap edeeeğine karar ver • mis, karannı tstanbul hnlnık mah • ke"r»«(îne ve îcrav» ^^dfrmî«tir. Buna nazaran, Sabancaiı Hakkı Bey mahkum olduğu parayı derhal tedive etmediği takdirde emval ve emlâki satüarak para tahsil olunacaktır. mici Irfan isminde bir genç, soför Mehmedi bir kadın rekabeti yüzün den husvelerinden yaralamak suretile cerh ve katletmişti. Bu cinaye • tîn muhakemesi Ağnceza mahke mesinde hitam bulmus, di'nkü cel sede karar tefhim edilmiştir. Gemici trfan'ın tehevvüren Mehmed'i öldürdi'$ü sabit olduğundan 15 sene ağır hapse ve müebbeden hid<»matı âmmeden mahrumiyete mahVum n'ır!"«r0r. Sovyet sefareti müsteşarı Rus Sovyet sefareti müstesan M. Astof dün Ankara'dan şehrimize gelmiştir. Sovyet sefiri M. Suriç te bir kaç güne kadar şehrimize gele • cektir. Faşizm'in dokuzuncu senei dev • riyesi münasebetile dün İtalyan konsolosanesinde bir resmi kabul yapılmıştır. Taksi otomobilleri hakkında tstanbul Belediyesi tarafından yapılan 16 madde!ik talimatname Şo • förler cemiyetine tebliğ olunmustur. Bu talimatname bundan evvel yapılan talimatnamenin bazı maddelerini tadil etmektedir. Camlar kâmilen (Triblex) ne • vinden olacak, döşemeler maruken veya bu cinsten mamul olacak ve mutlak surette üzerlerinde keten kılıf bulunacaktır. Direksiyonlar kâmilen sağda bulunacaktır. Yeni posta memurları Otomobiller (12,5) kilo benzin Posta idaresinde alınacak memurile a ^arî (100) kilometre kat»d<> lar için bir imtihan acılmış ve 55 i hanım olmak üzere 182 talip işti • ceklerdir. Fazla benzin istihlâk eden taksi sahiplerinin bu nokta • rak etmişti. Dün erec vakit evrakı dan tarife esasına vaki olacak itiimtihanivenin tetkiki bitmis ve imtirazları kat'iyyen dinlenmiyecektir. handa 16 sı hamm o'mak üzere 46 kişi kazanmıştn. tmtihanı kazananBuraya kadar yazdığımız şart lar derece sıras : 'e on miinha'e tayin lar şoförleri memnun etmiş ise de edilecekler ve diğer kazananlar mün talimatnamenin 9 ve 10 uncu madhal oldukça sıra ile vazifeye alınadelerindeki şerait umumiyetle hoşcaklardır. nutsuzluğu mucip olmuştur. Bu Turinç kulüp hongresi maddelere göre, talimatnamenin Turing klüp senelik kongresîni tatbikından evvel sipariş edildik nisanm besînci pazar günü saat leri vesikalarla isbat edilen oto dörtte P:rapa!âs'*a aktedecektir. mobillerin, şimdiki çalısan oto • Sabık Bahriye Vekilinin takaüt mobiller gibi üç senelik bir imti maaşı yaza malik olmaları kabul edilmişSabık Bahriye Vekili İbsan Beyin tir. Bu sebepten dolayı bir hafta • £>ivani ^IHe va'fi o'an mahkumîyeti danberi piyasaya yeni olarak 25 odolayısile Bahriye Vekâleti tarafıntomobil daha çıkarılmıştır. Tali cîan tckaüt maası kesilmişti. thsan Bey Suravi Devlete müracaatle Ma matnamenin bu maddeleri tadil edildiğî takdirde daha pek çok yeliye Vekâleti aleyhme bir dava ikani otomobil çıkarılacağı soylen me etmiştir. mektedir. samerede hazır bulunmuşlardır. Müsamereye saat üçte Istiklâl marsı ile baslanmıştır. Bunu müteakip doktor Fahrettin Kerim Bey bir konferans vererek cemiyetin bir tarihçesini yapmış ve içkinin içtimaî bünyeler üzerinde yaptığı tahribattan ve cemiyetin içki aleyhinde yaptığı mücadelelerden bahsetmiştir. Bundan sonra klâsik eserler den bazı parçalar okunmuş ve bir perdelik (Bir damla gözyası) nammda ve bir damla zevk işin hayatlar söndüren içkinin feci neticelerini gösteren bir piyes oynanmıştır. Müteakiben içkinin muhtelif seviyedeki insanlar ü zerinde yaptığı tahripleri gös teren canlı tablolar gösterilmiş ve (Radiko, Rodiko) isminde bir perdelik bir komedi ile müsa • mere nihayetlenmîştir. Darülbedayi salon ve dekorları tstanbul Vilâyeti tarafından meccanen verilmiş ve temsiller (Cumhuriyet gençler mahfili) azaları tarafından verilmiştir. Faşizmin 9 uncu yudSnumu Şubeye davet Aksaray Askerük şubesinden: 324 doğumlu piyade ve 325 do ğumlu jandarma yerli ve yabancı ve 323 dahil 316 doğumlular asker • lik yapmamış efradın şubeye 10 nisan 931 tarihinde müracaatleri. dir. Afyon tacirleri, dün Ticaret 'e Zahire borsasında bir içtima aktetmişlerdir. Bu ictimaa sebep son ftünlcrde bazı gazetelcrde ham ve mamul a'"omın piîmrîîkTorden ih racına hükumet tarafından mü • saade ednm'vec«»*i hakkmdaki neşriyattır. Haîbuki bu neşrivat yan lıstır. Hi'^Amet yalnız afyon ma mulâtının ihracını menetmeğe karar vermiş ve ham maddenin ihracnı sabıkı vecb'Ie tamamtle serbest bırakmıştir. Bu yanîıs havadis afvon tacirlerîni telâ«a dwsürmüstür. Ta eîrler borsa idaresine mürac»atle dahilî ve haricî piyasalarda bu yanlış haherin tmhihmi istemişler Yanlış haber afvon tadrlerini telâsa du'türdü Diyaribeldr'de Muhabirimiz yoktur c Gazetemiz, Diyarbekir*de ve hc. alisinde temsil edecek hiç bir kimse olmadığı gibi orada hususî muhabirimiz de yoktur. Muvakkat bir müddet için kendisine kücük bi° vazife verilmiş olan Sabri Beyin daha o zaman bu hizmetine nihayet verilmhken mumaîleyhin elyevm cazetemize iddiayi nisbetle şuraya buraya nüracaat etti^i Diyarbe • kh'den aldığımız malumattan an • laşıldığmdan Sabri R«yle gazetemiz arasında bir alâka ve münasebet mevcut olmadığını beyana mecbur olduk.

Bu sayıdan diğer sayfalar: