18 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

18 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*""*/ l w Lumhuriyet SON TELGRAFLÂR Avrupa Birliği konferansı Köylüyü himaye sisteminin eserleri Maliye Vekilinin çok mühim b e y a n a t ı Hükumet lâğvettiği âşara mukabil vergilere 3 te 1 bile zam yapmaınıştır MIHINA Mısır milliyetperverleri nin kahramanhğı Mısr'dan gelen haberler, inti • habat münasebetile Mısır'da bir çok kanlar döküldüğünü bildi riyor. ölenler ve yaralananlar arasında kadınlar bile vardır. Zengin Kahire'nin asfalt so kaklannda dökülen bu kanlar, Mısır milliyetperverlerinin kanıdır. ve öyle alelâde bir fırka mücadelesi için de dökülmüş de • ğildir. Mısır'daki cidal, bir ec nebi boyunduruğundan kurtul mak istiyen benliğini anlamış, istiklâlin kıymetini takdir etmiş bir milletin mücahedesidir ve bir çok noktalardan bizim mütareke zamanındaki millî mücadelemize benzer. Filhakika; bir tarafta, İngiltere'ye istinat eden ve kuvvetini milletten almıyan bir hükumet, diğer taraftan ise milletin iradesini kabul ettirmek için uğraşan fedakâr milliyetperverler vardır. Memleketini seven, münevver ve milliyetperver bir Mısır'h, Mısır'da ne kadar yürek yakıcı haller ve müdahaleler karşısında kalır. Trenden inip te Kahire'ye ayak basar basmaz, kapısında Ingiliz süngülerinin parladığı, sa rışın tüysüz neferlerin dolaştığı bir kışla görürsünüz. Damının tepesinde lngiliz bandırası sallanır, pencereleri sımsıkı çelik kalkanlarla örtülüdür ve bu kalkanların arkasında namlıları içeri çekilmiş makineli tüfekler her an ateşe hazırdır. Bu İngiliz kışlası, Kahire'nin simasına karşı sıkıl • mış bir tehdit yumruğu gibi durur. Şehrin en hâkim noktasında kâin ve İngiliz kıtaatımn işgali altında bulunan kaledeki İngiliz toplarının payitahtın sinesine çevrilmiş ağızları, .Mııır'ın hürriyet ve istiklâlini her an tehdit eden bir kâbustur. Mısır'ın candamarı Nil'dir ve îngiliz'lerin Sudan'da yaptıkları bentler, ber an, bu candamarın sularını başka taraflara çevirerek on beş milyon insanı susuzluk tan öldürebilir. Nil'i kesmek tehdidi, bütün İngiliz donanmasının 40 lık toplarından ve İngiliz işgal kuvvetlerinin 6Üngülerinden, İngiliz tayyarelerinin bombala rından daha korkunç ve daha zalimdir. Mısır'ı ve Mısır'hları kıskıvrak bağlıyan bu silâhlara ve bu tehditlere rağmen Mısır mil liyetperverleri mücadeleden vaz geçmiyorlar. Mısır'lıların istiklâllerini kur tarmak için ölümden korktuklarını ve onun için muvaffak ola madıklarını zannedenler yanılı yorlar. Mısır'lılar 1919 danberi, fırsat düştükçe ölümden kork madıklarını kanlarile isbat et mişlerdir. Hürriyet ve istiklâl uğurunda kadınları bile göğsünü kurşun yağmuruna açan silâhsız bir millet korkak değildir. Son hâdiseler, bunu bir daha isbat etmiştir. Binbir müşkiil içinde, tahakkuku ümitsiz denilecek bir hal almış olan bir mefkure uğurunda, ölümden yılmıyan Mısır milliyetper verlerinin kahramanhğı karşı sında büyük hayret ve takdir duymamak kabil değildir. İ k t i s a d î buhranın müzakeresine başlandı mıza hüsnü kabul gösterildi Cenevre 16 (A.A.) Avrupa Birliği komisyonu, Avrupa'da hü küm süren iktisadî buhran hakkında müzakereye baelamıştır. MUza • kerede Türkiye, Sovyet'ler birliği hükumeti ve tzlânda mümessilleri de hazır bulunmuşlardır. M. Briand; mezkur hükumetlerin mümessillerine ve yeni gelen mu • rahhas heyetlere beyanı hoşamedi etmiş ve kendilerine karşı samimt bir kabul göstermiştir. Umumî müzakere esnasında Al« man mümessili ve Hariciye Naıırı sadî vaziyetinin düzelmesinde her M. Fon Curtius, Almanya'nın ikti memleketten ziyade alâkadar olduğunu, bu vaziyetin beynelmilel »a hada kuvvetlendirilmesine elbirlîğile çahşmağa hazır bulunduğunu söyUmiftir. Gazi'yi tebrik tran Şahı ile Rus icra komitesi reisinin telgrafları İçtimada hazır bulunan murahhasları Almanya Avusturya günirük ittihadı Cenevre 16 (A.A.) Avrupa Birliği komisyonunda M. Fon Curtius gümrük birliği hakkındaki beyanatma devamlı demiştir ki: c Ben Almanya ile bir gümrük birliği vücude getirmek için müzakereye girişmek arzusunu gösterecek büyük veya küçük devletlerden her hangi birile f ikir teatisine hazır bulunuyorum.» M. Briand, bu sözlere derhai cevap vermek lüzumunu hissederek M. Fon Curtius'un Almanya Avusturya gümrük birliğini muhik gös • termeğe çalışmak hususundaki bu teşebbüsünü kat'î bir vuzuh ve şiddetle protesto etmiştir. M. Briand'dan sonra ttalya Ha • riciye Nazırı ve ttalyan murahhas Bozmuş zavallı! • Rus dampingi Bir kadın ölmemenin çaresini bulmuş! Bursa 17 (Hu. Mu.) Safiye Mit hat Hanım isminde bir kadın bugün vilâyete müracaat ederek ölümün sırrını ve ölmemenin çaresini keş • fettiğini îddia etmiş ve bunu vaktile Darülfünun müderrislerine ihbar etmesine rağmen maalesef mühimsemediklerini söylemiştir. Kadın: « ^ Ben bir kediyi dirilttim, kesfim zırva değildir..» Demektedir. İstidası vilâyetçe tstanbul Darülfünununa havale edilmiştir. Japonya'da büyük bir yangtn Tokyo 16 (A.A.) Japonya'nın cenubu garbisinde bulunan Matsue Honshu'da yeni bir yangın daha olmuştur. Bir çok ev ve otel yanmış tır. Zarar miktarı milyonlarca yen tahmin edilmektedir. Bu şehirde bir hafta içinde çıkan yangınlar bu se ferki ile elliyi bulmuştur. Ankara 17 (A.A.) C. H. Fır kerin en çok müstehliki köylü dekası kongresinin bugün öğleden ğil, şehirlidir. Orada da bunu nüevvelki içtimaında söz alan Ma fus nisbetinde taksim edelim. liye Vekili Mustafa Abdülhalik Petrol ve benzin varidatı B. atideki beyanatta bulunmuş 3,074,000 liradır. Her halde köyAnkara 17 (A.A.) tran Şahı tur: lü şehirli kadar sarfetmez. Bir de Rıza Şah Pehlevi Hz. ile Rus Muhterem arkadaşlar; gümrüğü nazari itibara alalım, icra komitesi reisinden Reisi onu da tetkik edelim. 1340 taki Bendeniz geçen gün burada cumhur Gazi Mustafa Kemal Hz. ne, maruzatta bulunurken âşarn doğ gümrük varidatımız 28,851,000 Reisicumhurluğa intihapları dola heyeti reisi M. Grandi s8z alarak, liradır. Geçen seneki tarife ka yısile aşağıdaki tebrik telgrafı gelrudan doğruya ahnmakta olan fimdiki buhranın zuhur edeceğini miştir: vergisinden 1340 senesinde 35,5 nunu çıkacak diye herkesin en bildiren emarelerin çoktanberi f öze Ankara'da Reisicumhur Gazi Mus milyon lira tahsil ettiğimiz halde çok mal getirdiği senede aldığıçarpmakta olduğunu söylemiştir. tafa Kemal Hz. ne bilâhare doğrudan doğruya vermız varidat 41,116,000 liradır. Bundan tonra M. Schober, Avıu • Zatı devletlerinin Reisicumhur gilerden köylülere isabet eden lşte bütün bilvasıta vergiler yehırya'nın vaziyeti hakkında iıahat luğa intihaplarından dolayı büyük miktarın ancak 8 milyon lira kununu indirdiğimize nazaran vermiş ve demiştir ki: meserret duydum. Zatı devletlerinin dan ibaret olduğunu arzetmiş bunu da zammederek gümrük va« Bizim için gümrük birliği ususaadetlerile birlikte Türk milleti liinti tecrübe etmekten başka yapı • tim. Dün beyanatta bulunan Esridatının kısmı azamının şehirlinin refahı için en samimî tebrikitı lacak bir iş kalmamıştır. Gümrük kalbiyemi takdim ederim. kişehir meb'usu Emin B.: «Maliye lere tealluk ettiğini pekâlâ bilir birliği Avusturya için hayatt bir zaRıza Şah Pehlevi Vekili ifadatta bulunurken yalnız siniz. Köylülere isabet eden mikruret halini almıştır. BuffiinkU şerait tar lâğvedilen âşarın üçte birinden Alâhazreti akdesi humayun Şe doğrudan doğruya olan vergileri dahilinde muhtelif devletler ara • pek az fazladır.» nazari itibare aldılar. Bilvasıta hinşahı tran Rıza Şah Pehlevî sında umumt mahiyette bir anlaş • vergilerin köylüler üzerinde olan Maliye Vekili Abdülhalik Bey Yeniden Reisicumhurluğa inti • ma elde etmeğe imkân yoktur. Bi • tesiratından bahsetmedi» dediler. bundan sonra: «Biz köylüyü hi hap edildiğimden dolayı vaki olan naenaleyh, muhtelif gruplara ayn • maye sistemini koyduğumuz zatebrikâtı şahanelerinden pek mü • Görüyorum ki daima içimizde larak çalısmak lüzumu tahakkuk tehassis oldum. Kalbf teşekküratımı mandan itibaren köylüyü hakikî bulunan arkadaşlarımız da bile etmektedir. Bununla beraber Avusve zatı şahanelerinin saadetlerile İturya hükumeti makul esaslara müsbu ukte kalmıştır. Onun içindir ki bir surette himaye ettik ve esasen ran milletinin refahı için en sami tenit her türlü müzakerelere giriş bugün söz istedim. Hükumet 1340 yapamıyacağımızı ilân etmezdik» mî temenniyatımı takdim ederim. meğe hazır bulunmaktadır.» demiftir. senesinin hesabı kat'isini Te geGazi M. Kemal Müzakereye pazartesi gtinü de • Maliye Vekili B. millî hükumeçen senenin, 1929 un, hesabı kat'Türkiye Reisicumhurn Gazi vam edilecektir. tin teessüsünden sonra muhtelif isini vermiştir. 1340 ta âşardan Mustafa Kemal Hz. ne tahsil ettiğimiz mktar 35,671,142 kanunlarla Ziraat Bankasının isTiirk ve Yunan Hariciyt Na Dost Türkiye Cumhuriyeti Riyatibdat ve Damat Ferif hükumet lira ve tahakkuk eden miktar ise seti yüksek makamına tekrar inti 39 milyon 987,000 liradır. Bu iane leri tarafından yenen sermayesi zırlarının temasları habmız münasebetile tebriklerimî ve Maarif hissesinden gayri his yerine 8 milyon 880 bin liranın kabul buyurmanızı rica ederim. Bu Atina 17 (Hususî) Hariciye semizdir. Mültezimlerinin kâ hazine tarafından nakten öden Nezaretine Cenevre'den gelen bir mes'ut vakiadan istifade ederek sitelgrafa nazaran TUrkiye Hariciye zin ve Türk milleti için en iyi temen nnın gayri olan hissemizdir. Mül diğini ve eğer banka sermayesi Vekili Tevfik RUstü Bey, Yunan Ha nilerimi iblâğ eylerim. tezim iki veya üç ay çalışır ve bü bugünkü dereceye varmışsa buriciye Nazın M. Mihalakopulos'u ziSovyetist Sosyalist cumhuriyet tün sene zarfında kazandığını yer. nun bu yardım sayesinde oldu yaret etmiştir. Tevfik RUştü Bey leri ittihadı merkez icra ğunu izah ettikten sonra demiftir Bunların yüzde kaç kazandığını M. Venizelos'un ahvali sıhhiyesi hakkomitesi reisi ki: «Millî hükumet varidatında tasavvur edersiniz. (Yüzde 50 kında malumat istemis ve Başvekil İsmet Ps. nın eylulde Atina'y» fi Sovyetist Sosyalist Cumhuriyetleri sesleri). Ben yüzde yirmi diyo vukua gelen fazlahk ta muhtelif vekâletlere çu suretle taksim edeceğini söylemistir. rum. Diğer tereffüat olan hesapittihadı merkezi icra komitesi M. Mihalokopules, Tevfik Rüştü dilmiştir: ları nazari dikkate almıyarak Reisi Bey şerefine bir öğle siyafeti ver Sıhhiyeye 1340 ta 2,245,000, Ttirkiye Cumhuriyeti Riyasetine yalnız yüzde 20 kâr ilâve ederek mistir. Iki siyasî rücül, bu vesile ile tekrar intihabım münasebetile gSn340 senesinde köylünün cebinden 1929 da 3,900,000, Adliyeye 1340 uzun müddet görüşmüşler ve Av • dermek lutfunda bulunduğunuz nata 4 mlyon 541,000, 1929 da 6 mil50 milyon lira çıktı. Diğer banka rupa Birliği komisyonu müzakerazik&ne telgrafnameden pek müte tının devamı müddetince mütemadi ve Maarife tealluk eden hisse ay yon 805,000, Maarife 1340 ta 6 hassis olarak en samimî teşekkür • surette yekdiğerile temasta bulunmilyon 89,000, 1929 da 9,323,000, lerimi ve şahsınız ve Sovyet Sos mdır. Bunu nazari itibare almı mağa karar vermiflerdir. Nafıaya 1340 ta 14,164,000, 1929 yorum. Fırkamız âşarı lâğvet yalist Cumhuriyetleri ittihadı halkı da 32,805,000, İktisada 1340 ta için beslediğim en iyi temennileri mek kararını verdiği zaman bükabul buyurmanızı rica ederim. 5,142,000, 1929 da 7,244,000, milyük bir işe girişeceğini biliyordu. Gazi M. Kemal lî müdafaaya 1340 ta 32,000,00, Bu kararı yalnız bizim Fırka ve1929 da 62,000,000. rebilirdi. 40 milyon lira varidat Standar Ovil bu sene 150 M. Kamil Jakar vefat etti tan hem de hükumetin eli dokunAbdülhalik B. ordumuz ve millî Ankara 17 (A.A.) Geçen se müdafaa vasıtalanmız için verilmadan gelen paradan. Bu para neye gelinciye kadar Türkiye'de ismilyon lira zarar etti iltizama verilmişti. Sağlam te mif olan miktarlara işaret ederek tatistik Müdürü Umumisi olup el Nevyork 16 Standard Oil petminatı vardı. Muhakkak hazineye rahat ve huzur ile yasamak için yevm Belçika Dahiliye Nezareti rol şirketinin 1930 senesine ait vagirerdi. Masrafsız ve zahmetsiz o hariçten gelecek her türlü sui namüsteşarı olan M. Kamil Jakar ridatı 8 milyon 430 bin tngiliz lirazara karşı millî müdafaamıza bu Brüksel'de vefat etmiştir. larak. sma baliğ olmuştur. 1929 senesi variHükumetimiz tarafından Brüksel Emin B. bunu zikrettikten sonra paranın tahsisi lâzım geldiğini datı 24 milyon 182 bin lira tuttuğuna maslahatgüzan, ailesine ve Belçika «zammedilen miktar nazari iti söyliyerek beyanatına nihayet vernasaran arada 15 milyon 752 bin hükumetine taziyet ifasına ve cenamiştir. liralık bir fark vardır. Meclisi idare bara ahnmamış» dediler. Gene zede hükumeti temsil etmeğe me raporunda bu büyük tenakusun ma1340 hesabı kat'isindeki tuz ira mur edilmiş olduğu gibi Başvekil İsliyet fiatından çok dun fiatla pi • dından bahsedeceğim. Aşar var Mısır'da intlhabat ve arbedeler met Pş. Hz. tarafından da refika • yasalara dökülen Sovyet petrolu • Kahire 16 (A.A.) întihabat ken 1340 ta tuzdan 5,486,753 lira sına hitaben çekilen telgraf ta Türnun rekabetinden ileri geldiği bil fimtJiye kadar memnuniyeti mucip tahsil ettik. 1929 da tuzdan 7 milkiye hükumetinin teessürü bildiriledirilmektedir. yon 773,001 lira aldık. Zammet bir şekilde cereyan etmiştir. Bununrek ayrıca beyanı taziyet edilmiştir. Kral Faysal'ın yıldönümü tiğimiz miktar 2,200,000 liradır. la beraber SeideZeynep mahalle sinde zabıta ateş etmeğe mecbur Prens dö Galin seyahati Bunu hep birden hesap edelim Ankara 17 (Telefonla) Irak olmuftur. Burada iki kişi yaralan Ankara 17 (Telefonla) \n Krah Faysal Hz. nin vilftdet yıldö ve bunu doğrudan doğruya ver • mıştır. Aşağı Mısır'da Mitgamr ci kara'ya geleceği söylenen lngiltere nümü olması dolayısile 20 mayısta gilere zammedelim. varında müntehipleri reylerini sanIrak sef aretanesinde bir resmi kabul Veliahdi Prens dö Gal'in seyahati dığa atmaktan alıkoymak istiyen Şeker ve petroldan bahsetti yapılacak ve bir süvare verilecektir. şayanı memnuniyet addedilmekle bir şahıs polis âmirlerinden birini ler. 1929 hesabı kat'isinde şeker beraber buna dair Hariciye VekâleSüvareye erkânı hükumet davetvaridatımız 6,237,408 liradır. Şe öldürmüştür. tinde hiç bir malumat yoktur. lidir. miyeceğim anlaşıldı. Kocamın A merika'ya bir çok mektuplar gön derdiğini, muhtelif fabrikaları ziyaret tedbirlerini ittihaz ettiğini, müteaddit zamanlarda müteaddit mülâkatlar tayin olunduğunu biliyor dum. Projesinde hiç bir değişiklik yapmamasında ısrar ettim. Benim için elim olan bu ayrılığı neden ısrar ile istediğimi şimdi düşününce buna muhtelif sebepler görüyorum: Bir kere hamilden dolayı güzelliğime halel gelmişti ve geliyordu; yorgun bir sima bağlamıştım; ya beni beğenmezse diye korkuyordum. Sonra bu seyahat sayesinde onları bir • birinden uzaklaştırmış olacaktım; bunu kocamın yanımda kalmasına tercih ediyordum. Ve nihayet ko camdan çok defa şu fikrini duy muştum ki, bir kadının en büyük kuvveti, ortada olmamak, gözden uzak kalmaktadır; bir insandan u • zak bulunuldukça onun kusurları, iptilâları unutulur ve bilâkis hayatımıza kıymetli, elzem bir unsur teşkil ettikleri noktasında karar kılınır; öyle bir unsur ki, hayatı.nıza pek yakından ve pek samimî irtibatı hasebile onu o ana kadar o kadar iyi görmemiş bulunuruz. «Tuz gibidir, derdi. Yemeklerde onu massettiğimizi duymayız bile; fakat bir kere yemeklerden onu hazfetsinler, ölür gibi bir hal alı nz...» Cumhuriyet'in tefrikası: 94 Yazan: Andre Moruva IKLIMLER Tereeme edem Haydar Rifat Ben de mi? Elbette siz de. Daha ziyade bunu size vadettiğim için gidiyoruz. Altı hafta kalacağız. Ben bütün işimi sekiz günde bitireceğim. Bu su • retle dolaşıp memleke*i göreceğiz. Çok naziksiniz, Filip, p«k memnunum. Onu hakikaten iyi görüyor dum. tçinde şüphe taşımak in sana büyük bir meskenet te veriyor. Ansamim, Filip'in bu seyahati be • nimle beraber yapmakta büyük bir zevk bulacağını zannetmiyordum. Kendisine asıl minnetim bu iki ay zarfında madamı görmemeğe karar verebilmesinde idi. Şayet onu bazan benim düşünüp korktuğum derecede sevseydi, böyle bırakıp nasıl gidebilirdi? KendisinİB her sevdigin. ne kadar şiddetle merbut bir tabiatta olduğunu bilraez miydim? Demek oluyordu ki her fey, bcnim ürktüğüm vehamet derecesinden çok uzak idi. O ayı baştan başa neş'eli, serazat geçirdiğimi ve kocamı da şikâyetlerimle nihayetsiz suallerimle izaç etmediğimi bugün de hatırhyorura. Şubat içinde tahakkuk etti ki, gebeyim. Buna emsalsis bir derece sevindim. Hele bir erkek çocuğum olmasını ötedenberi pek isterdim. Onun da nihayet bir Filip olup v»*a • eağını, fakat hiç olmazsa on beş yaşına kadar münhasıran benim olacağını dUfünürdüra. Bu haberi Filip te sevinçle telâkki etti. Buna da ay • rica sevindim. Fakat hamlim pek fena gitti ve seyahate tahammül ede nane bir zehaba tâbi olarak Filip'le beraber gittiğine hamlettim. Adres bırakıp bırakmadığım sordum. Marra Kech'te kendi evindedir, dediler. Bu da bedihî idi, Fas'a mutat seyahatini yapmış demekti. Bununla beraber ahizeyî yerine taktıktan sonra duyduğum rahatsızlık içinde yatağa serildim ve uzun uzun, mahzun mahzun düşündüm. Filip'in böyle yalnız başına seyahat fikrini kabul etmesinin sır ve htk meti burada! Dedim. Asıl hiddetim bunu bana söylememesinde, ve bu gidişini bana arzularıma karşı âlice • nabane bir fedakirlık olarak gös • termesinde idi. Bugün arada geçen uzun zaraanların tesirile daha müşfik buluyorum. Kadının pençesin den kurtulamadı, bana da muhab beti vardı, elinden geleni yapmış, artık bedahet kesbeden yeni bir aşktan koparabildiğini oana bezle derek zevahiri kurtarmış diyordum. Mabadi var Ah kocam benden uzaklaştığı zaman, benim hayatınm elzem tuzu olduğum noktasına gelseyii... Nisan iptidasında kendimi ferah tutmamı, herkesle görüşmemi tavsiye ederek hareket etti. Hareketin den bir kaç gün sonra kendimi iyi hissederek biraz çıkmak istedim. Daha hiç bir mektup almamıştım ve on beş gün geçmeden alamıyacağı mı da biliyor dum; fakat üzerime çöken malihulyayi sarsacak bir şey arıyordum. Bir kaç ahbaba telefon ettim. Madam Villie'ye de bir telefon etmek, dürüst ve nazikâne bir hareket olacağını düşündüm. Ma kinede cevap alıncıya kadar bir takım sıkıntı geçirdikten sonra karşıma bir uşak çıktı ve madamın iki ay için seyahate çıktığınt söyledi.. Şedit bir heyecan duydum. Mecntt Borçlar müzakeresi (.Birinci Sahifeden Maiatt) Alman murahhaslarının ya rın Ankara'ya gelmesi bek leniyor. Alman murahhası olarak üç kişinin geleceği ve müzakerata iştirak ede cek hâmiller mümessillerinin dokuz kişi olacağı anlaşılmaktadır. Müzakerata esas olabilecek bütün vesaik ihzar edilmistir. Müzakeratın bu defa hüsnü surette intaç edilmesi ihtimali vardır. Bununla beraber uzun süreceği de tahmin edilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: