19 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

19Mayıs 1931 Cumhuriyet SON TELGRAFLAR Yeniden Mecliste dünkü Teşkilâtı Esasiye Encümeni Riyasetine Yunus Nadi Bey intihap edildi Ankara 18 (Telefonla) B. M. Meclisi bugün saat 2 de Kâ • zım Paşanın riyasetinde toplandı. Şurayi Devlete yeniden bir deavi dairesi ilâvesi hakkmdaki kanunun hükumetin talebi üze, rine iadesine karar verildi.1930 senesi muhtelif Vekâletler büt çelerinde münakale icrasına dair bütçe encümeni mazbatası ka • bul edildi. Devlet demiryollan kanununun bir maddesinin ta diline ait lâyihanın bhinci müzakeresi yapıldı. Ve meclis cumartesi günü saat 14 e talik edildi. Miibadiller Yaşasın tasarruf hükume te müracaat ettiler İstihkakı az olanlar borçSirk dort gün içinde 52,000 liralık bilet sarfetti, 45 larının af fını istiyor günde 600,000 liramızı deve yapacak! İstanburdak! mübadil muhacîr • ^«•^• Çelebi böyle olur, bizde de tasarruf dediğin!.. men lâkayt davranıyor; göz yumu • yor. Bu makamların mercîi olması doIayısile Dahiliye Vekâleti sirk mes'elesine vazıyet etmelidir. HEM NAUNA MIH1NA 1 Fatiha î Her medenî şehir Belediyesinin olduğu gibi, onlara benzemeğe özenen tstanbul Belediyesinin vazife • leri arasmda bir de caddelerde münakalâtı tanzim hususu vardır. Kalabahk caddelerin birleştiği yerlerde, araba, otomobil ve tramvayların fazla gelip geçtiği meydanlarda işaret memurları bulunur, bunlar, oralarda nakliye vesaitinin seyrîni tanzim ve yayaların karşıdan kar şıya geçmelerini temin ederler. İşaret memurları, meydanlarda, cad delerde kaza ve belâya karşı, halk için bir nevi paratoneridi*. Avru pa'da, Amerika'da degil, hatta Asya'da ve Afrika'da bile medenî şehhlerin en küçüklerinde dahi işaret memurları bulunur ve bunlar, mü nakalâtın mtizamı, halkın selâmet ve hayatile yakından alâkadar mühim bir vazife ifa ederler. Otomo billerin çarpışmama&ını, tramvay ların, kamyonların yolla.ı kapatmamasını, halkın ezilmemesini hep onlar temin eder. Ç'ocukları, ihtiyarları, kadmları muhtelif vesaiti nakli» yenin serrinden onlar muhaf aza ey> ler. Hulâsa, bugünkü medenî şehrin aceleci hayatı ve binbi** telâşı içinde halkın meleküssiyanesi işaret memurudur. Bu, muntazam, dümdüz ve geniş caddeli Avrupa şehirîeri için böyle olunca bher karış yaya kaldırımh, çaprasık ve daracık caddeli, mey • danları gayet iptidaî bir şehîr olan istanbul için evleviyetle böyledir. Halbuki şu resme bakınız, görecek Teşkilâtı esasiye encümeni Teşkilâti esasiye encümeni bugün içthna etmistir. Riya»ete Muğla meb'usu Yunus Nadi, mazbata muharrirliğine Hakkı Ta « rık (Gtresun), kâtipliğe Celâl Sahir (Zonguldak) Beyler inti bap edilmislerdir. Avrupa Birliği Komisyon iktisadî mes'eleleri miizakere ediyor Cenevre 17 (A. A.) Avrupa Birliği komisyonunda M. François Poncet Avrupa'nın yeniden canlandırılması ve iktisadi vaziyetmin dözeltilmesine müteallik Fransız programı hakkında bazı izahat vermiştir. Bu program başlıca aşağıdaki şu 4 maddeyi havi bulunmaktadır: 1 Ziraat mes'elesi. 2 Sanayi mes'elesi. 3 Kredi teşkilâtı. 4 Avusturya'nın hususî va«i • yeti. Damızlık hayvanlar İhtiyaçlar dahilden temin ediliyor Ankara 18 (A.A.> Biga civa rına gonderilen bir heyet marif etüe Gepsut, Karacabey ve çif teler inekhaneleri için 204 baş inek ve boğa satın ahnmiftnr. tnanlı ve Sultansuyu inekhaneleri içm de Edirne ve Karacadağ dvarmdan inek ve boğa »atın ahomaktadır. İktisat Vekâleti ta kip ettiği yetiftirme irtikametinde kat'î bir meeburiyet hissettnedikçe damızlık içm harice para verme • mekte ve roemleketimizin iyi da • raızlık yetişliren mahalierinden mubayaa yaparak hem e fmntakalar yetiştirieiliğini bilfiil teşvik ve hi maye etmekte ve«hem de kendi bayvanlarrauzt fennî şerait dahilinde tegaddi ve iskân ederek tekâmüllermi t«min eyleroektir. Ter aralarında bir içitma aktederek yüz altmış imza ile B. M. Meeiisî Rİyasetme, Dahiliye Vekâletme şu istidayi göndermişîerdir: Elyevm yedi işgalimizde bulunan meskenler hakkında üç hal mev cuttur: 1 Adiyen iskâna tahsîs edil • miş olanlar. 2 Evvelâ adiyen ve muabharen teffizen inkilâp etmîs olup ta kıy • meti tesbit edilen istihkakımızdan fazla olanlar. 3 Tahsis ve teffiz edümeksizîn yedi işgalimizde bulunanlar. Birinci vaziyette bulunanlarm muamelesi tasf iye kanununun dördüncü maddesine tevfikan kesbi kat'iyet etmiş ise de ikinci ve üçüncü vaai yette bulunanlar hakkında mezkur kanunda sarih ahkâm yoktur. Tasfiye kanununun altıncı mad « desi meskene muhtaç ve o meskenîn mukadder kıftnctîne tekabül ede bilecek derecede istihkakı olmıyanIanmıza teşmil edilecek ohırsa bü • yuk bir haksızlık olur. Çünkü ev • velki tahsis itibaril« meskenhnirîn iskâni adi derecesindckî miktan meccanen temiik edilirken beş ea lira bir istihkak irae ettiğîmizden dolayı iskâni adi tesviye ve miktan borçlandırılmak suretile ivaza münkalip olur. Uçüncü vaziyett, bulunanlara g« • Hnce çoluk ve çocuklarımızın ha • yatlarını kurtarmak ihtiyacile v« bin müşkülâtla işgal ettiğimiz mesken • lerimizde tasfiye kanununun neşrî münasebetile akamote uğrıyan tahsis ve tefevvüzden dolay: hakkımır «anılmayıp ta tahliyesi cihetrae gî dildiği takdirde ailelerimizin heyeti roecmuasile mahvo!m»k1ığımıza »ebebiyet verilmiş olur. Halbuki mübadele suretile bîcim gibi muhtaç olanları smesme alan devlet ve hükumetimiz yalnız bîr çatı altında birleştirmeft değii hatta vesaiti saire ile terf ihimizi de vicdan borcu telâkki etmiş ve vazettiği kanunlar ile bu ciheti teyit etmiş olduğu gibi son tasfiye kanununun ruhu ve vazıı kanununun kastettigi manası da bu hususu ayrıca temîn etmiştir. Binaenaleyh ımtkaddema adîyen ve muahharen teffizen Ukânimıza tahsis edilmiş ve istihkakımızın a • demi kifayesinden dolayı borçlan « dırılmış olduğumuz meskenlertmiz» den îskâni adî derecesmdeki borçlarımızın tenzili. Tasfiye kanununun neşrî müna • sebetile talep edilen tahsis Te teffix muameiesi tekemmül «tmeksîzin yedi işgallerimizde bulunan mes • kenlerimiz hakkında tasfîye kanu • nunun beşinci maddesinm ulviyetile faize de teşmili esbahimn istikmal buyurulmasını istirham eyleri*. tzmir'deki mübadiller de toplanarak ayni şikâyet ve metalip ile âli makamata müracaat etmişlerdir. Denizli heyeti Ankara 17 Denizli'ler buraya bhr heyet göndererek yeni teşkilât mucibince vilâyetlerinin lâğvı takarrür ettiğinden bu kararın geri almması için temenniyatta bulunacaklardır. Gazi Hz. Şarlo'nun filrmni seyretti ^Demiryolu inşasına talip gruplar Ankara 17 Gazi Hz. bu akşam yeni sinemayı teşrif ederek «Şehir ışıkları» filmini seyretmişlerdir. Müteakiben bir müddet istirahatten sonra köşklerine dönmüşlerdir. Hafize Süzan Hanım muvacehe ediliyor İzrair 18 Bugün Hafize Suzan Hannnla Hidayet ve Nazmiye Ha nımların ve doktor Kâzım Kara Ali Beyin muvacehesi yapılacaktır. Doktor, Suzan Hanmıa rapor verdi ;mi sÖylemekte, Suzan Hanım bunu reddetmektedir. Bu gün îzrair Fransız kensolosunun da mütaiea sına müracaat edllecektir. Nazmiye Hanım Suzan Hanım aleyhinde ateş püskürmekte; kendisinden hakaret davası açacağım söylemektedir. Nazmiye Hanım diyor ki: « Ben bu kadmla Hidayet Hanımın düğününde bir Fransız mıdamı olarak tanışmıştım. Bilâhare kendisinin kocasına mektuplarını da ben yazmiftım. Eğer konsolos efendi bu mektuplan yok etmedise iddialarımi isbat edebîlirim.» Ankara 18 Sivas • Erzurum hatttnın inşasına talip Alman kon • sorsiyomu hükumetle müzakerata girişmek üzere mümessilerini Ankara'ya gondereceğini bildirmiştir. Bundan maada, muhtelif sermaye • darlardan müteşekkil bir grup ta yeni demiryolu ve liman inşaatına talip olmuştur. Bu gruplar da bu • günlerde mümessillerini Ajıkara'ya göndereceklerdir. Mahut sirk, halkın paralarını çekmekie devav ediyor. Muharrirleri mizin aldıkları malumata ve aşağıda münderiç hesaplara göre, dort ffünde 52,000 liralık bilet sarf etmiştir. Şehrimizdb 46 gün kalacağına nazaran, bu müddet zarfında 600 bin Hraya yakın paramızın Ben Amar'Iar tarafından deve yapılacağı anlaşılıyor. İştn garibî cambazların halkın parasım deve yapmasına kim»enin aldırış etnkemesi ve bunu tabît görmesidh*. Valî muavînî B., tam bîr kırtasi yeci zihniyet ve ruhîle diyor ki: < Franta ile aramızda t'tcarî m5natebat caridir. Sirk Türk kanun • larının bütün ieabattnn uyacağmt taahhüt ederek gelmişlîr. Vaziyeti her cepkeden honirol ettiriyoruz. Hetriht kanuneuz bir hareketleri tesbit edilmemiştir. Binaenaleyh tica' retin bu »*rbewti»i karşınnda başka ne yapılabilir?* Evet, ticaret serbesttir ama memlekete ve tnemleket halkma mazarratı dokunmamak şartile... öyle ise hükumet bazı muzır mı(!< delerhı satılmasına neden müsaade etmiyor? ö y l e ise hükumet lüks mevada nicin ağır vergiler koyuyor ? Millet ve memlekete hic bir lü • zumu ve faydası olmıyan reş on u< yuz deve ile merkebi t e bîr kaç tane afyonkef vahşi hayvanı görece» ğiz, diye halkın binlerce lirasının memieket haricine çıkmasuıa mü saade roi edecef iz? Hükumetkniz halkcıdır ve hal • kı, halkın serveifni himaye için hir çok kanunlar yapmış ve tedbh*Ier almışttr. Çay yerine ihlatnur içmeğe kalkışıyoruz, ondan sonra bir buçuk ayda beş yüz Dtn liramızt harice gö • rürecek bîr sirka azamî kolaylıklar gösteriyornz. Memleketteki sine malardan aradığtmtz şeyleri bile ondan istemiyoruz. Valî muavini Beyefendiye soru yoruz: Çadır sirk, muhtelif niza matın bu gibi temaşa yerlerinden istediği emniyet ve selâmet şeraitinî haiz raidh"? Dört bin kişi, çıra gibi yanmağa haztr, bir çadırın içine doidurulur mu? Buna beledîye nizamatımn hangi maddesi müsaade ediyor? Evet ticaret serbesttir ama dört bin Türk'ön hayatinı tehlikeye koymamak şartîle. Sirkte her oyun verîldiği zaman dort bin însanrâ hayatı tehlikededir. Ve bu tehlike el ile tutulacak kadar raeydandadır. öyl« olduğn halde Istanbul Vîlâyet ve Belediyesi, halkm hayatına zerre kadar ehemmiyet vermiyor ve bunu soran gazetecile re tiearet serbesttir, diyorlar. Sa laşpur sirkte maezaîlah bir kaza olduğu takdirde, bundan Ben Amar'* lardan evvel stanbul Vilâyet ve Belediyesini mes'ul tutacağımıza zerre kadar şüphe etnemelidir. Dahiliye Vekâletmin nazari dik katinî celbediyoruz: tstanbul aha • lisinden dört bm kişî hergün büyük bir tehlike geçiriyor ve alâkadar makamat bu tehlikeye karşt tama siyonu manzumesi olümler yüzün • den seyrekleşmişti. Çok güzel nü muneler kadroları dahilinde yeni • lenmedikierinden eksik bulunuyorlardı.Kendismm bile bazan muhip.f akat ayni zamanda müstehzi bir meclîste, koltuğunda uyuyuverdiği vaki olmuştur. Hakkında [bir gün mutIaka, verdiği bir ziyafet esnasmda ölecektir.] Deniyordu. Ben minnettarî îdim, ve daima meclistnde bulunmağa cahdeder • dim, çünkü kocamı orada görmüş, tanımış idhn. Hatta bu konağın kadim an'anesi hilâfına olarak teyze iie yalnız başıma yemekte bulun duğum da olmuştur. Böyle bir akşam kendisine içfani dökmek istldadı göstermiş ve tarafından devam içm teşvik «örmüştüm. Bu suretle kendisine çocukluğuradan başhyarak, evlenmeme ve Madam Villi «'nin rolüne ve nîhayet kıskançlık sahnelerhne kadar anlatmıştun. Beni tebessSmlerle dinledi ve: Yavrum, daha ağır felâketlerinî» yoksa çok bahtîyar bir kadınsınız, demektir. Şikâyetîniz neden? Kocan mı sadık degil, fakat erkekler hiç bir zaman sa<hk olmazlar... Tahkikat yapılıyor! Sirk memurlarının bir askerîmîzi dövmeğe ve halka hakarete teşeb büs etmeleri üzerine dün Vilâyetten Polis Müdiriyetine verilen bir emirde, bu hususta tahkikat icrasile ev> •rakı tahkikiyenm sür'atle iraali lüIURIU bildirilmiştir. Alâ pariziyen sürpriz' Sirk evvelkî gün Maliye Başmü fettişi Nâzım Ragıp B. tarafından teftiş edilmiş ve halka hemen, he men cebren 25 • 30 kuruş mukabilinde '•! ilânları ve rilmekte olduğu ve bun « ları almak istemiyenlerin bu ilân • ları tevzî eden kızlarm hakaret ve tecavüzüne maruz kalraakta olduğu da görülerek tısule mugayir olan bu cebrî el ilân satışı menedilmiştîv. Diğer taraftan Belediyenîn de «a!â pariziyen sürpriz» diye 35 kuruşa satılmakta olan ve içmde ancak beş, altı şeker buhınduğu için hakikaten bir «ürpriz teşkil eden kutuların satışmı menetmesi bekleniyor. 52jMO bilet!. Sirk, Darülâcezeye iki defa 26 şar binden cem'an 52 bin bîlet mühür letmtsti. Bu biletler satıhnış oldu . ğundan dün 26,000 liralık bilet daha damgalattırıimıştır. Fransız tütünleri!.. Kumpanya, İstanbul halkının kesesini boşaltmakta devam ederken tfitünlerine varıncıya kadar Fransa'dan getirtmiştir. tnhisar idaresinin nazari dikkatini celbederiz. tngiliz veliahtı Sefaret Türkiye seyaha tinden haberdar değil siniz ki Istanbuî'un en kalabalık yeri olan Eminönü'nde, îşaıct memuru yoktur ve memurun yerinde simit çiler ve francalacılar, simit ve francala satmaktadır. Bu resim işaret memurunun nasılsa buhınmadığı bir zamanda ahnmıştır, demek te bir mazeret değildir. Çünkü evvelâ, memurun nasılsa vazifesi başında bu • lunmaması caiz değildir, saniyen, o kalabalık Emînönü meydanmda, günlerdenberî, işaret memuru yok tur; ne sabah, ne akşam, ne oğle zamanı... Bu asırda, şehrin en kalabalık bîr meydanmda bile bir îşaretçi bulunduramıyacak kadar acze düsen v« yahut lâkaydî gösteren bir Belediye için: Fatiha! Demekten başka yapılacak" bh* şey var mıdır? Heyecanlı bir levkif Reggio 18 (A.A.) Dün bir kasabada bir şeriri tevkif etmeğe gî • den bir milis z&biti ile altı karabi • niyer, haydudun ailesi tarafından açılan ateşe maruz kalmtşlardtr. Za • bit ile karabiniyerlerin üçü yara • lanmıştır. 12 kişi tevkif edilmiştir. Kütahya'da su işi Kütahya 18 (Hususi) Kütahya su işi h&lledilmiş, muhasebeî husuaiye ve Belediyenm îştirakile ytiz bin lira sermayeİi bir şîrket teşek kül etmiftir. Tesisatı yapacak bir şirket çıkmazsa muhasebei hususiye ve Belediye bu işi başaracaktır. Nuri Yeni bir x şuaı Londra 18 (A.A.) New York'tan Taymis gazetesine bildirildiğine göre Shnenetady lâboratuvarmda teşhir edilen yeni bir x şuaı tübü 900,000 voltluk bir eJektrik cere yanının tesiri altında saniyede 184,000 mil sür'atle elektron neşretmektedir. Bu sür'at, ziya sür'atinin % 99 una muadildir. Bu tüp büyük miktarda radyoma müsavi bir kuvvete muadil olup NewYork hastanelerinde kanser evramının tedavisinde kullanılacaktır. MtıaRrmUre ziraat dersi Ankara 18 Maarif Vekâleti tattl esnasında Adana'da bîr riraat kursu açaeaktır. tzmir'de yerlere tükarenlerden ceza atınıyor İzmir 17 Yerlere tükürenlerden Belediyece birer lira ceza alınmağa başlannuştır. Bugün bir daire müdürü yere'tükürdü, derhal cezalan dırıldı. îzmir'de bir tröst İzmir 18 İnşaat malzemesî satanların İstanbulMakilerle anlasarak bîr inşaat tröstü yaptıkları şayî olmuştur. diyor. Adeta münzevi gibi idim, fa< kat okuyordum, çalışıyordum. Za* ten pek yorgunluk hissedİyor ve günün bir kısnunı uyumakla geçiriyordum. Hastahk, ruhî saadetin eşkâlinden biridir; çünkü emellerimize, endişelerhnize kat'î hudutlar çî • zer. Kocam uzaklarda bulunmakla beraber memnun ve af iyette olduğunu biliyordum. Pırlanta gibi mek tuplarını alıyordura. Aramızda hiç bir münazaa olmuyor, hiç bir göl ge geçmiyordu. Madam Cenapları Fas'ın bir köşesinde, kocamdan yedi sekiz gün deniz aşırı bir uzaklıkta bulunuyordu. Gözüme dünya çoktanberi gör düğümden daha güzel, hayat daha kolay, daha tatlı görünüyordu. Bir gün kocam tarafından söylenmif re bana pek soğuk ve berbat görünraüş olan şu cümlenin manasını şimdi anlıyor ve tasdik ediyordumt <Aşk, şüphe veya hiyanetten daha kolay firkate veya olüme tahammül eder.» kocama dostlarımızı görmeği va detmiştim. Bir kere Thianj'lara yemeğe gittün; iki veya üç kere de Kora teyzeye gittün, teyze çok ih tiyarlıyordu. thtiyar ceneraller, ih* tiyar amiraller, eski sefirler kollek Bir kaç gün evvel bazı sabah gazetelerinde tngiliz Velîahtı Prens dö Gal Cenaplarının Sark'ta yapacaği bîr seyahatten sonra tstanbul'a uğ rıyacaği yazılmışti. Bu mes'ele hakkında tngiliz se • fareti nezdinde yapbğımız tahki • katta salâhiyettar bh* zat bîze şu izahatı vermişHr: « Bu haberin nereden ve nastl cıkanldığına hayret ediyoruz. Malum olduğu üzere Prens dö Gal Cenubî AmerikaVa yaphğı uzun seyahatten henuz avdet etmiş» tir. Bu münasebetle hemen yeniden bir seyahate çıkmasına îhtimal ve remiyoruz. Esasen bu hususta se farete de haber gelmemiştir. Aynî zamanda Kral Hz. bu mevshnde saraylannda büyük r«tmi kabuller tertip etmektedh*. Bu resmî ziyaretler esnasında Prens Hz. n!n Londra'Müteyemmen bir da bulunmasi lâzım gelmektedir. Mulga Hariciye Nezaret! nnjMrü siya Mes'ele halen seyahatte bulunan se* siye müdürü merhum Asaf Beyin kert < * fir M. Corc Klark'ın avdetinden sonmesl Suheylâ Edibs Hannn Efendile Hu« ra daha ziyade anlaşılacaktır. Maa kuk fakültesi mezunlarından Uman şirketi müfettişi ve harp malulleri cemiyett mafih, bu seyahatten bahseden gareisi Beklr Sıtkı Kaleli oğlu Beyin nikâhzeteler haberi nereden aldıklarım ları güzide bir topluluk içinde Beyoğln bize de bildirirlerse Çok memnun oevlenme daireslnde icra kılınmıştır. İkf luruz. gence devamlı saadetler dileriz. Affedershıiz, kainpederhn? Sizin kainpederiniz halvetnîşin bir keşişti; bu böyledir, ben kendisini sizden iyi tanırım. Güzel meziyet. Fakat o gençliğîni vîlâyett«, akıl ve havsala almaz bir âlemde geçirdi. Orada hava ve heves sönük olur. İnsanı sağından, solundan, ö nünden, ardından îğva, izlâl edecek işvebazlıklar yoktur, yahut pek azdır. Amma bh* de benim kocama bakalım. Zanneder misiniz ki beni as» la aldatmamıştır? Evlâdım, inan ki yirmi sene mütemadiyen en aziz bir dostumu, Casa'yı metres tuttuğunu bilirdim. Şüphe yok ki başlangıçta bu beni yakmamış değildir; fakat zaman ile bu ateşî kül örttü, tesiri azaldı. Evlendiğimizin ellinci se • nesî hatırımdadır, bütün Paris'i davet etmiştim. Kocam bir nutuk irat edecek oldu, biçarenin arhk zihni yerinde değil di; nutukta benden de, Casa'dan da, amirallardan da, ce nerallardan da bahsetti. Sofralarda tabiî güiüşüldü.Fakat bunlar hep nezaket ve zarafetle geçiştirildi. Zaten' artık pek ihtiyarlamıştık; ha • yattan ne kadar kabilse o kadar kâm almıştık. Tamir kabul etmez, örtülemez bir hata işlememiştik. Ye • Cumkariyet'in tefrikası: 95 Yazan: Andre Morava IKLI Amerika'dan ilk mektuplar gel> di. Teessürlerim kü'îiyen zail oldu. Bu mektuplar muh&bbet ve renk ve nur ile dolu idi. Ben'<m gidemediğime hayıflanıyor, ve orada güzel bulduğu hayata benim müşareketimi arıyordu.. «İzabel, bu diyar size göre, rahat ve kemal diyarı. Nizam ve intizam ve mükemmeliyet diyarı NewYork bir büyük, devcüsse bir ev farzolunsa, başında yaraşan muhakkak zikudret bir tzabel'dir diyordu. Diğer bir mektubunda: «Ah, sevgilim, seni ne kadar arıyorum! İçinde yalnız fazla işlek bir telefondan başka bir şey olmıyan şu otel odasında, akşamları seni ne kadar arıyorum; o kadar sevdiğim sohbetlermi dinlemek saadet Terceme eden: Haydar Rifat olurdu; gündüz gördüğüm insan ları, şeyleri anlatırdım; Berrak muhakemenizden ktymetli fikhler a Iırdım. Bir aralık bir fırsat düşürür süphesiz tereddütie ve zâhirî bir lâkaydî ile «bütün akşam beraber kaldığınız şu Mis Cooper'i cidden güzel ı.ıi buluyorsunuz? Derdiniz. Bunun üzerine sizi kucaklardım ve birbirhnize bakarak gülmeğe başlardık.» Bunu okurken de gülüyor ve benî aniıyıp olduğum gibi kabul et • mesinden dolayı kendisine minnet duyuyordum. XVII Hayat hep beklenmiyen şeyler • den Örülür ve bu muhtemelen baş tan nihayete kadar böyledir. O ka dar kerktuğura bu ayrılık hayatımda nisbî bir saadet devresî teşkil e LER raekler de bir derecede güzeldi ki, onu verenlerîn kusurları örtülü kalmıştır. Evet, teyzeciğim, fakat her sey seciyeye göredir. Benim için hissiyat, hayatta en ileri saftadır. Ce raiyet hayatı, kibar âlemleri hayatı, bence hiç bir ehemmiyeti haiz değil» dir. O halde... Evlâdım, size hissiyattan te cerrüt et diyen kim? Tabiî yeğenimi pek severhn ve size her şeye ilâç olmak üzere bir âşık seçmenizi ben tavsiye edemem.. Hayır, hayır! Fakat mademki M. Filip Cenapları evde genç ve nur gîbi karisı dururken başka yerlerde boygöstermek zâf ve masiyetinde bulunuyor, sizin de bütün bunları unutturacak ve hatta onu doğru yola getirecek yegâne bir vasıta olan bir âşık intihap etme nize îtiraz edecek te ben olamam. Ben bilirim ki hatta şu sakafın altında sizin, akıllarını taraç ettiğiniz erkekler eksik değildir. Heyhat teyzeciğim, ben evlîlik mukaddesatına iman edenlerdenim. Mabadi var