3 Haziran 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

3 Haziran 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haziran ATTILA Muharriri: Marcel Brion Mütercimi: Mustafa Namık Sehir ve memleket haberleri İnhisar bütçeleri Kadrolarda tensikat yapılmamıştır Behçet ve Asım Beyler vaziyeti izah ediyorlar Tütün tnhisarı Umum müdürü Behçet B. dün akşamki posta tre nile Ankara'dan avdet etmiştir. Behçet B. bir muharririmize şöyle izahat vermiştir: « İdaremizin iki aylık bütçesi Meclîsten çıktı ve tasdiki âliye gitti. Bugün, yarın haziran maaşını vereceğiz. İnhisar idaresinde müstahdem mütekaitlerin vazifelerine nihayet verileceğine dair haberler asılsızdır. Müdiriyeti umumiye umum memurları yeni kadroya göre vazife almış olacaklardır. Bu hu susta hakikî bütçenin noksanlatacağı memur miktarı şimdiden tesbit edilemez. Umumî bütçenin tanzi mi esnasında memurların hukuku da tamamen temin edilecektir. Bütün memurlar müsterih olabilir. Belki açıkta kalacak memurlar bir, iki ay vazifesiz kaiacaklardır. Nizamnamemiz bunlara maaş vermeğe de müsaittir. Yeni münhallere de açıkta kalacak memurlar tayin edilecektir. On gün sonra tekrar An kara'ya giderek umumî bütçenin tanzîminde orada bulun&cağım.» Müskirat fnhisarı müdiriyeti kadrosunda yapılan tensikat hakkında Umum Müdür Asım B. şu izahatı vermiştir: « Kadrolarımzda tensîkat ya pılmış değildir. Ancak hükumeti • . mizin kabul ettiği yevmiye sekiz { saat çalışma prensibi ile, memurlar evvelce çalıştıkları saatten fazla çaIışacakları için iş miktarına göre memurlara vazifeler tahmil edil • miştir. Esasen kadro fazlası olan memurlarımız da yoktu. İdare günden gröne teşkilâtını tevsi etmektedir. Yeni kadro ile memuriyet alamıyanlar, bugün, yarın açılmak ta olan münhallere tayin edîlecektir. Nitekim dün açıkta kalan bir memuru bugün yeni açılan bir me muriyete tayin ettik. Memurlan • mız çtkarılmış değildir. Herk«s vaziyetinden müsterih olabilir. Ancak hariçten yeni memur'' almıyacağız. Vazifesiz kalan memurlanmızı tayin edeeeğiz.» Bizde tasarruf! Türk memurlarının hakkını yemiyelim! Bütün dünyada olduğu gibi memleketimizde de iktisadî buhran var, işsizlik var, darlık var. Bir çok müesseseler, ticarethaneler bu yüzden masraf • Iarını kısmağa, kadrolarını daraltmağa, memurlarını azalt mağa mecbur oluyorlar. Bu hareketlerinden dolayı hiç bir müesseseyi, hiç bir kimseyi mua haze edecek değiliz ve buna hakkımız da yoktur. Fakat müesseselerde bu gibi tensikat yapılırken hissiyata mağlup ol mamak, alıkonulacak ve çıka rılacak memurlar arasmda kıdemi, ehliyet ve iktidarı nazari dikkate almak lâzım gelir ken şehrimizdeki ecnebi müesseseler, bilhassa sigorta şirketleri böyle yapmıyorlar, insaf • tan, haktan ziyade gadre ve haksızhğa doğru gidiyorlar. Bir müessesenin yaptığı dar kad roya göre kaç kişi çıkarmak i cap ediyorsa çıkarılacakları Türk ve gayri türk mevcut memurların adedine göre, âdil bir nisbete göre ayırmak, dinî ve millî hislere mağlup olmamak icap eder. Halbuki bu gibi müessesat her vesilede Türk me murlara yol vermekte, gayri türkleri alıkoymaktadır. Bu memlekette iş gören müesseseler ve sirketler Türk mu hitinden, Türk memleketinden istifade etmekte olduklarım unutmamalı ve bu suretle hisle rile hareket ederek Türk ef kârı umumiyesini müteessir etmei melidirler. Diğer taraftan mıntaka ticaret müdiriyetleri, şir ket komiserleri de ecnebi mü esseselerin yaptıkları bu gibi tensikatlarla yakından alâka • dar olmalı ve Türk'lerin mağduriyetine meydan vermeme lidir diyoruz; 29 Senelerce süren bir sefer Hün vahdeti meydana geldi Tuna'da yeni bir müşkül Belediye 300 tanzifat amelesi çıkardı! İstanbul'un pis sokakları acaba ne olacak ? Belediye bütçesinde bazı tasarruflar yapılmasma karar verilmiştir. Tasarrufun bir kısmına bu hazirandan itibaren başlanmıştır. Vilâyetle Belediyenin tevhidinden elde edilecek neticenin tamamen anlaşılabil • mesi için tasarrufatm bir kısmı ge lecek seneye bırakılmıştır. Esasen Dahiliye Vekâleti de tevhidin neticesinin alınması için bir sene beklen mesini münasip görmüştür. Belediyede tasarruf a temin için bazı tensikat yapılmıştır. Bu tensikatın en mühim kısmı temizKk işle rindedir. Burada çahşan ameleden 300 ü çıkarılmıştır. Her daireden 2060 ameleye yol verilmiştir. tstanbul'un esasen iyi gitmiyen tsmizlik işleri 300 amelenin çıkarılrnası ile büsbütün bozulacakttr. Beîediyenin hangi fikir ve mülâhaza ile bu ameleyi çıkardıği anlaşılamamaktadır. Çıkarılanlar arasmda yaln'z amels olmayıp nezafet çavuşları ve onbaşıları da vardır. Diğer taraftan ceza kalemir.de çalışan 15 memur da bu kalamin lâğvi üzerine açıkta kalmışlardır. Ge çen senedenberi açıkta kalan 118 köprü memurunun da ancak bir kısmı yerleştirilmiştir. Vazifeye tayin edilmiyenlerin aldıkları açık maaş • ları kesilmiştir. 30 sene hizmet eden memurlann tekaüde sevkedilmeleri hakkındaki karar Belediyede tatbik edilirse hir çok memurlar daha çıkarılmıç olacaktır. Belediyenin bütçesi Dahiliye Vekâletinde tasdik edilerek iade edildikten sonra kadrolar tanzim edilecektir. Balkanlarda Fransız ve Alman mübarezesi Merkezî Avrupa'da ve Balkan* • larda harbi umumiden sonra başlı yan Fransız Alman mübarezesi malum gümrük itilâfından sonra fevkalâde bir şiddet kesbetmistir.Müstemlekâtmdan mahrum edilen ve mühim donanması olmadığından büyük de nizlerin öte tarafındaki diyarlarda o kadar nüfuzu kalmıyan Almanya, siyasî ve iktisadî istikbalini merkezî Avrupa'da ve Balkan'larda görüyor. Almanya'yı zayıf bulundurmağa azmeden Fransa Alman'ların son ü midi olan bu sahada dahi kendilerine göz actırmak istemiyor. Fran sız'lar Cemiyeti Akvam meclisinde Almanya'y» tecrit edilmiş bir halde bıraktıktan sonra şimdi de merkezî Avrupa'da ve Balkan'larda Alman'ların her türlü iktisadî teşebbüsle rine mâni olmağa çalışıyorlar. Halbuki bu memleketlerin iktisadî menafii Almanya ile teşriki mesaiyi icap ediyor. Bu ziraat memleleketlerinin hububat fiatının son derecede düşük olmasmdan dolayı geçirmekte olduğu ezici muzayakayı ve buhranı Alman'lar bir anda hal ledebilirler. Çünkü bu yerlerin mahsulâtı Almanya'nın hariçten her «ene celbetmekte olduğu hububatm an cak bir cüz'ünü teşkil edebilir. Geçenlerde Alman'lar Romanya ile yeni bir ticaret mukavelesinin esasatını kararlaştırmışlardı. Bu mukavele mucibince Romanya çiftçileri ellerindeki hububatın mühim bîr kısmını şimdiki fiatın yüzde yuz fazlasile Almanya'ya verebileceklerdi. Bu sayede Romanya'ya iki milyon tngiliz lirası ecnebi parası girecekti. Fakat Fransız diplomasisi bu memlekette kabinenin değişmesin den ve Hariciye Nezaretine Romanya'nın Paris sefiri Prens Gika nam zatın getirilmesinden bilistifade nüfuz icra etmek ve büyük bir istikraz vermek suretile mukavele müzake ratını son dakikada katettirmeğe ve Alman heyetini yoldan memleketi ne döndürmeğe muvafak olmuştur. Fakat Romanya çiftçisi istikraz dan ziyade çürümekte olan buğdaylarına mahreç bulmağa îhtiyacı zarurisi olduğundan Almanya ile tekrar müzakere?e girişilmesi ve ticaret mukavelesinin behemehal akti hakkında şiddetli tazyikatta bulunmuştur. Romanya nüzzarının en nüfuzlu siması olan M. Argetiano'nun dahi bu yolda nüfuz icra eylediği anlaşıhyor. Tabiî Fransız diplomaniss bu teşebbüsü dahi menetmeğe çalı şacaktır. Maahaza Romanya'da Fransız,yahut Alman nüfuzundan hangisinin galip geleceğini yeni intihabatın kat'î neticesi tayin edecektir. Göçebe Hün ailelerinin, içinde yaşad ıkları ve memleketten memlekete göçettikleri arabalar ITarihi bir eserden) Attilâ'ntn belâğati Attilâ'nın garip bir belâğati vardı. Onda, iptidaî insanları süriiklemeğe, teshir etmeğe el verişli bir ikna kuvveti vardı. Bazı müverrihler, Attilâ'nın nutuklannı kaydetmişlerdir. Ne gariptir ki bu nutuklar, insanlan sevk ve idare etmiş diğer dâhilerin nuruklarma pek çok benziyor. Bu nutuklarda, toronlann rahat ve emniyeti gayesi ileri süriilüyor, ganimet ve servetin cazibesi ballandınlıyor, atalara imtisal olunarak vatanî hizmetlerde onlann kâabma vanlmak, hatta onlardan daha ziyade yükselmek luzumu beyan olunuyordu. Attilâ'nın ağzmdan çıkan hakikî eşya gibi maddi ve sağlam kelimeler, her memlekette ve her zamanda halkı galeyana getiren bu sözler esasen harbe ve yağmaya alışkın olan bu millet üzerinde sanki birer kamçi gibi tesir ediyordu. Lâtin müverrihler, Roma'lılann nazik kulaklarına, inceliğe düşkün dimağlarına hoş gelmesi için bu nutukların şid detli yerlerini bozup hafiflettir» miflerdir. Maamafih, Lâtin müverrihlerinin ilâveleri çıkarılınca meydanda nutkun hakikî ma hiyeti kalıyor. At üstünde dinliyen, cengâver süvarilere karşı irat olunan bu nutukların kulakları yırtıcı ve kaba bir belâğati vardır. Atların nalınlarından çıkan titiz şakırtılara hâkim, bu kısa ve açık cümleler, yiiksek setle söylenen bu şiddetli nutuklar, uzaklarda, en son araba kafilelerinden bile işitiliyordu. Halkın; ateşine, îsteklerine, sabır sızhklarına tercüman olan bu y%kıcı cümleleri, askerler, göğüs lerinden fışkıran birer «e» gibi dinliyor, anhyor, benimtiyordu. dürlüklerinde maaş verilmeğe başlanmış ve bu muamele garip olduğu kadar feci manzaralara meydan vermiştir. Dün Fatih'te Maliye tahsil şubesi önünden geçenler burada yüzlerce ihtiyar kadın ve erkeğin, çoluk ve çocuğun, muztarip, müşteki bir vaziyette bekleşip durduklarını ve tehacüm halinde dert anlatma^a. "âraştıklarını görmüşlerdir. Resmimiz bu cemmigafirin en tenha olduğu bir sırada, sabah saat 8 de alınmıştır. Bittabi mevcut 2 3 memur elinde bu yüzlerce kişinin işini sür'atle bitirmeğe jmkân bulu namaz ve bu vaziyet günlerce böyle devam eder. Vatan uğrunda kendilerini feda etmiş şehit lerin ailelerini, mütekaitleri so kaklarda perişan vaziyette bırakmak ne millî şerefe yakışır, ne hükumetin malum olan şefkati ne.. Maaş tevziatını her halde bir bina içinde yapmağa ve zaval Iıları saatlerce yollarda beklet memeğe çahşmahdır. Çünkü vaziyet acıdır. Attilâ, askerlerin gırtlaklanndan fırlıyan tasvip ve kabul sözlerinî işittikçe, onlara emniyet edebileceğini anhyor ve yeni menzillere doğru durmaksızın gidi yordu. Attilâ'nın böyle sür'atlo gelip geçmesi, halk üzerinde şevketli bir hâkan hatırası bırakıyordu. Senelerce süren sefer ve mavaffakiyet Sefer, senelerce sürdü. Attilâ Orta Asya'ya kadar çıktı. Sonra Baltık lahillerince seyahat etti. Slav ve Cermen, müttef iklerinin sadakatinden emin olabileceğini anladı ve nihayet Tuna'ya döndü. Ahavale göre, kâh ikna kuvve tinden, kâh nüfuz ve şeref tesirlerinden, kâh korkutma usulünden istifade eden Attilâ Hün'leri birleştirmeğe, bir hükumet ve devlet haline getirmeğe muvaf ' fak olmuştu. Hün'lerin eski harp heveslerini, fütuhat emellerini uyandırmıştı. Harekete karar verdiği zaman, her tarafa elçüerini gönderir göndermez, bütün Hün'ler ayaklanacak ve hedef e doğru atılacaklardı. Fakat Kral, Tuna'ya dönünce yeni bir müşkül karşıtında kaldı. Bleda, kardeşi Attilâ ile birlikte velev zâhiren olsun saltanat sürdükçe, hiç bir işe kanşmaz, mahçup bir muavin vaziyetini muhafaza ederdi. O, avcılığın ve şehvetin verdiği neş'e ile iktifa ederdi. Attilâ, Tuna payıtahtından ayrıhrken, idareyi, kardeşine teslim etmek tedbir • •izliğinde bulunmustu. Bu, bir hata idi. lhtimalki, bu hata bile bile yapılmıştı. tleride Bleda'ya karşı bir behane ihdas edebilmek makıadile ve kurnazca gösterilmiş bir gaflet eseri de olabilirdi. (Mabadi var) Müskirat Inhisarında Avni Lifij ihtifali Dün GUzel San'İtlar Birliğmde saat 3 te ressam Avni Lifij merhumun hatırasmı taziz için bir ihtifal yapılmıştır. Merasime merhumun arkadaşları, ailesi ve takdirkârları iştirak etmiştir. Evvelâ ressam Nurettin Bey söz alarak Avni Lifij'in hatırasını yat için toplandı ğını söyliyerek bu toplanma yı hazırlıyan ressam Elif Naci Beye teşekkür etmiştir. Elif Naci B. de merhumun haya • tından ve eserlerinden, san'atm • daki kıymet ve ehemmiyetinden bahsederek demiştir ki: « Arkadaşlar Avni Lifij ölmemiştir. Aramızda yaşıyor, biz dost ve arkadaşları üstadın aziz ruhu nu taziz için her sene ayni günde burada toplanacağız.» Elif Naci Beyden sonra merhu mun san'at ve resim hakkında yazdığı bir kaç eserden müntahap parçalar okunmuş ve ondan sonra ihtifale nihayet verilmiştir. Akademi İztnir'e murahhas göndrmiyor fzmir Belediyesi İzmîr'de Sinyor Kanonika'y* yaptırılan heyke lîn tesellümünde hazır bulunmak üzere bir murahhas gönderilmesini Güzel San'atlar Birliği akademisînden istemişti. Akademinin bu iş için tayin ettiği muallim thsan Beyin mazeretî sebebîle bir başkasmı seçmek üzere akademide içtima e dilmiş, fakat heykelin inşasında akademinin mütaleası alınmadığı için tesellüme de karısılmamasına ve binaenaleyh murahhas gönderilmemesine karar verilmiştir. Muallim Şevket Bey hakkında bir tavzih Dün Güzel San'atlar akademisi talebesinden «Doğan» imzasile al dığımız bir mektupta, zevcesini öldüren muallim Sevket B. hakkında bazı gazetelerde yapılan neşriyat reddedilerek, bütün talebenin muallim Şevket Beye karşı pek ziyade hürmetkâr bulundukları beyan e dilmektedir. Sofya telefonu tecrübesi Cumartesi günü Bulgar telefon idaresinin tstanbul'u »ramaması yüzünden teahhura uğrıyan Sofya îstanbul telefonunun doğru tecrübesine bugün devam edilecektir. Doğru tecrübe müsait netice verirse mükâle melere başlanacaktır. Fiat tarifesi de hazırlanmıştır. Doğru değil mi? Sıhhiye Müdiriyeti tarafından Edirnekapı'da tesis edilen çocuk bakım evinin her türlü hazırlıkları ikmal olunmuştur. Müessesenin küşat resmi 7 haziran pazar günü icra edilecektir. Edirnekapı Bakım evi Vali B.in izahatı Sinemacılara ait karar değişebilir! Nümerotaj ameliyesi Komünistlerin muhakemesi yanbş yapılmış değildir hafi yapılıyor Bir müddet evvel 27 komünist maznunun Ağırcezada muhakeme leri rüyet edilerck haklarında muh telif cezalar verilmişti. Mahkeme nin bu karan müddeiumumilik ve maznunlar tarafından temyiz edil miş ve neticei tetkikatta bazı noktalar nakzedilerek evrak îstanbul'a iade edilmişti. Mahkemei Temyiz, karan vasfı cürmî noktasından ve kısmen maznunların aleyhine ola • rak nakzetmiştir. Muhakemenin dün haf iyen rüye tîne yenîden başlanmış ve nakza ittiba olunmuştur. Dava iddia ve müdafaanın dermeyam için başka bir güne talik edildi. tsim müşabehetinden çıkan dava Mehmet Zati Ef. hakkında gazetelerde yazılan bir zabıta vak'asın dan dolayı isim müşabehetinden dolayı Mehmet Zeki Ef.tarafından Cum huriyet, Milliyet, Politika, Son Posta ve bütün rumca gazeteler aleyhine ikame edilen hakaret davasına dün ikinci ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Mehmet Zeki Ef. nin da vasile birlikte hukuku âmme davası açılmadığından müddeiumumî Muhlis B. dava esnasında hnzır bulun mamıştır. Mahkeme, Mehmet Zati Ef. hakkında zabıtaca bir muamele yapılıp yapılmadığının Polis müdiriyetinden sorulması için davayi talik etmiştir. La Turqnie Liberale Müdürü beraet etti Hükumetin manevî şahsiyetini tahkir eder mahiyette iktibas sure tile bir makale neşrettiğinden dolayı Ağırceza mahkemesine verilen La Turquie Liberale gazetesi mes'ul müdürü Osman Hâmii B. hakkındaki muhakeme dün hitam bulmuş ve Osman Hâmit B. beraet etmiştir. Vali Muhittin B. sinemacıiar hakkında ittihaz edilen kararın devlet varidatı hesabına zarurî olduğu kanaatindedir. Vali B. Defterdarhkça ittihaz edilen tedabire Vilâyetin müzaheretini tabiî addettikten sonra diyor kî: « Vali muavini beyin bu kara > rında halkı iz'aç eden kabili hal müşkülât varsa bittabi bertaraf edilir. Nümerotaj mes'elesinin saka^ yapıldığı ve paralarm heder olduğu haberleri doğru değildir. Numero taj vergi tahririne göre yapılmazsa maliyenin kuyudatı altüst olur, vergi esasları karışır. Her yeni tahrir yapıldıkça arkasından numaraları değiştirmek lâzımdir. Meselâ geçen tahrirde büyük bir konağa bîr numara konulmuştu. Halbuki bu konağı yiktilar, arsasını 8 kısma ayırdılar, bittabi bu sefer oraya 8 numara koymak lâzımdır. Bu gibî yerlerde tahrir komisyonlaıı eski numaraları mutat veçhile boya ile siler ve yenilerini duvarlara yazar lar. Belediye de kendisîne bir cetveli verilen bu tadilâta göre oralara yeni numara koyar. Numaraları iptal hakkı yalnız Belediyeye aittir. Kadrolar Belediye kadrosu Heyeti Vekile kararile bir nizamname mahiyetinde olarak hazırlanmıştır. Her memurun kanuna göre hakkı mahfuzdur. Belediye memurlarından hiç birinin endişeye düşmesine mahal yoktur. Vilâyet için yeni bir tebliğ almadık. Yalnız münhalâta kimse tayin etmiyoruz.» MUHARREM FEYZ1 Osmanlı borçları Hükumet hâmillere ne teklifte bulunmuş? Röyter ajansı tstanbul muhabî • rinin verdiği habere göre Anka ra'da hükumetle. hâmiller mümessilleri arasında cereyan eden mü • zakeratta hükumet bilhassa şu noktalar üzerinde ısrar etmiştir: 1 1928 senesinde aktedilen borçlar mukavelenamesinin tadili lüzumu, 2 Osmanlı borçlarından Turkiye'nin hissesine isabet eden kıs mın tenzili, 3 Osmanlı borçlarımn Türkîye Cumhuriyeti millî borçları şekline tahvili, 4 Eski esham ve tahvilâtın yenilerile tebdili. Kubilây abidesi Teberruat listesi Gazetemizin teşebbüsile yapılacak Kubilây abidesi için vatandaşların gönderdiği te berruatı liste halinde neşre devam ediyoruz: L. Eski yekun 1518 Elâziz'de topçu yüzbaşısı 9 Basri, piyade yüzbaşısı İrfan, plyade mülâzimlerinden Vasıf, Sırn, Mehmet Ali, Mehmet Hidayet, Rua, Topçu mülâzimi Cemal Beyler Yekun 1527 K. 30 00 30 m©lhıaiF8acfl© Kadınları çalıştırma yurdu C. H. Fırkası tarafından tesis edilen Kadınları Çalıştırma Yurdu gittikçe faaliyetini tevsi etmektedir, Yurdun bilhasa dokumacılık ve kutuculuk kısımları rağbet görmek • tedir. Kutuculuk kısmına mühim siparişler olduğu gibi dokumacılık kısmı da havlu, çarşaf ve sair dokumaları piyasaya çıkarmaktadır. Büradaki kadın amele 80 den 100 e çıkarılmıştır. Bunlara muhtelif yevmiyeler verilmektedir. Kadın ameleden çocukları olanlar bunları sabahları yakında açılacak olan E dirnekapı bakım yurduna bıraka rak akşamı alacaklardır. Yurda Belediye bu sene de muavenette bu • lummuştur. Tenzilatlı satış için müracaaller 20 den fazla ticarethane tensi • lfttlı satış yapabilmek için Odaya müracaat etmişlerdir. Bunlar ara • sında yüzde kırk nisbetinde tenzilât ile satışa talip olanlar da vardır. Ticaret Odası müracaatleri tekik ederek on günü çeçmemek üzere satışlara müsaade edecektir. Kooperatif kongresi Bir Fransız arkeoloğu Fransız Arkeoloğlarından M. Delaport dün fstanbul'a gelmiştir, sehrimizde tarihî tetkikatta balu nacaktır. Haziran nihayetlerinde Ankara' da bir kooperatif kongresi toplan « ması takarrür etmiştir. Kongreye odalar murahhaslan ile iktisatçılanmız davet edileceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: