4 Temmuz 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

4 Temmuz 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

• = 4 Temmuz 1931 Cumhuriyet ON TELGRAFLAR Ege iktisat mıntakası mahsulâtında bereket , • • ' > ! *»'• • . Demiryollarda U. Müdürlük teşkÜâtı maaşları indirilcü LMI MUSAHABE Harp ve felâketlere rağmen! artmıs! En kesif nüfus nerede? lerine atfolunabilir. 20 senede artan dört yüz milyonluk muazam kütlesini insaniyet: Jenner, Pasteur, Eberth, Yertırt, Behring, Gibi tıp ve fen kâşiflerine med • yundur. , Hazır sırası gelmişken maruf memleketlerin son taharrilerinden alınan taze ve en doğru nüfus mik tarlarını aşağıya kaydediyorum: Kıt'alar Avıupa Asya Afrıka Amerika Ostralya Turkıye Avrupa kısmı ^rnavutluk Almanya Avusturya Belcıka Bulganstan Danımarka Izlanda Ibpanya Estonya Fınlandıya Fransa Brıtanya Irlanda Yunan Macaristan Italya Lettonya Latvanya Luksemburç Norvec Felemenk Lehıstan Portekız Romany a Avrupa Rusyası Isvıçre Çekoslovakya Yugoslavya 500 000 000 900 000 000 150,000 000 220 000 000 70 000 000 2 000 000 800 000 62 505 000 6,500 000 7.800 000 4.500 000 3 370.000 95 000 21,000,000 4,000.000 3 500,000 39 500.000 42 700.000 425,000 6 000 000 8 000 00fl 41,000.000 2,000,000 2.175,000 260,000 2 700,000 7 420,000 20,000,000 5 430,000 17 000 000 115 000,000 3,900,000 13.600 000 13 000 000 Ask mektuplan! Hanımların çantalarına musallat bir genç!.. Evvelki gün Sirkeci'den karşıya giden bir tramvayda sivil bir polis genç bir yankesiciyi yakalamıştır. Kasketli ve caketsiz bir gencin yanındaki hanımın çantasını asırdığını gören memur, herifin yakasına yapışarak çantayı çıkartmış ve kendisini de Eminönü merkezine götürmüştür. Hırsız Niğde'li Hayri merkezde şu ifadeyi vermiştir: « Sirkecide bu hanımın tramvaya bindiğini gördüm. Ben de atla dım. Mantosunun yakası genisti. Elimi soktum ve çantayı aşırdım. Fakat ben bu isi para için yap mıyorum. Karnımı surada burada nasıl olsa doyuruyorum. Ben bu hır sızlığı aşk mektuplan için yapıyo rum. Hanımların ve genç kızların çantalarında ya âşıklarının resimleri, yahut aşk mektuplan cıkıyor. Bu mektupları ahp saklıyor ve münasip zamanlarda okuyorum. Sonra da çan taları satıyorum. Ehh, para da çı karsa bittabi karnımı daha iyi do • yoruyorum. Bu yüzden sık sık ele geçiyorum. Beni bari Niğde'y e gönderin de orada nasıl olsa çalınacak çanta bula • maz ve bu isten vaz geçerim. > Aşk mektuplan hırsızı Adliyeye teslim edilmiştir. Son yağmurlarm verdiği zarara rağmen mezruat çok feyizlidir tzmir 2 (A.A.) Şehrimiz Ticaret Odasının neşrettiği bir raporda İzmir limanından bir hafta zarfın da yapılan ihracat sunlardır: 18,028 kilo balmumu, 72,074 kilo afyon, 27,426 kilo ham deri, 26,306 kilo hah, 17,906 kilo kepek, 9,320 kilo meyankokü, 15,006 kilo pamuk, 835,791 kilo palamut, 28,954 kilo tütün, 32,956 kilo üzüm, 29,051 kilo palamut hulâsası, 6,570 kilo yu • murta, 2,554 kilo yün. Ege iktisadî mıntakası dahilinde yağmurlardan hasıl olan fayda ve zararlar hakkında şehrimiz Ticaret Odasının aldığı malumat berveçhi atidir: Bayındır, son zamanlarda yağan yağmurlardan % 40 arpa, buğday % 55 nisbetinde, ofyonsütü % 50 nisbetinde zarar vermiş ve dîğer mahsulâta nafi olmuştur. Ödemiş üzüm bağlarına % 20 ve afyon mahsulü üzerinde % 10 zarar iras eylemiştir. Akhisar afyon mahsulü %50 ve zeytin 6070 zarar görmüştür. Bergama afyon mahsulü % 30 nisbetinde zarar görmüş diğer mahsulâta bir zarar vermemiştir. Nazilli Kuyucak nahiyesinde 100 dönüm pamuk 300 dönüm mısır, merkez kazada Menderes'in taşmasından pamuk mahsulünde % 20 derecesinde za rar vardır. Edremit bağlarında % 5 0 buğday ve arpada % 40 zarar diğer mahsulât üzerinde nafi tesirler yapmıştır. Bu sene bereket geçen sene ye nazaran çok fazladır. M. Hooverin teklifi Meslek mektepleri Programları tadil edecek olan komisyon dün Ankara'da ilk içtimaını yaptı Ankara 3 (Telefonla) Maarif Vekâletinde mesleki tedrisat programları hakkında bir içtima akte dilmiştir. Vekâlet tarafından idare edilen kız ve erkek mekteplerinin müdürlerile bir kısım mütehassıs • larından mürekkep bir heyet Ve kâletin daveti üzerine buraya gel mişler ve bugün Ankara San'atlar mektebinde Vekilin riyasetinde ilk içtimaı aktetmişlerdir. Vekil B. bu münasebetle bir nutuk irat etmistir. Komisyon azaları iki kısma ayrıl mıştır. Erkek meslek mekteplerine <rt Yunan meclisi hükumet ten izahat istedi ait işlerle meşgul olacak heyet Ankara San'atlar mektebinde, kız meslek mekteplerine ait mes'elelerle iştigal edecek heyet Ismet Ps. Kız enstitüsünde hergün toplanarak azamî 15 güne kadar mesailerini bitire • cektir. Komisyon bu mekteplerin prog • ram ve talimatnameleri üzerinde yapılacak tadilâtı müzakere ve bu müesseselerin terakkî ve inkişafı icin alınması lâzım tedabiri ittihaz ede • cektir. ........ iM«»HiııııırtllTllflHpillimill||IIH(nillWlHnilTnmi(li!llııl'uwm Ispanya'da grevler Bası kesildi! Düseldorf canisi Ko lonya'da idam edildi KolonyaT(A.A.) 9 kişiyi öldüren ve 7 kişi yi de öldürmeğe teşebbüs eden Dusseldorf cana van, Kauerten bu sabah başı kesilmek suretile idam edilmiştir. Bütün memleket askerî işgal altmda... Madrit 1 (A.A.) Bütün tspanya'da grevler ilân olunduğu bildi rilmektedir. Malaga'da umumi grev devam etmektedir. Hükumet tara fından sarfolunan bütün gayretlere rağmen halkın iaşesi çok müşkül olmaktadır. Piyade müfrezeleri so • kaklarda devriye gezmektedir. As ker şehrin mühim noktalarını ve köprüleri tutmuştur. Dışarı mahallelerde büyük bir heyecan vardır. Takviye kıtaatı gelmistir. Askerî kumandan tüccarlara yarın dükkânlarını açmalarını emretmiştir. İtaat ettniyenlerden naktî ceza ahnacaktır. Gîjou'da vaziyet vahimdir. Melil lâ'dan bildirildiğine nazaran orada da umumî grev ilân olunmuştur. Ispanya'da hareketi arz Madrit 2 (A.A.) Bir kaç za mandanberi Marcie mıntakasmda bilâinkita hafif zelzeleler hissolunmaktadir. Dün şiddetli bir tayfun çık mış ve boğucu sıcaklar baslamıştır. Müsaade edilmiyen seyahat Izmir 2 Adana vapuru bura dan 400 seyyahla Midilli adasına gidecekti. Polis müdiriyeti seyahate müsaade etmedi. Yolcular rıhtımda beklemekte ve Ankara'dan gelecek cevaba intizar etmektedirler. Mu • vafık cevap gelirse vapur gece ha reket ederek ve cumartesi günü avdet edecektir. Bu seyahate müba • diller kabul edilmemiştir. Mudanya'ya banyo seferleri Bursa 3 Hükumetçe işletilmekte olan Mudanya Bursa hattmda, deniz banyosu için tenzilâth nakliyata bu cuma başlandı. Cumaları yapılan bu sefelrer çok hasılat bırak maktadır. Âlâ! Diye şakalaştı. Derler ki gençlik heyecanlarile yaşar, fakat saça kır diiştü mü, artık hatıralar hâkimdir. Kır saçlılar hatıralarile yaşarlar. Çok doğrudur, dedim. öyledir de, tavşanı ne diy£ unuttunuz? Bir lâhzada düşündüm. Bu kadın bana geçenlerde de buna benzer bir mazi hatırlatmak iste mişti. Şimdi de bir tavşan mes'elesi çıkarıyor. Fakat ben bir türlü hafızamı toplıyamıyorum. İçeri girerken, İdil: Bu tavşanın içi kimin olursa olsun, fakat derisi mutlaka benim olacaktır. Onu yastık yapa cağım. Süleyman Bey: öyleyse, dedi, uşaklara söyliyeyim, zedelemeden yüzsünler, tulum çıkarsınlar. Ne yaparlarsa yapsmlar. Masa bir saattenberi kurulmuş. Kizamuk salgını tzmir 2 Son bir hafta zarfında kızamuk hastalığından 182 vefiyat vuku bulmustur. Bütçe Encümeni Devlet Demir yoiları bütçesinde yaptığı tasarru fatta kücük memur maaşlarının; devlet baremindeki muadillerinin yüzde 15 nisbetînden fazla olmamasma karar vermiş ve miktarlara dokunmamıştır. Diğer büyük memu • Muhterem karilerim: Bugünkü rinin maasları su şekilde tenzil e • rnüsahabemin başlığını görerek na dilmiştir: file yere zihninizi yormıyınız. Son Müdürü umumi 600, muavini 500, nüfus istatistiklerile uzun uzadıya umumi kâtip 250, evrak müdürü meşgul olmadıkça bu gibi, şeylerin 150, muhasebe umum müdürü 400, doğru tahmini mümkün ofamaz. umumî müfettiş 550, ticareti müteİsterseniz sizinle bir tecrübede buferrika hasılat riyaseti 400, hareket lunalım, umumî malumatımızı bir araya toplıyıp netice çıkarmağa ça riyaseti 450, malzeme riyaseti 400, yol, cer, atelyeier riyasetleri 450 şer, lışalım: Son 20 senedenberi geçirmekte olsıhhat işleri müdürlüğü 250, zat işduğumuz bunca felâket, yalnız as leri müdürlüğü 250 dir. Müfettişler ker olarak on sekiz milyonluk mu • muhtelif derecelere ayrılmıştır. Biazzam gençlik kütlesini öldüren ve rinciye 300, ikinciye 250, üçüncüye daha nice milyonların sefalet içinde 225, dördüncüye 200 lira verile telef olmalarına sebep olan umumî cektir. Müfettiş muavinliği 150, tiharp, hâlâ bütün siddetile devam ecareti müteferrika ve hasılat daireden iktisadî ve içtimaî buhranlar, si müdür muavinine 300 lira ayrıl • hatırımıza gelince dünya nüfusunun son 20 senede göstereceği tebeddü mıştır. lün menfi olacağını kuvvetle zanne • deriz. Halbuki sırf mücerret malu mata istinat eden bu tahminde isa • bet edemiyeceğimizi aşağıda anlı yacağız. İlimde tetebbü usullerinin ne kadar değiştiğini anlatmak, sırf hafı zadakî malumatla hükümler vermenin isabetsizliğini teslim ettirmek iAtina 2 (A.A.) Yunan hüku • çin biraz da en kalabalık memleketin metinin Hoover teklifine karşı vazineresi olduğunu araştıralım: yeti hakkında hükumetten meb'usan Eski metotla böyle bir yeri, çok meclisinde izahat istemiştir. M. Veterakki etmiş, hayat ve maişetleri nizelos bu münasebetle demiştir ki: muntazam, servet ve saadetleri ye « Hoover teklifi Almanya lerinde fakat sâhaları dar memlekethine âlicenabane bir teşebbüs ve ha ler arasında aramaktan başka çare yoktur. rekettir. Fakat heyhat ki bu teklif Şark tamiratına da şamildir. AmeBiz de böyle yapalım, memleketleri hayalimizden geçirelim: Me • rika La Haye tasfiyesine iştirak etselâ, Belçika, Felemenk, Danimar miş olsaydı ve böylece teklifînin ka, Finlândya, belki Italya... Sark tamiratına da teşmilinin netiSizi üzmemek için derhal haber celerini takdir edebilecek bir vazivereyim ki bu saydıklarımızın hiç yet te bulunsaydı bu tamiratı her birinde isabet edemedik. halde karıştırmıyacaktı. Eminim ki Hindistan'ı, Çin'i, Rusya'nın Av M. Hoover teklifini ortaya attığı zarupa'daki kısmı, Müttehit Amerika man Macar ve Bulgar tamiratından Cumhuriyetlerini, belki Almanya'yı yüzde 22 1/2 nın on sene müddetle bu meyanda zannedenler de bulu fasılasız yaptığı harplerden ve aranur. Evet dünyada nüfusları en çok zisiz vuku bulan muhaceretlerden memleketler bunlardır. Fakat mes'pek yıpranmış olan Yunanistan'a ait okiuğunu bilmiyordu. Müttehidei ele hükumetlere tâbî nüfusların kesretinde değil, isgal edilen yerin sa Amerika harpten ve şimdiki buh basma nisbet edilen kesafetindedir. randan en ziyade muztarip ve mutaöyle bir yer bulacağız ki beher muzarrır olan milletlere yardım etmeği rabba kilometresine isabet eden nüdüşümirken onun teşebbüsü haki fusun miktarı her yerden fazla olsun. katte şu neticeleri verecektir: Böyle şeylerin riyaziye davaları Iktisadi vaziyeti gayet sağlam ogibi yalnız kafadaki mücerret ma lan Çekoslovakya bu sene 700 miliumatla halledilmiyeceğini, maddî yon drahmilik bir yükten kurtulumüşahedelere, yeni. yeni tetebbülere, yor. Bütçesi mütevazin ve maliyesi tecrübelere muhtaç olduğunu artık anlattım zannederim. öyle ise biz de şayani memnuniyet bir halde olan işî erbabına bırakır, hakikati salâ Macaristan bu sene yekunu 4 milhiyetli ve mütehassıs ağızlardan dinyon drahmiye baliğ olan taksitleri leriz: ödemek mecburiyetinden âzade o* ** lacaktır. Bulgaristan'a gösterilen kolaylık ise ona 161 milyon drahmi Haye da daimî beynelmilel bir kazandıracaktır. Halbuki Yunanis istatistik enstitüsü vardır. Bu cemi tan Amerikan plânı yüzünden 1 yetin son neşrettiği kıymetli raportemmuz 1931 de başlıyan malii *edan ehemmiyeti olan bazı rakam ları göz önüne alalım, sonra üzernede tam 231 milyon drahmilik bir Ierinde düşünelim: zarara uğrıyacaktır. Bu ise onun bütçesini altüst edecektir. Yunanis1910 da nüfus 1,600,000,000 tan'ın Amerika'dan aldığı ikinci is1930 da nüfus 2,000,000,000 tikraza ait tediyatın da tecili Işte 20 senedenberi geçirdiğimiz udüyuna tâbi tutulmasına dair mumî felâketlere rağmen insanların zan ve tahminimiz hilâfına 20 se Amerikaca verilen karardan dolanede 400,000,000 yani yüzde yirmi yi zayiatımız 74 milyon raddesin dört arttığını büyük bir hayretle göde azaltılarak 156 milyon îndiril rüyoruz. miştir ki, bu bile bizim için gayet Eğer bu son (20) seneyi sükun ve mühim bir yekundur. Bu sebeple asayiş içinde geçirmiş olsaydık beşerin bugünkü yekunu kim bilir ne • Yunanistan Amerikan teklüN&i kenlere baliğ olurdu. disine diğer memleketler gibi bir Umitle beklemediğimiz, bn gü menafi temin edemesse bîle hiç ol zel netice, insanların hayat ve sıhmassa bütçemîzi müteessir eden zahatlerine gittikçe daha ziyade itina rarların önüne geçecek veçhile tadil ettiklerme ve hekimlerin de insan edilmesse kabul edememek vaziyeların düşmanı olan bir çok müthiş tinde olduğunu beyan eylemiştir. hastahkları hayli mağlup eyledik Konyak, rakı, şarap, kebap, turp, biberli kuru fasulye... Mangalda da kenarlı bir tepsi ve ortasında tersine kapanmış bir kâse vardi. Pilâvlı kebap pişi yordu. Biraz bön, biraz şen ve çok keyif ehli olan Vikont dö la Rosnuvar kabına sığmıyordu. Bu alaturka köşke, alaturka ikrama, alaturka samimiliğe bayılmıştı. Şarabı bırakıyor: O! Delisiyö, delisiyö! Diye rakıya sarılıyor, rakıdan konyağa, konyaktan biberli kuru fasulyeye geçiyordu. Ve herkes biraz Vikont olmuştu. Bunu sezen İdil, gürültü ve eğlence arasında benimle konuşa • cak fırsatlar buluyordu. Demek tavşanı hatırlamadınız? Ne yalan söyliyeyim. On be« sene evvel Pangal • tı'yı.. Hele düşününüz. Hacet yok. On beş sene evvel Pangaltı'da oturuyordum. Pangaltı'da koltuğumuza saklanan bir tavşan yok mu idi? Birdenbire kafamın içinde bir ışık parladı. Evet o zaman bir apartıman komşum vardı. On ya şında bir kız. Ben ona tavşan derdim. Niçin derdim? Ne bileyim? Onu kovaladıkları zaman kaçar koltuğuma saklanırdı, çiinkii evin içinde herkese muziplik ederdi. Evet, dedim. O zaman kücük kulaklı, beyaz dişli, sevimli bir tavşanım vardı. Acaba o, şimdi nerede? Işık daha çok parladı. Gözlerine daha çok baktım. Hemen he yecana düştüm: Karşımda olmasın? İdil bir kahkaha fırlattı. Fakat ben, böyle şen kahkahaların ne kadar zehirli bir ahengi olduğu nu bilirim. Bu kahkahada da bî • Dünya nüfusu 20 senede 400 milyon Avrupa hükumetleri Bir batında üç çocuk Bu malumatı aldıktan sonra mes'elemizin ikinci kısmına gelelim: Bize yukarıki rakamları veren istatistik enstitüsü, şimdi umum dünyada nisbî nüfusu en çok olan ye rin (Java) adası olduğunu haber veriyorü. < Bw adanm çtftçi kismı Belçika çiftçilerinden, ada ahalisi de bütün Avrupa memleketlerinden daha kesif imişü Bu neticeye benim gibi siz de şaştınız değil mi? ABDÜLFEYYAZ TEVFIK Veıda H. ve.çocuklan Fmdık ve afyon Yalnız üç limanımızdan ihraç edilecek iktisat Vekâleti afyon ve fındıkların ihracı için iki nizamname ha zırlamıştır. Nizamnameye tağşiş ve hilenin önüne geçmek için esaslı ahkâm konulmustur. Bu nizatnns melerin İktisat Encümeninde müzakeresine başlanmıştır. Bunlar ayrı ca Ali İktisat Encümeninde de mü zakere edilecektir. Bu nizamnamelere göre Türki ye'de afyon ve fındık üç limandan ihraç edilecektir. Fındık ihraç li manları Trabzon, Samsun ve Gire sun'dur. Afyon ihraç limanları da Istanbul, Mersin, Izmir'dir. İzmir 2 Buradaki afyonculara Ankara'dan gelen hususî bir haberde İktisat Vekâletinin afyonun yalnız üç iskeleden ihracı içm yapacağı teşkilâtın yalnız kış sonlarında Mecliste tesbit olunacağım, binaenaleyh I lenleri öldüren bir zehir vardı. On beş sene evvelki tavşanım şimdiki tanışım olan kadındı. O zaman bu, Boğaziçin'de oturuyordu. Komşum akrabası idi. Sık sık gelirdi. Çok dost olmuştuk. Fakat aradan on beş sene geçmişti. Bugün, dünkü tavşan, bütün bir devlet merkezini yerinden oynatan genç, güzel bir kadın olmuştu. Yüreğim gene burkuldu: Bu kadın bir canlı sinemanın kötü yıldızlığına düşmüştü. İhtiyar Ahmet Bey bütün bunları işitiyor ve anlıyordu. Fakat bir harfini işitmemiş, anlamamış görünüyordu. Bu zeki ihtiyarın nezaketini sui istimal etmek iste•medim. Sustum. Başka bir bahse geçmek teşebbüsünde bulundum. Fakat İdil bırakmadı. Eski tavşanın sizinle her vakit yakın bulunmağa ihtiyacı vardır, dedi. Mardin'de Verda isminde bir kadının bir batında üç çocuk değurduğunu telgraf haberi olarak yazmıştık. Bu kadıncağızın vaz'ı hamli pek garip olmuştur. Mardin muhabirimizin bildirdiğine göre Verda Hanım ilk çocuğunu doğurduktan sonra sancısı kesil • memiş ve hastaneye naklolun muştur. Hastanede Sertabip ve operatör Fevzi Bey tarafından kadın muayene edilmiş ve kar • nın da iki çocuk daha bulunduğu anlaşılmış ve bu çocuklar da sertabip B. in yardımile almmıştır. Bu üçüz çocukların hepsi de erkek olup gerek annelerinin, gerek çocukların sıhhatleri yerin dedir. mubayaat ve ihracata devam etme ' leri bildirilmiştir. Tacirler bu teşkilâtın bir inhisar şeklinde olmama sını, Türkiye'den çıkarılması kabul edilen 470 sandığın tezyidini iste • mek için Ankara'ya bir heyet göndereceklerdir. Dayanamadım, cevap verdim: Geçmişin saadetlerini yadet* mek büsbütün bedbaht olmak demektir. Ben hiç bedbaht değilim. Sizin için öyle olabilir. Fa kat bunu başkalarına teşmil edemezsiniz. Bir kahkaha daha savurdu: Eski kücük kulaklı tavşanınız şimdiki uzun kulaklı tavşanınızı gasbetti. Bunun manası şudur: Bizi burada bulunduğumuz müddetçe yalnız bıraktnıyıme. Membaını bilemediğim bir acı duydum ve biraz manalı söyle dim: Fakat Ahmet Beyefendi sizi yalnız bırakmıyorlar. Bu sefer ihtiyar söze karıştı: dayanamadı, KOKAiN Yazan: AKA GÜNDÜZ Bu tavşan benim olsun. Bunu kimseye verraem. Hatta onu pişirtmiyeceğim. Yalnız derisinı alacağım, tabaklatacağım ve içini doldurup divanıma modern bir yastık yapacağım. Hep bir ağızdan sordular: • Tavşanı çok mu seversiniz? Asla! Merhum babam bektaşi idi. Sevmemek ondan bana yadigâr kaldı. Fakat buna rağmen bir tavşan bana daima mes'ut çocukluğumu hatırlatır. Bana dönüp sordu: öyle değil mi? Vallahi bilmem hanımefen'di. Tavşanla aranızdaki. . Sahte bir infial ile yüzüme bakli, sonra: EDEBt TEFRJKA: 18 Fakat ben bir duman gibi • yim. öyle ihtiyarladım ki. Otabadi mrt

Bu sayıdan diğer sayfalar: