7 Eylül 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

7 Eylül 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a 7 Eylul 1931 'Cumhurtyet SON TELGRAFLAO Fransa'nın teslihatı Fransız'ların iddialarına rağmen eksilmiyor, bilâkis artıyor Değişen Kaymakamlar Tasfiyeye tâbi tutulanlarla, beceyiş edilenlerin isimleri Ankara 6 (Teiefonla) Tekir1 dağı kaym3 "='mlığına İnegöl kay makamı Raşit B. Terme kaymakamIığına Pazar kaymakamı Feridun B., Gevar kaymakamlığına Avanos kaymakamı Fahri B., Erciş kavmakam Iığına Saray kaymakamı Vasfi B., Keskin kaymakamlığına Nusaybin kaymakamı Rasim B., İnegöl kay makamhğına Ilgın kaymakamı Ekrem B. Alaca kaymakamiıîrına Akdağ madeni kaymakamı Necip B., Akdağ madeni kaymakamlığına Karaburun kaymakam vekili Sakir B., Borçka kaymakamlığına Tuzluca kaymakamı Mehmet Ali B., Ceyhan kaymakamlığına sabık Samsun polis müdürü Mithat B., Akçaabat kaymakamlığına Görele kaymakamı Salâhattin B., Bozdağ kaymakamlığına Palo kaymakamı Nami B., Safran • Hereke'deki yangından kimler mesjıl tutulacak Fabrika bekçilerinin bir kısmı ihtilâttan menolundular ( Birinci sahifeden mabait ) IHEM NALJNA MIHINA Metruk emlâk Müzayede ne vakit, nere Nizamname Vekiller Hede ve nasıl olacak? yetince tasdik edilecek Ankara 6 (Telefonla) Yunan'lılardan metruk olup emlâki milliye idaresinde bulunan emlâkin müza yedesine gayrimübadiller ellerindeki bonolarla iştirak edeceklerdir. Bonoların tevzii hitam bulduk tan sonra müzayede evvelâ tstan bul'da başlıyacaktır. Emlâki milliye idaresi satılacak bu jribi emlâki tesbit etmek üzere vilâyetlere ne miktar emlâkin mevcut olduğunu aor mustur. Malumat geidikten sonra bir cr''e\ tesbit edilecektir. Yeni Asır gazetesi mahkemede Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü Ankara 6 (Telefonla) Devlet Demiryolları Müdiri Umumisi Muhtar B. talebi üzerine tekaüde sevke dilmiştir. MÛavini, müdürlük islerine yei'âîeten bakmaktadır. Cemiyeti Akvamın terki teslihat konferansına hazırlık olmak üzere mevcut askerî kuvvetlerin miktarını bildirmek üzere Cemiyeti Akvam azalarına hiîaben gönderdiği davet nameye cevaben Fransa tarafından Cenevre'ye bir muhtıra verilmiştir. bolu kaymakamlığına Hasankale Bu muhtıra Fransa'nm terki teslikaymakamı Muhittin B., Karaburun hat mes'elesindeki noktai nazarını kaymakamlığına Bozkır kaymakamtebarüz ettirmekle beraber, ayni zalığmdan müstafi Necati B., Arma manda, Fransa'nın harptenberi vâsi nak kaymakamlığına Bozca kaymamikyasta teslihatını tenkis eylediğine bir delil teşkil etmek maksadını da kamı Vasfi B., Avanos kaymakamlığına Armanak kaymakamı Ragıp B., takip etmektedir. Muhtıra, bu iddiaların hilâfına olaGebze kaymakamlığına Ercis kay rak Fransa'nın hakikî bir tenkisi tesmakamı Rıdvan B., Budrum kaymalihattan nc kadar uzak olduğunu göskamlığına Bursa umuru hukukiye termektedir. müdürü Ali Rıza B., tsmailiye kayMuhtırada Fransa'nın müdafaa u • sulündeki ıslahat sayesinde hizmeti makamlığına sabık Bafra kayma askeriyenin bir seneye indirildiği ve karaı Nuri B.. Milâs kaymakamlığına bu suretle askerî kadroların tenezzül sabık kaymakamlardan Cemil B., ettiği ve bunun tenkis veya terki tesSultaniye kaymakamlığına Islahiye lihat için ittihaz edilmiş bir tedbir kaymakamı Lâtif B., Marmaris kayolduğu zikredilmektedir. Hakikatte ise ittihaz edilen tedmakamlığına Milâs kaymakamı Lutfi bir Fransız ordusunun muharebe kaB. tayin olunmuşlardır. biliyetini tenkis edeceğine tezyit et Alaşehir kaymakamı Bilâl B. tasmis olan bir ıslahat tebeddülünden fiyeye tâbi tutulmuştur. baska bir *ey değildir. Hizmeti askeriyenin üç seneden bir seneye tenzili mantıkan asker mev cudünün bir sülüs tenezzülünü icap ettirirdi. 1913 senesinde, Fransa'nın 3 senelik hizmeti askeriyenin cari olduğu bir zamanda askerî kuvvetleri 674,000 kisi iken muhtıra bir sene lik hizmeti askeriyenin mer'iyete girmesi üzerine bu miktarın 578,000 kiAnkara 6 (Telefonla) Devlet siye baliğ olduğunu tesbit etmek Bankası nizamnamesi Heyeti Veki tedir. lece tasdik olunmuştur. Fransa'nın 1931 senesi bütçesin Hissedarlar taahhütlerinin yüzde den anlaşıldıği üzere hava kuvvet • kırkı nisbetinde tediyeye davet olulerinin mevcudu, ana vatanda 1645 nacaklardır. Tediyat bir ay zarfında zabite ve 25,611 nefere ve denizaşırı yapılacak, bunu müteakıp banka fakıt'alarda 335 zabit ve 6820 nefere aliyete geçecektir. Bu tarihin 1 teşbaliğ olmaktadır. rinievvel olacağı tahmin edilmekteFransa'nın talim ve terbive y'6r dir. miis ihtiyat efraflınıp. bupün 4A6 milyon nefere baliğ olduğu tahmin edilmektedir. tzmir 6 (A.A.) Vali muavinine Yalnız bu sene ihtivat talimi yapdiktatör diye neşriyatta bulunan Yemak üzere 16 200 zabit ve 240,000 ni Asır gazetesi hakkmdaki tahkikat nefer tahtı silâha alınmıştır. neticelenmiştir ve mahkemeye verilBu hakikî bir tenkisi teslihat mı miştir. Muhakeme bugün asliye ce • dır? zada başlıyacaktır. Hayvanlara hürmet te mi 7 Devlet Bankası olacaktır. Yangının sureti zuhuru hakkında dünkü nüshamızda ver diğimiz haberler teeyyüt etmekte dir. Tahkikata vaziyet etmiş 61an Gebze müddeiudmumisi Muammer Bey fabrikanın gece nöbetçilerînden bazılarını nezaret altına alarak ihtilâttan menetmiştir. Yangına takaddüm eden saatlerde nöbetçi bulunan ha deme Ali Efendinin gece kontrol saatini vaktü zamanında kurmadığı anlaşılmaktadır. Bundan başka yangının vukuunu hariçten köylülerin görerek haber vermeleri ve rüsumat muhafaza memuru Emin Efendi ile diğer bazılarının alevleri müşahede ederek havaya silâh atmaları, bu suretle yangının zuhurunu haber vermeleri fabrika dahilindeki nöbetçilerin v^ngını vaktü zamanile göremedik'*i kanaatini tevlit etmektedir. Yangın iki buçuk saat kadar devam etmiş, ve şiddetle esen rüzgâra ratrmen amelenin cansİDarane gay Izmirlilerden bir sual ( Birinci sahifeden mabait ) gitmeli imiş. Mesafe uzun, vakit dar. Bereket versin, Salih Beyin otelinde bana bir nargile tedarik ettiler de arzumu yerine getirmiş oldum, hem de Kordon üzerinde ve Dencereden olsun denize bakarak. Bilmem tz • mir'i bilir misiniz? Bence orada en keyif li nargile ancak Kordonboyu'nda ve ancak denize karşı içilebilir. Sözü uzatmıyalım, otelin salonunda tesadüf ettiğim bir bildikle başlıyan muhaveremize diğer bir iki de bilmedik karıştı. O vakit, bu vakit lâfın persengi malum a: Sözler ça bucak iktisadî ahval üzerinde dön • meğe başladı, ve bu meyanda bil mediklerden biri şu garip hikâyeyi söyledi: fskenderiye'de yaş meyva tica • retile meşgul bir rausevî tzmir'den üzüm almak istiyerek vaktinden evvel hazırlık olmak üzere tzmir'e beş bin tane boş sepet göndermiş. Gümrük idaremiz bunlardan gümrük parası istemiş. Küfeleri getirense: Hayır, demiş, bunlar içlerine üzüm konularak tekrar dışarı çıkarılacak küfelerdir. tzmir'de kalmıyacaklardır ki gümrük parası ve • relim. Gümrük idaresi ısrar etmiş. Vur aşağı tut yukan, gümrük idaresi paranın nihayet depozito mahiyetin • de konabileceğini ve şayet bu küfeler denildiği gibi tekrar üzümle dışarı çıkarıhrsa onlar için verilmiş olacak gümrük resminin iade olunabilece • ğini söylemiş. Bu hesaba yatırılacak paranın da beş bin lira olacağını ilâve etmiş. Bunun üzerine Musevî tacir: Bir kere, demiş, sepetler beş bin lira etmez. Evvelâ çok para istiyorsunuz. Sonra görüyorsunuz ki bunlar çekirdeksiz üzüm sepetidir, ve her halde çekirdeksiz alıp çıkarmak için buraya getirilmiştir. On dan sonra sepetlerin bedelinden fazla gümrük akçesi istemekle beni müşkül mevkie koyuyorsunuz. Gümrük ısrar etmiş. Musevî tacir: Hiç olmazsa, demiş, size beş demektir; şu takdirde açık konuşaIım. Siz bir centilmensiniz. Kendimi de yol kesen bir haydut zannetmiyorum. Niçin bana açıktan açığa hitap etmiyorsunuz. Size, elimden geldiği kadar müfit ve tatminkâr cevaplar vermeğe hazırım. Muvafık .. Her şeyden evvel öğrenmek istediğim ve teferruata ait bir nokta var... Sedlo Stare'deki otel sahibinin oğlile şatonuzun civarında mevcudiyetimizin hissedilmemesi ıçın azamî tekayyütle hareket etmiştik... Nasıl oldu da haberdar edildiniz? Gayet basit... Buyurun, oku yunuz. Doktor Şomberg masasının gözünden almanca yazılmış ve daktilo e dilmiş bir kâğıt çıkardı ve uzattı. Okudum. «21 22 mart gecesi Saat 22 ye kadar fayani if'ar bir şey yok. Saat 22 de çamlıhtan iki kişi zuhur etti. Şatonun etrafında kimseye görünmemek için itinn ederek dolaştılar. Taraçaya çıhtdar. Yemek salonundaki pencerelerden birine yaklaşarak araltk duran oaneurlardan kırk dakika kadar talona baktdar. Sedlo Stere'ye avdet etti Ankara ilk mekteplerinde tedrisat Ankra 6 (Telefonla) Ankara ilk mekteplerinde tedrisat 15 eylulde başlıyacaktır. Yeniden bir kaç mektep açılacak ve mektep ihtiyacı bövlelikle tamamen tatmin oluna caktır. Ankara 6 (Telefonla) Umum Gümrükler Müdürlüğü ayniyat mutemetlerinden kefalet akçesi alın masını bütün gümrüklere bildirmiş tir. Bümrüklere bir tamim İzmîrin kurtuluşu İzmirliler 9 eylul bavramına hazırlanıyorlar Izmir 6 (A.A.) Dokuz eylul tzmir kurtuluş bayramının geçen senelere nisbeten daha parlak bir surette tes'it edilmesi için hazırlıklara pek hararetli olarak devam edilmektedir. Uşak 6 (A.A.) 9 eylul Izmir kurtuluş bayramına iştirak etmek üzere şehrimizden 442 kişi tzmir'e gitmiştir. Bir çok kimseler de bugün hareket edeceklerdir. Amerika'da bira imaline müsaade isteniyor Nevyork 5 (A.A.) Nevyork Evening Post gazetesi, M. Hoover üzerinde büyük nüfuz sahibi olan Ankara 6 (Telefonla) Denizli bir çok belediye azasının müşarüniMaarif Müdürü Lutfi B. Kırsehir Ma leyhe Amerika Cumhuriyetleri dahîarif Müdürlüğüne, Kırsehir Maarif linde % 3 miktarında kuulü muhtevi Müdürü Nevzat B. Afyon Maarif Mü bira imaline müsaade etmesini tavdürlüğüne tayin edilmişlerdir. siye ettiklerini yazıyor. Maarif MüdOrleri arasında Ankara 6 (Telefonla) Trabzon Tapu Müdürlüğüne tapu müfettislerinden Feyzi, tapu müfettiş muavînliğine Bolu Tapu Müdürü Necmettin, mahlulat mümeyyizi Nuri, Beyoğlu tapu başkâtibi Mehmet Tevf ik Beyler tayin edilmislerdir. Bolu Tapu Müdürlüğüne tstanbul kadastro azalığından açıkta kalan Osman Nuri B. getirilmiştir. Yeni tapu tayinleri Roma S (A.A.) Tarante merkezine mensup bir deniz keşif tayyaresi yanlış bir manevra neticesinde kapaklanmıştır. tçinde bulunan bir makinist ile bir zabit vekili siperi sukutlarını istimal etmediklerinden düserek ölmüslerdir. Bir deniz tayyaresi düştü Tayyareci Vecihi B. Samsun'da Samsun 6 (A.A.) Tayyareci Vecihi B. Sinop'tan Samsun'a gel • miş, şehir üzerinde cevelânlar yaptıktan sonra koşu meydanında yere inmiştir. Vecihi B. muvasalatı günü meydanda toplanan Samsun halkına tayyareciliğe dair bir konfrenas vermiş, halk tarafından alkışlanmıştır. Yaptığı müteaddit uçuşlarda halk tan bazılarını ve mektep talebelerini tayyareye almıştır. Uçuşlar şehir tayyare cemiyetinin beyannamelerini atmıştır. Bu sabah saat yedide Fatsa'ya uçmuştur. fazla vâkıfsmız. Ancak kıyasınız aksıyor. Bu kıyası ileri sürerken «her tecessüsün muayyen bir gayesi vardır» ve «tecessüste hata ettim» ka • ziyelerini alıyor ve netice olarak ta «taraçaya çıkıp şatonun içini ta • rassut etmekte bittabi muayyen bir gaye vardı» diye hükmediyorsunuz. Doktor unutmayınız ki gayesi olmı yan tecessüsler de vardır. Benimki gibi. Fakat davetiniz üzerine bu tecessüs bir gaye arıyabilir. tkisinin arasında fark v&rdır. Bir sükut. Şomberg elindeki fildişi saplı kâğıt kesmeğe mahsus bıçakla oynıyor. Gözlerini üzerimden ayırmıyor. Düşüncemi değiştiremediniz. Çok mantikî olan sözleriniz zara fetten de mahrum değil. Ancak beni ikna edemiyor. Mart ayında Vlâta'da güzel manzara arıyan turistlere inanmak elimden gelmiyor. Bu mevsimde, buralarda değil, fakat size bir kaç defa tesadüf ettiğimi hatırladığım Kan'da dolaşmanız icap ederdi. Kuvvetli hafızanız var. Geçen kış. O halde, sefaret kâtibi beye fendi, hemen hemen eski aşinayız Şehit Binbaşı Zeki Beyin ailesine Irak'ta koleradan 389 kişi öldü Basra 5 (A.A.) Irak'ta bazı mıntakalarda kolera salgını sirayet dairesini genisletmektedir. 8 ağus tostanberi 739 dan fazla kimse bu hastahğa tutulmuş ve bunlardan 389 u ölmüştür. Hastalık Dicle nehri boyunca simale doğru yayılmaktadır. Amara'da 60 kişi ölmüstür. • Barcelone'da veba Roma 5 (A.A.) tspanya'nın Barcelone limanında veba hastalı ğının tevessü etmesi üzerine mezkur Kman muvaredatı itlâfı far ameli • yatına tâbi tutulmaktadır. Bizde de, Avrupa'dakileri takli den yapılmış bir «Himayei Hayva • nat Cemiyeti» vardır. Ben, bu cemiyetin hiç aleyhinde değilim. Çünkü hayvanların, ağaçların, abidelerin, reti sayesinde söndürülmüştür. Fab binaların, hulâsa canlı ve cansız her rikada mevcut iki motörpompten evşeyin insanların şerrinden muhafa • velâ birisi işletilebilmiş, ikincisi de zası, gene insanlara terettüp eden teahhurla harekete getirilmiştir. bir vazife olduğu kanaatindeyim. Bu kanaatte ilunca cemadatı da, zi • Fabrikanın sermühendisi Kâmil İbrahim Beyin motörpomplerin işletil ruh mahlukatı da himaye edecek cemiyetler olmalıdır, fakat biz, henüz mesindp gerekse yangının diğer daiinsanları kâfi derecede sıyanet ede • relere sirayet etmesine meydan vemediğimiz için hemcinslerimizin iyirilmeden söndürülmesinde, gavreti liği ile meşgul olmıyan cemiyetler sebkat etmiştir. Fabrika ameleleriteşkilini biraz süs ve Iüks nev'inden nin ekser'ısi yalm»vak yangın yerine buluyorum. Maamafih Himayei Haygelmişler ve tedarik edilen kovalarla vanat Cemiyeti mademki vardır; vanş;ının röndürülmesine çahşmış hayvanları himayeye çalısmakta delardır. vam etmesine bir diyeceğim yoktur. Yangının, kazan dairesinden çıktı Fakat, bu muhterem cemiyet, «Yeğına göre, gece yirmi dört paydesun ni Güm ün yazdığına göre, hayvan • dan sonra ocaktan cıV«n'<.n atesle ları himaye için bir kanun lâyihası hazırlamış. Bir Garp tabirince «marin lâvıkile snndürülmediği ve bu dun kardeşlerimiz» olan hayvanlara ateslerin üstüpüleri tutuşturmak sutebşiri, şimdilik maalesef kabil olaretile yangına sebebiyet verdiği anmıyan bu lâyihaya göre, hayvanları lasılmaktadir. yalnız sevmekle ve onlara acımakla Bucün sis;orta hevetlerinin vürukalmıyacağız, hatta kendilerine hizduna intizar edilmektedir. Ancak met ve hürmet dahi edeceğiz. bu suretle zayiat miktarının anlaşılCemiyetin lâyihasına nazaran, me> ması mümkün olabilecektir. selâ, horoz ve koç dövüşleri yasak olacak, hatta at yarışları bile... Çünkü hayvanları dövmek memnu. Halbuki yarışlarda, çokeyler birinci gelmek için altlarındaki hayvana ba bin liraya mukabil bir banka meksarlar kamçıyı... Cambazhane1>>rde tubu vereyim. muhtelif hayvanları oynatmak ta memnudur. Çünkü buna temas eden Gümrük idaresi kabul etmemiş, resmî para olarak yatıracaksın diyip maddeler var. Kedilere, köpeklere taş atmıyacaksınız. Ama geceleri sokakdayanmış. larda cevelân yapmağa çıkan ser • Ve işte bunun üzerine imiş kî museri köpekler size hücum etmişler, sevî tacir sepetlerini tzmir'e çıkar zararı yok. Komşunun kedisi mut • mıvarak Girid'e gidecek bir vaDura fakfaki ciğeri veya bahçedeki civ koymuş, oraya götürmüş, kendisine civi kapmış, gidiyor. Taş atmıyacaklâzım olan üzümü oradan almış, ve sınız, sadece afiyet olsun, dîyecek • artık ondan sonra da tzmir'e bedel siniz. Kedi diye onun canı vok mu? Girit'le çalışmağa başlamış. Havvancağızın canı çekmistir! İşte Basyazıcı Efendi. hikâve bu. Hayvanları evde yalnız bırakmı • Ben orada yahu bu yalan değilse yacaksınız; canları sıkılmasın, di • bile her halde yanlıştır, böyle hezeye! Hayvanları evden dısarıya at yan muamele olmaz dîye koydum mıyacaksınız; rahatsız olmasınlar, sa da bildikler ve bilmedikler, ama diye! Meselâ Erenköv'ünde. köskler» de gebermek üzere hastalıklı, pis, uhep işittiklerine istinaden, bunun yuz bir kedi veva köpek var, onu ya böyle olduğunda ısrar ettiler. Acaba evde bastacı edeceksiniz, yahut ta doğru mu? Doğru ise ne fena. GümBeyoğlu'nda bilmem h'anei havvan rük dairesi bu kadar mantıksız olan hastanesine yatıracak, bir sürü pabir memlekette ihracat ticaretin ra vereceksiniz. Yahut ta bu iğrenç den bahsolunabilirmi hiç? Ben bu hayvanı, insanî (!) bir surette öl na hâlâ inanamıyorum, fakat garadürmeleri icin ta Himavei Hayva beti hasebile mes'eleyi düpedüz kanat Cemiyetinin Sisli'deki merkezine famdan çıkarıp atamıyorum da. Hakadar kucağınızda tasıyacaksınız. tırıma geldikçe beni rahatsız eden Cemiyetin lâvihasına göre avcılık bu işte hakikatin neden ibaret olduta memnudur: Cünkü serbestçe ucan ğunu siz olsun öğrenip yazabilir mikusları hedef ittihaz ederek nişan sinz? Bunu yapabilseniz size o katalimi yapanların cezalandırılmasını dar müteşekkir kalacağım ki. istiyorlar. Avcılık ta zaten bu, değil Hürmetlerimin kabulünü rica edemidir? rim efendim. Tavuk, hindi ve kazları, alâmelein** nas kesmek te memnuÎDikkat!.. KesCUMHURtYET: Bu işin kestirme mek memnu değil, kestiğini göster hallini kariimizin mektubunu tz • mek memnu, mayup ve müstehcen mir'lilerin gözleri önüne koymakta bir hareket gibi tavuk kesmek te gizli gizli yapılmalı. Cünkü hayvana hürbulduk. Elbette böyle bir mes'elenin met efmek lâzım. Kanının aktıemı, olup olmadığını tzmir'liler daha iyi cırpındığını kimsecikler frörmem»!!! bilirler. Doğrusunu onlar yazsın da (Hakikatte bu madde, hayvanları iş anlaşılsın dedik. değil, hayvan Iresilirken bakamıyan kalbi rakik insanları himaye ediyor.) Açık muhabere: Artık kanarva, papağan ve saire de besliyemezsiniz. Çünkü kuşları kafeste serbest bırakmamak memnu. Şehit binbaşı Zeki Beyin vaktile Kaf este serbest bırakmamak demek komisyonumuza olan borcuna mahkafesin kapılarını açıp içindeki haysuben maaşından Alayınca kesilen vana «Azat, buzat!...» demekten başparadan (10) lira fazlası vardır. ka bir şey midir? Reddolunmak üzere şehit mağfurun Bu, bir hayvanatı himaye lâyihası evlâdı ailesi hangi emvalden maaş değil, âdeta hukuku beşer beyanna aldıklarile liva numarası ve tediye mesine benzer bir hukuku hayvanat şubesinin Millî Müdafaa Vekâleti beyannamesi... Cemiyet biraz daha Borç verme komisyonu riyasetine gayret etse insanları, hayvanlara e • müracaat etmeniz bildirilmektedir. sir edecekmi.ş! ler. Kendilerini takip ediyordum. Biki şahıs Egl ' Nuar otelinde ikamet ediyorlar.» Derin bir hayret içinde kaldım. Havelâk ile kimseye görünmemek için bu kadar itina ettikten sonra öyle zannediyordum ki bu gece ziyaretimizi kimsenin ruhu duvmamıştı. Kâğıdı Şomberg'e iade ettim. Tebrik ederim doktor, cidden iyi muhafaza altındasınız. Muhafaza değil... İyi haberdar ediliyorum, diyecektiniz... Harbi umumî esnasmda İngiliz'lerin İntellicens Sörvis'ine parmak ısırtan bir Alman casusunu hizme time almıştım. Şatoyu pek mahirane bir surette tarassut ediyor. Dün geceki ziyaretlerile beni şereflendiren iki turistin hüviyetlerini öğrenmek için müşkülât çekmediğini tahmin edersiniz değil mi efendim?. Müsaade etmiştiniz, binaena leyh suallerime devam ediyorum doktor. Biraz damdan duçer gibi olacak ama, çaresiz... Açık konuşalım de diniz. Şu halde tevillere sapmıyınız. Dün gece on kadına bir ziyafet verdiniz. Bu müşahededen kendime göre bir mana çıkardım. Ne gibi"? Yalnızlıktan hoşlanmadığınız için, parkınıza bir sürü ceylân toplamağı itiyat edinmişsiniz, ve en büyük zevkinki de bu ceylânları top • lamak keyffyeti teşkil ediyor. Göz delerinizin adedi ve evsafı itibarile şayani tebriksiniz... Beyaz duvarlarınız arasında tatbik ettiğiniz tarzı tedavi hakkında hariçte cereyan eden dedikodulara hiç bir kıymet ve ehemmiyet atfetmediğimi söylersem beni mazur görürsünüz, değil mi doktor? Bu dedikodulara nazaran sa • natoryomunuz bir saraydır. Fakat sarayın yalnız harem kısmı vardır. Kâğıt kesmeğe mahsus fildişi saplı bıçağın ucu muntazam ve müsavi fasılalarla masanın üzerine düşüyor. Sanki doktor Şomberg bu suretle geçen saniyelerin adedini sayıyor. Sözlerimden mütee^sir olmadı. Rencide edilmis >*r ti^d.a halini takm masını, yahut şidaetle itiraz erme sini bekliyor ve istiyordum. Tahminim doğru çıktı değil mi, doktor? Bizzat kendiniz söylediniz: Mabait var İ j 4 i gindeki duvar halıları tamamile çıpEDEBİ TEFRİKA: 17 lak. Doktorluğa müteallik hiç bir alet yok.. Doktor Şomberg'te mükemmel bir mesaili maliye hakemi, yahut Süperfosfat'ta mütehassıs zengin bir çiftMAVRlCE DEKOBRA'dan lik sahibi hali var. Daveti üzerine Uşak avdet etti. Merasimle eğil koltuğa oturdum. Kendisi de otur dikten sonra: duğu koltuğa yaslanarak beni süzdü. Sefaret kâtibi beyefendiye, Yeşil gözlerinde yirmi amperlik bir doktor beyefendi kabinelerinde intiistihza belirdi: zar ediyorlar, dedi. Hangimiz evvelâ söze baslıya*•• cak? Şatomun, o kadar merak ettiOrlik şatosu 22 mart ğiniz, dahilini görmekle memnun oVişneçürüğii renginde bir caket. lan siz mi, yoksa sırf zahmetten kurSerçeparmağında kocaman bir yü • tarmak maksadile sizi davet eden zük. Kravatında gümüşî bir iri incL ben mi? Siz doktor!.. Ben alelâde bir Yarı «evimli, yarı müstehzi nazarlar. turistim. Manzarasının letafetine Şomberg'le karşı karşıya gelince göhayran olduğum bu çam ormanla züme önce hunlar ilisti. rında dün gece dolaşırken, itiraf ediMesai odası bir İngiliz hükumet yorum, saikai tecessüsle, açık kalan adamının kabinesini andırıyor. Küpancurların birinden* şatonun içine tüpaneye muntazam sıralanmıs ayni şekilde ciltlenmiş kitaplar, he • bir nazar atfettim. Ancak daha fazlasını öğrenmek istediğimi kim iddia sapsız kalemler, bir blok not. Tayedebillr? mis, Le jurnal, Frankfurterzavtung, Davetnamemi alır almaz ko • Gazetta del Popolo. Duvarlarda ne şup gelmeniz kâfi bir delil değil mi? resim, ne grafik, ne de tezyinat... Affedersiniz, doktor... Karine Mobileyeleri koyu renkli ağaçtan ma ve istidlâl kaidelerine benden daha mul olan bu odanın camgöbeği ren Kadife alev

Bu sayıdan diğer sayfalar: