13 Eylül 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

13 Eylül 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Cumhurîyet 5 ON TELGRAFLAR Gandi Marsilya'da.. Hint milliyetperverleri reisi Avrupa toprağında hararetle karşılandı Marsilya 11 (A.A.) Gandi, Rajpurana vapurile saat 1,30 da buraya vâsıl olmuştur. Kendisine ga zeteciler, foto^raf muhabîrleri ve kesif bîr halk kütlesi intizar etmekte idi. Gandi'nin başı açıktır, sırtında beyaz pamuktan mîllî elbise ve ayak larında meşin tandal vardır. Kendisini selâmlıyanlara ellerini kavuş • turmak ve bekliyenlere doğru uza tıp yukarı kaldırmak suretüe mu kabele etmştir. MaryBay denilen kâtibesi Misse Slade, Gandi'nin namına şu beya natta bulunmuştur: « Avrupa'daki ikametimizin ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz. Eğer konferans akitn kalacak olursa uzun tnüddet kalmıyacashz. Maamafih Gandi, Ingiliz milletine ve bil hassa Hindistan sanayiinin inkisafından en ziyade müteessir ve muztarip olacak olan tngiliz amelesine hitap etmek arzusundadır. Gandi, on lara Hindistan'da milyonlarca insa nın ilka etmiş olduğu vaziyeti izah etmek ve onlarla birlikte iki vata nın menfaatlerine muvafık bir tes riki mesai esası aramak iıtiyor. Siyasî noktai nazardan, Gandi Hin distan'ın muhtariyetini mUdafaa edecek, fakat İngiltere'den ayrılması talebinde bulunmıyacaktır. Sınıflar mes'elesine gelince kendiei bunlarm ortadan kalkmatını istemekte olduğunu ve çUnkü bu gibi îmtiyazların, farkların elemli ve daima haksız bir takım şeylere yol açmakta bulun • duğunu söylemiştir. Gandi, saat 16,14 te hareket eden ve Paris'e ugramaksızm doğruca Calais'e giden BombavCalis ekspresine binecektir. Kendisinin refaka tinde Bopal hâkimi, Siroki mihra cesi, Madam Mohan, tarikat reisi ve Benares Darülfünun emini bulun maktadır. Sanayi U. Müdürü ve fabrikatörler Memurlarm Kazanç vergisi Hazırlanan izahname ikmal edildi Ankara 12 (Telefonla) Maliye Vekâletince hazırlanan memurlara ait kazanç vergisi izahnamesi bit miştir. tzahnamenin mevzuu umumî, hususî ve mülhak bütçelerden maaş, ücret, tahsisat, hakkı huzur, taz minat, yevmiye, ikramiye, ihbariye alanların istihkaklarının ne suretle kazanç vergisine tâbi tutulacağı hakkındadır. Umumî, husutî ve mülhak bütçe Ierden gayri yerlerden para alan mükelleflerin kazançları bersabık kazanç vergisi kanununun umumî hükümlerine tâbidir. Vergi nisbeti yüzde beşten otuza kadar yükselmektedir. Kanunun vergiden muaf tuttuğu tediyat şunlardır: Malulinin, yetimlerin, dulların, elli liradan aşağı maaş alan mütekait • lerin maaşları, harcırahlar, masarifi zaruriye, ikamet, seyahat yevmiyeleri, mesken bedellerî, tedavi, ölüm masrafları, kanunu mahsuslarına ve bütçelerine istinaden ordu ve jan • darma mensupları ile kÜçük sıhhiye memurlarma ve mUbaşîrlere verilen yemek ve yem btdell«ri, vefat veya bedenî ârızalar ve maluliyetler Uzerine verilen tazminat ve ikramiye • lerle maluline verilen terfih zam ları, her nevi atış ikramiyeleri, umumî, mülhak ve hususî btltçelerden yalnız ücret alıp ta istihkakları bir ay içinde 20 lirayı geçmiyen kadro dahilindeki müstahdemin Ucretleri, istihkak miktarı 100 lirayı geçmiyen maaşların 20 lirası ve meb'usların tahsisatı vergiden istisna edilmek tedir. tzahname vilâyetlere tamim e • dîlmek üzeredir. Sanayi erbabı dün oir içtima aktederken,.. Ne istediklerini anlattılar IHEM NALJNA MIHINA Patlıcan kızartması mı, Terkos kumpanyası mı? Yangınlar sıklaştı. tstanbul gibi evlerinin büyük bir kısmı ahşap ve halkı da biraz kayıtsız olan bir şehirde yangınların çok olması tabiidir. Fakat işin tabiî olmıyan fakat maalesef en tabîî bir şekil almış o Ian • bir ciheti var kı o da yangm • ların büyümesidir. Maçka ve Beyoğlu'ndaki yangınlarda olduğu gibi, Aksaray yangınında da terkos suyu saatlerce sonra gelmiş, tabiî su olmayınca dua ile yangın söndürüle mivecefrinden gene dört evle üç dük kân yanmış... Yangının çıkmasından kömürcü Hüseyin Ef. nin dikkatsizliği, ted birsizliği mes'ul ise büyUmesinden de Terkos kumpanyasının ihmali, ve kayıtsızhğı mes'uldür. Gecenlerde Maçka yangınında gene susuzluktan yüze yakın ev kül olduğu 7aman. Henry Vidal isminde bir Fransız muharriri Paris gaze telerinden birine «patlıcan kızart ması» diye bir makale yazmıs. Muharrir, tstanbul yangınlarının ekseriya patlıcan mevsimînde çıktığını, mübalâğah ve renkli bir lisanla an* latıyor. M. Vidal, bu arada TUrk'ler kastederek «Ordugâh kuımuş Fa tih'lerin evlerinde ocak yoktur» de« dikten sonra yangınların hep patlıcan kızartırken dikkatsizlik ve be • ceriksizlik yüzünden çıktığını söy • Hyor. Evlerimizin ocaksız olduğunu iddia etmek havli mübalâğah ol • makla beraber Fransız muharriri tstanbul'un yangınlarından Cumhurîyet idaresini mes'ul tutmağa kalkışmasaydı aldırmıyacaktık. Salomon Taranto isminde Musevi bir karilmizin dahi sinirlerine do • kunmuş olduğu için cevap verilmek Uzere kesip bize gonderdifi bu makal«de görllyoruz ki M. Vidal, sanki 20 »ene evvel yaaılmış bir yazıyı, biraz ötesini beri ettikten sonra ga* zetesine koymuş... Çünkü eski tu iumbaeılarımızdan, hâlâ mevcut • larmış gibi, bahsediyor ve onların da isimlerini doğru yazamıyor da ku lumbacı diyor. Biztfe, ma2İye karı san tulumbacılara ait sözlerin hiç bir ktytnet ve ehemmiyeti yoksa da, aşafıdaki cümleler Terkos kumpanya sının mudUrü olan zatın bir hemşe* risî tarafından yazıhnca slnirlenmemek kabil değildir. tCumhuriyet idareai, kadınların yüzünden peçeyi kaldırmış, Pierre Loutyt'un tâbiri veçhile: Garp kavimlerine, taiyahlar giyrrtiş» insanlara mahtus olan fötr şapkayı fesin yerine ikame mtmiş, belki yirmiden fazla etki âdet ve an'aneyi ilga eylemiş olmakla beraber umumî hidmmatt tanzim ve ıa/an hunuunda ihmalk&r davranmıştır. l$te, Ittanbul ve Uaküdar'da vukua gelen yangınlar bu cümledendir. Bu mes'elede vaziyet, ttphı Abdül hamid'in Yıldız köşkünde taltanat sürdüğü ve bütün Osmanh'ların garp medeniyetini kabulde sabtrnzlık göstermedikleri zamandaki vaziye tin aynidir. Bu noktada hiç bir şey, yahat aşağı yukarı hiç bir şey değişmemiştir.* M. Vidal, tstanbul yangınlarının büyümesinden, münhasıran Cumhuriyet devrinde vücude getirilmiş o Ian ve vesait itibarile Avrupa itfa iyelerinden pek farklı olmıyan İs • tanbul itfaiyesinin değil; bu itfai yeyi elleri böğründe seyirci bırakan bir Fransız kumpanyasının mes'ul olduğunu bilmelidir. Müstemlekeci zihniyetile hareket eden Fransız sermayesi, İstanbul'un yangınları kar sısında tamamen lâkayt ve susuz • dur. O; sadece bu güzel şehrin. hatta su vermeden parasını almağı düsünür. Eğer Terkos kumpanyası, Fransa'nın her hangi bir şehrinde olsaydı ve o şehir de tstanbul gibi susuz luktan yansaydı, halk kumpanyanın altını üstüne getirirdi. tstanbul'u yakan patlıcan kızartması değil; Terkos kumpanyasıdır. I Dün toplanan sanayi erbabı Tıcaret Odası salo7iunda Sanayi U, Müdürü de Hükumetin Siyasetini izah etti! Bandi Paris'ten geçti Paris 12 (A.A.) Gandi, saat 6,50 de Paris'e gelmiş ve 7,9 da Bulonya tarikile tngiltere'ye hareket etmiftir. Hayvan sağlık Nizamnamesi Yeni nizamname mevkii tatbika konuyor Ankara 12 (Telefonla) Hay • van sağlık nizamnamesi bir kaç giine kadar mevkii mer'iyete girecektir. Nizamnamenin birinci maddesinde hayvanlann ithal ve ihraç oiuna • caiı 64 iskele tesbit edilmistir. İthal ve ihraç kapıları Rize, Artvin, Kars, Bevazıt, Van, Hakârı, Mardin, Urfa, Gazi Antep, Cebeli bereket, Adana, Mersln. Silifke. Antalya, Muğla, tzmir, Bahkesir, Ça nakkale, Bursa, Kocaeli, Edirne, Kırklareli, Tekirdagı, tstanbul, Bolu, Zonçuldak, Kastamonu, Sıvas, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon Vilft • yetlerinin muhtelif kazalarıdır. Bu nizamname mucibince zatî havvandan başka memleket dahi • linde ticaret gayesile yapılan her nevi hayvan nakliyatı köylerde muhtarlardan, şehirlerde belediyeler • den alınacak menşe şehadetname • leri ile olacaktır. Bu şehadetname • ler pula tâbi değildir. Pazar ve panayırlarda yapılacak satışlarda bu şehadetnameler esas tutulacaklar dır. Sıhhat ve menşe şehadetnamesi olmıyan hayvanlar vapurlara, trenlere ve sair merakibe irkâp olunamıyacaklardır. Umumî olan ve tathirleri imkân >ız görülen su yalakları mahallî hiikumetlerce tahrip edilecek, böylece melhuz hastalık sirayetierine karşı vikaye tedbirleri alınacaktir. Arabacılar ve jandarmalar yan • larında hayvanlarına su vermek üzere birer koğa bulunduracaklardır. Ahır sahipleri ahırlarında nizamnamenin emrettiği tathiratı yapmağa mecburdurlar. Nizamnaraenin mevkii mer'iyete vazından itibaren 15 gün zarfında hayvan sahipleri nizamname ahkâmını yerine getirmekle mükelleftirler. EDEBİ TEFRİKA: 23 Başvekil Ankara'dan gelecek cumartesi ayrılacak Ankara 12 ( Telefonla ) Baçvekil Ismet Pş. H2. nin ge lecek cumartesi günü tstan • bul'a hareket edecekleri anlasılıyor. Bir müteahhidin Yanlış hesabı Rus'lar îzmir'den mahsul Bir kalemde 40,000 îîra almağa başladılar îzmir 12 Yeni Rus • Türk ti zarara maloldu Ankara 12 (Telefonla) Bun dan bir kaç gün evvel Ziraat Ban kası civarında yapılacak yeni Em • Iâk Bankası binasına ait mUnaka • sanın nihayet bulduğunu ve diğer iştirak edenlerin 700800 bin lira teklif etmelerine mukabi! müteahhit Abdurrahman Naci Beyin 443,000 lira fiat verdiğini bildirmiştim. Neticede bina Abdurrahman Naci Beye ihale olunmuştu. Mumaileyh ahiren bankaya mü racaat ederek hesaplarında 130,000 liralık bir yanlışlık yaptığım ve bi naenaleyh inşaatı bu fiatla Uzerine alamıyacafını bildirmiştir. Banka müdürü bu mtiracaati mecIisi idareye havale etmiş ve meclisi idare mUteahhidin 40,000 liralık teminat akçesinin irat kaydolunma • sına karar vermiştir. Bina için yeniden münakasa açı lacak, ve bir hafta sonra yeni bir müteahhide ihale edilecektir. caret mukavelesi 10 eylulden itibaren filen mer'iyet mevkiine girmîştir. Burada bulunan Rus ticaret mümessilligi mübayaata başladı. Rus'lar dün 2000 ton palamut tozu alarak vapura yüklediler. Rus ticaret mümssili M. Şiveling burada kooperatif teşkilâtı, tacirler ve Ziraat Bankası ile de temasa geçmiş bulunmaktadır. Söylendiğine göre Rus'lar bu hafta zarfında mıntakamızda çok geniş mikyasta mübayaatta bulunacak lardır. Satın alınacak maddeler arasında incir ve üzüm en mühim mevkii tutacaktır. Ankara'nm suyu 2,000,000 lirahk yeni ameliyat yapılacak Ankara 12 (Telefonla) Ankara suları için teşekkül eden su komisyonu mühim kararlar ver mektedir. 120,000 nüfuslu bir şehrin su ihtiyacını karşıhyacak mühim ameliyat icrası takarrür etmiştir. 2,000,000 liraya ma! edilecek olan bu ameliyat 932 senesi içinde bitecektir. vüzlerinden masun kalacaklarını söyliyen doktorun hakkı var. Fakat bu cihete daha ziyade inanmak için sordum: Hastalarınızdan her hangi birini ellerinizden koparmak için bu raya şimdiye kadar hiç gelen oldu mu? Kısa ve müstehzi bir hande. Şomberg'in gözlerinde istihfaf ile karışık bir nevi sevinç lem'ası parladı. Bana değru iğildi: Evet azîzim! Geçen sonbaharda Lere dö Noves'in kocası hususî iki polis hafiyesile birlikte buraya gel di. Evime girdi. Kocasının mütelevvin mizacından ve hetpesentliğinden kaçıp bana iltica eden zevcesini götürmek istiyordu. Lore dö Noves'i ser best bıraktım. tsterseniz gidiniz de • dim. Muzaffer zevcin istihzalarına lâkayt kalarak kapılarımı açtım. Riga'ya visıl olunca bu rezil adamla tekrar yaşamanın dehşetinden ürken kadın, kocasının yanından kaçarak tekrar Orlik'e avdet etti. Zevcesinin Dün Sanayi Umum Müdürü Şerif Bey Ticaret Odasının umumî içti • ma salonunda, şehrimizde bulunan büyük ve küçük sanayi erbabı ve fabrikatorların iştirakile geç vakte kadar devam eden umumî bîr hasbıhalde bulunmuştur. Şerif Bey memlekette son üç sene zarfında tesisine çalışılan sanayiin hükumetin noktai nazarına göre nasıl telâkki edîldîğini anlatmış, ve memleketimizde sanayiciliğin nasıl teessUs etmesi lâzım gelecegi hakkında da çok kıymetli malumat vererek demiştir ki: « Teşviki sanayi siyasetimiz fabrikaların kolaylıkla teessüsünden ziyade kârla iflemetini temin etmek ve temin edeceği kârın peyderpey tesisatını amortize etmesi esaslarına müstenittir. Bu esasa irişmek içİn en mühim unsur (kredi) temin etmektir. Sanayii himayeye matuf olan kredilerin de sanayicilerden aradığı vasıf ta fabrikanın (etabli) olmuş bulunması ve kira köşelerinde teessüs etmiş olmamasıdır. Yani ma • kînelerile birlikte ipotek edilebilecek bir vaziyet almış olmasıdır. Bundan başka, sanayi siyasetim:z Cemiyeti Akvamda müon üç esasta toplanmıştır. Bunlarm esaslı noktalarmdan birisi de yeni him bir nutuk söyledi tesisat için eskileri sarsacak surette himaye etmektir. Bundan baş Cenevre 11 (A.A.) M. Briand ka, teşviki sanayi kanununu bazı Cemiyeti Akvam büyük meclisinin maddelerinin bugünkü ihtiyaçlara bu sabahki içtimaında söze karışa göYe tadil etmek ve gümrtik kanunrak bu müessesenin mukadderatıtta larile imtizaçh bir surette tatbikat karşı beslediği itimadın derin izlerini sahasında kolaylıklar temin etmek taşıyan ehemmiyetli bir nutuk söy tir. lemiştir. Noktai nazarlarımızın mühimle • M. Briand bu nutkunda Cemiyeti rinden birisi de, tesisatta mükem • Akvamın buıyünki' mev'rleler karşımeliyet ve mevadı iptidaiyede nefaset ve ehveniyettir. sında aciz gösteril .gini isbata ça • Siyasetimîzde aradığımız gaye .lışan bedbinane tledikeılulardan ve Ierden birisi de tesis edilecek fab tenkitlerden infialle bahsetmiş, Cerikaların muntazam plftnla hareket miyeti Akvamın kurulduğu ve iae etmesi, iktisadî ve sınaî projelerle başladığı ilk günleri müşkül&t içinde temel atmasmın teminidir. geçirmiş olmasına ragmen bütün Biz, fabrikalardan birinci sınıf, kalplere itimat aşılamak, milletlerin ikinci sınıf gibi farkları da kaldı şuuruna her hangi bir bora ile sar racağız. Gümrüklerde görüldüğü sılmıyacak kadar derin kökler salsöylenen müşkülâtı da bertaraf etmak ve faideli surette çahşmak humeğe çalışıyoruz.» susunda ne büyük muvaffakiyetler Şerif Bey beyanatının sonunda fabrikatorların arzularını dinlemeğe elde etmiş olduğunu ehemmiyetle âmade olduğunu söyliyerek izahatı kaydetmiştir. na nihayet vermiştir. mış ve teşviki sanayi kanununun bahşettiği muafiyetlerden tamamile istifade edilmediğini, evvelemirde bunlarm temin edilmesini butadan sonra a* oir »anayi bankası tesisi lâzım geldiğini söylemistir. Şerif Bey, verdiği cevapta bunların tetkik edîlmekte oldu*unu ve fstanbul'da yapmakta olduğu tetkikatının mühim esaslarından birinin de bu mevzuu teşkil ettiğini, ve fabrikatorların kendisine gördükleri müşküleri, halli icap eden noktaları tahriren bildirmelerîni ve hükume tîmizin sanayîcilerimizi en son haddme kadar himaye etmeği esas itibarile kabul etmiş olduğunu ve Başvekiletle İktisat Vekiletinin bu mühim mes'elelerle meşgul bulunduğunu ilâve etmiştir. Bundan sonra Kâzım Ziya Bey «ör almış ve kredi mes'elesi hakkında utun şeyler söylemek icap edi • yorsa da vaktin çok geç olduğunu söylemiş, celsenin tatil edilmesini teklif etmiş ve celse kapanmıştır. Şerif Bey şehrimizde daha bir hafta tetkikatta bulunacaktır. H^r gün muntazaman gümrüklere giderek tetkikatta bulunmaktadır. İstanbul'dan sonra Bursa ve tzmir'e de gi decek ve avdette tekrar İstanbul'a M Briand Gümrük müşkülâtı tlk söz alan Ayna fabrikatörü (Niyeoyo) Efendi gümrükteki müşkülâttan ezcümle muamele vergisinin hem gümrükte, hem de imalden sonra almdığından bahsetmiştir. Şerif Bey, buna cevap vererek bu noktanın halli için çok mühim bir hatve atıldifrını hükumetin bu mes'eleyi derpiş ettiğini söylemistir. Bundan sonra Nazmi Nuri Bey Sanayi Birliği namına söze başla tekrar buraya gelmiş olmasını tahmin eden zevç iki gün sonra çıka geldi. Bu sefer, evimden karısız çıktı. O vakittenberi sizi hiç iz'aç etmedi mi? Hayır, çünkü öldü. Kazaen mi? Şu pencerenin arkasında b'eyaz tepelerini gördüğünüz çamlığın ıçinde intihar etti. Sağ şakağını bir rovelver kurşunile delmişti. Çok hazik bir ruhiyyat mütehassısı olan Tabor müddeiumumisi, bu intiharı bir aşk elemine atfetti. Doktorun şeytanî tebessümü vak'anın doğruluğuna bir delil teşkil ediyor. Ve demek istiyor ki: Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!... Gayriihtiyarî başımı çevirdim ve gecenin ıssız ve soğuk karanlıkla rında «intihar» eden müz'iç zevcin hayaletini beyaz kefenlere bürünen çamlarm arasından görür gibi ol dum. Orası, ölüm ormanı. Burası, seyyaUer'le oynanan sato. Etrafımda, Muamele vergisi için izahname Ankara 12 (Telefonla) Mua mele vergisi kanununun S inci maddesi sınaî müesseselerden mamulâ tını ecnebi memleketlere ihraç edecekler hakkında eski kanunda bu lunmıyan hükümleri ihtiva ettiğin den Maliye Vekâleti bu hususta bir .'. n= hazırlamıştır. Bu izahna me yakında vilâyetlere tamim edilecektir. sihirbaz Şumberg tarafından ehli leştirilmiş insan ruhları. Dışarıda tekrar başlıyan kar .. Doktor duvardaki saate baktı. Sekize yirmi var! Olur şey değil . Sizi çok rahatsız ettiğimi zannediyorum. Hayır doktor, saatlerin bana bu kadar kısa geldiğini hatırlamı yorum. Kar tekrar başlamış Yemeği beraber yiyelim Mösyö. . Maahaza hastalarıma refaket etmek sizi ra hatsız etmezse .. Bilâkis! Bilâkis .. Ancak kı yafetim sofraya inmeme maattees süf müsait değil... Benimki de övle. Sizinle hem kıyafet olmak için bu akşam sofraya Vestonla oturacağım... Bir kaç dakika müsaade ederseniz Yemek için emir vereyim. Rica ederim. Mdbadı var Mahkemede fevkıf olunan posta müdOrü Ankara 12 Ihtilistan maznun Kalecik posta müdürü Osman B. bugün ağırcezada muhakeme olunurken tevkif edilmiştir. ne bana bağlı kalacak ve arzu ve iradelerimin haricinde hiç bir hare • kette bulunamıyacaktır. Dokter Şomberg'in ifşaatı beni endişeye düsürmeğe başladı. Her halde bütün bu söylrdikleri mucize kabi • linden şeyler değildir. Bugünkü ruhiyat ilmi, bu ilmin tezahüratını körükörüne reddettiremiyecek kadar ilerlemiştir. Her ne kadar inananları iğfal eden ispritizme şarlatanları varsa da ve intikali ervah nazariyeleri henüz ciddî sahalara girememiş ise de, telepatinin, ipnetizmenin ve telkinin gözle görülecek ve el ile tutu lacak kadar bariz olan te • sirlerini de kimse inkâr edemez. Bununla beraber dok tor Şomberg'in elde ettiği neticelpr, bir tek şahısta dört muhtelif şahsiyet arzettiren Mis Boşau'nun harikalarile Kravford'un ruhî manev«*UsiIe yaptığı tecrübelerden daha çok az şayanı hayrettir. Ruhî terbiyelerini deruhde ettiği kadınların badema erkeklerin teca • Kadife alev MAURlCE DEKOBRA'dan Bu kızın benim için çok cazip bir mevzu teşkil ede • bileceğini ve kendisini istediğim gibi sür'at ve sühuletle irademe bağlıyabileceğimi hemen sezdim. Takibe koyuldum, ve filhakika zihnhnden verdiğim emirlere f arkında bile «1 maksızın itaat ettiğini gördüm. Uzak mesafelerden elektrik mevcelerile bir torpil nasıl sıhhat ve kat'iyetle idare olunursa ben de onu öylece idare ediyordum. Hemen ilk temasımda onu, anahtarı bende olan çok muti bir otomat haline getirdim. Buraya, bana itimat eden, annesinin inzimamı muvafakatile geldi. An dö Boleyn bir kaç günden sonra bizleri terkede cek. Vücudü artık duvarların ara sında bulunmıyacak. Fakat ruhan ge ilk mektepler her tarana açılıyor Ankara 12 (Telefonla) Maarif Vekâletine gelen malumata göre ilk mektepler memleketin her tarafında birer birer tedrisata başlamaktadır • lar. 15 eylule kadar, Ankara müs tesna, bütün ilk mektepler açılmış olacak, Ankara ilk mektepleri teşrinievvelde açılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: