24 Mart 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

24 Mart 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Mart •N. FAYDAL1 BUGÎLER | Suriye'deki hazineler şehri Masallarda dinlediğimiz, ro * manlarda okuduğumuz gibi Su • riye'de bir hazineler şehri mev • cuttur. Bu şehir Haleb'in 190 kilometre yakmındadır. Oraya vaktile bir zengin malını mülkünü gömmüş, sonra da tekmil evlâtları, torunlan ona kendi mallarını ilâve etmişlerdir. Hazinede 160 sandık altın para ve 300 sandık mücevher HİKAY T^fcSD moiri MCMLCkETLCMC ÇOCUKLAR.. YUNLAR Taklit oyunu Eğer annenizin, babanızın, yahut büyüklerinizin müsaadesi ni alabilirseniz bu oyun sizi çok eğlendirir. Oyuncular evvelâ kendilerine bir reis seçmeleri lâzımdır. Her oyuncunun önüne altları mum ı • şığında işlenmiş birer tabak ko nur. Yalnız reis bundan müstesnadır. Onun önüne konan altı beyazdır. Adem Bey musikiye, hele garp musikisine bayılan bir zattır. Onun için geçenlerde Avrupa'nın meşhur bestekârlanndan biri nin heykelini alıp eve getirmiş ve salonda şık bir sütunun üstüne koymuştu. Adem Beyin öğlu Sezai de yaramaz mıydı, yaramaz. Heykel salona konduğu giinden itibaren onunla bir oyun çıkarmak »ev • dasına düşmüştü. Geçen gün eline alıp evirir çeverirken baktı ki içi boş. Kendi kendine: Hah, dedi, yapılacak oyu • nu buldum. Bunu başıma geçi • rir ve hizmetçiyi korkuturum. Tam Fatma kadın ortalığı süpürmeğe geldiği zaman fikrini tatbik sahasına koydu. Heykeli başına geçirip piyanonun arka ıına gizlendi. Fatma kadın dunıp dururken sallanan heykelin bu hareketine evvelâ bir mana vermedi. Sonra üzerine doğru yürüdüğünü gö riince evi ecinniler bastı zannile koridora fırlayıp avaz avaz ba ğırmağa başladı. Fakat aksiliğe bakın ki o sırada ne hanım, ne de bey evde yoktu. Bir müddet is • kemleye oturdu, düşündü: Acaba gözlerime havalet mi görünüyor! Diye söylendi durdu. Sonra tekrar bir tecriibe daha yapmak için tekrar salondan içeri girdi. Taş kafa bu defa yerini de ğiştinniş, masanın arkasına saklanmıştı. Cahil aklı bu. Artık peri şerrine uğradığına şüphesi kalmadı. Hemen süpürgeyi kaph, perdenin arkasına gizlenmiş olan bu gulyabaninin başına in dirdi. O anda kırılan alçının gürül • tüsile beraber: Aman başım! Diye bir feryat yükseldi ve etrafa saçılan parçalarm arasından yaramaz Sezai'nin başı gÖ züktü. Vay çapkın, sendin ha ! Tekdirile çocuğu paylamak istedi. Halbuki o yaramaz zaten cezasım bulmuştu. Yüzii gözü kan içinde kalmış ağlıyor, bağırı • yordu. Fatma iyi kalpli bir kadın ol • duğu için kendine azizlik etmiş olmasma rağmen Sezai'yi kal dırıp yatağma gotürdü. Başını gözünü sardı. Akşam annesi babası geldiği vakit hiç bu hâdiseden bahset • medi. Sezai kazaen heykele çar • pıp düşürmüş, bu suretle onu kırmış ve kendisi de yaralanmış oldu. Çocuk ta bu iyiliğe karşı büyük bir minnettarlık hissetti ve sade Fatma kadına değil, hiç kimseye böyle şakalar yapmamağa karar verdi. mevcut olduğu ağızdan ağıza yayılmıştır. 11 inci asırda Arap'lar o civarı baştan aşağı kazmışlar fakat bir çey bulamamışlardır. VsivıruıDaifSi Bugün de bir takım duvar ha rabesinden maada bir çey görülBu seneki bahar ve yazlık manmemektedir. Fakat Fransız'lar hâ tolarda bel fazla sıkıdır ve o • lâ hafriyat yapmaktadırlar. Maa radan başlıyan parçalı kısun e mafih onların aradığı hazineden teklerde nihayet bulmaktadır. ziyade tarihî antika eşya ve vesi Manto kurvaze ve tek düğmeli dir. Yaka tamamile kostüm ta kalar olsa gerek. yör yakasıdır. 8 ve 10 yaşındaki kızlar için pek iyi giden bu mantonun pat ronu yedi parçadan mürekkep Robenson'un mukallitleri tir. Bunlan dikiş payı bırakarak Çoğunuz bilirsiniz ki meshur Robenson Kruzoe ancak muhar kumaşı üstüste koyup çift kes ririnin hayalinde yasamıç bir şah~ mek icap etmektedir. 1 ö n . 2 Arka. 3 Etek yanı. 4 ö n ke siyettir. Fakat onun macerasını narı. 5 • Yaka. 6 ve 7 Kolun alt taklit etmek istiyenler her zaman ve üst kısımlan. meydana çıkar. Bu manto için 1 metre 90 sanSon defa da Aleksandra ismin tim kumaş kifayet eder. tnce yünde bir lskoçya'h Cenubî Amerilü ve empermeable kumaşlar tercih edilecek olursa küçükler için ka'da Juan Fernandez adasında çok pratik bir gündelik manto tek başına tam üç sene yaşamışelde edilmiş olur. tır. Biçki ve dikişten biraz anlı yan abla veya anneleriniz ön ve arka tarafı gösteren resme ba karak ve tarifimizi okuyarak bu mantoyu pek kolaylıkla biçip dikebilirler. Atmanya'da geçenlerde Reisicumhur intihabı yapıldı. Herkes'gîdip reyini verdi. O arad« çocuklar da kalabahğa koşmuşlar. Resmimiz bazı küçük yavrulann ezilmemeleri için polisler tarafmdan at üstüne alınıp muhafaza edildiğini gösteriyor. Çocuk elişleri Reis oyunculara: Gözlerinizi bana dikin. Başka tarafa bakmayin. Ben ne yaparsam onu yapacaksınız! Der ve ilk hareket olmak üzere ta • bağına elini sürüp kendine bir bıyık yapar. Tabiî reisinki be yaz olduğu için onun yüzü temiz |merakh şeyler kahr. ötekilerinki kirlenir. Bu suretle hareketler teakup ettikçe bütün oyuncuların yüzü birer kömürcü çırağına döner. O zaman reis artık oyunun bittiğini ilân eder ve herkes birbi • rine baktıkça gülmekten kınlır. I Yefmiş iki Millef Hatta bu adaya geçenlerde yapılan bir tenezzühte yedi genç dönen vapura kasten binmemis ler ve bir müddet Robenson Kru" zol'nin hayatını yaşamak istemişIerdir. Lâkin vapur kaptanı iyi yürekli bir adam olduğu için bir hafta sonra adaya tekrar uğramış, zavallıları aç susuz bir halde alıp gitmiştir. Bir mecburiyet oimadıkça Robenson'un hayatını taklide üzenmek hiç te zevkli bir şey değildir. ölüm tehlikesi mevcut olduktan maada insan kurtulsa bile çektiği azap ve eziyet onu ihtiyarhğında bir çok hastalıklara girif tar et" mesi muhakkaktır. Bu oyunun akabinde hemen musluğa koşup her oyuncunun yüzünü gözünü temizce sabunla yıkaması lâzımdır. Sonra da başka bir oyuna başlanır. Çünkü bunu bir defadan fazla oynamak tadını kaçırır. 1 1 Mart bulmacası Dl j Rl Pİ ŞA R E | MA ERİ iç I RT Manila limant ve Manila kadınları Filipin adalarının en mühim lerinden biri üzerinde olan Ma nila şehri ahalisi tetkike şayan insanlardandır. Manila şehrinin hemen her taraf ı ahşap olarak bina edilmiçtir. Çünkü bu havalide sık sık zelzele olmaktadır. Bu şeh rin limanı muhaf azalı bir şekilde olduğu gibi ticaret noktai naza • nndan da mühim faaliyete sah ' nedir. Manila nın meşhur kilisesi Manila'mn iklimi çok berbat tır. Altı ay mütemadiyen yağmur yagar, nehirler taşar, her tarafı rutubet kaplar. Altı ay da müthiş kuraklık hüküm sürer, yer gök çayır çayır yanar. Japonya adaları gibi buranın da son derece feci bir tarihi vardır. 1863 ve 1880 senesinde iki defa vuku bulan zelzelede Filipin adalanndan bir çoğu gibi Manila şehri de baştan başa harap ol muştur. Yağmurdan kaçarken doluya tatulaniar Şu yukarıda 9 murabba i çinde gördüğünüz heceleri o suretle diziniz ki bu aya ait bir darbımesel çıksın. Doğru halledenler arasında bir kişiye beş lira mükâfat takdim edilecek ve resmi gazete • mize basılacaktır. Diğer birine bir «Iş Bankası» kumbarası hediye edilecek üç kişiye «tpekiş» in zarif ipek mendillerinden verilecektir. Diğer 95 kişiye muhtelif hediyeler. Onlardan da arzu edenresmi basılır. Cevaplar nisanın birinci gününe kadar «Cumhuriyet ço cuk sahifesi muharriri» adresine ?önderilmelidir. Geç kalanlar ve bu adrese gönderilmiyenler "Uâfat kazanamazlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: