17 Mayıs 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

17 Mayıs 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Mayı» 1932 SON TELGRAFLAO Bombay kargaşalıkları Kargasalık geniş mikyasta devam ediyor, Bombay'da 24 kişi öldü, 400 mecruh var Bombay 16 (A.A.) Dün ve ev velki gün mecusilerle mü»lümanlar a • rasında zv'tır eden arbedeler netice • sinde ölenlerin miktarı, 24 ve yarala nanların miktarı ise 400 dür. 50 yaraIının vaziyeti vahimdir. Bombay 16 (A.A.) Sokak arbedeleri Müslüman'larla Mecusi'ler ara • sında şiddetli bir ihtilâf mahiyetini ik tisap eylemiştir. Normal'da hayat durmuştur. Zabita kuvvetleri ka.fi gelmemektedir. Hükumet askerî kıtaatm muavenetine müracaate mecbur kalmıshr. Bombay 16 (A.A.) Mecusi'Ierle Müslüman'lar arasındaki kargaşalıklar o kadar vüs'at kesbetmistir ki umumî vali Nahabaleshwar'dan geri dönmeğe mecbur olmuştur. ölülerin miktarı artmakta ve yağ malar devam etmektedir. Japon Basvekili Cumhuriyet RUSYA MEKTUPLARI İ h t i 1 â 1 müzesi Rus milleti ihtilâli neden ve nasıl yaptı, bu müzede en kiiçiik teferruata kadar her şeyi görmek mümkündür ... NAL1NA MIHINA Alâmetler belirdi... Avrupa ve Amerika gazeteleri, arasıra, dünyanm yeni bir harbe doğru gittiğinden bahsediyorlar, bu harbin bazan yakın, bazan uzak olduğunu söylüyorlar. Bu siyasî kehanetlerin bir gün tahakkuk edeceğine hiç şüphe yoktur. İnsanlar, kavga etmed'en durama dıkları gibi milletler de harp efatneden duramazlar. Baksanız a, İsviçre'de Leman gölü sahillerinde silâhların azaltması, orduların ortadan kaldırılması için parlak nutuklar söylenirken Japon'larla Çin'liler, Şanghay'da, Mançuri'de bütün kış boğuşup durdular. Bir gün, umumî harbe benzer büyük bir afetin tekrar dünyanm üs tüne çullanacağı ve diplomasi ile harp sanayii sermayesinin ihtiras larını tatmin için gene milyonlarca insanın öleceği mubakkaktır. Bu belâ, ne zaman ihtiyar küreyi kana boyayacak? İşte, bunu az çok kat'iyetle tayin etmek kabil olamıyordu. Fakat bazı yeni alâim, felâketin yaklasmakta olduğunu göstermek tedir. Beliren bu alâmetler, son suikasitler, siyasî cinayetlerdir. Daha Fransa Reisicumhuru M. Doumer'in kanı kurumadan Japonya Basvekili M. İnukai'yi de öldürdüler. Bu siyasî cinayetler, insana gayriihtiyarî, umumî harbe tekaddüm e den suikasitleri hatırlatıyor. Bu nevi suikasitlerden biri, umumî harp faciasının mukaddemesi olmamış mıydı? Japon Başvekilinin, M. Primi'nin bütün protestolarına rağmen, faşist ismi verilen, mufrit milliyetperver ler tarafından öldıirülmüş olması çok büyük bir ehemmiyeti haizdir. Anlaşılıyor ki Japonya'nın, daha emperyalist, daha fütuhatçı bir siyaset takip etmesini istiyen müfrit Japon'lar vardır. Bunlar M. İnukai'nin siyesetini beğenmiyorlar, Japonya'nın Çin'de ve hatta Siberya'da bir istilâ siyasetini takip etmesinî isti yorlar. Eğer, cinayetin bu saikle yapıldığı tahakkuk ederse ve yeni Başvekil de, selefini öldürenlerin siyasetine mütemayil bulunursa bu defa kızılcakıyametin Uzak Şark'tan kopmasına' intizar etmek hata olmaz. Bu gidişle galiba, tahdidi teslihat konferansi, Allah göstermesin birbirini takip eden ilâni harp ha • berleri karşısında tezyidi teslihat konferansı olmağa karar vermek mecburiyetinde kalacak. Müthiş bir suikaste uğradı ( Birinci sahiieden mahait ) Rus Japon Münasebatı Siberya'da tahşidat ha • berleri tekzip ediliyor Moskova 16 (A.A.) Tas Ajansı, bir NewYork gazetesmin Rusya'nın Siberya'da 250,000 kişilik bir kuvvet tah' >it etmif olduğuna dair nesretmiş olduğu haberin aslü esastan ari olduğunu be yana mezundur. Sovyet Rusya, Japonya ile Mançu ri'de sulhun muhafazasma matuf sar sılmaz bir siyaset takip etmektedir. Moskova 16 (A.A.) Tass Ajansı bildiriyor: İzvestia gazetesinde M. Radek Rus ve Japonya münasebatı hakkında bir makale nesretmiştir. Mumaileyh, M. Tanaka'nın ahiren Japen Times gaze tesine vuku bulan beyanatmın ve bu beyanat hakkındaki gazete mütalealannm Japon'Iarın «Onları yenmek bizim için bir çocuk oyuncağı oynamak kabflin dendir.» Suretindeki iddialannın ve «Mançuri'yi »Şgal eden Japon'Iara karşı hiisnü kabul yapılmış» olduğu şeklin deki masallarm Mançuri'nin teshir ve fetih hususunun pek çok zaman ve mesaiye muhtaç olduğu hakikati karşısında ehemmiyet vekıymetini kaybetmiı olduğunu göstermekte bulunduğunu yazmaktadnr. Büyük bir gemide Yangın 600 yolcu kendüerini denize attılar Aden 16 (A.A.) Son zamanlarda denize indirilmis gemilerden olan 21,000 ton hacmindeki Georges Phi Iippart gemisi, İtalyan Somalisi sahilin de Gaurdafiu burnuna takriben 8 kilometre mesafede ates almıştır. 600 yolcu, kendilerini denize atmışlardır. Bu yolcular Çin'de ve Hindi Çini'de gemiye binmişler ve Marsilya'ya gidiyorlardı. 3 yolcu ağır surette yanmış olup pek ziyade iztirap çekmektedirler. Vak'a mahalline sür'atle gitmekte olan Ka • kone Maru, yolda boş bir salopeye tesadüf etmiştir. Telefat miktarı henüz malum değil dir. Mahsua ismindeki İngiliz vapuru, kazazedelerden henüz hayatta bulunanlan almak üzere bir Sovyet vapurile felâ ket mahalline gitmiştir. Diğer iki vapur da tam yolla felâket mahalline doğru gitmektedir. fzvestiya'nın bir makalesi Rus ricali Ankara'yı Ziyaret edecekler Ankara 15 Sovyet Basvekili M. Motolof ve Hariciye Komiteri M. Litvinof gelecek .sene tefrinievv^^onInrında memleketimizi ziyaret edjftekIerdir. Mülkiye müfettişleri AnadoîuVa sridıvorJar Ankara 16 (Telefonla) Dahiliye Vekâletinden verilen emir üzerine mülkiye müfettişleri yakında grup halinde teftişlere başlyacaklardır. Gruplar şimdiden teskil edilmiş, lâzım gelen tali • mat verilerek müfettişlerin hareketi tebliğ olunmuştur. Birinci grupta Derviş Hüsnü, Şefik, Hüseyin Sabri, Halil Rifat, Yahya Sezai ve Niyazi Beyler vardır. Bundan başka tzmir'de bulunan müfettişlere yardım etmek üıere müfettiş Hasan Faik ve Saio B«vlerin de ma halli mezkura hareketleri kendflerme tebliŞ edilmistir. Kıymetii evrak hakkında bir lâyiha Ankara 16 (Telefonla) Kiy • metli evrakın muhafazası için ar şizler tesisi hakkındaki lâyiha Meclise gelmiştir. izmit'te at koşuları İzmit 15 (Hususî) İdarei hu susiye tarafından tertip edilen ilkbahar at koşuları pazar günü yapıldı. Tay koşusunda birinciliği Mehmet Beyin Anglo . Arap cinsinden «Murad» i, halk koşusunda birinciliği BaIıkesir'li Şaban Aağanın Arap <Ceylân^ i, Kocaeli koşusunda birinciliği gene Balıkesir'li Şaban Ağanın Arap cinsinden «Sülün» ü, Gazi ko • şusunda Süleyman Efendinin ingiliz «Fonas» i aldılar. Tevfik RflştO Bey Hariciye Enciimeninde izahat verdi Ankara 16 (A.A.) Hariciye Vekiü Tevfik Rüştü Bey, Hariciye Encü meninin bugünkü içtimaında Rusya seyahati ve vaziyeti umumiye hakkında izahat vermiştir. Müteakıben îran ve Amerika ile akdolunan muahedeler mevzuu bahsolmus ve encümen bu muahedeleri ittifakla kabul etmiştir. En cümen diğer muahedelerin müzake resine devam etmektedir. Bitlis'te sürekli yağmurlar Bitlis 14 ü ç gündür geceli gün düzlü yağmur yağıyor. Gök sanki yanlmıştır. Çiftçi endişe içindedir. Varşova'da bir hftdise Varşova 16 (A.A.) Dün yarı geceden biraz evvel Varşova telsiz istasyonu tarafından yapılan neşri yat dinlenilmekte olduğu sırada meçhul bir şahıs, bu neşriyatı katederek M. Pilsudski'ye karşı bir takım hakaretler ve tehditler savurmuştur. Neşriyatın inkitaı 21 saniye sür raüştür. Mes'eleden haberdar olan Başvekil hemen tahkikat icıasını emretmistir. geldiniz, öyle mi? İren bir müddet sustu, müteaki ben: Teşekkür etmeliyim. Buraya gelmek için zahmet çekmis olmanız muhtemeldir. Dedi. Evet, zahmet duyarak geldim. Ne demeli? Hayat umumî »urette kolay değil, Sizin fikriniz ne dir?... Adamına göre! İren yeniden sustu. Efkârının içinde kaybolmuş gibiydi... Böyle tekrar gelmekle dbstluğunuzu ispat etmiş oldunuz. Teşekkür ve her şeyi tnümkün mertebe «ür'atle bitirmek hususundaki niyetinizi takvip ederim... Çünkü her hangi bir teahhur... çünkü ben... ben ki tarafınızdan işvebazlıkla itham edümi?, komedya oynatmakla tecrim edil miş bulunuyorum... ben... öyle değil mi? Bana karşı bu sözleri sarfetti ğinizi zannediyorum, ben.. . Birden kalktı, diğer bir koltuğa Sefirleimiz arasmda Tebeddüller olacak Bursa'da bir hırsız şebekesi Bursa 14 (Hususî) Şehrimizde muhtelif zamanlarda (16) yeri soyan (7) kişilik bir hırsız şebekesi tutulmuştur. Bunların elebaşıları Susı ğırhk'h Hüseyin'dir. Çaldıkları eş yayı bîr eve depo etmişlerdir. Bu eşya da meydana çıkarılmış ve kendileri adliyeye teslim edilmistir. İİsmet Pasa Hz. ile birlikte Rusya'ya giden tttanbul meb'usu AlâetTokyo 16 (A.A.) M. İnukai'in tin Cemil Bey arkadaşımız elyevm bir ziyaretçi ile salonda konuşmakta Rusya'da tetkikatta bulunmakta olduğu sırada katillerin birdenbire dır. Arkadaşımızın oradan gönder Başvekilin ikametgâhına girdikleri ve diği mektuplardan biri de thtilâl müyollarını kesmek istiyen 4 polis me zesine aittir ki berveçhiati neşredi muru ile bir hizmetçi kadını yara * yoruz:] ladıkları şimdi haber alınmaktadır. Moskova, 2 mayıs Ziyaretçilerden biri de M. İnukai'Bu mektubumu Moskova'daki ihtiyi müdafaa etmek isterken yaralan lâl müzesine hasrediyorum. mıştır. Bugünkü Rusya'yı anlamak için Başvekilin gelini kainpederinin kaç mutlaka bu müzeye uğramalıdır. mak için zamana malik olduğunu, fa Şimdi geliniz sizinle beraber müze kat mütecavizlere karşı durmağı ter memuru Madam Stalin bana kısaca cih ettiğini ve bunlara cesaretleri ve çabukça anlattıklarım dinliyelim: varsa kendisini vurmalarını öövle • Müzenin muhtelif salonlarından her diğini, beyan eylemiştir. birine ihtilâlin bir safhasına ait re simler ve vesikalar konmuştur. Mer Maalesef Başvekilin bu cesuvane divenlerden başlıyan eski köylü başhareketi tabancaların yaylım ate larmı gösteren ağaçtan heykeller şile karşılanmış ve mumaileyh mebzulen kan kaybederek olduğu yere yı den sonra hemen girdiğimiz salon Rusya'daki köylü ihtilâlinden başlıkılmıştır. yor. İhtilâli esaslı olarak köylü ve Derhal kan nakli ameliyesine te amele ihtilâli diye iki kısma da ayırvessül edilmiş, fakat bir semere ver mak mümkündür. Her kısmın muhtememiştir. lif safhaları vardır. Başvekil 7 saat sonra vefat et Rusya'da köylü ihtilâli Fransız ihmiştir. tilâl zamanlarına tesadüf ediyor. İmparator, şimdiki halde kabi Daha evvel (1774) te Razin isminde nenin istifasmı kabulden imtina ey bir ihtilâlci ilk defa bayrak kaldırı lemiştir. yor. Onu (II) inci Katerin zamanınMüşarünileyh, müşavirlerle ve bil daki Bogaçof takip ediyor. Boga ı hassa Japon devlet adamlarının en kı çof'un kırmızı üzerine beyaz haçlı ı demlisi olan M. Saionji ile görüşmek eski bayrağı resimlerinin yanında aarzusundadır. sılı. Bir köşede de Bogacof'un mah beste içine konulduğu yarım metre genişliğindeki demir kafes var. Bo Tokyo 16 (A.A.) Harbiye Na gaçof köylüye bağırdığı şu sözler de zırı jeneral Araki'nin de müsellâh bir yazılı: (Size zenginlerin arazisini vetakım eşhas tarafından katline ramak riyorum. Muhalefet ederlerse ceza kalrruştır. landırınız!» köylülerin ekecek top Bunlar, geceyarısından sonra mu rağı olmaraası Rusya'da çok eski idi. Katerin ise âşıklarına toprak vermekmaileyhin ikametgâhına girmisler, te devam etti. Köylüler artık Katehizmetkârları tehdit etmişlerdir. Maamafih, bu arada Harbiye Na rin'in âşıklarına çalışıyorlardı. İs • zırı kabinenin hususî bir içtimaına iş yan buradan çıktı. Fakat, Bogaçof tirak için evinden çıkmış bulunmakta mihnet ve meşakkatle öldürüldü. O vakitki mezalimi gösteren bir tabloda idi. nehre koyverilmiş bir sal üzerinde haç şeklinde asılmış dört çıplak a dam görüyoruz. Fakat, bütün bu zuTokyo 16 (A.A.) Kabine müş lümler isyanların önüne geçemiyor. tereken istifasını vermistir. Bilâkis seneden seneye isyanları artBaşvekâlet vekili M. Takahashi, tırıyor.^Nitekim; 182629 da 85 köylü İmparatorun sarayına azimet et isyanı hâdisesi olduğu haide 184044' miştir. te (138), 184549 da (207) ve Kıj Tokyo, Asaka, Kobe ve Nagoya rım harbine müsadif 185054 te ticaret veeshanv borsahm siyasî va141 isyan hâdisesi kaydedilmiştir. ziyet hasebile muvakkaten kapan miştir. Diğer cihetten Franaa ihtilâlini gören bazı borjuvalar da isyan etme: Asaka. pamuk borsası da kapalı ğe başladılar. Hatta, bunlardan bulunmaktadır. Spetel cumhuriyet bile istedi. Büyük | Katilin polis tarafından faaliyetle şair (Releyef) te harekete iltihak et1 aranmakta olan Kawasaki isminde ti. Rus ihtilâllerinin hemen hepsin birisi olduğu söylenmektedir. de bir çok şairleri yanlarında gör Tokyo 16 (A.A.) M. İnukdi'in mekteyiz. Burjuvaların teşvikile as katli olayısile, siyasî kanaatler na zari itibara alınmıyarak bir mtlli koa kerler de harekete geldi. Meşrutiyet istiyen bir hareket 1825 kânunuev lisyon kabinesi teşkil eilmesine intivelinde farmasonların yardımile yazar olunmaktaır. pıldı. Meşhur şair Puşkin de bu ha \ Maamafih Seiyukai fırkası, Mi • rekette beraber idi. kao'nun yeni bir Seiyukai kabinesi Çarlar artık korkmağa başlamışteşkil etmek üzere Başvekâlet vekili tı. (II) inci AIexandr köylülere M. Takahaski'yi memur eeceğini ü biraz nefes aldırmak istedi. Fakat, I mit etmekteir. onun nefes aldırması da kendine : Fırka dahilindeki vahim ihtilâf lar, mahsus bir şekilde zulüm ve eziyet M. İnukai'nin muhtemel halefi mes'e ile müteradif idi. Müzedeki tablolar lesi hakkında türlü, türlü mü+ılealar köylülerin nasıl dayak yediğini gösserdine sebebiyet vermektedir. teriyor. O devirde sanayi çok azdı. Başvekâlet mes'elesi hakkınJıki Köylülere acıyan şair (Niyakrasof) : ihtilâflar devam ettiği takdirde Sei «Biraz hürriyet verildi. Fakat, hür yukai fırkasının iktidar mevki'nde riyetin yanında esaret bağları yara tıldı» diye isyanı körüklüyordu. kalması miimkün olmıyacaktır. Nihayet, nisan 1866 da İmparator Alexandr'a ilk suikast yapıldı. Ar • tık, ihtilâlin kuvveti köylülerde olduğu anlaşıhyordu. 18761879 zarfında ihtilâlci Alexandr Mihalof ve ar Ankara 15 Roma'ya nakli mevkadaşları beyannameler neşrine de! zuu bahsolan Moskova sefirimiz Hüsevam ettiler. (Toprak ve serbestî) beyin Ragıp Beyin Mojkova'da ipkası, yannamesi meşhurdur. İhtilâlci (MaRoma büyük elçiliğine Varşova büyük razo) nun hapiste bulunduğu (20) elçisi Cevat, Varşova'ya Londra bü sene zarfında dinlerin menşei hak yük elçisi Ferit, Londra'ya Paris bü kında yazdığı (Hristos) kitabı elden yük elçisi Münir Beylerin nakilleri, Paele dolaşmağa başladı. ris büyük elçiliğine de sabık Roma büyük elçisi Suat Beylerin tayini kararlaşArtık, amele ihtilâl devrine yak laşıyoruz. Köylülerin ihtilâlile kat'î tırılmıştır. Mütemmim tafsilât Harbiye Nazırt kurtuldu Kabine istifa etti bir netice alınamıyacağı anlaşılmıştı. Bu cereyanlar beynelmilel anarşist mektebi mucidi ve reisi meşhur (Bakoniyen) i doğurdu. Markist aleyh tarı olan bu adamdan sonra amelesiz bir şey olamıyacağını söyliyen (Pi yer Alksiyef) geliyor, ihtilâl ateşinin kadınlara geçtiğini görüyoruz. Mü zede Sofya Bardina'nm meşhur be yannamesi var. Fakat, anarşist cereyanı büyüyor. Terorist (Jelyabof) başka çare kalmadığını düşünüyor. Suikastçiler devri başlıyor. II inci Alexandr bu te roristler tarafından bir bomba ile öldürüldü. Bombayı Griniyevski attı. Jelyabof o vakit hapiste idi. Bir âyan azasının kızı olan (Sofya Perofskya) suikasti idare etti. Çok sakin ve se vimli güzel bir kız olan Sofya'nın insan resimlerine ve heykeline bakınca bu cesaretine hayret eder. Ve Rus ya'da sakin çehreler altında ateş saklıyan insanların ta eskidenberi bulunduğuna hükmeder. Teroristler ve bu kız hepsi öldürülerek imha e dilmiştir. III üncü Alexandr daha şiddetli hareket etmistir. Teroristlerin 1 sonuncusu bugünkü meşhur (Lenin in kardeşi ve yarım marksist olan (AIexandr Olyanof) tur. Lenirı, kardeşi asıldığı vakit Iisede idi. Artık, bugUnkü ihtilâlin menşelerine yaklaşıyoruz. Ve yeni devre gi riyoruz: Markist devri. Bu devir, amele arasında çalışma devridir. Genç Lenin'i işbaşında görüyoruz. Çalısanlardan Türk tebaası Bulgar (Blagoyef) vardır. Rusya'dan ko vulmuş ve 1925 te Bulgaristan'da ölmüştür. Kızları Rusya'dadır. Lenin ile beraber bugünkü komü nist partinin doğuşuna bakahm; mü zede buna ayrılan salonda komünistliğin sosyal demokrat partisi ile başladığını gösteriyor. Bu partinin (1898) de Minsk şehrinde gizli bir kongresi yapılıyor. Kongre bir papazın evinde toplanıyor. Bu evin mü cessem şekli müzededir. Markistlik ve sosyal demokratlık ile başJıyan komünistlikten evvel sosyal demok ratlar ikiye ayrıhyorlar. Bir kısmı, ihtilâli kanunlar ile yapmak istiyen oportünistler, diğerleri komünist likle neticelenen ve ihitlâli kan pahasına yapmak istiyenler. Bu kongreden evvel, Lenin'in ka rısı olan (Kropskaya) yı zikretme lidir. Çok münevver olan bu kadm mektepler için kitaplar yazarak ih tilâle yardım etmistir. Bugün, Rusya'nın elektrikleşmesi plânının ba şında olan mühendis (Kruji Janofski) de Leni'nin yanında çalışmıştır. 19021903 te ise ihtilâl için yeni Beyoğlu Havagazi Şirketi, gaz isti bir devir açılmıştır. Sosyal demok ratın ikinci kongresi bu tarihten iti malinin temin ettiği fevaidin herkese teşmili için gayet cüz'î bir kira ile kendi baren bolşevik tesmiye edilmistir. Bugünkü komünist fırkası reisi Sta hesabına gaz tesisatı yapmaktadır. lin o tarihte henüz yirmi yaşmda aler Çara gitmek ve görmek istiyor mele grevleri hazırlamakla meşguilar.Papaz razı oluyor. Fakat, korkak dür. Her tarafta büyük amele tezahürleri yaptırılıyor. Kafkasya'da ya Çar bunların üzerine muhafızları kalanan bayrakları şimdi müzededir. na ateş ettiriyor. Bütün sene bari • katlar, çarpışmalar, umumî amele Kazaklar ihtilâlleri bastırmağa sev kediliyor. Bir taraftan da dahilde ça grevleri devam edip gidiyor. Niha yet, ÇarDuma meclisini açmağı kabul hşan Stalin ve Molotof gibi komü ediyor. Fakat, Duma yalnız istişari nistlere mukabil diğer taraftan (Lenin) Sibirya'da üç senelik hapsini bi mahiyettedir. Çar'ın zabıtası bu ih tirerek Almanya'da Münih'te (İs tilâlcileri imha için gizli bir teşkilât kra) isminde bir gazete neşrine başlı yapıyor. Buna; siyah yüzlükler deyor. (Kıvılcım) demek olan bu ga mektedirlet. Şimdi ise komünistler zetenin ilk numarası 1900 senesi kâ bu teşkilâta faşist teşkilâtı diyorlar. nunuevvelinde çıkmıştır. (Lenin) ay Müzede ihtilâlin menşeine dair o> nî zamanda (Ne yapmalı?) ismin lan vesika ve resimlerin heyeti umudeki ve ihtilâl hazırhğını anlatan miyesinden çok kısa olarak çıkar meşhur kitabmı yazıyor. Ve bunlar dığım malumat bunlardır. Harbi u gizli gizli Rusya'ya yayılıyor. muminin sonunda Rusya'da muvaf Şimdi, 9 kânunusani 1905 teki fak olan komünist hareketinin sebepbüyük tezahür ve isyana geliyoruz. lerini topraktan ve hayatını kazan Artık, hariçten, dahilden yapılan maktan mahrum köylülerin sefale propagandalar, Çarların eblehane tinde, ve bu memlekette bir vakitler gaflet ve zulüraleri sayesinde, köy şayani hayret bir sefahat ve zulüm lüler. ameleler gibi askerleri de ka şeklini almış olan saltanat ve ser zandı. Herkes artık harekete geç vetin ezdiği amelenin ümitsizliğinde mek zamanı geldiğini düşünüyor. Çar ararken şu kısa tarihçeyi de İhtilâl (Gapon) namında bir papazı ameley; müzesinde okumak faydasız değildir. kandırmağa memur ediyor. Amele ALÂETTİN CEMİL Kiraile gaz tesısatı CUMHURtYET'in tefrikast: 46 DÜMAN Muharriri Mütercimi /. Turgeniyef Haydar Rifat Bir şey değil... Doğrusu bil miyorum... kaliba burada uyumuş kalmışım... Affediniz, haber vermeden girdim. Benden istemekle memnun olduğunuz şeyi alelâcele yapmak heve sinde bulundum. Bu akşam gidece ğimden... Bu akşam mı ? Fakat bana öyle geliyor ki, evvelâ bir mektup yazacaktınız? Telgraf çektim. Ah ne kadar müstacel kararlar veriyorsunuz. Şu halde ne vakit hareket ediyorsunuz? Yani saat kaçta? Yedide. Yedide? Şimdi de bana vedaa geçerek eğildi. Ve yüzünü ve ellerini önündeki masaya yapıştırarak, sıkışık parmaklarının arasından: Çünkü, kabahat ise, kabiha tim, sizi, yalnız sizi sevmekten ibaret... Ded'i. Litvinof göğsünden vurulmuş bir adam gibi sendeledi. İren halecan ve kederle yüzünü gö*termekten çekinerek başıv çevirdi ve masanın üstüne yatırdı. Evet, sizi seviyorum, bunu siz de biliyorsunuz. • • Ben mi? Bunu ben mi biliyo rum. Şimdi görüyorsunuz ki gitme niz hakikaten lâzım ve bunu tehir etmek hem sizin için, hem de benim için imkânsızdır. Bu tehlikeli, korkunç bir şey olur... Koltuktan alelfevr kalkarak: Peki, Allah selâmet versin! Odasına doğru bir kaç adım attı. Sağ elini arkaya uzatarak havada sallıyor, eli onun elile birleşmek arzusunu izhar ediyordu. O, uzakta, kenin üzerine mıhlanmış gibi, don muş gibi duruyordu. Allaha ısmarladık. Artık beni unutunuz! Dedi ve kayboldu... başına oturdu... Başı dönüyor, yüreği bir yaprak gibi titriyordu. Simdi ne yapmahydı? Bunu biçare evvelden nasıl göre Litvinof yalnız kaldığı zaman hpbilir, nasıl bilebilirdi? vassmı toplamakta güçlük çekti... Halbuki tahminin hilâfına bili Kendine geldiği zaman kadının odayordu. Bu üzerinde bir saika tesiri sının kapısına yürüdü, ismile bir, iki, yapmış, kendisini şaşırtmıstı. İşte üç defa çağırdı. Elini kapının tok böylece ortada bir itiraf, bir sarahat mağına attığı zaman otel kapısının olmadığı halde evvelden tahmin sebmerd'iveninden Ratmirof'un tannan ketmişti. Bununla beraber emtn olasesi aksetti. Şapkasını gözlerine karak, kat'î olarak bildiği bir şey de dar indirerek merdivene fırladı. yoktu. Zihninde her şey müşevveş ve Zarif ceneral kapıcmın locası ömağşuş bir halde idi. Bizzat kendi nünde sakat almancasile ertesi gün fikirlerinin insicamını kaçırmıstı. için hesabına bütün günlük bir araba Moskova'yı hatırladı. Orada da, kiralanmasmı istiyordu. Litvinof'u bir zaman, her şey birden, nagehan, görünce şapkasını gene nisbet ve rr>übüyük bir kasırgaya tutulmuş gibi nasebet haricinde kaldırdı, ve gene silinivermiş, kaybolmuş, yok olmuştu. tazimatı faikasını arzetti; açıktan Boğuluyordu. Bir zafer hissi: kıaçığa eyleniyordu, fakat onun kendi sır, fütur verici bir zafer hissi göğdüşünceleri kendisine elverirdi. Bu sünü sıkıp patlatıyordu. selâma ancak bir cevap verdl, dai resine koştu, daha evvelden yapılmış İren'in ağzından çıkan sözlerin ve kilitlenmış olan bavulunun yanı çıkmamalarına dünyada hiç bir pa haya razı olamazd'ı. Fakat ne ola • caktı? Şimdi o sözler için kararını hiç değiştiremezdi. Başka sözler gibi bu havaî bir karar değildi; bu gemiyi tutan bir çapa gibi sabit bir şeydi. Fikirlerinin tertip ve insicamını kaybediyordu, fakat iradesine hâkimiyeti lâtegayyerdi. Kendi kendine yabancı, muti bir esire tasarruf kabilinden tasarruf edebiliyordu. Zile basıp garsond'an hesabım istedi. Omnibüste bir yer tuttu. Kas ten bütün gemilerini yakıyordu. Uykusuz geçen son gecesinde olduğu gibi «icap ederse... sonra da öltnek!» diyordu. Diline düşen bu cümle hoşuna gitti. Hem odasını arşınlıyor, hem de bu cümleyi tekrarlıyordu. İren'in sözleri ruhundan indifa edip yakıcı tesirlerini yaptığı zaman gözlerini kapıyor, ve bir müddet te neffüsünü tatil ediyordu. Kendi kendine: Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: