5 Haziran 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

5 Haziran 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 Haziran 1 C 3 2 CamhunyefHARtCÎ HABERLER: Bugünkü sinema yıldızlarında aranan yegâne meziyet: Şahsiyet Artist kurulu bir bebek, bir makine olmamahdır. Onun sade güzel de ğil muharrîk bir cazibeye ve seyirci üzerinde nihayetsiz bir nüfuz ve tesire sahi? ;\sı icap ediyor Londra'da asil bir kadının cinayeti Londra 4 (A.A.) Yirmi altı ya şında bir kadm, tasmim ve tasavvur ile katil ikaı töhmetile Londra'da tevkif edilmiştir. Mumaileyh, Sir John Mullens is • minde ve işten çekilmeden evvel Londra borsasının en mühim şahsiyetlerinden birisinin kızı Mistres Barney'dir. Zevci elyevm Amerika'da bulu . nan Mistres Barney'in ikamet et mekte olduğu Londra'nın en muhteşem apartımanlarından birinds salı gecesi sabaha karşı saat beş buçuğa doğru Cocktail şenlikleri namı ve rilen bîr eğlenceden sonra feci bir cinayet ika olunmustur. Londra'nın en kibar ailelerinden birinin evlâdı olan 24 yaslarında Mister Stephens Mizhael, göğsü bir kurşunla delinmiş olduğu halde bulunmuştur. Cesedin yanında müteessir ve elemli bir vaziyette bulunan MNtres Barney cinayet hakkında hiç bir malumat verememiş ve anlaşılmaz cümleler mırıldanmıstır. Maktul ile genç kadının her ikisi de Londra'nın ho vardalar âlemine mensup bulunmakta idiler. 114 sahife, 229 madde 9 fasıl ve bi^okadar renk! Teşkilât asgarî sadeliğe götürülmedikçe spor işle rimizin düzelmesini beklememelidir mantıkî görünen Fethi Tahsin Be yin gösterdiği yoldur. Yalnız Fethi Bey sadece esas iki noktayı: (Lik ve federasyon) u ileri sürmüş, bunların seklini, vazifelerini tayin etmemif tir. Spor teşkilâtımız söyle olmalıdır: Umumî kongre. umumî merkezî ve en müntesir sporların federasyon Iarını mtihap eder. Federasyonlara fennî hususatta genis ve tam bir salâhiyet ve istiklâl verilmelidir. Federasyonlar yalnız idarî hususatta merkezi umumive, fennî hususatta ise kendi cinslerinden beynelmilel federasyonlara tâbidir ler Mıntaka merkez hevetleri ve fennî heyetleri mülgadır. Mıntakalarda her nevi sporun o nevi sporla meşgul olan kuliİDİerinin birer murahhasın Han mürekkep bir lik heyeti vardır: İstanbul Voleybol lik heyeti, îstanbul futbol lik heyeti, İstanbul güres lik heyeti gibi. Yani tenisle meşgul ol mıvan Galatasaray'ın tenis lik he yetinde, güres yapmıyan Fenerbah çe'nin güreş lik heyetinde. atletizmle uğrasmıyan Haliç kulübünün atletizm lik heyetinde mevkü ve hakkı kelamı yoktur. Mıntakalarm ltk heyetleri, her hususta, meşgul oldukları sporun fe tferasyonuna tâbidirler. Simdiki gibi fennî hususatta şu heyet bu heyete, idarî hususatta bu heyet su heyete, malî hususatta filân falân hevete tâbidh gibi yedi kuyruk ve yedi başlı garip mahluk vazivetine ancak bu suretle nihayet verilir. Nîzamnameye gelince yukarıda söylediğim teşkilâta göre asgarî bir sadeliğe götürülmelidir. Bakmız bir kere: Beyaz sahifeler Nizamnameî esatî Yeşil sahîfeler Umumî merkez Vişneçürüğü sahîfeler Federasyon Mavi sahifeler Mıntaka San sahîfeler Askerî teşkilât Pembe sahifeler Müsabakalar Portakal rengi sahifeler Talimatname Mor sahifeler Hesap müfettişleri ve saire Gene portakal rengi sahîfeler Efradın hukuk ve vezaifî Bütün bu renklere müstenit 114 sahife ve tam 229 madde! .. Bu ha susta fazla söz söylemeğe hiç hacet yok: Bu nizamnameden yalnız şim • dive kadar hic tatbik edilmiyen maddeler çıkarılsa bu müzelîk nizamnmme bile 25 sahife ve 50 maddeye iner. v En güzel sinema yudızı: France Dee « fazla cazibe sahibi yeni yıldtzlardan biri: Jüliette Compton Sinemanm her memleket ahalisi siyetini tekâmü] ettırmekle kabil ol mrrr altında gezintiye çıktığım dakiüzerindeki mühim ve faydalı tesirlekalardır. maktadır. rinden biri de bütün genç kıziarın, Lil Dagover hakhdır Sıra artistliği ve yudızlık delikanhların sevdikleri ve beğen • Bu mütaleasile Lil Dogover deBuna rîayet etmiyenler belki sıra dikleri kadm ve erkek yıldızlara benmindenberi uzun uzadıya bahs»tmiş artistliğini mükemmelen yaparlar, zemeğe heves etmeleri neticesi onlar olduğumuz şahsiyet mes'elesini ne fakat yıldızlık mertebesine yükselegibi idman yaparak vücutlerinin gügüzel hulâsa ediyor. Kendisine istîmezler. zel ve sıhhatli olmalarını temin eylenatgâh olarak yalnız san'attaki kudRuth Chatterton, Lil Dagover, meleridir. Hatta bazı ruh uleması bu ret ve meharetini alıyor, güzelliğini Eieonor Bordeman, Sîlvia Sidney, tnaddî cebit ve gayretlerden sarfı nadeğil. Mary Duncan. Greta Garbo'ya her Halbuki Alman yıldızında ihmale zar daima güzel bir çehreyi, güzel değil, tebrike şayan bir güzellik varbir vücudü düşünmenin de insam gü hangi insanî bir hîssi izhar etmeleri için acaba rejisörlerin uzun uzadıya dır. Bilhassa fevkalâde lâtif sırtı 20 zelleştirmeğe yardım ettiğini iddia bin dolar, bizim paramızla 40 bin eylediklerine nazaran sinema yıldız tarifatta bulunmalarına hacet var mıdır? liraya sigortalıdır. larile meşgul olmakla bir de bu şeOnlar, kendilerînden her hangi bir kilde manevî istifade hasıl oluyor Keza Paramunt'un Jüliette Compşahsiyete inkilâp etmeleri istemiyor ton ismindeki yeni yıldızını da gene d.mektir. sa mevcudiyetlerinde şimdiye kadar Greta Garbo'nun mukallidi olarak Yalniz şu mühim noktayı bütün mevcut tecrübe ve mahfuzat saye telâkki edenler var. Filimlerini henüz genç kıziarın ve delikanhların gö sinde hemen o şekle girerler ve derhal görmediğimiz için bir şey söyliyemizünden uzak bulundurmamaları lâo şahsiyete benliklerinden hususî bir yeceğiz. Fakat şu muhakkak ki eğer zımdır: Bu benzemeğe çalışmak tsveç'li yıldızı doğrudan doğruya bir ayrılık ilâve ediverirler. gayretini sarfederken kendi sahsi nümune ittihaz ediyor da bunlara Cecil B. de Mille ne diyor? yetini kaybetmemeli ve mümkün olkendi şahsiyetinden bir şey ilâve edcmıyanı istememelidir. Gloria Stvanson, Las Wil»on, Bebe miyorsa istikbali tehlikededir. Yok, Daniels gibi kıymetli yıldızlan lanse bunlar da Lil Dagover hakkında söyKay FrancU'ye benzemek istiyen etmekle şöhret kazanmış olan rejilenenler gibi sırf bir isnattan ibaretse genç kız sör Cecile B. de Mille diyor ki: tabiî bu bedbinliğe mahal yoktur. Meselâ Claive Brook'un *Fe « Hiç bir artisti sırf güzelliğine Şahsiyet, daima şahsiyet.. lâket gecesi» ismindeki filmini seyistinat ederek yükseltmeğe çalışmaYıldız olmak mes'elesinde sağa, reden bir genç kız, o filimde Claive dım. Eğer böyle yanhş bir yola sapsola saparak biraz uzattığımız sözBrook'un karısı rolünü oynıyan Kay mış olsaydım muvaffakiyetsizliğim lerimizi ve dağıttığımız fikirl»rimizi Francis'yi kastederek: muhakkaktı. Çünkü güzel kadmlann hulâsa etmek lâzım gelirse, demek Ah, dedi, şöyle bir kadm ol gözü kendi hüsnü anlarından başka istediğimiz şudur: Elbette bir gün mak ne kadar isterdim! bir şey görmez. Kamara önünde sun'î bizde de sinema inkişaf edecektir. Bu cümleyi söyliyen ufaktefek saBelki Amerika'ya çağırılacak Türk bir takım pozlar alırlar. Oyunlarmı rışm bir hanım kız olduğuna göre oyıldızlar bulunacaktır. iki üç harekete münhasır bırakırlar. nun bu arzusu muhali temenniden Ey genç kızlar, ey delikanhlar yılHalbuki sinemada her şeyden evvel başka bir şey değildi. dızlığa sade giyinip süslenmek, pateessür kabiliyeti ve «dynamique» Sonra, maddî kusurlar için fazla halı mücevher takmak, yahut en mübir cazibe lâzımdır.» endişeye de düşmeğe hacet yoktur. kemmel markalı otomobillerde do En mükemmel yüze ve vücude sahip Bugünkü seyirciler ne istiyor? laşmak, isimlerinizi her nevi tuvalet olduğunu zannettiğiniz artistleri Büyük rejisörün bu sözleri çok eşya ve Ievazımında reklâm olarak de noksandan âri mi sanıyorsunuz. doğrudur. Çünkü halk bugün baş • kullanmak için yıldız olmayınız. KenBir Lilian Harvey, bir Norma Sheadinizi bir bebek, bir makine haline tanbaşa güzel kızlar ve tablolarla koymayınız. Şahsiyet, hareket ve rer kamara önünde bacaklarını açıp dolu filimler seyretmektense faraza gösterirlerken emin olun bir çok ziya Silvia Sidney gibi güzellikten ziyade seyirci üzerinde nüfuz ve tesir sa ve fen oyunlarından istifde ediyorlar. çirkinliğe yakın bir yıldızın garip te hibi bir artist olmağa çalışınız. Beri tarafta ne cazip ve ne taze genç bessüm ve teessürlerile dolu kordekızlar var ki güzel bir resîmleri mec leleri tercih ediyor. cut olmadığı için köşede, bucakta uÇünkü Siliva Sidney ekranda ku • nutulup kalıyorlar. rulu bir bebek, bir makine gibi ha • Artist bir makine midir? reket etmiyor. Gözlerinde, çehresi( Birind sahifeden mâbail ) nin hatlarında ve sesinde temsil ettiği Fakat stüdyoda bütün bu ziya ve fen oyunları tatbik edilirken artistin şahsiyete ait en canlı mefhumlar ya âmme hizmetlerine taalluk eden 5ş • şıyor. de son derece mahirane ve şahsiyet ler, salisen iktisadî ve içtimaî işler sahibi olarak hareket etmesi lâzımAmerika'da mühim bir kaç filim olduğunu, bu kanunu bu zamanda dır. Çünkü san'atkâr bir talebe, bir çevirdikten sonra memleketine döyapmağı faydalı bulduğunu, çünkü makine değildir. O sade kendisine nen Alman yıldızı Lil Dagover'i bazı memleketîmizde halen iş yapan eckaşla, gözle veya parmakla işaret emünekkitler bütün f ilimlerinde Greta nebilerin çok olmadığını söyiedi. dilen hareketleri icraya memur ol Garbo'yu taklit etmekle ittiham etHeyeti umumiyesi kâfi görülerek makla kalamaz. Onlar a kendi şahmişlerdi. Güzel yıldız bunlara cevap maddelere geçildi. siyetinden bir çoh şeyler kalması iverirken diyor ki: Birinci maddenin müzakeresinde cap eder. Ahmet İhsan Bey (Ordu) matbaa « Greta Garbo'yu çok beğeni lşte en küçük vazifelere bile şahmakinistliği ve linotip makineleri rim. San'atkârane kudretine hayra siyetlerinin damgasını vurmağa mumakinistliğinin de maddeye ithalini nım. Fakat ona benzemeğe çalıştı vaffak olanlardır ki nazarı dîkkati istedi, reye kondu, kabul edilmedi. ğımı söyliyenler büyük bir hataya celbederek yıldızlık mertebesine yük düşmüş ve bana iftira etmiş oluyorEncümen reisi Rahmi Bey: Esasen selmişlerdir. bu hususta hükumete salâhiyet ve lar, Çünkü san'at hususundaki ga rildiğini, hükumet lüzum görürse buRejisör Josef von Şternberg Evelyn yem bu gibi vahimelerden çok u nu yapabileceğini, binaenaleyh madBrent, Betty Compson, Esther Ralszaktır. Greta Garbo'nun çok mü • ton, Marlene Dietrich gibi artistlerde kemmel bir mukallidi olmaktansa fe deye ilâvesine lüzum olmadığını söyiedi. gordüğü şahsî istidat neticesidir ki na bir Lil Dagover olarak kalmağı onlara, yıldız payesini kazandıracak Kılıçzade Hakkı Bey berberlerin tercih ederim. Yalnız belki Isveç'li roller verip yükseltmîştir. de maddeye ithalini istedi, kabul oartistle aramızda müşterek bir nokta France Dee alelâde bir f igüranken var. O da stüdyoda değil.. Yağmurlu Iundu. Müteakıp maddeler de aynen kabul edildi. Maurice Chevalier'in «Paris'li kahhavalarda, yağmur altında sokaklarBundan sonra icra ve iflâs kanuveci» filminin ingilizce versiyonunda da dolaşmağı sevmektir. Vakıâ ben nunun mütebaki maddelerinin müparlamıştır. spora fazla meraklı bir kadm değizakeresine geçildi ve kanun kabul Çünkü sinemada muvaffakiyet lim. Biraz tenis oynar, biraz yüzeedildi. kendi benliğine, istidadına uymıyan Meclis pazartesi günü toplanmak şahsiyetleri taklide çalısmakla değil, rim. Fakat en mes'ut anlarım ökçesiz kocaman ayakkaplarımı giyerek yağ üzere dağıldu bilâkis kendi fitret, kabiliyet ve şah «Cumhuriyet» bir anket açtı. Bu anketin hulâsası sudur: Spor teski lâtmız nasıl bir şekle sokulmalı? Bu sual, bütün spor işlerimizi daha iyilestirmek, yükseltmek, sadeleş tirmek çarelerini bulmak için ortaya atılabilecek suallerin bir komprime sidir. Bir dil kimyahanesinde tahlil ettirmek kabil olsa, bu bir tek sualin içinden, spor işlerimizdeki ayrı ayrı dertlerin devasını arıyan sayısız is tifhamlar çıkar. Bunun için ben, kendi hesabıma, bu ankete bilhassa alâ kadar oluyorum. Ankete cevapları toplıyan Ahmet İhsan Bey arkadaşım semtime uğra mıyor, uğrasuvacağına da eminim. Haksız da değil: Cünkü benim, ne Zeki sribi sutlarım var, ne Hamdi Emin Bey gibi senelerce tngiltere futbolünu takip ettim, ne Seref Bey gibi nizamnameyi ezber bilirim, ne Fethi Bey gibi spor hukukuna vâkıfım, ne Londra 4 (A.A.) Dahiliye NaBürhan Bey gibi Avrupa'yı tetebbü zırı, Avam Kamarası divanına 1931 ettim, ne de Orhan Bey gibi Istan • senesinde vukua gelen münakalât bul'u.. Fakat, eksik olmasm, «Cum kazalan hakkında bir muhtıra tevdi hurivet» pazardan pazara şurada baetmiştir. Bu vesikaya nazaran bir se na bir iki sütun yer verdi: Anket hone zarfında 6,691 kişi ölmüs ve suma gittiği icin sorsalar da yazaca • ğım, sormasalar da... 202,119 kişi yaralanmıştır. Simdiye kadar intişar eden bütün cevapları okuduğumu zannediyorum. Bunların içinde bir sürü dertlerimizi görmek kabildir. Bazıları sahasızlıkLondra 4 (A.A.) İngiltere Kralı Hz. nin 67 incî yıldönümünü idrak ey tan müştekidir, bazıları kulüplere | yardım edilmesini ricacıdrr, bir kısmı lemesi sayısız ihtiram eserlerinin iz mekteplerden istifade edilemediğine harma vesile teşkil eylemiştir. Mü müteessirdir, bir kısmı prof esyonellik şarünileyh, bu münasebetle tmpara fikrine taraftardrr. . saire ve saire. torluğun bütün hidematı umumiye rü Bütün bunlar yukarıda söylediğim komprimenin içine sıkıştırılmıs sa • esası, askerî ve mülkî erkânın teb yısız sorguların çok haklı bir kısım rikâtını kabul etmiştir. cevaplarıdır. Ben şimdilik bunları bir tarafa bırakarak, davet edilmeden karıstığım bu anketin esasile meşgul oiacağım: Spor teşkilâtımız nasıl olLas Balmas 4 (A.A.) Arrecife'den malı? bildhildiğine göre açık denizde met Itiraf etmek lâzımdır ki hemen her sporcu, sporla alâkadar herkes, hatta ruk bir k: Ik yelkenli bulunmuştur. Bu yelker. geminin Atlas Okyanosu'nu sporla alâkadar olmıyanlar bile kadim Mısır'ın lâbirentlerî gibi içinden geçmek üzere mayısuı ilk günlerinde cıkıimaz teskilâtımızdan memnun Lizbon'dan hareket eden ve yalnız badeğildirler. Spor teşkilâtımız tesbihşma seyahate çıkan Avusturya'Iı gemici böceğinîn birbiri içine geçmiş halkaEelme*e ait olduğu söylenmektedir. ları gibi, birbiri içine halkalanmış sayısız heyetlerden mürekkeptir. Tesbihböceğmin bu halkalı vücudü Viyana 4 (A.A.) Ecole Polytechnün, hiç olmazsa, bir hikmeti var • mique'de Nazi'lere mensup talebeler dır: Müskül bir vaziyet karşısında, namemul bir hücum önünde dertop musevi ve sosyalist talebeye pek fena olan bu halkaların, içinde taşıdığı muamele ve hakaret etmişlerdir. Bir çok yaralı olduğu ve bu meyanda mevcudiyetî müdafaaya uğraşan ne güzel bir topluluğu, ne yusyuvarlak Viyana'mn büyük gazetelerinden biribir salâbeti vardır! Halbuki spor tesnin fotoğrafçısmm darülfünunda resim kilâtımızın birbirî içine geçmîş hal almakta bulunduğu sırada Nazi'lerin kalarmda Uivle bir hikmet te yok tur: Bir mes'ele olraıya görsün; teşhücumuna uğnyarak yaralanmıs bulunkilâtm halkalan, ağızdan çıkan sî duğu bildirilmektedir. gara dumanı daheleri gibi, esen rüzZabıta, mektebi işgal etmiştir. öğlegâr veya nefesin şiddet ve istika den sanraya doğru sükun tekrar iade ometine gör*» •itremeğe, bulanmağa, lunmuştur. ayrı avrı if';kametr» ^«*ılmağa a f ~ ' ~ ~ " '"'' ' " * • < ^ . ^ ^ " ~ ~madedir. Mıntaka fenni heyeM°rîn den bh kısmı mıntaka merkez heyet; le beraberdir, dîğer bir kısmı federasyonu iltîzam eder. Mıntaka merkez heyetlerî bazen federasyonları tanır, bazen de tanımaz. Federasyonlar umumî merkezden ziyade mmtakalarOn beş dakika, her gün israf dan çekinir. KulÜDİer akıllarma es tikçe, canları istedikçe kâh mıntakaettiğimiz saatlere nisbetle ne cıdır, kâh fs*?<*rasyoncudur, ekserî dir? Fakat on beş dakikanm ya da müstakil... kıymetini bilirseniz, bunun n Münaka'ât kazalarında 8691 kişi ölmüş! ingiltere Kralının 67 inci yıldönümO î Tek başına Okyanos'a çıkan gemici öldö Viyana'da musevi aleyhtarlıgı SADUN CALtP Hergün 15 dakikanızı Veremez misiniz ? Müzeler ve talebe 193 haziranından 1932 mayu ayı nihayetine kadar müzelerimizi 11000 talebe gezmistîr. 1 A Argo luğati HaDc Bflgisi derneği tarafmdan üç senedir hazırlanan «Argo tabirlem kitabı tamamlanmıştır. Kitap üç bin kelimeden ibarettir. Ecnebilerin yapması Memnu işler kanunu zin için, büyük bir ehemmiyeti olduğunu anlamakta gecikmezsiniz. Her gün on beş dakikanızı muntazaman ve devamh bir surette ayni maksat için sarfetti ğinizi düşününüz. Bu muntazam ve mütemadi sây önünde boyun iğmiyecek bir müçkül tasavvur edilebilir mi? Fakat biz size on beş dakikanızı en faydalı surette sarfet menin sırrını öğreteceğiz. Hayat ansiklopedisi'nin çıkan cüzlerini yatağınızın yanı na koyunuz. Her akşam yatma dan evvel ve yahut sabah kal • kınca, on beş dakika Ansiklo pedi okuyunuz. Bunu bir itiyat haline getirmeğe çalışınız. On beş gün içinde bir cüzü bitire bilirsiniz. Bu suretle her cüz çıktıkça evvelki cüzü okumuş olursunuz. Ansiklopedi bittiği zaman siz de bütün Ansiklo pediyi tamamlamış ve bir Da rülfünun mezunundan fazla malumat sahibi olmuş olursunuz. Fazla değil, günde yalnız 15 dakika. Bu geceden itibaren bu filri tatbika baslayınız. Fennî heyet bir haksızlık yapar, merkez heveti bunu nakzetmez veya edemez. Cünkü fennî heyetin yarı azası ya merkez heyetine, ya merkez hevetine müessir olabilecek diğer heyetlere de dahildîrler. Nizamnamenin bir maddesi mıntakada baska türlü tefsir edilîr. federasvonda baska, umumî merkezde baska, umumî kongrede gene baska türlü. Fakat bunların hic birî bence kabahatli de&ildir. Cünkü övle maddeler vardır ki ya bizatihi ve vahut ta baska maddeler delâletile bir kaç türlü tefsire müsaittir. Sahifelerinin rengi gibi muhtelîf tefsirlere müsait olması dolavısîle mündericatı da bukalemun olan ni • zamname, sadece, eğer tesU edilirse Türkiye soor müzesinde saklanmağa lâvıktır. Ta ki bir gün aelir de teşkilât ve nîzamname sadelesir, k'sa ve faydalı bîr sekle getîrîlirse. «Türkive spor müzesi» ni gezen cocuklarımiz babalarının sporu ne dolambaclı he yetler, ne capraşık maddeler arasında yaptıklarmı görürler de hem bizlere acırlar, hem de kendi hallerine sükrederler. Bence hem spor teşkilâtımız, hem spor nizamnamemiz basitleştirilmeli, akla gelebilecek kadar sadeleştiril melidir. Bu hususta verilen cevaplar arasında bana en mülâyım gelen, en Keklik müşterisi şirketi Merkezi Viyana'da bulunan meş • hur bir Avusturya ticaret şirketi TSrkîye'den genis ımkyasta ak, kızıl ve çS keklik mubayaa etmek arzusunda ol • duğunu istanbul Ticaret Odasına bfl dirmiştir. Ticaret Odast da keyfiyeti alâka darlara bildirerek izahat istemiştir. Halkevinde müsamereler Halkevinde verilecek müsamere ve konferansları idare etmek üzere Halkevi umumî idare heyeti tara fmdan secilen komisyon azaları dün ilk içtimalarını yapmışlardır. Kon • ferans ve müsamere komisyonu her şube komitesinin birer murahhasından terekküp etmektedir. Azalar dünkü içtimalarında Halkevinde verilecek müsamere ve konferanslar hakkında bazı umumî kararlar ittihaz etmişlerdir. Kartal'lıların şikâyeti Kartal ahalisi kasaba dahilinde ten virat yapılmadığı gibi bir çok azıh ko • peklerin başıboş olarak mahalle arala rında dolaşmaları hasebile bir çok im zak bir istida tanzim ederek doğruca Dahiliye Vekâletine göndermeğe ka rar vermişlerdir. Kartal sekenesinden M. ÂdO Bey kasabadaki köpklerin yüzii mütecavfc olduğunu bizzat sayarak tesbit etmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: