4 Temmuz 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

4 Temmuz 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 İemmuz Cumhuriyet SON TELGRAFLAB Buğday ve afyon lâyihaları Kieclis dün kısa münakaşalardan sonra iki lâyihayı da kabul etti Ankara 3 (Telefonla) Meclis saat 2 de Refet Beyin riyasetinde toplan dı. Evvelâ buğday lîyihasmm mÜ2ake resine başlandı. Bu münasebetle Sırrı Bey (Kocaeli) söz alarak memlekette silolar nfevcut olmadığını söyledi. Mubayaa ölunacak buğdaylann ne suretle muhafaza olunacağıni, buğday fiatları • nın ne şekilde tesbit edileceğini sordu. Sırrı Beyin sualine Ziraat Veküi Muhlis Bey ceyap verdi. Muhlis Bey silolar işi ile ehemmiyetli surette meşgu! olımduğunu, bu hususta yakında Meclise bir kanun Iâyihası verileceğini, buğday fiatlarmm hasat zamanlarında hükumetçe tesbit edileceğini bildirdi. Ziraat Vekilinden sonra Bütçe en • ciimeni reisi Hasan Fehmi Bey (Gü • müşhane) de izahat verdi. Bunu miite Sırrı Bey (Kocaeli) bu birliğin inhiakıp lâyiha kabul olundu. tşgale uğrıyan bazı mahallere ait ta sar demek olduğunu, böyle bir inhisar yapılmasını muvafık görmediğini anlat • sarruf muameleleri hakkındaki lâyiha tı. da kabul edildikten sonra sanayi ofisi Sırrı Beye encümen namına Salâ • teşkili lâyihasının müzakeresine geçil hattin Bey fKocaeli) cevap verdi. Bu di. isin filhakika inhisar demek olduğunu, Bu münasebetle tktisat Vekili Mus tafa Şeref Bey kısaca izahat verdi. Mad fakat afyon yetiştiriciler için, onların menfaatine yapılmış bir inhisar olduğudelere geçildi ve lâyiha kabul olundu. nu, encümende bu hususta uzun uzadıya Besim Atalay Bey «Sanayi ofisi» yetetkikat yapıldıgını, ileri sürülen bütün rine «devlet sanayi odası» denmesini mahzurların izalesi için lâyihaya yeni teklif etti. Teklifi muvafık görülmedi. ahkâm konulduğunu, birliğin sahsiyeti Bundan sonra menkul kıymetler ve hükmiyeyi haiz bir müessese olacağı • kambiyo borsaları kanununa müzeyyel nı, bu itibarla mümasillerine benzemi • lâyiha, mektep kasketleri Iâyihası, meryeceğini anlattı. Ayni meı'ele hak • kez bankası kanununun bazı maddslekında Hasan Fehmi ve Emin (Eskişehir) rinin tadili Iâyihası kabul edildi ve TörBeyler de söz jöylediler. Neticede Iâ kiye afyon yetiştiriciler birliği lâyihasıyiha kabui olundu ve yarın toplarulmak nın müzakeresine başlandı. üzere içtimaa nihayet verildi. Mîilî tarih kongresi dün ikinci içtimaını yaptı Reşit Galip Bey 5 saat süren mühim bir konferans verdi, münakasalar oldu (Birinci sahifeden mabaAt) etti. kutucularının bilgi ve telkin sinışekleri Türk tarihine asırlardır katren yağdıran yabancı taassup bölüklerini parlıya parlıya dağıtacak, Türk tarihi ergene kondan çıkacaktır. Bu yalnız tarihimizin değil ebedî ve ebedî hakikatin zaferi olacaktır.» NAUNA MIHINA Cezayi seza... Yeniköy'de bir facia oldu. Derbeder bir delikanlı, kendisine kızını vermek istemediği için amcasını amcasının anasım, ve amcazadesi olan genç kızı vurdu. Sonra da kaçarken düştü, beyni patlayıp öldü. Bu akibete tam manasile «cezayi seza» diyebiliriz. Hem de cinayetin hemen akabinde gelen bir ceza... Fakat hayatta, cürümlerin, cinayetlerin cezasını, mukadderat, her zaman böyle çabucak vermez. Bazan aylar, yıllar geçer, bazan da nice cürümler, tamamen cezasız kalır. Hakkın eli, ca« nilerin «cezayi seza» sını her zaman böyle çabucak verseydi, belki, in sanlık daha insanca hareket ederdi. Üçöncü celse Alman gazeteleri istenilen 4 milyarın çok fazla olduğunu yazıyolar Berlin 3 (A.A.) Siyasî Alman mehafili umumiyetle Lausanne'daki vaziyeti pek gergin telâkki etmek • tedir. Bu mehafil, konferansın Almanya'ya atf ve isnat edilebilecek bir takım esbaptan dolayı akamete uğraması takdirinde Almanya'nın mün ferit bir vaziyette kalacağını takdir etmektedir. Hatta mutedil sağ cenah Berlin 3 (A.A.) Sağ cenah Alman matbuatının istihbaratına inanmak Iâzım gelirse Lausanne konfe ransındaki Alman heyetinin, dün, Almanya'dan alacaklı olan devletlerin tamirat mes'elesi hakkında hazırlanmış olduklan yeni projeyi reddet mesi muhtemeldir. Filvaki Lausanne'daki Alman mehafili bu projenin şimdiki şeklile kabule şayanplmadığı, zira Almanya'nın esas noktai nazarını hesaba katmamaki" «'«>UB U Almanl'ar yeni projeyi kabul etmiyorlar ^ Dahiliye Vekili Bugün bir teftiş Seyahatinejçıkıyor Ankara 3 (Telefonla) Dahiliye Vekili ŞUkrü Kaya Bey yarın sabah refakatinde kalemi mahsus mUdürü olduğu halde otomobille bir teftiş seyahatine çıkacaktır. Şükrü Kaya Bey Gerede, Bolu, Adapazarı, Düzce, Kocaeli tnıntakalarını teftiş edecek, DUzce'den lstanbul'a geçecek, bir müddet mezuniyet almış olduğun dan orada istirahat eyliyecektir. Almarilara göre vaziyet gergin Kahve, şeker talimatnamesi hazırlanıyor Bilhassa müttefikler arasmdaki borçlar mes'elesi île tamirat mes'elesi beyninde bir irtibat gözetilmesi, Almanya'nın mukavemetine maruz kalacaktır. Son derecede muhteriz davran makta olan sol cenah gazeteleri müstesna olmak üzere bütün gazeteler, alacaklı devletlerin son tekliflermde mevzuu bahsolan 4,000,000,000 m çok yüksek bir rakam olduğu mütaleasındadır. Bu gazeteler, Almanya'nın, esasen hususî borçlarının resülmal ve faizine mahsuben tediye et • mekte olduğu mebaliğ 1800 milyon marka baliğ ve bu memleketin iktisadiyatı için ezici bir yük olduğundan, bu parayı tediye kabiliyetinde olmadığını isbata çalışmaktadırlar. hare haricî siyaset sahasından başka iktisadî sahada da bir takım meş'um neticeler tevlit etmesinden endise edilmektedir. Bilhassa Lausanne'da vuku bula cak bir inkitaın atıl krediler hakkında Londra'da yapılmakta olan müzakerat ile, Almanya'nın haricî tic* reti için Iâzım olan paranın tedariki ve Almanya'nın yeni krediler bul ması imkânı mes'eleleri üzerinde gayrimüsaît tesrrler icra etmesinden korkulmaktadır. Siyasî mehafil, alacaklılar tara fından yapılmış olan tekliflerin Al man noktai nazarını tamamile tatmin etmemekle beraber bütün netayiç ve avakibi ile pek müthiş bir şey olacak olan bir inkitaa müreccah olduğu mütaleasındadırlar. Frantız matbuatının mütalealart Bu mehafil, sahabet maddesinin Paris 3 (A.A.) Lausanne'da diinkü gün Fransız noktai nazanndan de iktihamı müşkül bir mania olmaması Iâzım geldiği fikrindedirler. memnuniyetbahş bir gün olmuştur. Zira Fransız tngiliz itilâfının resaMutedil mehafil, Almanya için fevnet kesbetmesine şahit olmuştur. Pa kalâde mühim bir karar ittihazı icap ris gazetelerinin mütalealan budur, eylediği bir zamanda ve bilhassa halbuki beynelmilel noktai nazardan şimdiki Alman hükumeti mütemadiyen müstakil ve «f ırkalar f evkinde» ciddî bir terakki görülmemiştir. ilân ettiği halde dahilî siyasete mii Petit Parisien gazetesi, Fransız tngiliz itilâfının dün götürü bir meb teallik bir takım mülâhazatın nihayetülemir hâkim olmasının anlaşılalâğ tesbiti ve takip edilecek usulün maz bir şey olduğunu beyan etmektayini gibi maddî bir şekil almağa tedirler. başlamış olmasından dolayı mem NazVlerin tazyiki ve Lausanne nuniyet izhar etmektedir. müzakeratt Matin ve Oeuvre gazeteleri ayni Münih 3 (A.A.) M. Von Pa mütaleayı serdetmektedir: <Kazanılan netice, Fransız Injıliz pen'in Lausanne'da Versailles mua hedenamesinin yeniden tetkiki için teşriki mesaisidir, hem de yalnız bu ileri sürmüş olduğu tekliften bahsedakika için değil, ayni zamanda isden müfrit milliyetperverlerin mü tikbal için... Yalnız bu mühim netırevviçi efkârı olan «Voclkischer ce, seyahat için ihtiyar edilmiş olaı: Beobachter», M. Von Papen'in Ce zahmetlere değer.» Demiryollarda açıkta kalanlar Ankara 3 tktisat Vekâleti Meclisten kahve ve şeker ithalâtının bir elden idaresine dair kanunun tatbikı hakkında bir talimatname hazırla • maktadır. Kanun bugünlerde resmî gazetede çıkacak, talimatname de ayni sıralarda ilân olunacaktır. Ankara 3 Devlet Demiryollarmda yeni kadrolara tevfikan açıkta kalanlar muhtelif memuriyetlere yerlestirilmektedir. Bu işle fırka da a lâkadar olmuş ve kadro harici ka lanlarm miktarı yiize inmiştir. Bunlar da sür'atle yerleştirilecektir. nevre'de Almanya'nın tamirat bedellerini terkedemiyeceğini Nazi'lerin tazyiki altında söylemiş olduğunu yazmaktadır. Hali hazırda M. Von Papen, muahedelerin yeniden tetkiki meselesini ileri atmak mecburiyetinde kalmıştır. Almanya'nın Lausanne'daki mü messillerine millî hürriyeti ve Al • manya'nın hukuk itibarile müsavatı için mücadele etmek kuvvetini bahşeden havayı vücude getiren şey, müfrit milliyetperverlerin girişmiş olduğu istihlâs hareketidir. Nazi'lerin siyaseti 14 senedenberi diplomatların ve devlet adamlarının tahakkuk ettiremedikleri şeyi ta • hakkuk ettirmişti: Versailles muahedenamesini ye niden tetkik ermek mes'elesini bey • nelmilel ruznameye ithal etmek. Nazi siyaseti, bu esaslı mes'ele halledilmedikçe, Lausanne konferansını felce uğratacaktır. 3 üncü celsede doktor Şevket Aziz Bey konferansın Anadolu ırkına ait kısımlarını teyiden Alişar hafriyatınm Antropolojiye mütedair ne tayîcinden bahsetti. Bundan sonra konferansın 3 üncü kısmına başlıyan Reşit Galip Bey ırkımızın ana yurdu olan Asya ve ana yurttaki medeniyet hakkında uzun uzadıya tafsilât verdi. Bahsin sonunda dedi ki: Şimalî Çm'de yeni keşfedilen eski medeniyetin menşei Orta Asya, Mezopotamya'da keşfedilen medeniyetin eski menşei Orta Asya, Avrupa neolitik medeniyetleriinin menşei Orta Asya olması iddiası ile bizzat Orta Asya'nin medeniyetten mahrumiyeti davası nasıl tevil edilebilir? Reşit Galip Bey müteakiben ilk medeniyetlerm yapılması dünya için hayırlı, Orta Asya için hüzünlü ve felâketli hâdiselere geçerek Orta Asya'nin bu kadar elim muhaceretlere ve akınlara sebebiyet veren tabiî istihalelerini, Orta Asya kurak lığını anlattı. Kuraklık bahsinde Darülfttnun müderrislerinden Zeki Velidi Bey fikirlerini anlatırsa müte şekkir kalacağını söyledi ve konferansına devam etti. Reşit Galip Bey en son olarak Türk ırkının vasıfları hakkında ve bu ırk hakkında şimdiye kadar söyIenmiş olan fikirlere geçerek ırkımızın güzelliğini, bu husustaki iddia ları, ırkımızın çirkinliği ve sarı ırka mensubiyeti hakkındaki sözlerin gülünçlüğünü anlattı. Muhtelif tarih kitaplarında Türk ırkı için kullanılan barbar, vahşi •• saire şeklindeki sözlerin Avrupa'lılara dehşet salan Türk korkusundan ve tslâmlık Hıristiyanlık münaferetinden ileri geldiğini izah ederek hakikati söylemekten çekinmiyen âlimler de bulunduğunu bildirdi. Bunların gerek ırkımızın evsafı ve gerekae eski Türk medeniyetlerî hakkındaki mütalealarını okudu. Türk tarihini tetkik cemiyeti kâ tibi umumisi konferansını şöyle bi tirdi: Muhterem okutucular, hakikat sizce ve bizce saJbittir. Türkün ka nını taşıyanlar bundan şüphe edemezler. Davam^'bizim hakikatimizi bize öğretenlerin elinden almak ve onu bütün beşeriyetin itikatları sırasına koyıçaktır. Sizlerin elinizde yetişecek beynelmilel Türk tarih o Bir mönakaşa TeKaOt kanununun bir maddesinin tefsiri Anara 3 Tekaüt kanununun 15 inci maddesine göre harp ve dahilî isyan ayrı ayrı zatnanlarda olursa tnaaş tahsisrnin kolay olmasına rağmen ikisi birden veya birbirini ta • kiben zuhur edecek olursa al&ka darlarm her iki cihetten ayrı ayrı zam alıp alamıyacakları tereddüdü mucip olacağından hükumet Meclisten bu maddenin bir tefsirîni istetniştir. inhisarlar kalem amirliği Ankara 3 Gümrükler ve tnhi sarlar Vekâletinde muvakkaten teşkil edilen Vekâlet kalem âmirliğine mümeyyizlerden Cevat Bey tayin e dilmiştir. M. Mac Donald ile M. Grandi Lausanne 3 (A.A.) M. Mac Donald, bu sabah M. Grandi'yi sabıh kahvaltısına davet etmiştir. Mütea kıben konferans reisi, saat 9 da M. Von Papen ile başlıca rüfekası olan M. Von Neurath, M. Schwering ve M. Von Krosigk'i kabul etmiştir. Yugoslavya kabinesi Bundan sonra DarUlfünun müderrislerinden Zeki Velidi Bey söz a! dı. Zeki Velidi Bey Orta Asya'nin kuraklığı bahsindeki tezini ızah etti. Galatasaray kulübü erkânından Zeki Velidi Beyin tezi şudur: meşhur bir MUtevelli Mehmet Bey Orta Asya'da kablettarih zamanlarda kuraklık vukua gelmiştir. An vardır. Askerliğini umumî harpte cak tarihî devirlerde kuraklık olma bahriyede yapmış olan bu genç, çok becerikli, açıkgöz. faal bir spor idamıştır. Orta Asya'dan diğer kıt'ala recisidir. Kulübünü çok sevdiği, kura vaki muhaceretler kuraklık yülübü için bir çok belâlara göğüs ger» zünden değil nüfus kesafetinin artdiği için kendisîne «Mütevelli» issni masından mütevellittir. verilmiştir, ki bu, Galatasaray'ın müZeki Velidi Bey iddiasını isbat tevellisi demektir. Mütareke zamaiçin bir çok misaller getirdi. Fakat nında iki defa «Gülcemal» vapurile bunlardan bir çoğu tarahî devirlerde Atnerika'ya gidip gelecek kadar işde kuraklık olduğunu gösteriyordu. güzar olan Mütevelli Mehmet Beyin, Reşit Galip Bey Darülfünun müson zamanlarda, Devlet Demiryolları derrisine cevap teşkil etmek üzere idaresinin Eskişehir'deki malzeme konferansımn kuraklğıa ait olup deposunda bir vazif esi vardı. Bu müevvelce tehir ettiği kısmını okudu. nasebetle Eskişehir'in de spor hayaKuraklığm kablettarih devirlerde tına karışarak hayli çalıştı. Bütçede mevcut olduğu gibi tarihî devirler de de devam ettiğini mahallinde tet tasarruf dolayısile Devlet Demiryolları idaresi memuları arasında tenkikat yapan âlrmlerin raporlarına istinaden izah etti. Konferansına da kihat yapılmak Iâzım gelince, hil bulunmıyan bir çok notlarını gös herkesten evvel bizim Mütevelli Mehmet Beye pasaportunu vermişler ve terdi. Muhaceretlerin kuraklıktan esbabı mucibe olarak «Mütevelli ve tabiatin artık barınmağa müsait Mehmet Bey nerede olsa kendisine i» olmamasından ileri geldiğini, şeraiti tabiiye müsait oldukça nüfus kesafe bulur» demişler. Namuslu, gayretli, becerikli bîr tinin bu derece büyük muhaceret memuru, nerede olsa kendisine iş bulere sebebiyet veremiyeceğini an lur, diye kapı dışarı etmek, becerikli lattı. olmağı cezalanduınak demektir ki Saat sekiz buçuk olmuştu. Reşit bu zihniyete hayran olmamak kabil Galip Bey daha bir çok vesikalar odeğüdir. kumağa hazırlanıyordu. Mes'ele etrafında kongre azası tam bir fikir edinmişlerdi. Azadan bir kı&mı «mes'ele tamamen tenevvür etmiştir> dediler. Reşit Galip Bey «şayet kongre mu hacretlerin kuraklık sebebile vukua geldiğini kabul ediyorsa bu f İKri teyit için benim yeni deliller getirmeme lüzum yoktur» mukabelesinde Müslümanlarla mecusiler bulundu. boğuşup duruyorlar Bundan sonra Recep Bey kor gre azasını bu akşam Halkevir. Bombay 3 (A.A.) Müslüman şereflerine verilecek müsamereye larla mecusiler arasmdaki kanlı ardavet etti. Millî tarih kongresinin bedeler devam etmektedir. Dün 5 kiikinci içtimaı nihayet buldu. şi ölmüştür. 60 kadar yaralı vardır. {CUMHURİYET Doktor Reşit Bu suretle son zamanlardaki arGalip Beyin yukarıda hulâıasınt o. • bedeler kurbanı miktarı 20 maktul kuduğunuz nutkunu yarın aynen neşve 300 mecruha baliğ olmaktadır. redeceğiz. ] Bombay 3 (A.A.) Rakip ce maatlerin tabiyeleri yoldan gecen sîlâhsız insanları öldürmek gibi münferit vukuat şeklinden çıkarak gruplar arasında ciddî muharebeler sekPrageu 3 (A.A.) Cumartesi, pazar akşamı Beneson ile DolnyKra. lin? almıştır. Umumiyet itibarile, binlerce me lovice arasmda tnüthiş bir tren mü cusî veya müslüman eşhastan mü sademesi olmuştur. rekkep gruplar cenaze alaylanna iş9 telef ve 32 yaralı Tflırdır. 12 sinin tirak etmek pribî bir takım bahane • yarası ağırdır. lerle rakiplerinin sakin bulundukları Kazaya sebep, fırtma yüzünden maha'.lerde dolaşmakta ve onları tahrik etmektedirler. hasara uğramış olan işaretlerin işlePolis, ekseriya müdahale etmek ve memesi olmuştur. ateş açmak mecburiyetinde kalmak tadır. Ancak zabıtanın kullandığı siLondra 3 (A.A.) Friedrichshafen' lâhlar hafif cerihalar açan av kur den gelen Zeppelin dün Londra üstünşunlarile doldurulmuştur. de uçtuktan sonra saat 18 de Hanvvorth Dünkü arbedeler, evvelki günkü tayyare karargâhında yere inmiştir. arbedelerden daha ciddî olmuştur. 100 kadar yaralıyı hastaneye kaldır • mak mecburiyeti hâsıl olmuştur. Becerikli olmanın zararı Hint'te arbede Çekoslovakya'da miithiş bir şimendifer kazası Craf Zepelin, ingiltere'de Belsrat 3 (A.A.) M.Marinko vvitch'in başvekâlet ile hariciye nazırhğım terkinden sonra kabine buhranının hitam bulması ve M. Serchkitch'in basvekilliği deruhde etmesi muhtemel dir. Size çok itimadım var. Türk zabıtasının dünyanın birinci sınıf polisleri arasında olduğunu biliyorum. Fakat şu bizim evi bir daha arıyalun. Benim içime kurt girdi. Recep! Sen gene lâmbayı al, öne düş. Aksi gibi bu akşam da bizim hizmetçi yok. Yürümeğe başlamıştık. Memur larden biri durdu: Hizmetçiniz var mı? Ondan mı şüphe edeceksiniz? Beyim biz her şeyden şüphe etmeğe mecburuz. Pek doğru; fakat bu ihtiyar bir kadındır. Daha iyi ya! Anladım ama Nebahat Hanı mın evini soymak için gelip benim evimde hizmetçilik etmenin faydası ne?.. Evet, uzak bir ihtimaldir ama, her şey mütnkündür. O vesile ile Nebahat H#nımın evine girer, çıkar, yolları öğrenir. Siz onu arasıra Mavi köşke göndermez mi idiniz? Bir iki defa gönderdim, fazla Lindberg'in çocugunu keçıran miiyoner Nevyork 3 (A.A.) Lindberg'in çocugunu kaçırmakla maznun Ameri • ka'lı miiyoner Curtis'in federal mahkeme tarafından mücrimiyetine hükme • dilmiştir. Yunanistan'da askerî hizmet müddetinin tenkisi Atina 3 (A.A.) Hükumet, as kerî hizmet müddetini 14 aydan 12 aya indirmiştir. söktüler, lârabanın altında, pertavsızla yarım saatten fazla muayene ettiler, hırsızın eve maymuncukla değil, anahtarla girdiği anlaşıldı. Memur bana: Gördünüz mü? Dedi, hizmetçinin vaziyeti daha iyi anlaşılıyor. Anahtarı tatara o mu ver miştir? Yahut ölçüsünü vermiştir. Demek ki çoktandır bu herif bizim eve girmek niyetinde idi. öyle olacak. Her halde bir para, mücevher, kıymetli bir şey kokusu almıştır. Ah, şunun kokusunu bir de ben alsam... Bizim evde öyle şey ne gezer! Ben maaşile geçinir bir mual • litnim ^cayip şey! Acayip ki acayip!.. Hizmetçinin odasına girdik. Me • murlar ellerinde Iimbalar, pertav sızlar, ipler, odanın içini aradılar, (Mabadi var) mıyor. Köyde tanıyan da var, tanımıyan da .. Ne oturduğu yer belli, ne kalktığı... O kulübeyi görmediniz mi? Ne biçim şey o öyle?.. Biz bir gece orasım bastık, içi ot dolu Fesüphanellah E bu adam SERVER BEDİ bu gece bizim karşımıza nasıl, niçin çıkh? Çok güzel beyim, bu gece beMemurlar da yüzüme garip garip İşte bizde onu anlamıyoruz. raber değilmiydiniz? bakıyorlardı. Evet, onlar da kendi Sonra benim evime niçin girdi? Evet, Tatarı görmeğe gittik. kendilerine sorarlar: Bu adamın Ne Tehdit etmek için mi? Ondan kolay bahat Hanımla alâkası nedir? Niçin Niçin? ne vardı? Mutlaka gece yarısı evime Elinden güzellikle defterleri beraberce Tatar'ı göımeğe gittiler? girmiş olması şart mıydı? almağa. Nitekim bir tanesi bana doğru iki Muamma. Verir mi hiç? Bir hırsız hiç itiadım attı: Hem bunlar acaba bir kişi mi, rafta bulunur mu? Affedersin, bey birader, dedi, bir kumpanya mı, nedir? kusura bakmazsan bir şey soraca İşte bizde bunu bir biçimme ge Anlıyacağız. ğım. tirmeğe çalıştık. «Sen çaldın» deme tnşallah. Acaba bu gece fena Sor bakalım. dik te, «sen bu civarı bilirsin, hırsızı bir maksatları olmasın? ararsan bulursun!» dedik. Nebahat Hanım sizin neniz o Merak etmiyiniz, biz civarda lur? Aman beyim, onda öyle kaşka memur bırakacağız. Nebahat Hanım benim pek çok riko yutacak göz var mı? Ben kendim için korkmuyo • şe'yim olur: Köylüm, komşum, ah Sen tanıyor mısın onu? rum. Nebahat Hanımın başına bir şey babım, talebem... gelmesin? Kadındır, yalnızdır .. Belli, beyim, belli . Bir haf Oraları hep tarassuttadır, me Talebeniz? tadır peşindeyiz de izini bulamıyo rak etmiyiniz. rus; sağ mı, değil mi, o bile anlas.il Evet, benden resim der»i alır. CUMHURlYET'in tefrikası: 13 Çalınan Gönül değil. Kapıdan bir kâğıt bırakıp döndü. Köşkün içini görmemiştir. Bilinmez, onların gözleri her şeyi görür. Bu hizmetçinin burada bir odası var mıdır? Vardır. Aşağıda. Buyurun, bir bakalım. Artık beni adamakıllı merak sar mağa başlamıştı: Sevgilim Nebahat Hanımın hayatının ve kalbinin esrarı, gene böyle mehtaplı bir gecede siyah peierinli, siyah kukuleteli ve sine madakilere benziyen hırsızlar tarafından çalınan defterler, esrarengiz tatar tbrahim, geceyarısı ağaç arkasından kaçan gölge, memurlar, evin aranması, duvara asılı tehditname!.. Allah Allah . Herifin burada ne işi var? Eve nasıl girdi? Baksanız a, dedim, şu hizmet çinin odasından evvel kapıyı bir ımıayene edin... tçeriye maymuncukla mı girmis, anahtarla mı? Anahtarla girdi ise nereden buldu? j Pek doğru. ' Evvelâ sokak kapısımn kilidini I

Bu sayıdan diğer sayfalar: